"Allah'ın oğlu " demeye kadar götürmüşlerdir. Nitekim bu konuda endişe duyan HZ.Ali şöyle deme gereğini duymuştur: "Benim yüzümden 2 tip insan helak olmuştur .Birincisi ,beni sevme konusunda ileri gidenler :ikincisi ise beni sevmeyip aleyhimde bulunanlardır."
İ S L A M V E B İ L İ M
1. DİN-BİLİM İLİŞKİSİ
Din, farklı isimlerle de olsa, tarih boyunca, insanın oldu u her yerde var olmuş, insanlığın doğal akışını daima etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Din, amacına uygun olarak anlaşıldı ı zaman, insanları kaynaştırmış ve toplumsal barışın güvencesi olmuştur. Doğru anlaşılmadığı zaman da toplumları parçalamış ve her türlü gelişmenin önünde engel hâline gelmiştir.
Günümüzde değişim ve kültürler arası etkileşim hızlanmış; farklı dinlere mensup insanlar için, birbirlerini daha iyi tanıma ve anlama imkânı doğmuştur. Bu durum, öz değerlerimizin evrensel boyutunun öne çıkarılmasını gerektirmektedir.
Allah Kuran'da insanları, göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinin, insanın kendi doğumunun, yağmurun ve yaratılmış daha birçok varlığın üzerinde düşünmeye ve bu varlıkları incelemeye çağırmaktadır. Bunları inceleyen insan ise tüm varlıklarda Allah'ın yaratış sanatını görecek, böylece kendisini ve tüm evreni yoktan yaratan Rabbini tanıyabilecektir.
Din, bilimsel araştırmaları teşvik ettiği gibi, dinin bildirdiği gerçeklere göre yönlendirilen bilimsel araştırmalar da çok hızlı ve kesin sonuçlar getirir. Çünkü din, evrenin ve canlılığın nasıl var oldukları sorusuna en doğru ve en kesin cevabı veren tek kaynaktır. Dolayısıyla doğru bir noktadan başlanarak yapılan araştırmalar, evrenin ve canlılığın var oluşuna ait sırları en kısa sürede, en az emek ve enerji harcayarak açığa çıkaracaktır. 20. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri olarak kabul edilen Albert Einstein'ın da söylediği gibi "dinsiz bilim topaldır", yani dinin yol göstermediği bilim ilerleme gösteremez, kesin sonuçlara ulaşması çok zaman alır ve hatta çoğu zaman sonuç alınması mümkün olmaz.
Bu gerçeği göremeyen materyalist ideolojiye sahip bilim adamları tarafından yönlendirilen bilimin ise, özellikle son iki yüzyıldır, ne kadar vakit kaybettiği, bu yolda yapılan çalışmaların büyük bir kısmının heba olduğu ve harcanan trilyonlarca liranın nasıl boşa gittiği gözler önündedir.
İşte bu nedenle, insanların kesin olarak bilmeleri gereken bir gerçek vardır: Bilim ancak Allah'ın sonsuz kudretini, evrendeki yaratılış delillerini araştırma amacını benimser ve bu amaç doğrultusunda çalışırsa doğru sonuçlara ulaşabilir. Rotası doğru çizilirse, yani doğru yönlendirilirse bilimin gerçek amacına en kısa sürede ulaşması sağlanabilir.
Dostları ilə paylaş: |