Aynı gün saat 19.00 sıralarında Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Y. aramama yanıt verdi.
Bunu öngörmediklerini, hatta tam tersini düşündüklerini yani AKP ile CHP'nin yer değiştirmesi gerektiğini, bunu beklediklerini söyledi. Dikkatle izlediklerini, başlangıçta hemen tepki vermenin uygun olmayacağını söyledi en azından bir mesaj deyince, o olabilir dedi. 10 Kasım var önümüzde o olabilir dedi..”
8 Kasım 2002 tarihli notta;
“8 Kasım saat 10.15 KKK Aytaç Y.'ın makamında görüşme.. Bugün yayınlanacak bildiriyi okudu. 10 Kasım nedeniyle ilk kez, Atatürk'e raha uyu ve bize güven... diye bitiyor, bildiri bana da bazı ekler yaptırdı.
Sonra yazılmamak üzere söyledikleri,
- Bu seçim sonuçlarına millet iradesi diyemiyorum. Bu ümmet iradesi. Demek ki biz daha ulus olamadık. Bu onun yansıması. Üniter devleti kurup halkı uluslaştırmak o kadar kolay değil. Aydınlanma hareketini tam olarak tamamlayamadık
- Oyum şahsen CHP'ye idi. İstedim ki, AKP'nin yerinde CHP olsun, olmadı. Ama şimdi CHP'nin de AKP'ye bu kadar yanaşmaması gerekli. Ne öyle, yakınlaşmalar, öneriler, ortak hareket edelimler. CHP yerini unutmamalı
- Bu seçim sonuçlarından sonra hemen ABD'nin sevinmesi, İstanbul sermayesinin sevinci desteği olayın çok geniş boyutlarının olduğunu gösteriyor. Bu orduyu da zayıflatma, etkisini azaltma girişimleri. Güçlü ama içte etkisiz bir ordu isteniyor. Biz bunun farkındayız
- AKP'nin ileride ne yapacağını hesaplamak istemiyoruz. Ne olursa ne olur diye bakmıyorum. Dileriz germezler ama herkes gibi bizim de kafamızda kuşkular var. Bizim bu açıklamalarımız zinde güçlere bir kuvvet verir diye bakıyoruz
- Bu seçimin tek yararlı yanı, Mesut YILMAZ'ın Tansu ÇİLLER'in gitmesi oldu. Yoksa onların başka türlü gideceği yoktu. Onlar yönetimiyordu. Ben MGK'da biliyorum. Her şeyi görüyorduk. Yönetemiyorlardı
- Cumhuriyet nasıl gidiyor? Tek gazete kaldınız söyleyeyim... ama bu Çapanlardan kurtulun. Onların altında çapanoğlu var bilesin... bu gazeteye Atatürk ad vermiş, size para koyanın da temiz olması lazım
- Tabii bizim kırmızı çizgilerimiz var. Onları geçmemeleri gerekiyor. Bu biliyorsunuz dışişleri tanımı ama, kırmızı çizgileri geçmelerine izin vermeyiz”
13 Kasım 2002 tarihli notta;
“13 Kasım Çarşamba
Abdülkadir AKSU'nu bulunduğu yemek. Atlıspor kulübünde. Kemal B. verdi. Doğan C., Bekir C., Yavuz D., Mehmet A.... vardı. Aksu'ya B. bir tek sana güveniyorum. Dilerim sen iyi bir yere gelirsin dedi.
Aksu, bu kadar vekili kendilerinin de beklemediğini söyledi. ANAP'ın doğrudan kendilerine aktığını söyledi...”
“14 Kasım 02-Perşembe
-Mini ehli dil... gazi orduevinde. Yener, Artuk, Aydın, Erdal, Önal..
Ev sahibi Şenel, ben çok karamsarım dedi devam etti ben Türkiye Cumhuriyeti askıya alınmıştır diyorum. Karamsarım. Çok karamsarım. Bunlar başlangıçta ılıman gelecekler, sonra usul usul girecekler. Kadrolaşacaklar. Fethullah iktidarda... Bunlar ekonomide de başarılı olur. Yastık altındaki paraları çıkarırlar, yeşil sermayeyi getirirler.. Demek ki biz patinaj yapmışız. Bunlarla mücadele ediyoruz dedik ama, boşunaymış. CHP de umut vermiyor... bilmiyorum... karamsarım...
Aynı gün Yarbay Mehmet, B.'la görüşmeyi anlattı... Tek Cumhuriyet kaldı demiş bilgi notları sadece bize..”
18 Kasım 2002 tarihli notta;
“18.11.0 Pazartesi
Dünkü pazar panoramadan sonra Erdal ŞENEL aradı. Kutladı. İyi dengelediniz dedi. Bülent ARINÇ'a soruları olabildiğince net sordum. Size her kesimden oy verildi, içinizdeki redikallerle bunu nasıl dengeleyeceksiniz dedim... O da ılımlı gibi görünmeye çalıştı.
Erdal ŞENEL'e göre, AB'nin Türkiye’de asker etkin falan demesi AKP'nin planı da olabilir. AB üzerinden istemlerini yerine getirmek istiyor olabilirler.. Orta vadede, ordunun etkisini azaltmaya yönelik hedef de olabilir dedi. Bunun usul usul başladığını söyledi.”
18-22 Kasım 2002 tarihli notta;
“Bugün Genkurmaydan Yarbay Mehmet aradı. 28 Şubatın kazanımlarının kesinlikte yitirilmeyeceğini söyledi. Dikkatle izliyoruz, hükümet kurulmladan bir şey yapsak inandırıcı olkmayacak, bunun için kurulmasını bekliyoruz. Bunların ne yapacakları belli. Elimizde bilgi belge var. Şuna kesinlikle inanın, 28 Şubattan ödün vermeyeceğiz. Türban, imam hatiplerden ödün yok. dedi..”
22 Kasım 2002 tarihli notta;
“22.11.0 cuma
Şener abi aradı. Bir dost sesi duymak istediğin söyledi. Emin’i de arayacağım dedi. Bu günler de geçer, geçecek dedi. Güç verdiniz deyince, devam edin dedi. Çok iyi gidiyorsunuz dedi.”
27 Kasım 2002 tarihli notta;
“27.11.0 Çarşamba Karkuv aradı
- İki gündür arayacağım arayacağım bir türlü olmadı. yoğundum. yazını okudum. Çok güzeldi. Aynen katılıyorum. Sen orada bin yılın sıfırları gider mi demişsin, haklı olarak endişelerin var. Ama değil. Gitmez. Gitmeyecek. Daha çok konuşacağız
Dostları ilə paylaş: |