Yalçın TANFER isimli şahsı tanımadığını . Bu Mektubun geldiğini hatırladığını, kendisine günde bu şekilde 60–70 tane mektup geldiğini mektupları önce danışmanlarının okuduğunu üzerlerine bilgi notu yazıldıktan sonra kendisine sunulduğunu, Bu mektup eline geldiğinde çok uzun olduğu için ortalama bir hafta sonra okuduğunu, okuduğu zamanda mektubun birçok kısmının saçma olduğuna inandığını, Bunun sebebinin de mektupta Mehmet A., Tansu Ç., Rahmi K. ve benzeri kişilerle ilgili bir sürü kendisinin önemsemediği konuların olduğunu, Bu yüzden sekreteri Canan’a bu mektubun kaldırmasını istediğini
Şüpheli Sinan Aydın AYGÜN’nün İmzası ile 11/06/2004 tarihinde dönemin Jandarma Genel Komutanı olan Org. Şener ERUYGUR’A gönderilen randevu talep yazısında kısaca verilecek emirleri öğrenmek ve genel olarak son gelişmeler ile ilgili görüşlerini dile getirmeyi amaçladığı randevu talebine neden gereksinim duyduğu? Ve Org. Şener ERUYGUR’UN bütün emirlerini yerine getirecek miydiniz? Sorularına verdiği cevapta Bu Mektubun Odamıza kayıtlı olan herhangi bir gizliliği bulunmayan Bütün Kuvvet Komutanları için hazırlanan Matbuu bir randevu talebi olduğunu. Bu randevulara Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanlık Divanı ile birlikte gidildiğini, Yılda bir iki defa nezaket ziyaretinde bulunulduğunu, Aynı şekilde bu ziyaretlerini Cumhurbaşkanı, Başbakan Bakanlara ve Meclis Başkanına da yapıldığını, Orgeneral Şener ERUYGURUN emirlerini yerine getirmesinin söz konusu olmadığını, kendisinin de bugüne kadar da böyle bir emir almadığını,
1991 yılında Masonluğu çok merak ettiğini ismini vermek istemediği bir arkadaşı vasıtasıyla başvuru yaptığını ama başvurusunun reddedildiğini. Kamuoyunda buranın çok gizli bir birim olduğundan bahsedildiğini bu yüzden kendisinin çok ilgisini çektiğini, bundan dolayı iki yıl sonra tekrar müracaatta bulunduğunu, müracaatının daha önce reddedildiğinden dolayı iki yıl beklemek zorunda kaldığını, ikinci müracaatında kabul olunduğunu ve iki üç sene aralıklarla Ankara Mithatpaşa Caddesinde bulunan Locaya gittiğini, ancak kafasının sarmadığını daha sonra istifa ettiğini, Tamamının 35 derece olduğunu bildiği yapılanma içerisinde 2. dereceye kadar yükseldiğini sonra bıraktığını, 1996 yılından itibaren herhangi bir ilgisinin ve alakasının kalmadığını, Herhangi bir nedeninin olmadığını çok kullanmadığı bir cüzdanının içerisinde kalmış ve varlığından habersiz olduğunu .
Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi değilim, Türkiye’de bulunan herhangi bir dernek merkezine bu şekilde maddi bir yardımda bulunmadım,
Savcılık beyanı
İnşaat malzemeleri sattığını ve Ankara'da mütahitlik yaptığını, Aynı zamanda ATO başkanı olduğunu. Başka her hangi bir dernek ile irtibatının olmadığını, 1991 yılında Büyük Mason Locasına bir sefer üye olduğunu, daha sonra istifa ettiğini, Her hangi bir yer ile alakasının olmadığını,
Şüphelilerden Veli Küçük' ü 3–4 yıl önce gittiği bir sünnet düğününde tanıdığını, Sevgi ERENEROL' u bir kadın kuruluşunun organize ettiği toplantıda tanıdığını, daha sonra irtibatının kalmadığını,
devletine bağlı milliyetçi ve muhafazakâr bir insan olduğunu, iddia edildiği gibi gizli oluşumlar içerisinde bulunmadığını ve darbe planı içinde yer almadığını, Ergenekon örgütünü medyadan duyduğunu,
CÇG (Cumhuriyetçi Çalışma Grubu) isimli oluşumunu hiç duymadığını, böyle bir oluşum içinde yer almadığını, Emniyette bu konularda bazı belgeler gösterildiğini ancak bu belgelerle hiç bir alakasının olmadığını, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Ö.' e "niçin darbe yapmıyorsunuz, asker üstüne düşeni yapsın" şeklinde bir beyanın olmadığını, Özden Ö.' i iki kere ziyaret ettiğini, birincisinde ATO olarak yönetim kurulu ile resmi ziyarette bulunduğunu, diğerinde ise bir sergi açılışı ile alakalı gittiğini, Özden Ö.' in darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerinde kendisi ile alakalı yazdıkları yazıların yalan olduğunu. Özden Ö.' in de kendisine "sivil toplum kuruluşları da üstüne düşeni yapsın" şeklinde bir beyanda bulunmadığını.
Dostları ilə paylaş: |