Küreselleşme ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle gittikçe küçük bir akvaryum haline gelen dünyamızda Japonya’da bu değişimden nasibini almaktadır.
Küreselleşme ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle gittikçe küçük bir akvaryum haline gelen dünyamızda Japonya’da bu değişimden nasibini almaktadır.
Japonlar millet olarak asırlar boyu dışarıdan karışıma uğramamış bir gen havuzuna sahiptirler. Diğer bir ifadeyle, değişik ırkların karışımı söz konusu değildir, bunun sosyal sonucu ise, aynı düşünce yapısını paylaşan, aynı şekilde davranan, bir toplumun var olmasıdır. Bu, netice olarak birlik, beraberlik, takım çalışması gibi kavramların gelişmesine sebep olurken aynı etnik, yani genetik yapıya sahip olan insanların arasında siyasi ve toplumsal uzlaşmanın hep var olması sonucunu doğurmuştur. Bir Japon Profesör, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmişti; “Japonlar kişisel olarak ‘ben’ diyemezler, onun yerine ‘biz’ derler, hep bir gruba ait olmak isterler. Bilim alanında büyük kişisel çalışma pek çıkmaz Japonlar arasından, onun yerine takım çalışmasının sonucu olan uygulamalı bilimler ve teknoloji açısından iyi çalışmalar söz konusudur.”
2011 Mart Depreminde Japon’ların Sergiledikleri Davranışlar
1. Sükunet: Tek bir böbürlenme veya aşırı keder görüntülenmedi 2. Haysiyet: Su ve erzak için düzenli kuyruklar. Tek bir ters laf veya çiğ hareket görülmedi 3. Yetenek: Muhteşem mimarlar mesela. Binalar sallandı ama devrilmedi. 4. Görgü: İnsanlar sadece o anki ihtiyaçlarını karşılayacak kadar mal satın aldılar ki, mevcut herkese yetsin. 5. Düzen: Tek bir yağma olayına rastlanmadı. Yollarda birbirini sollama, kornayla taciz yoktu. Sadece anlayış vardı. 6. Fedakarlık: 50 işçi nükleer reaktöre su pompalamak için orda kaldı. Onların hakkı nasıl ödenir ki? 7. Şefkat: Lokantalar fiyat düşürdü. Başıboş bir bankamatiğe kimse dokunmadı. Güçlüler zayıflarla ilgilendi. 8. Eğitim: Yaşlı veya çocuk, herkes tam olarak ne yapması gerektiğini biliyordu…ve aynen de öyle yaptılar.
9. Medya: Haber verirken muazzam bir itidal gösterdiler. Şapşal muhabirler yoktu. Yalnız soğukkanlı haberleşme vardı. 10. Vicdan: Dükkanın birinde elektrikler kesilince, insanlar ellerindekini raflara geri koyup, sessizce dükkandan çıktılar. ( Çeviren: Mehmet Yazman)