Birinci Madde
Tabiilerden bulunan bileşikleri tümünün asıllarını ve maddelerini; tam
mürekkep cisimlerin cinslerini ve nevilerini toplucu bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, filozoflar demişlerdir ki: Oluşum ve bozuşum âlemi
içinde meydana gelen atmosfer ve üç bileşik, yüksek babaların aşağı
analarda bulunan tesirlerinin neticesidir. Yani ay feleğinin içinde vücuda
gelen bileşik cisimlerin tamı ve tam olmayanı, bütün yedi gezegen yıldızın
dört unsurda olan tesirlerinden hâsıldır. Yedi gezegen ise, gece gündüz,
Hak'kın emrine itaatkâr ve boyun eğicidir. Hepsi onun güç ve kuvveti ile
hareketli ve tesirlidir. Nitekim Nazm-ı Kerim'inde buyurmuştur: "Güneşi,
ayı ve yıldızları, Allah, emrine bağlı kıldı. dikkat ediniz ki, hem
yaratmak hem de emretmek ona mahsustur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne kadar
yücedir."(7/54)
BEYT
Çün yedi erden müdam hâmiledir çâr-zen
Tıfl-ı mevâlid hem doğmadadır dembedem
(Yedi erkekten dört kadın sürekli hamiledir. Üç bileşik çocuk sürekli
doğmaktadır.)
Dört unsur ki, ateş, su, hava ve topraktır. Bu dördün birbiri ile kaynaşıp
birleşmesinden meydana gelen tam bileşik cisimlerin, yani üç bileşiğin
birincisi maden cinsidir ki, taş nevileri dahi ondandır. Başlangıçta
dumanlar ve buharlar, unsurlara geçer ve değişir. Ama dumanlar yerin
incelikleridir ki, güneşin ısıtması ile havaya yükselir, onunla karışır.
Buharlar, nehir ve deniz sularının incelikleridir ki, yine güneşin ısıtması
ile havaya çıkıp onunla karışır. Buhar ve dumandan yarı bileşikler oluşur
ki, yukarıda açıklanan atmosferdir. Suların özleri karlar ve yağmurlardır
ki, yerin karnına çekildiğinde, orada toprak parçaları ile karışarak
koyulaşır. Bundan sonra yerin derinliğine sirayet eden güneşin harareti o
koyulaşan özleri kaynatarak maden, bitki ve hayan maddesi eder. Bu üç
bileşik ancak birbirine şaşırtıcı bir tertiple, lâtif nizamla suret
bulmuştur. Bütün bunları yapın, zalimlerin söylediklerinden yüce olan,
Allah'dır.
Bu kâinatın ilk mertebeleri kesif topraktır. Son mertebeleri temiz nefstir
ki, gayet lâtiftir. Zira ki madenlerin evveli toprak ve suya, sonu bitkiye
bitişiktir. Bitkileri nevveli madene ve sonu hayvana bitişiktir.
Hayvanların evveli bitkiye ve sonu insana bitişiktir. İnsanî nefislerin
evveli hayvan ve sonu melekî temiz nefislere ulaşır. Olgunluğu ancak onda
hâsıldır.
NAZM
Bu kâinat-ı cihan hep tebeddül eyler ümîd
Semadan arza dek ve zerrelerle tâ hurşîd
Cihan kevn ve fesâd içre cümle rağbetle
Kemalini talib eyler mürebbiden cavid
Kemal-i hak nebat ve kemal-i hayvandır
Kemal-i hayvan insandır oldur asl-ı nüvîd
Kemal-i âde olur hem visâl-i aşk-ı cemil
Ki oldur asl-ı muradât gayet-i her ümid
Çü bahr-i mevc olur ondan buhar ve gıym ve matar
Matar ki sel olur aslın bulur garib ve bayid
Çü aşk seyreder eşyayı devreder daim
Her anda kevn ve fesad oldu başka halk-ı cedîd
O ki cihanı bu hikmetle seyreder Hakkı
Ol ehl-i dildir o vası-i dil oldu arş-ı mecîd
(Bu cihan kâinatı ümit hep değiştirir; gökten yere dek zerrelerle ta
güneşe. Hepsi, oluşum ve bozuşum cihanı içire rağbetle, daii Mürebbi'den
kemalini ister. Toprağın kemali bitkidir, bitkinin kemali hayvandır,
hayvanın kemali insandır; müjdenin aslı odur. İnsanın kemali, Celil'in
aşkına ulaşmaktır ki odur muratların aslı ve her ümidin gayesi. Çünkü
dalgalı deniz olur ve ondan buhar, bulut, yağmur ve ysel olur, aslını bulur
ve uzak ve yakın. Aşk, eşyayı seyreder ve sürekli devreder. Oluşum ve
bozuşum her anda yeni ve başka bir yaratılış oldu. Ey Hakkı! O ki, cihanı
bu hikmetle seyreder; o, gönül ehlidir.O geniş gönül, Mecid'in arşı oldu.)
İkinci Madde
Üç bileşiğin ilki olan madenlerin durumlarını ayrıntılı olarak ve
çeşitlerin toplu olarak bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, filozoflar demişlerdir ki: Üç bileşiğin başlangıcı
bulunan madenlerin cümlesi, yerin içinde hapsolan buhar ve dumanlardan
oluşan cisimlerdir ki, nicelik ve nitelikte muhtelif bulunan karışımlar ve
bileşimler olmuştur. Eğer bileşimi kavi olup, çekiş kabul ederse, yedi
meşhur cisimdir ki: Altın, gümüş, bakır, kalay, demir, kurşun ve tunçtur.
Bileşimi kavi olup, çekiçle ezilmezse, taş cinsidir ki: Elmas, la'l, yakut,
zümrüt, zebercet, seylan ve pîruze gibidir.
Eğer buhar, duman üzere üstün gelirse; yeşim, mermer, billur, civa vesair
şeffaf olan cevherler oluşur. Eğer duman buhar üzere üstün olursa; tuz,
karbonat, kükürt, nişadır ve şap gibi. Bazı taşlar, rutubetle çözülür;
tuzlu cisimler gibi. Bazısı ateşle çözülür; kalsiyum ve kükürt gibi.
Yumuşak ise, cıva olur.
Bütün madenlerin asılları, bir miktar yer içinde oluşup durdukta; onlardan
füruu, asırların geçmesiyle zeminin dibine girip ve inip gitmektedir.
Nitekim bütün bitkilerin ve ağaçların asılları, yerin altında oluşup, bir
süre durduktan sonra onlardan füruu ve dalları zamanların geçmesiyle havaya
çıkmaktadır.
Yedi meşhur cismin oluşumu, ancak cıva ile kükürtün nicelik ve nitelikte
farklılıklarından ve karışmalarından hâsıl olur. Cıvanın oluşumu, o su
parçalarındandır ki, toprağın ince parçalarına karışıp, yüksek hareketle
kaynaşmıştır. Kükürt ise, şiddetli hareketle karşılaşan ve su toprak
parçalarından oluştur ki, sıcaktan yağ gibi olmuştur.
Şeffaf ve katı cisimlerin oluşumu; o tatlı sulardandır ki, madenlerde sert
taşlar içinde nice bin yıl uzun bekleyişle safa bulup, madeni, hareketinden
taşlaşmıştır. Şeffaf olmayan cisimlerin oluşumu; o yapışkan çamurla suyun
kaynaşmasındandır ki, güneşin harareti ona, nice bin sene tesir etmiştir.
Rutubetle ayrışan cisimlerin oluşumu; yerin yakıcı ve kuru maddelerine
suyun şiddetli karışımından hâsıl olur.
Yağlı cisimlerin oluşumu; yerin içinde bekleyen rutubetlerdendir ki,
madenin hararetiyle incelip ve çözülüp, bölgenin toprağına karıştığında,
madenin harareti onu, pişirmekle yağ gibi koyu olmuştur. Şu halde altın
madeni, dağlar içinde ve yumuşak taşlı, kumlu yerlerde oluşur. Gümüş ve
benzerleri, dağların içinde yumuşak toprak ile karışan taşlar içine
oluşurlar. Kükürt madenleri; nemli, ıslak, yağlı ve yumuşak toprakta
oluşurlar. Tuz, yumuşak yerlerde hâsıl olur. Kireç madeni, kireç ile
karışan kumlu yerlerde oluşur. Zaclar ve şaplar, kıraç ve sert yerlerde
vücuda gelirler.
Bu kıyas üzere her maden, bir bölgeye mahsus bulunmuştur. O madenin
oluşumu, o bölgenin özelliklerinden bilinmiştir. Tek tek çok olmalarına
rağmen, madenler üç neve münhasır kılınmıştır: Katı madenler, taş madenler,
yağlı madenler.
Dostları ilə paylaş: |