01 tutunamayanlar



Yüklə 1,87 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə64/70
tarix01.12.2023
ölçüsü1,87 Mb.
#136967
1   ...   60   61   62   63   64   65   66   67   ...   70
Oguz Atay Tutunamayanlar

15 Nisan
Kimsenin yaşantısını beğenmedim: kendime uygun bir ya-
şantı da bulamadım. Turgut’u da hor gördüm bu arada. İste-
diği gibi yaşamasına karşı koydum. Sonunda uzaklaştı ben-
den. Ona Burhan’lık yaptım. Evlenmesine karıştım. Sonra
666


evlerine gitmedim. Şimdi gitmek isterdim. Özür dilemek,
kendimi olduğu gibi bırakmak isterdim. Ne yazık bütün
bunları gerçekleştirecek gücüm yok. Düğümler, istenildiği
anda çözülmüyor. Bir söylemekle açılmıyor kapılar. Sora-
caklar, anlattıracaklar. Neden önce öyle diyordun da şimdi
böyle... Beni gene çileden çıkaracaklar sonunda. Yenilginin
bile tadına varamıyor insan. Bütünüyle teslim olmanın key-
fini süremiyor. Olduğu gibi kabul etmiyorlar Selim’i. Geri
dönmenin de çok formalitesi var. Önce bir pişmanlık dilek-
çesi vereceksin, inceleyecekler. On beş gün süresi var. So-
ruşturacaklar: eski bağıntılarını kopardı mı? Kitaplığındaki
zararlı kitapları ayıkladı mı? Hergün tıraş oluyor mu? Saçı-
nı tarıyor mu artık? Sonra bir deneme dönemi var. Çeşitli
insanlarla çeşitli biçimlerde birlikte olacaksın... Katlana-
mam bütün bunlara. Ben dilekçeme aynı günde cevap isti-
yorum. Yalnız İsa’nın katında işler çabuk yürüyormuş.
Öyle bir kapı olmalı ki çalınca, insana hiçbir şey sorma-
dan açsalar: kapının ortasındaki küçük pencereden bakıp
da kim o demeseler. Sonra hemen içeri alsalar beni. Ben an-
latmak istesem bile, hemen sustursalar: biz her şeyi biliyo-
ruz. Her şeyi biliyor musunuz gerçekten? Evet. Neden sor-
muyorsunuz ayrıntıları? İstediğin zaman anlatırsın. Sana
dinlenme fırsatı verdiğimizi de sanma. Hiç anlatmasan da
olur. İstediğin zaman gidebilirsin. İstediğin zaman geri dö-
nebilirsin. Anlayış da göstermiyoruz sana. Özellikle buna
çok sevindim. Anlayış göstermenin sende bir gerginlik ya-
ratacağını, ne zaman isteyecekler endişesini doğuracağını
biliyoruz. Sen sormasaydın bunları bile anlatmazdık. Hiçbir
sözü sonuna getirmeyi düşünmüyoruz. Yaşama şartlarını
açıklar mısınız?
Burada yemek ve uyuma saatleri belirli değildir. Kimse-
nin kimseyi dinleme zorunluluğu da yoktur. Birini dinler-
ken bile sonuna kadar beklemeyebilirsin: sözün yarısında
667


dışarı çıkarsın canın isterse. İstemezsen hiç karşılık ver-
mezsin konuşmalara. Yemeğe, isteyen tatlıdan başlar, iste-
yen de yemekten önce kahvaltı eder. İsteyen bütün gün ge-
celikle dolaşır, isteyen de elbiseyle yatağa girer.
Biraz korkutuyor bu hürriyet beni. Akıldışı bir hürriyete
benziyor. Yemeği üstüne dökme hürriyeti de var mı? Sonu-
na kadar var. İstersen saatlerce de yıkanabilirsin. Ayrıca
kimse beklemez banyonun kapısında yıkanman bitsin diye.
Çok sevindim: anladığıma göre babam yok aranızda. Din-
lenme saatlerine de karışılmıyor değil mi? Böyle işlerle uğ-
raşan yoktur.
Hürriyet tarifiniz nasıl? Sizin de hürriyetiniz, başkaları-
nın hürriyetinin başladığı yerde mi bitiyor? Hayır, yok böy-
le bir şey. Herkes, başkalarını rahatsız etmekte de hürdür.
Bana başka türlü bir hürriyet öğretmişlerdi. Hürriyetin öğ-
retilebileceğini sanmıyoruz. Bana demişlerdi ki: ya başkala-
rı da seni rahatsız etmeye kalkarsa? Haklı değiller miydi?
Onları bırakıp gidersin hemen; başına böyle bir iş gelirse.
Kabul edersiniz ki bu hürriyet, bu yaşayış akla uygun gö-
rünmüyor. Akla uygun olduğunu ileri sürmüyoruz. Acaba
bu anlattığınız yer... Soru sorulmamasını istiyorsunuz; siz
de sormayın. Henüz eski alışkanlıklarınızdan kurtulamadı-
ğınız görülüyor.
Ya bir gün geriye, eski yaşayışıma dönmek istersem? Bu-
na bir engel olmadığını belirtmiştik. Biliyorum; ya ben dön-
mek istemezsem demek istemiştim. Böyle bir durum kor-
kunç olmaz mıydı dersiniz? Böyle bir anlayışla burada ıstı-
rap çekersiniz. Geriye dönüş hiçbir zaman düşünülmez bu-
rada. Henüz hazırlıklı değilsiniz. Biliyorum. Her zaman ol-
duğu gibi dışında kalıyorum düzenin. Bu benim kaderim.
Biliyorsunuz, aramızda ıstırap çekenler, sizin gibi, düşün-
meyi henüz unutmayanlardır. Düşünce, onlar için yalnız ıs-
tırap kaynağıdır. Bu duruma gelen zavallı düşünce, artık
668


onlara hayatlarını düzenlemekte yararı olmayan bir yük ve
bizim verdiğimiz hürriyeti kabul etmelerine engel olan bo-
zuk bir makinedir. Bu makine, son titreyişlerini yapmakta-
dır ve durmasını bilmediği için parçalanacaktır.

Yüklə 1,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   60   61   62   63   64   65   66   67   ...   70




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin