KARAR : Dava, İstanbul İli, Silivri İlçesi, Piri Mehmetpaşa Mahallesi, … pafta, … ada, …, … , … parsel ile … pafta … ada … , … , … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.2.2007 gün ve 288 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu alanda yer alan derelerin taşma riski bulunmadığı, dava konusu taşınmazın yer aldığı imar adasının … Caddesinden cephe aldığı ve 7 metrelik koruma bandının dışında bulunduğu, dere kenarına en yakın noktasının 15 metre olduğu, taşınmazın … ( … ) deresi kenarında yer alan ve yapı yapılmasının sakıncalı olduğu 7 metrelik şeritlerin dışında kaldığı, su baskınlarından etkilenme ihtimalinin gerek İSKİ raporları gerekse MTA tarafından yapılan çalışmalardan sabit olduğu, dava konusu parselin dere koruma bandına alınmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idareler tarafından temyiz edilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İşletmesi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 2/c maddesinde "Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak" İSKİ'nin görevleri arasında sayılmış, yasanın 18/2 maddesinde ise "İmar planlarının hazırlık safhasında altyapı tesisleriyle uyum yönünden İSKİ'nin de görüşünü almak şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesinde planların tanımlarına yer verilerek, planlar, bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı hükmü getirilmiş, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin ( b ) fıkrasında, çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak büyükşehir belediyesinin görevleri arasında sayılmıştır.
Diğer taraftan, 5216 sayılı Yasa'nın 7. maddesinin ( c ) bendinde, kanunlarla büyükşehir belediyelerine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işlemleriyle ilgili her ölçekteki imar planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak ve yasanın 7/r maddesinde ise " Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak." büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayılımıştır.
Dosyanın incelenmesineden, dava konusu işlemle … deresinin çeşitli tarihlerde taşkına uğraması nedeniyle davacıya ait parseli de içine alan ve derenin sağ ve sol tarafında olmak üzere toplam ( 25+25 ) 50mt lik alanının dere koruma bandı olarak öngörülüp bu alanda kalan kısmların park alanı olarak planlandığı, davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı, idare mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapordan hareketle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Büyükşehir Belediyelerinin Derelerin Islahının sağlanmasında yetkili olduğu mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Olayda görev ve yetkisi doğrultusunda da İSKİ Yönetim Kurulunun 12.10.2006 günlü 520 sayılı kararıyla DSİ Genel Müdürlüğünün de sözkonusu derelerin sağ ve solunda olmak üzere toplam 50 metrelik koruma bandı oluşturulmasının istenildiği de belirtilerek koruma bandı mesafelerinin tespit edilip bunların imar planlarına işlenmesinin talep edilmesi üzerine, Silivri Belediye Başkanlığınca sözkonusu parselin de içinde bulunduğu sahada dere kesitinin büyütülmesi dere koruma bandı oluşturulması amacıyla park alanı oluştrulmasının ve bu doğrultuda plan tadilatı yapılmasının Büyükşehir Belediyesinden istenilmiş, Büyükşehir Blediye Meclisinin Meclisince davacının da parselinin içinde bulunduğu saha park alanı olarak planlanmıştır.
Dosyada yer alan ve bilirkişiler tarafından atıfta bulunulan MTA tarafından düzenlendiği belirtilen 2004 tarihli taşkın ve heyelan haritasında, inceleme alanının kıyı bölgesinde kaldığının belirtildiği bunun dışında taşkın olmayacağı yolunda bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu plan tadilatıyla taşkın riski taşıyan derenin ıslahının yapılması hedef alınıp kamu yararının teesüsünün sağlanması amaç edinildiğinden sözkonusu planlarda şehircilik ilkeleri, planlama esaları ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan büyükşehir belediyelerinin görev alanına giren bir konuda büyükşehir belediyesince 1/1.000 ölçek imar planı yapılabileceği sonucuna ulaşıldığından dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planının yapılmasında da yetki yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esaları ve kamu yararı göz önünde bulundurulduğunda hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceğinden dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Dostları ilə paylaş: |