Güneşin tabiat ve sıfatlarını yarar ve etkilerini, uzaklık ve büyüklüğünü
bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, müneccimler demişlerdir ki: Güneşin tabiatı, orta
derece sıcaklık ve kuruluk olup, gündüzsel erkek bulunmuştur. Orta kutlu
nâmıyle isimlendirilmiştir. Bunun sıfatları: Kuvvet, şiddet, kahr, gazap,
rağbet, his incelik, haya ve iffet bulunmuştur. Yukarıda beyan olunduğu
üzere, bunun sıfatları tali düştüğü menilerde aynen gözlenmiştir. Güneşin
pazar güne ve perşembe gecesine hâkim olduğu bulunmuştur.O gündüz ve
gecenin evvelki saatleri ona nispet ounmuştur. Cenab-ı Hak'kın takdiriyle
esirî cisimlerin süflî cisimlerin tesirleri fazla olup, her yıldız nice
nice özellikleriyle tesir etmektedir. Allah, bu büyük güneşe, kedi
kudretiyle nice özellikler vermiştir ki, güneşin etkileri, yüksek
cisimlerde ve aşağı cisimlerde kendisinden daha belirgindir. Öteki
gezegenlerden daha belirgindir. Öteki gezegenlerden daha büyüktür ve bütün
yıldızlardan parlaktır. Aya, ışık verir. Denizleri ısıtıp, buharlar
çıkarıp, yukarılarda yağmur bulutları meydana getirip, yağdırarak yere
hayat verir: Bitkiler, ağaçlar ve meyveler olur. Karlardan ve yağmurlardan
nehir kaynakları olur. Bitkilere ve hayvanlara hayat bahşeder. Güneşle
madenler oluşur, meyveler olgunlaşırlar. Güneşin doğuşuyla hayvanlar ve
insanlar kuvvet bulup, sıcaklık ve ışığıyla menfaatlenirler. Güneşin
batmasıyle hepsi şaşırıp, ölüler misali yerlerinde uyurlar kalırlar.
Güneşin etkisiyle irinci iklim kuşağının ahalisi hep siyah olup,
sıcaklığının şiddetiyle huy ve bünye edinirler. Tepelerine güneş yakın
olduğundan, cüsseleri hafif ve akılları zayıf olup, ahlakları dar,
meşrepleri keskin ve ince olur. Aynı zamanda inatçı olurlar. Fakat yedinci
iklim kuşağındakilerin tepesinden güneş uzak olup, sıcaklığı zayıf ve
tesirleri az olduğundan, hepsi beyaz ve sarı olurlar. Yaratılış ve huyda,
her biri öküz ve koyun gibi ebleh ve eksik olur.
Güneşin birçok tesirlerinden biri budur ki: Doruk noktası kuzey burçlarında
oldukça, kuzey tarafları mamur olup, güney taraflar denizlerle kaplı olur.
Güneşin doruk noktası güney burçlarına geçtiğinde, bu kez güney yarım küre
mamur olup, kuzey yarım küre deniz sularıyle kaplı olur.
Yukarıda açıklanan doruk noktasının hareketiyle, yirmibeşbin ikiyüz güneş
senesinde bir kere, karalar ve denizler tamamen yer değiştirip, âlem
yeniden nizam bulur. Belki güneşin tesiriyle günler ve geceler, sıcaklık ve
gölge, nur ve ışık, yaz ve kış, kar ve yağmur, madenler ve taşlar, itkiler
ve ağaçlar vücuda gelip; bütün bunların tabiatları, bileşiklerin oluşması,
hayvanların ve insanların yaşaması, yılların bilinmesi hep Allah'ın
takdiriyle güneşin hareket ve ışığına bağlıdır.
Güneşin büyüklüğü ve miktarında, mümessil feleğinin uzaklığında rasatçılar,
matematikçiler ve geometriciler söz birliğiyle demişlerdir ki: Güneşin
mümessil feleğinin yumru yüzeyinin, âlemin merkezinden uzaklaştığı yaklaşık
ikibin kere bin ve yirmidokuzbin ikiyüzaltı fersah ölçülmüştür. Bu feleğin
çukur yüzeyinin âlemin merkezinden uzaklığı, yaklaşık bin kere bin ve
sekizyüzellibin yüzellidört fersah hesap kılınmıştır. Bu mümessil feleğin
kalınlığı, yaklaşık yüzyetmişdokuzbin elli iki fersah bulunmuştur. Güneş
küresinin cismi yaklaık yüzaltmışaltı yerküre kadar bulunup; bütün bunlar
geometrik delillerle ispat olunmuştur. (Allah daha iyi bilir.)
Bizim bunları anlatmaktan maksadımız; bu büyük güneşi, günde ir kere
etrafımızda döndürüp, başımızda döndüren güçlü ve kayyum olan Allah'ın
kudret ve büyüklüğünü açıklamaktır. Ta ki akıl sahiplerine rabler rabbinin
yaratma ve inceliklerini fikretmeyi ve düşünmeyi kolaylaştırıp;
yaratıklardan yaratıcıyı bulup, her şeyden ona yönelip, onunla kalalar.
15-BÖLÜM:
YEDİNCİ BÖLÜM
Üçüncü göğün yapısı ve burada hükmeden zühre yıldızının (venüs) durumlarını
beş madde ile açıklar.
Birinci Madde
Zühre yıldızının mümessil feleğini bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Yedi gezegenden biri
de zühredir ki, ay feleğine oranla üçüncü felektir. Güneş feleğinin altıda
olup, iki aşağı nâmıyle bilinen iki feleğin yukarıda olanıdır. Güneş
feleğine yakın bulunmuştur. Zühre yıldızı, küçük kutlu ismiyle
isimlenmiştir. Bilginler, üç yüksek feleğin yapısı gibi, zühre yıldızı için
de üç adet felek ispat edip, nizamını vermişlerdir. Birinci felek,
merkezde, kuşakta, kutuplarda ve harekette burçlar feleğine benzer ve
mümessildir. İkinci felek, merkez dışıdır ki, yine birinci feleğin
gövdesinde iki paralel yüzeyde bulunup, döndürücünün merkezini taşıyıcıdır.
Üçüncü felek, döndürücü felektir ki, zühre yıldızı onun bir tarafında
çakılmıştır. Döndürücü felek, kendi merkezi üzerinde hareket ettikçe,
zühreyi dahi kendisiye beraber hareket ettirir, zühre yıldızının mümessil
feleği ki, küllî felektir. Merkez ve mihverde, kuşak e kutuplarda,
harekette burçlar feleğine uyumlu ve diğer gezegenler gibi mutabıktır. iki
paralel yüzeyle kuşatılmış bir kürevî cisimdir. Üst yüzeyi, üzerinde olan
güneş feleğinin çukur yüzeyine ve çukur yüzeyi, altında bulunan utaritin
yumru yüzeyine teğettir. Mümessil felek, kendi üzerinde ve altında olan
öteki felekler gibi, önce büyük feleğin günlük hareketine uyup, bu
hareketle âlemin merkezi çevresinde doğudan batıya hareket eder. İkinci
olarak, burçlar feleğinin yavaş hareketi kadar, kendi özel hareketiyle
âlemin merkezi çevresinde batıdan doğuya âheste gider. Sanki burçlar feleği
onu döndürür. Doruk, etek, tepe ve kuyruk noktaları bu hareketle her yetmiş
senede bir derece yer kateder.
ikinci Madde
Zühre yıldızının merkez dışı feleğinin, yapı ve hareketini bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Bu zühre yıldızının
düzenin halletmek için mümessil felek gövdesinde taşıyıcı nâmıyle belirlenen
ikinci felektir ki; yere şâmil ve âlemin merkezinden kendi çapı ve
cüzleriyle iki derece mesafe ile doruk tarafı dışında iki paralel yüzeyle
kuşatılmış küre bir cisimdir. Bu kürenin yumru yüzeyi, birinci feleğin
yumru yüzeyiyle bir noktada temas etmiştir ki, o noktaya: Doruk derler. Bu
nokta, âlemin merkezine kıyasla en uzak nokta olduğundan, zühre yıldızı,
taşıyıcısının hareketiyle bu noktaya geldikte; yerin merkezinden oldukça
uzak olur ve yüksek olur. İkinci feleğin çukur yüzeyi, birinci feleğin
çukur yüzeyine ortak bir noktada teğettir ki, o noktaya: Etek derler. O
nokta, âlemin merkezine nispetle en yakın noktadır. Zühre yıldızı, taşıyıcı
feleğinin hareketiyle o noktaya indikte; yerin merkezine çok yakı olup,
alçalmış olur. Birinci felekten ikinci felek ayrılıp boşaldıkta; zorunlu
olarak değişik kalınlıkta iki küre meydana gelir ki, biri ikinci feleği
içine alır, öteki ikinci felekle beraber boştur. Doğu kürenin ince tarafı
doruk tarafa, kalın tarafı eteğe dönük olur. Boş kürenin ince ve kalın
tarafları ötekinin tersine gelir. Bu iki kürenin, feleğin tamamlanmasında
katkıları tamam olduğundan; birine dolunun tamamlayıcısı, öbürüne boşun
tamamlayıcısı derler. Her feleğin özel bir hareketi belirlenmiş olup, kendi
kutupları üzerinde dönüp, dönüşünü tamam etmek kaçınılmaz bir iş olmakla;
zührenin eğilimli feleği dahi, güneşin küllî feleği altında, kendi mümessil
feleği gövdesinde; kendi merkezinin çevresinde özel hareketiyle batıdan
doğuya güneşin merkez dışı feleğinin hareketine uygun olarak hareket edip;
zühre yıldızını da, kendisiyle beraber hareket ettirir. Şu halde zühre, her
burçta yirmidört gü gider. Bazı burçlarda tereddüt eylese, dört ay kalıp,
senede bir dönüşünü güneşle birlikte tamam eder. Bu yıldızın döndürücü
merkezi, güneşin merkezinden hiç ayrılmayıp, güneşin tepe noktasıyla
birlikte seyre hareket eylediğinden, bu yıldızın güneşten uzaklığının
mesafesi, yaklaşık döndürücüsünün çapının yarısı kadardır. Ortalama, zühre
yıldızının güneşten uzaklığı kırk derecedir.
Üçüncü Madde
Zühre yıldızının döndürücü feleğini şekil ve hareketiyle bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar; zühre yıldızının dahi durumlarının
tanzimine üç yüksek felek gibi anlatılanlar kadarıyle yetinmeyip, yere
şâmil olmayan bir küçük felek daha ispat edip, ona: Döndürücü felek
demişlerdir. Döndürücü felek, mümessil felekte arza şâmil olmayan küçük bir
felektir ki, bu yıldızın kendisini taşıyıcıdır. Yere şâmil merkez dışı olan
ikinci eğilimli feleğin kuşağında çakılmış ve gömülmüştür. Döndürücünün
çapı, taşıyıcının iki yüzeyine teğet ve eşittire. Döndürücü felek, bir
yüzeyle kuşatılmış odlu ve küre bir cisimdir. Eğilimli feleğin cisminde,
kendi merkezi çevresinde belirli bir hareketle batıdan doğuya burçlar
sırası üzere dönüp; bir tarafında çakılmış olan zühreyi kendisiyle birlikte
döndürerek alıp gider. Döndürücü felek, kendi merkezi çevresinde zühreyi,
bir gün bir gecede kendi kuşağının üçyüzaltmış derecesinden yarım dereceden
fazla döndürüp, hareket ettirip, yaklaşık ondokuzbuçuk ayda bir dönüşünü
tamam eder. Bu harekete, yıldızın değişik hareketi ve yıldızın özel
hareketi derler. Zühre yıldızı dahi bir yüzeyle kuşatılmış bir küre
cisimdir. dolu ve ışıklıdır. Döndürücü feleğinin cisminde gömülüdür ki,
yıldızın yüzeyi, döndürücünün iki kutbu arasında, kuşağı yanında, bir
tarafında bulunan ortak bir noktada döndürücünün yüzeyine teğettir. Yani
zühre, tamamıyle döndürücünün cisminde bulunup, yüzeyi, yüzeyine temas
etmiştir. Taşıyıcının bir tarafında döndürücü feleğin açıklanan hareketi
gibi, zühre yaldızının dahi döndürücüsü tarafından ve kendi merkezi
çevresinde burçlar sırası üzere kendine özgü hareketi, yeni rasatçılar
tarafgından gözlenmiştir.
Dördüncü Madde
Zühre yıldızının sürat, istikamet, yavaşlama, duraklama ve şaşırmışlığını
ve güneş ile olan bağlantı ve yaklaşımını bildirir.
Ey aiz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Zühre yıldızına dahi
kâh sürat, kâh yavaşlık, kâh duraklama, kâvh geri dönüş ve kâh dönüşünde
şaşırmışlık ârız olur. Bu durumların açıklanması budur ki: Bu yıldız,
döndürücü feleği yukarısında bulundukta; kendi merkezinin hareketi,
döndürücü feleğinin merkezinin hareketine burçlar sırası üzere uymasıyle,
yıldız, hızlı hareket eder görünür. Ne zaman yıldız, döndürücünün
doruğundan tarafa bir miktar eğilir, o zaman düz hareket eder görünür.
Yılız, döndürücünün eteğine indikte; yavaş hareket eder görünür. Zira ki,
yıldızın kendi merkezi, inişte olduğundan, hareketi görünmez olup, ancak
döndürücüsünün merkezinin hareketi görünür. Yıldız, döndürücünün eteğine
yakın oldukta; kedi merkezinin burçlar sırasına aykırılığı, döndürücüsünün
merkezinin hareketiyle sıraya uygun olan hareketine eşit olup, iki hareket
birbirine karşı ve muarız olmakla; yıldız, geri döner görünür. Yıldızın
geri dönüşü tamam olup, iki hareket yine eşit oldukta; yıldız ikinci kez
durur görünür. bundan sonra yine yavaş hareket eder görünür. Zira ki,
yıldızın kendi merkezi, döndürücünün doruğuna çıkmakla; hareketi görünmez
olup, ancak döndürücünün merkezinin hareketi görünür. Yavaş hareketten
sonra yine düz ve hızlı hareket eder görünür. Halbuki yıldız,
döndürücüsünün içinde, dönüşünü aynı hızla tamamlar. Zira ki, yıldızların
ve feleklerin hareketleri, kendi küreleri kuşağına oranla benzerli, basit
ve düzdür. Yıldızın geri dönüşünden önceki yerine: birinci makam; sonrakine
ikinci makam derler. Zühre yıldızının dönüş süresi, bir ay onbir gündür.
Düz hareketi, sekiz buçuk aydır. Yıldızın taşıyıcı feleği, burçlar
kuşağından güneye ve kuzeye dörtte bir derece kadar eğilimli iken,
döndürücüsünün dahi doruğu ve eteği, eğilimli feleğinden kâh kuzey tarafa,
kâh güney tarafa eğilimli olur. Yaklaşık ikibuçuk derece enlem farkı dahi
bulunmuştur. bu durumlardan dolayı yıldız, yürüyüşünde şaşırmış gibi
görünür. Bundan dolayı şaşırmış olarak isimlendirilmiştir.
Güneşe oranla bu zühre yıldızının bağlantı ve yaklaşımını böyle
açıklamışlardır ki: Bu yıldızın taşıyıcısının hareketi, sürekli güneşin
merkez dışı hareketiyle eşit olmakla; döndürücüsünün merkezi dahi güneşin
merkezine sürekli teğet bulunmuştur. Şu halde zühre yıldızı, güneş
kurslarının çevresinde, döndürücüsünün hareketiyle döndükçe, döndürücüsünün
çapının yarısı kadar ondan uzakta olur. Güneşi tavaf ederek iki uzaklığın
ortasına geldikte; kâh sabah, kâh akşam meşale gibi parlayıp; kâh güneşle
birlik hareket edip, öteki gezegenler gibi güneş kursundan uzak düşmeyip,
her bir devresinde iki kere güneş ile çakışıp, bir kere dahi geri dönüşünde
yani döndürücüsünün doruğunda bulundukta; sürekli güneşe yakın olup ve bir
kere dahi geri dönüşünün tam ortasında yani döndürücüsünün eteğinde
oldukta; güneş ile sürekli yakınlık ve çakışması bulunur. İki yaklaşımı
arasında olan süre, yaklaşık dokuz ay yirmi gündür. (Hakikatini en iyi
bilen Allah'tır.)
Dostları ilə paylaş: |