1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə148/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   144   145   146   147   148   149   150   151   ...   230

d-Örgütsel İrtibatlar


Tape No:4309 da kayıtlı 18.03.2008 günü Saat:21.35’de Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Ben Perşembe günü Ankaradayım sizi ziyaret edebilir miyim” dediği, H. TOLON’un “Akşam üstü görüşürüz Cuma sabahı 7 de Bursaya hareket ediyorum ama akşamleyin görüşürüz” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Görüşürüz peki. 1 NUMARAYI BİR ZİYARET ETMEK İSTİYORUM müsait olur mu acaba” dediği, H.T.’un “Sormam lazım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bir sorarsanız, ben Perşembe Cuma ordayım ikisinden randevu verirse bir” dediği, H. T.’un “…Böyle bir niyeti var sizi aramayı düşünüyor derim oldu mu” Yani ben talep ediyor olmam da böyle bir niyeti var oldu mu” dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Hala beni seviyor herhalde değil mi” dediği, H. T.’un “Dedim ama bak şimdi inanmıyorsun bana seviyor tabi ya hatta söyledim ya adamcağıza” dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Şimdi görmem lazım. BİR TAKIM BİLGİLER DE VAR. BİR ŞEYLER KONUŞMAM GEREKİYOR KENDİSİ İLE” dediği,

Tape No:63052 de kayıtlı 8.04.2008 günü saat:13.19 da Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede U.M.Büyükçelebi’nin “Değerli paşam ben BİR NUMARAYA GİTMEK İSTİYORUM ÇOLAKOĞLUNA DA, geçen hafta ben ben… haber vercem dedi. Bi ziyaretine gitmek istiyorum” dediği, H.T.un da “Söyleyim söylerim söylerim ben” şeklinde cevap verdiği,

Şüpheli her ne kader 1 NUMARA diye bahsettiği şahsın Y.B. olduğunu ve yine bir numara diye bahsettiği şahsın Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreteri S.Z.Ç.olduğunu beyan etmiş ise de, görüşme içeriğinde ÇOLAKOĞLUNA demek suretiyle başka bir şahıstan bahsettikleri anlaşılmaktadır. Çünkü Y. B. ile görüşmek için Genel Kurmay Başkanı veya direk ismini söylemeyip 1 numara deyip sonraki görüşmede de ÇOLAKOĞLUNA da bir numara Tape No:6484 de kayıtlı 09.05.2008 günü saat: 10.05 te S.Z.Ç. ile yaptığı görüşmede; S. Z.’nin “Şimdi o komutan sizi yirmi yirmidördü haftası içerisinde bir zamanda şey yapacak kendisi bu Nato toplantısına gidiyo… kabul edecek onu biz size şey yapacaz koordine.Bu arada dedi ki Ufuk beye benim selamlarımı söyle.” dediği şeklindeki görüşme içeriği göz önüne alındığında savunmasıyla çelişki oluşturmaktadır. Çünkü şüpheli U.M. BüyükçelebiNİN istediğinde doğrudan kendisi aramak suretiyle dediği şahıslarla görüşüp randevu alabildiği bu randevularda Ahmet Hurşit TOLON a ihtiyacının bulunmadığı, anlaşılmaktadır.

Tape No:6458 de kayıtlı 09.04.2008 günü saat:20.07 de Serhan..? ile yaptığı görüşmede; U.M.Büyükçelebi’nin “Tam şey bu, Kürt operasyonu ha, sana söyleyeyim.” dediği, Serhan’ın “Tamam işte bak Kürtler kurtulacak bizden.” demesi üzerine U. M. Büyükçelebi’nin “Bence de kurtulacak, bizim ne bela olduğumuzu bilmiyor onlar.” Dediği Bu görüşmede o tarihlerde İlhan SELÇUK’un o da alındı dediği operasyonun ERGENEKON olduğu ve buna karşılık olara “Bence de kurtulacak, bizim ne bela olduğumuzu bilmiyor onlar” diyerek gözdağı vermeye çalıştığı ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile arasındaki irtibatı ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. .

Tape No:6459 de kayıtlı 09.04.2008 günü saat: 20.15 te Serhan..? ile yaptığın görüşmede; ERGENEKON oparesyonuna ve Devlet büyüklerine küfrüler edip suroşturmayı yapan ve dinleyen görevlileri tehtid ettiği,

Tape No:6337 de kayıtlı 17.05.2008 saat:15.06 da Ufuk BÜYÜKÇELEBİ ile A. Hurşit TOLON arasındaki görüşmede özetle; U.Büyükçelebi’nin “…efendim sinirden hop oturup hop kalkıyoruz ..” “Görmediniz mi bu Fikri Sağlar denen ahlaksızın yazdığını” dediği, A.H. T.’un “Bende iki yi aradım ya buna bir çok ağır tepki gösterin dedim.” “Şimdi bu aşamada her türlü şeyi yapacaklarından hiç endişen olmasın tabi.” “İyi yaptın iyi yapıyorsun tabi. Şey anlattı mı arkadaş görüştüğümüzü anlattı mı?” “… buradaki müşterek dostumuzla da çalışmalarımız sürüyor dünde beraberdik hep yarım gün” “Öyle durmuyoruz yani” “Bilesiniz. Siz buraya gelmiyormusun” dediği, U. Büyükçelebi’nin “..haber bekliyorum geleceğim bu 20 si ile 24 arası sizi muhakkak ziyaret edeceğim” “Atatürk boşuna dememiş zeki Türk milleti diye bu salak insanları nasıl ayağa kaldırayım diye” dediği, A.H. TOLON’un “Ha onu bilerek söyledi zaten” “Türk milleti çalışkandır diyor yahu” dediği, U. Büyükçelebi’nin “Ne çalışı tembel salak şerefsiz satılmış hepsi var” dediği, A.H. TOLON’un “..Neyse şimdi canım, .. bunu ortaya koyan şerefsiz ahlaksız namusuz haysiyetsizdir ispat edemeyen” dediği, U. Büyükçelebi’nin “Öyle dedim zaten ispat edeceksiniz bunu dedim hemen açık ve net” dediği,

Tape No:6360 da kayıtlı 06.06.2008 saat:19.40 da U.BÜYÜKÇELEBİ ile A. H. TOLON arasındaki görüşmede özetle: U.Büyükçelebi’nin “Akşam siz erken çıktınız bir Allah ısmarladık demek için aradım bulamadım göremedim Yaşar Paşayıda göremedim” dediği, A.H. TOLON’un “Nasıl memnun kaldınız mı” “… ben kısmet olursa dönüyorum yoldayım şimdi” dediği, U.Büyükçelebi’nin “Tamam efendim var mı bir isteğiniz” dediği, A.H.TOLON’un “… eğer imkan olursa o söylediğim çocuk için bir bakarmısın duruma” “… efendim sağolun” dediği, U.Büyükçelebi’nin “O beni bir arasın yalnız bir konuşayım kendisi ile” dediği,

Tape No: 6512 de kayıtlı 09.06.2008 günü saat:23.13 te T.A. ile U.M. Büyükçelebi’nin yaptığı görüşme de; U.M.Büyükçelebi’nin “…İyi Aydın DOĞAN için iyi şeyler duymuyorum da onu ben sana söyleyim. Bu petrol kaçakcılığı işi patlayacak” dediği, T.’ın “Tabi tabi Erhan GÖKSEL de dün söyledi dikkatini çektimi.”dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Biliyorum biliyorumda başka yerlerdende patlayacak. AKP patlatacak işi. Petrol kaçakcılığını dışında başka ..Başka bişey işte onu ben sana söylerim geldiğimde. Başka bişey sen biliyosun biliyosun..” dediği konuşmaya Talat’ Atillanın bir röportaj yaptığını ve röportaj yaptığı şahısın A. DOĞAN’ın petrol kaçakçılığı yaptığını iddia ettiğini, bir dönem A. DOĞAN’ın gazetesinde çalıştığı için kendisini tanıdığını, A.DOĞAN’a isnat edilen Petrol kaçakçılığı suçlaması dışında aldığı bir arazi yüzünden bir sıkıntı yaşayabileceğini söylemeye çalışarak başka gazetecileri de yönlendirme gayreti inde olduğu,

Tape No:1448, 16.11.2007 tarihli Sami HOŞTAN ile M.ŞEHİRLİ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Mehmet’in “Bu orospu çocuğu Ufuk var ya Ufuk bir tane orospu çocuğu hani” dediği, Sami’nin “Hangi Ufuk” dediği, Mehmet’in “Yardım ettik ya hani ettin ya yardım orospu çocuğu bu Tercüman'da şimdi eski Ufuk” “He he orospu çocuğu bizi iki gündür beni yazıyor şimdi” dediği, Sami’nin “Ne diye” dediği, Mehmet ‘in “Yani dünde yazmıştı bigün ben bişeyler oldu da ondan sonra dün diyor işte onu diyor Ömer bi davada savcıya komplo yapmıştı diyor ceza evini düştü ondan sonra bi de bugün yine gazmış şey diyor yani gene arka arkaya ibne ya şu orospu bundan aldık mı biz o verdiğimiz parayı” dediği, Sami’nin “Yok ya” dediği, Mehmet’in “Beni yazıyor şimdi savcıya diyor şey yapmıştı diyor şantaj yapmıştı diyor” dediği, Sami’nin “Telefonun var mı onun” dediği, Mehmet’in “Şimdi ben telefonunu bulucam vericem sana onun” “He şimdi ibne hürriyetçileri koruyor dün hürriyetçilere kötü yazıyordu ben ilgili beni arkasına da geçirmiş ama işte bu gazetecide şey diyor ondan sonra Ömer toparlandı savcıya şey yapmış diyor komplo yapmıştı diyor orospu çocuğu bugünde başka türlü yazıyor” “Kötü abi dünkü de kötü yani şimdi yani biz komple kimseye yapmadık biz işimizi yaptık yani” dediği,

Tape No:1449, 16.11.2007 tarihli Sami HOŞTAN ile M.Ş. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Sami’nin “Şimdi bu ben şimdi ben bunla konuştuğum zaman yarında bunu yazmasın dayı sana telefon açtırmış ... seninle ilgili ...” dediği, Mehmet’in “... ne diyecekler borcu var sana abi ne demek ya borcumu istiyorum de ne diyecek sana” dediği, Sami’nin “Neydi onun ismi” dediği, Mehmet’in “Ufuk” dediği, Sami’nin “Ufuk ha tamam” dediği,

Tape No: 1450, 16.11.2007 tarihinde Sami HOŞTAN ile M.Ş. arasıdaki telefon görüşmesinde özetle; Sami’nin “Ulan yaparsın amına koyayım bi ton şeylik yaparsın yeter ki kızmayısın dedim ki Ufuk ne yapmak istiyorsun sen dedim kardeşim dedim” “Yani beraber abi sen bilmiyor musun dedi ben dedi benim kontrol bende değil internetten alınan şeyleri çocuklar bilmem ne ben iki gündür Ankara'dayım bu haberleri” dediği, Mehmet’in “Yalan” dediği, Sami’nin “Dedim ki Ufuk bu işleri bu işleri kimseye faydası yok ayıp dedim bi defa hep beraber abi tamam dedi anladım dedi abi seni özledim işte dedi bi oturalım falan filan dedim ki ayıp dedim böyle şeyler Ufuk iş iş dedim yani beraber olduğumuz insanlarla beraber olduğu insanlar şimdi karşı karşıya geliyor dedim ayıp dedim böyle şey sana da yakışmıyor dedim ya sen dedim yazı işler müdürü değil miydin dedim o zaman kardeşim abi” dediği, Mehmet’in “Oranın şeyi Tercüman 25 bin satıyor 27 bin önemli değil de ne gerek var bunlara yalakalık yapıyor öbür tarafa hürriyete yalakalık yapıyor ibne” dediği, Sami’nin “Yalaka adamı yalaka ... kadar biliyor musun hiç değişmez haftaya dedim görüşürüz dedim yine bi abi oturalım falan filan dedi iyi dedim görüşürüz…Sami’nin “Dedim dedim yani hiç yakışıyor mu dedim yani” dediği,

Şüpheli beyanında Arnavut sami kod Sami HOŞTANı tanıdığını beyan etmiş olup bu görüşmelerden de Arnavut sami kod Sami HOŞTAN ın yardım ettiği anlaşılmaktadır.

Tape No: 6329, 09.05.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile A.ATAKLI arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hurşit’in “Hayır ben aradım şimdi biraz önce o dünkü bize ilettiğiniz konu ile ilgili olarak Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk BÜYÜKÇELEBİ ili görüştüm o benim dostumdur” “Efendim konuyu anlattım fevkalede enterese oldu ama sizin tabi özel bir konumunuz var onuda kısaca söyleyeyim biz dedi ismi kullanmayız” dediği, Aynur’un “İsmi kullanmadan bence yazsınlar çünkü” dediği, Hurşit’in “Hayır şimdi anlatacağım size ne olacağını söyleyeceğim size şimdi ismi kullanmayız biz dediler ancak bizi bir telefon ile ararda nerde olduğunu nasıl olduğunu ne zaman olduğunu efendim bize ayrıntıları verirse biz onu fevkalede program yaparız dediler” dediği, Aynur’un “Tamam” dediği, Hurşit’in “Daha doğrusu Haber yaparız dediler şimdi ben numarasını vereceğim” dediği, Aynur’un “Tamam” dediği,

Şüpheli Ahmet Hurşit TOLONUN haber yaptırmak için Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ ye talimatlar verdiği anlaşılmaktadır.

Tape No: 6319, 05.05.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile S. ile yaptığı görüşmede. S.’in “Tümgeneral S.” dediği, Hurşit’in “Yanaklarından öperim” dediği, ..“: Birincisi bu birde şey gelmek istiyor Tercümanın başındaki olan” dediği, S.’in “Komutanım görüştük komutanında onayını aldım gibi ama 23 ne kadar dolu komutan” dediği, Hurşit’in “Tamam söyleyeyimde” dediği, Salih’in “Ufuk bey ...” dediği, Hurşit’in “Şimdi ben seni rahatsız ediyorum bana diyor ki ya kardeşim sevilen sayılan insanlarsınız işte UFUK için söyledim o takdir sizin oldu mu canikom” dediği,

Görüşme içeriğinden Ahmet Hurşit TOLON’un şüpheliye üst düzey askeri makamlara lanse ederek randevu almasını sağladığı anlaşılmaktadır.

Tape No: 6316, 15.05.2008 tarihide A. Hurşit TOLON ile M. E. Ç. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hurşit’in “Şimdi her tarafta bu Ulus Gazetesinin yaygınlaşması için bir platform olarak yani Türkiyedeki tüm kadın platformlarını bir araya .. ben bütün Garnizonlara vesayre filan iletiyorum onlarlada zaman zaman görüşüyorum biliyorsunuz bir vatansever adam çıktı üstlendi işte aslında Gazeteci değil bu oktay bey dünyanın masrafını yapıyor… Emin’in “Yani zor bir olay hani var olan bir gazeteye böyle asılmak bence daha şey olur” dediği, Hurşit’in “İşte yani şöyle söyleyeyim şimdi onuda söyleyeyim o zaman size Tercümanı biliyorsunuz” dediği, Emin’in “Tercüman tutmadı yanı” dediği, Hurşit’in “Tercümanın öyle yanını okudunuz mu Ufuk varya Ufuk çağırdılar onu Ufuğa değil esas Patrona dediler ki bu yayınlanmasın o kadarını biliyorum bu artık yayınlanmasın dediler” dediği, şeklindeki görüşme içeriğinden gaztenin nezaman çıkacağından nerelerde satılacağına kadar bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yöneticileri tarafından belirlendiği medyanın kontrol altına alınması prensibininde uygulandığı anlaşılmaktadır.

Tape No:6260, 27.03.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile S.T. T. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; .. Hurşit’in “Ha bu şeyi o zaman ben çağırıyorum şeyi Turhan ı haftaya” dediği, S.’nın “O..... evet. Şimdi diyorki Tercüman ın istediği şu, sivil toplum kuruluşlarından istiyoruzki bunlar, bu kişiler hedef gösteriyorlar, niçin savcılar siz niye bunları hedef gösteriyorsunuz diye, onları niye bir sorgulamıyor madem öyle. Madem biliyorlar” “Peki siz bunu plat, mükemmel, siz bunu platform adına söylüyorsanız ben bilgiyi danışmanımız veriyor İstanbul a diyeyim. siz direkt Ufuk Bey e vereceksiniz değil mi?” dediği, Hurşit’in “Hayır şimdi arayacak beni, bunların Ankara temsilcisi arayacak beni” dediği, Selda’nın “Yani söyleyelim mi platform adına öyle bir şey ...” dediği, Hurşit’in “Platform adına demeyin, şimdi platform adına derseniz eksik olur. Şahsım adına söylüyorum dersiniz, platformu konuşuruz, akşam üstü söyleriz” dediği, şeklindeki görüşme içeriğinden şüpheli ufuk Büyükçelebi’nin sivil toplum kuruluşlarından gazete ile alakalı taleplerde bulunduğu ve bunun üst düzey yönetici Ahmet Hurşit TOLON’a iletildiği anlaşılmaktadır.



Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin EXPER marka bilgisayarında yapılan incelemeler sonucunda;

“archive1.pstisimli dosyanın içeriğinde; A.C. aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden mehmet.aydin@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş mesajda, “From: Bekir Öztürk

Biz Türkiye nin içinde bulunduğu  Durumdan vazife çıkardık ve  özel sebeplerle Genel Merkezi Mersinde olan Kuvva-i Milliye Derneğini Kurduk. Derneğimizin nisan ayından bu yana yayın yapan bir internet sitesi olmasına rağmen ( www.kuvvaimilliye.net ) tüzel kişiliğimiz bir ay önce oluştu. …Bu bakımdan "Heyeti Temsiliye" yi 28 Aralıkta Mersin de Topluyoruz sloganı ile tüm yurttan bu organizemize katılım sağlamaya çalışıyoruz.
Tabiki işin diğer bir boyutu Büyük ATATÜRK' ün kurduğu Büyük Türkiye Cumhuriyeti' nin üniter yapısının bekçileri olan, başta siz değerli büyüğümüz olmak üzere, gazeteniz yazarlarını ve ulaşabileceğimiz kendilerinin "Milliyetçi", "Ulusalcı", "Vatansever"," Türkçü" olarak tanımlayanları aramızda görmeyi arzu ediyoruz.

 Sizden ricam öncelikle sizin katılımınız, ve gazetenizin tamamı bir birinden değerli yazarlarının katılımı için ricacı olmanızdır. Birde amaçladığımız "Heyeti Temsiliye" yi toplamamız konusunda gazetenizden duyuru konusunda yardımcı olursanız Büyük TÜRK MİLLETİ' ne eşsiz bir hizmet vermiş olursunuz. Ne Mutlu TÜRK' ün diyene


Bekir ÖZTÜRK Kuvva-i Milliye Derneği Genel Sekreteri Yazdığını,

www.kuvvaimilliye.net bekir@kuvvaimilliye.net isimli e-posta adresi adına kuvvaimilliye@googlegroups.com isimli e-posta adresinden kuvvaimilliye kuvvaimilliye@googlegroups.com e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;

“-Avukat baskını! Alternatif Ermeni konferansı bu kez mahkeme karar ile durduruldu. Toplantıyı yasaklatan avukatlar, 4 gün önce çıkarttıkları kararı toplantıya saatler kala tebliğ ederek, itiraz sürecini zorlaştırdı. (Hürriyet) -Yassak hemşerim! Bogaziçi ve Sabancı Üniversitelerinin düzenlediği Uluslar arası Ermeni Konferansı, başlamasına saatler kala mahkemece çok garip gerekçelerle durduruldu! (Vatan) Bunlardan başka, Hürriyet''te konferansın iptali için mahkemeye başvuran Avukat Kemal Kerinçsiz hakkında "Yasakçı avukat" gibi çirkin ifadeler kullanılıyor!

Devamı ve daha fazlası www.kuvvaimilliye.net te Bekir ÖZTÜRK” şeklinde yazdığı, Tutuklu sanık Bekir ÖZTÜRK ile irtibatlı olduğu,



Asuman Özdemir asumanozdemir@gmail.com isimli e-posta adresi adına komploteorileri@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;

“KIRK YILLIK KÂNİ OLUR MU YÂNİ (4) başlıklı Asuman ÖZDEMİR e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,



A.D.Ş. adsenler@hotmail.com isimli e-posta adresi adına komploteorileri@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “YUNANİSTAN KUZEY IRAK''TA NE YAPIYOR? Vedat YENERER’e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,

Kuvayi Milliye kuvayimilliyedernegi@gmail.com isimli e-posta adresinden aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;

“BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE DUYURU!...  

Kuvayi Milliye Derneği 11 Kasım 2005 tarihi itibarıyla İSTANBUL'da kurulmuştur. Derneğin değişmez onursal genel başkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.

………


Yüce milletimize saygılarımızla arz olunur. Şeklinde;

M.Fikri KARADAĞ ‘a ait 16 maddelik yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,

Cem ERCIN cemercin@yahoo.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “Dönünce Cumhurbaþkanlýðý da önerilsin deyin de aðýzlardaki bakla da çýksýn.  Hayrullah Mahmud wrote:

SESAR’DAN FETHULLAH GÜLEN’E ÇAĞRI: MAKSAT HASIL OLMUŞTUR! FETHULLAH GÜLEN TÜRKİYE’YE DÖNMELİÝDİ!  SESAR”

Hayrullah Mahmut ÖZGÜR’e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,

hbektas136 hbektas136@mynet.com isimli e-posta adresinden aralarında kuvayi milliye kuvayimilliye@mynetgrup.com isimli e-posta adresinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj da ise, GENE KARIŞACAK ORTALIK AMA OLSUN KONUŞMASSAK EYLEME DÖKÜLÜR BUNU DA KİMSE İSTEMEZ SANIRIM... OKUYUNUZ yazdığı,

“Bu yazıyı kaleme alan Oktay Yıldırım, Astsubay rütbesiyle Orduya katılmış, Güneydoğu'da yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk oğludur.” şeklinde Oktay YILDIRIM’a ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,

“archive.pst” isimli E-posta arşiv dosyası içeriğinde; * gulerkomurcu@superonline.com isimli e-posta adresinden aydin.andabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise; “TÜRK MİLLETİNE ÇAĞRI!!!İSTANBUL’A GELDİĞİ TAKDİRDE PAPA’YI ÜLKEMİZE İSTEMİYORUZ. FAALİYETİNE MUTLAKA KATILIN” başlıklı yazının sonunda Büyük Hukukçular Birliği irtibat telefonları Ayrıntılı bilgi için Ayrıntılı Bilgi İçin www.kuvvaimilliye.net www.milligucplatformu.org İrtibat adresi: Vatan Cad. Emlak Bankası H1 Blok K:4 D:9 Fatih/İst  (Gönderilecek mailler arka sayfadadır)” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür. Güler KÖMÜRCÜ’nün e postasının ve Kuvvayi Milliye derneğinin yazısı bulunduğundan aralarında irtibat olduğunu,

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Papa’yı Fener Rum Kilisesi başpapazı I.Bartholomeos’un ricası ile 28 Kasım 2006 günü Ankara’da resmi törenle karşılayacak! Ne yazık ki bu davet, bugüne kadar Laik Cumhuriyetten yana ve Atatürkçü yaklaşımları ile takdir toplayan sayın Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer’e, emperyalist cephenin oyuncularından olan Fener Rum Kilisesinin ricası ile yaptırılmıştır.

                …

                Bu faaliyete iştirak duyarlı Türk evlatlarının görevidir.

                Şimdi durmak ve uyumak zamanı değil, ülke bütünlüğünün korunması için demokratik tepkinin gösterilmesi zamanıdır. Şeklindeki mesaj ekinde Büyük Hukukçular Birliği, www.kuvvaimilliye.net ,www.milligucplatformu.org adrs ve telefonlarının bulunduğu miil güç platformu sitesinin de sanık Muammer KARABULUTa ait olduğunu,

Aydın Candabak aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden serdar.caloglu@aksam.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise, “Sanki savas ilani!” başlıklı kuvva@kuvayimedya.net, [mailto:kuvva@kuvayimedya.net] isimli e posta adresinden kuvva@kuvayimedya.net isimli eposta adresine gönderilen mesajın EK’inde “KUVA-YI MEDYA Sayı 250.htm” isimli bir dosya olduğunu,

CAN TURKOGLU turkoglucan@yahoo.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise; “GülerKömürcü,guler.komurcu@aksam.com.tr,gulerkomurcu@superonline.com” Hurşit Tolon politikaya girer mi? Başlıklı Güler KÖMÜRCÜ’ye ait yazının bulunmasından bu sanık ile irtibatlı olduğunu,

Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kalmış olduğu en kritik dönemlerden birindeyiz, bırakın Arjantin'e dönmek, ülkemizi bölmeye-Yugoslavya'ya benzetmeye çalışanların çabasıyla hızla 'D DAY'e (kıyamet günü) doğru sürükleniyoruz.…

1'inci Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon. Az kaldı, çook çok yakında emekliye ayrılacak, sivil hayatta olacak. ªu ana kadar gururu kırılmış milyonlarca insanımızın yüreklerini soğutan çıkışlarıyla ses getirdi, son 2 yıl içinde bakın neler haykırmış;

Orgeneral Hurşit Tolon, 5 Türk güvenlik görevlisinin Türkiye'den Bağdat'a giderken Musul yakınlarında düzenlenen saldırıda şehit olmasıyla ilgili olarak dedi ki; 'Dost ve müttefik bildiğimiz ve öyle tanımladığımız ülkenin kontrolü altında bulunan bir yerde cereyan etmiş olması, tabii fevkalade üzücü bir olay. Üstelik olayın cereyan ettiği bölge, tam bizim tanımımızla 'besle kargayı oysun gözünü' tanımı... Yıllarca beslediğimiz birilerinin bugün Türk insanına karşı nasıl hasmane bir tavır takındığının göstergesidir. Ama müttefiğimiz de bilsin ki (ABD'i kastediyor) tabii BİZ DE BUNU NOT EDİYORUZ.'

Ege Ordu Komutanı iken yaptığı bir başka açıklama; 'Hurşit Tolon 'Kıbrıs'ta birileri ver-kurtul' hainliği yapıyor' dedi.

Bu da aynı dönemden yine; Tolon, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel'ın Türkiye ile ilgili 'İslam Cumhuriyeti' söylemine sert tepki gösterdi. Tolon, '80 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini bilmiyorlarsa bundan sonra öğrenirler. Türkiye'nin temel niteliği laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir' dedi.

Kürt-Türk kışkırtmalarına cevap veriyor Sayın TOLON: 'Ulusal azınlık' gibi halkın aklını karıştıracak kavramların 'bilerek' kullanıldığını belirterek, 'Atatürk, bu topraklar üzerinde, bu sınırlar içinde yaşayan halkımızı, 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Türkiye halkına Türk milleti denir' ifadesiyle belirlemiştir. Bunun dışında yeni birtakım kavramlarla yüce birliğimizi, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü, huzurumuzu, güvenimizi bozmaya kimsenin gücü yetmez.

İşte son yürek hoplatan açıklaması; ' Hurşit Tolon, 'Sınır ötesi harekata izin vermeyiz' diyenlere (Washington'a kinaye) Trakya'dan seslendi; 'sizden izin isteyen mi var?

Tolon'un 'Birinci Dünya Savaşı Sırasında Taksim Anlaşmaları ve Sevr'e Giden Yol' isimli bir de kitabı var.

Evet, Tolon Paşa kısa bir süre sonra emekli olacak, sonra? Sonra, şu son haftalarda siyasi kulislerde Tolon Paşa siyasete girer mi merakı olanlara, benim gibi siyasetin acil ihtiyaçlarına dair romantik hayalleri olanlara duyurulur; geçenlerde bir özel sohbetimiz esnasında açıkça bendenize belirttiği gibi (sohbetimiz benim gazeteci kimliğimle olmadı, düz vatandaş kimliğimle konuştuk kendisiyle) Sayın Tolon siyaset yapmayacak, politikaya dünyasına girmeyecek, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN ŞU DÖNEMDE ÇOK DAHA GEREKLİLİĞİNE İNANAN BİR ÖNEMLİ İSİM OLARAK...

AKİL ADAMLAR KURULU hayali olanlara duyurulur.”şeklinde yazdığı,

(W)S.Ö. sebnemenator@gmail.com isimli e-posta adresi adına avrupakemalistplatform@googlegroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;

“Cuma, 22 Şubat 2008 başlıklı “DTP gibi ,lain pkk'ya terör örgütüdür diyemeyenler TBMM'de cirit atarken, vatanseverlerimiz tek tek toplanıp komplolarla ve net bir suç unsuru olmaksızın yazdıkları çizdikleri konuştukları ortada olan Vedat YENERER ve Emin GÜRSES gibi vatansever insanlarımız da Ergenekon soruşturması ile ilgili göz altına alınıyor.” Şeklinde Ş. Ö.’e ait yazının bulunmasından bu şahıs ile irtibatlı olduğunu,

N.E.bat.alan2@gmail.com isimli e-posta adresi adına avrupakemalistplatform@googlegroups.com isimli e-posta adresinden aralarında isci_partisi@yahoogroups.com ve toplumsalgucbirligi@gmail.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir bir mesajda ise; “From: emceto  KAREN FOGG  M. Ali Birand'a NE DEMİŞTİ? "Türk tarihinin hakkından nasıl geleceğiz şekerim…" başlıklı Emcet OLCAYTU’ya ait olduğu değerlendirilen yazı olduğunu,

From : emceto

 KAREN FOGG  M. Ali Birand'a NE DEMİŞTİ?

"Türk tarihinin hakkından nasıl geleceğiz şekerim…" 

Operasyona verilen isime bakar mısınız: Ergenekon…

Ergenekon demek, esaretten kurtuluş demektir

 Geçtik birilerine mesaj verme hadisesini, geçtik operasyon daha soruşturma aşamasında iken yargılamaya kalkan bedbahtlara olan sinirimizi, Allah aşkına böyle bir terbiyesizliğin yapılmasına nasıl müsaade ediliyor, anlamak mümkün değil.

 Kızgınlımıza sebep olan söz konusu durum budur!

 Şimdi burada 'ne var bunda?' demeyin. Sen devlet olarak operasyonun adını Ergenekon koyarsan, basının kendini bilmez, edepsiz temsilcileri de; operasyonun adını " Ergenekon Terör Örgütü " diye, algılar ve o şekilde halka duyurur.

 Biraz edep, biraz insaf, biraz da tarihe ve değerlere karşı saygı diyoruz. Bulunamaz mıydı başka bir isim?

 Ergenekon demek, Türk demektir.

 Ergenekon demek, esaretten kurtuluş demektir.

 Ergenekon demek, yeniden devlet kurabilmektir.

 Ergenekon demek, Türk'ün şanıdır, inancının ve azminin sonucunda zafere erişinin adıdır…

 Bu, nasıl kendi tarihine saygı ve bağlılık ifadesi olabilir?

 Nasıl unutabiliriz tarihimizi ve değerlerimizi baltalayarak yükselemeyeceğimizi?

 Hem bir taraftan yasa dışı faaliyet gösteren organize suç örgütüne operasyon yapacaksın, diğer taraftan da 'Ergenekon' adını vererek, 'Terör Örgütü' ile ilişkilendireceksin.

Yazık!


Gerçekten çok yazık! Acaba kaç milletin tarihinde; bin bir meşakkatle ve akıl yoluyla, dört yüz yıl dört tarafı sarp ve yüksek dağlarla çevrili vaziyetten kurtuluşu olmuştur.

 Atalarımızın yeniden dirilişe geçmek adına en büyük miras olarak bıraktıkları Ergenekon'u; zamane Türk gençliğine doğru-dürüst anlatarak övünmelerini sağlamak yerine, sözde suç örgütüne karşı yapılan operasyona isim vererek duyurma yoluna gidiyoruz.

 … Emcet OLCAYTU’ya ait yazının bulunmasından şüpheli Emcet OLCAYTU ile irtibatı olduğunu,

YILMAZ KARAHAN yenidenergenekon@gmail.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj da ise;

Efsanenin Coğrafyasında Büyük Keşif, ERGENEKON:

http://www.yenidenergenekon.com/133-iste-ergenekon-yurdu-ve-sor-turkleri/”

Efsaneler küçük bir parçasıyla gerçek, büyük parçasıyla hayaldir. Eski Türkler, dişi bir kurdun oğulları ve kızları olarak doğduklarına inanmıştı. Kolsuz ve bacaksız kalan tek bir oğulun çoğalmasıyla.

Demir bir dağın ardına saklanıp kalabalıklaşmasıyla, Sonra o dağı eritip çıkmasıyla. Atlas dergisi, Hun, Göktürk, hatta Moğolların türeyiş efsanelerinde geçen demir dağı aradı. Temir Tav adıyla bir kasabayı, Altay Dağları'nın kuzey yüzünde buldu. Ergenekon efsanesinin coğrafyasında yaşayan demirci Türk halkı Şorlarla tanıştı. yazdığı,

 Şener Eruygur sener.eruygur@gmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;

Sayın Ufuk BÜYÜKÇELEBİ, Menemen mitinginde yaptığım konuşmayı ekte sunuyorum.  En iyi dileklerimle.  Şener ERUYGUR” şeklinde ifadelerin yer aldığı mesajın EK’inde ise “Sevgili Yurttaşlarım.doc” isimli bir MSword dosyası olduğu,

31 Aralık’ta Divan-ı Harp Kurulmuş, üç ilçede sıkıyönetim ilan edilmişti.



25 Ocak 1931’de Devlet, devrimleri koruma kararlılığını gösteren bir uyanıklık ve çabuklukla yargı işlemlerini tamamlamıştı.

Cumhuriyete başkaldıran 37 sanık ölüm cezasına, 41 sanık çeşitli diğer cezalara çarptırılmıştı.

Evet Devlet vardı ve Cumhuriyet ve Atatürk karşıtları yasalarda öngörülen cezaları ve derslerini almışlardı.

Ancak ne yazık ki 2006 Türkiye’sinde Derviş Mehmet tipli kişiler, sinsi-açık, yıkıcılıklarını sürdürüyorlar. Bunların sayıları artmıştır. Demokrat gözükerek Cumhuriyeti sarsıyorlar.

Cumhuriyetin aydınlığı karartılıyor.

Atatürkçü aydınlanma, dış güçlerle işbirliği halinde mahkum ediliyor. Düşünce özgürlüğü gereğidir diye Atatürk’ümüz horlanıyor. Cumhuriyetin mayası, Atatürkçü düşünce aşağılanıyor.

Yazılı ve görsel medya organlarının çoğu, bazı sorumlular sessiz, seyirci.

Bazı Atatürkçü bildiklerimiz de tutuk, sessiz. Sine-i Milletten çekiniyorlar, adeta Sille-i Milleti bekliyorlar.Sorumluluk üstlenemiyor, Atatürkçüleri üzüyorlar.

Cumhuriyetten rövanş almak isteyenler mutlu. Artık son hedeflerine koştukları düşüncesindeler. Onun için diyoruz ki Cumhurbaşkanı seçimini oldu bittiye getirmeyiniz.

Türk Ulusu huzur içinde, onurlu yaşamak, halkımız birlik ve beraberlik içinde olmak, uygarlığa, mutluluğa yürümek istemektedir.

Toplumu daha fazla germeyiniz. Karanlığa dönüşe de, bölünmeye de izin vermeyiz. Kaos istemiyoruz. Erken seçim yapınız.

Gelin 1938’den beri adım adım söndürülen Atatürk ateşini birlikte, ulusal dayanışma içinde yeniden yakalım. Kişisel, partisel çıkarları değil, Devletimizin önünü açacak yollar arayalım. Erken seçim bize ne getirir demeyiniz. Erken seçim Cumhuriyeti kurtaracaktır, Cumhuriyeti koruyacaktır.

Demokrasimizi, Cumhuriyeti yüceltmek için işletelim. Ulusal güçleri gerçekten etken, ulusal iradeyi Atatürkçü anlayışla yeniden egemen kılalım. Aziz Kubilay’ı rahmetle anıyoruz. Yaşasın Türkiye Cunhuriyeti. Saygılar sunuyorum. yazdığı,

Mehmet Şener ERUYGUR’a ait yazının bulunduğundan bu şüpheli ile irtibatlı olduğu; yazı içeriğinden tamamen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN darbe çağrısı için yaptığı çalışmaların alt yapısına zemin hazırlamaya yönelik olduğunu,

Ertan Gençtürk gencturkertan@hotmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde “Mustafa Özbek resim(10).jpg” isimli bir resim dosyasının bulunduğu, dosyada bulunan resimdeki şahsın tutuklu şüpheli Mustafa ÖZBEK olduğu,

adnan turkkan adnanturkkan1@yahoo.com isimli e-posta adresinden tgb tgb turkiyegenclikbirligi@gmail.com isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise; “ABD’nin desteklediği, AKP’nin göz yumduğu TERÖRÜ LANETLİYORUZ” başlıklı mesaj ile yine aynı adresten gönderilmiş olduğu,

Lutfen cevrenize iletiniz. tesekkurler. ABD Dýþiþleri Bakaný Condoleezza RÝCE Cuma Günü Ýstanbul'da, Hak Ettigi Cevabi Vermeye Davet Ediyoruz! Başlıklı Adnan TÜRKKAN’a ait yazının bulunmasından bu şüpheli ile irtibatlı olduğunu,

Sener Eruygur sener.eruygur@gmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;

“Sayın Ufuk Büyükçelebi,

Size gönderdiğim konuşma metninin 3. safyasındaki Mazhar Müfit Kansu, sehven Mazhar Fuat şeklinde yazılmış. Düzeltir, özür dilerim. Şener ERUYGUR” yazdığı,



109 HAIN ENTEL-DANTELI EN IYI KIMLER YARGISIZ INFAZ EDER .msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde ise; TEODOR ARISTOTELES mar_pon1950@yahoo.com isimli e-posta adresinden muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj da ise;

BUTUN  HAFTA ,   RESMI  GORUSTEN  BIRAZ  FARKLI  HERHALDE DUSUNEN ,109 HAIN........ENTELLIBOSLARI , DAIMA HOSGORU...... ONYARGISIZ .. DIYALOG    VE OLERANS  ...CERCEVESINDE    EN  IYI   HANGI   VATANSEVER  ...KOROSUNUN    KATLEDEBILECEGINI  DUSUNDUKTEN   SONRA   EN IYI   RESMI TEZ  BEKCILERINI  BOYLE  TASARLADIM ???  başlığı altında A. A., R. A., Sinan AYGÜN, A. T. hakkında 4 madde halinde yazıların olduğu, bu yazıların devamında “BU   HOSGORU.......  VE  TAHAMMUL .......  KOROSUNU  DESTEKLEYEN …” başlığı altında maddeler haline “3 )  MIM  OKEYE ,  EMIN  GURSESE ,  E.  M., 4 ) G.  A. , U. O., 5)  TOLON  PASAYA  , S. PASAYA ,  K.  PASAYA ,KEMAL YAVUZ  PASAYA, 6 )   PIRLANTA.... GIBI  BAKAN   CICEK  BEYE, 7)   M. S.A  ,  I.  K. ,  C. A.,” şeklinde yazdığı, devamında “BU  HAIN  .......  SALDIRIDA  , BUTUN   MANEVI  VE  FIZIKI  GUCLERINI KULLANIP   BU  HAINLER  ......   KOROSUNU   BERTARAF  ETMEK  ICIN YARDIMLARINDAN DOLAYI   TESSEKUR  ETMEYI    VAZIFE  BILIRIZ ......” şeklinde ifadelerin yer aldığı,

“GrupTurk AB Emzikli Yavru Kuşlar.msgisimli bir E-osta dosyası içeriğinde; Acik Istihbarat acikistihbarat@gmail.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden acikistihbarat@gmail.com isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj olduğu, sitenin Sanık Halil Behiç GÜRCİHAN a ait olduğunu,

“PKK Terör Örgütünün Legalleşme Faaliyetleri - ÖZEL DOSYA -.msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde; DSS & öZEL BüRO digi-security@estonya.net isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj olduğu, tutuklu sanık Erkut ERSOY’un sitesiylede irtibatlı olduğunu,

“Spam Anlayamadım Tercümanı.msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde; k. s. drkemalsahin@yahoo.com.tr isimli e-posta adresinden aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise; K. Ş.’in “Sayın Candabak” ile başlayan yazısında N.K.Z.in bir yazısı hakkında yorumlarda bulunduğu ve yazıyı ekte gönderdiğinden bahsettiği, N.K. Z.’e ait olduğu bahsedilen “IŞIĞA DOĞRU Direnişçiler... Güç Birliğine!..” başlıklı yazıda; Kuvâ-ı Milliye başlığı altında; VAKIFLARIMIZ var... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı... Hoca Ahmet Yesevi Vakfı... Ahmet Yesevi Vakfı...Nihayet işte tek başına bir ordu gibi Mustafa Özbek ve TÜRK METAL... ART millet vicdanının sesi oldu. Kanal B, Kanal TÜRK cephemizde... Yarı kamu kuruluşlarında direnişçiler az değil... İşte Sinan Aygün... TÜRK-İŞ ve sendikalarımız var... şeklinde ifadelerin yer aldığı, Kemal ŞAHİN’e ait e posta’nın bulunmasından bu sanık ile irtibatlı olduğu,

Ekteki Sn N. K. Z. Bey'in yazısını okudum şok üstüne şok geçirdim. Birincisi kendisini muhafazakar olarak tanıdığım eski bir bakanın nasıl olurda ülkemizin kargaşaya çekilmeye çalışıldığı bir dönemde bu tür kelimeleri çok rahat kullanması, insanları sokağa dökme çabası. …

 Kemal Şahin yazılı mesaj içeriğinde.

N. K. Z.

BİRİNCİ Dünya Savaşı’nın sonundaki duruma çok benzeyen yıllar yaşıyoruz... Bir ayrımı varsa, o zaman yenilenlerin yanında olmuştuk. Şimdi ise sözde yenenlerin yanında idik.

Peki ne fark etti?

Batı ittifakı yine oyunlarını bizim üzerimizde oynuyor... Oyunun temeli AB’ye Giriş Süreci üzerine kurulmuş durumda... Halkımızın fedakârlıkları üzerinde yükselen büyük sermaye yeniden düzenlendi ve teslim alındı... Basın yayın dünyamız iktisat sistemine uyumlulaştırıldı, susturuldu ve yandaş durumuna getirildi. Siyaset, siyasette ve iktisatta ince düzenlemelerle denetim altına alındı. Cumhuriyet’in temel değerleri örselendikçe örselendi...Milliyetçilik, çağı geçmiş ilan edildi. Dinimiz ılımlılaştırılıp, direniş değil, teslimiyetin aracı yapılmaya çalışılıyor.

Teslimiyet ittifakı

EVET... Söylenen söz doğru... Birbiriyle bağdaşması düşünülemeyecek kümeler bir araya getirildi... Menkıbeci din satıcıları, mukaddesat vergisi toplayıcıları, eski Maocu ateistler, eski dogmatik Marksistler, kapitallerinden başka dünyaları olmayan kapitalistler... Bunlara eskiden milliyetçi olan şimdilerde teslimiyet şarkılarının bülbülü kesilenler de eklenince manzara tamam...

Bu işler nasıl oluyor böyle? Ata’nın bir sözünü hatırlıyorum ve açıklamayı o sözde buluyorum: İstiklal benim karakterimdir. Evet... Evet... İş sanırım bu karakter sözünde... Karakteri teslim olup korunmak, güçlüye sığınıp rahat etmek olanlarla, bağımsızlığa değer veren karakter sahipleri arasında bölünme yaşanıyor.

Kuvâ-ı Milliye

NE demiştik? Mütareke ve Sevr dönemi şartlarındayız... Türkiye’yi ortadan kaldırmak isteyen güçlere sığınanlar ve onların şarkılarını çığıranlar bir yanda... Öte yanda milli kuvvetler de ayakta... Karakterlerinde bağımsızlık olanlar da az değil...

Nereden başlamalı, siyasetten mi? Milliyetçi Hareket Partisi kadroları milli duyarlılığın en keskin temsilcileri... Gözleri alev alev... Yüreklerinde yangınlar var... Saadet Partisi milli direniş söylemleri ortaya koyuyor. Basında 1950 öncesinin Milliyetçiler Derneği üyesi deneyimli bir siyasetçi var: R. K.... M. Y.’nun BBP’sini ve kadrolarını MHP kadrolarından ayrı düşünmek olabilir mi? İşte Bağımsız Türkiye Partisi ve başında H. B.... Partisi, iki TV kanalı, gazeteleriyle ve düzgün kadrolarıyla bağımsız Türkiye yolunda atak halinde... Y.O., çocukluğundan beri ülkücü ve aldığı bilincin hakkını veren çabalar içinde... Bir de partisi var... Adı, Hür Parti... Y. N. Ö., keskin zekâsı ve derin bilgi birikimiyle cephede... Partisi, HYP... AKP’de, CHP’de, DSP’de ve öteki partilerde de direnişçi ruhuna sahip çok sayıda siyasetçi var... Türk Ocakları Derneği, Aydınlar Ocağı, Ülkü Ocakları, Atatürkçü Düşünce Dernekleri ve daha birçok dernek, bağımsızlık davası yolunda uğraşlarda...

Daha nelerimiz var...

VAKIFLARIMIZ var... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı... Hoca Ahmet Yesevi Vakfı... Ahmet Yesevi Vakfı...Nihayet işte tek başına bir ordu gibi Mustafa Özbek ve TÜRK METAL... ART millet vicdanının sesi oldu. Kanal B, Kanal TÜRK cephemizde... Yarı kamu kuruluşlarında direnişçiler az değil... İşte Sinan Aygün... TÜRK-İŞ ve sendikalarımız var...

M. B. ve Sağlık İş, her an hazır ve mücadele içinde... Nitelikli dergilerimiz, gazetelerimiz var...Yazarlarımız var... Direnişçi aydınlarımız ve halkımız var... Her şeye karşılık yüzde sekseni AB’ye giriş sürecine karşı olan halkımız... Eksiğimiz ne, Mustafa Kemal Atatürk mü? Hayır, o da var... Düşünceleriyle, mücadelesiyle ve hayat çizgisiyle içimizde... Yeter ki Ata’yı anlayalım ve içimizde yaşatalım. Onda birleşelim ve onunla birlikte direnelim. İşte yeniden diriliş yolu... Direnişçiler birleşmeli ve dirilişe ulaşılmalı...” şeklinde ifadelerin yer aldığı,

Yazı içeriğinden ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN son yıllarda etki altına aldığı ve soruşturmamıza konu birçok kişi ve kurumun irtibatlarını göstermektedir.

“tunadan_altaylara (32).msgisimli bir E-posta dosyası tespit edilmiştir. E-posta dosyası içeriğinde, ÖZEL BÜRO ozel_buro@mynet.com isimli e-posta adresinden DIGI-SECURITY-TURKIYE@YAHOOGROUPS.COM ve tunadan_altaylara@mynetgrup.com isimli e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu,

“tunadan_altaylara (33).msgisimli bir E-posta dosyası tespit dilmiştir. E-posta dosyası içeriğinde,; ÖZEL BÜRO ozel_buro@mynet.com isimli e-posta adresinden DIGI-SECURITY-TURKIYE@YAHOOGROUPS.COM ve tunadan_altaylara@mynetgrup.com isimli e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu,

“ulkuocaklilar BUNLAR KADAR OLAMIYORUZ .msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde; H.E hayrettinertekin@mynet.com isimli e-posta adresi adına ulkuocaklilar@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “BİZ  İNSANLARDA,KARDEŞİMİZ   OLAN  AYNI  DÜNYANIN  İNSANLARIYIZ   SEVSENİZ NE OLURDU???” şeklinde ifadelerin yer aldığı, Sanık Hayrettin ERTEKİNle intibatlı olduğunu,

“Adsız (127).msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde; ip_istanbul3 basinBurosu ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adresinden aralarında ‘mustafa balbay’ ankcum@ttnet.net.tr, balbay@cumhuriyet.com.tr ve ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde ise “20051101_Nurettin_Veren_basin_açıklamasi.doc” isimli bir MSword dosyası olduğu görülmüştür.

Şüpheli Mustafa BALBAY’ın e posta adreslerinin bulunmasından irtibatlı olduğunu,

“JANDARMA İŞTE BU KÖYÜ BASTI !.msgisimli bir E-posta dosyası içeriğinde, ip_istanbul3 basinBurosu ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adresinden aralarında ‘mustafa balbay’ ankcum@ttnet.net.tr, balbay@cumhuriyet.com.tr ve ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde ise “JandarmaBuKoyuBasti.jpg” ve “20051110_DPERİNCEKBASİN_ACİKLAMASİ_JANDARMA_ BASKİNİ.DOC” isimli dosyalar olduğu görülmüştür.

Şüpheli Mustafa BALBAY’ın e posta adreslerinin bulunmasından irtibatlı olduğunu,

“Kuva-i Medya Sayi 250.msgisimli bir E-posta dosyası incelendiğinde; kuvva@kuvayimedya.net isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj da ise; “Türk Medyasinin gercekleri....” şeklinde ifadelerin yer aldığı ve mesajın ek’inde ise “KUVA-YI MEDYA Sayı 250.htm” isimli bir dosya olduğu görülmüştür.

archive1.pstisimli dosyanın içeriğinde;

Aydın Candabak aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden mehmet.aydin@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise; “From: Bekir Öztürk

Biz Türkiye nin içinde bulunduğu  Durumdan vazife çıkardık ve  özel sebeplerle Genel Merkezi Mersinde olan Kuvva-i Milliye Derneğini Kurduk. Derneğimizin nisan ayından bu yana yayın yapan bir internet sitesi olmasına rağmen ( www.kuvvaimilliye.net ) tüzel kişiliğimiz bir ay önce oluştu. …Bu bakımdan "Heyeti Temsiliye" yi 28 Aralıkta Mersin de Topluyoruz sloganı ile tüm yurttan bu organizemize katılım sağlamaya çalışıyoruz.


Tabiki işin diğer bir boyutu Büyük ATATÜRK' ün kurduğu Büyük Türkiye Cumhuriyeti' nin üniter yapısının bekçileri olan, başta siz değerli büyüğümüz olmak üzere, gazeteniz yazarlarını ve ulaşabileceğimiz kendilerinin "Milliyetçi", "Ulusalcı", "Vatansever"," Türkçü" olarak tanımlayanları aramızda görmeyi arzu ediyoruz.

 Sizden ricam öncelikle sizin katılımınız, ve gazetenizin tamamı bir birinden değerli yazarlarının katılımı için ricacı olmanızdır. Birde amaçladığımız "Heyeti Temsiliye" yi toplamamız konusunda gazetenizden duyuru konusunda yardımcı olursanız Büyük TÜRK MİLLETİ' ne eşsiz bir hizmet vermiş olursunuz. Ne Mutlu TÜRK' ün diyene yazdığı,

Bekir ÖZTÜRK Kuvva-i Milliye Derneği Genel Sekreteri Yazmasından Tutuklu sanık Bekir ÖZTÜRK ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda, şüpheli Adnan TÜRKKAN ile 4 kez görüştüğü, şüpheli Ahmet Hurşit TOLON ile 401 kez görüştüğü, şüpheli Erhan GÖKSEL ile 108 kez görüştüğü, şüpheli Emin ŞİRİN ile 39 kez görüştüğü, şüpheli Güler KÖMÜRCÜ ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Mustafa Ali BALBAY ile 1 kez görüştüğü, şüpheli Mustafa ÖZBEK ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Mehmet Şener ERUYGUR ile 1 kez görüştüğü, şüpheli Sinan Aydın AYGÜN ile 13 kez görüştüğü, şüpheli Turan ÇÖMEZ ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Tunç AKKOÇ ile 1 kez görüştüğü tespit edilmiştir.


e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:


Yukarıda anlatılan telefon görüşmeleri ve inceleme tutanakları göz önüne alındığında, şüpheli Ufuk Mehmet Büyükçelebi’nin halen yargılamasın süren davanın sanıklarından, Kuvvai Milliye Derneği başkanı Bekir ÖZTÜRK, İstanbul başkanı Oktay YILDIRIM, Kuvayı Milliye Derneği (1919) başkanı Paşa(kod) Fikri KARADAĞ, bu dernekle irtibatlı Erkut ERSOY, ETHERNET ajans sahibi Hayrettin ERTEKİN, diğer platform ve internet siteleriyle irtibatlı sanıklar, Vedat YENERER, Muammer KARABULUT, Asuman ÖZDEMİR, Sanık İsmail YILDIZ’ ın sahibi olduğu SESAR sitesinde çalışmış Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, açık istihbarat sitesinin sahibi Halil Behiç GÜRCİHAN, ve Güler KÖMÜRCÜ örgütsel irtibatlarının bulunduğu. Bu kişilerle yoğun email görüşmesi yaptıkları anlaşılmıştır.

Yine şüphelilerden, Mustafa Ali BALBAY, Emcet OLCAYTU, Mehmet Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON ve Arnavut sami kod Sami HOŞTAN la da örgütsel irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Mevcut tapeler incelendiğinde, şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ nin Tercuman gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğu, ancak birçok konuyu şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’a danıştığı, Ahmet Hurşit TOLON ile E.Ç. ile yaptığı görüşmede bu gazetenin bundan sonra yayınlanmamasını istedikleri, aynı görüşme içeriğinden başka gazetelerinde finanse edildiği, bu sebeple şüphelinin gazetesinden istenilen verimin alınamıyacağı düşünüldüğünden patronuna bundan sonra çıkarmamasının söylendiği anlaşılmaktadır.

Şüphelinin gazeteci olması dışında görüştüğü şüphelilerden aldığı kuvvetle, devletin üst düzey yöneticilerinden dinlemeyi yapan görevlilere kadar ağır küfürler ederek tehditlerde bulunduğu, şüphelinin arkasında ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yöneticilerinin varlığı ile herkese tehdit edip küfür ettiği, şüphelinin ruhsatsız tabanca bulundurduğu, kendi gazetesinin konumuna rağmen üst düzey askeri şahıslarla irtibatlarını yine şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’un sağladığı, ayrıca örgütün içinde bulunan BİRNUMARA denilen kişi ile de yine Ahmet Hurşit TOLON’ vasıtasıyla görüştüğü göz önüne alındığında,

Şüphelide ele geçirilen çocok pornosuna ilişkin evrak tefrik edilip iligili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir.

Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ nin örgüt üyesi olduğu, ruhsatsız tabanca bulundurduğu, eylemleri gereğince TCK, 314/2, 6136 sk. 13/1, TCK’nun 54 m. 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   144   145   146   147   148   149   150   151   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin