RIZA TÜRMEN (İzmir) – Askerlik bakımından da zaten işte biraz önce arz ettiğimiz…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Çok geridesiniz askerlikte, CHP olarak çok geridesiniz.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Vatan hizmeti, Anayasa’daki yerleşik terminoloji zaten. Başka yerde de vatan hizmeti…
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Siz de mi yerleşik kalsın diyorsunuz?
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, Rıza Bey, ben sizin için sizin partinizin kamuoyunda algılanacağı şekil için konuşurum. Elbette ki vatan hizmeti askerliği de kapsar, bunun idrakindeyiz ama Türkiye'deki tartışma, askerlik üzerinden olacak. Siz askerliği bir milletvekilliği yeterlilik şartı olarak kabul etmediğiniz takdirde, buradan sarfınazar etmiş gibi algılanacaksınız. Önemli olan algı meselesidir, eskiden beri bu, askerlik hizmetidir. Eğer isterseniz askerlik hizmeti diye geçelim bunu, buradan murat olanın da vatan hizmeti olduğu, vesairesi olduğu da anlaşılır, terminoloji kavramını ileride hallederiz. Yani eğer Uzlaşma Komisyonu…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – CHP görüşünü geri alıyor galiba.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ya da tersini yapalım vatan hizmeti diye yazalım bundan imanın askerlik olduğunu gerekçede belirtelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok ya da CHP şeyi kaldırsın yani.
FARUK BAL (Konya) – Peki, herkes kendi görüşünü yazdırsın, uzatmayalım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sosyal demokrat parti, vatan hizmet şartı nasıl koyuyorsun ağabey, sosyal demokrat ya.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Efendim, vatan hizmetiyle ilgili maddede çünkü diyoruz ki…
FARUK BAL (Konya) – Efendim, vatan hizmeti dediğiniz zaman ileride tabii ki tartışılacak konular gelecek.
PROF. DR YAVUZ ATAR – Tabii canım, pek çok vatan hizmeti olabilir yani.
FARUK BAL (Konya) – O farklı konularda askerli arada unutulup gider. Orada bir sürü “Ben bunu reddediyorum.” diyenler çıkacaktır vesaire çıkacaktır. Dolayısıyla biz askerlik…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şu soruyu sormak istiyorum Başkanım.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Buyurun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şu anda mevzuata göre Hocam sen üniversite mensubusun, öğretim üyelerine izin var mı, yani belli yaşa kadar askerlik izni var mı?
FARUK BAL (Konya) – 30 yaşına kadar var.
PROF. DR YAVUZ ATAR – Doktora bitirinceye, ondan sonra da bir süre daha var.
FARUK BAL (Konya) – 35.
PROF. DR. HASAN TUNÇ – 39 yaşına kadar.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Milletvekili her zaman şey yapar ya. Milletvekili de bir şey yani, birinci derecede bir toplumsal hizmet, demokratik hizmet, demokratik kamu hizmeti. Askerlik bir vatan hizmeti, her zaman yaparız, şart değil ki.
PROF. DR YAVUZ ATAR – Şey koyalım mı Başkanım, belli bir yaş.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şunlar için koyalım ağabey, 40’ın üstündeki için askerlik yapma şartı koyalım ama çocuklar 18 yaşında, 20 yaşında yapar, 35 yaşında yapar. Niye şeyini hemen o döneme getiriyorsun?
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya, biz bir anlaşmaya taraftar değiliz çünkü bunun içerisinde farklı bir amaç olduğunu biliyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır yok ya. Olur mu ağabey, yok ya.
FARUK BAL (Konya) – 40’ından sonra değil, 18 yaşla ilgili farklı bir durum olduğunu biz biliyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O yorumunuza katılıyorum.
FARUK BAL (Konya) – Dolayısıyla, biz bu konuda herhangi bir uzlaşmanın olabileceğini düşünmüyoruz. İçerisinde iyi niyet yok.
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Sayın Başkan, bence konuyu tartışırken, şöyle yani bizim zaten önerimiz 18 yaş. 18 yaşındaki bir çocuğun da, gencin…
FARUK BAL (Konya) – “Çocuğun” evet doğru söylediniz.
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Yok, benim çocuğum 18 olduğu için bir an ağzımdan “çocuk” çıktı. Bir gencin askerlik yapmadığı zaten…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya senin 18 yaşında nasıl çocuğun var ya!
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Var vallahi. İki gün sonra basıyor, bitiriyor.
Bizim görüşümüze askerlik hizmeti ya da vatan hizmeti şartına gerek yoktur. Bizim burada da mantığımız şu: Bir kere askerlik hizmeti ya da sizin partinizin önerisiyle vatan hizmeti önerisini birilerinin yapmaması var, iradi olarak, bir de yapamaması var. Yapmaması, işte bizim önerdiğimiz vicdani redde, yani ben askerlik değil de başka bir kamu kurumunda bu vatana olan hizmetimi yapmak istiyorum diyor ya da bir kamu kuruluşunda çalışayım ya da insan hakları kurulunda çalışayım. Militarizm konusunda, savaş konusunda, askerlik konusunda kökleşmiş düşünceleri olan ama cinsiyetinden kaynaklı tercihiyle ama dünya görüşünden kaynaklı birçok sebeple vicdani ret hakkının bizim anayasamızda olması gerektiğini düşünüyoruz, ikinci sebep bu. Bir: 18 yaşın olması gerektiğini yaş sınırında gençlerin de artık milletvekili olabilmesini istiyoruz. İkincisi: Vicdani ret gibi iradi olarak insanlar askerlik yapmak yerine başka bir hizmet tercih edebilirler. Onların da milletvekili olmasını engelleyemeyiz, engellememeliyiz. Üçüncüsü: İlk kez erkekler lehine bu masada bir şey söyleyeceğim. Erkekler erkek olduğu için askerlik yapıyor, kadınlar, biz muafız, iyi tek tarafı o diyecektim şimdi.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok muafiyet, anayasal bir uygulama.
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Yok yok, hani şu anda kadınlar için yok, cinsler arasında da bir eşitsizlik var, hani cinsiyetten kaynaklı, kadınlar yapmıyor, erkekler yapıyor. Kadın 18 yaşında -dedim ya ilk kez erkekler lehine bir şey söyleyeceğim- kadınlar yapmıyor, iradi olmaktan ziyada mevcut mevzuattan kaynaklı. Böyle, bunun gibi sayabileceğimiz onlarca sebeple milletvekili seçilme yeterliliğiyle…
Beni destekliyor herhâlde Dilek.
Yani özetle, kesinlikle askerlik hizmetinin ya da vatan hizmetinin milletvekili seçilme yeterliliğinde olması katiyen bizce doğru değil, böyle bir şart koşulamaz.
PROF. DR. HASAN TUNÇ – 18 yaşına konulsun, bayanlara da konsun diyeceksiniz sandım.
MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Bir de bizim milletvekili seçilme alanını genişletmemiz gerekirken daralttıkça daraltıyoruz yani dediği gibi 10 yıl milletvekilliği yapar gider yine askerliğini yapabilir yani ya da 5 yıl yapar yine girer yapar. İlla sen askerliğini yapmadan hiçbir şey olamazsın, siyaset yapamazsın demek de hakkı ortadan kaldıran bir şey.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bundan önce söylediğimizle tutarı olabilmek önemli. Vatan hizmetiyle ilgili maddede çünkü diyoruz ki silahlı kuvvetlerde yapabileceği gibi silahlı kuvvetler dışında kamu kesiminde de yapabilir bu vatan görevini. Mademki bu imkânı anayasanın bir maddesini de açık bırakıyoruz, bu maddede de kanun koyucuya bu alanı bırakabilmek lazım, bu esnekliği bırakabilmek lazım. O nedenle biz vatan hizmetini burada…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam şart olmaktan çıkaralım.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Hayır, şimdi, sizin bakımınızdan tabii, “18 yaş” deyince zaten siz halletmiş oluyorsunuz meseleyi. Onun için yani başka bir şey… Ama bizim bakımımızdan…
FARUK BAL (Konya) – Sayın Başkan, biz de yani benim bu konuda anlaşmam mümkün olmayacaktır düşüncesiyle teferruata girmedim, zaman tasarrufu olsun diye. Herkes düşüncesini ifade ediyor ben de kısaca ifade edeyim. Biraz önceki konuşmalardan da anlaşılmıştır ki bu, bir projedir, bu proje kapsamı içerisinde Türkiye'nin önündeki bazı sorunlar bu maddeyle dolamlı olarak çözülmeye çalışılmaktadır o da askerlik hizmetini yapmamış, terör işlerine bulaşmış olan kişileri, Meclise taşıyabilme yollarından birisidir. Dolayısıyla biz, askerlik yapma şartını anayasada milletvekili seçilme yeterliliği için zaruri görüyoruz ve bu gerekçe ile de biraz önce ifade edilen hususlara karşı çıkıyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Adalet ve Kalkınma Partisinin bu teklifinde öne aldığı temel amaçlar demokratik genişletmedir ve burada vatan hizmetinin zaruretine kesinlikle inanmaktayız ayrıca terör fiilini işleyenlerin de Parlamentoya girmesinin anayasal olarak mümkün olmaması gerektiğini düşünüyoruz, o maddeye geldiğimiz zaman da müşterek müzakere yaparız ama terör fiilinin tanımlanması lazım anayasal seviyede. Onun için biz burada vatan hizmetine yönelik mevcut Anayasanın 72’nci maddesinin yüklediği anlamı muhafaza ederek bir milletvekili seçilme yeterliliğinin bir koşulu olmadığını düşünüyoruz. Nitekim kimi kamu hizmetleri de askerlik şartı aranmaksızın statülerinin teşekkülü yönünde hükümler içermektedir. Ben çok ileri bir yorum yapayım, Anayasa’mızın bu maddesine göre bugün Yüksek Seçim Kurulu ciddi bir tahlil yapsa -kanunlar değil- anayasa çünkü Anayasa’nın 11’inci maddesi Anayasa hükümleri kişileri bağlar, burada, askerlik hizmetinde diyor ki: “Her Türkün hakkı ve ödevi” diyoruz. Kadınların da askerlik yapmış olması lazım. Kanunun askerlik yükümlülüğünü tabii, Anayasa’ya göre öyle…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Yok, o kadarını istemiyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kanunların öyle tarif etmiş olması yani “Erkekler yükümlüdür” öyle tarif etmiş olması anayasal seviyede yükümlülüğün yerine getirmesi anlamına gelmez, anayasal madde olarak.
Teşekkür ediyorum.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bizim de tabii, açıkça belirtmemiz lazım ki yani böyle terör suçlusunu Meclise sokmak gibi bir amaç hiçbir zaman aklımızın ucundan geçmez. Yalnız, bizim yapmak istediğimiz şey, burada, vatan hizmeti mademki birkaç çeşitte kullanabiliriz silahlı kuvvetler içinde ya da dışında kullanılabilir. Kanun koyucu, mademki bunu söyledik zaten o zaman bununla tutarlı olarak kanun koyucuya da yeterli bir alan bırakmak, bizim de amacımız bu değil mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bizim amacımızla sizinki aynı değil. Biz, herkesin burada yazacağımız sınırlamalar hariç milletvekili seçilme yeterliliğini haiz olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu alanın genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada bir saldırı ve savunma içinde de değiliz. Biz gerçekten inandığımız siyasetimiz gereği, felsefemiz gereği savunduğumuz şeyleri burada ifade ediyoruz yani ne bir savunmadayız ne saldırıdayız yani. Onu söyleyeyim.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – O zaman yazalım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Faruk Ağabeyinkini askerlik…
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani burada olduğu gibi…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Askerlik hizmetini bizimkini söyleyeyim ya da vatan hizmetini, milletvekili seçilme şartlarından biri yazın.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – CHP’nin vatan hizmeti.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İkisini yaz ondan sonra şey yapalım. Bizimkini aç, parantezi aç ondan sonra Barış ve Demokrasi Partisi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz aynı görüşte değil miydik? Gerekçeyi mi yazıyoruz?
FARUK BAL (Konya) – Gerekçe yazılmasın, herkes kendi…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, Faruk. Onu yazacağım zaten.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bizim önerimiz yok zaten.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gerekçe yazmana mani…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – “Askerlik hizmeti veya vatan hizmetinin milletvekili seçilme yeterliliğine engel bir hâl olmasını doğru değildir.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya, bu MHP’ninki askerlik hizmetini yapmamış olanlar.
CHP var, CHP’yi de ekleyin.
O araya BDP’den önce parantez açın “Askerlikte yerine kaim olan, yerine geçen diğer kamu hizmetlerinin önemi ve herhangi bir sürede yerine getirilebilmesi karşısında milletvekilliği seçilme yeterliliği koşulu olarak ele alınamaz.” Tamam.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – “Kaim” ne demek? “İkame”den geliyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Yerine geçen” ya? Yok, “ikame” var ya Ağabey.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani “yerine geçen”…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kolay değil ya, Türkçenin zenginliği bu ağabey. “Şart” de o zaman ya.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, neye geldik? Ceza süresine.
Şimdi, taksirli suçların durumuna geldik. Burada, 3 parti de aşağı yukarı aynı şeyi öneriyorlar: “Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar…” Sadece MHP önerisinde “Affa uğramış olsalar bile…”
FARUK BAL (Konya) – O altta, 1’incisinden çıkarıyorum onu. Altta zaten mükerrer…
DİLEK KUMCU – Bizimkinde de bir değişiklik var.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, ne var?
DİLEK KUMCU – CHP’nin önerisinde de “ihtilas”ı çıkarıyoruz.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ona sonra geleceğiz, ona geleceğiz daha.
Şimdi sadece taksirli suçları konuşalım.
Şimdi, o zaman siz “Affa uğramış olsalar bile”yi çıkarıyorsanız 3 partinin önerisi aynı.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Zaten Anayasa Mahkemesi kabul etmiyor onu.
PROF. DR. HASAN TUNÇ – Biz de zaten aynı olsun diye çıkardık.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tamam, 3 parti o zaman şimdi… BDP ne diyor?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz ne diyoruz…
DİLEK KUMCU – Rıza Bey, şu anda aynı değil, bizimkinden “ihdilas”ı ve…
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Hayır, onu çıkaracağız ama o…
DİLEK KUMCU – İşte ama “3’ünün aynı.” dediğiniz kısım orası.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Peki, onu da yaparız.
DİLEK KUMCU – CHP’nin önerisinden de “ihdilas”la…
RIZA TÜRMEN (İzmir) – “Resmî ihale”yi çıkarıp…
DİLEK KUMCU – Evet, yani AKP’nin önerisiyle uyumlu yazmak gerekiyor. ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından birinden dolayı hüküm giymiş olanlar olarak.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, o zaman paragrafın sonuna kadar.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bizimki tek belli değil, değil mi? Öyle görünüyor. Şimdi, biz bunu “seçilme yeterliliği”ni kısa düzenlemiştik kendi sistematiğimizde. “Dokunulmazlık” bölümünde, “dokunulmazlık” önerimizin 2’nci fıkrasında buradaki fıkranın muadilini düzenledik.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, onu bulalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Burada… İsterseniz açın yani varsa sizin kayıtlarınızda ya da ben okuyayım. Yani bu fıkraya şunların eklenmesini istiyoruz suç tipi olarak, biz şöyle düzenlemişiz: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda suçüstü hâli –o, dokunulmazlıkta ayrıca yazılır da- cinsel istismar, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet –yani buraya eklenmesini istiyoruz- bir de ihaleye fesat karıştırma var mı burada?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var, var, edimin ifası…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ve edimin ifasına fesat karıştırma. Bunun eklenmesini istiyoruz.
FARUK BAL (Konya) – “Cinsel istismar”ı biz de kabul edebiliriz. Ama onun bir de şeyleri var mı, Ceza Kanunu’na bir bak bakalım, bir yıldan aşağı olanlar filan var mı?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – “Cinsel istismar” diye bir şey yok orada, şey var, “vücut dokunulmazlığının cinsel ihlali” var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Cinsel suçlar” var.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – “Cinsel suçlar” var mı?
DİLEK KUMCU – “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” meselesinde, cinsel istismar… “İstismar” aslında sadece çocuk için kullanılan bir terminoloji ve TCK/103’e tabi. Dolayısıyla 103, 104 hani reşit olmayanla cinsel ilişki…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sadece çocuk için mi kullanılır?
DİLEK KUMCU – “İstismar” çocuk için kullanılan bir kavram, Türk Ceza Kanunu bağlamında ve 103’üncü maddede düzenleniyor. Diğerleri ise, “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” bölümünde “cinsel taciz”, “cinsel saldırı” olarak ayrıntılı.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Onların hepsi de cinsel istismar doktrinde, öyle bir tartışma var yani biz burada fazla uzatmamak açısından…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Terminoloji birliğini sağlayalım.
DİLEK KUMCU – Ama Türk Ceza Kanunu’nun lafzı bağlamında, Türk Ceza Kanunu’nda çocuk için.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” deseniz, hepsini kapsasanız.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Olur, olur.
DİLEK KUMCU – O, hepsini kapsar ama “istismar” Türk Ceza Kanunu’nda sadece çocuk için düzenlenen bir terim.
FARUK BAL (Konya) – Bunların müeyyidelerine bakalım, bir yıldan aşağı mı fazla mı?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yok, yok, Sayın Bal, bir yıldan aşağı değil.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bir de kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet… Yani bir milletvekili eşini dövüyorsa milletvekili olmasın ya.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – O zaman yarısını boşaltacaksınız Meclisin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ya da çocuğunu dövüyorsa ve ceza almışsa olmasın yani.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Meclisin yarısını boşaltacaksınız o zaman.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Boşalsın, mümkünse boşalsın yani.
DİLEK KUMCU – Onda da şöyle bir sıkıntı var, gene hani bilgilerinize sunayım ben.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Sen niye sıkıntıları söylüyorsun?
DİLEK KUMCU – Yani burada en verimliyi yapabilmek için söylüyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ben biliyorum onların dayanağını.
DİLEK KUMCU – Siz biliyorsunuz muhakkak da…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Anlatın, buyurun.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Buyurun Dilek Hanım.
DİLEK KUMCU – Şöyle…
FARUK BAL (Konya) – Kadın hürriyetini engellemeyin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Yok, şaşırdım. Ben söyledikçe o açıklıyor.
DİLEK KUMCU – Hayır, açıklıyorum ki bilgisizlik sebebiyle hatalı bir karar vermeyelim diye açıklıyorum.
Türk Ceza Kanunu’nun 232’nci maddesinde, “kötü muamele”de özellikle iki aydan bir yıla kadar cezası ve özellikle çocuğa yönelik şiddet bu madde kapsamında cezasız kalıyor. Aslında, söylenen ve niyet, burada, çocuğa yönelik şiddetin ve kadına yönelik şiddetin cezalandırılması iken aslında Türk Ceza Kanunu’nda, cezaları bir yıldan az olan cezalara tekabül ediyor bunlar.
Hani “Burada olmasın.” anlamında söylemiyorum ben, tam tersi, bence de çocuğa yönelik şiddet ve kadına yönelik şiddet daha ağır yaptırımlara tabi olmalı ama mevcut kanun bu şekilde cezayı veriyor ve cezasızlığa sebep oluyor aslında.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ama biz burada… Dilek’in söylediği doğru yani bir cezasızlık tartışması Türkiye’de uzun süredir var. Özellikle cinsel suçlarda da, kadına yönelik ve çocuklara yönelik suçlarda da -ensest hariç, ensestte ispatlanırsa yüksek cezalar var on-on beş yıl- cezasızlık hâli var. Ama bizim burada önermemizin temel mantığı şu: Kadına ve çocuklara yönelik şiddet vakalarında yani diyelim ki yirmi günlük rapor almış kadın yani bunun cezası, ne bileyim, altı ay, düşüyor beş aya işte hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında ama biz orada ceza sınırı gözetilmeden böyle bir fiilden kişi eğer mahkûm edilmişse bunun milletvekili seçilme yeterliliğine engel olduğunu düşünüyoruz. Yani tam da hani siz nükte olarak söylediniz ama “Meclisin yarısı boşalır.” Gerçekten, mümkünse boşalsın yani. Hani daha geçenlerde…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Meclisin yarısı bu suçlardan mahkûm mu?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Öyle espri yaptı ya hani “Yarısı boşalır.” dedi.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Mahkûm olmadıkları için sorun yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Hayır, mahkûm olmamışlar ama uyguluyorlar.
Yani en azından, bu, hem caydırıcılık anlamında hem de milletvekilliği kurumunun ve Meclisin niteliği ve hani karar organı, demokrasi, halkın temsili açısından çok önemli bir kurum. Bu nedenle, biz bunun da yer alması gerektiğini düşünüyoruz, öneriyoruz yani.
Ayrıca, tabii, “Edimin ifasına fesat karıştırma” var mıydı orada?
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Var, her yerde var o.
MEHMET PARSAK – Şimdi, burada maksat, belli bir…
FARUK BAL (Konya) – Diğerlerine itirazınız var mı?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bakayım bir.
Yok, hayır.
Bir de biz süre olarak bir yılın çok düşük olduğunu, bu alt ve üst sınırı da düşünerek toplam beş yıl öneriyoruz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Önce bir şeyleri halletsek yani spesifik suç tiplerini bir belirleyelim, sonra da yıl konusunu…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Tamam, spesifik suç olarak “zimmet” bizde de var, “irtikap” bizde de var, “rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma” yani bunları kabul edebiliriz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Genelde ortak sizin...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ortak. “Hileli iflas”…
FARUK BAL (Konya) – O zaman buna siz de “Evet.” diyor musunuz?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hangisine?
FARUK BAL (Konya) – Cinsel hukuk suçları, cinsel istismar.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teknik olarak burada sorun var.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ne var Hocam?
FARUK BAL (Konya) – Ne oldu? Ne çıktı Sayın İyimaya?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sorun var burada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bu, “inancı kötüye kullanma”yı, “güveni kötüye kullanma” daha şey olur. Hukuk terimi…
FARUK BAL (Konya) – “Emniyeti suistimal”dir bunun adı.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Evet.
FARUK BAL (Konya) – Aslında “Emniyeti suistimal” desek herkes anlar. Bunun adını değiştirmeye kalkıp…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ceza Kanunu’nda “güveni kötüye kullanmak”…
DİLEK KUMCU – Mevcut kanunda “güveni kötüye kullanma” olarak yerleşik.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Maalesef, kanuna göre anayasayı yazmak durumunda kalıyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Güven ayrı, emniyet ayrı… Yanlış…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, arkadaşlar, bu konuda şu önemli…
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Buyurun Hocam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, burada bu konuda şu çok önemli: Bir defa, yasama organının, Anayasa’nın 38’inci maddesine göre, yeni suç tipi üretme yetkisi var. Suç tiplerini bölerek üretebilir, yeni alanı suç alanına aktarabilir. Onun için, bu, şimdi, mahkûmiyette çözüme varmak kolay, bir yıl olur, iki yıl olur ama suç tipleri bakımından bir zorluk var. Burada, Parlamentonun de menfaatini korumak lazım. Türk Ceza Hukuku’nun en büyük boşluğu, suçun hukuki konusu bakımından cürümleri tam tasnif etmemiş olmasıdır. Dünyada sayılı tezdir Nevzat Toroslu’nun o kitabı ama maalesef suçun hukuki konusu bakımından cürümler tasnif edilmemiştir.
Burada, onun için, suç tiplerinin koruduğu… Bir, bu sayma, tamam, sayalım, şunlar, şunlar. Yetmez. Saymak önemli, tamam, şunlar, şunlar olsun. Ama hangi değerleri koruyorsa anayasanın bu maddesi, hangi değerlere karşı işlenmiş suçlar milletvekili seçilme engeli oluşturuyorsa ona göre de bir format koymak lazım. 1982 Anayasası’nın formatı o anlamda doğru. “Ve benzeri” demek lazım. “Ve benzeri” onu da Yüksek Seçim Kurulu… Burada ne var?
FARUK BAL (Konya) – “Ve benzeri” dersen çuvallarız.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yok, yok…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Öyle mi?
Şöyle ağabey: Burada ne var? Bir, yüz kızartıcı durumlar. Yarın bir suç tipi geliştirilebilir. Birisine “Milletvekili seçilme engeli.” deriz, öbürüne demeyiz. Yani bence “gibi”yi değerleri belirterek bunlara benzeyen yani bu suçların koruduğu değerlere yönelik faydalı olur diye düşünüyorum.
FARUK BAL (Konya) – “Gibi” diye bir şey koyduğun zaman takdir hakkını…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yüksek Seçim Kuruluna vermiş olursun.
FARUK BAL (Konya) – …bunu verecek olan kişilere, arkasından da çok ağır sonuçlar çıkar yani. Spesifik, net sonuçlar…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Belirgin bir şekilde düzenlememiz lazım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O zaman “cinsel suçlar” geçsin bizim… İstismara, ona biz de katılalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar”…
DİLEK KUMCU – Bence de, öyle daha iyi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – …dersek hepsini kapsıyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olabilir, olabilir.
DİLEK KUMCU – Çünkü cinsel taciz de girer.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ama orada çocuk…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Dilek, bak.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Çocuklarla ilgili, çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlar ile vücut dokunulmazlığını ihlal niteliğindeki…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – O zaman, şöyle diyebiliriz Yavuz Hoca: “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile çocuk istismarı.”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – O ikisini yazalım.
DİLEK KUMCU – Şöyle, ben size tekrar söyleyeyim…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Dilek, “Cinsel saldırı ve cinsel istismar” desek hepsini kapsıyor.
DİLEK KUMCU – Aslında şöyle: “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” dediğimizde…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne giriyor?
DİLEK KUMCU – …cinsel saldırı giriyor. Bu, yetişkin ya da çocuk ayrımı olmaksızın çocukların cinsel istismarı giriyor ayrıca, reşit olmayanla cinsel ilişki giriyor ve cinsel taciz giriyor.
Bence, “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” demek şu bakımdan doğru: Özellikle sözle ya da diğer yöntemler kullanılarak cinsel tacizi de kapsaması bakımından “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” demek kanaatimce daha yerinde.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bu güzel.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Teknik olarak doğru söylüyor. Çocuğu ben ayrı bir kelimeyle yazalım diye “çocuk istismarı” yani çünkü “çocuk” başka bir başlık ya.
Dostları ilə paylaş: |