1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


PKK, Kıbrıs ve AB sürecinin gündemi önemli derecede meşgul ettiği



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə412/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   408   409   410   411   412   413   414   415   ...   2079
PKK, Kıbrıs ve AB sürecinin gündemi önemli derecede meşgul ettiği, Yürütme organının dış politikada tavizkar, içeride ise zafiyet içerisinde olmakla suçlandığı, Terörle Mücadele Yasasının ise ihtiyaçlara cevap vermediği gerekçesi ile değiştirilmek istendiği bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

Örgütün bir yandan cami önlerinde gerçekleştirdiği kanunsuz gösterilerle kamuoyu gündemine gelmeye çalışması, diğer yandan ise güvenlik güçlerinin müdahalesine karşı cami cemaatini kışkırtma arayışları örgütün başka güçlerce yönlendirdiğini göstermektedir. 


Bu eylemler sonrasında, örgüte yönelik Ülke genelinde düzenlenen operasyonlar ile Türkiye sorumlusu başta olmak üzere önemli isimler yakalanarak tutuklanmıştır. Ancak devam eden süreçte bazı üst düzey örgüt mensuplarının cezaevinden tahliye olmasıyla birlikte, toparlanma arayışına yönelmiştir.
FATİH CAMİ EYLEMİ:

02.09.2005 günü İstanbul ili, Fatih ilçesinde bulunan Fatih camiinden Cuma namazı çıkışında cami avlusunda yaklaşık 150 kişilik bir grubun toplanarak Hizb-üt Tahrir isimli örgüt yapılanmasının Türkiye resmi sözcüsü sıfatıyla Yılmaz ÇELİK tarafından basın açıklaması adı altında, dosya içinde mevcut “Hizb-üt Tahrir’den İslam Ümmetine ve Bilhassa Kuvvet Sahibi Olanlarına Bir Nida” başlıklı 15 sayfadan ibaret metnin okunduğu,

Bildiride özetle; “3 Mart 1924 tarihinde İngiltere’nin başını çektiği sömürgeci kâfir devletlerin Arap ve Türk hainlerinin de yardımıyla Hilafet devletini yıkmayı başardıklarını, aynı gün halifenin ülkeden kovulduğunu, Müslümanların beldelerine sömürgeci kâfirlerin yerleştiği, Müslüman topraklarını paramparça ederek tek bir devletten 55 küçük devletçik haline getirildiği, bu devletlerde de kâfirlerce emredilen hususların derhal yerine getirildiği, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulduğu, hilafetin yıkılmasıyla Afganistan’da, Irakta, Hindistan’da, Keşmir’de, Filistin’de, Kırımda, Çeçenistan’da, Cezayir’de, Bosna’da, Sudan ve Endonezya’da Müslümanların ezildiği, hilafetin hüküm sürdüğü dönemde bu tür haksızlıkların yaşanmadığı, Hizb-üt Tahrir’in önderliğinde Raşidi Hilafet devletinin kurulacağı ve bu devletin kurulmasıyla bu haksız uygulama ve zulümlerin biteceği Hizb-üt Tahrir’in bu maksatla faaliyet yürüttüğü ve Müslümanların bu faaliyetlere ortak olmaya çağrıldığı” görülmüştür.

Eyleme katılanlar tarafından “HİZB-ÜT TAHRİR TÜRKİYE” “YA HİLAFET YA ŞEHADET HİZB-ÜT TAHRİR”, “CUMHURİYET DALALET HİLAFET HİDAYETTİR” , “HİLAFET İZZET DEMOKRASİ ZİLLETDİR”, “TEK ÇÖZÜM İSLAMIN DEVLETİ RAŞİDİ HİLAFET DEVLETİ” şeklinde sloganların atıldığı ve bu şekilde pankartların açıldığı, grubunun basın açıklamasının bitimini müteakip dağıldığı görülmüştür.

Eyleme katılanların yakalanmasına yönelik güvenlik güçlerince yapılan çalışmalar neticesinde ülke genelinde 83 kişi yakalanmış, bunlardan 47 örgüt mensubu çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanmıştır.

Operasyonlar sırasında, eyleme katılan bir şahıstan ele geçirilen mektup incelendiğinde: örgüte yeni katılmış bir örgüt mensubunun; yapılan eylemin Hizb-Ut Tahriri’in amaç ve stratejisine uymadığını belirtmesi önemli görülmüştür. Sözkonusu mektupta;



Kerim Kardeşlerim. aşağıda okuyacağınız sebeplerden dolayı Hizb’i bırakıyorum ifadesi ile başlayıp, devamında;



Diğer mevzu ise bizim medya aracılığı ile yaptığımız eylemlerdir. Bizde şu fikir hakim idi ve sanırım halen bazı kardeşlerimizde bu fikir hakimdir.”Medya bizi iyi veya kötü haber yapsında ümmet bizi duysun,Hilafeti duysun ve bu onların gündemine otursun”Fakat şunu düşünmüyoruz ki şu anki medya “fasıkların” elinde olan bir medya.Fasık dememin özel bir sebebi var Rabbimiz fasıklardan bir haber geldiğinde o haberi iyice araştırmanızı istiyor.Yani onlara haber konusunda güvenmememizi istiyor.Ne alırken ne de verirken.Onlar bizi gündeme alırken bile kendi pis “mühürlerini” vurup gündeme almaktadırlar. Son Fatih eyleminde bunu daha da yakıcı hissettik. Medya bizi ümmete “İngiliz güdümünde olan bir Hizb”, “pravokatör bir Hizb” ve daha başka Hizb’in hakketmediği bir şekilde sundu. Bir de tutuklamalarının olmayışı, özellikle Yılmaz ÇELİK abin yalnız kaldığı halde polis tarafından durdurulup kimliğine bakılıp tutuklanmaması ümmetin kafasında Hizb hakkında soru işareti oluşmasına sebep olmuştur.


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   408   409   410   411   412   413   414   415   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin