GEREN, AVLOO=TARLANIN ETRAFINI KAPATMAYA YARAYAN UZUN SIRIK***
Geren= Avlo, Avloo= Tarla bahçe kenarlarına, direk dikkerek, hatıl; denilen iki tarafı yontulmuş uzun kalasların direklere çivi ile çakılarak, kapatılmasına denir. Avlo=çit Avlo= 1. Uzun sırık, 2. Tarla bahçe çevresindeki çit. AVLOO=GEREN= TARLANIN ETRAFINI KAPATMAYA YARAYAN UZUN SIRIK***
geri yanki: arkadaki,geride kalan
Geriz=?
Germeç : 3-4 metre uzunluğunda 10-20 cm kalınlığında ağaçların ,budaklarını ve eğri yerleri az çok yontulmak suretiyle elde edilen 'dilme" benzeri ağaçlar.Tarla ve bostanlara hayvanların girmemesi için avlalara çakılır.
Germeç=Göknar ağacının gövdesinin "V" şeklinde oyulması ile yapılan, genellikle yağmur oluğu olarak ve su iletiminde kullanılan oluk. hüseyin bey. Araç'ta poyra deriz biz de
Getü : Getir
Gevelemek: Ağzına aldığı yiyeceği yutmadan çiğnemeye devam etmek.
Gevme=Çiğneme(Şu sakızı garşumda gevip durma)gevmek :1-ağızda bir şey çiğnemek,2-biriyle dalga geçmek
Gevilcen= Sobaya yada ocağa yakın oturulduğunda kol ve bacaklarda sıcak etkisi ile ciltte oluşan dalga dalga kızarıklığa denir.
gevşenmek=çiğnemek.
Geyin= (İneğin geyni ) İneğin rahmi
geyirmek: ağızdan gaz çıkarmak
Geyle: Harç,taş,toprak ve kum gibi ağır şeyleri taşımak için kullanılan , iki ağaçtan kol üzerine tahtaların çakılması ile yapılan tabut benzeri araç. Geyle olarak yazılan bu kelime Merkez'de Geñge olarak geçmektedir. İçimde bir garip yaradır bu alet(Geñge); Doğu Türkistan'da 30 kilometre uzunluğunda Taklamakan Çölü içinde bir 40 km.lik su kanalı açtırma çalışması vardı. Tamamı Uygur Türkleri, hiç bir teknolojik alet yok ve bu aletlerle kadın, çoluk çocuk 100 metreyik çukurlardan yukarıya taş taşıyorlardı. Bir belgeselde görmüştüm. "Taklamakan'daki Vaha" adlı bir belygeselde. Neyse. Geyle: Teskere ,Harç,taş,toprak ve kum gibi ağır şeyleri taşımak için kullanılan , iki ağaçtan kol üzerine tahtaların çakılması ile yapılan tabut benzeri araç, Merkezde Genge
geyrek: kaburga Geyrek=? Bizim köyde Geyrek Yakası diye bir mahal var. cümlede kullanalım(gızduma la "geyreğini" geçürün) Geyrek; anatomik bir terimde olabilir, küçük çocukların "geyreği batmış" denilerek, yüzükoyun=yüzüstü yatırılarak çapraz biçimde, yani sağ el sol ayak , sol el sağ ayak değdirilmeye çalışılarak geyreği yerine getirilirdi. geyrek=sanırım bel kısımındaki kemiğin zorlaması (Geyreği battı)
geysi yıkamak-çamaşır yıkamak, giysi yıkamak
geysi:çamaşır,elbise
geysilik, gesilik= çamaşırlık, çamaşır yıkama yeri
gezente= çok dolaşan, yerinde durmayan
Gıcı=Çam kozalağı
Gıcırım boğma= Genellikle düzgün kesilmeyen hayvanlar için kullanılır. İyi bilenmemiş bir bıçakla, zorlayarak kesme işi için kullanılır. Ekmek vb için de kullanıldığını duymuş gibiyim.
Gıçdım bacaklı=topal..DDDD
Gıçı boklu=adam olamamış, çocukluktan çıkamamış, kötü
Gıçı çöpürlü : Gittiği her yerde peşine bir iki tanıdığı takılan.
Gıçıgıruk= Topal, aksak, engelli, özürlü... Gıçıgıruk=değersiz, basit, önemsiz anlamında da kullanılır.. Gıçıgıruk= "boşver şu gıçıgıruğu" tümcesinde olduğu gibi aşağılama anlamı da taşır.
Gıdı=kodak, sıpa, eşeğin küçüğü.
gıdık= çene altı
Gıdılamak: Çok üşümek
GIDIM GIDIM=AZICIK***
Gıdım: Bütünün kenarından kopartılan küçük bir parça
gıdır gıymuk = GILDIR GIYMUK-GIDIR GUYMUK=azlık belirtir, cimriliğe kaçmak veya az-yetersiz oluş.
gıdırgıymuk: azar azar, küçük küçük
Gıdor=para
GIĞIŞDAK ve CERNİK Şu anda soyu tükenmiş iki elma adı.
GILDIR GUCUK=Gereksiz işler Gıldırgucuk=Gereksiz, luzumsuz konular yada nesler için kullanılır.
gıldırdamak: tıkırdamak,gürültü yapmak
gıldırtı:tıkırtı gürültü
gılıbık: eşinin sözünden çıkmayan erkek
Gılıç - Kılıç =Sabanın eneği ile okunun birbirine sağlam şekilde bağlanması için, hem enek hem ok aynı hizadan 2 x 5 cm gibi bir ölçüde, dikdörtgen olarak delinir. Meşe veya kiren (kızılcık) ağacından , bu deliklere göre yontulmuş , delikten çıkamaması için de bir tarafı biraz kalınca bırakılmış ağaç bu deliklere sıkıca çakılır.Bu parçanın şekli az çok kılıcı andırdığından olacak bu parçaya "gılıç"derler. Gılıç=Boyunduruğu gayışa sabitleyen kalem şeklindeki ağaç, dedegıl veya Canip Beyin dediği dedegılıç da oku sabana tutturan, sabitleyen ağaçtı yanlış hatırlamıyorsam.
Gılıç=Asıl adı dedegılıç'tır onun...
Gılibik: Kılıbık Bu herif gılıbığımış herhal.
Gılibik=Kılıbık, Bu herif gılıbığımış herhal.
Gın,gını=Kılıf(Guy şu bıçağı gınına)
Gına=Kına
gınağ geldi=gınaa geldi=bıkkınlık geldi
gınağ götüdü=gınaa götüdü=bıkkınlık yaptı
Gındap=çıbıklı uçurtma ipi=sicimin biraz kalını
gındıra= zayıf?
gınnap veya gındap=sicim=çıbıklı uçurtma ipi,,emme öcük galın olu,gopmasın deye, kınnap İNCE İP
gınnap: kındap,ince bükülmüş kendir ipi
Gıran guyulası = "Gıran ölümcül salgın hastalık demektir, gıran guyulası da ölümcül salgın hastalığa tutulsunlar demektir.Çok sayıdaki kişi için edilen bir bedduadır.
Gıranguyuluptaguyulamayasılcala=kökükesilesi
gırant tuvalet=tam anlamılyla şık giyinme
GIRANTA GİYİNMEK= şık, afilli giyinen beyler için kullanılır ve muhtemelen yabancı dilden bize geçen yeni bir deyim(gran tuvalet giyinmekten türemiş olabilir)
Gırbo, Gırboo= KURBAĞA
gırbo: kurbağa
Gırbo= Kurbağaya Daday cenahında Gırbo denildiğini duymuştum. Gırbo işte, Kastamonu'nun her yerinde aynıdır..) Araç -İğdirde "gırba-gurba" derler
gırdıkaçtı= dolaşık, üçkağıtçı
gırha=kalın yünlü bir kumaş cinsi
gırışak= kendini beğenmiş ukala ? Binnaz hanım,teşekkür ederim .szin açıklamanızda tabii doğru. TOSYA ağzında ise;gırışmak=ön planda olmak .örn.DÜĞÜNLERDE EN ÖNE OTURMAK GİBİ.(GÖZAÇIKLIK) da diyebiliriz..Teşekkür ederim..
gırışak= kendini beğenmiş ukala? ağzında ise;gırışmak=ön planda olmak .örn.DÜĞÜNLERDE EN ÖNE OTURMAK GİBİ.(GÖZAÇIKLIK) da diyebiliriz.. Gırışak: Şık gezme, Aşa aşa yürüme, Afilli olma.
Gırışma: Dayılanma, Karşı gelme, Lafa laf verme. Gırışak : Şık gezme, Aşa aşa yürüme,Afilli olma. Gırışmak: Ön plana çıkmak,Gövde gösterisi,Havalılık.
Gırışma: Dayılanma, Karşı gelme, Lafa laf verme. Gırışmak: Ön plana çıkmak, Gövde gösterisi, Havalılık.
GIRIŞMA= Böbürlenek durma, bazen de boş boş durma anlamındada kullanılır
Gırışmak=TOSYA ağzında ise;gırışmak=ön planda olmak .örn.DÜĞÜNLERDE EN ÖNE OTURMAK GİBİ.(GÖZAÇIKLIK) da diyebiliriz..Gırışmak-Kırışmak: Manda, koç, teke ve sığır gibi hayvanlarn dövüşü.
Gırk uçumak= Kırkı çıkan çocuğu gezdirmek
GIRKDUMAK= Goyunları gırk dudum,anam her yeri etten patlaya= Koyunların tüylerini kestirdim,çok kilo almışlar.
GIRKLIK=Koyunların yünlerini kırkmak için kullanılan irice yaylı makas türü Gırklık= Koyun yünü kesiminde kullanılan makas gibi alet.
Gırkmak= Kesmek (Saç, tüy için) "Turan aaa, 'adıñı değüştümezseñ saçlarımı saña gırktuman' mı dediñ berbere öğğ!" Gırkmak=Koyunların kıllarnın kesilmesi
Gırmızu gız=at
Gırmuzu= kırmızı
gırna: zayıf, çelimsiz
Gıro düşmüş, gıro çalmış=Kırağı düşmüş, kırağı mahvetmiş.
Gırpuk= kırpık
Gırtalamış;=az kar yağmış yerler anca ağarmış
gıruk: kırık
GIRUŞU=kendini göterir, ön plana çıkarır. TOSYA ağzında ise;gırışmak=ön planda olmak .örn.DÜĞÜNLERDE EN ÖNE OTURMAK GİBİ.(GÖZAÇIKLIK) da diyebiliriz..
Gısaç, Kıskaç: yengeç ve benzeri hayvanların ön ayakları? Kısaç=Kıskaç: Demircilerin; demir döverken sıcak demiri tuttukları maşa, aparat..
Gısgun= At eşek eğerinin kuyruğun altından geçen kayışının adı. "El oğlu adama dizgininen su içmeyi gısgununan def-i haceti öğredü!"
Gısım : Avuç, bir el dolusu .'Bi gısım guru üzümü bi oturuşa yiyyala.
Gısır; hamile kalamayan koyun keçi inek vs için kullanılır
GIŞ = Kış
GIYAMET= Kıyamet
Gıymuk =Odunun lif kadar ince, küçük parçası
Gış; kış
GIŞLAMAK=Tavuk,horoz vs hayvanları kovalamak
gıt dutmak: az tutmak,teğet geçmek,değip geçmek
gıt: eksik ,az,yetersiz,kıt
Gıtmür=Elisıkı, cimri cimri, kıtmir
Gıvıcuk=kıvırcık Gıvırcuk?
gıvıç: çamlık alandaki humuslu toprak
Gıvıragısmak: cimrilik-
GIVRAK=zarif, alımlı, şık
gıyak:güzel
Gıyba= diye bi kelime aklıma geldi şimdi zannımca Selalmaz Cenahlarında kumaş kenarı anlamına geliyor idi. Bizde de var.Don gibi giyeceklerin lastik takılan yerine denir Gıyba= Don isimli giyside kullanılan rastık nev-zuhur (sonradan görünme ) bir şeydir ki, bundan önce rastığın yerine, 1-1,5 metre uzunluğunda, eni de uzunlamasına katlanarak 0,5-1 cm ye düşürüldükten sonra, sıkıca dikilerek adeta ip haline getirilmiş bez şeritler kullanılırdı ki, bunların adına "uçkur" denirdi. Milletin başına bela olan uçkur işte bu nesnedür. Donun üst kısmında, bu uçkurun içine yerleştirildiği aralığa "gıyba" denirdi. Uçkuru gıybadan geçirmek için, daha çok çıralı ağaçlardan yapılan, yarım kurşun kalem uzunluğunda, çuvalduza benzer aletin de bir adı vardı. Herhalde "biz" denirdi
GIYGAŞDUMAK=KAPI VEYA PENCEREYİ HAFİF ARALAMAK***
Gıygaşık=aralık Gıygaşuk (aralık bırakmak) kapıyı gıygaşuk bırakak acuk(azıcık)
Gıygaşuk=AĞASININ KAPIYI GIY GAŞUK BIRAĞIVE ECCÜK EMİİİ , gıygaşuk= Çiğdem hanım araç ilçesinde gıyı gaşık..gıygaşık.., Gıygaşuk=KAPIYI GIYGAŞUK GOĞNDA HERKES GİRSİĞN gıygaşuk: hafif aralıklı, aralık, gıygaşuk:yarı açık kalmış ,aralıklı, Gapıyı gıygaşuk bırakıvede açmaya seyittüme beni = Kapıyı aralık bırakta açmaya koşturma beni.
Gıyı kaşuk= Kapıyı gıyı kaşuk koymak
gıyışayuk: yenilen yabani ot
gıymak: acıma hissi, kıymak
gıymat= kıymet, değer
gıymk batması =kıymık= küçük ağaç parçası’nın batması
gıynak : parça ,kenar ,Gıynak= kenarı anlamıda
Gıyturuk=Önemsiz(Beni gıyturuk işlerinen uğraşduma)
Gız: Kız
GIZ=ARKADAŞ,DOST,YAKINLIK BİLDİRİR.SAMİMİYET İFADESİ bayanlar için. Çatladığ mı gız...Neydeli güneşi gödük,bağa gidecöz...!!)
gızansak:çiftleşme arzusu duyan köpek
Gızgun= kuzgun yada kartal
GIZGUNLAMAK= Sıcaklamak
Gızgunluk=Köy evlerinde saçaktan dışarı açılan bir insanın girip çıkabileceği genişlikteki yer. Yeni binalarda modernize edilip kullanılıyor.Buna "güvercinlik de denebilir.
Gicirik suyu= Araç munayrat mahallesindeki mağarada şifalı bir su vardır.Bu su kaşıntı ve allerjik hastalıkların giderilmesinde kullanılr.Hasta bu suyla yıkanarak tedavi edlir.(Bu vesileyle hastalarda duyurmuş olalım)
Gicirik= Kaşıntı
Gidecöz= (Gız Anşa,ne aceleg var..!!Çatladığ mı gız...Neydeli güneşi gödük,bağa gidecöz...!!) HAVA İYİ OLUNCA,CANIMIZ BAĞA GİTMEK İSTİYOR.GİDECÖZ= GİDECEĞİZ.
GİDECÖZ= GİDECEĞİZ. (Gız Anşa,ne aceleg var..!!Çatladığ mı gız...Neydeli güneşi gödük,bağa gidecöz...!!)
Gidecöz=HAVA İYİ OLUNCA, CANIMIZ BAĞA GİTMEK İSTİYOR. GİDECÖZ= GİDECEĞİZ. (Gız Anşa,ne aceleg var..!!Çatladığ mı gız...Neydeli güneşi gödük, bağa gidecöz...!!)
GİDİŞİYA=Kaşınıyor
Gidişkü sardı= kaşıntı sardı demektir.kolun kaşınması ,bacağın kaşınması yani.
GİDİŞME= KAŞINMA,GİDİŞİYA=Kaşınıyor
Gidişmek=kaşınmak
-giller= Bir takı var sık kullanılan-giller(Ahmetgiller)-Ahmetler
Gine= Yine
Gintü= gintü yü bilmiyorum, Merkezde GİRÜntü denir sonradan araya girenlere bunu mu demek istediniz.
Girintü (Girinti) : İç güveyisi.girüntü: 1-başka yerden gelip yerleşen,2-iç güyo,iç güveyi
GİŞİLİK GIYAFET =Özel günlerde giyilen kıyafet
Giysilik, geysilik= çamaşır yıkanan yer. geysilikde olabilir. Kastamonu merkez köylerinde geysilik de denir. bu kelime herhalde "geysilik" olarak telaffuz edilir değil mi? "Öğ ağa bizimki böğün aşa oluğa geysi yıkamaya gitti. Açlıktan ölüyon şartosun, vayın bi yımırta gırıyın beeki."
Gizlence=Özel günlerde giyilen kıyafet
Gizlencelik=Kündiye kelimesinin tersi de “gizlencelik"tir. Bayramlık, düğünlük kıyafet demektir.
Gobca, kopça =düğme.
GOBEL: Erkek çocuk gobel:1.yaramaz ,haylaz,2.annesi ,babası olmayan çocukGOBEL= KÜÇÜK ÇOCUK ***
GOBÜ= KAĞNILARDA ÖN VE ARKADAKİ UZUN ÇIKINTILIĞI AĞAÇ***
goca:1.koca,2.ihtiyar yetişkin
Gocuk; palto, kaban
gocunmak:alınmak Gocunmak= üstüne alınmak (Yarası olan gocunur.)
goçak-goçmar: yenilebilir mantar türü
Godak= eşek sıpası anlamında
Goduttuma= Bıraktırma. Çok yaramazlık yapan, söz dinlemeyen çocuğa denir; “Ağşama bubañ gelince goduttuman mı?” Bunun acısını senden çıkarırırm anlamında.
Gofur: Kendini beyenmiş Gofur=Yapılamayacak şeyi yaparım deyip sonra da bin bir meşakkatle yapan adama gofur derler değil mi? (Neslihan: kendini beğenmiş olan diye biliyorum) Dursun Kepceoğlu hocam bir gofurluk yap da bu "Kastamonu için bir ağız sözlüğü hazırlayalım" işine bir zahmet el atıver. Bir edebiyatçıya bu çok yakışır.gofur:kendini beğenmiş
Gogan örüğü: Beyaz erik
gôğe çôğme(k)= kaybolma, aranan şeyin bir türlü bulunamamsı
goğün yüzü: gök yüzü
GOKU=Koku
Gokulu= Küçük görme (Tam emin değilim) demişsiniz, çocukları severken bir sevgi sözü olarak da kullanılır. (Malum çocuklar Dede Nene için 'Benim yavrumun yavrusu / Yarısı yılan yavrusu'dur." Öyle olunca da böyle tuhaf bir sevgi ortaya çıkar mı? bilmem. benim duyduğum ve kullandığım ''gokulu'' kendini beğenmişleri yermek için kullanılan bir sözdür...Çok da yerindedir kendini çok beğenenler de kokar sonuçta kimse mükemmel değilldir :)) gokulu cümlesi aslında daha çok evde kalan bayanlar için söylenir halen birde küçük çocuklara kızınca söylenir aslında bu birazda dini açıdan bakılırsa eğer taharet konusuna kadar gider yaşlı nene toruna sen ne anlarsın lan g.. b..lu veya gokulu gibi azar cümlesi ile hitap eder
Golañ: Semeri eşeğin sırtına bağlamaya yarayan yünden örülmüş iki-üç parmak genişliğinde şerit.
Golan=semeri hayvana bağlamak için 5 cm genişliğinde dokuma
GOLBEZ, Gölbez, enuk , ENİK = köpek köpek yavrusu Golbez: Köpek yavrusu (Ağlı) (Bizde Goblez demezler :-)
golük : eşek
GOLÜK=DONBAY=CAMIŞ=MANDA***
goman=bırakmam,karşılık veririm(bunu sana goman emi yada bunu sende gomacayın.gibi cümlelerde kullanılır.)
Gon Gonak= Kon Konak şeklinde bir deyim. Gon=Kon Gonak=Konuk kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşmuş. Arı oğul yapınca, oğulun çalılık ve kovana aktarılması zor olan bir yere konmaması için özellikle çocuklar elimize birer taş alıp birbirine vurarak "Gon gonak" diye bağırırdık. Çalılık veya yüksek bir ağaca konması halinde tütsülenerek kovana aktarılması zor olur, bunu önlemek için "gon gonak" çağrılırdı. Bu şekilde saf bir Türkçe olan "Konak" kelimesinin "Arı oğulu" için de kullanıldığını öğrenmiş olduk. Konargöçer Türklerdeki kondurma, yerleştirme ve iskan konusuyla bu kon ve Konuk kelimelerinin önemi büyük olsa gerek.
Goñ=Koyun, bırakın
GONAG=Konak
Gonç: Çorabın üst kısmı.GONÇ=YÜN ÇORAPTA BOĞAZ KISMI***
Gônûñû kûlleriñ:? Göynünü küllerin= içindeki, heyecanı, isteği, sevgiyi yok ederim.iyi anlamda destek olurum-negatif anlamda=öyle şeyler anlatırımki vazgeçersin bu sevdadan.
gopça : kopça, düğme
goraf:1.kesilip istif edilmiş odun 2.istif edilmiş kümeGORAF=kesilip düzgün yığılmış yakılmaya hazır odunlar./
GOREBİ=SAPI UZUN ORAK***
GORÜYAN=Görüyorum
Gos gos= kasıntı anlamında
Gostak= fiyakalı
gostak-ihtişamlı
Gôt cebi: Pantalonun arka cebi.
gotüme: götürme
gov: kov,şikayet,laf taşıma
Govcu= Şikayetçi, ispiyoncu, Govculuk, Govuculuk=Şikayetçilik, İspiyonculuk, (Bir de Gövco diye bir Ağa vardı. Birini vurmuştu. Acaba bu govculuktan mı yoksa göv kelimesinden mi isimleri türemişti bilmiyorum. Mergüze tarafında bir köyden...) Bizim köyde de benzer bir lakab var "Gökcogil" derler. Bizimkinin renk ile ilgiili olduğunu düşünüyorum
govsak: hafif aralık
govsek-gövsek: hayvanların çiftleşmeyi arzulaması
GOYNÜM DÖNİYA=Midem bulanıyor
GOYNÜMÜŞ= ÇÜRÜMEYE YÜZ TUTMUŞ MEYVE***
goyu: torba yoğurdu
gozalak: kozalak
Göbel = göbel......dengesiz genç kişi, Adam olacak gibi durmayan çocuk, yeni yetme(acemi, toy), Çocuk, Göbeller= :Çocuklar, BİRAZ AMİYANE TABİRLER AMA BİZİM ÇOÇUKLUĞUMUZDA KIRKÇEŞME MAHALLESİNDE BUNLAR HALK ARASINDA KONUŞULUYOR İDİ.
Göbert : Elmanın külde pişirilmesi
göbert pakla= ? barbunya fasulyesine mi deniliyor?
Göbeyöngü= Bir tür mantar
göblez : köpek yavrusu Merkez'de Göblez değil de Gölbez olarak geçer köpek yavrusu.
Göbü = Kızak (kayık) ların oturma yeri ile kayak kısımlarını birbirine bağlayan dört direk'den herbiri.. Göbü, Kağnı üstüne konulan, tekerin önüne ve arkasına takıılan ve üzerine kazıkların girebilecei delikler açılan iri hatıllara da göbü deniyordu galiba. rslan bey sanırım o da aynı şey..Kayık(kızak)larda da benzer sistem uygulanmaktaydı..Çocukluktan kalan bilgim kayıklarla ilgili olanıdır..Kızağın ayaklarına ve oturma yerinin altındaki takozlara açılan deliklere çakılmış olan dört adet direk(kazk) dan bahsettim.. Safranbolu dolaylarında ise yağda kızartılmış mayalı hamur için "göbü" dendiğini biliyoruz..
Göbü: Kağnı arabasının üzerine yük konulan kısmı,ok:Öküzlerin arabaya bağlandığı sivri kısım. Göbü= kağnının parçası
Göce= semerin gancasına verilen ad Göce= Arpanın değirmende hafif kırılmasından sonra yapılan arpa çorbası.Piştikten sonra kiren eğşisi katılır.
göcen: 1. kedi yavrusu 2. Göcen= Tavşanın yavrusu.
Göde: Güvercinin bir türü.
gödel= çamaşır dövmeye yarayan tokaç.
Gögüç : Meşe palamudu
Göğe daş atmak= çok yaramaz
Göğe gelmek=İneklerin çekim vaktinin gelmesi:)) göğe gelmeye araç ilçesinde göğsemek denir.
Göğem=ilk baharda çayırda yeni çıkan taze ot,veya sonbaharda yağmurlarla beraber çayır ve tarlalarda çıkan taze yeşil ot(Çiftçiler bu otları hayvanlarının yemesini istemezler,zira otların % 90 ı su içerdiğinden hayvanları ishal eder ve zayıflatır)
Göğercin=Güvercin
göğermek:1.morarmak,2.olgunlaşmakGöğermek= Depince göğerü öğ...!! Göğermek= 1.Tabiatın yeşillenmesi, otların çıkması, 2. İnsanın darbe alan yerinin önce morarmasından sonra iyileşmeye başlamış hali; yavaş yavaş göğerir.
Göğnüm dönüya = Midem bulanıyor
göğnümü bayma : beni sıkma
GÖĞÜSLÜK=İLKOKUL ÇOCUKLARININ GİYDİĞİ ÖNLÜK
Gök; mavi 1.mavi, 2. gökyüzü
Göksulu= Okçular'da bir armut çeşidine verilen ad.
Göklüce gitmek: Çok genç yaşta ölmek
Gökten Otlamak= Çalışmak istemeyen kişilere "sizin çocuklar gökten mi otluyor, ne yiyip ne içiyorlar " diye sitem edilir.
göl göbel= ?
GÖLBEZ: 1. Köpek yavrusu. 2. gölbez: ufak gelişmemiş kendir
Gömeç=Bal peteği (Dalak da aynı anlamda kullanılıyor.)
Gömgök: masmavi
Gön: Ham deri, deri sığır derisi
Gönüm bılandı= Midem bulandı.
görebi-görebe Körebi= diken kesmek için kullanılan uzun saplı kesici alet
göresi gelmek: özlemek
Göt lokumu=Yumurta
götlek: ibne
Götlük= öküzlerin, arka kısmından ve sırtından geçirilerek boyunduruğa bağlanan özel bir dokumadan yapılmış bir çeşit koşum
götü gara: yenilebilir mantar türü
Götü: 1.Getir, 2. götü: götür ,al git Götü= Götü :Götür, götür iki manada da kullanılır.; burda başımdan geçen komik bir şeyi paylaşmak itiyorum ininizle hoş görünüze sığınarak!!! Bursa’da yıllar önce şimdi oturduğumuz evde o zamanlar odun yakıyorduk. Bir gün odun aldık çuvallara duldurup bodruma koyuyoruz. Etraf pis olmasın diye çuvala koyuyoruz ama odunlar, bitmeden bizim çuvallar bitti yani yetmedi. Bizim valide hanım komşu kadınlara babamı çekiştiriyor; “ahmed’e kaç kere dedim- ahmet dedim - çuval götü yıkaylım götü yıkaylım deye on kere demişiyündü emme götümedi!” diye dert yanıyor. Zavallı kadınlar hiç bi şey anlamadı saf saf bi annemin yüzüne bakıyorlar bir benim. Neyse ki tabi hepsi Anadolu insanı mevzuyu kendilerine kibarca izah ettim ama tabi ki baya bi utandık.
Götüme : Getirme, İYİ GAYRİ GÖTÜME:İYİ GAYRİ GETİRME
götümek: götürmek,alıp gitmek
götün götün:geri geri gitmek, Ardı ardına, arka arkaya, Götün götün gitme= geri geri gitmek
göv-göğ:gök yüzü
gövlek, gövsek :çiftleşme arzusu olan büyük baş hayvan
Gövlez: Köpek yavrusu, Gövlez: Köpek yavrusu(yazım hatası yoksa Kastamonu merkezde "gölbez"olarak geçer.
Gövsemek=hayvanlarda kızgınlık, çiftleşme isteği
göynek...bir nevi fanila, İç göyneği diye de söylenir...gömlek
Göynü yok= isteği, hevesi yok
Göynük: muşmula=beşbıyık=döngel=sahilde de göynük olarak söylenir.
Göynük:İçinde yer yer su çıkan çevresi ağaçlık tarla. verimsiz arazi
Göynük= Muşmula-döngel-beşbıyık-göynük
göynüm bulanıyor= mide bulantısı
Göynümek= Olgunlaşma, iyice olgunlaşmak. yumuşamak,
göynümüş: iyice olgunlaşmış,içi geçmiş
GÖZEL=Güzel
Gözer= Elek cinsi "Gözer" Kalburun az büyüğü.Delikleri de kalbura göre daha büyük olurdu.Gözer=kalbur= tahıl elenen elek,gözer-gozer:buğday elemek için yapılmış kalbur
gubar: tasa üzüntü
Gubarmak= görgüsüzce abartılı şekilde öğünmek.
gubat : kaba,kaba görünüşlü
Gũbũr süpürme : anlamı malûm..temizlik
gubur: lağımGubur= Çukur , Gubur=çukur denmiş ama, evlerde pis su gideri için bir avguna bağlı taş veya tahtada açılmış su deliği. Gübür=çöp=evde süprülen yerdeki çıkan çöl-çöp Gubur: İç Anadolu Bölgesinde foseptik çukur için de kullanılıyor. Gübür; Süpürülerek toplanmış çer, çöp
gubür: evin içinde süpürüldükten sonra ortaya çıkan toz ve çöpler
GUCÜMÜ ÜZME=Beni üzme
Gûcüzmeñ=Yaramazlık yapmayı, insanı üzmeyin.
Gudek:Çocuk oyunlarında , oyunun angarya işlerini yapma sırası.
gudekçi: 1.oyunda ebe
Gudredden = yaradılıştan, doğuştan "Bu gız gudredden gözel" (Makyajsız, yaradılıştan güzel, boya güzeli değil)
Gulak tözü=Kulak arkası.(Gulak tözü ñe vurunca aşurun şartosun)
Gulak= kağnı arabalarında, kayış ile arabayı boyunduruğa bağlayan ağaç aparay
Gullep=Pireçol=Kapılarda eskiden bu günkü menteşelerin işlevini yerine getiren, el yapımı metal aparatlar..
GULÜK=KULUÇKAYA YATAN VEYA YATACAK TAVUK***
guma : kuma, evli kadının üstüne gelen kadın
gumele: 1. buzağıların konulduğu ahır içindeki ayrı bölme 2. Bağ evi (Tosya)
gumpiri-gumpil: patates
gundak: yavru
gundak:1.kedi ,köpek yavrusu,2.deste haline getirilmemiş kendirin bir kucağı
Gunlamak, gunnamak=At eşek için doğurmak. Gunnamak kelimesine bir açıklama: Kulunlamak'dan geliyor. At yavrusu.
gunnacı:yavru yapacak hayvanGunnacı= gunnacı at, eşek için, guzlacı koyun keçi için, bızlacı sığır için kullanılırdı. Yanlış mı hatırlıyorum? Buzlacı; inek içiin kullanılır, gunnacı=Doğuracak At, eşek
Gunnamak: Doğurmak,Gunnamak: Gunnamak: murdar hayvanların (at,eşek,katır,kedi,köpek)doğurması, Doğurmak Gunnamak kelimesine bir açıklama: Kulunlamak'dan geliyor. At yavrusu.gunnamak:hayvanın yavru yapması
GUNNAMAK= Hayvanların doğum yapmasına denir(soru inek gunnadı gibi)
Gurluk : ev, ahır ya da samanlığın önündeki üzeri kapalı önü açık alan. (kuruluk) "Gurlukdan bi gucak odun götü dedim, demez olaydım herif gorafı devürdü..." guruluk olarak değil mi? Kastamonu-Taşköprü arasında gurluk, diğer bazı yerlerde guruluk şeklinde kullanılıyor.
Gursak : Herkilin önünde yer alan herkilden daha küçük un konulan bölüm.
gurt dide gurt nine ,bizdede nine ve dedelerimizin babaları ve anneleri için yaşıyorlarsa kullanılır
gurt nine ,gurt dide bizdede nine ve dedelerimizin babaları ve anneleri için yaşıyorlarsa kullanılır
Gurt Nine, Gurt Dide: Uşak Devşek= Çoluk çocuk; İki kadın sokakta karşılaştıklarında, biri diğerine halini arz eder; dam çul... uşak devşek sığır sıpa inek çanak samallık mamallık derken aşam oluveriyo!!! günün kısa özeti bu... "Uşak devşek"deki "devşek" kelimesi ne anlama geliyor? Eş mi? Koca mı? Karı mı? Yoksa ev ahalisi mi? Yoksa devşirilmiş şey mi? Yani eve eklenmiş kişiler? ("At yok eşek yok, Bit yok yavşak yok, Garı yok uşak yok!" derdi, bizim köyde Fayık Aaa.) "Uşak şöyle gözel bir mantı ediveng de uşak devşek yisin bee!” Kadın sanırım. DEVŞEK Çocuklarımızın çocukları, torunları ifade ediyor. "uşak devşek" ikilemesindeki "devşek"kelimesini kadın söylerse kocasını,erkek söylerse karısını kastetmiş olur.Malumunuz Türkçede böyle ikilemeler çok.Bazıları anlamlı bazıları anlamsızdır."ıvır zıvır"ikilemesinde her iki kelime de anlamsızdır."çoluk çocuk"ikilemesinde ise "çoluk"kelimesi anlamsızdır. "Uşak şöyle gözel bir mantı ediveng de uşak devşek yisin bee! Kazak ve Kırgızlarda Nevere, Çevere gibi torun, torunun çocuğu, torunun torunu için kullanılan kelimeler var. Bizde de bunların benzeri olmalı. Gurt nine, Gurt dide gibi söyleyişleri hatırlıyorum ama... Evet Arslan bey gurt nine ,gurt dide bizdede nine ve dedelerimizin babaları ve anneleri için yaşıyorlarsa kullanılır. Evet gurt nine ,gurt dide bizdede nine ve dedelerimizin babaları ve anneleri için yaşıyorlarsa kullanılır.
Dostları ilə paylaş: |