1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


günü saat: 11.06 da Bedrettin DALAN ile yaptığı görüşmede



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə1346/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   1342   1343   1344   1345   1346   1347   1348   1349   ...   2079
20.08.2008 günü saat: 11.06 da Bedrettin DALAN ile yaptığı görüşmede; ertesi günü yani 21.08.2008 günü saat:07.00 de Bedrettin DALAN’a ait Acıbadem de bulunan bir vakıfta Tuncay Özkan’ın da bulunacağı bir yemek için randevulaştığı görüşme ile ilgili olarak, Bedrettin DALAN’ın kendi hastanesinde bir klinik açılması için teklifte bulunduğunu, ancak kendisinin kabul etmediğini, Bedrettin DALAN’ın kendisine muayene için geldiğini, Almanya’da okuyan kızının Türkiye’de Diş Hekimliği Eğitimi almasını istediği için bu konuyu görüşmek üzere Bedrettin DALAN ile randevulaştığını, Bedrettin DALAN istediği için yemeğe Tuncay Özkan’ı da çağırdığını,

01.04.2008 günü saat: 08.51 de Evrim Baykara’ya gönderdiği mesajda; “Evrim gunaydin. Hafta sonu icin bir prova yapmanizi istedigim bir slogan. Umutsuzluk karanliga teslimiyettir, ozkan sen bizim umudumuzsun... H.Nazlikul” şeklindeki mesaj ile ilgili olarak,



Tuncay Özkan’ın partileşme süreci içerisinde slogan arayışı içerisinde olduklarını, kendisinin de İzmir’de bulunan Bizkaçkişiyiz derneğinin genel sekreteri olan Evrim Baykara’ya kendi bulduğu sloganı gönderdiğini, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Savcılık beyanı

0532 625 32 74 numaralı cep telefonunu kullandığını, Almanya’da Yeşiller Partisinin kurucu üyesi, Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası Hekimler Derneği, Alman Basın Sendikası, Alman Tercümanlık Derneği, Tabip Odası, Alman Tamamlayıcı Tıp Derneği, Uluslararası Noral Terapi Derneği üyesi, Türkiye’de Noral Terapi Ve Regulasyon Derneği Başkanı, Bilimsel Tamamlayıcı Tıp Ve Regülasyon Tıp Derneği Başkanı, Bilimsel Akapunktur Derneği ve Akademik Akapunktur Derneği, Fizik Tadevi Rehabilitasyon Derneği, Türk Tabipler Derneği üyesi olduğunu, Almanya da sertifikalı Kürtçe tercümanlık yaptığını, şüphelilerden İlhan Selçuk’u kendisinin Almanya’da öğrenci olduğu 1987-1988 yıllarında bir kitap fuarında tanıdığını, şüpheliye çevirmenlik yaptığını, daha sonra Türkiye’de Kanaltürk’ün kurulduğu dönemde Tuncay Özkan ile birlikte Cumhuriyet gazetesine gittiklerinde gördüğünü ve daha sonra bir yemek davetinde karşılaştıklarını,

Mehmet Şener Eruygur’u kendisinin Kanaltürk’te danışma kurulunda üye olduğu sırada 2007 yılının Nisan ayında Kanaltürk’ü ziyarete geldiği sırada tanıştığını,

Tuncay Özkan’ın 2002 yılında tedavi amaçlı kendisine geldiğini, hastası olduğunu, daha sonra çalıştığı medya grubunda program yapmayı teklif ettiğini, bir süre Skytürk’te program yaptığını, daha sonra Tuncay Özkan’ın farklı medya gruplarında çalıştığını, kendisine neden bir televizyon kanalı kurmadığını sorduğunu, o arada Tuncay Özkan’ın yerel bir kanalı satın alarak Kanaltürk ismi ile yayın hayatına başladığını, şirketin isminin Yaşam Tv olarak devam ettiğini, Kanaltürk ismi ile yayın yaptığını, Kanaltürk’ün ulusal çapta yayın yapmak amacıyla uydu frekansı ihtiyacı doğduğunu, bunun için kendisinin Almanya’da KTN Medya isimli bir şirket kurduğunu, bu şirketin prodüksiyon ve reklam şirketi olduğunu, Almanya’da kablolu yayına geçerek Eurotürk ismi ile yayın yaptığını, uydu frekansını aylık 18.000 dolar bedelle kiraladıklarını, Tuncay Özkan ile yaptıkları anlaşma uyarınca Almanya’daki reklam gelirlerini kendisinin aldığını, masraflar ödendikten sonra kalan parayı paylaştıklarını, Tuncay Özkan ile kendisi arasında doğrudan para alış verişi olmadığını, KTN Medya ile Yaşam Tv şirketleri arasında resmi olarak yapılan anlaşma uyarınca işlerin yürütüldüğünü, reklam sınırlaması ile ilgili mevzuatın Almanya’da daha lehlerine olması sebebiyle Eurotürk kanalı ile alınan reklamlardan dolayı Türkiye’ye göre daha iyi kazanç elde ettiklerini, Tuncay Özkan ile ilişkilerinin bu şekilde devam ettiğini, Yaşam TV ‘nin resmi kayıtlarında Tuncay Özkan’ın isminin bulunmadığını,

Adnan Bulut’un Kanaltürk’ün kuruluş döneminde haber müdürü olduğunu, daha sonra Eurotürk’ün başına getirildiğini, daha sonra da Tuncay Özkan’ın tavsiyesi ile KTN Medya da göreve aldığını,

Mesut Özcan’ı 3 yıl önce Tuncay Özkan ‘ın yemek davetinde tanıdığını, daha sonra yaptığı televizyon programlarına konuk ettiğini, kendisinden bir kooperatif hissesi ile bir daire satın aldığını,

Murat Ağırel‘i Cumhuriyet Mitingleri sırasında Kanaltürk’te yapılan toplantılardan tanıdığını, İstanbul’da Memleket Sevdalıları isimli derneğin başkanı olduğunu, bir dönem Bizkaçkişiyiz platformunda etkili olduğunu, o dönemde kanalda yapılan mitinglerdeki örgütlenme üzerine yapılan toplantılarda tanıştıklarını,

Adil Serdar Saçan’ı Tuncay Özkan’ın tavsiyesi üzerine tedavi olmak için geldiğinde tanıdığını,

Tanju Güvendiren’i emekli savcı olarak tanıdığını,

Tuncay Özkan ile çok samimi olduklarını,

Selim Utku Gümrükçü’yü İzmir’de Kanaltürk ofisinde gördüğünü, o dönem CHP Gençlik Kollarında aktif çalıştığını, Kanaltürk ‘ün İzmir ofisinde de gönüllü çalıştığını,

Evrim Baykara’yı Cumhuriyet Mitingleri nedeniyle İzmir’de tanıdığını, bizkaçkişiyiz hareketinin partileşme sürecinde Selim Utku Gümrükçü ve EVRİM BAYRAKA ile telefon görüşmesi yaptığını,

Güler Kömürcü ile SERDAR isimli şahsın 14.11.2007 tarihinde yapmış oldukları telefon görüşmelerinde bahsi geçen hususların gerçek dışı olduğunu,

İş yerinde ele geçen 5 dolu video kasedin 1999 yılında Kocaeli Değirmendere ‘de yardım amaçlı olarak bulunduğu sırada Almanya’dan gelen bir gazeteci tarafından kendisine verildiğini, içeriği hakkında daha sonra bilgi sahibi olduğunu, bu kasette bulunan yasadışı PKK ‘nın tanıtımı niteliğindeki görüntüleri kimin hazırladığını bilmediğini,

Evinde ele geçen dokümanlarda ismi geçen DEMOS’un Kürt aydınları tarafından PKK karşıtı bir oluşum olarak kurulduğunu, yasal zeminde Kürt kültürünün, dilinin özgürleştirilmesi yönünde açılımlar yapma amacında olduğunu, burada görev alan şahıslardan tanıdığı kişiler olduğunu, DEMOS’UN bir platform olduğunu, üç toplantılarına katıldığını, bahse konu dokümanın toplantıda aldığı notlara ilişkin olduğunu,

Evinde ele geçen Cumhuriyetçi Eş Güdüm toplantısına ilişkin dokümanın Tuncay Özkan’a ait olduğunu, birlikte yolculuk yaptığı sırada arabasında unuttuğunu,

Evinde yapılan aramada ele geçirilen HİZMETE ÖZEL ibaresi bulunan kâğıtların şirkette ortağı olan bir doktor arkadaşı tarafından kâğıt israfını önlemek amacıyla temin edilen kullanılmış kâğıtlar olduğunu,

Uluslararası ünvanları bulunan bir bilim adamı olduğunu, yasadışı her hangi bir faaliyetinin bulunmadığını beyan etmiştir.

Sorgu beyanı

Önceki aşamalarda vermiş olduğu savunmasını tekrar ederek İlhan Selçuk ile Almanya’da kitap fuarında kendisine çevirmenlik yapması nedeniyle tanıştığını, Tuncay Özkan’ı Kanaltürk’ün kuruluş döneminde 2003-2004 yıllarında tanıdığını, PKK ile her hangi bir bağlantısının bulunmadığını, Almanya’da Alman polisinin bu örgüt hakkında yaptığı telefon dinlemelerinin çözümlerini yaptığını, terör örgütünün eylemlerini televizyon kanallarında kınadığı için tehdide maruz kaldığını beyan etmiştir.


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1342   1343   1344   1345   1346   1347   1348   1349   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin