6- Şüpheli Sinan Aydın AYGÜN a-Savunmaları, Emniyet beyanı
Ergenekon isimli dokümanı ilk defa Emniyet’te gördüğünü, Fakat bu dokümanla ilgili haberleri daha önceden medyada duyduğunu. Ergenekon’un Yöntem, Prensip ve Stratejisi hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını, örgütün bugüne kadar hiçbir faaliyetine katılmadığını, Yine Lobi isimli Dokümanı ilk defa Emniyet’te duyduğunu, bu dokümanla alakalı kimlerin ne gibi yöntemler belirlediğini bilmediğini, Lobi Faaliyeti hakkında herhangi bir faaliyete katılmadığını, “Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine Öneriler” ve “Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine” isimli dokümanlar hakkında bilgisinin olmadığını, Bu güne kadar yakalanan şüphelilerden söz konusu dokümanlar ile Ergenekon dokümanları olarak tabir edilen diğer dokümanlar hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığı, Kim veya kimler tarafından hazırlandığı hakkında herhangi bir fikrinin bulunmadığını .
Şüphelilerden, Emin ŞİRİN’ i Milletvekili olduğu dönemlerde TBMM’nin 23 Nisandaki resepsiyonunda, Flash TV de Sabahattin Ö.’ ın Programında, Bazen de Protokoller de karşılaştığını.
Veli Küçük’ ü Yaklaşık 2 yıl önce Ankara da bir Sünnet Töreninde kimin olduğunu hatırlamadığı bir törende tanıdığını, bunun haricinde başka bir yerde karşılaşmadığını. Fakat kendisiyle yakalanmasından 15 gün önce PKK İtirafçısı Sami DEMİRKIRAN’ın kendisini arayarak görüşmek istediğini ve kendisine yazmış olduğu kitabı tanıtacağını, Sami DEMİRKIRAN’ın telefonda “Veli Küçük Paşam beni çok iyi tanır, bana inanmıyorsanız ondan sorabilirsiniz” demesi üzerine Veli Küçük Paşanın telefonunu bularak kendisini aradığını ve ismi geçen şahsın beyanlarının doğru olup olmadığını kendisine sorduğunu, Veli Küçük’ ün de “doğrudur kendisi iyi çocuktur” dediğini ve kendisiyle daha sonra bir görüşmesinin olmadığını,
Güler KÖMÜRCÜ’ yü Medya’dan tanıdığını ve bir defasında da Başbakanın Amerika gezisinde Basın Mensubu olarak gördüğünü.
Doğu PERİNÇEK’ i Ankara da birçok Protokol’de Siyasi Parti Genel Başkanı olarak bulunduğunu ve bu davetlerde görüştüğünüBu konuyla ilgili birkaç telefon görüşmesinin olduğunu. Kendisiyle herhangi bir dostluğunun olmadığını,
Sevgi ERENEROL ile Başarılı Kadınlar Ödül Töreninde karşılaştığını.
Vedat YENERER’ i tanıdığını. Hazırlamış olduğu televizyon programına katıldığını. En son iki sene önce Ankara ya iş için geldiği zaman yanına geldiğini orada görüştüğünü. Bu ziyarette kendisiyle Röportaj yaptığını, daha sonra görüşmediğini .
Hayrullah Mahmut ÖZGÜR’ ü Star gazetesi Ankara Temsilcisi olduğu dönemden tanıdığını. Yaklaşık 5 yıldır görüşmediğini.
Kemal ALEMDAROĞLU ve İlhan SELÇUK’ u basından tanıdığını. Bunun haricinde bir bilgisinin olmadığını,
Sedat PEKER’ i Bundan 6–7 Yıl Önce Bir Düğünde Karşılaştığını Sadece Orada Gördüğünü. Konuşmadığını.
Mustafa Ali BALBAY’ ı Basından Tanıdığını TV Programlarını izlediğini. zaman zaman her ikisinin de Ankara Protokolünde Olmasından dolayı Devlet Protokolü tarafından düzenlenen bütün Resepsiyonlarda karşılaştığını,
Erol MÜTERCİMLER’ i Televizyondan tanıdığını bir iki kez programına katıldığını Devlet Protokolü tarafından düzenlenen bütün Resepsiyonlarda karşılaştığını,
Ahmet Hurşit TOLON’ u Emekli Olduktan sonra Kokteyllerden ve Protokolden tanıdığını.
Mehmet Şener ERUYGUR’ u Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde ATO Başkanı sıfatı ile gittiğini ve görüştüğünü, emekli olduktan sonra kendisini hiç görmediğini ve görüşmediğini,
Ufuk BÜYÜKÇELEBİ’ yi basından tanıdığını.
Rıfat Bey, Abdurrahman Y., Hasan G. ve Genel Kurmay Başkanına Hayırlı olsun için Randevu talebinde bulunduğunu, Bu Randevu taleplerinin Ticaret Odasının Resmi Kayıtlarında mevcut olduğunu, Ancak Randevu aldıktan bir Hafta sonra ATO Meclis Başkanı Nuri G.’ün ani rahatsızlığından dolayı Resmi yazı ile bütün Randevuların iptal edildiğini,
Yalçın TANFER isimli şahsı tanımadığını . Bu Mektubun geldiğini hatırladığını, kendisine günde bu şekilde 60–70 tane mektup geldiğini mektupları önce danışmanlarının okuduğunu üzerlerine bilgi notu yazıldıktan sonra kendisine sunulduğunu, Bu mektup eline geldiğinde çok uzun olduğu için ortalama bir hafta sonra okuduğunu, okuduğu zamanda mektubun birçok kısmının saçma olduğuna inandığını, Bunun sebebinin de mektupta Mehmet A., Tansu Ç., Rahmi K. ve benzeri kişilerle ilgili bir sürü kendisinin önemsemediği konuların olduğunu, Bu yüzden sekreteri Canan’a bu mektubun kaldırmasını istediğini
Şüpheli Sinan Aydın AYGÜN’nün İmzası ile 11/06/2004 tarihinde dönemin Jandarma Genel Komutanı olan Org. Şener ERUYGUR’A gönderilen randevu talep yazısında kısaca verilecek emirleri öğrenmek ve genel olarak son gelişmeler ile ilgili görüşlerini dile getirmeyi amaçladığı randevu talebine neden gereksinim duyduğu? Ve Org. Şener ERUYGUR’UN bütün emirlerini yerine getirecek miydiniz? Sorularına verdiği cevapta Bu Mektubun Odamıza kayıtlı olan herhangi bir gizliliği bulunmayan Bütün Kuvvet Komutanları için hazırlanan Matbuu bir randevu talebi olduğunu. Bu randevulara Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanlık Divanı ile birlikte gidildiğini, Yılda bir iki defa nezaket ziyaretinde bulunulduğunu, Aynı şekilde bu ziyaretlerini Cumhurbaşkanı, Başbakan Bakanlara ve Meclis Başkanına da yapıldığını, Orgeneral Şener ERUYGURUN emirlerini yerine getirmesinin söz konusu olmadığını, kendisinin de bugüne kadar da böyle bir emir almadığını,
1991 yılında Masonluğu çok merak ettiğini ismini vermek istemediği bir arkadaşı vasıtasıyla başvuru yaptığını ama başvurusunun reddedildiğini. Kamuoyunda buranın çok gizli bir birim olduğundan bahsedildiğini bu yüzden kendisinin çok ilgisini çektiğini, bundan dolayı iki yıl sonra tekrar müracaatta bulunduğunu, müracaatının daha önce reddedildiğinden dolayı iki yıl beklemek zorunda kaldığını, ikinci müracaatında kabul olunduğunu ve iki üç sene aralıklarla Ankara Mithatpaşa Caddesinde bulunan Locaya gittiğini, ancak kafasının sarmadığını daha sonra istifa ettiğini, Tamamının 35 derece olduğunu bildiği yapılanma içerisinde 2. dereceye kadar yükseldiğini sonra bıraktığını, 1996 yılından itibaren herhangi bir ilgisinin ve alakasının kalmadığını, Herhangi bir nedeninin olmadığını çok kullanmadığı bir cüzdanının içerisinde kalmış ve varlığından habersiz olduğunu .
Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi değilim, Türkiye’de bulunan herhangi bir dernek merkezine bu şekilde maddi bir yardımda bulunmadım,
Savcılık beyanı
İnşaat malzemeleri sattığını ve Ankara'da mütahitlik yaptığını, Aynı zamanda ATO başkanı olduğunu. Başka her hangi bir dernek ile irtibatının olmadığını, 1991 yılında Büyük Mason Locasına bir sefer üye olduğunu, daha sonra istifa ettiğini, Her hangi bir yer ile alakasının olmadığını,
Şüphelilerden Veli Küçük' ü 3–4 yıl önce gittiği bir sünnet düğününde tanıdığını, Sevgi ERENEROL' u bir kadın kuruluşunun organize ettiği toplantıda tanıdığını, daha sonra irtibatının kalmadığını,
devletine bağlı milliyetçi ve muhafazakâr bir insan olduğunu, iddia edildiği gibi gizli oluşumlar içerisinde bulunmadığını ve darbe planı içinde yer almadığını, Ergenekon örgütünü medyadan duyduğunu,
CÇG (Cumhuriyetçi Çalışma Grubu) isimli oluşumunu hiç duymadığını, böyle bir oluşum içinde yer almadığını, Emniyette bu konularda bazı belgeler gösterildiğini ancak bu belgelerle hiç bir alakasının olmadığını, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Ö.' e "niçin darbe yapmıyorsunuz, asker üstüne düşeni yapsın" şeklinde bir beyanın olmadığını, Özden Ö.' i iki kere ziyaret ettiğini, birincisinde ATO olarak yönetim kurulu ile resmi ziyarette bulunduğunu, diğerinde ise bir sergi açılışı ile alakalı gittiğini, Özden Ö.' in darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerinde kendisi ile alakalı yazdıkları yazıların yalan olduğunu. Özden Ö.' in de kendisine "sivil toplum kuruluşları da üstüne düşeni yapsın" şeklinde bir beyanda bulunmadığını.
Şener ERUYGUR' dan elde edilen mektubu kendisinin yazdığını.
Erol MÜTERCİMLER’İ televizyondan tanıdığını,
Güler KÖMÜRCÜ' yü gazeteci olarak tanıdığını, onun dışında Türkiye' de her hangi bir irtibatının olmadığını
Yalçın TANFER' i tanımadığını, Mektupta yazdığı şeyleri deli saçması olarak değerlendirdiğini Her hangi bir adli merciye intikal ettirmediğini,
Mevcut iletişim tespit tutanakları ile alakalı olarak, Hasan Atilla UĞUR' u tanımadığını, Hasan Atilla UĞUR ile yapılan mevcut görüşmenin kendisine ait olduğunu,
Erol MÜTERCİMLER ile protokol ve televizyondan tanıştığını. Telefon ile zaman zaman görüştüğünü. Kendisi ile dost olmadığını, Erol MÜTERCİMLER ile yapmış olduğu tape 4916 sayılı "bu akşam vurup kırıp geçireceği, çok güzel belgeler açıklayacağım" şeklindeki görüşmeyi kendisinin yaptığını,
Hurşit TOLON ile emekli olduğundan beri görüşmediğini
Turhan ÇÖMEZ' i AKP' den ötürü tanıdığını. halen görüştüğünü, görüşmelerinde AKP' nin bölünmesi halinde kaos ortamı oluşacağını ve ekonomide kriz çıkacağını öngördüğünü, partinin bölünmemesi için bazı görüşmeler yaptığını ve bu vesile ile bazı üst düzey siyasetçilerle görüştüğünü Amacının partinin bölünmemesi ve kaos ortamı oluşmaması olduğunu,
4943 numaralı görüşmede Korkmaz K. isimli şahısın Fox TV.' nin ortaklarından bir olduğunu, bu görüşmede "AKPyi başka türlü bölemeyiz, Abdüllatif ŞENER' i biraz gün yüzüne çıkaralım" derken bu adam ile böyle konuşmak gerektiği için böyle konuştuğunu. Yoksa öyle bir niyetinin olmadığını,
Şener ERUYGUR' dan elde edilen "Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu - 11 " başlıklı 16 Şubat 2004 tarihli Jandarma İstihbarat Başkanlığı gizli ibareli belge Şüpheli Sinan Aydın AYGÜN’ e gösterildiğinde Erol M. ile bir irtibatının olmadığını 2 ay önce canlı yayında karşılaştığını, belgenin 6 sayfasında bulunan "hükümetin acil eylem planı, bu çalışmayı kamuoyu ile paylaşmak için Sinan AYGÜN ile paylaşılabilir" denilmesinin kendisiyle alakası olmadığını. Hükümetin acil eylem planını bilmediğini.
Sorgu beyanı
Emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri aynen tekrar ettiğini, oda başkanlığı yaptığını Ankara Ticaret Odası üyelerinin son altı aydır yoğun bir şekilde yaşamakta olan Ekonomik durgunluğun etkisiyle tepki vermeye başladıklarını, protesto ve yürüyüş isteklerini ilettiklerini, sokağa dökünülsün diye temennide bulunduğunu, defalarca Devlet büyüklerine bu konuyu yani ekonomik problemleri aktarmasına rağmen duyarsız kalındığını, son ümit olarak taleplerinin ciddiye alınmasını sağlamak için halkın sokağa dökülmesini istediğini, buradaki halktan kastının ilişkide olduğu esnaf kesiminin olduğunu,
Şüpheliler içerisinde tanıdığını söylediği kişilerle yakın temasının olmadığı, Sedat PEKER'İ Ankara'da Şarton veya Hilton otellerinden birinde yapılan düğün töreninde kimin düğünü olduğunu hatırlamadığı bir mekânda tanıdığını, kapıdan çıkarken karşılaştığını, Sencer Ö.' ı tanıdığını, Sencer Özkan'ın annesi ile kayınvalidesinin ortaokul arkadaşları olduklarını. Okunan Sencer Ö. ve Atilla UĞUR’UN konuşmalarını hatırladığını, Sencer Ö.’ nın makamında tanımadığı Atilla UĞUR ile konuştuğunu bu sırada telefonu kendisine verdiğini kendisinin de karşı tarafa komutanım diye hitap ettiğini,
Başbakanlığın gizli ibareli belgesini gördüğünü, büyük olasılıkla danışmanları tarafından dosyalanan ve okunan bir belge olduğunu, aynı şekilde yöneltilen Yalçın TANFER ile ilgili mektupta gönderilen konuları bildiği fakat önem vermediği bir mektup olduğu ancak prensip olarak gönderilen önemli-önemsiz tüm mektupları arşivlediğini,
ADD'ye resmi ve gayri resmi hiçbir yardımının olmadığını, Neden kendilerine yardımcı olduğumu ifade etiklerini bilmediğini, devlet görevlileri ile yaptığı tüm görüşmeleri resmi yazışma ile randevu alarak yaptığını, yönetim kurulunun da bundan haberdar olduğunu, darbe günlükleri diye kamuoyunda bilinen günlüklerde neden hakkında kışkırtıcı bir vasıflandırmada bulunulduğunu bilmediğini, Kuvay-i Milliye derneğine herhangi bir fînansal desteğinin olmadığını. İbrahim Ö.'IN Kuvay-i Milliye derneğine yardımcı olduğu yönündeki beyanlarının doğru olmadığını,
Büyük Türkiye Lobi kurucuları adlı yapılanmayı bilmediğini, kendisi ve eşi onuruna böyle bir kuruluştan herhangi bir plaket veya davet almadığını, Orhan T. diye birisini tanımadığını, Deniz Kuvvetlerine gideceği Orhan, Ostim Başkanı Orhan A. olduğunu
01.05.2008 tarihinde yaptığı görüşmede ağabey diye bahsettiği kişinin, herhangi bir delil gizlemek kastıyla değil Devletle ilgili hassasiyetinden dolayı şuanda söylemek istemediği, mahkeme hakimine özel olarak söyleyebileceği, kollukta hatırlamadığını söylediği konuşmayı tekrar okununca hatırladığını, görüştüğü bu şahısın gazeteci Metin Ö. olduğunu, İsrail Büyükelçiliğindeki bir kokteylde Genelkurmay Başkanı ile karşılaşmasının konusu olduğu, Doğan K.' a “avukat tutma hakim tut ben öyle yaptım” sözünden kastının odanın hukuk müşaviri olan emekli hakim ile ilgili olduğunu, kendisinin DOĞAN'IN bir hukuki sorununu çözdüğünü, Türk Ekonomisinin şuanda bıçak sırtında olduğunu, bu yüzden sivil toplum örgütü lideri olmasının sorumluluğu ile demokratik çerçevede bazı siyasilerle de görüştüğünü, çözümler ürettiğini, bunun dışında hiçbir şekilde bir organizasyonun parçası olmadığını, röportaj yapmak için müracaat eden derginin ismini , ekonomi yoğunluklu yaşadığından dolayı Barem diye algıladığını, yüz yüze röportajın mümkün olamayacağını, sorularını yolladıkları takdirde cevaplayabileceğini söylediğini, danışmanlarının da katkılarıyla bu sorulara cevap verdiğini, daha sonra gelip fotoğraf çektiklerini bu derginin bir terör örgütünün yayın organı olduğunu anlamadığını, işyerinde lavabonun bulunduğu ve zaman zaman misafirlerinin de kullandığı yerde normal olarak rahatlıkla ulaşılamayacak olan şofbenin arka tarafına yerleştirilmiş olan silahı tamir amacıyla gelen usta tarafından bulunduğunu ve bu durumu polise bildirdiğini silahı teslim ettikten sonra ki bir tarihte yaptığı telefon görüşmesinde silahın bulunma hikayesi demesindeki kastının basın mensuplarının şahsıyla ilgili manipülasyon doğurabilecek yayınların olmaması için telefonda "Demek ki bu düşünce darbeyi durdurdu" şeklinde ki ifadesinin imalı ve dalga içeren bir konuşma olduğunu, insanların bazen bir şeyin yapılmamasını isteyerek illegal hareketleri tahrik edebileceğini o günlerde darbe istemiyoruz şeklinde yürüyen kişilerin hareketlerine imalı vurgu yaptığını,
Yarbay Murat G. diye birisini hatırlamadığını, Eldiven diye isimli belgede adının geçtiğini ilk kez gördüğünü, bir bilgisinin olmadığını oradaki nitelemelerin Dünya görüşünü yansıtmadığını, 0312 286 71 12 ve 0312 286 45 89 nolu telefonların Ankara Ticaret odasına ve 0532 213 10 42 nolu telefonun kendisine ait telefonlar olduğunu, bu telefonlarla kayıtlardaki kadar çok sayıda görüşmediğini bir kere görüştüğünü,
Güler KÖMÜRCÜ ile de kayıtlardaki kadar yoğunlukta kesinlikle görüşme yapmadığını, Ferit İLSEVER ile tanışmasının Paris'de düzenlenecek olan ve Rauf Denktaş'in da katılacağı Ermeni soykırımı aleyhindeki gösterilere davet etmesi münasebeti ile olduğunu, bu davete de ASO başkanı Zafer Ç.’ ın ayarladığı özel bir uçakla arkadaşını gönderdiğini beyan ettiği,
Dostları ilə paylaş: |