1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə101/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   97   98   99   100   101   102   103   104   ...   230

d-Örgütsel İrtibatlar


1.Barbaros Hayrettin Altıntaş-Savcılık İfadesi; Kürşat Bey olarak bildiği şüpheli Hasan Atilla Uğur' u Mineks' in sahibi olan Bülent G.’nin yanına gelip gittiği zamanlarda tanıdığını, kendisini her İstanbul’a geldiğinde karşıladığını ve işlerini gördüğünü, ilişkisinin bundan ibaret olduğunu,, İstanbul' a geldiği zamanlarda HYATT Otel’inde kaldığını,

2. Mehmet Şener Eruygur-Savcılık İfadesi; “…..Şüpheli Hasan Atilla Uğur’un 2 sene Teknik Daire Başkanlığında çalıştığını işini iyi yapan bir insan olarak tanıdığını, Hasan Uğur'dan çıkan görüntü ve ses kayıtlarının alınması için herhangi bir talimat vermediğini,

3. Gizli Tanık Aydost ifadesinde;…..Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un başında bulunduğu Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığına bilgi aktarmaya başladığını, şüpheli Hasan Atilla Uğur, kendisiyle çalışan korucu, itirafçı ve jandarmayla sivil çalışan şahısların,Emniyetin Terörle Mücadele ve İstihbarat görevlileriyle görüşmesini istemediğini ve görüştüğünü duyduğu şahıslara da yapmadığını bırakmadığını, hatta işkence bile yaptığını, Aydost’ un kendileriyle çalışmaya başladığımda Fesih K.’ ın abisi Doğanlı Köyünden Apo lakaplı korucu başı Abdurrahman K.’ ın, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un bir numaralı adamı olduğunu, bölgede PKK’nın korkulu rüyası haline geldiğini, 1994–1996 yılları arasında adını sonradan öğrendiği Osman Gürbüz’ ün sürekli şüpheli Hasan Atilla Uğur’un yanında bulunduğunu, her zaman da sivil olarak gezip ve silah taşıdığını, kendilerinin şüpheli Osman Gürbüz’ ü MİT görevlisi olduğunu düşündüklerini, şüpheli Osman Gürbüz hakkında kimsenin hiçbir şey bilmediğini, Altın diş kod Mehmet Emin K.’ ın şüpheli Hasan Atilla Uğur’ a hediye ettiği Kubi diye tabir edilen çift kabzeli, kısa boylu, namlunun üzeri delikli sac kaplı Kalaşnikof marka tüfeği şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un da şüpheli Osman Gürbüz’ e hediye ettiğini, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un Kütahya’da Alay Komutanı iken şüpheli Osman Gürbüz’ ün yine yanında olduğunu, o yıllarda Mardin de birkaç kere uyuşturucu ile Abdurrahman K. yakalandığında kurtarmaya şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un geldiğini,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un Mardin de görev yaptığı sırada o bölgede en iyi adamları ve tetikçilerinin; PKK tarafından öldürülen Cemil K.’ nın kardeşi İsmet K., Zoro kod isimli korucu başı, Mehmet Emin K., Abdurrahman K. ve İzzettin G. olduğunu, aynı dönemde Kızıltepe ile Urfa Viranşehir arasında bulunan (Mardin sınırları içerisinde bulunan) Akaryakıt ve Eğlence Tesisinde, Abdurrahman K., İzzettin G.’ nin kardeşi Fırat kod isimli itirafçının, korucu ve itirafçılardan oluşan yaklaşık 18 kişilik grubun genç bir kıza tecavüz ettiğini, kızın ailesinin şikâyeti üzerine olaya karışan Abdurrahman K. ve Fırat kod adlı şahsın gözaltına alındıklarında, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un Emniyete gelerek bu şahısları aldığını ve çıktığını, bir kadının evine sürekli olarak gelen Gözlüklü Şehmuz kod adlı elebaşı ve diğer 3 PKK’lı terörist için şüpheli Hasan Atilla Uğur’ dan yardım istediğini, şahısların kendisinin evinde yemek yediğini ve Gözlüklü Şehmuz kod adlı şahsın kendisiyle zorla ilişkiye girdiğinden bahsettiğini, gözlüklü Şehmuz kod adlı şahıs kalın gözlükleri olduğunu ve gözlüğünü lastikle bağladığını, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un da yemeklerine koyması için kadına ilaç(damla halinde uyuşturucu) verdiğini, (damla halindeki uyuşturucunun ilk olarak bu olayda kullanıldığını gördüğünü, bu uyuşturucuyu Jandarma kendi özel işlerinde kullandığını, bu uyuşturucunun küçük şişe içinde olduğunu, üzerinde Roche yazısı yazdığını, şâhsa bir iki damla kullanıldığında 10-15 dakika sonra etkisini gösterip şahsı sersemlettiğini ve şahsın en az iki gün kendisine gelemediğini, daha sonra bu damlayı eczanelere sorduğunda bu ilacın yasaklı olduğunu bulamayacağını öğrendiğini). kadının söylediğini yaptığını ve teröristlerin yemeklerine uyuşturucuyu eklediğini, kadının evinden çıkan teröristleri takip eden şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un, baş korucu Abdurrahman K. ve Zoro kod adlı şahısların, asker ve baş koruculara bağlı olan korucuların arazide halsiz düşen teröristleri yakaladığını, yüzüne tüküren Gözlüklü Şehmuz kod adlı teröristi şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un, Baretta marka tabancasıyla orada kafasına sıkarak öldürdüğünü, diğer 3 teröristin, Abdurrahman K. ve Zoro kod adlı şahıs askeri araca, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un ise zırhlı olan Range Rover marka araca binip gittiklerini, bu 3 teröristten bir daha haber alınamadığını, aynı dönemlerde Gurs-Erikli köyünde yaşayan köyün imamının kızının bir gün şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un yanına geldiğini, kendilerinin birkaç defa yakalamak için geldiklerinde bulamadıkları teröristleri, babasının caminin altındaki sığınakta sakladığını söylediğini, ayrıca teröristlerin başı olan Yasin kod adlı şahısın, babasına 2 adet kamyon aldığını ve bu kamyonda da iki abisinin şoförlük yaptığını ve bu kamyonlarla Irak’tan teröristlere mühimmat ve bilgi getirdiğini söylediğini, teröristlerin köye geldiklerinde babasının adamlarıyla birlikte köy çevresinde tertibat aldığını söylediğini, bu Yasin kod adlı şahısın kendisiyle de gönül ilişkisi olduğunu ve babası çevrede güvenlik tedbiri aldığında bu şahısla ilişkiye girdiğini; son olarak yine geldiklerinde şahısla ilişkiden sonra uykudan uyandığında yanında bulamayınca evin başka odasında yengesiyle (abisinin eşiyle) ilişkiye girdiğini görünce Yasin kod adlı şahsa kızdığını, evdekilere yalan söyleyip evden çıkarak bunları anlatmaya karar verip şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un yanına geldiğini, bunun üzerine şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un, Gurs-Erikli köyüne gelerek köyün etrafını çevirdiğini ve terörist grubu canlı olarak aldığını, Yasin kod adlı şahısın kafasına sıkarak köyün ortasında öldürdüğünü, diğer teröristleri ise yanına alarak Kızıltepe ilçe Jandarma’ya gittiğini, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un genelde grubun en söz sahibi şahsını öldürüp diğerlerini de bülbül gibi konuşturduğunu,

Kendisinin Kızıltepe’de olduğu dönemde yani 1991-1996 yılları arası bu dönemde şüpheli Hasan Atilla Uğur’ da, Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğunu, bu dönemde Köy Korucuları ve PKK itirafçılarının hem Mardin hem de Mardin dışında yapmadıkları şey kalmadığını, mesela gözaltına alınan bir örgüt mensubuna şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un bazı isimler verip bu isimleri alınan ifadelerinde de vermelerini istediğini, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un vermiş olduğu isimlerin genellikle bölgenin zengin ve ileri gelen ailelerinin çocukları olduğunu, daha sonra Korucular ve itirafçılar vasıtasıyla bu şahısların aileleri ile irtibata geçilip ailelerden para alınıp çocuklarının serbest bırakıldığını, aldıkları paralar da öyle yabana atılacak miktarlar olmadığı, örneğin 150-200 Bin Mark gibi paraların alındığını, eski ismi Mıskeyder olan köyün Korucu başı olan İzzettin G.’ nin ve PKK itirafçısı İrfan G.’ nin o bölgede silah kaçakçılığı yaptıklarını, şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un bu insanlara bu işleri yapmalarına göz yumduğunu, çünkü bu şahısların şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un bütün pis işlerini yaptıkları için onlara bölgede silah kaçakçılığı yapmalarına izin verdiğini,



4.Şüpheli Emin ŞİRİN Emniyet ifadesinde; …. kendisine Sözü geçen Kürşat dahil, hiçbir şahıs veya kurumdan hazırlanmış bir bilgi veya belge gelmediğini, Kürşat diye bahsedilen kişinin bir emekli albay olduğunu, Gerçek isminin Atilla Uğur olduğunu, kendisini görevli olduğu sırada 2002 senesinde tanıdığını, Kendisini SAMA şirketinin sahibi Hakan Şanlı’nın da tanıdığının doğru olduğunu, Hakan Şanlı’ yı 2001 senesinde Caddebostan’da klasik arabalar satan müşterek bir dostları sayesinde tanıdığını, Kürşat Albay olarak bilinen Atila Uğur’un Mayıs 2007 içerisinde emekli olduktan sonra Milletvekili olmak üzere Genç Parti adına kendisine getirdiği bir müracaatı olduğunu, ancak emekli subayları aday göstermek istemediklerinden kendisini aday yapmadıkları,ilişkisinin bu çerçevede olduğunu,

5-Gizli tanık KISKAÇ emniyet ifadesinde;

“……2000 yılında Antalya’da bir otele gittiğini,. Otel sahibiyle sohbet ederken Toyota Avansis marka araçla iki şahsın geldiğini, bu kişilerin Antalya Varsak kasabasında bulunan JİTEM mensupları olduğunu, otel sahibini aldıklarını, 110.000 Mark borçlandırdıkları ve oteline el koyduklarını, Veli Küçük paşanın Kocaelili tanıdıkları ile Albay Hasan Atilla Uğur’un otele el koyduğunu……”

Şüpheli Osman Gürbüz’ün tahliye olduktan sonra bir süre ortalıktan kaybolduğunu, 2002 yılında Ankara’da bir general tarafından Antalya’ya gönderildiğini, Veli Küçük aracılığıyla Antalya JİTEM’le tanıştırıldığı, Antalya’da Semih K. ile birlikte Ayışığı Gazetesini kurduklarını, bu gazetenin isminin Ayışığı olması gerektiğini Albay şüpheli Hasan Atilla Uğur’un söylediğini, bu bilgiyi Semih K.’den öğrendiğini, bu arada birçok iş adamının tehdit edilmesi olaylarına karıştığı, 2002 yılında Hablemitoğlu cinayeti sonrası servetinin arttığı,”

“… Şüpheli Osman Gürbüz’ ün tekrar İstanbul’a geldiğinde Ovit Telekom sahibi Hüseyin ve eski İstihbarat Yüzbaşısı Nejat Ç. tarafından Gazeteciler Sitesinde kendisine daire kiralandığı, 2003 yılına kadar burada oturduğu, şüpheli Osman Gürbüz’ün tehditleri devam edince Bayrampaşa Tabur Komutanı olan önceden tanıdığı kişinin yanına giderek konuyu anlattığını, Karşılarında askeri bulunca çekindiklerini, bu arada telefonlarla karşılıklı sataşmalarının devam ettiği, bu konularla ilgili defalarca ihbarlarda bulunduğu, şüpheli Osman Gürbüz’ün adamları olduklarını söyleyen Hüseyin ve Nejat Ç. isimli iki kişi ile Şirinevler’de görüştüğünü, Cherokee marka jeeple geldiklerini, üzerlerinde uzun deri ceket ve uzun palto olduğunu, ikisinde de akrep marka makineli silahların olduğunu, şahsına “Abiden ne istiyorsun, onun bizim gibi 2000 tane silahlı adamı var” dediklerini, 2006 yılında bir arefe günü Merter Mc Donalds’da buluşma verdiklerini, Mc Donalds’a giderek beklemeye başladığını, Seat araba, Hundai minibüs, Cherokee Jeep, Reno Clıo araçlar geldigi ve son olarak da Ladn Cruiser marka araç geldiğini, Adamlarının koşarak gelerek “Abi geliyor” dediklerini, şüpheli Osman Gürbüz’ ün gelerek yukarı çıktığını, adamlarının hepsinin üzerinde silah olduğunu, karşısına oturduğu ve konuşmaya başladığı, o gün saat gece 12.30 dan sabah 06.00 ya kadar konuştuklarını, kendisini polis müdürü olarak tanıdıklarını, ajandalarını çıkardığı, görüştüğü generalleri gösterdiğini, İstihbarat Daire Başkanı şüpheli Levent Ersöz, Takip Daire Başkanı şüpheli Hasan Atilla Uğur, Jandarma Organize Suçlar Şube Müdürü Albay Aziz Ergen ile şu an ismini hatırlayamadığı Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Daire Başkanı ile irtibatlı olduğunu, Kendisinin MİT tarafından yetiştirildiğini söylediğini, Türkiye’de iki kişide bulunan P02 Kimliği taşıdığı, bu kimlikten şimdiye kadar bir kendisinde bir de Abdullah Ç.’de olduğunu söylediğini,…”

Gizli Tanık Kıskaç’ın 2003-2004 yıllarında üzerine kayıtlı Avea hatlı numarasını araştırarak adresini vermesi için şüpheli Hasan Atilla Uğur’la görüştüğünü, daha sonra şüpheli Levent Ersöz’e giderek şüpheli Hasan Atilla Uğur’u şahsının adresini bulamadığı için şikâyet ettiğini Osman Gürbüz’ün şahsını polis zannettiği bu kişilere söylediği için onlar da “o devlet memuru olduğu için biz bu işe karışamayız” dedikleri



6-Şüpheli Hakan ŞANLI’nın 20.08.2007 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan İfadesinde “…şüpheli Atilla Uğur isimli şahsı tanıdığını, iş maksatlı olarak Jandarma Genel Komutanlığında katıldığı, bazı ihale toplantılarından dolayı tanıdığını, kendisiyle özel görüşmelerinin olmadığını, İş maksatlı olarak görüşmelerinin olduğunu, yine Emin Şirin’in belirttiği gibi ofisinde hiçbir şekilde gizli bir toplantı yapılmadığı” şeklinde beyanlarda bulunduğu,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’un dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu görüşmeler;

1 Emin ŞİRİN 31

2 Hakan ŞANLI 348

3 Mehmet Şener ERUYGUR 8

4 Barbaros Hayrettin ALTINTAŞ 671


e- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi


Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4439-4461-4492-4493 ve 4443 de kayıtlı görüşmlerinde; emekli olduğu halde TSK bünyesinde gerçekleşen atamalara örgütün amaçları doğrultusunda müdahele ettiği ve “Bizim açımızdan iyi olur” şeklindeki beyanından da anlaşılacağı üzere ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN sızma stratejileri gereğince önemli mevkilere adam yerleştirmek için uğraştığı, atamalarla ilgili olarak “Yörük” kod isimli şahısla irtibat kurduğu ve “% 90 olacak gibi gözüküyor” beyanından da anlaşılacağı üzere “Yörük” kod isimli şahısla yakın ilişkiler içerisinde olduğu,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4446 da kayıtlı görüşmesinde; X bir şahısla yaptığı görüşmede; “Ee ne dersen ne dersen ekibimizle de geliriz her şekilde emrindeyiz yani haberin olsun” şeklindeki beyanından, emekli olduğu halde görevde iken kurduğu örgütsel ilişkilerini ekibiyle birlikte emekliliğinde de devam ettirdiği ve halen aktif olan bir ekibinin bulunduğu,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4447 da kayıtlı görüşmesinde; A. A. ile yaptığı görüşmede; A. A. isimli şahsın “Her şey 2009’a göre biz ayarladık ondan sonra” “2009’da görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler” beyanında bulunduğu ve Hasan Atilla Uğur’ un “Hiç merak etme Paşam inşallah Paşam” diyerek onayladığı, 2009 yılı içerisinde yapılan aramada elde edilen darbe planları ile alakalı bir beklenti içerisinde oldukları,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4484 da kayıtlı görüşmesinde; Faysal A. ile yaptığı görüşmede; “Yargıtay da 11. Hukuk Dairesinden bir arkadaşımız var mıdır” şeklindeki ve devam eden beyanlarından da anlaşılacağı üzere bağımsız Türk mahkemelerini etki altında bırakmak üzere girişimlerde bulunduğu,

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4707-4472-4473-4474-4476-4479 ve 4539 da kayıtlı görüşmelerinde; “Bizim bakmamız gerekiyor, Yargıtay konusu tekrar söylüyorum bizim için çok önemli, artı Lütfü Kırdar Spor Salonu Nihat Kahveci’den vaz geçebiliriz yani” “O tamamen tamamen ikili o adam yani şey alman futbolunu çok seviyo ee Fenerbahçe’yi tutuyo Aziz Yıldırım’ı filan haberiniz olsun” “Çok (bir kelime anlaşılmıyor) hayır hayır çok net çok net ben ee ışıldağa söyledik biz ışıldak sizi aydınlatamamış yani dün bulamamış sizi ama ben kendim arayım ikaz edeyim dedim yani haberiniz olsun” gibi beyanlarından ve (Şüpheli Hasan Atilla Uğur’ un tape no:4442-4444-4506-4507-4540- 4543- 4547- 4551 – 4557 ve 4709 da kayıtlı görüşmelerinde;

Anladım anladım. Iııı.. ne diyecektim ben sana? Makarnayı merak ettim ya pişmiş mi”“Onda bir problem yok pişmiş, ıı.. tamam, şimdi bir şey değil, diğerlerine de aynı şeyi yapmışlar”“Onları da sıkıştırmışlar öyle mi”“Ha fiyo fiyonklarda ıı.. sıkışmış” “Tabi herkes anlatmış, meyve şeyini, önümüzdeki hafta da .....(1 kelime net anlaşılamadı “salçasını” olabilir) falan dökeceklermiş” “Ama bizim hep haberimiz olcak inşallah” “Tamam koçum benim Makarnaspor

Ee on onlarla ilgili şimdi şeyde şöyle bir saat sonra falan birisi gelecek burada birisiyle görüşcem” “O hani beklediğimiz vardı ya” “O gelecek ee saat üç gibi onla görüşcem”

Peki ee Makarnacılar ne yapıyorlar” “Herkesten önce makarnanın tarihini öğrenecez dimi herkesten önce”

Çok teşekkür ederim biz iyiyiz bizim yarın ee şey alacaz spagetti makarna yiycez yarın” “Evet ben size başka bende de bir takım bilgiler oluştu”

Anladım şey yaptınız mı ee ikaz ettiniz mi o insanlara” “Ee makarnaları”

“… başka soslu makarna var mı”

O zaman ben söyliyeyim bunda bir problem yok. E şimdi makarnacılar var ya Makarnacılar panzerlerle anlaştıklarını şeye kısmen söylemeliler bence içerden aldığımız habere göre Fransızlara”

Anladım şimdi tabi yeni şeyle bu spagetti yeni ııı sosu sunduğu zaman” “Yeni sosu sunmadan önce önce brifing verecez yani bilgilendirme yapıcaz her tarafı”

“Spagetti mi, spagetti mi”

“Birincisi bu ikincisi şeyler döndüler mi size bu spagettiçiler” gibi beyanlarından anlaşılacağı üzere futbol, Nihat Kahveci, antrenör, ışıldak, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe, makarna, spagetti, sos, fransız gibi kodlamalarla,telefonlarının adli mercilerce dinlenme ihtimaline karşı örgütsel konuları perdelemeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.

Ele geçen dokümanlara bakıldığında, “ERGENEKON” isimli dokümanın, örgütün temel belgesini oluşturduğu, “LOBİ” dokümanının Sivil yapılanma faaliyetlerini anlattığı, “DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE” ve “DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE ÖNERİLER” dokümanlarının ise Devlet kadroları içersinde nasıl ve ne şekilde sızılması ve nasıl ele geçirilmesi gerektiğini anlattığı görülmüştür.

Diğer taraftan bu güne kadar yakalanan şüphelilerden söz konusu dokümanların yanı sıra “Mafia” “Panzehir” “21. Yüzyılda Casusluk” “NBC Silahları Üretim Analizi” “Ulusal Medya 2001” “Kanal 6 Analiz” “Televizyon Analiz” “Dergİ” “Securıty A.Ş.” “ProtokoL A.Ş.” “Birleşik KOMİN” “Özel Güvenlik Şirketi” “Gladyo Sanatçılar” “MİT Medya Ajan Gazeteciler” “Kemalist Hareket” “Dinamik Ulusal Güç Birliği” “Dinamik Anti/Tez” isimli dokümanlar da ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Ankara ilinde bulunan ikametinde ele geçirilen bir cd içerisinde de ; “Televizyon Analiz” “Panzehir” “Örtülü Faaliyetler Bir” “Oluşum” “Fabrikatör” “Ermeni Sorunu” “Dinamik Anti/Tez” “Dergi” “Masonik Bilderberg Çetesi” “Ajan Sanatçılar” isimli dökümanlar elde edilmiştir.

Bu dokümanların yapılan incelemesinde, tamamen ERGENEKON ve LOBİ dokümanlarında belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlanan dokümanlar olduğu anlaşılmıştır. Şüpheli savunmasında bu dokümanları önce inkar etmiş daha sonra görev gereği kendisine gelen dokümanlar olduğunu beyan etmiş ise de bu dokümanların Genel Kurmay Başkanlığı kayıtlarında bulunmadığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile alakasının olmadığı belirtilmiş olup buradan şüpheli Hasan Atilla Uğur un hem örgütsel dokümanları bulundurduğu hem de dokümanlarda belirtilen hususlarda diğer şüphelilerle birlikte illegal çalışmalar yaptıkları anlaşılmaktadır.

Bu dokümanların yanında şüpheli Hasan Atilla Uğur da,Cumhuriyet Çalışma Grubu slaytları, eldiven ve Cumhuriyet Çalışma Grubu devre raporlarının bulunması da şüphelinin, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları doğrultusunda üst düzey görevlerde bulunduğunu göstermektedir.

Şüpheli Hasan Atilla Uğur’un Antalya ili Manavgat ilçesi Çolaklı beldesi Üçtepeler Mah. Tilkiler cad. Kardelen sitesi no: 20 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen ve geçici olarak el konulan dokümanların incelemesinde;

Nükleer Enerji Konacak ibaresi ile başlayan belge içeriğinde:

El yazması “Nükleer enerji konacak. Okan ÇAKIROĞLU hala istemiyormuş. Hammaddesi bizde var onu…istemiyor

Antalya hava limanı ihalesinde TDV ve gizli ortak çeçen fraport ile beraber. 3,5 milyon dolara alacaklar binali ve Kemalle çeçen çok iyi Kürtçüler antalyayı çok istiyorlar Sabiha Gökçen Savunma Bakanı müsteşarı sağlam duruyor. Basın bu konuyu işlemeli.

Sami Çolak Yeni….Kayserili zengin Sami…ikinci şahısta var Suudlardan dış işleri bak ile samimi 5 sene suudide kalmış…çok iyi mali destek almış” şeklinde ibarelerin bulunduğu,bahse konu belge içeriğinde istihbarı bilgilerin bulunduğu, ayrıca yönlendirme yapılarak basının konu üzerinde hassasiyet göstermesinin özellikle vurgulandığı, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN dokümanları arasında bulunan NBC silahları dökümanında, en ucuza yapılabilen NBC silahlarının üretimi sonucu terörün finansmanının sağlanabileceği belirtilmiş, şüphelinin de bu tür silahlarla ilgilenmesinin örgütün dokümanlarında yazılanlarla paralellik gösterdiği anlaşılmıştır..

Başkanım şeklinde bir hitap ile başlayan, içeriğinde,

“Bugün Emin Beyle birlikteydik. Yapılan görüşme neticesindeki notları gönderiyorum. Emin Beyin düşüncesi olarak, 1-MHP Devlet Beyle bu işin yürümeyeceği, başına Ramiz Beyin gelmesi, geldiği takdirde onlar da bir grup siyasilerin Ramiz Beyin yanında olacağı, 2- Bu olmazsa Emin Bey ve arkadaşlarının yeni bir oluşum yapacakları, bir parti kuracakları, hazine yardımından faydalanacaklarını söylediler. Bunun bu yaz acilen olması gerektiğini vurguladılar. Çünkü CHP meclise parti olarak bir yasa teklifi vermişler. Ekim’de çıkacakmış, bu yasayı da Tayip destekliyor. Yani partilerden kopan milletvekillerinin ayrı bir parti kurması ve hazine yardımından faydalanmasını önlemek için. Bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla.” şeklindeki doküman içeriğinden ve Emin Şirin tarafından İlhan Kesici’ ye yazılan mektup şeklindeki doküman içeriğinden, Emin Şirin ve İlhan Kesici’nin meclisten koparacakları bir grup ve dışarıdan destek verecek bir grupla birlikte hazine yardımından da faydalanacak şekilde bir parti ve mecliste grup kurma çalışmalarının anlatıldığı, tüm bu verilerden şüphelinin, Emin ŞİRİN’ le irtibatlı olduğu, irtibat noktalarının tıpkı şüpheli Veli Küçük gibi, Milliyetçi Hareket Partisinin liderlik yapısından örgütsel anlamda memnun olmadıkları ve o yapıya örgütsel anlamda müdahil olmayı istedikleri, tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları arasında bulunan siyasi partileri yönlendirme ve siyasi portreleri önceden belirleme faaliyetlerinin içinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bir adet Kürşat Altay tarafından Atilla Uğur’a gönderilmiş beyaz zarf içerisinde “ Sevgili Kardeşim..” ibaresiyle başlayan, “ ... Kürşat Eren.2” ibaresiyle biten (1) sayfalık mektup Zarf üzerinde gönderen kısmında Kürşat Altay isimi yazılı olan, alıcı kısmında Hasan Atilla Uğur’un ismi olan ve içeriğinde; “Bu vatan için gerekirse yeniden “Kurtuluş Savaşı” vermek, canlarımızı feda etmek elbette hepimizin görevi. Fakat olayların gelişmesini örgütleyenlerin ne yazık ki şahsi çıkarlarını ön planda tutuklarını görmek beni derinden üzüyor. Üstelik bu gizli ve menfaate dayalı ilişkilerde sizler gibi devleti ve milleti için gözünü budaktan esirgemeyen arkadaşlarımın üstün meziyet ve hissiyatını da kullanıldığı duygusuna kapılmaktan kendimi alamıyorum. Bizler elbette senin iş bitiriciliğini ve becerikliliğini biliyoruz……….Sana gönderdiğim mektupta “ tampon kullanmakta çok usta olan” bazı kesimlerdin bahsetmiştim.Bu kesimler karşısında dikkatli olmanız ve tedbir almanız konusunda uyarmaya çalışmıştım…..Şu anda görmekte olduğum şeyler beni dehşete düşürdü…

Mevcut yapılanma fark edilir ve dağıtılırsa, mücadelenin kesintiye uğramadan devam edebilmesi için yapılması gereken “ idhar “ konusunu kimler biliyor. Bu idharın asılında ağustos sonrası göreve gelecek olan Org. Büyükanıt ve jandarmanın başına geçmesi beklenen Türkeri’nin ekiplerinden oluşturulmuş olabileceği düşünülüyor mu? Tampon kullanmakta usta olanlar bunları becerebilecek deneyime ve güce sahiptir. Aklı kendisine susup oturmayı emreden Özkök ve ABD, AB ve Alon Liel vasıtasıyla İsrail’den aldıkları direktifleri yürüyen bir hükümete karşı yürüttüğünüz faaliyetlerin bu insanlar eliyle deşifre edileceği aklınıza gelememiş olabilir. Mertliğiniz bu tür hainlikleri düşünmekten alıkoyabilir. Ben bugün görüyorum ki ABD’ye uşaklık eden Büyükanıt ve sizin gündüzünüzü gecenize katarak belli bir seviyeye getirdiğiniz ekip ve çalışmalarınızın başına geçerek riski size yıkıp, kaymağını yeme isteyen ORG. Türkeri inceden inceye harekete geçmiş görünüyor. İçinizdeki uzantıları vasıtasıyla her şeyden haberdar oluyorlar. Aralık ayından başlatılacak Org. Özkök sonrası hazırlık planları için Ağustosu beklemekten başka yapacakları bir şey kalmadığını söylüyorlar…”

“…Sizlerin 3 Mart programı, Yerel Seçimlere yönelik çalışmalarınız ve Kıbrıs Refarandumu konusunda her türlü riski göze alarak yaptığınız çalışmaları, kusura bakmayın ama aptalca buluyorlar… Öngörüsü olmayanın geleceğe hükmetme hakkı yoktur, diyorlar. Sevgili kardeşim… Bunlara göre asıl çıkış AB’nin tarih vermemesi üzerine, Aralık ayında yapılması gerekiyor. Aralık öncesinde düşük yoğunluklu fırtınalar çıkartıp, sonucunda doğan küçük başarılarla avunmanın beceriksizlikten başka bir şey olmadığını ve bu beceriksizlerin istirahata yollanmasıyla aynı zamanda ABD ve AB nezdinde demokrat ve çağdaş dünyayla entegre olabilecek bir vizyona sahip olduklarını gösterecekler. Sizin hazır hale getirdiğiniz “ sağduyu “nun sesinden yararlanarak, sizin emekleriniz üzerinden amaçlarına ulaşacaklardır. Sevgili Kardeşim. Senin orada bir sene daha kalıyor olman bence önemli. Sen ne yapacağını bilirsin. Kürşat E.” şeklinde son bulan mektup içeriğinden,

Şüphelinin 2004-2006 yılları arasında yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemlerinin içinde olduğu,bu eylemlerin başarısız olması halinde yerlerine geçirilecek idhar ekibinin dahi hazırlandığı, yapılan çalışmalar çok ciddi ve esaslı olup kesin olarak yürütme organını ortadan kaldırmaya kararlı olarak örgütlendikleri anlaşılmaktadır.

Şüpheli Hasan Atilla Uğur un Mehmet Şener Eruygur ve Levent Ersöz’ ün emri altında bir çok illegal faaliyetlerde bulunduğu, sanıklar Ergün Poyraz ve İsmail Yıldız’ la irtibatlarının olduğu, bu örgüt üyelerinden İsmail Yıldız’la yapılmış, görüntülü gizli çekim olduğu anlaşılan çekimlerin bulunduğu, bu sanığın firari şüpheli Bedrettin Dalan’ı getirdiği ve gizli kamerayla çekimlerinin yapıldığı, bu çekimlerin bir kısmının da şüpheli Hasan Atilla Uğur’ da ele geçirildiği, bu çekimleri görev gereği yaptıklarını belirtmiş ise de Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı cevabi yazısında, bu kayıtların Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olmadığı ve kayıtlarda yer almadığı şeklindeki bildirimde bulunmuştur. Bu cevabi yazı karşısında, bu tür gizlilik içeren bilgi belge ve gizli çekimlerin görev gereği olmayıp ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları doğrultusunda yapıldığı, örgütsel faaliyetler kapsamında bulunduğunu kabulde zorunluluk bulunmaktadır.Bu örgütsel kayıt tutma ve çekimlerin, o dönemin teknik istihbarat sorumlusu şüpheli Hasan Atilla Uğur ve Cumhuriyet Çalışma Grubu içinde faaliyet göstermek üzere kendisinin emrine verilmiş bulunan diğer şüpheliler Mustafa Koç ve Cihandar Hasanhanoğlu tarafından yapıldığı eylemin işleniş şekli ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ayrıca şüpheli Levent Ersöz bu çekimleri komutanlarının emri ile yaptıklarını sorgu sırasında ikrar etmiştir.

16.08.2008 Tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımıza gelen bir ihbar mektubunda o tarihlerde tutuklanan Ergün Poyraz ve İsmail Yıldız isimli şahıslardan bahsedilmekte ve Emin Şirin’in de bu yapılanma içerisinde bulunduğu, Emin Şirin’in mecliste verdiği tüm soru önergelerinin,örgüt üzerinden kendisine ulaştırıldığı, bu soru önergelerinin örgütçe temin edilen gizli bilgiler doğrultusunda hazırlandığı, bürokratik kademelerde bir sürü irtibatı bulunan gerçek ismi bilinmemekle birlikte kürşat … isimli şahıs tarafından bunların sağlandığı, yapılan gizli buluşmaların Hakan Şanlı’ nın bürosunda yapıldığı belirtilmektedir. Kürşat isimli kişinin Hasan Atilla Uğur olduğu tüm beyanlar ve dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.

Tape No:4388, 16.11.2007 tarihinde saat: 14.27’ de G.Levent Ö./Oğuzhan ile yaptığı görüşmede özetle; G.Levent Ö.’ nün “Başçavuş Levent komutanım birini verecektim bi sesinizi duyayım dedi de” dediği, Oğuzhan’ ın “Atilla amca benim Oğuzhan Yörük Ali’nin oğlu Oğuzhan” dediği, ..H.A.Uğur’ un “Tamam ben 10 güne kadar oradayım gelirken var mı isteğin” “Her şeyimiz canavar gibi oğlum her şeyim yarın Türk oğlu Türkler canavar gibi olmazsa öbür ibnelere çok büyük şey olur boş ver biz her zaman iyiyiz” dediği, Oğuzhan’ ın “Her zaman savaşa hazırız” dediği, G.Levent Ö.’ nün “Başçavuş Levent” dediği, H.A.Uğur’ un “Oğlum Levent sen nasılsın ne var ne yok on güne kadar ben o tarafa ineceğim” dediği, G.Levent Ö.’ nün “ Yukarıda yeriniz hazır komutanım” dediği, H.A.Uğur’ un “Benim bu gelişimle ilgili hiç kimseye bilgi verme Talat bey, Mehmet bey Ahmet bey hiç kimseye bilgi verme yalnızca sen bil tamam mı hadi yanaklarından öpüyorum” dediği, G.Levent Ö.’ Nün de “Tamam komutanım” şeklinde cevap vermesinden ve benzer nitelikteki başka konuşmaları ve yaklaşımlarından, şüphelinin, emekli olmasına rağmen hala askeri görevdeki kişilerle irtibatlarını gizlice sürdürdüğü, bazı irtibatlarını ve gidip geldiği yerleri sakladığı, görüşme ve seyahatlerinin gizli tutulması için talimatlar verdiği, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN faaliyetleri kapsamındaki hareketlerini gizlilik içerisinde sürdürmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

5 no’lu cd’nin yapılan incelemesinde; Arşiv isimli klasör içerisinde çok sayıda klasör ve dosyanın bulunduğu, bu klasör içeriğinin halen tutuklu bulunan Ergün Poyraz’dan elde edilen cd içeriğinde bulunan belgelerle bire bir aynı olmakla birlikte, belgelerin oluşturulduğu yer ve zaman bulgularının da aynı olduğu tespit edilmiş olup buradan hareket edildiğinde, Ergün POYRAZ’ a, bu bilgileri şüpheli Hasan Atilla Uğur un verdiği anlaşılmaktadır.

02.07.2008 tarihinde saat 12:02 sıralarında kardanadam111@gmail.com isimli e-mail kullanıcısının göndermiş olduğu mail ihbarında özetle;

Kürşat” Kod adlı komutanımız Hasan Atilla Uğur hakkında bilgi vermek istiyorum.

2003-2004 Sarıkız ve Ayışığı darbe planında kilit rol oynuyordu. JGK’nda dinlemeden sorumlu albaydı. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılıç, JGK Şener Eruygur ve KKK Aytaç Y. arasında ortak irtibatı sağlıyordu.

……..



Ergün Poyraz’a AKP aleyhine kitap hazırlatılması, çalışmaları için para verilmesi, JGK’na ait araçlarla koruma verilmesi yine Kürşat’ın organizesiydi. Egün Poyraz’a dökümanları veriyordu, hazırladığı taslak kitabı inceliyordu, düzeltmeleri yaptıktan sonra Harp Okulu mezunu Avukat Hüseyin B.’ye gönderiyordu, onun da incelemesinin ardından kitabın yayınlanmasına izin veriyordu……….. Ergün Poyraz’ın polis bölgesinde olduğu için güvende olmadığını bildirmesi üzerine komutanımızın emri ile Çayyolunda bir ev kiraladık. Kapısına da koruma verdik.........

Ergün Poyraz’a,o kadar çok doküman aktardı ki adı AKP ve Tayyip ERDOĞAN uzmanı çıktı……….

Levent Ersöz paşanın bilgisi dahilinde hükümet üyelerinin telefonlarının yasadışı dinlenmesini de yine Kürşat bize yaptırıyordu. Elde edilen bilgileri Şener Eruygur ve Levent Ersöz paşaya aktarıyordu…….aynı zamanda Hakan Şanlı ile de ortak askeri malzemelerin ihalelerini yapan şirketin gizli ortağıydı, bu şirketin TSK’dan ihale almasını bizzat Kürşat takip ediyordu.

……..



Necip Hablemitoğlu ve İhsan Güven eylemleri ile ilgili olarak Kürşat’ın detaylı bilgisi var. İhsan Güven’in en yakın adamı Çelik E. sık sık Ankara’ya geliyordu ve Kürşat ile buluşuyordu. Kürşat sık sık korumalarıyla birlikte Ergün Poyraz’ı da İhsan Güven’in yanına gönderiyordu….. Necip Hablemitoğlu’ da yine Kürşat’ın yakından görüştüğü, ilgilendiği biriydi. Son dönemde bazı talimatlara direndiğini biliyorum.

Emin Şirin’ de yine Kürşat tarafından AKP nin bölünmesi için görevlendirilmişti, ama beceremedi……… Buluşmaları deşifre olmasın diye Hakan Şanlı’ nın, Ankara Yıldızda ki SAMA şirketine raporları bırakıyor, Kürşat’ta oradan aldırıyordu, bu şekilde haberleşiyorlardı.

Darbeye zemin hazırlayacak ortam için sivil toplum kuruluşlarının organize edilmesi görevi ADD Genel Başkanı Ertuğrul K.’ya verilmişti……….. Bazı mitinglerin finansmanı için Sinan Aygün’ e görev verilmişti………

Ertuğrul K.’nın bir görevi de Cumhurbaşkanını yönlendirmekti. Rektörlük seçimlerinde desteklenecek ve engellenecek rektör adayları tespit edilerek dosya hazırlanıyordu, bu dosyaları ya bizzat A.N.S.’ye elden veriyor, yada Kemal N. üzerinden veriyordu. Böylelikle bize eylemlerde destek verebilecek adayların rektör olması sağlanıyordu.

Yargıda ki işlerimizi Ergün Poyraz üzerinden Ankara DGM Savcısı Hakan K., Danıştay daki işlerimizi de, Gülseven Güven Y. üzerinden, Gülsen Y. ile yürütüyorduk. Kürşat bir dava ile ilgili olarak Gülseven Y.’yi Ankara’ya davet etti. Gülseven’i, Ergün Poyraz ve biz resmi araçla alarak Danıştay’a getirdik. Görüşme sonrası konuyu hallettiği müjdesini verdi. Eski davalara ilişkin dökümanları da savcı Nuh Mete Y.’den temin ediyorduk…..

….. Kürşat’ın bütün kirli işlerinden Levent Ersöz ve Şener Eruygur haberdardı….

Levent Ersöz ve Kürşat ,AKP hakkında ki yaptıkları çalışmaları/dosyaları Yargıtay Savcısı Ömer Faruk E. ile paylaşıyorlardı….

… Kürşat’ın talimatı ile Ergün Poyraz, 14-19 Nisan 2004 tarihlerinde korumaları ile birlikte İstanbul’a gitti ve İhsan Güven’i ziyaret etti, bu ziyaret sırasında 3 gün müddetle evinde misafir kaldı. Poyraz İstanbul’dan ayrıldıktan sonda İhsan Güven öldürüldü…..

Bazı özel operasyonlarda kullanılan şahıslar veya ulaşılabilecek yakınları özel Kuvvetler gibi birimlere alınarak inceleniyor. Nuri B., Kasım Z.’ye ulaşmak için bu yolu kullanmıştı. İBDA/C içerisinden bazı şahısların da yine bizim tavsiyemizle Özel Kuvvetlere alınarak eğitim verildiğini biliyorum…..”

Şeklindeki ihbarla alakalı olarak şüpheli Hasan Atilla Uğur un, savcılıkta beyanda bulunmadığı,

Elde edilen deliler ve dosya kapsamına göre ihbarın içeriğinde yer alan iddiaların, ilişkilerin ve irtibatların genel olarak doğru olduğu anlaşılmaktadır.

ADD genel merkezi başkan odasında yapılan aramalarda elde edilen 13 no’lu cd içerisinde “Balbay2” isimli bir video dosyası ile bu videonun çözümünün yapıldığı “23 12 2003 balbay” isimli bir yazı dosyası bulunmuş olup, aynı dosyalardan şüpheli Hasan Atilla Uğur un ikametinden de elde edilmiştir. Bu video kaydının incelenmesinde şüphelinin, Levent Ersöz ve Mustafa Ali Balbay’ın kamera çekimi görüntülerinin olduğu, bu görüşmenin Cumhuriyetçi Çalışma Grubu tarafından organize edilen “basınla irtibat ve bilgilendirme çalışması” (devre raporları slaytları) kapsamında yapılan bir görüşme olduğu açıkça anlaşılmaktadır.Görüşme içeriğine bakıldığında;

……D.Başkanı : Bende onu düşünüyorum. Ne kadar zor olursa olsun bu işlerin altından kalkacağız.

M.Balbay :Bütün mesele bu oyun sahasında olur mu?

Başkan :Dün dedim ki, bütün bunların başlarını keseceksin bir daha hayatta baş kaldıramayacak, ibreti alem olacak bunlara. Bir daha bunlar hortlarlar bizi ortadan kaldırırlar bu olaylar İç İşleri Bakanının yaptığı destekten kaynaklanıyor. Yani bir insan bu kadar mı hıyanet içinde olur.

M.Balbay :Şimdi bir emekli vatandaşı arıyorum, ben 60'ı gördüm, 70'i gördüm, 80'i gördüm, diyor.Şu hükümetin son birkaç ayına bakıyorum, diyor en geçerli darbe bu dönemdeki diyor. Yani bu sistem içinde nasıl olur diyor. Bütün tartıştığımız nokta bu diyor.

M.Balbay: işte oda Tam bir psikolojik savaş, tabi her şeyi konuşuruz. Bilgilenme eksikliği mesela biz şu anda gazetenin olabildiği kendi gücüyle tırmala etsin, bir yerden bir şey sökün bir şey geliyor takılıyor problem bilmiyorum yani öteki gazetelerde öyle sanıyorum ki bilgilendirme kanalları olabilir. Yani haber yola genel olarak.

Başkan: Biz size konunun doğrusunu söylüyoruz gerçekten ama bizim söylediğimizle yazma. Araştır ille bizim dediğimiz doğru değildir onu da araştır. Benim telefonumdan bana gecenin her saatinde ulaşabilirsin. Komutanım böyle bir konu var bilgi alalım. Bende bu konu nedir bir bak bilgi ver ve ya böyle bir bilgi almışlar bunun doğrusunu verelim, o zaman doğru bilgilendirme olunca birçok konunun yanlışı başından önlenmiş olur, o zaman gazetecide rahat etmiş olur. Onun görevi zaten kamuoyunu aydınlatmak. Bu diyalog yoluna ben inanıyorum. Yani son dönemlerde oldukça yakın iyi ilişkilerimiz bir çok yerde devam ediyor. Yeterlimi yetersiz.

M.Balbay: Tabi bu iyide şimdi mesela haberi alıyoruz Arkasını getirmeli tabi hani ne diyeyim bunlarla ilgili, bilgi notu, bir şeyler vaziyet yani o tür şeyler kullana bilirsin. Şimdi bunlar tamamen kendilerini artık her şeye tehdit.

Başkan: Şimdi onları tekrar kullanacağız, sizinle Paylaştığımız konuları kullanacağız çok kısa vadede bu işte bunları kullanacağız başka çaresi yok.”,

Şeklindeki görüşme içeriklerinden ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN askeri kanadı ile sivil kanadı arasındaki işbirliği ve ERGENEKON’ un medyanın kontrol altına alınıp tek merkezden yönetilmesi gerekliliğinin fiili uygulamalarının da gerçekleştiğini göstermektedir. Ayrıca görüşme içeriğinde Başkan denilen ve şüpheli Levent Ersöz olduğu kesin olarak anlaşılan kişinin “Dün dedim ki, bütün bunların başlarını keseceksin bir daha hayatta baş kaldıramayacak, ibreti alem olacak bunlara. Bir daha bunlar hortlarlar bizi ortadan kaldırırlar” demesine mukabil şüpheli Mustafa Ali Balbay’ın “en geçerli darbe bu dönemdeki” diyerek yapılacak darbenin meşruluğunu ispatlamaya çalıştığı görülmektedir.

Şüphelinin bazı ihalelerde istedikleri sonucu elde edebilmek için kamu görevlilerine lüks otellerde pahallı hayat kadınları ayarladıkları mecut görüşme tutanaklarından anlaşılmaktadır.

Şüpheli Hasan Atilla Uğur un görevli olduğu dönem ve sonrasında ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ içersinde, her türlü illegal faaliyetleri resmi görevinin verdiği her türlü imkan ve pozisyonu kullanarak yaptığı, şüpheli Levent Ersöz ve Mehmet Şener ERUYGUR un emri altında birçok kişiyi yasa dışı dinlediği ve dinlettiği, yüzlerce kişiyi, siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek suretiyle fişlediği ve fişlettiği,



Cumhuriyet Çalışma Grubu içinde aktif olarak görev aldığı, Cumhuriyet Çalışma Grubu adına gazetecilerden büyük şirket patronlarına, meclis başkanından, özel üniversite sahiplerine kadar görüştükleri kişileri,örgütsel yöntemler gereği gizlice kamera kaydına alıp, Cumhuriyet Çalışma Grubu için kurulan örgütsel arşive attıkları, çalışmalarının tamamını resmi olarak kullandıkları formatta yapmalarına rağmen resmi kayıt arşivleri yerine ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ arşivlerine geçirdikleri, yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemlerinin içinde fiilen yer aldığı, kendi altında çalışan şüpheliler Mustafa Koç ve Cihandar Hasanhanoğlu’ nu da Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetleri için görevlendirdiği, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüst yapılanması içinde yer alan istihbarat dairesi sözde komutanlığı içinde özel vazifeyi haiz görevli niteliğinde bulunduğu, konumu itibarıyla emekli olduktan sonra güvenlik şirketi ile ortak çalıştığı, şüpheli Hakan Şanlı ile örgütsel anlamda irtibatlarını devam ettirdiği, Emin Şirin’le birlikte, amaçları arasında bulunan siyasi partileri yönlendirme ve siyasi portreleri önceden belirleme faaliyetleri çerçevesinde mecliste yeni bir grup oluşturmaya çalıştığı hususları oluş ve tüm soruşturma kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde;

Silahlı örgütünün ara yöneticisi olmak suçunu işlediğinden, eylemine uyan TCK’nun 314/1 Maddesi,

Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellmeye teşebbüs ettiğiniden, eylemine uyan TCK’nun 311/1 maddesi,

Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiğiniden, eylemine uyan TCK’nun 312/1,

Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik ettiğinden, eylemine uyan TCK.nun 313/1,

Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçundan eylemine uyan TCK.nun 135/2, 43,137/1-a, 6136 sayılı Yasanın 13/3-4, TCK’nun 54.

3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   97   98   99   100   101   102   103   104   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin