1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə124/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   120   121   122   123   124   125   126   127   ...   230

7- Şüpheli İlker GÜVEN

a-Savunmaları,

Emniyet beyanı

1942 yılında İstanbul’da doğduğunu,1986 yılında amiral olduğunu, 2 yıl Karamürsel Eğitim Komutanlığı görevinde bulunduktan sonra kadrosuzluk nedeniyle 1993 yılında emekli olduğunu, Emekli olduktan sonra Fenerbahçe kulübünde altı ay süreyle Genel Müdürlük yaptığını, Bülent ECEVİT’in Başbakan olduğu dönemde DSP’nin İstanbul İl Genel Meclisi üyeliğinde beş yıl görev yaptığını, Halen Beykent Üniversitesinde önce Stratejik Araştırmalar Merkezinde, daha sonra Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezinde üyelik görevinin bulunduğunu,1994–1998 tarihleri arasında 3-4 yıl kadar Mason Derneğine üyeliği olduğunu, O tarihten bugüne kadar da herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, Büyük Kulüp’e 1994 tarihinden itibaren üyeliği olduğunu, Ancak hiçbir toplantısına gitmediğini, Sadece sosyal imkânlarından faydalandığını, Yeniden Müdafa-i Hukuk Hareketi Derneğinin kurucu üyesi olduğunu, Üyeliğinin 6–7 ay kadar sürdüğünü, Ancak daha sonra ayrıldığını

Atatürkçü Düşünce Derneği’ne geçen sene üye olduğunu, Mehmet Şener ERUYGUR’un dernek başkanı olmasına müteakip eski görev arkadaşı olduğu için kendisine derneğe üye olmasını söylediğini, Şahsını da Kadıköy Şubesine üye olduğunu, Bugüne kadar 2-3 kez Kadıköy Şubesinde konferans verdiğini,

Mehmet Şener ERUYGUR ile 1988 yılında görev amaçlı tanıştığını, arkadaşlıklarının devam ettiğini, Beykent Üniversitesindeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezinde Şener ERUYGUR’un da görevli olduğunu, Şener ERGUYGUR’un emekli olması ve ADD Başkanı olmasından sonra irtibatlarının arttığını,

Ahmet Hurşit TOLON ile 1979 yılında ataşelik için Ankara’da düzenlenen istihbarat kursunda tanıdığını, başka herhangi bir birlikteliğinin bulunmadığını,

Birol BAŞARAN’ ı ise ADD Kadıköy Şube binasını derneğe armağan eden kişi olarak tanıdığını, Ulusal Sanayi ve İş Adamları Derneği’nin düzenlemiş olduğu bir yemeğe Mehmet Şener ERUYGUR’un yerine gittiğini ve kendisini burada gördüğünü, Hatta orada merhabalaşma ve Hoş geldin haricinde özel bir görüşmesinin olmadığını, Sinan Aydın AYGÜN’ ü basından tanımakta olduğunu,

Erol MÜTERCİMLER’ i Türkiye Emekli Subaylar Derneğinin Harbiye Deniz Müzesi’nde ki bir panelinde, panelist olarak tanıdığını, Orada sadece tebrik amaçlı bir görüşmesinin olduğunu, Başka bir irtibatının bulunmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ’ nün Akşam gazetesindeki bir iki makalesini okuduğunu, Onu da bir arkadaşının tavsiye üzerine okuduğunu, Herhangi bir irtibatı ve diyalogu olmadığını,

Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK’ u basından tanıdığı, yazılarını okuduğu,

Atatürkçü Düşünce Derneğine bir yıldır üyeliğinin bulunduğunu, Son Genel Kurul Toplantısına katıldığını ve Bilim ile ilgili birimde üye olarak isminin yazılı olduğunu, Atatürk İlkeleri ve Laiklik üzerine ADD Kadıköy Şubesinde iki defa konferans verdiğini, Başka herhangi bir irtibatının bulunmadığını,

Mehmet Şener ERUYGUR’ un ADD Genel Başkanı olma süreci hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Mehmet Şener ERUYGUR’ un Genel Başkan sürecini ve sebebini tam olarak bilmediğini, Ancak Şener ERUYGUR Atatürk’ü seven ve Atatürkçü düşünceye sahip birisi olduğu için derneğin Genel Başkanlığına davet edildiğini, seçimi kazanıp kazanmayacağını bilmediğini ancak davete icabet ettiğini ve seçimi kazanarak Genel Başkan olduğunu anlattığını, Ancak kimin ne şekilde davet ettiğini bilmediğini,

Zaman zaman Âdem Ç. ve Rektör Cuma B. ile beraber bir araya gelerek üniversite hakkında karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduklarını, Bu toplantılardan önce kendisi, Ferman DEMİRKOL ve Şener ERUYGUR bir araya geldiklerini, bir nevi danışmanlık mahiyetinde rektör ve heyet başkanı Adem Ç. ile yapacakları toplantıda bir fikir birliği içerisinde olmak için bir araya geldiklerini,

Profesör İsa E.’nin Beykent Üniversitenin kontenjan artırımı ve bilgisayar ile uzaktan eğitim konusu için izin ile ilgili Şener ERUYGUR’un görüştüğü kişi olduğunu, İsa E. Şener Paşaya işle ilgileneceğini, gerekli denetlemeleri yaparak bu konuda karar vereceklerine söylemesine rağmen herhangi bir işlem yapmadığı için şahıs hakkında böyle bir görüşme yaptıklarını, İsa E. YÖK Bakan Yardımcılığı görevinden ayrıldıktan sonra YÖK’te görevli Ferman Hocanın tanıdığı bir kişinin üniversitenin taleplerinin yerine getirdiğini,

Ahmet Zihni N.nin emekli albay olduğunu, sosyal aktivite olarak bir araya geldiği grubun bir nevi sekretaryalığını yapan kişi olduğu

“----TLAR GRUBU” ise Fenerbahçe Dostlar grubu olduğunu, Bu grubun herhangi bir resmiyeti olmadığını, Bir iki defa Şener ERUYGUR’un da sohbetlerine katıldığını,

LIONS Kulübünün daveti üzerine KONFERANS verdiğini”

Mustafa Y.’ın Uludağ Üniversitesi rektörü olduğunu, Ayrıca ADD Yönetim kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı olduğunu, Kendisinin çok eski dostu olduğunu ve ailece görüştüklerini,

Fenerbahçe Dostlar Kulübü olarak Haftada bir genellikle Salı günleri toplandıklarını, özellikle kış mevsiminde bir araya geldiklerini, Kültürel bir faaliyet olduğunu, Sadece insanların sohbet, muhabbet etmek için bir araya geldiği,

Ertuğrul Zeki Ö.’nün isimli şahsın Atatürk Tarih ve Araştırma Merkezi’nin sahibi olduğunu,

Cumartesi Dostları başlıklı isim, telefon ve e-mail adreslerinin bulunduğu listeyle alakalı olarak sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Fenerbahçe Dostlar Kulübü gibi, ancak tasavvuf felsefesi üzerine sohbetlerin yapıldığı bir grup olduğunu, 15 günde bir cumartesi günleri Marmara Yelken lokalinde toplandıkları Uzun zamandır da oraya da gitmediğini,

Savcılık beyanı

Dosyada mevcut telefon görüşmelerinin hepsinin kendisine ait olduğunu, Emniyette gerekli açıklamaları yaptığını, 1993 yılında tuğamirallikten emekli olduğunu, Şu anda Beykent Üniversitesinde Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları araştırma ve uygulama merkezinde öğretim üyesi statüsünde görevli olduğunu,

DCP, Demokratik Cumhuriyet Platformu olduğunu başkanının TARHAN E. olduğunu, i ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)' nin üyesi olduğunu ayrıca Bilgi ve Danışma Kuruluna seçildiğini fakat henüz başlamadığını,

Ergenekon terör örgütünü bilmediğini, Bu örgüt ile hiç bir alakasının bulunmadığını,

Kendisinde elde edilen "İç İstihbarat Raporu" başlıklı Genel Kurmay Başkanlığına ait 1999 yılına ait muhtelif gizli raporları 1999 yılında Harp Akademisinde seminer vermek için o dönem görevli olan 1 Ordu Komutanı ÇETİN D. Paşadan rica ettiğini, bunları verdiği konferanslarda kullandığını, Başka bir yerde kullanmadığını, evinde kaldığını,

Diğer el yazısı notların kendisine ait olduğunu, tasavvuf derslerine ait notlar olduğunu,

Kardeşlik Zinciri 2 yazılı belgenin tasavvuf felsefesi toplantısına katılanların telefonları ile birbirlerine haberleşme imkânı sağlayan bir telefon zinciridir olduğunu,

TURAN ÇÖMEZ ile ASAV' da vermiş olduğu bir konferansta tanıştığını, YAŞAR HACISALİHOĞLU' nu konferans ve panellerden tanıdığını,

Devletin Yeniden Yapılanması üzerine isimli belgenin kendisinde çıkmadığını ilk defa burada duyduğunu,

"USİAD Sayın KEMAL Ö." isimli belgenin kendisinde çıkmadığını ilk defa burada gördüğünü,

Telefon görüşmelerinde geçen (6411) numaralı tapede 3 tane fay hattı var, Ekonomik fay hattı, dinci-siyasal fay hattı, kürt-bölücü fay hattı. Bunlar hareketli faylardır. Kesiştiği noktada büyük bir deprem olur, hepimiz bu ülkede depremin altından zor kalkarız dediği şeklindeki telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Orada asıl böyle bir sallantı olursa ülkede karışıklık çıkabileceğini ima ettiğini, Aynı konuşmada ÜNAL YALTIRAK' ın "yaa ordusundan ümit kesmek ne demek bir şeyin" demesi üzerine şüphelinin "yok yok ben ümit varım, aşağılarda her halde bir şey var" şeklindeki konuşmasından kasıt ordunun içindeki genç subaylar değil normal toplumdaki genç nüfusu kastettiğini, Onların gelişi ile ülkeye faydalı olacaklarını kastettiğini, Darbe beklentisi kastı ile asla söylemediğini,

Birol BAŞARAN' ın ADD'de de yapmış olduğu medyaya da yansıyan toplantısına katıldığını, Orada hukuk dışına çıkılması konusunun işlenmediğini, Ancak herkes alkışladığı için kendisinin de alkışladığını, ŞENER Paşa ile bu konuda yapmış olduğu görüşmede ŞENER paşa kendisinin alkışlaması ile kendisinin alkışlamasının farklı olduğunu, Şener ERUYGUR alkışladığında darbeci olarak algılanacağını söylediğini,

MUSTAFA Y.’ın Uludağ üniversitesi rektörü olduğunu, MUSTAFA Y.' a samimiyetten Şener ERUYGUR Paşanın danışmanı olduğunu söylediğini, aslında böyle bir durum olmadığını,



6421 numaralı tape de; "Ergenekon, mergenekon onu suçluyorlar hani darbeci marbeci diye, başına bir şey gelir mi?" şeklindeki görüşmeyle alakalı sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; ŞENER Paşanın endişeleri olduğunu, kendisinin de ona yardımcı olmak için İSLAM denilen medyuma bu konuyu sorduğunu, Kendisinin cinlerle de alakası olduğunu bildiğini,

İstanbul' daki Şener ERUYGUR' un katıldığı toplantı ve panellerin bir kısmına katıldığını, kendisini çağırdığında gittiğini,

Nihat GENÇ’ in Ankara' da gazeteci olduğunu, Yavuz IŞIKLAR’ ın film yönetmeni olduğunu, Onun arkadaşı olduğu için Nihat GENÇ ile kendisini tanıştırmak istediğini, fakat tanışmadığını, Yavuz IŞIKLAR ile bu konuda görüştüğünü,

Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmadığını kendisine gösterilen USİAD ve ADD isimli belgelerin kendisinden çıkmadığını, Zaten bu belgelerin Doğu PERİNÇEK' den çıktığı kendisinin ne düşündüğüne yönelik emniyette soru yöneltildiğini,


Sorgu beyanı

Hasan Atilla UĞUR diye birisini tanımadığını, Atatürkçü düşünce derneğinin üyesi olduğunu, ADD hakkında bana bir kısım şüphelilerin ev aramasında ele geçen dokümanlar arasındaki değerlendirme ile ilgili bugüne kadar hiçbir şey duymadığını, ADD’ nin Uluslararası istihbarat örgütleri ile bir ilgisinin olamayacağını, böyle bir resmi raporunda olduğunu sanmadığını, kendisine okunan 12.02.2008 saat 17.24’de geçen telefon görüşmesini Ekonominin şu anda sallantıda olduğunu ifade etmek için yapıldığı şeklinde yorumlamak gerektiğini, emekli olduktan sonra Harp akademilerinde vereceği bir konferans için Genelkurmaydan bazı referans kaynaklar talep ettiğini bu kaynakların kendisine gönderildiğini, rutin bir uygulama olduğunu, bir konuşmada geçen Ak Para – Kara para ile ilgili ifadelerin kendisinin yardımcı olmasının istendiği para konusunda duyduğu endişeden dolayı olduğunu, zaten eğer bu para problemsiz ise kendi hesabı üzerinden işlem yapılabileceğini söylediğini, İslam Akar adlı zaman zaman görüştüğü kişinin Astrolog olduğunu kendisinin yaptığı tüm konuşmalarda özellikle vurgu yaptığı hususun Anayasaya ve bu düzene bağlılık hususu olduğunu, böyle bir suçla suçlanmayı bu yüzden sindiremediğini,

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   120   121   122   123   124   125   126   127   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin