1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


Tape No:6781, 24.02.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə2008/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   2004   2005   2006   2007   2008   2009   2010   2011   ...   2079
Tape No:6781, 24.02.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E. OVALI’nın “Nasıl gidiyor abi ne yapıyoruz haber alayım dedim senden biraz ne diyorsun şey için harekat için” “Ben üzülüyorum abi yani harekatı şey için değil yeni gelen herşeyde insanların çocukları oralarda bizlerde masa başında birşey pazarlamanın peşinde onun için böyle bakayım senin şeyini sesini duyayım dedim” “Üzüldüğüm şey şu abi yani birileri kanıyla canıyla orada diğerleri de masa başında ülke pazarlamakla meşgul” “Başbakan çıkmış diyor ki Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanlığına işte kahramanca savaşıyor falan şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri evet doğru ama yani desen ki işte ordumuz kahramanca savaşıyor işte ne bileyim işte gene Türk milleti ..... gösterdi orada savaşıyor sanki bir süre sonra da orada başlarına ordunun bir iş getirip ordaki Amerikalı işbirlikçileriyle ondan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri yapamadı bak diyecekmiş hissi geliyor bana” “Bu adam gitti Amerikayla anlaştı ordunun oraya girmesi konusunda bir hesaplar yaptı bu hesaplar üzerinde de anlaştılar” “Benim düşüncem ordu bunları hesaplamıştır bütün herşeyi hesaplamıştır yani ona da bir süre sonra karşısına peşmergelerin Amerikan kuvvetleriyle birlikte çıkacağını ve orduyu zor duruma düşürmeye çalışacaklarını bunu hesaplamıştır ve buna karşıda tedbirini almıştır diye düşünüyorum” “Kerkük Musul Kerkük e kadar gider orayı kuşatır buna itiraz ettikleri zaman da içeride devirir ve sistemi bitirir benim yani hayalimdeki işten bahsediyorsan abi Musul Kerkük e kadar bu ordu gider orayı çevirir bu arada içeride buna karşı tabi ki ne yapıyorsunuz siz bilmem ne demelerini de bahane ederek içerideki hadiselerden de faydalanarak içeriyi de susturur” dediği, K. AYDIN’ın “Siz ne iş yapacaksınız” dediği, Ercüment OVALI’nın “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi peki bu konuda ki Devlet BAHÇELİ ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, Ercüment OVALI’nın “Ne düşünücem hain hain hain düşüncemi bilmiyor musun abi” “Türkiye Cumhuriyeti devleti de emperyalist güçlerin Irak üzerindeki planlarının nı bozmak üzere bu planın Türkiye nin aleyhine olan bir plan olduğunu bildikleri içinde bu plana karşı koymak üzere devlet karar vermiştir bu kararını 12 Nisan 2007 yılında devlet bu savaşı yapacak gücün başkomutanın ağzından dünyaya ilan etmişti bu savaşın olacağını dünyaya ilan etti bu savaşın olmamasının ancak bir tane nedeni olur Amerika Irak ı müttefikleriyle birlikte işgal ettiği Irak tan çekilecek ve Irak ın eski halinde olmasını birleşmiş milletlerin şeyi altında ve bizde garantör devlet olmak üzere Irak ın bütünlüğünün korunmasına Türkiye de garantör ve taraf olmak kaydıyla garanti altına alacaklar bu savaş olmayacak ve Türkiye de Irak tan çıkacak şimdi Türkiye nin Irak a müdahalesi sadece orada ki terör unsurlarına yönelik değildir ki başkomutanlık 12 Nisan 2007 tabi siz bunları hep götünüzle dinlediniz hep siyasilerin söylediklerine baktınız ama devlet ne diyora hiç bakmadın hiç kusura bakmayın bunu söyleyecem bunu bu ülkede bu yorumları yapan herkese söylüyorum sana da söyleyecem şimdi 12 Nisan tekrar geliyorum oraya bu telefon konuşması