1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə1402/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   1398   1399   1400   1401   1402   1403   1404   1405   ...   2079

35-Şüpheli Arif Doğan

a-Savunmaları

Emniyet beyanı;

1983 yılında Jandarma Genel Komutanlığı Karargahına dahil olduğunu, İstihbarat Başkanlığı İHKK Şube Müdürlüğü’nde Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’ nı kurarak 8 yıl burada çalıştığını, Türkiye geneli ile alakalı görev yaptığını, ancak görev alanının Doğu ve Güneydoğu Anadolu olduğunu,

Yakalanan şüphelilerden Veli Küçük’ ü tanıdığını, zira 1990 yılında Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevini Veli Küçük’ e devrettiğini, İstihbarat Grup Komutanlığının merkezinin Ankara’ da bulunduğunu ve Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına bağlı olarak görev yaptığını, Veli Küçük’ ün Jandarma generali olmasından sonra yüz yüze veya telefonla jandarma teşkilatı ile alakalı görüştüğünü, diğer şahısları tanımadığını, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ile bilgi ve alakasının olmadığını, örgütü basından öğrendiğini, örgütsel faaliyetinin söz konusu olmadığını,

Sedat Peker’ i tanıdığını, 1984-1985 yıllarında tanıştığını, kendisi ile ağabey, kardeş gibi görüşmeleri olduğunu, Mehmet Şener Eruygur’ u Jandarma Genel Komutanlığı yaptığı dönemden tanıdığını, emekli olduktan sonra özel koruma kararının kaldırıldığını, bu konu için görüştüğünü, kendisi ile ilgilendiğini,

Bir kısım şüphelilerden ele geçen örgütsel dokümanlardan haberi olmadığını, Beykoz Polonezköy yolu No:117 sayılı yerde bulunan deponun mülkiyetinin İslam olarak bildiği Muzaffer Öztürk isimli şahsa ait olduğunu, Muzaffer Öztürk’ ün bu yerde Turabi Emlak ismiyle emlakçılık yaptığını, emlak bürosunun arka tarafındaki boş bulunan depoyu da kullanmak üzere kendisine verdiğini, eşyalarını buraya taşıttırdığını, depoda bulunan eşyaların kendisine ve Jandarma İstihbarat Grubunda kendisi ile beraber görev yapan bazı rütbelilere (örn.Cem Ersever gibi) ait olduğunu, depoyu 1 yıldır kullandığını, bu eşyaların daha önce Muzaffer’ in ağabeyi İsmail Öztürk’ e ait depoda bulunduğunu, İsmail’ in bu yeri başkalarına kiraya vermesinden sonra bahse konu yeri boşaltmak zorunda kaldığını, Muzaffer Öztürk’ ü, İslam olarak bildiğini, Sadettin S.’ ın ortağı olduğunu, deponun mülkiyetinin bu şahıslara, depo içindeki malzemelerin ise kendisine ait olduğunu, bu şahıslarla ticari ilişkisi bulunmadığını,

Depoda ele geçirilen 2 adet kaleşnikof marka silahtan, beyaz menevişe renkli olanın kendisine ait olduğunu, tüfeği kendisine eski Asayiş Komutanı Hulusi Sayın’ ın OHAL bölgesinde kullanmak üzere verdiğini, tüfeğe ait belgenin şuanda nerede olduğunu bilmediğini, diğer kaleşnikof silahı Cem Ersever’ in koymuş olabileceğini, ancak bu silahın kendisinde olduğunu unuttuğunu,

Smith Wesson marka tabancanın kendisine ait olduğunu, bu tabancanın da Hulusi Sayın tarafından belgesi ile verildiğini, diğer tabancanın Cem Ersever’ in arkadaşlarından birine ait olabileceğini,

3 adet av tüfeğinin kendisine ait olduğunu, ancak sahiplik belgelerinin nerede olduğunu bilmediğini,

Depoda ele geçen yaklaşık 650 gr. esrar maddesini Jandarma İstihbarat Grubu olarak uyuşturucu mücadelesinde yemleme olarak kullanılmak üzere aldıklarını, ancak bu esrarın depoda unutulduğunu, esrar ticareti yapmadığını,

Ses kayıt cihazı, çağrı cihazları, uydu iletişim cihazları ile el telsizlerinin kendisine ait olduğunu, bunları piyasadan satın aldığını ve kendi ihtiyacı için kullandığını,

Adil T.’ ı emekli olduktan sonra tanıdığını, bu şahsın itirafçı olarak Jandarma İstihbarat birimlerinde hizmet ettiğini duyduğunu, Adil T.’ ın cezaevinde olduğunu öğrendiğini, kendisi ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

Jandarma Genel Komutanlığı’ nda arşivlenmesi gereken gizli belgeleri depoladığını, zira mesai saati dışında bile istihbari konularda çalışma yaptığını, bu belgeleri özel deposunda saklama ihtiyacı duyduğunu, bu belgeleri dışarı çıkartmanın Yasak olduğunu bildiğini, PKK ve DHKP/C terör örgütü mensuplarının ifadelerini sakladığını, bunun sebebinin kendilerini takipte tutmak ve bunlar hakkında bilgi kaynağı oluşturmak olduğunu,

Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki aşiretlerle ilgili bilgileri istihbari çalışma yapmak için arşivlediğini, yöre halkının genelde terör örgütün meyilli insanlar olduğunu, emekli olduktan sonra da bu dosyaların kendisinde kaldığını,

1999 yılında Ankara’ da MSB isimli güvenlik şirketi kurduğunu, şirketin ortaklarının Mehmet TÜMER, Salih MİT ve Bülent ORAKOĞLU olduğunu, ancak şirketin faaliyete geçemediğini,

JİTEM’ in açılımının jandarma istihbarat ve terörle mücadele olduğunu, kendisinin de jandarma istihbarat grup komutanlığı görevi yaptığını, bazı belgeleri deposunda arşivlediğini, ancak bunları iade etmeyi unuttuğunu,

PKK’ nın gençlik yapılanması olan YDGH(Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi) içinde faaliyet gösteren şahıslara yönelik 07.01.2008 tarihinde Ankara TEM Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan operasyonda Abdulkerim B. isimli şahsın yakalandığı, şahıstan ele geçen cep telefonuna takılı 0543 … numaralı sim kartın hafızasında Arif Doğan adına kayıtlı 0532 …. numarasının kayıtlı olduğu hususu şüpheliye sorulduğunda cevaben; Abdulkerim B.’ u tanımadığını, telefon numarasının bu şahısta bulunma sebebini bilmediğini, JİTEM’ İ 1987 yılında İstihbarat Daire Başkanlığı’ na bağlı olarak kurduğunu, ancak uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmadığını,

Adına kayıtlı 0532 283 89 24 numaralı hat ile 19.03.2004 tarihinde Sedat Peker’ in adamlarından olan İsmet Ö. ile yaptığı görüşmede İsmet Ö.’ ın kendisine bir emanet vermek için yerini öğrenmeye çalıştığı hususu sorulduğunda cevaben; gerek İsmet Ö.’ ı gerekse bu şahısla yaptığı söylenen telefon görüşmesini hatırlamadığını beyan ettiği,

Volkan GEZMİŞ isimli şahsı tanımadığını, belirtilen telefon görüşmesini hatırlamadığını beyan ettiği,

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne 15.08.2008 günü gelen bir ihbarda, ismini belirtmeyen bir şahıs, kendisinin Veli Küçük’ ün en iyi adamı olduğunu, kendisi ile birlikte yarbay rütbesinde görevli Savaş Subay olduğunu bildiği, Kadir ve Feramus isimli şahısların illegal yapılanmaya gittiğini, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnde çok önemli konumlarda bulunduğunu, Savaş, Kadir ve Feramus’ un henüz deşifre edilemediğini, kendisinin çetenin eylemlerini anlatabileceğinin belirttiği hususu sorulduğunda cevaben; hiç kimsenin adamı olmadığını, Savaş, Kadir ve Feramus isimli şahısları tanımadığını beyan etmektedir.


Savcılık beyanı;

İfadesi alınmamıştır.
Sorgu beyanı;

Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde;

İstanbul Çavuşbaşı’nda ki depoda bulunan malzemelerin genel olarak kendisine ait olduğunu, bu deponun kendisi tarafından kullanıldığını, İstihbarat Grup Komutanı olarak görev yaptığını, yakın çalışma arkadaşlarının bir kısım silah ve belgelerinin kendisinin belirlediği depolarda bulunduğunu, depoda bulunan 2 adet kaleşnikof tüfekten beyaz menevişe renkli olanın kendisine ait olduğunu, bu tüfeğin kendisine Hulusi Sayın tarafından verildiğini, belgesinin nerede olduğunu hatırlamadığını, Smith Wesson marka silahın da kendisine ait olduğunu, bu silahın da Hulusi Sayın tarafından kendisine belgesi ile verildiğini,

Kendisinin grup komutanı olduğunu, Cem Ersever’ in de yardımcısı olduğunu, kendisine ait sandıkların gruptaki arkadaşları tarafından ortak kullanıldığını, kendisine ait olmayan silahların arkadaşları tarafında konulmuş olabileceğini, 3 adet av tüfeğinin kendisine ait olduğunu, sahiplik belgelerinin bulunduğunu, depodaki telsizlerin askeri malzeme olmadığını, piyasadan parayla aldıklarını,

Depodaki mermilerin depodaki tabanca ve tüfeklere ait olabileceğini, bunların kendisiyle ilgisi olmadığını, grup içinde yer alan Cem Ersever’ in mermilere hobisi olduğunu, depodaki mermilerin gruptaki arkadaşlarına ait olabileceğini, MKE’ ye ait mermilerin Cem Ersever’ in topladığı mermiler olduğunu,

Depoda bulunan uçaksavar mermilerinin imha edilecek türden olduğunu, bunların bir kısmını çalıştığı bürokratlara masa süsü olarak hediye ettiğini,

Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı ve JİTEM Grup Komutanlığı görevlerinde bulunduğunu,

JİTEM’ in, üst düzey yetkili komutanların bilgisi ve kararları doğrultusunda denenmek üzere kurulmuş bir yapılanma olduğunu, kendisinin de bunun kurucusu olduğunu, faaliyet alanının OHAL bölgesi olduğunu, kadrolu elemanının bulunmadığını, mesai sonrası saatlerinden zaman ayırmak suretiyle bu yapılanma içerisinde terörle mücadele ettiklerini, üst düzey görevleri kapsamında pek çok belgenin elinden geçtiğini, bu belgelerin suretlerini edindiğini ve muhafaza ettiğini,

Uyuşturucu ile mücadele ettiğini, operasyonlarda yem olarak uyuşturucu kullandıklarını, depodaki uyuşturucunun da bu amaçla kullanıldığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.



Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1398   1399   1400   1401   1402   1403   1404   1405   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin