inak : 1. han ve kağanlara yakın olan kişi “hasbey” 2. gamsız 3. canan, yar
inak : 1. kardeş, kardeş çocuğu 2. han ve beylerin en güvenilir adamı ve yardımcısı
inal : 1. şehzade, han. 2. ayrıca bir rütbedir3. yakînen, bilinen
inal : 1. soylu, kağan yada hanların ana tarafından akraba 2. anası kağan yada han soyundan olup babası kara budundan, halktan olan kişi 3. avrupadaki, kont, baron vb. ünvanların türkçedeki karşılığı 4. emin ve güvenilir kişi 1ilki: ilk, ilkin, birinci
inangu : inanılan, güvenilen, mutemed
inanir : imanlı, inançlı
inanna : aşk, bereket ve doğurganlık tanrıçası, uruk’un koruyucu tanrıçası ve kutsal evlilik ayini’nin başkahramanı, adının sözcük anlamı göğün kraliçesi’dir. sami dilinde iştar.
ince : hafif, yeğni, nazik
incesen : huzur ve güvenlik, sükunet
inci : yinçü
inci : (yinçi, yinçgü) 1. işve, naz, eda 2. sessizlik, ıssızlık 3. istiridye türü deniz
inçgü : ince, narin
inçibaci: inci-bacı
iner : inmek...den alçak gönüllü, mütevazı
inerbaş : iner-baş alçak gönüllü
ini : kardeş, karındaş
inisi : küçük erkek kardeşi 1inalçik: küçük inal
iran : 1. bozgun yapan, düşmanı yok eden 2. dağ yamacı 3. yön, kenar, kıyı
iray : 1. genç, delikanlı 2. kıran, kan dökücü, vurguncu
kam : şamanist gelenekte, ulu kişi (hekimlik, filozofluk, büyücülük, duacılık dahil olmak üzere, oba ya da oymakların, her türlü sorunuyla ilgilenen kişi)
kamalag: sedir ağacı
kaman : 1. kuman, kumanlı 2. gözü kara, cesur, aman vermeyen
kamaz : sarsıcı, sallayıcı, ürkütücü
kamçi : kırbaç
kamdu : para yerine geçen eşya, emanet
kamşat : sarsıtıcı, ürkütücü
kamu : hep, bütün, dükeli, bir ülkede yaşayan insanların tamamı, halk
kamu(ğ) : 1. bütün, tam, hep 2. halk, ahali 3. destek, dayanışma
kamutay: kamu-tay (...cumhuriyetin ilk yıllarında, türk dil kurumunun da teklifiyle, millet meclisi yerine bu sözcük kullanılmış ancak, sonraları yine kullanımdan düşmüştür.)
kan : 1. soy, sop, kaynaq, soyluluq 2. damarlardakı sıvı 3. kağan, han
kapuz8 : bir nehrin yardığı büyük kayaların yarılmış olan yerleri
kar : kar tanesi
kara yülük : traş olmuş, yolunmuş
kara : siyah renk, ak’ın karşıtı ancak...bu sözcükte de türkçe ad ve sıfatlar arasında özel bir yere sahiptir. çünkü birçok mecaz anlamı içinde barındırması ilgi çekicidir. birçok birleşik adın, başında ya da sonunda kullanılabildiğinden, çeşitli anlam değişiklikleri de ortaya çıkabilmektedir. bu yüzden, içerdiği tüm anlamları açıklamakta yarar vardır. bu durum, ayrıca türklerin, sosyal yaşamlarında, renklere ne derece önem verip, ne derece zengin anlamlarla bezediğinin de önemli ipuçlarını 1verecektir. örneğin: ak: güney, kızıl: doğu, sarı: batı, kara: kuzey
karabaş : kara-baş 1. evlatlık 2. kul, köle
karabükey : yaman güreşçi
karaca : 1. karaya çalan, esmer 2. gözü kara, cesur, şiddetli 3. bir ceylan türü
karaca : 1. karaya çalan, esmer 2. gözü kara, cesur, şiddetli 3. bir ceylan türü
katun : türkçe’dir. (yazarın orta asya - tarih ve uygarlık yapıtının 150. sayfasında bu sözcüğün sogdca olduğu belirtiliyor, b.n.) kadın imparator anlamına gelir. daha sonra hatun ve kadın biçimini alacaktır. bugün yalnızca kadın anlamına gelmektedir. (roux . o.asya)
katun : (hatun) imparatoriçe, kağan eşlerine verilen bir unvan. (kadınsözcüğü buradan gelir)
kavan : kovucu, defedici
kavçin : konuk, kısa süreli misafir
kavşit : 1. kavuşma, vuslat, kavuşulan yer
kavşut : nehrin denize kavuştuğu yere
kavurt : 1. kurt 2. kaşmet, ihtişam 3. dayanıklılık, kalıcılık
kavuş : 1. menzil, kavuşulacak yer 2. buluşma, buluşma yeri
kay : 1. tipi, kar fırtınası 2. masal, hikaye
kaya : taş bloğu 1. sertlik, sağlamlık, yıkılmazlık, dayanıklılık 2. ihsan, inayet
kayak : kayık, sandal
kayalak : 1. kayık, sandal 2. kaya, kayalık
kayan : 1. çığ, çığ kümedsi 2. sel, sel suyu
kayar : 1. sel, sel suyu 2. gurur, onur
kayaş : hısım, akraba, kavim kardaş
kayçı : şor türkleri ozanlarına “kayçı” adını verir.
kayçi : masalcı, destancı
kaydu : 1. katı, sert, şiddetli 2. kaygı, hüzün 3. sel, sel suyu
kaygaş : mucize, olağanüstülük
kaygin : 1. üzgün, kaygılı 2. isyankar, isyan halinde
kaygu : kaygı, endişe, titizlik
kaygulu : kaygılı, mahzun
kaygun : mahzun, üzgün, müteessir
kaygusuz: vurdumduymaz, gailesiz, umursamaz
kayı : berk, kudretli, kuvvetli. (kay, kayı): yağmur, sağanak, bora
kayi : 1. sel 2. kar fırtınası 3. muhkem, iyi korunan