1- ciN, Şeytan ve melekleriN Özellikleri, GÖrevleri, sifatlari



Yüklə 0,58 Mb.
səhifə3/9
tarix12.01.2019
ölçüsü0,58 Mb.
#95587
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Anne ve Ev:
Anne ailenin direğidir. Bundan dolayıdır ki, değişik dönemlerdeki terbiyenin yükü annenin omuzlarındadır. Em­ziren, uykusuz kalan, bilmediklerini öğreten, yetiştiren, çocuklara güzel ahlâkı, hilmi, sabrı, doğruluğu ve ahde vefayı öğreten annedir. Ayrıca dürüst anne haya konusunda Rasûlüilah'm (s.a.v.) eşleri olan mü'minlerin annelerini tem­sil eder. Toplumların kuruluşu annelere dayanır. Bundan do­layı düşmanlar, müslüman genç kızları bozmak için birçok farklı denemelere girişirler. Çünkü bu yol onların işini kolay­laştırır. Nitekim anne bozulunca aile tamamıyle bozulur.

Şair şöyle der:

"Kadınlar cahil yetiştirilirse

Gençler cehalet ve tenbellik sütüyle beslenmişlerdir."

Müslüman anne kendi değerini tanımak istiyorsa temel îslam tarihi kaynaklarına müracaat etsin. İlk kaynak­larda kadınlar için örnekler vardır. Nitekim Rasûlüllah Mekke fethi günü toplanan erkeklerden Allah ve Rasûlünü dinlemek ve itaat etmek üzere beyat aldıktan sonra kadınlarla da beyatleşti.

Rasûlüllah'ın (s.a.v.) çevresinde Kureyş kadın­larından içlerinde Haraza b. Abdilmuttalib'e yaptığından do­layı nefret edilen ve kadınların sözcüsü olarak Hind bint Utbe de yer aldı. Onlar beyat etmek için Rasûlüllah'a yaklaştıkları zaman Rasûlüllah onlara:

"Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak üzere beyat ediniz" deyince Hind:

"Sen erkeklerden istemediğin bir taahhüdü bizden istiyorsun" dedi. Rasûlüllah (s.a.v.):

"Hırsızlık yapmayacaksınız" deyince Hind:

"Vallahi, ben onun malından haberi olmadan birşeyler çalıyordum. Bu benim için haram mıdır, değil midir? Bilmiyorum" deyince Ebu Süfyan O'nun söylediğine şahid olmuştu. Ebu Süfyan:

Geçmişte çaldığın geçti gitti. Sana helâl olsun, dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah:

"Sen Hind bint Utbe misin? dedi. Hind:

"Ben Hind bint Utbe'yim. Sen benim geçmişlerimi bağışla ki, Allah da seni bağışlasın" dedi. Rasûlüllah:

"Zina etmeyeceksiniz" dedi. Hind:

"Hür bir kadın zina eder mi?" Rasûlüllah:

"Çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz." Hind:

"Biz onları küçükken büyüttük, fakat siz de Bedirde büyükken onları Öldürdünüz. Bunu sen daha iyi bilirsin.

Ömer b. Hattab, Hind'in bu sözüne çok güldü. Rasûlüllah:

"Elleriyle ayaklar arasından bir iftira düzüp getir­meyeceksiniz." Hind:

"Vallahi iftira çok kötü birşeydir. Bize ancak doğru , yol ve ahlâkî faziletleri emrediyorsun." Rasûlüllah:

"Allah'a itaat ve kullukta isyan etmeyeceksiniz." Rasûlüllah, Ömer'e: Onların beyatım al. Onlar için

Allah'dan af dile. Ömer onların beyatını aldı. Rasûlüllah (s.a.v.) kadınlarla musafaha etmez ve onlara dokunmazdı. O sadece Allah'ın kendisine helal kıldığı kadınlara dokunurdu.85[85]

Buharı, Aişe'den şöyle rivayet eder: Der ki, "Rasûlüllah (s.a.v.) "Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmazlar" aye-tiyle kadınların sözlü olarak beyatini alıyordu.

Rasûlüllah'm (s.a.v.) eli eşleri dışında hiçbir kadının eline dokunmadı. Müslim de Aişe'den buna benzer bir rivaye­ti nakleder.86[86]

Allah Teala şöyle buyurur: "Ey peygambere in­anmış kadınlar! Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, zina etmemek, çocukları öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana beyat etmek üzere geldikleri zaman onları kabul et. Onlara Allah'dan bağışlama dile. Doğrusu Allah bağışlayandır. Acıyandır."87[87]
2- İNANÇ VE İBADETTE ŞEYTANIN GİRMEDİĞİ EVLER
TERTEMİZ OLANLAR VE ZİKİRDE BULUNANLARIN EVLERİ
İslam temizlik dinidir. Beden temizliği, elbise temiz­liği, yer temizliği, kalp temizliği... Bunların bir kısmı maddî, bir kısmı da manevî temizliktir.

Müslümanın kir ve pisliklerden elbisesini temizleme­si gerekir. Aynı şekilde küçük ve büyük abdest sonrası istibra (temizlik), suya küçük abdest yapmamakta bir taharettir.

Ebu Hüreyre, Rasulüllah'm şöyle buyurduğunu ri­vayet etti:

“İki lanetli kişiden sakının. Sahabe:

“İki lanetli kimdir? Rasulüllah:

“İnsanların gelip geçtiği yola ve onların gölgelendiği yere abdest bozan kimsedir.88[88]

İbn Abbas'dan: Rasulüllah (s.a.v.) iki kabre uğradı. "İkisine de azab edilmektedir. Onlara büyük günahtan dolayı azab edilmiyor. Hattı zatında bunlar büyüktür. Onlardan biri laf taşıyan, diğeri küçük abdestten sonra istibra etmeyendir."89[89]

Müslümana emredilen temizlik, cünüplükten dolayı gusledilmesini, hayız ve nifastan dolayı yıkanmayı içine alır. Çünkü bunlar insana sıkıntı vermektedir. İslam temizliği ibadet saymıştır. Dişlerin fırçalanması, misvak kullanmak, tırnakları kesmek ve elbiselerin silinmesi temizliktir.

İslam bize kalplerin kin ve hasedden temizliğini; boş, faydasız ve kötü sözden sakınmak suretiyle dilin temizliğim emreder. Böylece müslüman tertemiz olur. Şeytan o kimsele­rin evlerine girecek yer bulamaz. Çünkü Allah onları sever. Onlar da Rablerini severler. Allah Teala şöyle buyurur: "Şüphesiz Allah tevbe edenleri ve temizlenenleri de sever"90[90] ve yine Allah: "Allah arınmak isteyenleri sev­er" buyurmuştur.91[91]

Onlar rablerini seven Allah'ın kullarıdır. Bunun deli­li Allah'dan korkmalarıdır. Allah Teala şöyle buyurur: "Allah'a ve Rasulüne itaat eden, Allah'dan korkan ve O'ndan sakınan kimseler, işte onlar kurtulanlardır."92[92]

Temizlikle birlikte Allah'ı zikirle meşgul olanların kalpleri ve evleri taşlanmış şeytana karşı korunmuş olur. Nitekim onlara rablerinden huzur indirilir ve Allah'ın rahme­ti onları çepeçevre sarar. Rabbimiz şöyle buyurur: "Onlar inanmışlar, kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuş­muştur. Dikkat edin. Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur."93[93]

Allah'ı zikretmekle kalpleri huzur bulanların kalple­rinden şeytan vesvesesi kovulmuş ve kalplere Allah'ın nuru girmiştir. Aynı şekilde onlar düşüncelerini Allah'a ibadetle meşgul ederler. Sonunda şeytan onlara bela olamaz.

Düşünce ibadeti, islamdaki ibadet çeşitlerinin en ile­risidir. Çünkü bu, Allah'ın insana verdiği nimetlerin en büyüğünden olan aklı çalıştırmaktadır.

Allah Teala şöyle buyurur: "Göklerin ve yerin ya­ratılışında gece ile gündüzün birbiri ardınca gelme­sinde akıl sahiplerine şüphesiz deliller vardır. Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen münezzehsin! Bizi ateşin azabından koru, derler."94[94]

Rasulüllah (s.a.v.) şeytana karşı bizim nefislerimizi ve evlerimizi nasıl koruyacağımızı bildiriyor. Müslüman evine besmele ile girdiği zaman şeytan avanesine; kalk burada bize geceleyecek yer yok, der Yemeğe Allah'ın ismini anarak başlandığı zaman şeytan yine avanesine; kalk burada bize geceleyecek ev ve bu evde bize yemek yok, der.

Zünnûn der ki: "Dünya ancak Allah'ı zikirle, ahiret ancak Allah'ın affı ile, çenet de sadece onu görmekle güzeldir."95[95]

Ka'b der ki: "Kim Allah'ı çokça zikrederse nifaktan uzak olur."96[96]

Rasulüllah (s.a.v.) uykudan uyandığı zaman şöyle derdi:

"Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamd ol­sun. Sonunda dönüş O'nadır."97[97] Buna uymamız gerekir. Müslüman evinden çıktığı zaman şöyle desin:

"Allah* in ismiyle Allah' a tevekkül ettim. Allah'dan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur." Ona de­nilir ki: "Sen Allah'a yeterli oldun, korundun, hidayete erdin ve şeytan senden uzaklaştı."98[98]

Yatağına girdiğin zaman namaz abdesti gibi abdest al, elbisenin ucuyla yatağını silkele. Sonra sağ tarafına yat ve şöyle de:

"Senin isminle ey Rabbim! Yanımı koydum. Se­nin isminle kaldırıyorum. Beni uyutursan salih kul­larını koruduğun şeyle muhafaza et."

Müslüman, işinden dönüp evine girdiği zaman:

"Bana yeterli olan ve beni koruyan Allah'a ham­dolsun. Beni yediren ve içiren Allah'a hamdolsun. Bana ihsanda bulunan Allah'a hamdolsun. Senden beni ateşten korumanı isterim" desin.99[99]

Temizlik ve zikirden yüz çeviren kişiler, gaflet ehlin­den sayılırlar. Dünyanın kötüleri ahiretin bedbahtlarıdır.

Bu konuda Allah Teala şöyle buyurur: "Benim kitabımdan yüz çeviren bilsin ki, onun geçimi dar olur ve kıyamet günü de onu kör olarak hasrederiz, O zaman,

"Rabbim! Beni niçin kör olarak hasrettin? Oysa ben gören bir kimseydim" der. Allah: İşte böyle. Ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun. Bugün de Öylece unutulursun" der.100[100]

Şeytana uymaktan ve şeytana uyan kimseden sakın. Çünkü İblis'in insanlardan ve cinlerden dostları vardır. Allah Teala şöyle buyurur: "Bizi anmasını kendisine unuttur­duğumuz ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma."101[101]


Temiz Yapılan Zikrin Faydaları
1. Şeytanı kovar, onu kaçırır ve yalnız bırakır.

2. Rahmanı memnun eder ve rahmetler indirir.

3. Kalpten keder ve gamı giderir.

4. Kalbe neşe verir ve gönlü ferahlatır.

5. Kalp ve bedeni kuvvetlendirir.

6. Rızkı celbeder ve onunla bereket iner.

7. Muhabbet elde eder ve basiretini aydınlatır.

8. Zikredene heybet ve vakar kazandırır.

9. Kula ihsan kapısına götüren murakabeyi verir.

10. Kul Allah Teala'nın "beni anınız ki, ben de sizi anayım" hitabına mazhar olur.

11. Dil, gıybet, laf taşıma, yalan ve kötü sözden uzak durur.

Lanetlenmiş şeytan, bütün bunlardan sonra tertemiz fikirde bulunanların evlerine girer mi?102[102]


RÜKU VE SECDE EDENLERİN EVLERİ
Nafilelerin yerine getirildiği ev, meleklekin yaklaşıp, şeytanın kaçtığı evdir. Bu evlerin sahipleri Kur'an'da: "Tevbe edenler, kullukta bulunanlar, övenler, gezenler, rüku edenler, secde edenler: "Bu ev sahiplerinin Allah ile bağları devam et­mektedir. Bu evler ilahi bir sevgi ve Nur-u Muhammedi'nin olduğu evlerdir. Allah Teala şöyle buyurur:

"Ey Muhammed! Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rükû ve sec­de eden, uygun olanı buyurup, fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasaklarını koruyan mü'minlere de müjdele."103[103]

Bunlar gizli ve açık bütün kötülükleri terkedenler, ilim ve amel olarak . Allah'ın helal ve haram hudutlarını aşmayarak Rablerine ibadeti yerine getirenlerdir. Böylece on­lar hakka ibadet, halka da nasihat edenlerdir. Bundan dolayı Rabbimiz: "Mü'minlere müjdele" buyurmuştur. Tüm mutlu­luk imanla muttasıf olan kimseler içindir.104[104]

Neticede mü'minlerin evleri Allah'ı zikirlerle mâmur olur. Aişe (r.a.) der ki: "RasûlüUah (s.â.v.) geceleri kalkar ve ayaklan şişinceye kadar ibadet ederdi. Ben O'na senin gelmiş geçmiş bütün günahların affedildiği halde niçin böyle yapıyorsun. Ya Rasûlallah! dediğimde. Rasûlüllah: "Allah'a çok şükreden kul olmayayım mı?" cevabını vermiştir.105[105]

Kur'an-ı Kerim'de bildirilen şu ayet, evlerimizin rükû ve secde edilen evler olmasını teşvik ediyor. Nitekim Allah Teala şöyle buyurur: "Vücutlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine yalvaranlar ve ver­diğimiz rızıklardan sarfedenler inanır."106[106]

Bu kimseler gecenin karanlığında Rablerine şöyle dua ederler: "Allah'ım gözler uyudu, yıldızlar battı, sen diri­sin. Senin için uyuklama ve uyku yoktur. Zelil olan kalpleri­mize ve senin huzurundan ayrılan nefislerimize merhamet et. .

İbn Mes'ud (r.a.) Rasûlüllah'm (s.a.v.) yanında bir adamın geceleri sabaha kadar uyuduğunu anlattı. Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

"Bu adamın kulağına veya kulaklarına şeytan işemiştir."107[107]

Hane halkının zineti ve Allah'ın vadettiği Cennetin anahtarları olan İslam adabının tam uygulandığı evler ne büyüktür. Bu durum Rasûlüllah'm (s.a.v.) şu hadisine uygun­luk arzetmektedir. "Ey insanlar! Selamı yayınız. İkramda bu­lununuz. İnsanlar uyurlarken gece namazını kılınız. Cennete selametle giriniz."108[108]

Şeytanın arkadaşı olan mehtaplı ve mehtapsız gece­lerde boş sözlerle uzun gece toplantılarından sonra ev sahi­plerinin uyuduğu evlerle an petekleri gibi evlerini teşbih ses­lerinin, istiğfarın ve Kuran kıraatinin dinlendiği eve dönüşen topluluk arasında ne kadar fark vardır. Bunlar Rablerine sec­de ederek ve kıyamda durarak geceleyen topluluktur.

Namazın eğitim açısından tesiri aile ferdleri ve bil­hassa anne üzerinde görünür. Kişi hanımını namaza uyan­dırdığı zaman çocuk da uyanır. Çevresinde annesini bulamaz ve onu arar, annesini Rabbiyle beraber huşu içinde seccadesi­nin başında bulur. Babasını da cemaatle namaz için mescidde bulur. Bu çocuğa anne ve babasını taklid etmesi kolaylaşır ve çocuk son derece temizliğe riayet ederek hamd okulunda ve Allah'ın rızasını alma yolunda yetişir ve yaşar.

Eğitici ister baba, ister vaiz, isterse öğretmen olsun, namazın âdabını başkalarına öğretmesi gerekir ki, onların sözü, fiili ve niyeti tam kemale ulaşmış olsun.109[109]


Namazın Adabı
1- Alçak gönüllülük

2- Allah'dan korkmak

3- Kendisini küçümsemek

4- Kalbin huzur bulması

5- Vesveseden uzak durmak.

6- Bedenen ve ruhen dikkatle namaz kılmak.

7- Azaları kontrol etmek, başı öne eğmek.

8- Sağ eli sol elin üzerine koymak.

9- Okurken düşünmek.

10- Heybetle tekbir almak.

11- Allah'a boyun eğerek rükûa varmak.

12- Huşu ile secde etmek.

13- Ta'zimle tesbihatta bulunmak.

14- Allah'ın huzurunda olduğu gibi teşehhüdde bulunmak.

15- Allah'dan korkarak selam vermek.

16- Huşu ile namazdan ayrılmak.

17- Allah'ın rızasını elde etmek için çalışmak.

Şeytan secde yapılan yerlere nasıl girer? Şeytan üzerine secde lanettir. Biz biliyoruz ki, şeytan başlangıçta Adem'e secde etmedi de onun üzerine lanet yağdı. Şeytan Adem'e secde etmedi ve şeytan tokatlandı. O şöyle diyordu: Yazıklar olsun bana. Ademoğlu secde etmekle emrolundu. O secde etti. Ben de emrolundum, fakat ben kibirlendim. (Büyüklük gösterdim.)

Rükû ve secde yapılan evler, tertemiz olanların evler­idir. Çünkü namazın şartı temizliktir. Namazın en büyük te­siri toplum üzerinedir. Çünkü bir kimsenin inancı sağlam olursa ibadeti de sağlam olur. Yine bir kimsenin inanç ve iba­deti sağlam olursa onun gidişatı da sağlıklı olur. Allah Teala şöyle buyurur: "Namaz kötülüklerden ve çirkinliklerden ala-koyar."

O halde biz şeytanı evlerimize, okullarımıza işyerlerimize, kulüplerimize, üniversitelerimize, teşkilat, müessese ve hükümet dairelerine girişine nasıl engel oluruz? Bu durum ancak buralarda namazı kılmak ve günümüzde na­maz için uygun yer tahsis etmekle mümkün olur. Böyle yap­makla bizler takva ve felah ehlinden oluruz. Allah bize rah­met kapılarını açar ve hepimize açık ve gizli nimetlerini verir.110[110]


DOĞRULUK VE VEFA EVLERİ
Doğruluk insanlar arasındaki muamelenin esasıdır.. Doğruluk güvenilirliğin hareket noktasıdır ve şahsiyetin vak­arıdır. Rasûlüllah'm evi doğruluğun hakim olduğu evdir. Pey­gamberlik gelmeden önce onun Mekke'de bilinen sıfatı "es-Sâdıku'1-Emin" idi. Ebûbekir de İslam'daki değerini doğruluğu ile elde etmiştir. Bundan dolayı ona "es-Sıddık" de­nilmiştir.111[111]
Allah'a Karşı Doğruluk
Allah'a iman, kalp ile tasdik ve azaların amelidir. Rabbini tasdik eden müslüman, ahdine vefa göstermiş olur. Allah ile insan arasındaki ilk ahid O'na hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Allah Teala şöyle buyurur:

"Rabbin insanoğlunun sulbünden soyunu alıp devam ettirmiş, onlara: "Ben sizin Rabbiniz değil miy­im?" demiş ve buna kendilerini şahid tutmuştu. Onlar da: "Evet şahidiz" demişlerdi. Bu, kıyamet günü: "Bizim bundan haberimiz yoktu" dersiniz diyedir."112[112] Hatta o kadar ki, sadık iman evi, doğruluk ve ahde vefa gösterilen evi meydana getirir. Böyle bir evde de şeytan rahatsız olur ve ya­tacak yer bulamaz. Böylece mü'minin yaşayışını bozmak için ne kalacak bir mekan ve ne de girecek bir yer bulamaz.

Çünkü o mü'minler, Rablerinin vasıflarından bahsettiği gibi şu özelliklere sahiptirler: "İnananlardan Allah'a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahidlerini hiç değiştirmemişlerdir. Bu sebeple Allah doğruları, doğrulukları ile mükafatlandırır veya tevbelerini kabul eder. Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir."113[113]

Ebu Muhammed Hasan b. Ali Ebî Talib'den: Rasûlüllah'm şöyle söylediğim ezberledim:

"Sana şüphe veren şeyi terket, şüphe vermeyen şeyi yap. Çünkü doğruluk emin olmaktır. Yalan ise şüphedir."114[114]

Sehl b. Huneyf el-Bedrî'nin Rasûlüllah'dan yaptığı şu rivayet Allah'a karşı doğruluğun mânâsını ne güzel yansıtmaktadır: "Bir kimse Allah'dan sıdk ile şehadet is­tese o kişi yatağında dahi ölse onu şehidler mertebe­sine ulaştırır."115[115]

Aile reisinin Rabbine karşı ibadet ve nafilelerin ye­rine getirilmesinde eşine ve çocuklarına sadakat ve vefayı em-retmesindeki doğruluk, ahde vefa göstermek demektir. Çünkü Allah gözlerin ihanetini ve kalplerin gizlediğini göstermiştir:116[116]
İnsanlara Karşı Doğruluk
İnsanlara karşı doğruluk ve ahde vefa evlerimize hakim olması gereken îslamî bir yoldur. Böyle olan evlerde şeytan barınamaz ve bereket umumî olur ve o evlere gerçek iman ruhunu kazandırır. Bunu evdeki kız ve erkek bütün çocuklar örnek alırlar. Allah vefayı mü'minin kurtuluş şartlarından saymıştır. Allah Teala: "Mü'minler saadete ermişlerdir" buyururken bu ayetin devamındaki diğer ayet­lerde: "Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler" buyurulmaktadır.117[117]

Yine Allah Teala vefayı iyilerin sıfatı olarak kabul etmiştir. Allah şöyle buyurur: "Şüphesiz iyiler kâfur katılmış bir tastan içerler. Bu ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır. Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler. Fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar."118[118]

Gidişatın doğruluğu ve ahde vefa ümmetin halini ıslah eden en önemli işlerdendir. Şeytanı hüsrana uğratan bu küçük aile toplumu, şehvetten, yalandan, riya elbisesinden ve nifaktan uzaklaşarak islam ümmeti için büyük topluluk mey­dana getirmeğe layıktır.

Bize örnek olan Emiru'1-Mu minin Ömer b. Hattab'ın (r.a.) süte su katmaktan kadını sakındırdığını görüyoruz. Nitekim kadın: Allah'a yemin olsun ki, ey Mü'minlerin Emiri! Süte su karıştırıyordum. Birden evin içinden ihtar dolu bir ses geldi. Diyordu ki: Ey anne! Müslümanları aldatıyor, bere­keti alıp götürüyor musun? Mü'minlerin Emirine iftira mı ediyorsun? Mü'minlerin Emiri bu sesin kime ait olduğunu so­rar? Kadın: "Bu kızımdır," "Mü'minlerin Emirine ne oldu?" der. Ömer (r.a.), ailenin temelini meydana getiren şeyin doğruluk olduğunu anladı ve bu genç kızı çocuklarından biri için istedi ve onunla evlendirdi.

Doğruluk ve ahde vefa dünyada senin evine has değildir. Bilakis öldükten sonra da devam eder. Hadis-i Şerifde bildirildiğine göre: Bir ölüye komşularından dördü onun iyi olduğuna dair şahidlikte bulunduğu zaman Allah komşulara: "Sizin onun hakkındaki şahidliğinizi kabul ettim. Ve onun benimle aramda olan herşeyi affettim" der.

Ey müslüman kardeş! Daima doğru ol, bunu gözönünde bulundur. Allah Teala şöyle buyurur: "Allah bu­yuracak ki: Bugün, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Ebedi ve temelli kalacakları alt­larından ırmaklar akan cennetler onlarındır. Allah on­lardan hoşnut olmuştur. Onlar da Allah'dan hoşnut olmuşlardır. Bu büyük kurtuluştur."119[119]

Fudayl b. Iyaz der ki: "Allah'a doğru dilden daha se­vimli, yalan lisandan da daha çirkin bir et parçası yoktur."

Temelinde yalan, ahde vefasızlık ve emanete ihanet olan evler gerçekten şeytan evleridir. Bu evler içtimaî ve ahlâkî küçük bir sarsıntı ile ve de çabuk yıkılan basit, temeli çürük evlerdir. Şeytan bu evlerle ve bu evin halkıyla oyna­maktadır. Çünkü bu evler Allah ve Rasûlünün emrettikleri ile kendilerini korumamışlardır.120[120]


HELAL KAZANCIN YENİLDİĞİ EVLER
Birinci bölümde zikrettiğimiz gibi İslâm, temizlik dinidir. Bundan dolayı İslam, ister yetim malından, faiz mal­dan, ister düşmanlık ile gasbedilmiş maldan olsun, evlerimizi haram yiyecekten temizlememizi emrediyor. Müslüman yiy­eceğini araştırır ve onun helal olanını alırsa nefsini kötü İblis'in hücumlarından korumuş olur. Allah temizdir ve temiz olanları kabul eder. Güzel söz ona yükselir, salih amel onu yükseltir.

İmam Malik'ten: Rasûlüllah'm şöyle buyurduğu ona ulaştı: Rasûlüllah şöyle dua ederdi:"

Allah'ım ben senden hayırlı amel işlemeyi, kötülükleri terketmeyi, miskinleri sevmeyi isterim. İnsanlara fitne dilediğin zaman fitneye düşmeden sana döndür."121[121]

Sa'd b. Ebî Vakkas Rasûlüllah'm yanma girdi ve şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasûlü! Duamın kabul edilmesi için Allah'a dua et. Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Yiyeceğini helalinden kazan ki duan kabul edilmiş olsun."122[122]


Yetim Malını Yeme
Yiyeceğimiz helal oluncaya kadar, her türlü kötü olanı ve haram şüphesi olan herşeyi araştırmamız gerekir. Allah'ın bizi kendisinden sakındırdığı ve zulmün zirvesi saydığı yetim malıyla ve yiyecekle müslüman kardeş halin nicedir?

Rabbimiz Allah Teala şöyle buyurur:

"Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar. Zaten onlar kızgın aleve atılacaklardır."123[123] Bir başka ayette: 'Yetim malına en iyi şeklin dışında yaklaşmayın" buyurulmaktadır.124[124]

Allah'ın rasûlü kendisini dinleyen topluluğa şu ayetle karşılık vermiştir: "Ey Muhammed! Kulların sana beni sorarlarsa, bilsinler ki: Ben şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin dua ettiğinde duasını kabul ederim."125[125]

Bunun üzerine bu topluluk sabaha kadar Allah'a dua et­tiler ve sabahleyin Rasûlüllah'a (s.a.v.) geldiler ve dediler ki:

“Ya Rasûlallah! Bizim duamız kabul edilmedi. Rasûlüllah onlara:

"Bir adamın yiyeceği haram, içeceği haram, gıdası haram. Sonra ellerini semaya kaldırıp: Ya Rabbi! diyor. Onun duası kabul edilir mi?"

Ebu Hureyre, Rasûlüllah'm (s.a.v.) şöyle buyur­duğunu rivayet eder: 'Yedi büyük günahtan sakınınız. Allah'a şirk koşmak, sihir yapmak, haksız yere adam öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, harpten kaçmak, mü'min ve temiz kadınlara iftirada bulun­mak."126[126]

Yetime zulmedilmeyen evler, yetimi doyuran, onu eleştirmeyen ve ona ikramda bulunup küçümsemeyen evler hürmet ve saygıya layıktırlar. Bu ailenin ferdleri büyük ahlâk sahipleridir. Onlar, Allah'ın iyi kullarından sayılır.

Allah Teala şöyle buyurur: "Hayır, yetime karşı cömert d a vr anmıyorsunuz. Yoksulu yedirmek konu­sunda birbirinize övünmüyorsunuz. Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz. Malı pek çok seviyorsu­nuz."127[127]

Bu konuda Rasûlüllah (s.a.v.), yetimi kollayana Allah yolundaki mücahidlere verilen makamın verileceğini bildire­rek şöyle buyurmaktadır: "Dul ve muhtaç kadını, miskinleri kollayan Allah yolundaki mücahid gibidir. Aynı zamanda gündüzleri oruç tutan geceleri namaz kılan gibidir."

Evlerin hayırlısı yenilip, içilirken sahiplerinin Allah'dan korktuğu evlerdir. Evlerin kötüsü de sahiplerinin zulüm ve düşmanlıkla haram mal yediği evlerdir.128[128]


Yüklə 0,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin