Şüpheli Emin ŞİRİN’in,ERGENEKON'un siyasi partileri bölüp parçalama veya farklı partilerin tek merkezden yönetilmesi faaliyetlerine, milletvekili olduğu dönemde ve görevi sona erdikten sonrada devam ettiği belirlenmiştir.
Şüpheliler Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON, Levent ERSÖZ, İlker GÜVEN, Hasan Atilla UĞUR, Birol BAŞARAN, Halis Yavuz IŞIKLAR, Adnan TÜRKKAN ve Tuncay ÖZKAN ın ADD içerisinde örgütsel faaliyetlerini devam ettirdikleri, Atatürkçü Düşünce Derneği yönetiminin tamamen Cumhuriyet Çalışma Grubu kararlarında belirtilen hususlar çerçevesinde şüpheli Mehmet Şener ERUYGUR tarafından yönetilip,yönlendirildiği ,birçok dernek şubesinin istihbarat toplayıp genel merkeze gönderdiği,bu istihbari raporlar içinde bazı kişi ve kurumlarla alakalı olduğu ve kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kaydedildiği,bu çalışmaların ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN belgelerinde belirtilen sivil toplum kuruluşlarının zengin bir istihbarat kaynağı olduğu yönündeki stratejisini doğrular mahiyette olduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Ahmet Hurşit TOLON ve Şener ERUYGUR’un Ulusal Birlik Platformunun kurucusu olan sanık Semih Tufan GÜLALTAY’la görüştükleri ve her iki şüphelinin de Semih Tufan GÜLALTAY’ın ofisindeki gizli örgütsel toplantılara iştirak ettikleri, ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU kuruluş aşamasında Mehmet Şener ERUYGUR’ un bu toplantılara gelip oluşumun arkasında kendilerinin bulunduğunu belirttiği, Semih Tufan GÜLALTAY ile Şener ERUYGUR arasında buna ilişkin telefon görüşmelerinin bulunduğu, Semih Tufan GÜLALTAY’ın,Akın BİRDAL’ın vurulması olayının faili olarak yargılanıp mahkum olduğu, yine Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmaktan tutuklu olarak yargılanan sanık Vatan BÖLÜKBAŞOĞLU’nun da TİT (Türk İntikam Tugayı) adlı örgüt adına Başbakan ve İstihbarat Daire başkanının öldürülmesi için silahlı tetikçi teminine yönelik internet ve telefon görüşmelerinin olduğu ve bu görüşmelerde,Veli KÜÇÜK’ten talimat alıp bu işleri yaptığını, Veli KÜÇÜK’ün de tutuklanmasının intikamının alınmasının gerektiğini belirttiği,
Semih Tufan GÜLALTAY’ın Türk İntikam Tugayı adına eylemler yapmadan önce Muzaffer TEKİN ve Mete YALAZANGİL ile tanıştığı, eylemden sonra da yakalandığında da Muzaffer TEKİN’in çok yakın arkadaşı olan emekli bir askerin evinde yakalandığı, Muzaffer TEKİN’in Mete YALAZANGİL’e Semih Tufan GÜLALTAY’ı cezaevinde ziyaret etmesi için talimatlar verdiği ve kendisininde Semih Tufan GÜLALTAY’ın da cezaevinde ziyaret ettiği, Danıştay olayı öncesi ve sonrasında da Muzaffer TEKİN ile irtibat halinde oldukları ,
Yine hakkında evrak tefrik edilen şüpheli İbrahim Şahin’in şüpheli Fatma CENGİZ’le yaptığı telefon görüşmesinde,sözde terörle mücadele için S1 adı altında bir oluşum meydana getirdikleri, Fatma CENGİZ’in keşke ‘TİT koysaydık bari TİT adını temize çıkarmış olurduk’ diyerek TİT olarak bilinen örgütün kendi içlerinde oluşturulmuş bir eylem hücresi olduğunu konuştukları anlaşılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |