Allah için sevmek
Rasûlüllah (s.a.v.) ilk nesli, sevgi, fedakârlık, itaat etmeğe çalışma ve bencilliği kabul etmeme esası üzere kurmuştur.
Yüce Allah şöyle buyurur: "Muhammed, Allah'ın elçisidir. O'nun beraberinde bulunanlar inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükûa-varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar."337[337]
Medine'de İslam devletinin kurulmasında Ensar ve Muhacirler arasındaki kardeşliğin tesisi ile ortaya çıkan durum, sevginin üstünlük meydana getirdiğine en büyük delildir.
Allah Teala şöyle buyurur: "üajıa önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imânı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler."338[338]
Ebu Hüreyre'den (r.a.): "Allah'ın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı günde 7 kişiyi Allah orada gölgelendiriyor:
1- Adil devlet başkanı,
2- Allah'a ibadetle gelişen genç,
3- Kalbi mescidlere bağlı olan kişi,
4- Allah için biraraya gelen ve Allah için ayrılan iki kişi,
5- İyi ve güzel bir kadının, kendisini bir erkeğe arzet-tiginde: "Ben Allah'dan korkanm" diyen kişi.
6- Sadaka verirken gizleyen (hatta o kadar ki, sağ elinin verdiğini sol elinin bilmediği kişi)
7- Yalnızken Allah'ı zikredip gözlerinden yaş boşanan kişi."339[339]
İşte sana, Allah'ın sevgi sahiplerine hazırladığı ve hadiste bildirilen makam.
Muaz'dan, Rasûlüllah şöyle buyurur:
"Allah Teala der ki: Benim için birbirlerini sevenlere nurdan yapılmış minberler vardır. Onların bu durumuna peygamberler ve şehidler gıpta ederler."340[340]
Ebu Hüreyre'den, Rasûlüllah şöyle buyurmuştur: "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? "Aranızda selâm'ı yayınız."341[341]
Allah ve Rasûlünün Sevdiği Evler
Allah Teala şöyle buyurur: "Ey Muhammed! De ki; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder."342[342]
Allah'ı samimiyetle sevenler, onun dünya ve ahirette koruyup gözettiği dostlarıdır.
Ebu Hüreyre (r.a.), Rasûlüllah'm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Allah Teala şöyle buyurdu: Kim benim dostuma düşmanlık beslerse ona harp ilan ederim. Kulum bana farzlardan daha sevimli gelen bir şeyle yakın olamaz. Kul bana nafile ibadetleri yapa yapa yaklaşır. Nihayet ben onu severim. Sevdiğim zaman da ben onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse onu veririm. Bir şeyden bana sığınırsa onu korurum."343[343]
Sevgi, Allah kendisini sevmesi için, kulu Rabbine yaklaştıran bütün faziletleri içine alır. Hz. Muhammed Mustafa'nın getirdiği ve bizden İslam'ın inanç ve ibadetle uyuşan ahlâkî bir metod olarak uygulanmasını isteyen emirlerini aldık. Terbiyeyi inancın bir parçası yapan Allah'ı her türlü noksan ve kusurdan tenzih ederim. Eğer İslam'ın değer ve prensiblerine sarılırsak evlerimize bereket gelir. Kalplerimize huzur iner ve Allah bizi şeytan ve avanesinden korur.344[344]
SONUÇ
Nimetine ve rahmetine nail olmaktan dolayı Allah'a hamdederiz. Salât ve selâm, güzel ahlâkın sahibi ve peygamberlerin sonuncusuna olsun.
Allah'ın yardımıyla müslüman okuyucuya, mü'minlerin evlerinin özelliklerini ve onların şeytanların yüzlerine nasıl kapatıldığım sunduk.
Aslında biz, evlerimizi zikir ve korunma dualarıyla muhkemleştirme konusunda sadece sözlerle yetinmek değil, evi -zikretmek ve çalışmak suretiyle- sabahtan akşama kadar, nafilelerin vitirle sona erdiği, iş Allah'a havale edilerek yatılan günlük hayatında islamı uygulayan sürekli bir islami harekete çevirmek istiyorduk.
Evet, biz davamızda, müslüman evlerini, rükû ve secde yapılan, sevgi, vefakârlık, hak ve görev evleri, yedikleri helal, içtikleri helal olan, hayatları sünnet halkasının içinde dönen, yol olarak ona sarılan, şeytanın adımlarını takip etmek suretiyle, bid'atçilerin ortaya çıkardığı şeyleri reddedene çevirmek gayesindeyiz.
Sunduğumuz şeyler, müslümanın elinden tutup onun evini ıslaha, özellikle eğitimin esası, şefkatin kaynağı ve toplumun temeli olan zevcesini ıslaha götürür. Çünkü aile (küçük toplum) düzgün olursa büyük toplum da düzgün olur. Böylece Allah'ın bize emrettiği dinini uygulama durumuna geliriz. Allah, dinin uygulanmaması konusunda idarecinin veya idare edilenin mazeretini kabul etmeyecektir.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: "Size öyle iki şey bırakıyorum ki, onlara sarıldığınız takdirde benden sonra dalâlete düşmezsiniz. Bunlar, Allah'ın kitabı ve sünnetimdir."345[345]
Allah'tan bize hikmet ilham etmesini, bize dinimizi Öğretmesini, kitap ve sünnettekilerle amel etmeyi nasip etmesini ve bizim salih amellerimizi kabul etmesini diliyoruz. "Ey Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma."
Muvaffakiyet verdiği için Allah'a hamdolsun. Nimetleri için de şükürler olsun.
Muhammed es-Sâyim
el-Besâtîn, Cuma Sabahı
7 Zilhicce 1410/29 Haziran 1990346[346]
KAYNAKLAR
1. Kur'an-ı Kerîm
2. İmam Kurtubî, Tefsir
3. Ebu'1-Fida İsmail b. Kesîr, Tefsir
4. Ebu Hâmid el-Gazâlî, îhyau Ulûmiddin
5. İbn Kayyım el-Cevziyye, İğasetü'l-Lehfan
6. Ebu Zekeriyya en-Nevevî, Riyazü's-Salihîn
7. İmam Buharı ve İbn Hacer, Fethu'1-Barî Şerhu'i-Buharı
8. en-Nevevî, Şerhu Müslim
9. İmam Celalüddîn es-Suyûtî, Lukatu'l-Mercan fî Ahkâmi'î-Cânn
10. Hasan Eyyub, es-Sulûkü'1-İctimâî
11. Ali Mahfuz, el-îbda
12. Muhammed b. Ca'fer el-Harâitî, Mesâviü'l-Ahlâk
13. el-Beyhakî, es-Sünenü'1-Kübra
14. İbnü'l-Cevzî, Telbîsu îblîs347[347]
Dostları ilə paylaş: |