OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Yer belirliyor.
OĞUZ TURHAN – (2)’nci ve (3)’üncü fıkralar yer belirliyor.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – BDP’nin iki fıkra önerisi.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Son iki fıkra önerisi hangisi?
AYLA AKAT (Batman) – Sayın Başkanım, son iki fıkra önerisi değil. Not almışız, birincisi, CHP, işte “Ekolojik yerine acaba doğayla uyumlu ve dengeli” ifadesi tartışılabilir mi; iki de, BDP’nin son iki fıkra önerisi “Tarihî ve doğal varlıkların korunması” üst başlığı altında ele alınacaktır, bizim mevcut şeyimiz. Şimdi bunu kaldırabiliriz, orada ele aldığımız ifadeydi.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Tamam.
OĞUZ TURHAN – CHP’nin de aynı yerde önerisi varmış ya Sayın Vekilim.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tabii, tabii, onu da kaldırabiliriz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Tamam.
Gerekçe notları var, onlar zaten hepimizin üzerinde ittifak ettiğimiz şeyler.
Şimdi, tabii, biz, bu son 38’i de görüştüğümüz vakit, katalogdaki maddelerin hepsini, üst komisyonda görüşülmüş olan maddelerin hepsini görüşmüş oluyoruz.
38’in (1), (2), (3), (4), (5)’inci fıkralarında bir problem yok. (6)’da…
Bunları sanki birçok yerde gündeme getirdik Ayla Hanım.
AYLA AKAT (Batman) – Sayın Başkanım, hep kırmızı. Yani, benim açımdan sanırım bu Anayasa’da uzlaşma zemininde bile geri dönmeyeceğim tek husus, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bunun anayasal güvence altına alındığı alanlar…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Biz burada bakarken, Ayla Hanım, sadece sizin hakkınız olarak bakmıyoruz.
AYLA AKAT (Batman) – Eğer öyle görüyorsanız…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Çoluğumuzun, çocuğumuzun, anamızın, eşimizin vesaire hepsinin hakları olarak bakıyoruz, o anlamda olmak üzere. Diğer maddelerde görüşüldü de…
AYLA AKAT (Batman) – Ben de bunu söylerken, kendi hakkım olarak almıyorum, kadınların hakları olarak alıyoruz zaten. Yani, sizin anneniz, eşiniz, kız kardeşiniz de içinde.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır, bizi çok böyle duyarsız bir vaziyete sokmayın. Yani sadece burada söylediğimiz şu: Burada zikrettiğimiz hakların hemen hemen çoğunu birçok maddelerde değerlendirdik. Yoksa bu haklara karşı çıkmak gibi bir şey…
Mustafa Bey, siz karşı çıkıyor musunuz yoksa?
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayır, yazdık zaten, bir maddesinde pozitif ayrımcılığı var.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Böyle kalsın diyorsunuz.
AYLA AKAT (Batman) – Evet, yani bunu yazdık demek, zaten tartışmayı, uzlaşma zeminini ortadan kaldıran bir şey, o yüzden böyle kalmasını arzu ediyoruz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet, o zaman gerekçe notu: “Devlet işverenden çocuk bakım hizmetleri sağlamasını teşvikler…” Gerekçe notu: “Küçüklerin yaşlarını…” Yani burada da bir şey yok, gerekçe notu kalacak zaten.
AYLA AKAT (Batman) – Yalnız geçen hafta yazdığımız madde neydi?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bitti, değil mi Salih?
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Üst komisyonda görüşülmüş olan, müzakere edilmiş olan maddeleri bitirdik. Sadece üç tane maddemiz var; üst komisyonda görüşmesi yarım kalan maddeler onlar. Onları da, eğer isterseniz, hemen çıkarıp getirebiliriz.
OĞUZ TURHAN – Daha var ama üst komisyonda görüşmesi…
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Yok, onlar yarım kalan.
OĞUZ TURHAN – Üçten fazla galiba.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Müzakere edip bitirdiklerini görmüş olduk, üç tane.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Üst komisyonun görüşürken yarım bıraktığı… E, tamamlasın kardeşim yani, üst komisyon tamamlasın yani. Ne yapalım?
Değil mi, Ayla Hanım?
AYLA AKAT (Batman) – Tabii, üst komisyon tartışsın, bitirsin.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, üç grup daha şeyimiz var efendim. Bir tanesi, işte, sizin de söylediğiniz, üst komisyonda görüşülmesi başlanmış fakat görüşmeleri tamamlanmamış üç madde var. İkincisi: Sekiz madde var -ki bunlar üst komisyonda görüşülmemiş- ki bunlar “eşitlik”, “çocuk hakları”, “vatandaşlık”, “temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması”, “temel hak ve hürriyetlerin korunması”, “sendika hakkı, toplu sözleşme, grev hakkı”, “devletin sosyal ve ekonomik görevleri”. Bu sekiz madde üst komisyona hiç gitmemiş. Bir de, işte, bildiğiniz gibi, bizim bu katalogda ilave maddeler var, onları da üst komisyona götürmedik.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Eğer çalışmaya devam edeceksek efendim, bize bir beş dakika müsaade edin, devamını çıkaralım, getirelim.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır, üst komisyonun görüşeceği maddeleri, yarım bıraktıklarını biz niye görüşelim?
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Tamam. O zaman alt komisyonda görüşülmüş…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Üst komisyonda görüşelim. Yani onlar belli ki özellik arz eden, biraz daha yoğun tartışmanın veya üyeler tarafından daha geniş düşüncelerin belirtileceği maddeler. Onlara o zemini layık görelim.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – O zaman, yazım komisyonlarının kabul ettiği maddelerden devam edeceğiz çalışmaya bundan sonra?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet.
Şimdi, bizim, tabii, burada varlık sebebimiz, daha önce görüşülmüş olan maddelerde anlaşılamayan noktalarda bir anlaşma zemini bulabilir miyiz, değil mi?
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Evet.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bahsettiğiniz konular hiç görüşülmemiş.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Yani, şöyle: O yarım kalan…
MEHMET PARSAK – Üst komisyona hiç gitmemiş.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – Evet, onlar hiç üst komisyona gitmedi ama…
MEHMET PARSAK – Üst komisyonda belki onlar kendiliğinden çözülecek.
TBMM YASAMA UZMANI SALİH SAĞLAM – …üst komisyonda zaten “Belli bir tarihten sonra madde müzakere etmeyelim.” şeklinde bir irade beyanı olmuştu yani biz bir dört aydır, hemen hemen üst komisyonda hiç madde görüşmedik zaten efendim. Bu, bilinçli bir irade yani.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – İsterseniz, bu kataloğa ilave maddeleri ele alabiliriz -eğer uygun görüyorsanız- ya da onları da üst komisyona bırakacaksak o zaman aşağıya ineriz.
MEHMET PARSAK – O zaman, üst komisyon bir toplantı yapıp mesafe alsın. Oradan bir iş çıkarsa buraya doğru, onları görüşmek galiba daha doğru.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani isterseniz çabuk bir şekilde, o kırk küsur madde var işte, kataloğa ilave maddeler, oradaki parantezleri kaldırabilir miyiz diye çabuk bir görüşme yapabiliriz.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Şimdi, şunu yapalım: Ya “Tek bir komisyon olarak çalışalım.” gibi bir öneri vardı bir ara, eğer çok düzenli ve yoğun çalışabileceksek, çünkü 1 kişi gerekecek, münavebeli katılma imkânımız daha da fazla olabilir yani her gün dokuzda toplanıp akşam geç saatlere kadar hızlı bir çalışma yapabileceksek bu düşünülebilir veya şu olabilir; aşağıdaki komisyon belli bir bölümü çalışıyor, sonraki bölümleri burada görüşülmeye devam edebilir, “idare” kısmı, “yargı” kısmı, neyse bu komisyondan devam edilebilir. Ona, tabii, gene bir üst komisyonda karar vermemiz gerekir herhâlde.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Yani tabii, ben ona karar verebilecek bir şeyde değilim. Onu sanki…
AYLA AKAT (Batman) – Sayın Başkan, biz, bu komisyonun kurulma amacını ya da sınırlarını çizen kendi işimizi bitirdik. Bu durumda, uzman arkadaşın da dediği, belki üst komisyon bir araya gelip tekrar bir görev tanımı yaparsa çalışılır yoksa bizim, hepimizin, sanırım, tüm grupların üzerinde mutabık olduğu bir husus vardı; bundan sonra tek komisyon hâlinde çalışmak, bence ona karar vermeliyiz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Veya bölüşürüz yani sonuçta.
MEHMET PARSAK – Başkanım, üst komisyonu biz buradan toplantıya çağırmak suretiyle görüşmesi yarım kalan üç madde ve henüz hiç görüşülmemiş maddelerin görüşülmesini temin ettikten sonra, oradan yeniden buraya “Hadi bunları da kaldırın.” gibi bir görev ihdası olursa bu yapılabilir.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Veya şu olur: Perşembe günü “idare”yle ilgili görüşlerimizi en son vermiş olmamız lazım, direkt oradan başlarız.
MEHMET PARSAK – O zaman bunu partiler kendi arasında da bir değerlendirsin.
AYLA AKAT (Batman) – Bu, iki komisyon şeklinde çalışmayı gerektirir ama bundan sonra tek komisyon şeklinde çalışmak öngörülmüştü. Muhtemelen, “idare”, aşağıda çalışması devam eden komisyonun da çalışmasını etkileyecek yani o yüzden bundan sonra iki komisyonun birlikte çalışması gerektiğine inanıyoruz.
MEHMET PARSAK – Etkilemiyor Sayın Vekilim.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Ayla Hanım, “idare” pek etkilemiyor ya.
AYLA AKAT (Batman) – Tek komisyon çalışsın diye öneriyoruz biz. Yani eğer üst komisyon toplanırsa orada…
MEHMET PARSAK – Bunlar daha “yasama”yı bitirecekler Sayın Vekilim, arkasından “yürütme”ye girdiği zaman, “yürütme”yle “idare”nin paralel birtakım maddeleri var, yoksa “yasama” faslı bitmeden “idare” çok da etkileyen bir mahiyet arz etmiyor.
AYLA AKAT (Batman) – İşte, o zaman “idare”yi konuşmuş olmanın bir anlamı olur mu? Olmaz.
Biz üst komisyonun toplanması önerisinde bulunalım. Bunu orada daha geniş tartışırsınız.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman ben son sözlerinizi alayım Mustafa Bey yani bu oturumdaki son sözünüzü alıyorum.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Üst komisyon toplansın, birinci ve ikinci yazım komisyonlarının çalışma yöntemiyle ilgili, içeriğiyle ilgili bir karar versin.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Rıza Bey?
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ben de aynı görüşteyim. Üst komisyon bize şimdi bir yol haritası çizsin: Bundan sonra ne yapacağız, ne yapmayacağız?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Ayla Hanım?
AYLA AKAT (Batman) – Evet, biz de üst komisyonda tartışmak suretiyle bundan sonra çalışma usulümüzün ne olacağını ortak kararlaştırabiliriz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Ben de arkadaşlarımızın ortak düşüncesine katıldığımı ifade ediyorum ve oturumu kapatıyorum.
AYLA AKAT (Batman) – Bir sonraki toplantı?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman Ayla Hanım, üst komisyon…
AYLA AKAT (Batman) – Ben kısa bir hatırlatmada bulunayım: Üst komisyon eğer yarın toplanırsa bizler de iştirak edebiliriz ama çarşamba, perşembe günü burada olmayacağımız için cumaya yani daha geniş katılım için… Olursa gerçi Altan Bey tek katılabilir.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Zaten yarın yoktu. Çarşamba günü yapacaktık.
AYLA AKAT (Batman) – Her koşulda katılırız ama hani, çarşamba, perşembe dışında bir günde daha geniş katılımla olabiliriz diye değerlendiriyoruz.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yarın olursa?
AYLA AKAT (Batman) – Yarın olursa, Altan Bey’le birlikte buradayız ama sonraki günler Altan Bey tek kalacak, iki gün. Cuma günü yine Sırrı Bey’le ortak…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır, görüşürler. Yarın, diyelim ki saat üçten sonra bir saate, eğer Sayın Başkan müsait olursa…
Mustafa Bey?
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tabii, tabii. Fark etmez.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bizce de olabilir.
Şimdi kapatabilir miyim?
Peki, çok teşekkür ediyorum. Geçmiş olsun.
Kapanma Saati: 17.08
Dostları ilə paylaş: |