ama konuşacağız bunun başka yolu yok seninle yan yana gelemiyoruz çünkü sen yanlışları yapmaya devam ediyorsun ne yapayım yani yanlışları da ancak doğru bilgiyle yapmayabiliriz şimdi 12 Nisan 2007 tarihinde tekrar oraya dönüyorum bu ülkenin başkomutanı diyor ki Irak a müdahale edilmesi gereklimidir gereklidir fayda sağlar mı sağlar başarılı olurmuyuz oluruz diyor ancak diyor Irak ta terör unsurları var diyor Irak ta sair unsurlar bakınız muhattap almıyoruz sair unsurlar sizin hükümetlerinizin sizi yöneten sizin oy verip seçtiğiniz hükümetlerin sayın Barzani sayın Talabani dediği onları kabul ederiz onlar seçilmiş o ülkenin seçilmiş yöneticileridir diyor sizin Cumhurbaşkanlığı makamınızı işgal eden zat Türkiye nin Başbakanlığı makamında oturan zat siyasiler Deniz BAYKAL diyor ki onlarla anlaşın bu savaşta olmaz diyor Devlet BAHÇELİ de aynı şeyi söylüyor bunu sadece Tayyip ERDOĞAN sayın Başbakana yükleyerek bu işi onun üzerine yükleyerek ona da haksızlık etmeye hakkımız yok siyasiler böyle söylüyor şimdi dedi ki başkomutan ancak orada terör unsurları var sair unsurları var biz de Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri var dedi siyasi irade dedi bakınız devlet olmanın gereklerini Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik bir hukuk devletidir sosyal bir hukuk devletidir Mustafa Kemal öyle kurdu bunu söyleyen devlet o bunu söyleyendi devlet ama siz bunu söyleyeni devlet olarak algılamadınız siz hükümetin başındakilerini devlet olarak algıladınız siz meclis diye işgal edilmiş zihniyetteki bir meclisteki bulunanları devlet olarak algıladınız biz öyle algılamadık bizim için devlet Yaşar BÜYÜKANIT bizim için devlet Kara Kuvvetleri Komutanı bizim için devlet Hava Kuvveleri komutanı Deniz Kuvveleri Jandarma Genel komutanı bizim için devlet onlar onları temsilen de onların başı olarakta onların lideri olarakta dedi ki adam orada bu unsurlar var dedi şimdi siyasi irade dedi karar alır bize de direktif verecek dedi bu unsurlardan hangisine yöneleceğimizin direktifini verecekti biz de o unsurlara o direktif doğrultusunda o unsurlara yöneleceğiz dedi. Ben devlet konusunda çok bilgili bir insanım bunu sana söyleme gereği ne gereği yok bunu sana söylememin bir maksadı da olamaz. Bakınız şimdi bunun planlarını yapacaklar ya Türk Silahlı Kuvvetleri Türk miletinin devlet tarihiyle birlikte ordu tarihi ordu geleneği olan bir millet Türk milleti ve bu ordunun başına bu ülkede birileri tesadüfen Cumhurbaşkanı halen Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zat gibi bu ülkede tesadüfen Başbakan sayın Tayyip ERDOĞAN gibi bu ülkede Başbakan sayın Deniz BAYKAL gibi ECEVİT gibi DEMİREL gibi Tansu ÇİLLER gibi Mesut YILMAZ gibi biriler MENDERES... gibi olabilir ama bu ülkede bu ülkede o makama orgenerallik maka.... hiç biri tesadüflarla gelmiyor müsade buyrun yüzlerce seçmeden sonra gelir hele bu ülkede tesadüfen hiç kimse Genelkurmay Başkanı olmuyor” dediği, E. OVALI’nın “bizim tanıyorsun doktor arkadaşım sinirleri bozulmuş biraz stresli sesle çok siniri bozuk senle bişey konuşmak istiyorum bişey paylaşmak istiyorum dedi ne oldu dedim sabah dedi kaldım Koro otelde dedi öğrendiğim kadarıyla bunlar Sağlık Bakanlığı müfettişi olan iki kişiyle tanıştım doğal olarak konu dedi başörtüsüydü Türkiyeydi Atatürktü Ordunun harekatıdır buna geldi dedi adamlar kalkı bana dedi ki dedi siz Türkler bu ülkeyi maffettiniz yakında ordunuzunda ne hale geldiğini göreceksiniz” dediği, K. AYDIN’ın “Onlar neymiş Nedim bunlara ne olduğunu sormuş mu” “Neymiş onların cibiliyeti neymiş onların cibiliyeti. Onlar O… çocukları” dediği, E. OVALI’nın “Demek isteğim bu adamalar bu adlar bişeyin peşindeler bişeyin peşindeler ve bu peşinde oldukları şey” dediği, K. AYDIN’ın “bunlar bişşeyin peşindeler Türkiye yi tasfiye etmenin peşindeler yani günaydın bunlarla mücadele yapan insanlar.. bunlar bişeyin peşindeler yanlız biz bunların mı peşindeyiz bak tekrar söyliyorum bunlar yanlız değil. Devlet Bahçeli Deniz Baykal siyesette kimler varsa parti kurulu partilerin hepsi Türkiye yi tasfiye etmenin peşinde şimdi sadece sadece Tayip Erdoğan diyerek AKP diyerek bu işten bu işi oraya yıkarak Türkiye nin geleceğini emniyet altına alamasın. Sizinle bir türlü anlaşamadığımız nokta budur bir türlü anlaşamadım onlar sadece çoğunluk ve sadece ve hükümet edenler şimdi sadece hükümet edenler Nedim neyin üzüntüsünü yaşıyor Nedim önce içine düştüğü salaklığın üzüntüsünü yaşasın önce kendini salaklıktan kurtarsın sonra Türkiye üzerinden düşünmeye başlasın. salakların Türkiye üzerinden düşünmeye hakkı yok Türkiye hala sağcılıktan hala solculuktan kurtulamamış hala kendisinin Türklüğünü hala kendisine Türk diyememiş insanların Türkiye üzerinden bişey konuşma yani Türkiyenin yaşadığı tehditlerle ilgili bişey söyleye hakkı yok tabi günaydın Türkiye yenimi tehditleşiyor yenimi Türkiye tehditlerle karşı karşıya Demirel yönetirken Türkiye tehditlerle karşı karşıya değilmiydi Ecevit yönetirken Turgut Özal yönetirken Menderes yönetirken tenditlerle karşı karşıya değilmiydi Türkiye Erbakan yönetirken değilmiydi şimdi sadece bu güne bağlayarak AKP ye veya tayyip Erdoğan a bağlayarak bu günün tehdit olduğnu söyliyenlerin bu ülke için müspet diyoruz görüşleri kabul edilemez bu sadece kendi siyasi iradelerinin hükümet olamasının çektikleri kıskaçlığın ifadesidir bu vatan sevgisi değildir anladın mı senin durman gereken nokta budur. Senin ekranlarından duyduklarınla yorum yapmaya hakkın yok buna senin hakkın yok buna benim hakkım yok ben televizyon ekranlarından haberlere bakmıyorum bir yere baktım ne dedi genel konutanlık açıklama yaptı bizim yapacağımız açıklamalara bakın değil mi. Sen söyleme bunu senden kimse duymasın sen bir asker çocuğusun sen bu ülkenin özellikli insanısın senin bu ülkedeki konumun farklı düşünçe yapın farklı benim kızdığım taraf bu bak kızdırdın beni şimdi sen böyle düşünemesin buna hakkın yok yok yok” dediği Ercüment Ovalı’ın “En önemli bilgi kaynağına dönüp soruyorum ne diyorsun abi diye soruyorum sende bana bağırıyorsun. Bişey demedik abi biz dedik canımız sıkıldı bişey paylaşalım dedik fırça yedik dedik iki söz duyalım dolalım yarın sabah gidelim bizde insanlara saldıralım dedik….” “Sana ikinci haberi verecem şimdi ikinci haberi bu birincisiydi bu soru sorduk şimdi ikincisi salı veya çarşamba günü Jandarma Bölge komutanı buraya geliyor …… ziyarete” dediği, Kemal Aydın’ın “Ee tabi gittin bir yanlış yaptın Emperyelist güçlerin ellerindeki kuruma gittin hiç söylememen gereken şeyleride söyledin hiç söylememen gereken şeyleri söyledin, Onlarla ilişkiye girdin herşeyi söyledin ya yazdıkların felaket, bana yazdığın şeyler felaket söylemedik hiçbişey bırakmadın yani nasıl bu işi başardın seni tebrik ediyorum, herşey var orda olmayan bişey yok yazdığın metin duruyor karşılaştığımızda yanyana gelip okuduğumuzda onun içinde neler olduğunu sana söyliyecem şimdi gidip herşeyi söyledin herşeyi ve senin korumanı onlar mı yaptı şimdi onlar mı seni korudular şimdiye kadar onlar şimdiye kadar seni öldürme planları yapan onlar seni öldürme planları yapan bir kurumun düşman güçlerin emrindeki yerdir oraya aittirler ben sana giderken dedim ki hoca ne söylemeyeceğini biliyormusun dedim ne söyleyeceğini bil bir gittin altı saat geldiler beş saatte kaldılar bir gittin altı saat oniki saat adamlarla yani bir Emperyelist güçlerin emrindeki bir ihanet teşkilatında herşeyide söyledin maşallah herşeyi herşeyi söyledin. hepsini söyledin bu işler bilmeyi gerektirir dahi insan dahi insanlara Allahın verdiği bir başka dahilik daha vardır sır saklama dahi insanlar Allahın bilgisine sahip insanlar önce sırları saklayacak şimdi biz sana onların oraların yönetenlerin namusuzluğu ile ilgili ben sana söyledim ben sana söyledim ki onlar işgal altındadır onlar benim peşimde gezdiler diyorum sana. Onlar birilerinin emrinde olarak benim peşimde gezdiler taki benim devletim benim esas devletim bizi sahipleninceye kadar onlar aracılığıyla onlar vasıtasıyla bize ölüm planları yaptılar sen ben sana bunları daha önce söyledim şimdi onlarla ölçülen onların milliyetçiliği filan yok onların içinde milliyetçi filan olanda yok milliyetçi olan Emperyalist güçlerin emrindekilerden talimat almaz onlar Emperyelist güçlerin emrinde onlar MOSSAT tan EIBH ten onlar CIA den emir alıp onların gereğini yapıyor o kurum Türkiye cumhuriyeti Devletinin altını oyan bir kurum haline getirilmiştir bunları telefonda söylemek durumuda kalıyorum onların seni beni korumak gibi bir eylemi olmaz onların bir tane emir vardır seni beni ortadan kaldırmak gibi emirleri var onların sözlerinde bizimle ilgili bizim yapacağımız vatan savunmasıyla ilgili onların söyledikleri düşüncelerin hiçbirisinde vatan sevgisi yoktur bizi sevgi yoktur orası işgal edilmiş bir kurumdur. Unutma bunu işgal edilmiş orda milli orda onlar milli olduğunu söyliyen hepsi emir alan insanlardır orayı yöneten adam orda müsteşarlık orda en başında bulunan adam Devlet Bahçeli’nin danışmanlığını yapıyor. Şengal Atasagun Emperyalist güçlerin elinde Devlet Bahçeli nin emrindeler. Onların bizi koruması diye bişey söz konusu değildir onların tekrar söyliyorum onlar bizi öldürme planları yapan o emrin doğrultusunda öldürme planları yapanlardır. Onlarla bişey konuşulmaz onlar baban olsa orda baban çalışıyor olsa sadece baban olduğu için konuşursun millet meselesi konuşulmaz ne zaman Mustafa KEMAL in kurduğu 1924 teki Türkiye Cumhuriyeti devleti konumuna getirildiği zaman konuşulur esasında ben pazartesi günü sana diyecektim ki pazartesi günü Trabzona gelecem. Anladın mı sana diyecektim ki Trabzona gelecem ama dedim şeyin geçsin yani biraz işler geçsin dedim devlet bizden evel evelleşmiş şimdi dedin ki bölge komutanı gelecek devlet için. Senin yaptığın hatayı düzeltmek için şimdi senin üzerine gelecek herşeyi düzeltmek için bölge komutanı senin yanına gelir onun için gelecek senin yaptığın hatalar için gelecek anladınmı yaptığın hatadan dolayı bölge komutanından özür dile deki biz bu kurumu devletin bir milli müessesi olarak gördüm benle temaslarında onlarla bu manada ilişki kurdum ama öyle değilmiş de benim abim bana onların öyle olmadığını söyledi anladın mı. Bölge komutanına şimdi öyle söyliyeceksin diyeceksin ki biz bu kurumun olmasa devletin olmasa olmaz kurumlarından birisi olan Milli İstihbarat Teşkilatıdır diye görüştük ama benim abim bana öyle olmadığını yanlış yaptığını onlarla hiçbir şekilde hiçbir bilgi paylaşmamam gerektiğini söyledi onun için ben esas devletim sizden bu nedenle özür diliyorum dedi şimdi bölge komutanına böyle söyliyerek bekleyeceksın anladın mı. Şimdi onlar bizi öldürme planı yapıyorlar bizim esas devlet Türk Silahlı Kuvvetleri bizi korumasaydı ne senin parçanı bulabilirlerdi bu ülkede nede Kemal AYDIN ın parçasını bulabilirlerdi sevgili kardeşim benim çok sevgili kardeşim hiç bunu unutma bunu hiç unutma ne senin parçanı bulabilirlerdi nede kemal Aydın ın parçasını bulabilirlerdi şimdi baktılarki olmuyor başka planlar çeviriyorlar bak Milli İstihbarat Teşkilatındaki görevlilere benimle ilgili verdikleri emri söyliyorum. Bütününe sakın Kemal Aydın’la tartışmayın. Tartışmaya girmeyin çünkü benimle tartışmaya girecek insanı pok kuyusuna sokarım pok kuyusuna benim bilgilerim o işe müsait anladın mı Ama siz hazır değilsiniz siz o manada hazır değilsiniz şimdi Jandarma Bölge komutanı gelecek Bölge komutanı geldiğinde Bölge Komutanıyla özellikle birebir anladın mı böyle söyliyerek konuş böyle bunları söyle onlar onlar bizi sahipsiz buldukları anda bizi terk edip bizi sahipsiz kaldığımızı devletimizin bizi terkettiğini gördükleri anda bizi öldürürler senide öldürürler benide öldürürler bunu hiç unutma tamam mı. Bu söylediğim şey son derece ciddidir hatta kendimi şey bulmadığım için hazır bulmadığım için sana diyecektim ki pazartesi bana uçak bileti gönder Trabzona geleyim şimdi zaman biraz geçsin bir otursun şöyle şey yerine çümkü benim dengem bozuk. Senle oturup konuşacam tamam mı. Bana zaman ayırmadın zaman ayırmadın altı yıldır bana bir gün sen benim için dedim ki Ankara ya gel oturup saatlerce konuşmamız gereken şeylerdir bunlar biliyormusun günlerce saatler yetmez anladın mı günlerce konuşmamız lazım muhtelif zamanlarda Türkiye cumhuriyet Devleti çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır Türkiye Cumhuriyeti devleti karşı karşıya bulunduğu tehlikeler kadar tehlikelerle bende sende karşı karşıya unutma bunu Türkiye Cumhuriyeti devleti düşmanları seninde benimde düşmanım hiç unutmuyorsun bunu Türkiye Cumhuriyetinin düşmanları ve Türk milletinin düşmanları Kemal Aydın ında Ercüment Ovalı nında düşmanıdır ve bunların bize dost olması diye bişey sözkonusu değildir bizi sadece dost görünmek mecburiyetindedirler şuanki haller nedeniyle devletimizin bizi sahiplenmesi nedeniyle bize dost görünme gösterisi yapıyorlar Oruspu çocukları bu kadar net söyliyorum benim telefonumun dinlendiğini seninde telefonunun dinlendiğini biliyorum. Sadece onu yapıyorlar onun dışında başka hiçbirşey yapmıyorlar o bir mecburiyettir dört sene beni dört tane günde araba takip ediyordu dört sene ne zaman ki Yaşar BÜYÜKANIT Paşa Genelkurmay başkanı oldu talimat verdi ondan sonra uzağımıza gitmek mecburiyetinde kaldılar biliyormusun. Şimdi biz ciddi manada biz ciddi manada haa bu bir tehlikeden tehditten felan hiç bişeyden korkmayız biz bu işe yemin etmiş insanlarız yani bu ülke için ölüm varsa biz bu ölüme dünden yemin etmişiz Allaha sözümüz var yüce Türk milletine sözümüz var bu kutsal değiri yaşatmaya sözümüz var bizim ölümümüz anlamlı olacak ama bunlar bizim düşmanlarımızdır onun için bu böyle söyliyeceksin kimse olmayacak yanında komutanla tamam Komutana diyeceksin ki .....arkadaşlar herkes terk etsin ben komutanımla özel bişey konuşacam diyorsun komutana aynen bu söylediklerimi arz ediyorsun Aynen arz ediyorsun yoksa bizi dumura ...bizim parçalarımız göklerden gelir hiç unutmuyorsun göklerden gelir Irak a gelince Irak ta Türk varlığı var Irak Musul Kerkük Misaki milli sınırları içindedir Türk milletinin Türk devletinin. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin olmasa olmaz kurumlarından biri diye ...Milli İstihbarat Teşkilatı görevleriyle bu nedenle burayada geldiler görüştüm merkeze de gittim devletimin kurumu diye gittim görüştüm ama öyle değilmiş bu bir yanlışmış orası işgal altında bir kurumuş sivilleştirmeyle çıkar altına sokulmuş bir kurum paylaştığım şeylerinde yanlış olduğu bana söylendi bir büyüyüm bir abim güvendiğim bir insan bana bunu söyledi bunu devletimin esas Devletimin bilmesini istiyorum diyeceksin anladın mı. Bunu da aynen komutanımın Türkiye Cumhuriyeti Devletine esas devletinin kayıtlarında kalması kalmak üzere kayıtlara geçilmesi talep ediyorum esas devletin diyorsun” dediği. Buna karşılık olarak görüşmenin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın tamam, tamam abi, ifadeleriyle Kemal Aydın’ın beyanlarını onayladığı, Kemal Aydın’ın “tabi savaş demek zaten bir milletin evlatlarının bu mükaddes yolda şehit olması demek biz onu birilerine anlatacaz biz psikolojik savaşın Türkiyenin üzerine oynan psikoljik savaşın yönetleri olacaz sen bir Trabzona yeter fazla gelirsin bu kadar fazla şey konuşmak istememin sebebi senin tabi bir yığın çevren var sana bir yığın insan müracaat etmektedir bir yığın insan sana endişelerini dile getirmektedir şimdi sen o insanların endişelerinin onlarda psikolojik savaşın etkisi altında onlarda hergün televizyon ekranlarında bu manada bu savaşın her türlü olumsuzlukları onları baskı altında tutmuktadır. onlarında senden benden fazla moral değerlerine ihtiyacı vardır onlara moral değerlerinin yükseltmesini ancak senle ben sağlayabiliriz seninle ben üzüntümüzü tutabiliriz engelleyebiliriz, ama bizim dışımızdaki insanların engelleyememiş olmasını olmasını biz onları kınıyamayız onların konumu senle benim konumumda değil onun için doğru bilgilerle ancak bu insanların endişelerini ortadan kaldırabiliriz. Bu bilgilere ihtiyacın var bu psikolojik savaşı Trabzonda yürüteceksin hatta Samsun a kadar Rize ye kadar uzatacaksın bu psikolojik savaşı kazanmak durumundayız bizim devletimiz esas Devletimiz bizden bu psikolijik savaşlarda görev almamızı istiyor bizden sadece istedikleri bu başka bişey istemiyor. Bu toplumu bilgilendirin toplum müthiş bir Türk milleti müthiş bir baskı altındadır emperyelist güçlerin emrindeki televizyonların gazetelerin emrinde olan gazetelerin yapmakta olduğu yoğun alçak psikolojik savaşın baskısı altındadır bunları onlar yapamaz bunu Genelkurmaybaşkanının yapacak hali yok Kara kuvvetleri komutanı yapamaz bunu yapmak onların görevi değil bunu yapmak Ercüment’in Kemal’in görevi buda bilgiyle olur. Senin yanına bölge komutanızın ziyaret edecek olması devlet emridir. Senin bilmeden içine düşdüğün bir yanlışı düzeltmek içindir anladın mı. Aynen söylediklerim söyliyorsun Bölge komutanıma ve bunların devletimin kayıtlarına geçirmesini arzedeceksin” dediği görüşmesinin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın konuşmayı onaylar tarzda “tamam, evet, tamam abi” şeklinde ifadeler kullandığı, Kemal Aydın’ın "Bizede verilmiş görevler var canım benim’ dediği, Ercüment Ovalı’nın “sağolansın” dediği, Kemal Aydın ”Sormak istediğin bişey var mı sorabilirsin kızmadan söyliyecem” dediği, Ercüment Ovalı’nın “Yok yok bu günlük bu kadar gerisi yarın” dediği,


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   2004   2005   2006   2007   2008   2009   2010   2011   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin