Emekli albay olan şüpheli Arif DOĞAN beyanında , JİTEM’ İ 1987 YILINDA İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANLIĞI’ NA BAĞLI OLARAK KURDUĞUNU, Veli KÜÇÜK’ ü tanıdığını, zira 1990 yılında Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevini Veli KÜÇÜK’ e devrettiğini ,Sedat Peker’ i tanıdığını, 1984-1985 yıllarında tanıştığını, kendisi ile ağabey, kardeş gibi görüşmeleri olduğunu beyan ettiği ve dosyada mevcut Sedat PEKER ile çok eski yıllara dayanan irtibatlarının halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
Tape :1177 21.07.2004 tarihinde Ayrıca Sedat PEKERin Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde “Şuan bu ülkede kaosa ihtiyaç yok.” “Ben zaten böyle bi tip bişeylerin içersinde zaten bulunmam. O da yapalım derken böyle yuvarlak ortada bırakmıştı hani. Şöyle yapmak böyle yapmak lazım filan diye.” .” “Şimdi napıcaz yani. Onu soruyorum. Bide bunlar cahil. Bide tutar bi kahve mahve tarattırırlar. Bi iki genç çocuğun eline verip.” dediği, Güler’in “Yok canım yapmazlar öyle şeyler. Bunlar 40 kişiler aman yani hiç zannetmiyorum. Böyle yollara sapacaklarını umut etmiyorum. O tür illegal şeylere sapmazlar.” dediği, Sedat’ın “…On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı.” Şeklindeki görüşmelerden, kendini hep devletin tek sahibi olarak gören ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN illegal kararlar aldığı ve kendi hakimiyetini sürdürmek için irtibatta olduğu illegal kişileri bu tür eylemlerin içine sürükledikleri anlaşılmaktadır. Aynı görüşme içinde devletin istihbarat ve güvenlik birimlerinin önemli kademelerinde görev yapan Yavuz Ataç ile Veli KÜÇÜK’ün ve susurluk davasından mahkum olan Korkut Eken’in aralarındaki anlaşmazlıklardan o tarihlerde çok genç olan Sedat PEKER gibi birinin aracılık yapıp bu kişileri birleştirmeye çalışmasından , devlette üst düzeyde farklı birimlerde görevli bu üç şahsın Sedat PEKER le irtibatta oldukları anlaşılmaktadır. Bu sıra dışı irtibatlar, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN dokümanları arasında yer alan MAFİANIN Yeniden Yapılanmasının(reorganizasyonu) nasıl uygulamaya konulduğu ortaya koymaktadır.
Şüpheli Osman GÜRBÜZ ün, 2002 yılında Necip HABLEMİTOĞLU nun öldürülmesi işini Veli KÜÇÜK’ün huzurunda gizli tanık 9 a teklif ettiği ,tanığın kabul etmemesi sebebiyle şüpheli Veli KÜÇÜK’ün Osman Gürbüz’e hitaben “bu iş yine sana kaldı”dediği, aradan geçen zaman sonucunda şüpheli Osman GÜRBÜZ ün aynı tanığı Necip HABLEMİTOĞLU nun paralarını kumar masalarında bitirdik diyerek kendisinin bu cinayeti işlediğini itiraf ettiği, bu husustaki evrakın tefrik edilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘na gönderildiği anlaşılmıştır.
Gizli Tanık Kıskaç 30.11.2008 tarihli beyanında;
...Osman GÜRBÜZ’ün Veli KÜÇÜK’ün adamı olduğunu, 2003 yılında Osman GÜRBÜZ isimli şahıstan tehdit telefonları almaya başladığını, bu şahsın HACI lakabını kullandığını, Genelkurmay eski başkanı Doğan GÜREŞ’in Hasdal Kışlası’nda zehirlenmeye çalışılması olayı sonrası emekli edilen Tuğgeneral Habil KÜÇÜK ile Taksim Sıraselviler’de ortak bir büro açtığını öğrendiğini, Osman GÜRBÜZ’ü Habil KÜÇÜK ile Veli KÜÇÜK’ün tanıştırdığını, Osman GÜRBÜZ’ün polisle çatışmaya girerek bir polis memurunun şehit edilmesi eylemini gerçekleştirdiğini öğrendiğini, Osman GÜRBÜZ’ün bürosuna o dönem Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Ziya BANDIRMALIOĞLU, Kürşat YILMAZ ve Sedat PEKER’in de gelip gittiği,yönündeki beyanlarında,bu örgütlerin bir merkezden yönetildiği ortaya koymaktadır.
Ayrıca Necip HABLEMİTOĞLU nun bir seneye kalmadan öldürüleceği tutuklu sanık Habip Ümit SAYIN’ın bilgisayarlarında yapılan dijital incelemelerde bulunan email yazışmalarından anlaşıldığı, aynı yazışmalar içinde Necip HABLEMİTOĞLU nun örgüt üyelerince çok sevilmediği tehlikeli kişilerle ilişkilerde bulunduğu mit müsteşarlığına adının geçtiği ve sakıncalı hareketler yaptığı belirtilerek bir seneye kalmadan öldürüleceği belirtilmiş ve öldürmüştür. Ancak failleri bugüne kadar bulunamadığı gibi fail olarak adı geçen İbrahim ÇİFTÇİNİN ‘de bu hususta şüpheli olarak ifadesi alındıktan sonra herhangi bir dava açılmadan 2.10.2006 tarihinde iki adet el bombasıyla öldürülmesi ve bu bombaların tutuklu sanık Oktay YILDIRIM dan elde edilen bombalarla benzerlik göstermesi de örgütsel ilişkilerin boyutlarını göstermektedir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK’ün ERGENEKON terör örgütünce alınan kararlara istinaden siyaset dünyasının yönlendirilmesinde Sedat PEKERe görev verdiği bu konuda yapılan telefon görüşmelerindeki geçen isimlerle Cumhuriyet Çalışma Grubunda alınan kararların tarih ve kişiler bazında paralellik gösterdiği anlaşılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |