1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə77/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   2079
Tuncay GÜNEY kendisi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde 2001 yılında yapılan mülakatta konu ile ilgili olarak özetle; PKK ile DHKP/C’ nin ittifak yaptığı dönemde Giresun’da görev yapan Veli KÜÇÜK’ ün cezaevinde yatan Meral KIDIR’a “Meral, Dursun’ a söyle, benim bölgemde PKK ile yapmış olduğu ittifakı bozsunlar” haberi gönderdiğini, sonrasında Veli KÜÇÜK’ ün kendisine Meral’in Dursun KARATAŞ’ a gönderdiği mektupta “Dursun, Veli Paşa’nın olduğu bölgede ben eylem yapmam. Siz bu hatayı Bedri YAĞAN ile beraber yapmıştınız, ben örgütümün helak olmasını istemiyorum” yazdığını anlattığını,

Kendisinin bir dönem gittiği Suriye’den dönerken Kilis Öncüpınar kapısında polislerin çantasını arayarak Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN’ ın birlikte çekilmiş fotoğraflarını bulup aldıklarını, bunları Hanefi AVCI’ nın gazetelere verdiğini, Veli KÜÇÜK’ ün hiçbir zaman Hanefi AVCI’ yı sevmediğini,

Bir dönem Kuzey Irak’a gitmek üzere Ayşe ÖNAL, Bengüç, Aydınlık Dergisi Paris Muhabiri Doğan DUYAR ile Habur’ a gittiklerini, altlarında BMV 5.20 İ marka bir araba olduğunu, Habur’ da Gümrük Baş Muhafaza Müdürü Cemal’in adamlarının kendilerini karşıladığını, burada daha öne Jitem’ de çalışan Veli KÜÇÜK’ ün adamı Ali Balkan METE’ nin bulunduğunu, Veli KÜÇÜK’ ün Cemal’ i de tanıdığını, arkalarında içinde silah olan konteynırlı iki arabanın daha olduğunu Habur Hac Konaklama tesislerinde Yaşar isimli şahıstan öğrendiğini, Jitem’ den gelen elemanların da yanlarında olduğunu, araçlara Arap plakası takıldığını, sınırı gece vakti geçtiklerini ancak Cemal’in öncesinden pasaport işlemlerini hallettiğini, Kuzey Irak’ a geçtikten sonra Zaho’ ya, daha sonro Duhok’ a giderek bir hafta kadar kaldıklarını ve Erbil’ e geçtiklerini, orada altlarında bulunan BMW’ nin alınarak başka bir araç verildiğini, Kürdistan Başkanı Kosret RESUL ile görüştüklerini, orada kaldığı dönemde Jitem Subayları ile silahlardan 12.000 adedinin Barzani’ ye, 12.000 adedinin de Talabani’ye verildiğini, ancak Kosret RESUL’un kendilerine 6.000 adet silah verildiğini söyleyerek “Tamer hep bize böyle şeyler yapıyor” dediğini, geriye kalan 6.000 silahı ise Talabani’ nin adamları, Binbaşı Tamer ve diğer subayların Kale Dizar denilen Komünist Parti binasında PKK’lı Cemil BAYIK’a teslim ettiklerini, Cemil BAYIK’ ın bu silahların Doğu PERİNÇEK’ in organizesinde yani üst kadro içindeki cunta hareketinden geldiğini bildiğini, Kuzey Irak’ ta a muhatap olduğu şahısların kendisini Doğu PERİNÇEK’ in referansıyla Ankara’ dan Aydınlık Dergisinden geliyor şeklinde tanıdıklarını, zaten yanında da Aydınlık Dergisi Paris Muhabiri Doğan DUYAR’ ın da bulunduğunu,

Doğu PERİNÇEK’ in kendisine, Abdullah ÖCALAN Suriye’den çıktıktan sonra Avukatı Doğan ERBAŞ’ın gelerek Abdullah ÖCALAN’ ın teslim olacağını ve Türk Askerleriyle işbirliği yapmak istediğini söylediğini, kendisinin de bunu Veli KÜÇÜK’ e ilettiğini, Veli KÜÇÜK’ ün talimatı Doğu PERİNÇEK’in odasında Doğan ERBAŞ’ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Mehmet Adnan AKFIRAT’ ın da bulunduğunu, Abdullah ÖCALAN’ ın hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğunu, avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra sorgusuna kimin gireceğinin, sorguda Doğu PERİNÇEK ve diğer birçok ilişkisi konusunda temkinli davranılması gerektiğinin konuşulduğunu ve arkasına basılmış vaziyette Veli KÜÇÜK’ e bir mektup olduğu söylenen Abdullah ÖCALAN’ a ait “Bir muhatap arıyorum” isimli kitabın verildiğini, Abdullah ÖCALAN’ ın teslim olma şartları arasında; Avrupa’dan gelecek barış heyetlerinin kabul edilmesi, Kuzey Irak’ tan bir kısmı itirafçı olarak gelecek gerillanın köylerine dönmesine göz yumulması, Murat KARAYILAN, Cemil BAYIK gibi üst düzey örgüt yöneticilerin yurt dışına gitmeleri, yurt dışında teröre, silahlı propagandaya karışmamış kişilerin Türkiye’ ye barış gönüllüleri adı altında teslim olması, örgüt kamplarının kısıtlanması, İran’ da bir kampın kalması, Suriye’ deki kampı Filistin Kurtuluş Örgütü’ne verilmesi, PKK’ nın Kuzey Irak’ ta kalarak Türkiye’nin üçüncü kol gücü olarak faaliyetine devam etmesi, Talabani ve Barzani’ ye kurulan seyyar karakollara silahlı gerillaların yerleşmesi, silahlı gerilla sayısının 3000’ e düşürülmesi olduğunu, kendisinin bu görüşmeleri Veli KÜÇÜK’ e ilettiğini, onun da yukarı ile konuyu görüşeceğini söylediğini, ilerleyen dönemde Veli KÜÇÜK’ ün bu işi Doğu PERİNÇEK’ in takip etmesini istediğini, Doğan ERBAŞ’ ın MİT ve Özel Kuvvetler tarafından takip edildiğini anlattığını,

Veli KÜÇÜK’ ün Mit’in adamı diyerek Abdullah ÖCALAN’ ın avukatı Ahmet Zeki OKÇU’ yu istemediğini, Doğu PERİNÇEK’in kendisinin de bulunduğu ortamda Doğan ERBAŞ’ a “…Ahmet Zeki OKÇU’yu istemiyor, çıkartalım…” dediğini, sonrasında da Ahmet Zeki OKÇU’ nun Abdullah ÖCALAN’ ın avukatlığından çıkartıldığını, söylemiştir.

Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY’ in bahsettiği Gümrük Muhafaza müdürü Cemal KARAHAN’ ı 1983 yılında Edirne Gümrük Muhafaza Müdürü iken tanıdığını, yine Ali Balkan METE’ yi de tanıdığını, bir dönem Habur sınır kapısında gümrük görevlisi olarak çalıştığını bildiğini, Tuncay GÜNEY’ in Kuzey Irak’a gittiğini bildiğini, hatta Kuzey Irak’ tan kendisini telefonla arayarak Mesut BARZANİ ile görüştürmek istediğini, kendisinin görüşmek istemeyerek 15-20 dakika sonra aramasını söylediğini, bu arada Milli İstihbarat Teşkilatında görevli Mehmet EYMÜR’ ü arayarak konuyu istihbari bilgi açısından kaydedip takip etmelerini söylediğini, bir süre sonra Tuncay GÜNEY’ in tekrar aradığını ve kendisini bir şahısla görüştürdüğünü, ancak görüştüğü kişinin Barzani olduğunu tahmin etmediğini, Tuncay GÜNEY’ in o bölgede kendisini havalı göstermek için böyle davrandığını tahmin ettiğini, Tuncay GÜNEY’ in konu Kuzey Irak’a silah götürülmesi ile ilgili diğer sözlerinin yalan olduğunu beyan etmiştir.

Doğu PERİNÇEK, Tuncay GÜNEY’in bahsettiği gibi kendisinin odasında Doğan ERBAŞ ile görüşme yapmadığını, bu görüşmeyi Mehmet Adnan AKFIRAT’ ın bilebileceğini, Abdullah ÖCALAN’ ın İmralı’da Atatürk devrimini savunan açıklamalar yaptığını, hatta PKK yayınlarında da Abdullah ÖCALAN’ ın Türkiye’nin birliği içinde Atatürkçü bir çözüm savunduğu hususunun yer aldığını, Mehmet Adnan AKFIRAT’ ın Aydınlık Dergisi Haber Müdürü olarak yanlış haber yapmamak için Abdullah ÖCALAN’ ın avukatı Doğan ERBAŞ’tan bu konuyu sorduğunu, ismi geçen Mehmet Adnan AKFIRAT da, Doğan ERBAŞ ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN”ın yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, daha sonra Doğan ERBAŞ ile görüştüğünü, ancak bu konuyla ilgili olmadığını, söylemişlerdir.


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin