1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə202/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   198   199   200   201   202   203   204   205   ...   230

d-Örgütsel İrtibatlar


Şüpheli Kemal AYDIN Emniyet İfadesinde; Neriman AYDIN’nın kardeşi olduğunu, Kendisinin toplumsalhaber.com isimli kime ait olduğunu bilmediği sitede makaleleri olduğunu,

Şüpheli Kemal AYDIN Savcılık İfadesinde; Neriman Aydın'ı tanıdığını, Genelde sohbetlerinde ülke meseleleri üzerine konuştuklarını, zaman zaman Genel Kurmay Başkanına Neriman ile ilgili mektuplar yazdığını,

Şüpheli Kemal AYDIN isimli şüphelinin Ankara ili Prof. Doktor Ahmet Taner KIŞLALI Mahallesi Konut Kent 2 D:29 Ümitköy Yenimahalle sayılı yerde bulunan ikamette yapılan ev aramasında el konulan Kahverengi deri kaplı 2008 Mesa Mesken ibareli ajandada yapılan incelemede;

Sayın Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök” ibaresi ile başlayan “Gaziosmanpaşa-Ankara” ibaresi ile çift nüshalı 6 sayfalık bilgisayar çıktısında yapılan incelemede;



- Neriman AYDIN isimli şahsın Genel kurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK’e hitaben yazdığı mektupta kendisinin Türk olması nedeni ile şahsına karşı sitemleri, şikayetleri, önemli ve acil önerilerinden bahsettiği, Kuvayı Milliye ruhunu kazandırarak 11 Kasım 1938 yılında kaybedilen bağımsızlığın yeniden kazandırılması istenmekte, Türk vatanının silahlı olmasa da işkal altında olduğu, bu işgalden kurtulmak için Başkomutan olarak kendisinin Türk soylular ile bağımsızlık mücadelesini başlatmasının istendiği, Türk soylular olarak verilecek göreve hazır olduklarını belirtir şeklinde yazı olduğu,

Şüpheli Eren MUMCU Savcılık ifadesi; Neriman AYDIN’ı Kemal AYDIN’ın kardeşi olarak tanıdığını, kandil ve bayramlarda görüştüklerini, bir kere gündüz evlerine yemeğe gittiğini ve o zaman da güncel konularda konuştuklarını, Noyan Çalıkuşu’nun Neriman’ın evinde arama yapılırken not defterlerinin güvende olduğunu söylemesinin nedenini ve Kemal Aydın’ın evine gelen jandarma astsubay meselesini bilmediğini, Noyan’ı rahatlatmak için “Değerli, çok değerli birine gittiğini ondan bilgi alıp Noyan’a getireceğini” söylediğini aslında öyle birinin ve ondan alacağı bir bilginin olmadığını, rehabilitasyon kelimesini Noyan’ı rahatlatmak için söylediğini, görüşmesinde geçen “şey de var, diğer paşamızın da şeyi var işte avukatlık mavukatlık muhabbeti var ya” şeklindeki konuşmasında söz ettiği paşaların Şener Eruygur ve Hurşit Tolon Paşalar olduğunu ve avukatları olduğu kendilerini savunabileceklerini düşündüğü için öyle söylediğini, Kemal ve Neriman Aydın’ın ne tür bağlantılar içinde olduğunu bilmediğini,

Şüpheli Eren MUMCU Sorgu beyanı; Neriman AYDIN’ı Noyan ÇALIKUŞU aracılığıyla tanıdığını, bu isimlerle telefon görüşmelerinin olduğunu söylediği,

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ Emniyet İfadesinde; Neriman AYDIN’ı tanıdığını,Neriman AYDIN’ın Genel Kurmay Başkanlığı nezdinde hatırı sayılır bir kişi olduğu, Noyan ÇALIKUŞU aracılığıyla Neriman AYDIN’ın evine gittiğini, genel konular ve M. Kemal ATATÜRK ile ilgili konular konuştuklarını, Bir telefon görüşmesinde Neriman’la konuşurken söylediği “telefonuma virüs girdi, düşman boş durmuyor” sözünün espri amaçlı olduğunu, başka bir görüşmede de bir askeri öğrencinin hakkında yapılan soruşturmada yapacağı savunmayla ilgili Şüpheli Kemal Aydın ve Neriman Aydın’ın öğütlerde bulunduğunu,Neriman AYDIN’ın aydan bir M.D isimli şahısla görüştüklerini ve kendisine de bu isimden bahsettiklerini, Neriman AYDIN’ın bilgisayarından çıkan isim listesini kendisinin yüklemediğini sadece iki kişinin ismini verdiğini, Neriman Aydın ile yaptığı görüşmede; "Noyan’ı soruyorsunuz herhalde, neyle ilgili konuşacaksınız Neriman teyze" dediği, Neriman’ın "Bu çocukları sordun ya akşam gece, o konuda daha fazla bana ayrıntı vermek zorundasınız. İşin esasını anlamalıyım ki yazabileyim yoksa yazamam" dediği, kendisinin "bir konu daha var Neriman Teyze şimdi yani bu şeyler vardı ya bize vermiştin, Süleyman. Diyor ki bugün saat 08:30’da Sanatoryumda toplantı var, katılmak istersen diyo istediğin soruların cevabını bulabilrsin filan." dediği, Neriman'ın da "Gidebilecek misin? Hiç bir şey yapmayacaksın, sadece haber verip izlemeye gideceksin, sen sadece orda not tutacaksın, başka bir şey yapmayacaksın" dediği, kendisinin "normalde yasa dışı" dediği, Neriman’ın "Öyle mi o zaman orda katılan doktorlardan teğmenlerden biri yapsın yani arkadaşlarınızdan biri yapsın o işi, katılsın. Siz akşam gelebilirseniz gelin, ben bi ayrıntılı şu konuyu konuşalım. Böyle gönderemem böyle, size sormam gereken şeyler var." dediği konuşmayla ilgili olarak; bu konuda Neriman’a danıştığını, onun da oraya gidip not almasını söylediğini, yanına gitmediğini, özel görüşme yapmadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin sorgu beyanında; 3 yıldır Neriman AYDIN ile görüştüğünü, Neriman Aydın ile görüştükleri basına aksedince M.B. paşanın çalıştıkları birimde ziyaret ettiğini, paşanın olayla ilgili bilgisinin olduğunu bu kişileri tanıdığını bu kişilerle görüşmelerinin hiçbir zararının olmayacağını iyi insanlar olduğunu söylediğini, Genelkurmay Başkanının selamını ilettiğini, Şüpheli Kemal Aydın ve Neriman Aydın’ın evine hafta sonları gidip kaldıklarını, Neriman AYDIN ile yaptıkları telefon görüşmelerinin doğru olduğunu, M.D isimli hocayla Neriman AYDIN’ın görüştüğünü ve kendisine de bahsettiğini,

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin ikametinde yapılan aramada ele geçirilen; Üzerinde “belgelerim” yazılı CD içeriğinde, Neriman AYDIN’ in çeşitli şahıslar hakkında' hazırlanmış bilgilerin olduğu,

Üzerinde “Neriman AYDIN” yazılı CD içeriğinde Neriman AYDIN tarafından Sevgi ERENEROL, Rauf DENKTAŞ, Sayın (E.Albay) Hüseyin MÜMTAZ, Sayın Nuh Mete YÜKSEL, JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI (Yrb. Müfit Bey'in Dikkatine), Sayın Prof.Anıl ÇEÇEN, Ankara, 19.08.2003 BÎLGÎ NOTU (paşa ile yapılan görüşmeye hatırlatma notu), Sayın Tayyip YELEN (UGB Yeniden Kuvay-ı Milliye Genel Sekreteri), Org. Şener ERUYGUR JANDARMA GENEL KOMUTANI, E Jan. Tuğgeneral Veli Küçük, Sinan AYGÜN ATO BAŞKANI. Saym Dr.Necip Hablemitoğlu, Sayın Doç.Dr.Şengül H., Saym Orhan A. Sayın Erol MÜTERCİMLER, Sayın Binbaşı Selim B., Saym ATİLLA İLHAN, JD.KD.ALBAY CENGİZ Y., Saym Kemal Aydın, Sayın Namık Kemal Zeybek, Sayın Mustafa K. USİAD GENEL BAŞKAN YARDIMCISI, Sayın Hugo Chavez VENEZUELA DEVLET BAŞKANI, Sayın Muharrem K. CHP Malatya Milletvekili, Sayın Selami Y. CHP Kars Milletvekili, Sayın Tümgeneral Sabri D. gibi daha birçok şahsa yazılmış davet mektupları,



Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU Savcılık İfadesinde; Neriman AYDIN’ı harp okulu 2. snıfı bitirmeye yakın yani 2005 yılında aile dostu M.Ç aracılığıyla tanıdığını, yaklaşık 1 yıl önce Neriman AYDIN’ın evinde sosyal ilişkiler çerçevesinde konuştuklarını ayrıca telefonla da görüştüklerini, Ercüment OVALI ile Neriman AYDIN ‘ın evinde oturup sohbet ettiklerini, Kara Harp Okulunda bir subay adayı olarak Ankara'da bulunmasından dolayı Neriman ve Kemal Aydın ile irtibata geçtiğini, daha sonra askeri öğrencilik hayatı boyunca ve bu zamana kadar kendileri ile sosyal münasebetler dâhilinde ilişkilerini devam ettirdiğini, Neriman Aydın'ı annesi gibi bildiğini üzerinde çok emeği olduğunu, Yaşar TOZKOPARAN ile de Neriman AYDIN’ın evinde bir kere beraber kaldıklarını, Neriman AYDIN’ın evine genellikle her hafta sonu gittiklerini, kendisini bilge bir kişi olarak bildiği için sorunlarını da ilettiklerini, ifadesinde Genelkurmay Başkanlığına bu sorunları ilettiğini söylemesinin sözünün dinlendiğini terör örgütüne adam toplamadığını gösterdiğini, Neriman Aydın'ın bazı şeyleri bilmemesinin iki kardeş arasındaki kimin neyi ne kadar bilmesi gerekiyorsa o kadar bilgi verildiğinden kaynaklanıyor olabileceğini,

18.09.2008 günü saat 10.26'da Neriman Aydın ile yaptığı görüşmede; Neriman’ın "Teyzem, Haticeyle ben konuştum. Yusuf beye ulaşmaya çalışacak." dediği, Noyan’ın "Tamam, üniformalı mı gideyim Neriman teyze yoksa" dediği, Neriman’ın "Yok sivil git sivil git. Fotoğrafını falan çekerler Allah korusun, sivil git teyzem." dediği, onun "Tamam. Peki ben ne konuşayım onlarla yani, dostuz, arkadaşız." dediği, Neriman'ın "Tabi ki, aile dostuyuz yani. Bundan başka, M. amcam vasıtasıyla tanıdığımız Selçuk’a seyahate geldiklerinde tanıdığımız dostlarımız, aile dostu olduk. Sonra, diğer arkadaşımı da ben amcamla tanıştırdım, sık sık evlerine gideriz yatarız, annesi annemdir, Neriman hanım teyzemdir, yani bütün yaşananlar, bunlar, Kemal bilge bir insandır. Biz Kemal amca, amca dediğimiz can insandır, sadece biz." dediği, onun "Sohbetleri, sohbetleri filan şey eder mi böyle, ne konuşurdunuz der mi?" dediği, Neriman'ın "Tabi, bütün dünyayı konuşuruz, danışırız bütün dünya hadiselerini" dediği, onun "Mustafa Kemal öğretir bize" dediği, Neriman’ın "Öğretir deme, Mustafa Kemal’i konuşuruz, dünyayı konuşuruz, dünyayı konuşuruz, tamam? Öğretmek değil de hani konuşmak, sohbet etmek, soru sormak. Zaten bunlar, gerçek olan bunlar. Başka bir şey değil. O bilge bir insandır, yani evet, başka bir şey de yok zaten. Biz kendilerinde kalırız, onlar bizim evimizde kalırlar, bunlar zaten yaşanan şeyler tamam mı. Harp Okularıyla ilgili sorabiliriz biz, Harbiye öğrencisiydik onunla tanıştığımızda, tabi ki biz sorarız, genç insanlarız yani." dediği, onun "Ben öyle fazla Mustafa Kemal’in askeri falanız demiyim değil mi?” dediği ve Neriman’dan ne şekilde ifade vermesi gerektiğine ilişin sorular sorduğu konuşma metni okunup sorulduğunda; Mustafa Kemal'in askeriyiz ibaresinin yanlış anlaşılıp başka bir anlam çıkarılabileceği için söylememesi gerektiğini düşündüğünü, 18.09.2008 günü saat 10.28'de yine Neriman Aydın ile yaptığı ve önceki görüşmenin devamı niteliğindeki telefon görüşmesinde; "Tamam, fazla Mustafa Kemal’in askerleriyiz falan demiyeyim." dediği, Neriman'ın "Deme, hayır hayır hayır, gayet normal." dediği, onun "Bir de orduevinde benim şey vardı, bir tane defterim vardı, o sürekli not aldığım defter." dediği, Neriman'ın "Onu götürme" dediği, onun "Onu, arama yaptılarsa, arama yapıyorlarmış herhalde şu an." dediği, Neriman'ın "Arama yapmazlar, sen tanıksın sanık değilsin. Başka sim kartın var mı? Bu sim kartını at, de ki, şunu kullanıyorum de.” dediği, onun “Başkasının H.’ın üstüne kayıtlı ama." dediği, Neriman'ın "Olsun, şimdi sen bu telefon simini çıkarıp atıyorsun, öbürü öbürünü takıyorsun tamam. Bunu hemen yok et." dediği, onun "Tamam başkasına, başkasına vereyim şu an, tamam." dediği ve aleyhlerine delil olabilecek verileri kaybetme taktikleri aldığı görüşme metni okunup sorulduğunda; bu görüşmede imha edilmek istenen sim kartın Eskişehirli olduğunu hatırladığı H.Ü.'a ait olduğunu, görüşmenin o andaki psikolojik durumları nedeniyle yaptıkları bir görüşme olduğunu, 18.09.2008 günü saati 11.20'de Neriman Aydın ile yaptığı görüşmede; "Neriman teyze bu şimdi telefonlarla ilgili telefonun kayıtlarıyla ilgili falan çıkarsa ne yapayım ne diyim?" diye sorduğu, Neriman'ın "Bunu mu kullanacaksın öbür sim kartını mı, hangi numaranı vereceksin? Sen bi kapat sen bi kapat, ben başka numaradan arayım seni." dediği konuşma metni okunup sorulduğunda; telefonlar, görüşmeler dinlendiği için yapılmış görüşmeler olduğunu, 18.09.2008 günü saat 11.21’de Neriman Aydın ile yaptığı görüşmede; Neriman'ın "Bak şimdi ne yapacan biliyor musun o zaman teyzecim. Bu numarayı değil o numarayı vereceksin. Yeni hattı yani o numarayı kullanıyorum diyeceksin. Daha önce 505 kullandım attım, bilmiyorum numaramı. Bunu verirsen bunu verirsen, burdaki konuşmaların tamamını dökecekler teyzem. Ama bu simini de bu simini de yok et. Olur telefon götürme ama, numaran dedikleri zaman da işte bir numara ver. Bu numaranı verme, bu numaranda çok kayıtlı şey var şimdi." dediği, onun "Doğru, kayıtlı çok şey var, yalnız bu telefon numarası da bizim şeye kaydı, işte Eskişehirli var ya." dediği, Neriman’ın "Hadi teyzem, götürme telefonunu." dediği konuşma metni ile aynı gün saat 11.26'da Neriman ile yaptığı görüşmede; Neriman'ın "Bu telefonu ne yapıyorsan yap ama bu numarayı verme sakın" dediği, onun "Yok yok, tamam Neriman teyze tamam." dediği, Neriman'ın "Hadi teyzem, çünkü bak seninle bu konuşmalarıma istinaden gelir beni de alırlar çünkü. Bu, bunlar bu telefonda kayıtlı, şimdi gelir beni de alırlar." dediği konuşma metni ve yine aynı gün saat 11.27'de Neriman ile yaptığı görüşmede; Neriman'ın "Sen sen, akıllı bir çocuksun. Yani dostluk dışında bir şey yok zaten teyzecim biliyorsun. Ayrıca da yüksek mahkemeye bizim şahitliğimiz var diyeceksin, şahitlik talebimiz var. Ama bu numara bu numara, son derece tehlikeli şu numara." dediği, onun "Eski numaramda da yalnız bazı şeyler olabilir, kullanmıyorum" dediği, Neriman'ın "Olsun, ama bunun ama bunun kadar değil. Yusuf beyin telefonunu aklında tut, avukatımı istiyorum de tamam mı. Avukat gelmeden de konuşma sakın. He savcılıkta ver ifadeni. İfadeni savcılıkta ver, şeyde verme bak, Yusuf bey sana ulaşmadan ifade verme. Ama şu numaranı lütfen verme." dediği, onun "Yok yok, onu şimdi imha ederim birazdan." dediği konuşma metni birlikte sorulduğunda; genç yaşta gözaltına alınmasının verdiği sıkıntıyla ilgili olduğunu, 18.09.2008 günü saat 12.46'da Neriman Aydın’a gönderdiği "Teyzecim paşayla görüştüklerimizi söyleyim mi savciya" mesajı okunup sorulduğunda; M.B. paşayla yaptığı görüşmeyi anlatıp anlatmayacağını Neriman Aydın’a sorduğunu, onun doğru olmayacağını söylediğini ancak avukatıyla yaptığı görüşmede paşayla yaptığı görüşmeyi anlatmasının doğru olacağı söylendiği için burada anlattığını, Lüleburgaz Orduevi 109 numaralı odasında yapılan aramada bulunan "Kayhan Yapı Malzemeleri" antetli ajandanın yapılan incelemesinde ajandada yazılı "Kemal amcam bu işe 4 kişi başladı. Onunla Neriman teyzeme saldırmadılar. Ercüment ağabeyle Hakan abiye saldırdılar. Ercüment abi sınıfı geçti, Hakan abiyi satın aldılar. Halbuki yetenekliydi, ama ruh lazım.” şeklindeki not okunup sorulduğunda; Kemal Aydın’ın insanlara Mustafa Kemal ilmini anlatmaya tam olarak hatırlayamadığı bir tarihte 4 kişiyle başladığını, bunların Neriman Aydın, Ercümen Ovalı ve H. E. olduğunu ve notun bunlarla ilgili olduğunu,

Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU sorgu beyanında; 2008 yılında Zaman Gazetesinde Kemal Aydın ve Neriman Aydm ile görüştüğü hakkında haber yer aldığını, bunun haber üzerine Tuğgeneral Mustafa B.’nin özel olarak Eğitim Tümen Komutanlığında kendisi ile görüştüğünü, Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile 3 yıldır görüştüğünü söylediğini, Kemal ve Neriman AYDIN ile olan irtibatını anlattığını, bunun üzerine Tuğgeneral Mustafa B.’nin bu şahıslarla görüşmesinin hiçbir sakıncası olmadığını söylediğini, Genel Kurmay Komutanının selamını ilettiğini, 3 yıldır bu şahıslarla görüştüğünü, bu şahıslar terörist olsa Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu şahıslarla görüştüğünü bilmemesinin ve engel olmamasının mümkün olmayacağını, Kemal Aydın ile 3 sene önce 2005 yılının Ağustos ayında aile dostu olan Metin Ç. vasıtasıyla bir görüşme esnasında tanıştıklarını, sosyal münasebetler çerçevesinde kendileri ile ailece görüşmeye başladığını, şahıslarla ilk kendisinin tanıştığını, daha sonra Mehmet Ali Çelebi ile birlikte evlerine gittiklerini, evlerinde misafir edildiklerini, hafta sonları gittiklerini, onların evlerinde kaldığı günlerin olduğunu, dünyadan, Türkiye den konuştuklarını, Mustafa Kemal i anlattıklarını, örgütsel herhangi bir görüşmelerinin olmadığını, Durmuş Ali Özoğlu nu 2 sene önce Kemal Aydın ve Neriman Aydın vasıtasıyla tanıdığını, kitap fuarında tanıştıklarını, kendisini en fazla 2 kez Neriman ALDIN’ın evinde gördüğünü, gittikleri evin İşçi Partisinin dokümanlarında belirtilen karargah evi olmadığını, gittikleri evin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bilindiğini,

Şüpheli Neriman AYDIN’ın bilgisayarında yapılan incelemede;

-NOYAN ÇALIKUŞU [mailto:h033223@kho.edu.tr] isimli e-posta adresinden 09.10.2006 tarihinde Neriman Aydın’a gönderilen e posta, -NOYAN ÇALIKUŞU [mailto:noyan.selda@gmail.com] isimli eposta adresinden 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın’a gönderilen e posta, -Neriman Aydın tarafından 24.01.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli şahsa gönderilen e posta, -Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’na gönderilen e posta, -Noyan ÇALIKUŞU tarafından 20.02.2007 tarihinde Neriman Aydın’a gönderilen e posta, -Neriman Aydın tarafından 21.02.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli e posta adresine gönderilen e posta, -Noyan ÇALIKUŞU tarafından 06.03.2007 tarihinde Neriman Aydın’a gönderilen e posta, -Neriman Aydın tarafından 09.10.2006 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’na gönderilen e posta olduğu görülmüştür.



Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun savcılık ifadesinde;Neriman AYDIN’ı bizzat tanıdığını, Neriman AYDIN’ın tahminen 2007 senesinde kendisinin Asala PKK isimli kitabını okuyup beğendiğinden bahisle bir mektup gönderdiğini, Neriman AYDIN’ı telefonla aradığını, teşekkür ettiğini, Daha sonra Kemal AYDIN ile birlikte İstanbul’a gelişlerinde ziyaretine geldiklerini, Böylece yüz yüze tanışmış olduklarını, Aile dostu olduklarını ve görüşmelerine devam ettiklerini, Ercüment OVALI’yı Neriman ve Kemal AYDIN aracılığıyla tanıdığını,

06.01.2008 günü saat:23.12'de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "Çelebi Komutan vardı onu bıraktık Emre için yarın Disiplin Kuruluna çıkacak ona bi hazırlık yaptık şöyle savunsun diye inşallah yarın öyle savunacak kendini" "Geçenki olaydan dolayı savunacak","…ama Kemal Kemal amcası onunla konuştu sözlerini aldı herşeylerini devam edecek yani devam bırakmak yok devam" şeklindeki telefon konuşması soruldu; Görüşmede geçen ÇELEBİ komutan Mehmet Ali ÇELEBİ isimli kara harp okulu öğrencisi olduğunu, şu anda teğmen olmuş olacağını, Emre’ninde aynı okulda öğrenci olduğunu, Soy ismini bilmediğini, bu iki kişinin akraba olduklarını tahmin ettiğnii, Emre’nin okuldaki disiplinsizlik olayı nedeniyle karşı karşıya kaldığı cezaya ilişkin bir konuşma olduğunu, Neriman AYDIN’ın bu kişilerin babalarıyla aile dostu olduğunu bildiğini, Bu nedenle Neriman AYDIN’ın bu konuyla ilgilendiğini, ÇELEBİ’yi Neriman’ların evinde bir sefer gördüğünü, Emre’yi ise sadece duyduğunu, gördüğünü hatırlamadığını,

Yine aynı görüşmenin devamında; NERİMAN'ın "Ablası ya laylaylomla devlet meseleleride millet meseleleri laylaylomla nasıl ...olacak" "…bu tarafta binler yüzlerce çocuk var ve Kemal abini dinlemek için sırada bekliyolar bir dakika bırakmıyolar ki o Harbiyeli çocuklar yani yeni çocuklar" şeklindeki telefon konuşması soruldu; bu kişilerle Ankara’ya gidişlerinde görüştüğünü, vatan ve millet sevgisi konularındaki fikirlerinden etkilendikleri için Neriman AYDIN’nın idol olduğunu söylediğini,

20.03.2008 günü saat:11.11'de Neriman AYDIN ile yaptığınız görüşmede; kendisinin "Noyan falan döndü mü abla" dediğiniz, NERİMAN'ın "Noyan Eğirdir de amcası Özel Kuvvet" "Amcası çok selamları var dünde Mehmet Ali Çelebi nin var selamı" "Noyan da Özel Kuvvet seçmelerin de bunu epeyce bir sıkıştırmışlar…" dediği, Durmuş’un "İyi çok iyi yok o çocuk güzel şeyler yapacak" dediğiniz, NERİMAN'ın "İnşallah sayende amcaları valla sayende hep sen onlara idol oldun örnek oldun gıptayla seni izliyorlar" şeklindeki telefon görüşmesi soruldu; Bu çocuklar kitapların okudukları için idol olarak gördüklerini Neriman AYDIN’ın söylediğini,

19.04.2008 günü saat:09.32'de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "…akşama seninkiler vardı Çelebi ile Kemal abin" "dedim Kahraman benden her hafta rapor alıyor dedim bunların durumu nasıl diye…" "….Noyan diyoki ablası amcası Kırmızı Beyaz okuyorum dağda" "Dedimki ya amca a ya şu amcanın şimdi gözüne girdin ha dedim Eğridir in dağlarında kitap okuyasan Kırmızı Beyaz tamam mesele yok valla okuyom Neriman teyze dedi herkese de okutturuyom dedi" dediği, Durmuş’un "Valla okuyorsa güzel işte tamam valla Noyan yırttı yani şimdilik" "VALLA BENİM ÇOCUKLARA HEPSİNE MECBUR KOŞUYORUM ya en az iki kitap olacak çantasında" "İlkinde mırın kırın ettiler abi yani o şartları biliyosun filan öyle yok dedim yok yok yok sıçtırmayın şartına vurulduğunuzda yaralı yatacaksınız kitap okuyacaksınız kitap okuyacaksınız o zaman" şeklindeki telefon konuşmaları soruldu. Neriman AYDIN’ın rapor vermekten bahsetmesindeki kastının, Noyan’ın kitap okuyup okumadığını söylemesi olduğunu, Kırmızı Beyazın bir yayınevi ismi olduğunu, set halinde kitapları olduğunu, burada bunu kastettiğini, kitapların Atatürk ile ilgili olduğunu,

18.06.2008 günü saat:10.23'te Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "…bizim teğmenlerin senin tanımadığın bir Eren Teğmenimiz vardı abisi" dediği, Durmuş’un "Ereni biliyorum" dediği, NERİMAN'ın "Ereni biliyorsun o Komando olarak Hakkariye gitti" "Hakkaride bunun çıktığı bir kız var son konuşmamızda ben kurmay olmayacağım dedi kemal amcasıda ona çok kızdı kurmay olmuyorsan bu işi bırak dedi" dediği, Durmuş’un İyi köskös en fazla Albay olarak emekli olur gider" şeklindeki telefon görüşmesi soruldu;

Mehmet Ali Çelebi ve Noyan ile birlikte Ankara’daki kitap fuarına geldiğinde görüşmede geçen Eren’i tanıdığını, Erenin kız arkadaşından dolayı kurmay olmaktan vazgeçtiğini, Neriman’ın anlattığını, Eren’in albaylıktan emekli olacağını söylediğini,

29.12.2007 günü saat:14.59'da Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Bu şey kargo gelmiş bana haber ettiler onu" dediğiniz, NERİMAN'ın "Heh o Ercüment hocanın şeyleri dava dosyalarının" dediği, Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Dava dosyalarının" "Öyleymiş eeee onu eee kopyaları ben avukata verdirttireyim mi yoksa ben bana ulaştırsınlar ben inceleyeyim mi" dediği, NERİMAN'ın "Sen bilirsin yani onlar senin için hazırlandı" "Onlar senin için hazırlandı esasları şeyde zaten Hakan da" dediği, Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Ha Hakan şimdi davaya girip çıkıyor demi" dediğiniz, NERİMAN'ın "Girip çıkıyor girip çıkıyor eee en son bu geçen haftaki davada o Tekelioğlu denen hoca profesör evet ben Ercüment hocanın odasından dosyayı kendim çaldım diye itiraf etti ve bu kayıtlara geçti" "Evet en son böyle bir hadise oldu ikinciside dün akşam hoca abini aradı dediki Bedrettin DALAN aradı dedi ki bize ancak Türk çocuklarına yardım etmek düşer hoca gel sözleşmeyi imzalayalım" "Kök hücre kurduracak Yeditepe de labratuar" dediği, Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Eeee şeyin hocanın şeyi ney durumu ne bakış açısı ne meyili ne ablacım" dediğiniz, NERİMAN'ın "İlim bana ait diyor yani benden ürün alacaklar diyor" dediği, Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Yani ürün alacaklarda tamam da para kazanacak mı o" dediğiniz, NERİMAN'ın "Para kazanacak" dediği, Durmuş. A. ÖZOĞLU’nun "Eee ablacım ben bunu o zaman eee şeye aktarım bi Ankara ya" "Ankara ya aktarım da eee bu konuyu ben eee yani ivedilikle aktaracağım ve bi değerlendirme yapılsın hemen" şeklindeki görüşmesi okundu, sorulduğunda;

Ercüment OVALI’nın kök hücre konusundaki çalışmalarından dolayı üniversite idaresi ile davaları olduğunu, Encümentin Karadeniz Teknik Üniversitesinde öğretim görevlisi olduğunu, bu dava dosyalarını Neriman Aydın’ın kendisine ulaştırdığını, kendisinide bunları Ankara’daki Türk Tıpsan isimli askeri ortaklığı da olan kuruluşa gönderip kök hücre konusundaki çalışmalarda maddi destek isteyeceğini, daha doğrusu ortaklık isteyeceğini, ancak dosyaları göndermediğini ve avukata verdiğini, Zaten kendisine gönderilen dosyalar’ın dava dosyaları olduğunu, ortaklığa ilişkin olmadıklarını, Ercüment Ovalı ile yüzyüze sadece bir defa görüştüğünü, ancak Neriman ve Kemal aydın aracılığıyla haberleşmesinin olduğunu, kendisini tanıdığı için yardımcı olmak istediğini,

06.01.2008 günü saat:23.12'de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "…o Bankayla ilgili bi rapor hazırladım 10 sayfaya yakın" "Savunma Sanayi kuruluşlarımızın Amerikan şirketlerine nasıl ihbar edildiğini yazdım" "Belgeli hangi kurumlar vasıtasıyla kimler vasıtasıyla yapıyolar bu işi hazır hemen hemen, eklememi istediğin başka bişey varmı o konuya ait" "Bu konuyuda bi Millet evladı olarak gündeme getireyimmi yani kurumları çünkü Ziraat Bankası içinde söz konusu Merkez Bankası içinde" şeklindeki görüşmesi okundu, sorulduğunda;

Neriman Aydın’ın vatandaşlık görevi olarak kendi branşı olan bankacılık konusunda bir rapor hazırlayıp Genel Kurmay Başkanlığına sunmak istediğini söylediğini, gazeteci olarak kendisine rapora katkısı olup olmayacağını sorduğunu,

14.01.2008 günü saat:14.42'de Neriman AYDIN'ın gönderdiği mesajda; "ablasi sana e posta attim ama cevap gelmedi. kurtculuk yapanlar bu aksam koln de buyuk katilimli bir toplanti yapiyorlar. aytekin katilacak emirlerini bekliyor. demin sana söylemeyi unuttum. müsaitsen bu konuya dair emirlerini alalim, sevgi ve dualarimizla" şeklinde mesaj okundu, sorulduğunda; Aytekin’in Almanya’da yaşayan bir arkadaşı olduğunu, aynı zamanda Neriman Aydın’ın da tanıdığı olduğunu, Aytekin’in Almanya’da Kürtçülerin yaptığı bir toplantıya katılıp görüntü alacağını kendisininde yayınlayacağını,

17.01.2008 günü saat:13.43'te Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "…iyi abin de iyi o da çalışmalara devam ediyordu dün Abdülkadir birini getirdi yaklaşık 5 saat falan onunla Diyarbakır dan konuştu baya bi ortalık sarsıldı tabi insanların haberi yokmuş bisürü bişeyden Dengir Fırat Abdülkadire ısrarla seninle görüşelim falan filan onunla ilgili abinden bilgiler aldı abi kiminle konuşayım ne konuşayım ben bu adamlarla üzerimden gitmiyorlar sürekli sıkıştırıyorlar saflarına çekmek için falan diye onlarla meşguldu dün sabahta konuştuk iyiydi görevini yapıyor ablası hepimiz görevimizi yapıyoruz canım benim" "Canım benim raporumu okudun mu" dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun "Okudum ablacım okudum" "Onu tekrar bi sakin kafayla tekrar bi gözden geçirecem ablam" "Ondan sonra gereğini yapıcaz" dediği, NERİMAN'ın "Başka başka emrin var mı bize" "valla yani senin elinden bir kılıç almak isterim yani" şeklindeki görüşmesi okundu, sorulduğunda;

Daha öncede bahsedilen Ziraat bankası ile ilgili mektup olduğunu, Diyarbakır’dan konuştuğu kişi hakkında bilgisi olmadığını, “senin elinden bir kılıç almak isterim” şeklindeki sözlerle kendisinden kalem istediğini zannettiğini,

26.03.2008 günü saat:13.18'de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; NERİMAN'ın "…ne var ne yok yakında mısın uzakta mısın" dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun "Uzak ablam ......" "Sana benim şeyden yollayacam 1 tane niyeyse benim aklıma böyle takıldı kimse de yok benim fotoğrafım" "Şimdi biz belki bugün dönücez heralde" "Yani şeyin durumuna bağlı işte bir numaranın durumuna bağlı" "Seyahatte biliyorsun" "Hı belki bugün yada yarın dönme durumu var" "Muhtemelen herhalde döneriz biz eğer dönersek uğrarız zaten de yanına" "Kaçıcam firarimi verin dedim yani" şeklindeki görüşmesi okundu, sorulduğunda;

1 numaradan kasıt Cumhurbaşkanı veya Genel Kurmay Başkanı olabileceğini, Neriman Aydın’ın her ikisi ile de bir bağlantısı olduğuna dair bilgisi olmadığını,



Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU sorgusunda; Neriman Aydın vasıtasıyla Kemal Aydın’ı tanıdığını, bir müddet sonra samimiyetinin arttığını, sık sık görüştüklerini, Ankara’ya gittiğinde onlarla tanışan harp okulu öğrencisi ve yeni mezun askerlerlede tanıştığını, konuşmalarında nasıl özel harekatçı sıfatını yansıttığını bilmediğini, özel harekatçı tanıdığı arkadaşları olduğundan onların jargonuyla konuştuğunu, herhangi bir şekilde resmi , gayri resmi askerlikle bir ilgisi olmadığını,

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, HP marka Bilgisayar içerisinden çıkan, Fujitsu marka hard diskinin içerisinde File2008-06-26 05-59-35.jpg isimli resim dosyası içerisinde; toplumsalhaber.com isimli sitede yazar olan şahısların isimlerin bulunduğu ekran görüntüsünün resim olarak kaydedildiği, şüpheliler Emin GÜRSES, Neriman AYDIN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların adlarının yazılı olduğu,

File2008-06-28 00-48-50.jpg, File2008-07-01 01-41-53.jpg, File2008-07-01 03-34-20.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait aliozoglu@gmail.com isimli e posta adresine gelen e postaların görüldüğü ekran görüntüsünün resimlerinin olduğu, şüpheli Neriman AYDIN ile Ulusal KANAL’dan gelen e postaların bulunduğu,

Şüpheli Neriman AYDIN’ın bilgisayarında yapılan incelemede; Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektup olduğu, dokumanlarında yapılan incelemedeHoca M.Dumlu’nun düşünceleri ve önerileri alınacak Zara ile ilgili düet için görüş sorulacak yazı yazılacak Şener Eruygur, Ali Özoğlu konuk” yazdığı görülmüştür.

Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN savcılık ifadesinde, Neriman AYDIN’ı tanıdığını, bu şahısla Noyan ÇALIKUŞU’nun komutanı aracılığıyla tanıştığını, Neriman AYDIN’ın evine 3-4 kez gittiğini ama hiç kalmadığını, Neriman AYDIN’ın üniversite mezunu olduğunu zannetmediğini, bu kişilerin ATATÜRK’e farklı bir açıdan baktıkları için sohbetlerine katıldığını, Neriman AYDIN’la okul dönemi boyunca 2008 mayıs ayına kadargörüştüğünü, kendisinin Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN’la aynı ortamda bulunduğunu, Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN'la herhangi bir akrabalığının, yakınlığının olmadığını, kendisini Noyan ÇALIKUŞU’nun tanıştırdığını, 21.07.2008 günü saat 16.38'de yapılan görüşmeyi İzmir Urla'da askeri eğitim kampındayken hafta sonu İzmir'de şüpheli Noyan komutanının Selçuk'ta yanına gittiğinde Neriman AYDIN'la yaptığı görüşme olduğunu, önce Noyan’ ın, Neriman AYDIN'la görüştüğünü sonra telefonu kendisine verdiğini, kendisinin görüştüğünü, bu görüşme Neriman AYDIN' ın tahliyesinden sonra olduğu için suçlu olup olmadığını bilmediğini, Devletin kurumlarının terör örgütü dediği ERGENEKON'la ilgili bunların ilişkili olup olmadığım öğrenmek için görüştüğünü, orada Neriman AYDIN' ın anlatımları üzerine "evet alçaklar" şeklinde cevap vermesinin nedeni Neriman AYDIN'ı tanıdığını, bu kişinin tahliye edilmesinden sonra terör örgütüne üye olduğunu düşünmediğinden uğramış olduğu haksızlıktan dolayı ağzından alçaklar şekilde söz çıktığını, Neriman'ın "eve de gelmeyin ha bak sakıncalısınız" şeklindeki sözünün yorumunu yapamayacağını

Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN sorgu beyanında; Neriman Aydın ile komutanları olan Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu aracılığı ile tanıştığını, kendileri ile birlikte Salon Buluş Kafede görüştüklerini, Neriman Aydın gözaltına alındıktan sonra Kemal Aydın’ ın tutuklandığını, daha sonra evine gittikleri diğer şüphelilerle aralarında bu konuda telefon görüşmeleri yaptıklarını, bu şahsın haksız yere tutuklanmış olabileceğini konuştuklarını,şüphelilerden Mehmet Ali Çelebi, Noyan Çalıkuşu, Neriman Aydın ile yaptığı telefon görüşmelerinin doğru olduğunu ifade etmiştir.

Şüpheli Doğukan YORULMAZ Emniyet İfadesinde; Neriman AYDN’ı medyadan tanıdığını,

Şüpheli Doğukan YORULMAZ Savcılık ifadesinde; Neriman Aydın ile irtibatı sorulduğunda ismini gözaltına alındığı zaman duyduğunu, Neriman AYDIN’ın evinde yapılan aramada ele geçen belgedeki isimlerin kim olduğu sorulduğunda kendisiyle beraber askeri okuldan ayrılan kişilerin isimleri olduğu ama bu isim listesini Neriman AYDIN’a kendisinin vermediğini söylemiştir.

Şüpheli Doğukan YORULMAZ Sorgu beyanında; Neriman AYDIN’ı tanımadığını belirtmiştir

Şüpheli Önder KOÇ savcılık ifadesinde; Kemal Aydın ve Neriman Aydın’ı arkadaşı olan Noyan Çalıkuşu’ nun bahsetmesi nedeniyle bildiğini ancak evlerine hiç gitmediğini ve hiç görmediğini beyan etmiştir.

Şüpheli Hasan Hüseyin UÇAR Savcılık beyanı; Neriman AYDIN’ı tanımadığını ve evine hiç gitmediğni ve evinde bulunan, evine gelen askeri öğrencilerinin bulunduğu listeyi bilmediğini,

Şüpheli Hasan Hüseyin UÇAR Sorgu beyanı; Neriman AYDIN’ı tanımadığını ve telefon görüşmelerinin olmadığını,

Şüpheli Hamza DEMİR Emniyet İfadesinde; Neriman AYDIN isimli şahsın Kemal AYDIN’ın kardeşi olup bu vesile ile tanıdığını, kendisi ile de Kemal AYDIN’la olduğu gibi ailece görüştüğünü. Bu şahsın iş yerine hiç gitmediğini,

Şüpheli Hamza DEMİR Sorgu beyanı; Neriman Aydın ile birlikte olduğunu gösteren fotoğrafların doğru olduğunu, iletişim tespit tutanaklarının doğru olup kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.

Şüpheli Muhammet Murat AVAR emniyet ifadesinde; Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN’ı 1 yıl kadar önce Ankara’da tanıdığını, babasının kanser hastası olduğunu, tedavisininde kök hücre yöntemi ile olacağını öğrendiğini, Ercüment OVALI’nın bu konuda çalıştığını öğrendiğini, tanıdıkları vasıtasıyla Ercüment OVALI’ya ulaşabileceği kişi olarak Neriman AYDIN ve ağabeyi Kemal AYDIN’a ulaştığını, 8-9 ay kadar önce Siyami YALÇIN ile Ankara’ya gittiklerinde Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN’ın evlerine gidip 15 dakika kadar görüştüklerini,

Şüpheli Muhammet Murat AVAR’ın savcılık ifadesinde: Siyami YALÇIN’ı NERİMAN AYDIN ile geçen yıl bu aylarda tanıştırdığını, 7-8 aydır NERİMAN AYDIN ile her hangi bir görüşmesinin olmadığını, SİYAMİ YALÇIN, NERİMAN AYDIN ve KEMAL AYDIN ile her hangi bir örgütsel ilişkisinin olmadığını,

Şüpheli Siyami YALÇIN emniyet ifadesinde; Neriman AYDIN isimli şahsı 8-10 ay önce Muhammed Murat AVAR vasıtasıyla tanıdığını, belirttiği tarihte çocukluk arkadaşı olan ve memleketi Erzurum’da gazetecilik yapan Muhammed Murat AVAR ile Ankara’ya gittiklerini, Muhammet ile Neriman AYDIN’ın evine gittiklerini, Neriman AYDIN’ı ilk kez burada gördüğünü, 15 dakika oturup çay içtikten sonra kalktıklarını, Neriman AYDıN’ın ne iş yaptığını söylemediğini, sonradan Ziraat Bankasında çalıştığını duyduğunu, Neriman AYDIN ile yüz yüze bir daha görüşmediğini, ancak Erzurum’da yapılan ihalelerle ilgili kendisiyle telefon görüşmelerinin olduğunu, aralarında ticari bir husumetin olmadığını beyan etmiştir. Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmeleri sorulduğunda; Erzurum İç Tedarik Bölge Başkanlığında yapılan kömür ihalesini PKK sempatizanı olduğunu öğrendiği Şırnak’lı kişilerin kazandığını, zoruma gittiğini, Neriman AYDIN ile görüşmesi esnasında “Bizim işimiz TSK ile, bu konuda bir sıkıntın olursa bizimle paylaş” dediği için bu konuyu kendisine anlattığını, sonuçta ihale konusunda bir değişiklik olmadığını, ihaleyi alan firma yetkililerin ihaleye giren diğer firmaları da tehdit ettiği kanaatine vardığını, çünkü aynı ihalenin eşdeğeri Diyarbakır’da yapıldığını, Diyarbakır’daki ihaleyi alan firmanın ihaleye gelip katılmamasını da buna bağladığı için rahatsızlık hissettiğini,

Şüpheli Siyami YALÇIN savcılık ifadesinde: Neriman AYDIN’ı arkadaşı Muhammet Murat AVAR aracılığı ile tanıdığını, birlikte Neriman AYDIN’ın evine gittiklerini, Neriman AYDIN’ın Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili bir işiniz olursa kendisini aramasını söylediğini, neden bu şekilde söylediğini ve ne bağlantısı olduğunu bilmediğini, Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmeler sorulduğunda; 07.03.2008 günlü telefon görüşmesi okunup, sorulduğunda; ihale konusu olduğunu ilk tanıştıklarında TSK içerisinde işi olursa aramasını söylediği için Neriman AYDIN' ı arayarak, durumu anlattığını, o nunda Erzurum korordudaki istihbarat subayı Ahmet Yarbay'a konuyu anlatmasını söylediğini, zaten bu kişiyi tanıdığını, onun ihale konusunda fazla bir yardımı olamayacağını söylediğini, 14.03.2008 günlü telefon görüşmesi okunup, sorulduğunda; aynı ihale konusu olduğunu, Neriman AYDIN' ı arayıp, daha önce bahsettiği ihale konusunun sonucunu sorduğunu, onunda konunun araştırıldığını söylediğini, görüşmede geçen BİRBUÇUK tabirinin saat belirtmek amacıyla olabileceğini, 27.03.2008 günlü telefon görüşmesi okundu, soruldu: Aynı ihale konusu olduğunu, bu konuda bilgi verileceğini söylediği için daha bilgi verilmediğini NERİMAN AYDIN' a söylediğini, Onunda işin devlet işi olduğunu, daha önce kendisine gönderdiği kömür ihalesini alan PKK yandaşı şirket bilgilerinin incelendiğini, gönderdiği emailde açıkca ismini yazdığı için de dikkate alındığını söylediğini,

Şüpheli Hatice BAHTİYARIN savcılık ifadesinde; Neriman AYDIN lie 2-3 yıldır tanıdığını, Kemal ve Neriman AYDIN ile Durmuş Ali ÖZOĞLU ‘nu tanıştırdığını, Toplumsal haber isimli internet sitesinin sahibi olduğu yayınevine bağlı bir internet sitesi olduğunu, ayrıca Neriman AYDIN ‘ın bu sitede yazı yazdığını,

istiyorum, H.B.’in kendisini kazıkladığından Necip Bey’in kitaplarının trilyon liralar tuttuğundan, kendisine kazık atıldığından bahsetti. Bunları neden söyledi? Sevgi hanım Toplumsal Dönüşüm Yayınevinde neler oluyor insanlar (Hüseyin M. vs) kimseler paralarlını alamadılar Galiba devirler falan olmuş dedi Ergun Poyraz da bunun üzerine (O kadın devredildi dedi) (H. evden bile çıkmıyormuş) dedi” devamındaki sayfa da “(2) Paşalardan ve Türk ordusunun paşa …Yahudiler elinde olduğundan bahsedildi. –T.K, Y.B., E.Ö.-H.Ö.’ün akraba ve (dönme) Sabatyist-Yahudi olduklarından bahsedildi- …Bu fikirlerin ısrarlı sahibi Ergun Poyraz Ya şimdi E.Poryraz’ın bu düşüncesini yorumlamak istiyorum; Bu adam TSK’nın yardım ve korumasıyla kitap yazıyor, belgelere ulaşıyor, ama adam ordu aleyhinde propaganda ya ısrarla devam ediyor- Bu adam gerçekten Ordunun mu yoksa ordudaki din ağırlıklı kesimin mi yoksa ordudaki mason ağırlıklı kesimin mi emrinde?” yazdığı görülmüştür.



Şüpheli Neriman AYDIN’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;

1 Sevgi ERENEROL 56

2 Durmuş Ali ÖZOĞLU 615

3 Eren MUMCU 14

4 Ercüment OVALI 36

5 Erkut ERSOY 1

6 Ergün POYRAZ 2

7 Hatice BAHTİYAR 358

8 Kemal AYDIN 2249

9 Kemal KERİNÇSİZ 2

10 Mehmet Ali ÇELEBİ 618

11 Muhammet Murat AVAR 26

12 Noyan ÇALIKUŞU 327

13 Paşa Ümit ERENEROL 2

14 Sinan Aydın AYGÜN 1

15 Siyami YALÇIN 30

16 Hamza DEMİR 10


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   198   199   200   201   202   203   204   205   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin