14 Eylül 2003 tarihli notta;
“İS, 14 Eylül Pazar akşamı Ankara’ya geldi.
Akşam Kent Otele gittim. Başbaşa görüştük.
- Diyelim ki ben bir gün bir karının üzerinde çöküp kaldım, öldüm. O gün ne olacak. Karar verin. O gün gazetede herkes bir tarafa gidecektir. Kimi, Koç'a Sabancı'ya gidecektir. Kimi, Çapan'a zaten gazete içinde adamları var. Benim yaşardıklarım, tecrübem, en güvenilir olarak Turgay'ı gösteriyor. Hiç beni aldatmadı. Ne dedimse yaptı. Gözü kara, dediğini yapıyor. Bana Sabah'ın bilânçolarını gösterdi hep karda
Reklâm işini de halledeceğiz. Biraz zaman istiyor, o kadar sen, İbrahim, Alev, alın götürün
Çukurova’yı biraz isteksiz buluyorum. Onların eli kolu bağlı gibi duruyor. Bakalım
Ben askerlerin biraz daha az konuşmasından yanayım. (ben uzun uzun 23 Mayıs sürecini anlattım. Hürriyet işi kaşıdı dedim... Ben olsam o haberi koydurmazdım... Ben bu işleri zamanında Nadiye danışmadan yapmadım. Hep onun izni olunca yaptım) sanki bana, sen benden habersiz haber yaptın der gibiydi..”
Dostları ilə paylaş: |