(Necm Suresi, 3-4)
Peygamberimiz (s.a.v.)’in hiçbir sözü, ?ili ve ameli Kur’an-ın hiçbir hükmüne asla aykı- rı olamaz. Her bir sünnetin, mutlaka Kur’an ayetlerinden biri ile yakın ilişki ve irtibatı var- dır. Kur’an’ın hükmüne dayanmayan sünnet yoktur.
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
Peygamber (s.a.v.)’in sünnetini ihya eden Kur’an-ı Kerim’i ihya etmiş sayılır. Sünneti terk eden ise Kur’an-ı terk etmiş olur. Peygam- berimiz (s.a.v.)’in en önemli görevi, Allah’tan almış olduğu vahiyleri, emirleri insanlara ek- siksiz bir şekilde ulaştırıp, tebliğ etmektir.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur- maktadır:
“(Peygamberler), apaçık mucizeler ve kitap- larla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine in- dirileni açıklaman için sana da bu Kur’an-ı in- dirdik. Umulur ki düşünüp anlarlar.”
(Nahl Suresi, 44)
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de Peygamber (s.a.v.)’e iman etmeyi açıkça emretmektedir. Allah’a iman etmenin Peygamber (s.a.v.)’e iman etmekle eş değer olduğu bildirilmiştir. İmanın şartlarından biri de Allah (c.c.) tarafın- dan gönderilen peygamberlere iman etmektir.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetin- de şöyle bildirilmektedir:
“Ey iman edenler! Allah’a peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberle-
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
rini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam ma- nasıyla sapmıştır.”
(Nisa Suresi, 136)
Başka bir ayette;
“Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği za-
man, inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi
isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim
Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sa-
pıklığa düşmüş olur.”
(Ahzap Suresi, 36)
Allah (c.c.) mü’minlere Peygamber (s.a.v.)’e itaat etmelerini kesin bir şekilde emretmekte- dir. Peygamber (s.a.v.)’e itaat etmek O’nun sün- netine uymak demektir. Sünnete karşı gelmek ise, Allah’a isyan etmek anlamına gelmektedir.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetin- de bu önemli durumu şöyle bildirmektedir.
“Biz her peygamberi, ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul’de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı ziya- desiyle a?edici, esirgeyici bulurlardı.”
(Nisa Suresi, 64)
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
Başka bir ayette;
“Ey İman Edenler! Allah’a itaat edin. Pey-
gambere ve sizden olan emir sahiplerine (idare-
cilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmaz-
lığa düşerseniz – Allah’a ve ahirete gerçekten
inanıyorsanız – onu Allah’a ve Resul’e götürün
(onların talimatına göre halledin); bu hem ha-
yırlı hem de netice bakımından daha iyidir.”
(Nisa Suresi, 59)
Bir başka ayette;
“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size
ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan
korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.”
(Haşr Suresi, 7)
Yine başka bir ayette;
“Kim Resule itaat ederse Allah’a itaat etmiş
olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına
bekçi göndermedik.”
(Nisa Suresi, 80)
Bir başka ayette;
“Resulüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız
bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günah-
larınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı
ve esirgeyicidir.
De ki; Allah’a ve Resulüne itaat edin. Eğer
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâ?rleri sev- mez.”
Başka bir ayette;
(Al-i İmran Suresi, 31-32)
“ Allah’a itaat edin. Resule de itaat edin ve
(kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çe-
virseniz bilin ki Resulümüzün vazifesi apaçık
duyurmak ve bildirmektir.”
(Maide Suresi, 92)
Peygamberimiz (s.a.v.)’i sevmek, Cenab-ı Hakkı sevmek demektir. Allah’ın hükmü gibi Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünnetleri de bağ- layıcıdır. Sahabe döneminde, Peygamberimiz (s.a.v.)’in helal dediğini helal, haram dediğini haram kabul edip bu emre hemen uyuyorlardı.
Sahabe Efendilerimiz bir olayla karşılaştık- larında öncelikle durumun, Kur’an’da bir kar- şılığının bulunup bulunmadığına bakarlardı. Kur’an’da bir karşılığı varsa ona göre olayı çö- zerlerdi. Kur’an’da karşılığı yoksa Peygamberi- miz (s.a.v.)’in sünnetine bakarlardı. Ve olayları bu şekilde hükme bağlarlardı.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur- maktadır:
“Hayır; Rabbine andolsun ki aralarında çı-
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
kan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla ka- bullenmedikçe iman etmiş olmazlar.”
(Nisa Suresi, 65)
İman bir yönü ile Allah (c.c.) ve Resulüne
Dostları ilə paylaş: |