01 ÖNSÖZ
DÜŞÜNÜLMEYENİ DÜŞÜNMEK VE HAREKETE GEÇMEK
Koç Topluluğu’nun değerli üyeleri,
Yeni umutlarla ve beklentilerle girdiğimiz 2012 yılının ilk ayını geride bıraktık. 2011 yılında Topluluğumuzun 85. yılını gururla kutladık. Topluluğumuz, 85 yıllık yolculuğu boyunca ekonomik, sosyal ve kültürel alanda birçok ilkin altına imza attı. 25’incisini düzenlediğimiz Koç Topluluğu Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı’nın ana teması da işte tam bu noktada Topluluğumuzun vizyonuyla bire bir örtüştü. Son yıllarda Değişim, Gelecek Şimdi, Farklıyız Farkındayız, 1 Olmak temalarıyla gerçekleştirdiğimiz toplantımız bu yıl yine bir tema etrafında kurgulandı. İnovasyon ve Ar-Ge’ye verdiğimiz önem çerçevesinde “Düşünülmeyeni Düşün” dedik ve inovasyon kültürünün Koç Topluluğu için önemini vurguladık. Zira kurucumuz Vehbi Koç’un adımlarıyla başlayan zirve yolculuğunda daima ilklere imza atan Koç Topluluğu, bundan sonra da aynı yolda ilerlemeye devam edecek. Unutulmamalı ki tarihe damga vuran isimler daha önce düşünülmeyeni düşünen, yapılmayanı gerçekleştirenlerdir.
Yoğun gündem içinde hem Türkiye hem de dünyayı siyasal anlamda da hareketli günler bekliyor. Şirketler ise bu ortamda pazar payı mücadelesi verip, yeni ürün yaratmak için Ar-Ge ve yatırıma odaklandılar. Bu süreç bir anlamda iş yapış biçimlerinde de değişime neden oldu. Değişim, hayatın bir gerçeği. Değişime ayak uydurmak yerine değişimi ilk gerçekleştiren olmak çok önemli. Topluluk olarak bize düşen, bu gündem içinde olası risk faktörlerini iyi değerlendirerek hedeflerimize odaklanmak olacak.
25 Şubat, Topluluğumuzun kurucusu Vehbi Koç’u kaybedişimizin 16. yıldönümü. Onu, her sene olduğu gibi bu sene de hem kabri başında hem de Vehbi Koç Ödülü’yle bir kez daha hatırlayacağız. Türk sanayi tarihine adını altın harflerle yazdıran ve düşünülmeyeni düşünmeyi bizlere öğreten kurucumuzu bir kez daha saygıyla anıyor, onun bize bıraktığı disiplinle ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz.
Değerli Çalışma Arkadaşlarım;
Dergimizin baskıya gireceği gün acı bir haberle çok üzüldük. 28 yıl Topluluğumuza katkılarıyla hizmet vermiş, Kocaeli Fabrikası’nın kuruluşunda, gelişmesinde çok emeği olan değerli çalışma arkadaşımız Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay’ı 6 Şubat akşamı kaybettik. Ruhu şad olsun.
Sevgi ve saygılarımla
Turgay Durak
CEO
BAŞIMIZ SAĞOLSUN
NURİ OTAY
1957-2012
Başarılarla dolu kariyerinde Koç Topluluğu’na ve otomotiv camiasına çok önemli projelerle katkı sağlayan Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay’ı zamansız kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Onu hiçbir zaman unutmayacağız.
Bizden Haberler Dergisi’nin Mart sayısında yüreklerimizde yer eden Nuri Otay’ı Ford Otosan ve otomotiv dünyasına yaptığı değerli katkılarla anacağız.
GÜNDEM S 04-07
Enerji Verimliliğine Dev Katkı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 3. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu’nda, az enerji tüketen beyaz eşyalarda indirim yapan sanayicilere ödül verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRK-BESD) işbirliği ile enerji verimli ürünlerin yaygınlaştırılması ve tüketicilerin bu ürünlere erişimini teşvik etmek üzere hayata geçirilen ‘Beyaz Eşyada Enerji Verimliliği için Verimli İşbirliği’ projesine Arçelik tam destek verdi. Üretimde enerji verimliliği yönünden, 2010 yılında yurt içinde 8 işletme ile dünyada beyaz eşya sektöründe bir ilk olarak “altın” seviyesinde değerlendirilen Arçelik, üretimde olduğu gibi diğer tüm faaliyetlerinde enerji verimliliğine öncelik veriyor ve çevreye duyarlılık bilincini tüketicilerine yansıtıyor. Arçelik proje kapsamında yüzde 50 ila yüzde 60 düzeyinde enerji verimliliğine sahip buzdolabı, çamaşır makinesi, kurutma makinesi ve klima olmak üzere dört ana ürün grubundaki en verimli modellerini 1.300 TL’ye varan indirimlerle tüketiciye ulaştırıyor.
Bu proje çerçevesinde Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRK-BESD) üyelerinin az enerji tüketen beyaz eşyaların satışını artırmak ve bu kapsamda da daha az enerji tüketilmesini sağlamak için gerçekleştirdikleri yüzde 40’a varan indirim kampanyası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Ödül alanlardan biri de Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç oldu. Enerjide tasarruf sağlamak için başlatılan kampanyanın amacına ulaşması için patronlardan destek isteyen Erdoğan, ocak ayı sonunda bitecek olan kampanyanın şubat ayı sonuna kadar uzatılmasını ve ilave olarak 10 puanlık indirim yapılmasını istedi. Böylece kampanyalar şubat ayı sonuna kadar uzatıldı.
Kampanyayla Türkiye genelindeki A sınıfı altı ve çok enerji tüketen yaklaşık 15 milyon beyaz eşyanın değiştirilmesi amaçlanıyor. Bu sayede yaklaşık 6-11 milyar kWh arasında enerji tasarruf oranı elde edilebilecek.
Arçelik, dört ana ürün grubundaki enerji verimliliğine sahip ürünleri yüzde 50 ile yüzde 60 düzeyinde indirimli olarak tüketiciye sunuyor.
ARÇELİK’TEN ÇEVRE DOSTU ORTAKLIK
Çevre bilincini tüketicilerine de yaygınlaştırmak üzere adımlar atan Arçelik çevreye yönelik projelerini UNDP işbirliği ile yürütecek.
Arçelik, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ile başlattığı işbirliği kapsamında, yurt içi ve yurt dışında enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalar yürütecek. Bu ortaklık, 12 Ocak’ta başlayan 3. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda bir araya gelen Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ve UNDP Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Programı Yöneticisi Katalin Zaim tarafından duyuruldu. Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu yaptığı açıklamada Arçelik’in kendi teknolojisiyle geliştirdiği ve ürettiği, yüksek enerji verimliliğine sahip ürünlerle farklı ülkelerdeki tüketicilerin hizmetinde olduğunu söyledi. UNDP ile ortaklığın şu aşamada dört yıllık bir proje olarak planlandığını söyleyen Çakıroğlu konuşmasına çevresel kaygıların ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin; yerel, ulusal ve bölgesel politika ve programlarda yer almasını sağlamak için Türkiye’de birçok devlet kurumu, belediyeler, özel sektör kuruluşları, STK’lar ve akademisyenler ile yakın işbirliği içinde çalışan UNDP Türkiye ile başlattıkları ortaklıktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
BEKO ALL-STAR YILDIZLARI TRABZON’A TAŞIDI
Beko Basketbol Ligi’nin en iyi yerli ve yabancı oyuncuları All-Star maçı için Trabzon’da bir araya geldi.
Beko All-Star, 3 sayı ve smaç yarışmaları, gençlerin gözdesi Gripin’in konseri, dans ve akrobasi gösterileri ile Trabzon’a eğlence getirdi. Türk ve Yabancılar Karması maçında, yabancı yıldızlar maçı 139 – 140 galip bitirdi. Maça damgasını vuran oyuncu 24 sayı, 4 ribaund ve
5 asistle Anadolu Efes oyuncusu Sasha Vujacic oldu. Vujacic “En Değerli Oyuncu (MVP)” seçildi. Vujacic’in ödülünü Beko Satış Direktörü Ercüment Gülşen ve Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Asbaşkanı İmran Işıldar verdi. Smaç yarışmasının galibi ise toplamda 93 puan alan Pops Mensah Bonsu olurken, Bonsu’ya 10.000 TL’lik ödülü TBF Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Tan verdi. 3 sayı yarışmasını kazanan ise Trabzonspor Basketbol’dan Jonathan Gibson oldu. Gibson’a ödülü TBF Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Kurulu Başkanı Necati Güler ve Arçelik Pazarlama Direktörü Barış Orbay tarafından verildi.
Beko’ya Rusya’da Bir Ödül Daha
Elektrikli ev aletleri segmentinde Rusya pazarının ilk beş markası arasında yer alan Beko, ülkede her yıl aldığı ödüllere bir yenisini daha ekledi.
Beko, Rusya’daki ticari faaliyetleri ile elde ettiği gelişim, etkileyici ekonomik sonuçları ve Rus ekonomisine katkılarından dolayı, Rusya Devleti Bölge İşadamları Örgütü ve Rusya Federasyonu Parlamentosu himayesinde düzenlenen ‘Rusya’nın Ekonomik Gelişimine Katkı Ödülleri’ kapsamında “Rusya Pazarı Lideri” ödülüne layık görüldü. Ödül Rusya’da faaliyet gösteren şirketler arasında finansal istikrar gösteren ve etkileyici ekonomik sonuçlara imza atan, aynı zamanda Rusya’nın ekonomik büyümesi üzerinde de pozitif etkileri olan şirketlere veriliyor. Rusya’daki faaliyetlerine 1997 yılında başlayan ve 2006’da Vladimir bölgesinin Kirzach şehrinde çamaşır makineleri ve buzdolabı üretimi gerçekleştiren fabrikasını hayata geçiren Beko 2008 yılında “En Hızlı Büyüyen Şirket” ödülü ve “Tüketici Malları” ödülü, 2009’da “Sosyal Sorumluluk Sahibi Şirket” ödülü ve 2010 “Enerji Tasarrufu Ödülleri Elektrikli Ev Aletleri” alanında ödül almıştı.
Beko PLC’nin sponsorluğunda bu yıl 17’ncisi düzenlenen Londra Türk Film Festivali’nde Türk filmleri sinemaseverlerle buluştu.
Üç yıldır Beko PLC sponsorluğunda gerçekleşen Londra Türk Film Festivali’nde bu yıl perdeler Leicester Square’deki Odeon West End Sinema Salo’nunda “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak” filmiyle açıldı. 24 Kasım’da başlayarak 8 Aralık’a kadar devam eden festival boyunca Kar Beyaz, Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Bir Zamanlar Anadolu’da, Unutma Beni İstanbul, Gişe Memuru, Nar, Yağmur Duası, Atlı Karınca ve daha birçok birbirinden değerli yapımlar sinemaseverlerle buluştu. Türkiye’den kısa belgesel ve uzun metraj filmlerin katılımıyla her yıl İngiltere’de gerçekleşen festivalin jürisinde Time Out London sinema editörü ve film eleştirmeni Dave Calhoun, sinema/etkinlik kuratörü ve yazar Gareth Evans, British Film Institute festival prodüktörü Helen de Witt gibi önemli isimlerin yer aldığı festivalde kendisi de jüri üyesi olan Mehmet Aslantuğ açılış konuşmasını yaparken Türk sinemasının duayen sanatçısı Hülya Koçyiğit de Golden Wings Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü.
Eğitimde Global Başarı
Koç Üniversitesi, Financial Times tarafından En Başarılı Yönetim Yüksek Lisans Programı seçilen CEMS MIM programını sunan okullar arasında birinci oldu.
İşletme okulları ve çok uluslu şirketlerin dünya ölçeğindeki stratejik birliği olan CEMS (The Global Alliance in Management Education- İşletme Okulları ve Uluslararası Şirketler Birliği) tarafından yürütülen Uluslararası Yönetim Yüksek Lisans Programı (MIM), her dönem sonunda yaptığı sıralamayla CEMS MIM’in en iyilerini belirliyor. Bahar 2011 döneminde Koç Üniversitesi CEMS MIM programı sunan 26 üniversite arasında birinci seçildi. Birinciliği İsviçre’de bulunan Saint Gallen Üniversitesi ile paylaşan Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Türkiye’de CEMS MIM programını sunan tek okul olma özelliğini taşıyor. Bahar 2011 döneminde CEMS programının uygulanması ile ilgili genel değerlendirmelerde 4,1 ortalama ile üstün bir başarıya imza atan Koç Üniversitesi, iş projelerinin değerlendirilmesi kategorisinde ise en yüksek ortalamayı aldı. Ayrıca Türkiye’deki kurumsal partnerleriyle yürüttüğü projelerle 4,4’lük bir ortalama elde ederek en başarılı akademik partner oldu.
RMK Marine, Yeni Süper Yatını Denizle Buluşturdu
RMK Marine Tersanesi tarafından inşa edilen süper yat RMK4500 denize indirildi.
Nazenin V ve Oyster Sarafin’in ardından teknoloji ve tasarımı, konfor ile buluşturan bir süper yat daha RMK Marine imzasıyla denize indirildi. İnsansız makine dairesi sayesinde uzaktan kumanda ile makine dairesi dışından da kontrol edilebilen RMK4500, tamamen otomatik “hidrolik yüzme platformu” ile de kullanıcısına teknolojinin sağladığı lüksü ve konforu sunuyor.
Tüm detay tasarımı ve mobilyalarının üretimi RMK Marine tarafından gerçekleştirilen RMK4500’ün ana dizaynı Ron Holland, iç dekorasyon tasarımı ise Design Unlimited tarafından yapıldı. Bütün kullanım alanları maksimum konfor ve rahatlık sunmak hedefiyle tasarlanan
45 metrelik süper yatta, 4 misafir kamarası, bir VIP odası ile tekne sahibinin odası olarak tasarlanan master kamara bulunuyor. Tekne sahibinin kullanım alanı olan özel güvertede iki banyo, bir giyinme odası ve ayrı bir dinlenme mekanı yer alıyor. Süper yatın en önemli özelliklerinden biri ise, kişiye özel alanları ve özel yaşamları koruyan bir tasarıma sahip olması. Kaptan kabinleri ve köprü arasında yer alan özel geçişler, tekne sahibi ve mürettebatın alanlarını birbirinden ayırıyor.
Aygaz’ın Filosu Genişliyor
Türkiye’nin en büyük deniz lojistik operasyonunu yürüten Aygaz “Beylerbeyi” gemisiyle gücüne güç kattı.
1967’den bu yana deniz yoluyla LPG taşımacılığı yapan Aygaz, kuruluşunun 50. yıldönümünde taşıma kapasitesini yüzde 60 artıran bir hamle yaptı. Türkiye’nin en büyük LPG gemisi “Beylerbeyi”ni filosuna katan Aygaz bu adımla gemi sayısını beşe yükseltmiş oldu.
2008 yılında Japonya’da inşa edilen Beylerbeyi, Türk bayrağı ile LPG taşıma hizmeti veren en büyük deniz aracı olma özelliğini taşıyor. BV klasına kayıtlı geminin boyu 120, eni ise 20 metre. Toplam kapasitesi 7893 gross ton olan bu dev geminin iki adet silindirik tankeri bulunuyor. Ancak en önemli özelliği -10°C sıcaklıkta LPG taşıyabilme vasfıyla özel olarak dizayn edilmiş olması. İlk seferini 10 Aralık’ta Yarımca-Odesa/Ukrayna-Yarımca güzergâhında gerçekleştiren “Beylerbeyi” de Aygaz’ın diğer gemileri gibi %100 Aygaz iştiraki olan Anadoluhisarı Tankercilik yönetiminde faaliyet gösterecek. Türkiye’nin LPG ihtiyacının yarısını karşılayan ve ülkenin 7. büyük sanayi şirketi olan Aygaz bu gemiyle deniz yoluyla LPG taşımacılığındaki gücünü bir kat daha artırmış oldu.
08-19 ÜDYT
Düşünülmeyeni Düşün
Bu yıl 25’incisi düzenlenen Koç Topluluğu Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı’nın ana teması “Düşünülmeyeni Düşün” olarak belirlendi.
Koç Topluluğu’nun gelenekselleşen Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı (ÜDYT) bu yıl “Düşünülmeyeni Düşün” teması çerçevesinde gerçekleşti. Toplantının açılışı Tofaş çalışanı İlkay Varol’un bestelediği hip-hop şarkısı eşliğinde enerjik bir şovla yapıldı. Toplantıda Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve ardından Koç Holding CEO’su Turgay Durak Koç Topluluğu’nun geçtiğimiz yıl sonuçları ve gelecek yıl beklentilerini paylaştığı birer konuşma yaptılar. Toplantının iki de önemli konuğu vardı: Asya konusunda uzman bir ekonomist olan Kishore Mahbubani ve Avrupa’nın en deneyimli fütüristlerinden Ray Hammond. Koç Holding ve Koç Üniversitesi işbirliğiyle kurulan İnventram şirketinin de tanıtıldığı toplantı, Koç Topluluğu’na yıllardır hizmet veren üst düzey yöneticilerin hizmet ödülü ve “Ülkem İçin” projesi ödül törenleri ile sona erdi.
Koç Topluluğu Üst Düzey Yöneticiler toplantısının açılış konuşmasını yapan Mustafa V. Koç, dünyanın değişim sürecinden geçtiği bir dönemde, farklı ve başarılı sonuçlar almak için gerekli durumlarda ezberden kaçınmak gerektiği mesajını verdi. Konuşmasına, aklımızdan tekrarlanan düşünceler geçerken, geleceğin yepyeni düşünceler üzerine kurulacağını belirterek başlayan Mustafa V. Koç, düşünülmeyeni düşünmenin bu nedenle kritik bir rol oynayacağını belirtti. Mustafa V. Koç, “Gelecek, geçmişin devamı olmayacak” diyerek bugünün önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Hem Türkiye hem de dünyanın zorlu bir döneme girdiğini belirten Koç, 2012 yılına ilişkin makro beklentilerini Koç Topluluğu üst düzey yöneticileriyle paylaştı.
AVRUPA VE ORTA DOĞU KISKACINDA TÜRKİYE
Konuşmasında Amerika kaynaklı finansal kriz sonrasında Avrupa Birliği (AB)’nin borç kriziyle mücadelesinde ciddi yaralar aldığına yer veren Koç, Euro Bölgesi ekonomilerinde yaşanan sıkıntıların diğer bölgelere de yayılmasının 2008’dekinden daha büyük bir global krize yol açabileceği riskinin altını çizdi. Sözlerine, “Hem Amerika’da hem de Avrupa’da büyüme beklentilerinin oldukça zayıf olduğu 2012’de, gelişmekte olan ülkelerin de büyüme hızlarında bir miktar düşüş olması beklenebilir” diyerek devam eden Mustafa V. Koç, buna ilk olarak gelişmiş ülkelerdeki zayıf iç talep nedeniyle, başta Çin olmak üzere ihracata dayalı gelişmekte olan ülkelerin bazı üretim kayıplarına uğrayacak olmasının neden olabileceğini söyledi. Bir diğer nedenin ise, Avrupa’daki bankaların karşı karşıya kaldığı sermaye sıkıntısı nedeniyle, 2012 yılında kredi verme iştahlarının azalması olduğunu belirtti.
Türkiye’nin önemli bir aktör olduğu Orta Doğu coğrafyasının ise son yılların en hareketli dönemlerinden birini yaşadığının altını çizen Mustafa V. Koç, ABD’nin Irak’tan çekilmesi, Suriye’de demokrasiye geçişi sağlayamayan rejimin baskı altına alınması gibi bölgenin yeniden yapılanma sürecini temsil eden gelişmelere Türkiye’nin kayıtsız kalamayacağını söyledi. Türkiye’nin Orta Doğu gelişmelerine ilişkin tutumunu değerlendiren Koç, “Uluslararası ilişkilerde bazı dönüm noktaları, ülkelerin önünde bir anda yeni yollar açabiliyor, fırsatlar yaratabiliyor” dedi ve ekledi: “Bu noktada, Türkiye olarak dengeli bir yaklaşım benimsemeli, küresel satrancın hamlelerini iyi okumalı ve geleceği izleyen değil, belirleyen bir aktör olmak üzere kendimizi konumlandırmalıyız.”
EKONOMİDE VİTES KÜÇÜLTME ZAMANI
Mustafa V. Koç konuşmasında ayrıca, Türkiye’nin dış politikadaki etkinliğinin güçlü ekonomisiyle yakın bağlarını gösterdi ve 2011 yılında kendini gösteren cari açığın tehlikeli yükselişi, Türkiye’nin giderek artan dış finansman ihtiyacı, özel sektör dış borçlarının yaklaşık yüzde 70 oranında AB’ye bağımlı olması gibi risklere karşı uyarılarda bulundu. Buna karşın 2011’i yüzde 7,5-8 büyüme oranıyla tamamlaması beklenen Türkiye’nin kapasite kullanımı, işsizlik oranı, ihracat artışı, bütçe açığı, banka bilançoları gibi konularda önemli yol kat ettiğini vurguladı. 2012’ye ilişkin büyüme beklentilerinin ise yüzde 2 ila 4 aralığında olduğunu aktaran Koç, ekonominin vites küçülteceğini söyledi.
Konuşmasında dünyanın 2012’deki siyasi gündemine de yer ayıran Mustafa V. Koç, dünya genelinde ABD’deki başkanlık seçimleri gibi gelişmelerin siyasi konjonktürü önemli ölçüde etkileyebileceğini vurguladı. Türkiye’nin ise gündeminde yeni anayasa, “Soykırım Yasası”nı kabul eden Fransa ile ilişkiler ve dönem başkanlığının Güney Kıbrıs’a geçecek olmasıyla zorlaşması beklenen AB ilişkilerinin olacağını belirtti. Mustafa V. Koç, “Kısa vadede sorunlar yaşansa bile, uzun vadede Türkiye’nin AB hedefinden vazgeçmemesi ve bu hedefe ulaşmak için gerekli reformları tamamlamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
“SAVUNMA VE ATAĞIN BİR ARADA OYNANABİLMESİ GEREKLİ”
Bu gelişmeler ışığında Koç Holding plan ve stratejilerini değerlendiren Mustafa V. Koç, dünya genelinde şirketler için 2012 yılında temkinlilik, tasarruf, verimlilik ve risk yönetimi gibi konuların öncelikli olacağını belirtti. Koç Holding’in DNA’sına işlemiş olan bu kabiliyetler sayesinde riskler ve tehditlere karşı savunmasının sağlam olduğunu söyleyen Mustafa V. Koç: “Defans ile ofansın, yani savunma ile atağın bir arada oynanabilmesi gerekli” dedi ve ekledi: “Global ekonomi öyle bir sürece girdi ki, tamamen olumlu beklentilere girmek için, uzun yıllar beklememiz gerekecek. Dolayısıyla bu yeni dönemde şirketler farklı stratejiler geliştirmek zorunda.”
Koç Topluluğu şirketlerinin güçlü nakit pozisyonları ve borçlanma kapasiteleri ile
rakiplerinin, özellikle de birçok yabancı rakibinin önüne geçtiğini söyleyen Mustafa V. Koç, “Özellikle yurtdışı pazarlarda büyümek ve Türkiye pazarında konumumuzu güçlendirmek için, kısa ve orta vadede fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz” dedi. Dünya ekonomisi lokomotifinin gelişmekte olan ülkelerin büyüyen orta sınıfı olacağını söyleyen Mustafa V. Koç, bu sınıfa hitap eden ürün ve hizmetlerin başarıda kritik rol oynayacağını belirterek, “Onlara fiziksel ve duygusal olarak ulaşmak için yeni inovatif yollar kullanmalıyız” dedi.
İnovatif yaklaşımların, yeni pazarlar ve yeni müşterilere ulaşmaktan, yeni iş modelleri ve iş süreçleri geliştirmeye, yeni verimlilik modelleri ortaya koymaya ve yeni yetenekleri çekmeye kadar hemen her aşamada gerektiğini vurgulayan Mustafa V. Koç, “Bu yüzden zamanınızın küçük bir kısmını içeriye ve geçmişe bakarak geçirin! Büyük kısmını ise dışarıya ve ileriye bakmaya ayırın” dedi.
“Hem ülkemizde, hem çevremizde hem de global alanda birçok değişime gebe bu dönemde de ‘sürekli girişimcilik’ anlayışı ile, düşünülmeyeni düşünerek ülkemize yeni ‘ilk’ler kazandırmak ana hedefimiz olmalıdır” diyen Mustafa V. Koç şirket yöneticilerine “düşünülemeyeni düşünmenin” atak olabilmek için çok önemli bir rekabet unsuru olduğu mesajını verdi.
Koç Holding’in 2011 yılı içinde yapmış olduğu sosyal ve sanatsal girişimlerden övgüyle söz eden Mustafa V. Koç konuşmasına, “Düşünülemeyeni düşünerek ülkemizi sanayide ve sosyal hayatta birçok ilkle tanıştıran, başta Vehbi Koç olmak üzere tüm büyüklerimize ve yöneticilerimize müteşekkiriz” sözleriyle son verdi.
TURGAY DURAK: “DÜŞÜNÜLMEYENİ DÜŞÜNEN VE RİSK ALIP DÜŞÜNDÜĞÜNÜ YAPAN YÖNETİCİLERE VE ÇALIŞANLARA İHTİYACIMIZ VAR”
Toplantının devamında söz alan Koç Holding CEO’su Turgay Durak, iş hayatında 85. yılını başarıyla tamamlayan ve Türkiye’nin hep ön saflarında koşan bir topluluk olarak Koç Holding’in hızlanması, zorlukları bilerek, yılmadan, sabır ve inanç ile değişimden yararlanması gerektiğini ifade etti. “Dünya ve Türkiye hızla değişiyor. Tarih boyunca lider bir rol üstlenmiş olan Koç Topluluğu’nun bu değişim sürecinde de öncü olacağından hiçbir şüphem yok” diyen Turgay Durak, Topluluğun bu vizyonla 85 yıllık tarihinde birçok ilke imza attığına dikkat çekti. Durak, Koç Topluluğu olarak marka değeri ve Koç ismine duyulan güvenin titizlikle korunması ve geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Durak, “düşünülmeyeni düşün” temasının ezber bozan olmayı ve bunun için de düşünülmeyeni düşünmenin yanında risk alıp yapmayı gerektirdiğini belirtti. Durak, inovasyon kültürünün Koç Holding için önemini vurguladı. Durak, kişilerin kendini hayatın günlük akışına ve mevcut bilgilerine bırakmayıp düşüncelerini yönlendirmeleri durumunda yaratıcı ve yenilikçi olabileceğini anlatırken, Koç kültürünün bu düşünce sistemini harekete geçirecek gücü olduğunu vurguladı. Turgay Durak, strateji belirlemekten pazar araştırması yapmaya, pazarlamadan reklam faaliyetlerine, üretimden satışa kadar yapılan işlerin tüm safhasında inovasyonun mümkün olduğuna dikkat çekti.
2011 yılında Türkiye ve dünya ekonomisinin görünümünden bahseden Turgay Durak, global piyasaların iyi bir performans sergilediğini, dünyada genel olarak iyimserliğin
hakim olduğunu belirtti. Koç Holding olarak ilk yarıda piyasaların olumlu seyrinin en iyi şekilde değerlendirildiğini anlatan Turgay
Durak, uluslararası pazarda riskleri dengeleyip, pazar çeşitlendirme çalışmalarında olumlu sonuçlar alındığını dile getirdi. Ancak, yazdan itibaren Avrupa’daki borç krizinin tahmin edilenden ağır olduğunun anlaşılmasıyla, piyasalardaki havanın bozulmaya başladığını anlatan Durak, “Özellikle Avrupa’da ekonomiye duyulan güven hızla azaldı ve büyüme yavaşladı” dedi ve ekledi: “Öte yandan, Amerika’da 2008’deki krizin etkileri kendisini hissettirmeye devam etti ve büyüme 2011’de hayal kırıklığı yarattı. Dünya büyümesinin motoru olan gelişmekte olan ülkeler, 2011’de bu konumlarını büyük ölçüde korudu. Ancak, gelişmiş ülkelerdeki zayıflık, bu ülkelerde de büyüme oranlarını düşürdü. Türkiye’de de dünyadaki bu gelişmelere paralel bir seyir izlendi.”
Türkiye’nin makroekonomik açıdan gelişimine değinen Turgay Durak, 2011’in ilk yarısındaki gelişmelerden öne çıkanları şöyle sıraladı: “Yılın ilk yarısında borsa yükseldi, TL değer kazandı, enflasyon, son 40 yılın en düşük düzeylerine geriledi. Faizlerdeki düşüş ve ekonomiye duyulan güvendeki artışın etkisiyle kredilerde büyüme hızlandı.” Bütün bunların sonucunda iç talepte yaptığı patlama etkisinin doğal bir sonucu olarak cari işlemler açığının genişleyerek tarihinin en yüksek değerlerine ulaştığına dikkat çeken Turgay Durak, Merkez Bankası’nın ekonomiyi soğutma çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini hatırlattı. Yılın ikinci yarısından itibarense yurtdışında bozulan hava ve Merkez Bankası’nın yeni politikalarının yarattığı belirsizlik sonucunda Türkiye’den önemli miktarda yabancı sermaye çıkışı olduğuna vurgu yaptı. TL’nin değer kaybı, faiz ve borsanın düşüşü, enflasyonun yükselişi gibi görece olumsuz gelişmelerin zor geçecek bir 2012 yılının sinyalleri olduğunu belirten Turgay Durak, yılın ana gelişmelerini şöyle sıraladı: “Riskler şu an itibariyle daha çok Avrupa’da birikmiş gibi gözükmekle birlikte, Amerika’daki başkanlık seçimleri, Orta Doğu’da devam eden siyasi karmaşa, İran’ın nükleer programı, Kuzey Kore’deki liderlik değişimi, Çin ve Hindistan ekonomilerinde yavaşlama gibi birçok konu, 2012’ye bakışımızı gölgeliyor.” Risklerin yoğun olduğu bir ortamda, tahmin yapmak da zorlaşıyor diyen Turgay Durak bu yıla ilişkin beklentilerini şöyle özetledi: “Bu çerçevede bizim baz aldığımız senaryodaki temel varsayımlarımız şunlar: Avrupa’da herhangi bir ülkenin kontrolsüz bir şekilde iflasına izin verilmeyecek, yine Avrupa’da, özellikle büyük bankaların batmasına müsaade edilmeyecek.”
Bu çerçevede işlerin yavaş yavaş yoluna girmeye başlayacağı dönemin 2012’nin ikinci yarısı olacağını söyleyen Turgay Durak, dünya geneline ilişkin beklentilerini şöyle aktardı: “ABD’de siyasi ortam başkanlık seçimleri öncesinde gerginliğini korumaya devam etse de, ekonomideki kısmi toparlanma sürecek, dünya çapında, ekonomileri etkileyebilecek ölçekte bir silahlı çatışma ya da savaş yaşanmayacak. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızları yavaşlayarak uzun dönemli ortalamalarının altında kalacak.”
Konuşmasında geçtiğimiz yılda Koç Topluluğu şirketlerin performansını değerlendiren Durak, 2012 yılı için, “Bir yandan global ekonominin belirsizlikleri ve aşırı rekabet ortamında pazar payı mücadelesi verip, diğer yandan yeni ürün yaratmak için Ar-Ge ve yatırıma odaklanırken, iş hayatını düzenleyici kurumların, kurumsal yönetim ilkelerinin ve yeni Türk Ticaret Kanunu’nun iş yapma kurallarını giderek artan bir yoğunlukla yeniden belirlediğini göz ardı etmeyelim” mesajını verdi ve son dönemde yaşanan gelişmelerin risk yönetiminin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Dostları ilə paylaş: |