8-Hukuk
9-Uluslar arası ilişkiler,
Şeklinde oluşturulduğu, “Merkez” başlığı altında; “…Lobinin merkezinde görev alması için Ergenekon tarafından atanmış güvenilir beş sivil yönetici bulunacağı…” belirtilmiştir.
Soruşturma kapsamında elde edilen deliller, örgütsel ilişkiler, emir komuta zincirindeki yerleri ve tüm soruşturma geneline göre İlhan SELÇUK, Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, Muzaffer TEKİN, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Sevgi ERENEROL ve Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın örgütün yöneticilerinden oldukları anlaşılmıştır.
İlhan SELÇUK’ un ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün Teori Tasarım ve Plânlama Dairesi Başkanlığı (Sivil) olarak adlandırılan bölümünden sorumlu yöneticisi, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve Doğu PERİNÇEK’in de aynı bölümde sorumlu düzeyde yönetici konumunda oldukları, Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN’ in, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üst yapılanması ile bağlantıyı sağladıkları, bunun yanı sıra ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün sivil yapılanması “LOBİ” ile ilişkilerde köprü eleman görevi yaptıkları, Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ yöneticilerinden olarak bu kişilere yardımcı konumda görev yaptığı, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın aynı zamanda Mafya ve Sivil Toplum Örgütleri ile bağlantıyı sağladıkları, Sevgi ERENEROL’ un ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün “LOBİ” yapılanmasının Sivil Toplum Örgütlerinden sorumlu yöneticisi olduğu anlaşılmıştır.
Örgüt yönetici ve üyelerinin zaman zaman açık ve gizli ortamlarda bir araya gelerek toplantılar yaptıkları, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün yöneticilerinden olan Sevgi EERENEROL’ un basın sözcülüğünü yaptığı Türk Ortodoks Patrikhanesine bağlı bir kilisenin bir kısım açık ve gizli örgüt toplantılarının mekânı olduğu anlaşılmıştır.
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi Emin GÜRSES’ in, VELİ KÜÇÜK ile birlikte birçok kişinin gözaltına alınmasından bahsedildiği bir telefon görüşmesindeki “Bir şey var, mesela Güler KÖMÜRCÜ var gazeteci, onu da almışlar, hiç bunlarla bir ilişkisi yok, demek ki mesela benim bildiğim bir ilişkisi yok, birçok toplantıya ben gittim, hiçbir zaman Güler KÖMÜRCÜ’yü orda görmedim, bunlar gizli toplanıyorlar diyor, gizli toplantılarda bile görmedim Güler KÖMÜRCÜ’yü. Demek ki bunun haricinde benim gitmediğim bunlar ayrı bir iş çeviriyorlar” sözleri, bu tespiti doğrulamaktadır.
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN DEVLET İÇİNDEKİ YAPILANMASI
Ergenekon Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi – İstanbul 29 Ekim 1999 isimli temel örgüt dokümanı ve diğer bazı örgüt dokümanlarında ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde faaliyet gösterdiği açıklıkla ifade edilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı’nın buna dair cevabına ise yukarıda yer verilmiştir.
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün yapılanması, temel belge olan bu örgüt dokümanında açıklıkla yer almış Ergenekon Başkanlığı’ na bağlı İstihbarat Dairesi Komutanlığı, İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Dairesi Komutanlığı, Operasyon Dairesi Komutanlığı, Örgüt İçi Araştırma Dairesi Komutanlığı olarak belirtilen birimlerin yöneticilerinin asker kişilerden oluşacağı belirtilmiştir. Bu bilgiler ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün kurucu ve önemli yöneticilerinin asker kökenli olduğunu göstermektedir.
Sevgi ERENEROL’ dan ele geçirilen “Derin Ergenekon” başlıklı, tarihi/mitolojik kavramlar ile Ergenekon’ un anlatıldığı dokümanın bazı bölümlerinde özetle “…Kurtlar Vadisinin bulunduğu yerin özel adı Ergenekon’ dur. Ergenekon Türk’ün milli duruşudur…,…Agartanın Bilgi İşlem ve uygulama Merkezi olan Ergenekon’un işlevi çok özel zamanlarda ortaya çıkar…,… Ergenekon’un görev alanlarının içinde Türk Ordusu’nun çok önemli yeri vardır. Türk Ordusu içinde bu görevler ve görevliler Alpler ve Erenler olmak üzere iki misyona ayrılırlar. Her birim Türk Ordusunun o kült birimlerini oluşturur. Alpler, Özel Harp Dairesinin faaliyetlerini devam ettirir. Erenler ise işin Parapsikolojik spiritüel ya da başka bir anlatımla ilâhi yönünün sergilemesini yapar. Bu sistemin idarecileri çok özeldir. Sistemin başında görülmezler. Ve asla deşifre olmazlar…” denilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ için önemine vurgu yapılmaktadır.
Ele geçen örgüt dokümanlarından ve diğer delillerden, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma çalışmalarına ayrı bir önem verdiği, bu yöndeki bazı faaliyetlerini “Karargâh Evleri” projesi şeklinde adlandırarak, özellikle Harp Okullarında bulunan Subay ve Askeri Öğrencilerle ilgilendikleri, bunların yanı sıra halen görevde olan bazı Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilişki içerisinde oldukları anlaşılmaktadır.
Soruşturma kapsamındaki Veli KÜÇÜK (Emekli Tuğgeneral), Mehmet Fikri KARADAĞ (Emekli Kurmay Kıdemli Albay), Muzaffer TEKİN (Piyade Kd. Yüzbaşı-Disiplinsizlik), Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK (Yüzbaşı -istifa), Fikret EMEK (Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı-Malulen), Oktay YILDIRIM (Emekli Levazım Kademeli Başçavuş- Malulen), Muhammet YÜCE (Hava Uzman Çavuş- sözleşme feshi), Mahmut ÖZTÜRK (Emekli Levazım Başçavuş), Orhan TUNÇ (Emekli Kademeli Kıdemli Başçavuş), Rafet ARSLAN (Emekli Topçu Yüzbaşı- Malulen) ve Gazi GÜDER (Deniz Yüzbaşı - İstifa)’ ün geçmiş dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıkları anlaşılmıştır.
Veli KÜÇÜK, İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Erkut ERSOY, Habip Ümit SAYIN, Hayrettin ERTEKİN, Güler KÖMÜRCÜ ve Hikmet ÇİÇEK’ in doğrudan askeri yapılanma ile irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
İşçi Partisi Genel Merkez binasında bulunan “Çok gizli” ibareli 5 sayfa “Konu: İP / Karargâh Evleri” başlıklı yazının bazı bölümlerinde; “…İşçi Partisi (İP) ve Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurların da katılımıyla emperyalistlerle, Cumhuriyet karşıtları/yıkıcıları ile mücadele amacıyla bir hareket başlatıldığı yönünde hassas kaynaktan bilgiler intikal etmiştir, Yürütülecek bu çalışmalarda, hiçbir kurum ve oluşumun zarar görmemesi için Karargâh evleri adı altında çekirdek kadroların oluşturulmasının öngörüldüğü alınan bilgilerdendir…”… , … “İP’ nin sözde Ermeni soykırımına karşı kamuoyundan aldığı olumlu tepkiyi arttırmak gayesiyle katıldığı Karargâh Evleri projesi ile ilgili olarak gerçekleştirilen toplantılarda; …kadroların birbirleriyle iletişimde kesinlikle telefon kullanmaması, haberleşmenin canlı kuryelerle gerçekleştirilmesi, İP’ ne zarar vermemesi ve partinin kapatılmasına neden olmaması için bu örgütlenmenin parti dışı bir oluşumu zaruri kıldığı hususlarının dile getirildiği intikal eden bilgilerdendir…”… , … “…Doğu ve Güneydoğu’da ağa/aşiret ve korucu olgusu ile Alevi kesimini hedefe ulaşana kadar olan süreçte kullanma/istifade arayışlarını boyutlandırma planlamaları konusunda İşçi Partisinin girişimlerde bulunduğuna dair bazı bilgiler intikal etmiştir…”… , … “ TSK bünyesinde daha ziyade Havacı Kesimin Karargâh Evleri projesinin bir parçası olduğu hassas kaynak bilgilerindendir. Özellikle Hava Harp Akademisi ve Hava Harp Okulu bünyesinde sürdürülen faaliyetlerde bazı üst rütbeli subayların da yer aldığı istihbar olunmuştur. Bu arada lojmanda muhteviyatı belirlenemeyen mühimmatın kasa içerisinde muhafaza edildiğinin belirtilmesi dikkati çekmiştir. Hava Harp Akademisi’ndeki aynı görüşü benimseyen subayların kurmaylık sınavında yüksek notlar alması konusunda girişimlerde bulunulduğu alınan bilgilerdendir…”… , …“…Askeri kesimin İşçi Partisi ile arasındaki bağlantı ise Alb.C. tarafından sağlanmaktadır…”… , … “…Söz konusu yapılanmaya ilişkin elde edilen bilgilerden hareketle hazırlanan şema ve açıklaması ek’te sunulmuştur…” denilip faaliyet içerisinde yer alan Hikmet ÇİÇEK ve diğer kişilerin değişik başlıklar altında listelendiği karargâh evleri başlıklı bir şema yapılmıştır.
Milli İstihbarat Teşkilatından alınan yazıda Karargâh Evleri belgesinin Müsteşarlık tarafından hazırlandığı, elde edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığına sunulan nüshanın sureti olduğu belirtilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığından alınan yazıda ise Karargâh Evleri belgesindeki iddialar nedeni ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığına soruşturma talimatı verildiği belirtilmiştir.
“Çok Gizli” olan bu belgenin, belgede muhatap alınan kişilerin eline geçmesi ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün gizli kadrolaşma faaliyetlerinin boyutunu göstermektedir.
Dostları ilə paylaş: |