• Ankara`da yarışma vardı



Yüklə 131,52 Kb.
tarix20.11.2017
ölçüsü131,52 Kb.
#32335

YILMAZ ER EFSANESİ
Ankara`da yarışma vardı. İki asımızdan yoksun gittik. Ankara Fen-Edebiyat fakültesindeydi

yarışma. Üç gün önceden gittik. Üç yıldızlı otelde kaldık. Otel pireliydi. Sınav sabahı çocukları balla besledim. Ankara`da devrin en soğuk günüydü. Eksi 15 dereceydi. Yarışma başladı. Ben kapıda bekliyordum ama kimseye izin vermediler. Bir tek ben vardım,o da bu fakülteye emeğim geçtiği için.

Çocuklar tir tir titriyordu, üzerlerinde battaniye vardı. Ben getirtmiştim. Bir battaniye yetmedi; bir çocuğun babaannesi vardı, ondan aldırdım. Sadece gözleri açıktaydı. Ona rağmen başarılı oldular. Harcamaları bizzat ben yaptım.

 

  Öğrencilerimi geziye çıkarttım. Gezi bakanlık onaylıydı. Devrin en iyi otobüsü Mercedes`le



gittik. Çocuklar hergün doğumgünü yapıyorlardı. Onun doğumgünü, bunun doğumgünü! Pasta

parasını ben veriyordum. Huylandım, İstanbul`a gidince doğumgünlerinizi araştıracağım dedim.

Kilis`e gittik. Kaçak eşya aldık. Dediler ki; "Siz İstanbul`a böyle dönemezsiniz, yakalanırsınız."

Devrin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı eniştemi aradım. "Korkma, gel!" dedi. Dönüşte yine

doğumgünü yaptık. Eskişehir`de 2500 TL çektim. İstanbul`a gelince Avni`ye dedim; "Çocukların doğumgünlerini getir." Hiçbiri tutmadı. Çocuklar dedi ki; "HOCAM doğumgünü yapmasaydık, kızlı erkekli ayrı ayrı gidecektik."

 

- Ferdi ne oldu HOCAM?



- Çok uğraştım Vahi! Araya hükümetleri, bakanları soktum. Yine de yapamadım. Ama suç bende değil. Avustralya hükümeti "yasa değişikliği olacak" dedi. Ben ona güvendim, yoksa yasa var, öğrenci transferi yasak. Onlar böyle diyince ben yanıldım. Dediler ki HOCAM siz Ferdi`yi okuldan alın, pasaportunu hazırlayın, gerisini bize bırakın. Ama muhalefettekiler gelince yasa değişikliği olmadı. Beni yanılttılar. Yoksa hakkım yoktu çocuğun bir yılını yemeye.

 

    Aranızda izci olan var mı? Duygulu kisiliğimi, güçlü karakterimi izciliğime borçluyum. İzci



başkanıydım, oymakbaşıydım. Hocamız bizi Belgrat`a götürürdü. O giderdi, biz onu takip ederdik. Taşın altına, ağacın tepesine işaret koyardı, biz onları bulurduk. Ne bulursak yerdik.

 

         Bon bon bonfile gibi. Aranızda bonfile alan var mı? Demir doğru söyle sen mi aldın? Çabuk söyle



ama derse başlıycam. Neyse aranızda mutlaka bonfile alan vardır. Samimiyetle ve gerçekçilikle söylüyorum bonfileyi böyle büyük getiriyorlar, sonra kırpıp kırpıp ufacık yapıyorlar. İşte bize

verdikleri bonfilenin matematiksel özüdür.

 

         Bütün Türkiye'nin 34 lisesi seçilmiş. 3 takım kaldı. Kayseri Fen Lisesi, NAL, İzmir Yaman Lisesi.



Dilek soruyu hatırlamadı. Halbuki biliyor. Biz türbünde çıldırıyoruz. Üçüncü olduk, 50 milyon verdiler.

 

          Ben öğrencimi köpeğe benzetiyorum. Eti yukarı kaldırıyorum; "Al, ye yavrum" deyip atmadan önce benim köpeğim elime atlıyor ve eti kapıyor. Başka köpeklere bakıyorum "Al" diyorum, dibine götürüyorum, bana mısın demiyor. Ağzının içine koyuyorum, köpek gibi yüzüme bakıyor. Bende başlıyorum dişlerini birbirine vurmaya.



 

          Kız meslek lisesinde 10 gün müdürlük yapmam için Bakan Müşaviri yalvardı. Kabul ettim. O 10 gün oldu 2.5 yıl. Şu anda İstek Kız Meslek Lisesi'nde 2.5 yıl müdürlük yapan erkek yok. Müdür odası öyleydi ki; benden önceki müdür kadınmış. Osmanlı Hanedanlığı'ndan geliyormuş. Parmaklarında bööle katır tırnağı gibi yüzükler... Odanın her yanı kristal. Masa dahi... Odanın 2 kapısı var. Kızlar 30 dakikada bir ellerinde pastalarla bi kapıdan girip diyerinden çıkıyorlar. Ne oluyor diye soramıyorum bile. Baktım pastalar. Yedim birkaç tane. Baktım kilo alıyorum. O zamanlar daha ameliyat yok tabi....

 

          Şimdi 5 ile 8'i çarp. Ne yaptı? dur cevap verme! Önce sor beynine, bu bilginin bulunduğu odanın kapısını aç. Evet şimdi söyle 40! 0'ı yaz ve 4'ü memory yap. Onun için bir oda bul ve onu o odacığa koy. 5 kere 4 evet beynimizi çalıştıralım 20. Eeeeee dur bakim. Bizim beynimizin derinliklerinde birşey vardı. Çabuk git oraya bul onu getir. O kitlediğin kapıyı aç. Evet işte orda, neydi? 4. Al onu getir buraya. Topla 24. İşte biz bu çarpmada memory olayından dolayı yoruluyoruz. Ben bunu engelliyen yani memory yapmayı önleyen bir yöntem buldum.



 

         Kamyonun üstünde 22 ton. Kamyon zaten 2.5 ton. Bi de kamyonların ağırlık merkezleri çok diptedir. Uçurumun dibinde bile devrilmeden giderler. O öyle bir güç ki sen kalk, al o kamyonu böyle top gibi zıplat zıplat oturt yere. Üstüne üstlük bi de ters düz et.

 

          Boyum normal bir kaleciye göre kısa olmasına rağmen iyiydim. 50.000 lira alıyordum.



Diyarbakır'da, Adanademir Spor'da, AnkaraGücü`nde oynadım. Bakan biyografimi istedi faksladım. İstanbul'a geldiğim zaman Kasımpaşa Lisesi kuruluyordu. Ben oraya müdür vekili olarak gittim. Oraya giderdik Kulaksız sahasına, maç yapardık. Piyale Paşa`nın tepelerine çıkardık yayan olarak. Orada izbandut gibi bi kadın vardı, bööle Rus gibi. Ben orda çocukların beden derslerinde kaleye geçiyordum. Benim Sabancılarla dostluğum o zaman başladı. Beni Galatasaray antremanına çıkarttılar. Bana o zamanın antrenörü; "Ben hayatımda böyle sıçrayan adam görmedim" dedi. Ben bi sıçrardım potanın demirini tutardım. 30 sene önce pota 3.05 idi. Benimle mukavele yapmak istediler. Ya sporu ya eğitimi seçecektim. Tabii ki eğitimden asla taviz vermedim. Yoksa şimdiye büyük futbolcu olmuştum.

 

       Siz orda çatlasanızda, patlasanızda N.A.L. öğrencisisiniz. Farkınız burada. Onlar ne bilirler Yılmaz Er sizin beyninize nasıl vurdu, nasıl eğitti. Acaba onların anasını belleyen, böyle ağızlarına sıçan bir hocaları varmıymış. Onlar herkese parmak atarlar ama iş Yılmaz Er'e gelince sıkar biraz. Bööle yürek ister bu yürek.Var mı hadi göreyim var mı? Siz bilir misiniz ki ben kaç sene bu çanak yalayıcıları temizlemek için uğraştım?



 

- İki elma şekeri yolda yürüyormuş biri diğerine;

- "Vakko'dan mı giyiniyorsun?" diye sormuş. Ötekide;

- "Evet" demiş, "nerden bildin?"

- "Altındaki kazıktan!"

 

 


1970`te Büyük Çekmece Gölü`nde 19 Mayıs hareketleri vardı. Bende sporu severim, bilirsiniz.Yunus atlayışı yapacaktık. Bende öğretmenim. İki de çocuk ayarlamıştık. Minderler muşamba. Her atlayışta minder kaçıyor onlar düzeltiyor. Herkes atladı. Biraz kasayı yükseltelim dedik. Ben önce atlayıp onlara gösterecem. Benden önceki çocuk yere düştü. Minderleri düzeltmeleri gereken çocuklar onun yanına gitmişler. Bende sürat almışım duramadım tabii, tramplane bastım, baktım minder yok. O süratle saltomu attım, bi çakıldım, 30 seneden beri bu topuğum ağrır. Bazen yere sert basınca hala o günkü acıyı aynen duyarım.

 

         Hepiniz soba dirseğini bilirsiniz. O kadar tahsil gördünüz. Şimdi size çapı 20cm olan bir tane yapın desem, NAH yaparsınız. Ama git Dolapdere`ye, ordaki goloşlardan birine söyle bak nasıl yapıyor. Adamın gözü gibi sakladığı şablonlar var. Hooop böyle çizip çıkarıyor.



 

    Çok küçüktüm. Diyarbakır`a Mr. Manson diye biri geldi. Adam bir Diktefon getirdi. Tercümesini yapalım; Dikte yazmak, Fon konuşmak anlamına gelir. "Konuştuğunu Yazan." Bugünkü teyp yani. Hatta unutmuyorum önünde küçük yeşil bir tuş vardı böyle rezistanslı, cihaz faaliyete geçince o tuş kararırdı. Koca alametler aha bu kadar. İçinde belki dünyalar var. Bunun dizaynını yapan matematikçidir. Bütün aletlerin anası integraldir.

 

     Bu okulda Yılmaz Er ismi bir ekol haline geldi. Gideceğiniz okulda size soracaklar, "Sen Yılmaz Er’in öğrencisi misin?" diye. İşte o zaman senin farkın ortaya çıkacak. Matematiksel üstünlüğün yüzeye vuracak. Benim bir aynam olarak benim sana öğrettiklerimi, aktardıklarımı sen bir vitrin gibi sergileyeceksin. Beyninin içine yerleştirdiğim bilgiler orada işlenip bir alete dönüşecek. Demir ışıldayacak.



 

     Okan Bey bu okuldan gittikten sonra bana dediler; "İl Milli Eğitim Müdürlüğü`nü kabul etmedin, bu okulun müdürlüğünü kabul et de, 5 sene daha gidelim." Ama benim By-Pass’lı olmam, ameliyatlı olmam bazı hareketlerimi kısıtlıyor. Ben müdür olsaydım sizi neye çevirirdim biliyor musunuz, o kıçında yara olan arkadaşınız var ya sizi ona çevirdim. Ama ben biterdim o zaman.

 

      - Eczaneye git kahverengi lastik bandaj al adımı söyle tanır onlar.



- Hocam gittim söyledim öyle birini tanımıyorum dedi, bi de bu bandajı verdi.

- Ama bu beyaz olmaz ki.

- Hocam diğerleri çok pahalıydı, sizin verdiğiniz para yetmedi, bende biraz cebimden verdim anca bunu alabildim.

-Peki tamam. Şu köşedeki adama gittin di mi? O, Allah’ın ayısı o!

 

        Ozan, matematiğin M’sinin kuyruğunun altını bilmeyen birisiydi. Babası Dedeman`ın güvenliğini sağlayan baş kişiydi. Tüm Dedeman`ın otellerini, pastahanelerini o korurdu. Bir gün bana geldi, "Hocam" dedi; "Ben bu çocuktan şikayetçiyim. Bu kendine bir oda yaptı ordan çıkmıyor." Dedim "Ne yapıyor orda?", bana gitar çalıyor dedi. O`na dünyanın en iyi aletlerini almışlar. Adamın tüm emekli parasını çocuk yemiş bitirmiş. Ozan’a sordum, dedi; "Hocam ben hayatımı buna bağladım, ölümüm kalımım bu." Bu bana geldi; "Ben Amerika`ya gidecem ama babam izin vermiyor, hocam ne olur bir çare bulun." Ben babasını hemen ikna ettim tabi. Ama çocuğun parası yoktu. Ben de gittim Planet Airlines’a sordum, bilet kaç para diye. Dediler; "Hocam, sizin için 9.000.000.TL". Hemen gösterdim Babalığımı, aldım bileti, koydum çocuğun cebine, yolladım Amerika`ya. O zamanlar İngiliz Konsolosluğu ile irtibatım vardı, bana kolaylık gösterdiler. O gitti, 2 yaz sonra geri döndü. Bana Los Angeles’daki konservatuarından bir yazı getirdi. Ozan ilk sırada! Koca Amerika`da ilk sırada. Bana ordaki hocaları bir mektup yazmış. Hiç unutmam aynen şöyle yazıyordu; "Hocam bu çocuk çok yetenekli ama lise diploması olmazsa bunun tahsil hayatı yanar." Bende aldım onu sizi sınav yaptığım odaya götürdüm, sorularıda başladım tahtaya yazmaya. Altına da cevaplarını yazıyorum. Baktım Ozan yazmıyor. "Ozan" dedim, "Ne oldu, niye yazmıyorsun?". "Hocam, yazamıyorum!" dedi. Bende yazı karakterleri uysun diye tuttum onun elinden beraber yazdık. O artık Nirvana`ya varmış. Böyle parmağında yüzükler, saçlar buralarda. Adam o kadar gitar çalmış ki yazmayı unutmuş. Onların İstanbul`daki evlerinde komşular gürültü yüzünden evlerini satıp kaçmışlar. Ozan Çırak bugün Amerika’nın bir numaralı gitar virtüyözü. Milyon dolarlar kazanıyor!



 

       Bir gün gene Milan’ın kalesini koruyorum. Ceza sahası dışından süratli, çok zor bir top geldi. Kalede bir değil 2 kaleci olsa zor kurtarır. Ben bir hamlede topa doğru sıçradım. Son anda parmaklarımın ucuyla topa deydim ve kurtardım. Öyle bir sıçramışım ki kafamı kale direğine çarptım. Bayılmışım. 2 saat sonra ayıldım. Gözlerimi açtığımda bütün stad beni ayakta alkışlıyordu.

        Bir gün Diyarbakır’da çok büyük bir yangın çıktı. Diyarbakı’ın bütün itfaiyeleri seferber olmuş fakat yangını söndüremiyorlardı. Bende hemen bir taksiye atladım doğru Ankara’ya gittim. Devrin İtfaiye şefini buldum olayı anlattım. Bütün itfaiyeleri topladım ve Diyarbakır’a götürdüm. Yangını benim sayemde söndürdüler.
        Çabuk evladım zaman ölmesin.
        Hıfz Sihat kanunu diye bir kanun vardır, eğer sınıf 9 derecenin altında ise ders yapılmaz.

      Sen bunu bugüne kadar anlamadıysan beynin bozuk.

        Öyle bir liste var ki elimde rahat rahat sayfasını çeviriyorum.

        Bu bizim zil mi? Ne çabuk çaldı.

        Ben istihbarat alıyorum, içerde casusum var.

        Zamanı gelince o bahsettiğimiz kaseden kullanacağız.

        Güçleri yetse beni burdan atacaklar. Benim de gücüm yetse Kraliçe Elizabeth’in kızını alırım.

        Babası, anası, danası güç sahibi.

        Bu adamın önüne proje verirler, anasının 70 örekesine kar yağar.

        Sİz 73’te var mıydınız?

        Türevle integral akrabadır amca çocukları.

        Ben piramitleri inceledim onların dibi kum değil.

        Bu sana tabi komik gelir. Senin kıçından haberin yok ki.

        Ben sana bunu niye söyliyeyim kıçımın kenarı.

        Burada bir eğitim anarşisi doğuyor.

        Enes, Lazlar beyinsiz olurda bu kadar olmaz yaw. Zaaten Lazların aklı öğleden sonra çalışmazmış.

        Yıllar once Bülent diye birini mezun ettim, diişçi çıktı. Bu Bülent azımıza bir girdi anamızı belledi dahada çıkmadı.

        Tank 89 derecede bile yukarı yürür.

        Bu okulda hiçbirşeye güvenme. Kimin neyi neresinde belli değil.

        Eğer bu dediklerimi kaçırırsan kağıdın içine yazacak bir kalemin olmaz.

          Sıkıntıdayım, depresyondayım, kızdırma kafamı, kıçımın kenarı, çık dışarı!!!

          Size geçen sene periyotları derin derin anlattım.

          Eğrimiz çok güzel bir eğri.

          Sen yukardan zembille gelsen, dudaklarınla bülbülde yakalasan olmaz.

          Kafadan noksan adamın noksanı şey olur.

          Sizin neyiniz bilmem neyin ucunda.

          Ağzınızla kuş değil F-16 tutsan sizi geçirmem.

          Onu sen biliyorsun, ben biliyorum başka kimse bilmiyor.

          İstanbul Şeytani bir vilayettir. Herşey ticari olmuş.

          Eğer sen üniversiteye gidipte babana “Baba ben Türevi anlamadım, İntegrali anlamadım, bana hoca tut, ben bunları bir daha öğreneceğim” dersen yüzüne bu kadar BALGAM atarlar senin!

   Duyarız, Acem halısı dokunur ama bilmeyiz ,enine mi boyuna mı?

   Müdür mü var, muavin mi var ,kıç mı var, baş mı var belli değiki.

  Göğsümde çelik kafes besleyen bir insanım.

   Efendi ol, insan ol, kalbime, gönlüme, beynime gir.

   Yüzkere vallah, binkere billah bunları sınav için hazırladım.

    Göğüste kalınlığı 3 cm olan iman tahtası gibi bir kemik vardır. Futbolcular göğüs stop'u yapınca yüzden acımaz.

     Sabah 6.30'dan 7.30'a kadar 7 km yürürdüm. Dakkada 137 adım atardım.

     Üstümde Allah'ın kürkü biraz fazla olduğu için ameliyat izim zor gözüküyor.

     Düşünebildiğimizdende küçük, en küçük sayıdır.

     Fay hattı 10 km diyor diyeri 20 km diyor atuyor. Biz ortasını bulalım 30 km.

     Gölcüğün sağ tarafı gağdır. Biz ona Baba Dağ deriz.

     Bizim ev Küçük Çekmecenin en ağlam evidir.

     Ben eğitimden taviz vermediğim gibi, inşaattan hayatta taviz vermem.

     Kamyonun üstünde 22 ton. Kamyon zaten 2.5 ton. Bi de kamyonların ağırlık merkezleri çok diptedir. Uçurumun dibinde bile devrilmeden giderler. O öyle bir güçki sen kalk, al o kamyonu böyle top gibizıplat zıplat oturt yere. Üstüne üstlük bide ters düz et.

     İkiside boktan.

     Yılmaz büyüklüğünü göster, dile benden ne dlersen dile, büyük bir ziyafet.

     Bi laf var bizde 'Elin eşeğine binen çabuk iner.'

     Birbirinize uzaktan dahi temas etmeyin.

    Yüzü gülmüyorki gülesin, ağlamıyorki ağlıyasın. Okadar boktan.

    Geçen sene kıçına parmak attığınız insanlar bugün yok burda.

     Vücudum bunu söylemek istemiyor.

     Onların kıçlarından haberi yok.

     Usta olmazsa 1 kg altından bilezik çıkmaz ki, bok çıkar.

     Vali geçiyor sokaktan, soruyorsun kimdir bu, adam bilmemnesime diyor. E bu vali diyorsun ' Kim takar valiyi. ' diyor.

      17 senedir birtane erkek beden hocası istiyorum. Adama dedim biraz şeref ve haysiyetin varsa ata bizim okula.

     Biz bunu nasıl ranable hale getirebiliriz.

      Size, ileride önünüze çıkacak bir çorba için kaşık verebilirim.

      Komplex analizi diye bir ders var. Gür saçı girersin, keltoş olarak çıkarsın.

      Paraboller böyle tatlı eyimlerle gelirler.

      Bu TI 89 u bilen yok ki. En iyi ben biliyorum.

      Onların muhasebesini gün gün, saat saat, dakika dakika döktüm ortaya.

      sen böylesini ne gördün ne görecen benim gibi kalmadı artık.

      Ben Beşiktaş Kız Meslek Lisesinin müdürü iken bir veli bana çikolata getirmişti, aldım kafasına Geçirdim.

     Ben konuştuğumu unutmam Enes. Aradan 50 yıl geçse bile.

      Erol Bey'e desemki al şu eşşeği git su iç getir,Eşeği öldürür valla.

       Boyum Normal bir kaleciye göre kısa olmasına rağmen iyiydim. 50.000lira alıyordum.Diyarbakır'da, Adanademir Spor'da, Ankara Gücünde oynadım.Bakan Biyografimi istedi faksladım.İstanbul'a geldiğim zaman Kasımpaşa Lisesi Kuruluyordu.Ben oraya müdür vekaleti olarak gittim.Oraya giderdik kulaksız sahasına maç yaparık.Piyale Paşanın tepelerine çıkardık yayan olarak.Orada izbandut gibi bi kadın vardı bööle Rus gibi.Ben orda çocokların beden derslerinde kaleye geçiyordum.Benim Sabancılarla dostluğum ozaman başladı. Beni Galatasaray antremanına çıkarttılar. Bana o zamanın antrenörü ' Ben hayatımda böyle sıçrayan adam görmedim ' dedi. Ben bi sıçrardım potanın demirini tutrdım. 30 sene önce pota 3.05 idi. Benimle mukavele yapmak istediler. Ya sporu ya eğitimi seçecektim. Tabiki eğitimdn asla taviz vermedim. Yoksa şimdiye büyük futbolcu olmuştum.

                    Frydays'de bir beton var 500 sene geçse genede çatlamaz.

                    Siz orda çatlasanızda, patlasanızda N.A.L öğrencisisiniz. Farkınız burda.Onlar ne bilirler Yılmaz Er sizin beynineze nasıl vurdu, nasıl eğitti. Acaba onlarız anasını belleyen böyle ağızlarına sıçan bir hocaları varmıymış. Onlar herkeze parmak atarlar ama iş Yılmaz Er'e gelince sıkar biraz. Bööyle yürek ister bu yürek.Var mı hadi görüyim var mı? Siz bilirmisinizki ben kaç sene bu çanak yalayıcıları temizlemek için uğraştım?

             Sen endini düzeltmessen üzülmem. Sen kendini düzeltmessen üzülmem. Sen kendini düzeltmessen zaten üzülmeye hakkım yok.

              İki elma şekeri yolda yürüyormuş biri diyerine Vakko'dan mı giyiniyorsun ? diye sormuş. Ötekide evet demiş nerden bildin? -Altındaki kazıktan.

             Sin 2x 'in tabiatta birtane açılmı vardır.

             Birgün bu anlattıklarım gelir iki gözüne girer.

             Ben bunları beynimden,kişiliğimden, vücudumu eriterek veriyorum.

             Bokluğun içinde altın yaratıyoruz biz burda.

             Hem kel hem fodul olmaz.

             Şöyle dik dik baktım soruya ama bir sonuç alamadım.

             Cihanı'ın yazısını Arşu-Aya'ya çıksan gene tanırsın.

             Bir cismi dik bırakırsan düşer, başka yere gitmez.

             Bu saatten sonra dine gelirsin, imana gelirsin, Yılmaz benim anamı beller dersin, yoluma gelirsin.

             En basidinden 2 kere 2'yi ispatla desem böyle apışıp kalırsın.

            Benim sınavımda kopya çekeni yakalarsam onu çıktığı yere geri sokarım.

             Piçin babasını Yılmaz Er'e sorma, ben mühendisim ben şehir çocoğuyum neyin ne olduğunu bilirim.

             Ben verici bir insanım ne istedinizde vermedim.
 

·                     Ben öğrencimi köpeğe benzetiyorum. Eti yukarı kaldırıyorum :'al ye yavrum' deyip atmadan önce benim köpeğim elime atlıyor ve eti kapıyor. Başka köpeklre bakıyorum al diyorum dibine götürüyorum , banamısın demiyor. Azının içine koyuyorum köpek gibi yüzüme bakıyor. Bende başlıyorum dişlerini birbirine vurmaya.

·                     Şimdi 5 ile 8'i çarp. Ne yaptı? dur cevap verme önce sor beynine, bu bilginin bulnduğu odanın kapısını aç. Evet şimdi sööle 40. 0'ı yaz ve 4'ü memory yap. Onun için bir oda bul ve onu o odacığa koy. 5 kere 4 evet beynimizi çalıştıralım 20. Eeeeee dur bakiim. Bizim beynimizin derinliklerinde bişey vardı. Çabuk git oraya bul onu getir. O kitlediğin kapıyı aç. Evet işte orda, neydi? 4. Al onu getir buraya. Topla 24. İşte biz bu çarpmada memory olayından dolayı yoruluyoruz. Ben bunu engelliyen yani memory yapmanı önleyen bir yöntem buldum.

·                     Ölüm ile kalım arasında gitmiş ve geri gemiş bir insanım.

·                     Boğaz içini benden iyi kimse bilemez, çocuklar pişman olur.

·                     Bak kendimi şu anad bekçi gibi hissediyorum.

·                     Drs yapıyorduk hava yine bukadar, yanda kızıl kıyamet kopuyor.

·                     Öğretmen ayak ayak üstüne atmış sınıfta göbek hariç herşey atılıyor.

·                     Behçet Kemal Çağlar lisesinde ben koridora çıkınca millet titrerdi.

·                     Okan'ı öğrenci köşede gördümü altına sıçardı.

·                     Bu da şu anlamdadır

·                     Üstel fonksiyonları gece gündüz anlatsam, bu dolu dolu geçen 45 dakkalık dersin yerini tutamaz.

·                     Beni yöneticilerle yüz yüze getirmeyin bık gibi ortada kalıyorum.

·                     Matematiğin uzmanı olarak bunu bana sormanızı kendime yediremiyorum.

·                     Kimin elinde yetiştinizi bileceksiniz.

·                     Matematiksel kompartmanınızın altı allak bullak.

·                     Böyle yaparsanız üniversiteye giremessiniz, girseniz çıkamassınız.

·                     Diyer derslerden kimine parmak kimine kıç atarak geçersiniz ama bende çalışacaksınız.

·                     Julya; içine en kısa zamanda bir hırs girsin, içine hırs al, baban gelse, gökten inse dinleme çalış.

·                     İradem olsa kullanabilsem şu anda kendimi camdan aşağı atacam.

·                     Tooremleri öğrendik.

·                     1 ile 0 arasını kaçtane sonsuz noktaya bölebilirim.

·                     Bana bak sen bu öküzlüğünden daha vazgeçmedin mi lan İzzet.

·                     Ben sizin babanızdan sonra gelen babanızım.

·                     Biri size gerizekalı desin karşısına silahla çıkarım.

·                     Takip edin beni dünya yansa bakmayın.

·                     Ben bu mantığa kendimi ikna etmedikçe asla size yedirtmem bunu.

·                     Bunun yapılmasının imkanı yok. Vallahi yok, billahi yok, tillahi yok.

·                     Sizi ben kazmaya değil elma şekerine sap yaparım millet alıp yalamaya başlar.

·                     Nereye giderseniz gidin sizi takip ederim.

·                     Karpuz yedim kabuğu vardı, üzüm yedim bağı vardı deyip kıvırmayın.

·                     Zorla ava giden köpekten hayır gelmez.

·                     Zilmiydi çalan?

·                     Bizim yedimiz yoğurdun kalitesini duymak istiyorlar.

·                     Edebi mantıksal çözümü yapmamız lazım.

·                     _Ahmet anan seni kaç ayda doğurdu?

_ 9 ayda hocam

_iyi demekki 10 günün eksik

·                     Bugün bunu anlatırsan seni hapse tıkarlar.

·                     3 tane çarpma yapsan beynin hurdaya çıkar.

·                     Tilkinin kuyruğunu 40 yıl bi kaba sokmuşlar. çıkartmışlar gene aynı.

·                     Ağzından bişey söyledin.

·                     4 yumurtayı 3'e boyamışlar

·                     Yanınızda adam öldürseler duymayın.

·                     Tavanı delip çıkmam 6. yılını geçti.

·                     Sİz hamı bırak,hamında hamısınız

·                     Ben sporcu adamım , hemde ağızdan dolma tüfek gibi değil.

·                     Adam hırsızlığa çıkmış o gün ayışığı doğmuş.

·                     Ben bu işi kökten yalamış biri olarak benim anlattığımda bir hata yok.

·                     Bu küresel karmaşıklığın içinde yerim yok benim.

·                     Ekmek artık aslanın azında değil, bağırsaklarında. Elini uzatsan yetişemessin artık.

·                     Fiziki itabırıyla dışardan 1 lokma köfte yemem.

·                     izim toprağımız serttir.

·                     Size bir nasihat verecem. yok onu sevmiyorum bir öğüt vereyim.

·                     Bu huyunu terket.

·                     Dışarıdan kıyma bile yemem.

·                     Soru çözerken 4 köşe oluyorum.

·                     Senede 1 hırsızlığa çıkarız ondada ay ışığı doğar.

·                     Öğrencinin; parasında, ayağında, kaşında, gözünde, beyninde gözüm yok.

·                     Ruh hastalığı bozulması ihtimali görülen yakın akraba ve dostlarınıza kendini bilenin hassasiyetiyle rehberlik yapacaksın

·          En övündüğüm tarafım övünmeyi hiç sevmemem. 

·          Ben iyi değilim, Süperim!

·          İstanbul'da 1000 tane "lise 3 matematik hocası" varsa, bunların ancak 10 tanesi lise 3'lere girecek kapasitededir. Biri de benim. 

·          İstanbul`a geldim, Galatasaray`ın futbol şube sorumlusu geldi, "HOCAM, SİZ ONA BUNA GOL ATIYORSUNUZ! GELİN BİZİM KALEDE DURUN" dedi.

·          Hazreti Allah gelse matematiği benden iyi öğretemez. 

·          Ben kendimi övsem ne olur, övmesem ne olur. 25 yıllık hocayım. 

·          Verdiğim dersi saatine 500 milyon alan hoca benim kadar versin, ben burdan dışarıya çıkmaya nasib olmayayım. 

·          Aralıksız 1cm, 1saniye ara vermeden 90 dakika ders anlattım. 

·          Yanılmıyorsam; fazla akıllı değilim, zekama da güvenmem.

·          Ben dün tansiyonum yüksek iken, bir de dün size ders anlatırken ufak bir çarpmada 2 hata yaptım. Ben hiç hata yapar mıyım? 

·          Kendini övüyor demeyesin. Ben öyle şey yapmam. 

·          Benim verdiğim global ders saatini, saatine 500 milyona alamazsın. 

·          Paraya, şana ve şöhrete ihtiyacım olmadığını yakinen bilirsiniz. 

·          Ben dahil bir kaç tane kelaynaklar gibi öğretmen ordusunun içinde kalmış kimseler var. Bunlar da gidince Türkiye`nin hali ne olacak bilmiyorum. 

·          Zannetmeyin ki Yılmaz Bey övüyor kendini, ne övecek, 25 yıllık hoca, mal meydanda.

·          Tıp 2`den ayrıldım. 

·          İnşaat Mühendisi olduğumu herkes biliyor. 

·          Ben yetiştirirsem bu adam puan alacak diyorum. 

·          Sizin lokomotifinizim. 

·          Arkadaşınızın burnu kanadığı için demokratik şartlarda bir sınav olmadı. Ondan dolayı yarına erteledim. Bu olay sadece Yılmaz Er`e mahsustur. 

·          Ben karın yağacağını ve tatil olacağını biliyordum. Programımı ona göre yaptım. Bundan sonra daha kar yağmaz. 

·          Hafızamda 3000'in üzerinde telefon numarası var. 

·          Bende bulduğunuzu başka yerde bulamassınız. 

·          Ben her öğretmenin babasıyım. 

·          Kıldan yağ çeker gibi yaparım bu soruları. 

·          Çözemediğim soru yoktur benim. 

·          31 yılın birikimi ve tecrübesi sırtımda. 

·          Biz mühendisiz. Neyin ne oldugunu biliriz. 

·          Her türlü fedakarlığı yaptım şu milletin oğluna.

·          Adamın 10 sene önce içtiği suyu; hangi bardaktan içtiğini izliyorum.  

·          Ben, beyninizdeki hoca faktörüne eşdeğerde bulamayacağınız bi hoca karekterine sahibim. (?) 

·          Bir pilot uçağı düşürür 200 kişi ölür; ben yanlış eğitirsem bir nesil tükenir. 

·          Türkiye'nin 130.000 öğrencisini eğittim. Aile olarak alırsan 1.000.000 kişi eder.

 

·          Tüm yerler; askeriyeden tutun da telefon işletme merkezine kadar Nato belgem vardır.



·          Aldığım maaşın rakamı belli, ortada; bilmiyorum bile. 

·          Övünmeyi sevmem ama, Bakan Müfettisi gelip bana yalvardı. 

·          Matematiğin uzmanı olarak, bunu bana sormanızı kendime yediremiyorum. 

·          Behçet Kemal Çağlar Lisesi`nde ben koridora çıkınca millet titrerdi. 

·          Boğaziçi`ni benden iyi kimse bilemez, çocuklar pişman olur. 

·          Sizi ben kazmaya değil elma şekerine sap yaparım, millet alıp yalamaya başlar. 

·          Ben sporcu adamım, hem de ağızdan dolma tüfek gibi değil. 

·          Sabah 6.30'dan 7.30'a kadar 7 km yürürdüm. Dakikada 137 adım atardım. 

·          Bizim ev Küçük Çekmece`nin en sağlam evidir. 

·          Bu TI 89 u bilen yok ki. En iyi ben biliyorum.

·          Sen böylesini ne gördün, ne görecen! Benim gibi kalmadı artık. 

·          Ben konuştuğumu unutmam Enes! Aradan 50 yıl geçse bile. 

·          Ben bunları beynimden, kişiliğimden, vücudumu eriterek veriyorum. 

·          Bokluğun içinde altın yaratıyoruz biz burda. 

·          Piçin babasını Yılmaz Er'e sorma, ben mühendisim ben şehir çocuğuyum neyin ne olduğunu bilirim. 

·          Ben eğitimden taviz vermediğim gibi, inşaattan hayatta taviz vermem. 

·          Göğsümde çelik kafes besleyen bir insanım. 

·          Fryday`s çok güzel bir yer, ben yaptım diye böbürlenmiyorum. 

·          Ben, evladım kıçınızda kaç tane kıl olduğunu biliyorum.

·          Ben sporcuyum sen bi bok değilsin, ben milli adamım be! 

·          Ben herşeyi bilirim, antenlerim yüksek çalışır. 

·          Ben beynimden atmam, kafadan hiç atmam. 

·          Ben bu okulun sigortasıyım. 

·          Bende Aristo cetvelinin, dünyanın gelişmiş en güzeli var. Böyle ayakları vardı, masaya koyardım.

·          Enes, ben senin gittiğin yoldan 50.000 kere döndüm. Ben şehir çocoğuyum, şeytanın allahıyım la. Bana laga luga yapma, ben senin sıçtığın bokun rengini bilirim.

·          O zamanlar Kasımpaşa Lisesi Müdürlüğünü duyan korkardı, gidemezdi. Yeni mezun olmuştum.

Devrin Milli Eğitim Bakanı Edirne milletvekili rica etti, "HOCAM" dedi, "Gider misin?" Görev icabı kabul ettim. Geceden gittim. Sıraları sırtımda taşıdım. Camları elimle sildim. Sabaha okulu açtım.

 

·          Kasımpaşa Lisesi`nde son günümde öğrenciler kapıyı zincirlediler.  



·          Kasımpaşa Lisesi`nin pilav günüydü. On dakika geç gittim. Çoluk çocuk herkes el pençe divan beni bekliyorlardı. Hiçbir şeye dokunmamışlardı. Bunu ben şimdi yaşıyorum, gelecekte de sizle yaşayacağım. 

·          Fethi Toker`in yardımcısını aradım. ÖSS`de ilk 100`ü istedim. "Peki HOCAM" dedi.

"TÜBİTAK`a bir nüsha gönderdim, bir nüsha da size göndereyim." 

·          ÖSYM formlarında bir yanlışlık yaptıysanız haber verin, kolileri açtırayım. 

·          Şu anda bir ilkokul yaptırıyorum. 

·          Ragıp Devrez ödülünü bilen var mı? Dünyada Nobel, Türkiye`de Ragıp Devrez. Hergün haberlerde çıkar. 

·          Hindikap! 

·          Daha bir insan anasından doğmamıştır ki benim dersimde tarih çalıssın. 

·          Dünyanın en iyi beyin cerrahı Gazi Yaşargil`le konuştum. İsviçre'ye gidecek bir durum yokmuş.

 

·          Benim tahminlerim arasında özdeyişi bana ait olan bir cümle var. 



·          Gayretli olanlara yardım edicem, olmayanlara batırıcam. 

·          Bana "BABA" derler. 

·          Onların yazılısı 13 Aralık Cuma, sizinki 12 Aralık Cuma. 

·          Hazreti Allah gelse; bana ekonomi okutup, ekonomi yaptıramaz. 

·          Allahın oğlu gelse, benden izin almadan aşağıya inemez. 

·          Bütün kafanı kaldır.

·          Matematik; yarın evlenirsin çocuğuna lazım olur. Sonra gelip size; "Baba sen edebiyat sınıfında mıydın?" diye sormasın. 

·          Bu öğretmen Yılmaz Er değil, Yılmaz Er`in babası olsa benim nazarımda bitmiştir. 

·          Bu soruyu babam gelse yapamaz. 

·          Ben dolmuşa binmem, ben dolduruşa gelmem! 

·          Ben Allah`ıma inandığımı biliyorum. 

·          Beni baz tutun.

·          Bu bilgisayarı Japonya`dan gemiyle getirttim. 

·          Yalanmış, pardon yanılmış olabilirim. 

·          Tarih dersinden yana sizi haksız göremediğim hiçbir nokta yok. 

·          Sinir küpü içine giriyor. 

·          İster temeli olmayan havada yüzsün ne dediğimi anlarsın. 

·          Toorik. 

·          Dikkat ederseniz, dikkat edin. 

·          Kuzgunun çocuğu kuzguna kuzu gibi görünür. 

·          Kafanızda bir oluşum oluşsun. 

·          Aldatmaca reklamasyon. 

·          Benim öğretmenliğimi klasik anlamda öğretmenlik gibi almayın. 

·          Gereksiz kelimesi çok lüzumsuz bir cümle. 

·          Zamanımızda bi gün var.

·          Tam sayılardan mükerrep bir işlem. 

·          Galiba bedava paranız var. 

·          Benim nasihatlerimi nasihat gibi almayın. 

·          Akıl dürüst oturun. 

·          Trigonometriyi domuz yavrularına benzetiyorum. 

·          Senin diğer "1" alanlarla farkın var. Çırpınışların var. Rakamsal değil ama anlamsal fark var. Senin 1`in "Şerefli 1". 

- Bir soru hazirlamak 30 tane dereden su getiriyorum ki acaba biseyler yapar mi? 

- Burda 26 ,zannedersem öbür sinifta 29,kaç etti?59ögrenci. 

- Çingeneye para vermisler önce gitmis babasini asmis. 

- Düzecimiz bozuk. 

- Çantamin içinde namahrem birsey yok. 

- Cumartesi günü , hafta arasinda bir adam geldi , ben de geldim , beraber çatiya

çiktik , saatlerce çatida dolastik. 

- Diger hocalarin da 10 Ocak , en geç , tas yagsa 15 Ocak`ta bitirmeleri lazim.

- Türevin manasi hayatsal uygulamasi demektir. 

- Basittir diye satihsal geçmeyin. 

- * Gökhan kapattin mi orayi? 

* Evet 

* Anahtarladin ? 



- Beynimi kirsaydim , beynimi çalissaydim da Yilmaz Bey`i dinleseydim demeyesin. 

- Allah rizasini seversen sus.

 

- Senden önce de benim gibi boy fukaralari var. 



- Dersime kan dogradiniz.

- Kalem çok kaygan oldugu için tahtayla beraber... 

- Onun için hata yaptiginiz an hata yapmayacaksiniz. 

- Siz bu soruyu yapmazsiniz , 20 soru yaparsiniz , adam 40 soru yapar sizi geçer ,

ama bu soruyu yaparsaniz 30 soru yaparsiniz. 

- Hospital dedigim kurali ögreticem. 

- Bu gece yaptiklarimizi yapicam . 

- Kafanizdaki altyapiyi hazirladim. 

- Burda mi hata var yoksa 2.5 dakikada en seri biçimde yapmaya çalistigimizda mi

hata var? 

- Insanoglusu. 

- Burda bir makas emri veren birisi var. 

- Bu makas emrini veren kisi ikinci türevdir. 

- Beni dersin haricine sürüklemek için laflar ettirmeyin bana. 

- Muhakkak ki sonucu illa ki bulalim. 

- Ben buraya 4 tane pota yaptirmak için agzimdan küfür dahi her seyi yaptim. 

- Ekonomik bagimsizligini yirtmis bir adamim. 

- 18 yil fiilen , araliksiz , bizzat müdürlük yaptim. 

- Elimdeki materyal insanoglunun emegidir.

- Ben size ne verdiysem , Allah ne verdi deyip yapacaksiniz. 

- Dogum günümün 1 Ocak oldugunu herkes bilir. 

- Bu; 25 yillik tecrübe Yilmaz Er`e yakismaz. 

- Bazilari devenin nalbant dükkanina baktigi gibi bakiyor. 

- Istiklal korosu. 

- `92`nin ilk ve en seyini , sey , duygulu anini burda yasadim. 

- Bunlarin böyle olsun olmasin kelimesini olmasinda fayda gören var. 

- Zannediyorum bir tek sey var kafamda, fonksiyonlarin grafigini çizeyim mi

çizmeyim mi diye düsünüyorum.

 - Ögretmenlik mesleginde hiç ögrencimi asla ve asla tongaya düsürmedim.

- Arsivimin içinde çok kiymetli sorularimin oldugunu söylemistim herhangi bir soru

esirgemiyorum sizden. 

- Saydim 90 oldu , bu 91 kisinin içinde. 

- Bu soruyu bu isleme daha biraz çaprasik hale getirip öyle yapalim. 

- Diyecektim ki kendi kendime dedim yahu bu adamlar simdi aklima bir saniye

içinde geçti bu . 

- Elinizde beni dinleyecek bir kontrol sistemi varsa ders anlatayim. 

- Anlatmayi size birakirsam baliklar kavaga çikar. 

- Gökhancigim , sevgili yavrum , bana ugra , seni o konuda doyurmak istiyorum. 

- Kafam kizarsa bildigimi satarim , kafam kizarsa bildigimi satmam. 

- Sormonu kazansan verirsem serefsizin evladiyim. 

- * Hocam yazililari okudunuz mu?

* Eh yari yariyadim. 

- Çogunlukta 3-5 kisi vardi Onlar da ekseriyetti. 

- Vallahi billahi tillahi Allah`in oglu gelse bu imtihani ertelemem. Erteleme nedenimin

yoklugundan dolayi degildir. 

- Yanlislik hatasi yaptim. 

- Ben istesem ögrenciye felegini sasirtirim ama ögrenciyi tongaya düsürmeye ne

gerek var.

- Hakan! bi` daha sokakta görmeyeyim seni. 

- Bizim için haftayanin önemi ondan sonraki hafta karne almamiz.

- Ögrenciyi hamala benzetiyorum. 

- Asagi yukari yüzde yüz. 

- Ben af çikarmadim. 

- Su anda yapacagim yazili islemi içinde kafamda hazirsizlik var. 

- Ben ögrencimi bir igne deligi kadar demiyorum , igne ucu kadar incitmem. 

- 10 Subat Pazartesi günü geldik , 11 Subat Pazartesi günü , 11 Subat bugün 

- Yilmaz Er`in babasinin evladi olsa ayricalik yapmam. 

- O serbestligi , o münakasayi size dilediginiz gibi sorun diyorum. 

- Bundan sonraki sorularda kabahatin Yilmaz Er`e ait oldugunun 1 milimetresi

yoktur. 


- Hangi arzu sekilde edersen et. 

- Çocuklar 16 kaç Hazirandi , kaç Nisandi teslimat tarihi? 

- Öyle korkmus ki gözü neredeyse fal tasi gibi açilacak. 

- Hüseyin , öksüreceksen disarda öksür bizi zehirlemeyesin. 

- Ben idarenin isine karismam , karisirsam kiyamet kopar. 

- 5000 lira benim bir günlük ögün yemegimdir. 

- Sey yapmayin, böyle kokozlanmayin, vermiyoruz demeyin. 

- Sanki bi bok varmis gibi 19 Nisan sinavinda… 

- Ben o kelimeyi tahrip görüyorum.

- Yakismaz bu kelime ögretmenin agzina, afedersiniz ama bu is aykiri……it,

hayvanoglu hayvan desek daha mi iyi? 

- Insan evladi her seyin basinda saglik düsünmeli oldugundan ben de tatile razi

oldum.

- Düsüncemsel. 



- Sinav kagitlarinizda çok acikli olaylar var. Yunus Emre`nin divani gibi. 

- Sen Yilmaz Er`in dergahindan ulema-i cihan olsan geçer misin? 

- Bütün agziyla kus tutsa, agziyla uçak tutsa geçemez.

- En yüksek puan olan aralar arasinda. 

- Ben bunu asacam sinifinizin bir tarafina. 

- Söyle 1 dakika içinde 1. Dönemin muhasebesini yapalim. 

- Fikirsel kanaatler. 

- Idareci ben olsaydim bu okulda, bu sistemi dagitirdim. 

- Benim Yilmaz Er olarak, düsünce olarak bir sikintim var.

- 2 Agustos sabahi tatildir, ya Pazartesidir ya 3 Agustostur. 

- Çagiriyorum etrafima yazlik kizlari. 

- Minimum puanla alan puanlarini getirdim. 

- Ögrenciyi sokakta da takip ederim.

- Isterse Bogaziçi`ni degil, isterse Tabir-i Mahal Sormon`i kazansin vermem. 

- Ikimiz de ameleyiz. O adam kazma attigi zaman su kadar yer delemiyor, sen bu

kadar yer deliyorsun.

· Şakağının arasına iki elini koy.

· Elimle çiziyorum.

· Cos 65 sin 25'in amcasının oğludur.

· Benimle oturarak konuştuğun için diğer derslerde ne bok yediğin anlaşılıyor.

· Bizim sınıf için: Ahmet eşek kadar adam. Bu kadar koca herifleri oraya mı

sıkıştırıyorlar.

· Yasalara göre öğrenciye 1,2 metre-kare yer gerekir.

· Havada uçan nemden sıkıntı çekerim.

· Bu pencereler o kadar çok boyandı ki, üzerindeki boya yarım santime ulaştı. O

yüzden açılmıyor o kadar şişti ki.

· Ögretmenler odasında o kadar kıçkıçayiz ki nerdeyse akraba olduk.

· Bu dördünü hafızaya memory yapacaksınız.

· Burada suyumuz vardı bizim.

· Bana işi düşmiyecek olan yok.

· Cumali: Benim aile içinde küçük bir problemim var,o yüzden gelemiyorum.

Baba: Forma vereyim.

· Hem Çarşamba hem Çarşamba günü olmaz. Olursa Çarşamba kare olur.

· Bir Yılmaz Hoca sonrası dersi.

· Ben adamın beynine kurşun sıksam, yarın seni asacam desem,o bu akşam o maçı

izleyecek. Allah'ın emri.

· Ben çobanım siz sürümsünüz.

· Kıçınızdaki boku kurutmassam bana da Yılmaz Er demesinler.

· Olum Onur kafamı kızdırıyorsun çalışmanı beğenmiyorum.

· Çarşamba gününe bu sınav............. Karpuz pişmemiş ki kel...........

· Fiziğinizi saymıyorum çünkü dandik.

· Bunları gözlerimle duymuş gibi, hem görüyorum, hem duyuyorum, hem

hissediyorum.

· Bu alıştırmalardan birini yapılmamış görürsem sizi palamut balığı gibi doğrarım.

· Kıçı kırık İtalya o caniyi bize vermiyor. Ne bok yedin Roma Hukukunu köpek

gibi verecek.

· Ben Atatürk gençliğini yetiştirmek için vatan borcumu ödüyorum.

· Ufkunuz gelişecek, şekliniz değişecek.

· Ma error.

· Ahmet esneme lan suğursuz herif, üstümüze getirme ağırlığı.

· Çeşmenin başındakiler iyi su içer, arkadakiler kötü.

· Ahmet şu çoraplarını sıyır getir bana bakiim.Düz taban mısın nesin?

· Behçet Kemal Çağlar Kütüphanesi okulumuzun bir köşesinde güzel güzel duruyor.

· Bu sınava girerlerse sefaleti oynarlar.

· Soru önceden çözülmüşse ben zevk almıyorum.

· Burnunuzu bokun içinden çıkartmam.

· Çabuk; zaman ölmesin.

· 36,72,90 üçgeni.

· Sinavi Juventus maçina çevirdiniz.

· Birtek milim ses çikartmayin.

· Sen!Ögrenci kitlesi. Notunu al!.

· Gözlerinize rahat gelir.

· Bunlari hafizaniza monte ediniz.

· Ben klimayi Ahmet'in kafasina vura vura yaptiririm.

· Öteceksin viyak viyak ben bunu nereden aldim diye.(Ahmet'e dönem ödevi için.)

· Engin senin bi azina siçarsam 77 sülalen basa çikamaz.

· Basi kiçi belli olmayan bi okulda ne bok yerseniz yiyin beni ilgilendirmez.

· Sanki okulun içine zehir enjekte etmisler.

· Benim sinirlenmeye hakkim yok.

· Damarlarim böyle su borusu gibi büzülüyor, kan gitmiyor.

· Yazili sonucunu çabuk alamadigimdan beyninize hizla vuramiyorum.

· Beyninizden kagida neler yansiyor.

· Sizi öyle bi sikarimki yere egilemessiniz.

· Size biraz önce bi kelime konustum.

· Singapurun çingenesi. (Poe için.)

· Ben egitim için bi kisiyi degil bütün dünyayi yakarim.

· Allahin öküzü. (Asara)

· Onur!Benim duymadigim küçük frekansli bir sesin mi var?

· Sinavlarinizi okuyunca sinifa Sultan Abdülhamit'in kiliciyla gelicem.

· Konusarak anlatiniz.

· Nebiçim hediye vermek lan bu sogan sogan.

· Bil beni bir koz ile, istersen oda çürük olsun.

· Dünyanin en büyük amelyatlarindan birini oldum.

· 3 alacak baba yigit daha dogmadi.

· Ben senin nereden gittigini 100 defa döndüm. ( Ahmete)

· Ahmet!Saflikta ayarin düsmüs.

· Benim canim istemesse Ahmet'in sülalesi gelse beni konusturamaz.

· Binanin çatisi üstümüze uçtu.

· Gönlünüz göysünüz dik olsun.

· Bu meslek peygamber meslegidir. ( Ögretmenlik için)

· Futbolcu, 4 tane top oynuyorlar milyarlari götürüyorlar.

· Kime el atiyorsam bozuk çikiyor.

· -5. Saatiniz ne?

-Aygün


-Oh oh o dünden razi.

· Bunlari hafizaniza monte edeceksiniz.

- Non stop ders yapıcaz.

· Beni kullanin.

· Sirtimda bal yokki gelip yalasinlar.

· Basi bos köyde....................Köpekler cirit atar.Elinde kötekle dolasan yokki.

· Kirmizi kalemi olmayanlar altini kirmiziyla çizsin.

· Jazz kulakligi.

· Parmaginizla konusun.

· Modülü elime vermeyin davar olursunuz.

· Gözünüzü kafanizin içine çevireceksiniz.

· Renkli kalem,renkli tebesir olmadigi için söyleyemiyorum.

· Bakarsaniz daha rahat görürsünüz.

· Ilke: siz isin içinden çikamassiniz ben sizi isin içinden çikaririm.

· Dile benden ne dilersen dile.

· R'nin alacagi deger "r" dir.

· Basinizin etini yerdim,bir sey birakmazdim basinizda.

· Ben size bir imajda bulunuyorum, siz beni dinlemiyorsunuz.

· Bu son senem, amacim çitayi gögüslemek.

· Hücrelerinizin farkinda degilsiniz, onlar isyan edebilirler.

· O tuvaleti anahtarliyorlar. 

·        Adamın 10 sene önce içtiği suyu ;hangi bardaktan içtiğini izliyorum. (OHA)

·        Ölüm ile kalım arasında gitmiş ve geri gelmiş bir insanım. 

·        Bak kendimi şu anda bekçi gibi hissediyorum. 

·        Ders yapıyorduk hava yine bu kadar, yanda kızıl kıyamet kopuyor. 

·        Öğretmen ayak ayak üstüne atmış sınıfta göbek hariç herşey atılıyor. 

·        Okan'ı öğrenci köşede gördümü altına sıçardı. 

·        Bu da şu anlamdadır. 

·        Üstel fonksiyonları gece gündüz anlatsam, bu dolu dolu geçen 45 dakİkalık dersin yerini tutamaz.

 

·        Beni yöneticilerle yüz yüze getirmeyin bok gibi ortada kalıyorum. 



·        Kimin elinde yetiştiğinizi bileceksiniz. 

·        Matematiksel kompartmanınızın altı allak bullak.

·        Böyle yaparsanız üniversiteye giremezsiniz, girseniz çıkamazsınız. 

·        Diğer derslerden, kimine parmak kimine kıç atarak geçersiniz, ama bende çalışacaksınız. 

·        Julya; içine en kısa zamanda bir hırs girsin, içine hırs al, baban gelse, gökten inse dinleme çalış. 

·        İradem olsa kullanabilsem şu anda kendimi camdan aşağı atacam. 

·        Tooremleri öğrendik. 

·        1 ile 0 arasını kaç tane sonsuz noktaya bölebilirim. 

·        Bana bak sen bu öküzlüğünden daha vazgeçmedin mi lan İzzet. 

·        Ben sizin babanızdan sonra gelen babanızım. 

·        Biri size gerizekalı desin karşısına silahla çıkarım.

·        Takip edin beni dünya yansa bakmayın. 

·        Ben bu mantığa kendimi ikna etmedikçe asla size yedirtmem bunu. 

·        Bunun yapılmasının imkanı yok. Vallahi yok, billahi yok, tillahi yok. 

·        Nereye giderseniz gidin sizi takip ederim. 

·        Karpuz yedim kabuğu vardı, üzüm yedim bağı vardı deyip kıvırmayın. 

·        Zorla ava giden köpekten hayır gelmez. 

·        Zil miydi çalan? 

·        Bizim yedimiz yoğurdun kalitesini duymak istiyorlar. 

·        Edebi mantıksal çözümü yapmamız lazım.

·        -Ahmet anan seni kaç ayda doğurdu?

·        -9 ayda hocam

·        -İyi, demek ki 10 günün eksik.

·        Bugün bunu anlatırsan seni hapse tıkarlar. 

·        3 tane çarpma yapsan beynin hurdaya çıkar. 

·        Tilkinin kuyruğunu 40 yıl bi kaba sokmuşlar, çıkartmışlar gene aynı. 

·        Ağzından birşey söyledin. 

·        4 yumurtayı 3'e boyamışlar. 

·        Yanınızda adam öldürseler duymayın. 

·        Tavanı delip çıkmam 6. yılını geçti. 

·        Siz hamı bırak, hamında hamısınız. 

·        Adam hırsızlığa çıkmış o gün ayışığı doğmuş. 

·        Ben bu işi kökten yalamış biri olarak, benim anlattığımda bir hata yok. 

·        Bu küresel karmaşıklığın içinde yerim yok benim. 

·        Ekmek artık aslanın azında değil, bağırsaklarında. Elini uzatsan yetişemessin artık. 

·        Fiziki itabırıyla dışardan 1 lokma köfte yemem. 

·        Bizim toprağımız serttir. 

·        Size bir nasihat verecem, yok onu sevmiyorum bir öğüt vereyim. 

·        Bu huyunu terket. 

·        Dışarıdan kıyma bile yemem. 

·        Soru çözerken 4 köşe oluyorum. 

·        Senede 1 hırsızlığa çıkarız ondada ay ışığı doğar. 

·        Öğrencinin; parasında, ayağında, kaşında, gözünde, beyninde gözüm yok. 

·        Ruh hastalığı bozulması ihtimali görülen yakın akraba ve dostlarınıza kendini bilenin hassasiyetiyle rehberlik yapacaksın.

Okan Bey bu okuldan gittikten sonra bana dediler, İl Milli Eğitim Müdürlüğünü Kabul etmedin bu okulun müdürlüğünü Kabul ette 5 sene daha gidelim. Ama benim By-Pass’lı olmam ameliyatlı olmam bazı hareketlerimi kısıtlıyor.Ben müdür olsaydım sizi neye çevirirdim biliyormusunuz, o kıçında yara olan arkadaşınız varya sizi ona çevirdim. Ama ben biterdim ozaman.
Sıkıntıdayım, Depresyondayım, kızdırma kafamı,kıçımın kenarı, çık dışarı.
Frydays çok güzel bir yer, ben yaptım diye böbürlenmiyorum.

Size geçen sene periyotları derin derin anlattım.

Eyrimiz çok güzel bir eğri.

Bu okulda Yılmaz Er ismi bir ekol haline geldi. Gideceğiniz okulda size soracaklar, Sen Yılmaz Er’in öğrencisi misin? Diye. İşte ozaman senin farkın ortaya çıkacak. Matematiksel üstünlüğün yüzeye vuracak. Benim bir aynam olarak benim sana öğrettiklerimi aktardıklarımı sen bir vitrin gibi sergileyeceksin. Beyninin içine yrleştirdiğim bilgiler orada işlenip bir alete dönüşecek. Demir ışıldayacak.

1970;te büyük çekmece gölünde 19 Mayıs hareketleri vardı.Bende sporu severim bilirsiniz.Yunus atlayışı yapacaktık. Bende öğretmenim. İki de çocuk ayarlamıştık. Minderler muşamba. Her atlayışta minder kaçıyor onlar düzeltiyor. Herkez atladı. Biraz kasayı yükseltelim dedik. Ben once atlayıp onlara gösterecem. Benden önceki çocuk yere düştü. Minderleri düzeltmeleri gereken çocuklar onun yanına gitmişler. Bende sürat almışım duramadım tabii, tramplane bastım baktım minder yok. O süratle saltomu attım bi çakıldım, 30 seneden beri bu topuğum ağrır. Bazen yere sert basınca hala o günkü acıyı aynen duyarım.

Sen yukardan zembille gelsen, dudaklarınla bülbülde yakalasan olmaz.

Ben, evladım kıçınızda kaçtane kıl olduğunu biliyorum.

Kafadan noksan adamın noksanı şey olur.

Eczaneye git kahverengi lastik bandaj al adımı söyle tanır onlar. –Hocam gittim söyledim öyle birini tanımıyorum dedi bide bu bandajı Verdi. –Ama bu beyaz olmaski.- Hocam diyerleri çok pahalıydı sizing verdiğğiniz para yetmedi bende biraz cebimden verdim anca bunu alabildi. -Peki tamam. Şu köşedeki adama gittin dimi o Allah’ın ayısı o.

Sizin neyiniz bilmemneyin ucunda.

Ağzınızla kuş değil F-16 tutsan sizi geçirmem.

Onu sen biliyorsun, ben biliyorum başka kimse bilmiyor.

Ben sporcuyum sen bi bok değilsin, Ben milli adamım be!

İstanbul Şeytani bir vilayettir. Herşey ticari olmuş.

Hepiniz soba dirseğini bilirsiniz. Okadar tahsil gördünüz. Şimdi size çapı 20cm olan bitane yapın desem, NAH yaparsınız.Ama git dolapdereye, ordaki goloşlardan birine söyle bak nasıl yapıyor. Adamın gözü gibi sakladığı şablonlar var. Hooop böyle çizip çıkarıyor.

Çok küçüktüm. Diyarbakıra Mr. Manson diye biri geldi. Adam bir Diktefon getirdi. Tercümesini yapalım, Dikte yazmak, Fon konuşmak anlamına gelir. Bugünkü teyp yani. Konuştuğunu Yazan. Hatta unutmuyorum önünde küçük yeşil bir tuş vardı böyle rezistanslı, ona cihaz faliyete geçince o tuş kararırdı. Koca alametler aha bukadar. İçinde belki dünyalar var. Bunun dizaynını yapan matematikçidir. Bütün aletlerin anası integraldir.

Eyer sen üniversiteye gidipte babana “Baba ben Türevi anlamadım, İntegrali anlamadım, bana hoca tut, ben bunları birdaha öğrenecem.” Dersen yüzüne bukadar Balgam atarlar senin.
Diğerleri
       M.Güvenlik:Cumhuriyet olması için ne olmalıdır?

İzzet :Cumhur başkani olmalidir.

       Vedat :Bensesimle para kazanıyorum.

       Pınar: Enes sözümden dışarı çıkma.

       Sevil: İlk hangi canlıda dolaşım sistemi görülmüştür.

Yavuz:Dinozor.

       Aygün: Öküzlüğün lüzumu yok.

       Aygün: Sistematik olarak derse katılacaksınız.

       Aygün: Şu gelmeyenleri bi göriyim.

       Aygün: Şu inatla konuşucam diyenleri bir göriyim.

       Aygün: Konuşmakta israrli olanlar.

       Atakan: Yarım saattir kalkıyor.

       Erolun notu:İzzet!i sözlü yaptık,dersi dinlemiyor,tahtada saçmaladı,hacimden haberi yok.

       Sevil :Canlılar kaça ayrılır.

Fatma: Living and non-living olarak.

       Sevil: Ne verdiler azına?

       Sevil: Sizin canınıza okurum, azınızı burnunuza çeviririm.

       Sevil: Animal’a geçirdi.

       Sevil: Nasıl product the enerji.

       Sevil: Parmağımı hangi prize sokarsam ne olur.

       Sevil:Zil kaçta çalar.

       Deniz: Sus tuğunuzu duyim.

       Deniz: Analitik tipex’ siniz var mı?

       Engin:Ben hep dönerim yani benim genel halim böyle.

       Pınar: Aşar ivme kazan.

       Pınar: Parmak sorarsın.

       Pınar: Benim sinirimi bozmaya başlamaya başladınız.

       Pınar: Çok kötü şimşekler çaktın................Tepemde.

       Pınar:Ağzımın söylediğini kulağınla duy.

       Pınar:Sinirlerimi zıplatmayın.

       Pınar: Siz sudan çıkmış akkaşıksınız.

       Pınar: Yellenmek için parmağını kaldır izin al çık dışarı.

       Gülay: Cumhuriyetin 10. Yılını hatırlayın.

       Didem: 6 büyük şairin yedincisidir.

       Erol: Merdivende ayaklarım geri geri gidiyor.

       Erol: Konuşuyorsunuz akşam rüyamda kabus görüyorum.

       Erol: Denklemi çeviremessen böyle armut gibi kalırsın.

        

       Erol: Ayaklarını sığdıramıyorsun oraya Uaaaaaaaa.Senin tabutun pahalı olacak.

       Erol: Boşluga civa girdi. Ne çikti? Zing çikti.

       -Erol bey taksiyi nasıl çağırırsınız.

-Gel lan buraya diye.

       Erol: Git duvara tırman ayı. (Kime dediği mechul.)

       Erol: Dersi sabote eder adam ,sabahın bir köründe gelir tahtaya yağ sürer sonra vıgıt cıjt.

       Erol:Adam ders yapılmasın diye tahtayı gereksiz yere karalıyor.Yahu yuh be adam.Tahtayı gebertiyor.

       Didem: Sessiz bağırın.

       Gamze:Körüm göz değil heralde.

       Gamze:Ayağa kalkarsam yürürüm.

       Gamze:Abin senden küçük mü? (Cihan‘a)

       Gamze: Zil çalınca haber verin.

       Özge: Sizi ciddiyete davet ediyorum.



       Özge: Sonsuz sözlü hakkınız var hepsini kullandırmayın.

       Tarihçi Aptiğe: Anlenle konuştum senin kulağını çekecek haaaa.
Yüklə 131,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin