Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ’ın emniyet ifadesinde; Hüseyin GÖRÜM’ü, hatırladığı kadarı ile 2005 yılı içerisinde Muzaffer TEKİN’in daveti üzerine gittiği Kadıköy Fenerbahçe’de bulunan Tesadüf Kafede tanıdığını, Muzaffer’in yanına gittiğinde Kelebek İbrahim ve Hüseyin GÖRÜM’ün de bulunduğunu, arkadaş çevresinin kendisine çocukluğundan beri İmam Hüseyin olarak hitap ettiğini söylediğini, kendisini öyle tanıttığını, ayrıca kendisini Kuvayı Milliyeci ve bu davaya kendisini adamış bir vatansever olarak anlattığını, vatansever insanları sevdiği için takdir ettiğini ve lanse ettiği şekilde kabul ettiğini, kendisi ile görüşmek için telefon açtığını ancak buluşup görüşemediklerini, daha sonra Hüseyin GÖRÜM’ün Vatansever Kuvvetler Güç Birliği’nin kurucusu Taner ÜNAL’la görüştüğünü, hatta Taner ÜNAL’ın yayınladığı Türkeli dergisinde İstanbul Kuvayı Milliyede bize katıldı diye haber yayınladığını, bu yazıda Hüseyin GÖRÜM’ün İstanbul Kuvayı Milliye sorumlusu diye lanse edilmiş olduğunu öğrendiğini, kendisinin haftada veya onbeş günde bir Muzaffer TEKİN’in bürosuna giderek sohbet ettiğini, yine böyle bir günde Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN’ın VKGB broşürlerini getirdiklerini gördüğünü, bu görüşmede broşürleri ve dergiyi göstererek VKGB hakkında bilgi verdiklerini, bu esnada yanında Muzaffer’in de bulunduğunu, o günlerde VKGB başkanı olarak bilinen Taner ÜNAL’ın İstanbul’a geldiğinde konferansına davet edildiğini, kendisinin de bu konferansa gittiğini, orada Taner ÜNAL ile tanıştıklarını, o gün içerisinde kendisini Ankara’daki yapılacak genel kurula davet ettiğini, kendisinin de davet eüiği tarihte giderek genel kurula katıldığını, genel kurula Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN’ın da geldiğini, ancak nasıl geldiklerini bilmediğini,orada Taner ÜNAL’ın genel başkan seçildiğini, kendisinin de teşkilattan sorumlu başkan yardımcısı olarak isminin yazıldığını, 7-10 gün sonra tekrar bir toplantı için Ankara’ya gittiğinde genel kurula katılan bazı şahısların kendisine Taner ÜNAL’ın aynı evi birkaç kişiye sattığını söyleyerek noter belgelerini gösterdiklerini, Taner ÜNAL’ın daha önceki görüşmelerinde kendisine teröristler tarafından vurulduğunu bunun için ayaklarının kısaldığını söylemiş olduğunu,ancak şahsın dolandırdığı insanlar tarafından vurulduğunu öğrendiğini,öğrendiği bilgiler üzerine VKGB ile ilişkisini kestiğini ve bir daha toplantılarına katılmadığını, Taner ÜNAL’ın ikinci toplantıya Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN ile birlikte bazı şahısları çağırmadığını,şahısların da bu nedenle Taner ÜNAL’a kızdıklarını öğrendiğini, İstanbul’a döndükten sonra birkaç ay kadar hiç kimseyle görüşmek istemediğini,ancak şahısların bir ara at yarışları dalında Kuvayı Milliye kupası adı ile turnuva düzenlediklerini duyduğunu ve şahısları yaptıkları etkinlik için tebrik ettiğini, Ayvalık’tan İstanbul’a geldikten sonra şahıslarla görüşmeye başladığını,yaşanan bu olaylardan sonra İbrahim ÖZCAN ve Hüseyin GÖRÜM’le birlikte Kuvayı Milliye Derneğini kurmaya karar verdiklerini ve gerekli çalışmalara başladıklarını,
Kuvayı Milliye Derneğini 11 Kasım 2005 tarihinde İl Dernekler Müdürlüğüne müracaat edip alındı belgesinin alınmasıyla kurmuş olduklarını, kendisinin VKGB’den ayrıldıktan sonra uzun bir süre herhangi bir girişimde bulunmadığını,yukarıda da beyan ettiği üzere Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN ile birlikte çekirdek kadro ve düşünceyi oluşturduklarını, tam bağımsız ve bağlantısız Kuvayı Milliyeadında bir dernek kurmayı planladıklarını, kendisinin Binvar KURBANOĞLU, Türkan GÖRÜM, Sezin ALPER, Nevzat ÇETİN, Savaşan TOSUN ve Mehmet BEŞLİOĞLU isimli şahıslarla kurucular kurulunu oluşturup derneği kurduklarını, Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN sabıkalı olduklarından dolayı kurucular kurulunda yer almayı uygun bulmadıklarını, hatırladığı kadarıyla kendisi ayrılmadan önce üye kayıt defterindeki üye sayısının 280 civarında olduğunu, şu an net üye sayısının kaç olduğunu bilmediğini, üyelerin görev ve sorumluluklarının dernek tüzüğünde yazdığını beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |