1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə218/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   214   215   216   217   218   219   220   221   ...   230

52-Şüpheli Hamza DEMİR

a-Savunmaları,

Emniyet beyanında;

Şüpheli Hamza DEMİR’ in emniyette alınan ifadesinde özetle; 1992-1996 yılları arasında da Mersin ilinde Ülkü ocakları İl Başkanlığı yaptığını, 1997 yılında Mersin Milliyetçi Hareket Partisinden kaydını sildirdiğini, şu an her hangi bir kuruluşa kaydı bulunmadığını,

ERGENEKON terör örgütüne hiçbir zaman karışmadığını, adı geçen şahısları tanımadığını, bu şahıslardan elde edilen belgelerden bir bilgisi olmadığını, ERGENEKON terör örgütünde her hangi faaliyetinin olmadığını,



Lobi isimli belgenin ne olduğunu ve bu belgenin kimler tarafından hazırlandığını bilmediğini, böyle olaylar ile yakından ve uzaktan her hangi bir ilgisinin olmadığını, her hangi bir görev almadığını,

Soruşturma kapsamındaki ismi geçen şahıslardan Kemal AYDIN’ı geçmişi ülkücü olması nedeniyle yaklaşık 10-15 senedir tanıdığını, samimiyeti olduğunu, kendisi ile yüz yüze ve telefonla görüşmeleri olduğunu, bu görüşmelerde hal hatır sorduğunu, bunun dışında başka bir ilişki olmadığını, bu şahsın ne iş yaptığını bilmediğini,



Neriman AYDIN’ı Kemal AYDIN’ın kardeşi olup bu vesile ile tanıdığını, kendisi ile de Kemal AYDIN’la olduğu gibi ailece görüştüğünü. Bu şahsın iş yerine hiç gitmediğini,

Kemal AYDIN’ın kendisine birkaç tane gencin yanına geleceğini söylediğini, gelecek olan bu şahısları kendisinden ağırlamasını ve ikramda bulunmasını istediğini, kendisinin de tarihten yaklaşık 1 ay kadar önce Ankara ilinde Mahalle olarak bilmediği Konur 2 Sokak isimli adreste bulunan Buluş Çay Salonu isimli yerde Kemal AYDIN’ın kendisine bahsettiği şahıslar ile görüştüğünü,

Kemal AYDIN’ın yanına gönderdiği şahısların ne için geldiklerini ve ne hakkında konuşacaklarını söylemediğini, kendisinin de bu şahısların neden yanına geldiklerini sormadığını, sadece bu şahısları ile oturup çay içeceklerini söyleyerek buluştuklarını, kahvehaneye yanına gelen şahısların isimlerini bilmediğini, şahıslar ile tanışıp kahvede oturup sıradan konuları konuştuklarını, akşamüzeri olduğu için fazla oturmadıklarını, kendisine Harbiye Askeri Okulunda okuduklarını söylediklerini, ancak şahısların gerçekten burada okuyup okumadıklarını bilmediğini, kendisinin Kemal AYDIN’ının içerisinde bulunduğu söylenen örgütlenme ile bir ilgisinin olmadığını, bu şahıslar ile görüşmesinin illegal bir amacı bulunmadığını, sadece Kemal AYDIN’ın misafirleri olduğu için ağırladığını,

Kemal AYDIN “görevini yap” derken kendisine misafirlerini ağırlaması için söylediği bir söz olduğunu, kendisin de “görevimi yapıyorum” derken misafirlerini ağırladığını kastettiğini, kendisini mahcup etmediğini söylediğini, bu şekilde konuşmalarının bunun dışında bir amacı olmadığını,

Aramada ele geçen cep telefonunun kendine ait olduğunu, sim kartın ise eşinin üzerine kayıtlı olup, ancak bu hattı kendisinin kullandığını beyan etmiştir.

Savcılık beyanında;

Şüpheli Hamza DEMİR’ in Savcılıkta alınan ifadesinde özetle; Emniyette verdiği ifadenin doğru olup aynen tekrar ettiğini, kendine ait 0 532 371 77 11 telefonu olduğunu, 0 536 936 67 88 numaralı telefonun daha önce kendine ait olduğunu, bir müddet kullandıktan sonra attığını, KEMAL AYDIN' ı eski ülkücü olmasından dolayı tanıdığını, bir avukatın yazıhanesinde tanıştığını, NERİMAN AYDIN' ı da kardeşi olması dolayısıyla tanıdığını, gözaltındaki şahıslardan diğerlerinin hiç birin tanımadığını,

Dosyadaki mevcut telefon görüşmelerinin kendisine emniyette okunduğunu, ancak görüşmeleri gerçekten hatırlamadığını, şu an kafasının durduğunu, telefon görüşmelerinde geçen askeri okul öğrencileri ile yemek, toplantı gibi konuşmaların hiç birini hatırlamadığını,

Konuşmalarda geçen N.Ö.’ü tanıdığını, İstanbul' a geldiğinde yanına uğradığını, Metro Turizmin sahipleri ile amca çocuğu olduğunu, onların yanında çalıştığını bildiğini, V.Ü.'ı tanımadığını ve kim olduğunu ve onunla yaptığı görüşmeleri şu anda hatırlayamadığını,

HÜSAMETTİN ve HASAN isimli şahıslar hatırlamadığını,

Ş.D.' ı tanıdığını, iş için görüşmüş olabileceğini, ancak içeriklerini hatırlayamadığını, yapılan telefon görüşmelerinde "Hukuksal olmayan konuları benim ile görüş" derken bunların iş meselesi olduğunu, ancak şu anda hatırlamadığını, (Tape 6926)

Tape 6948’de geçen "Genel Kurmay' da görevli bir yerdeyim benim telefonum dinleniyor" şeklinde bir şey demediğini,

Tape 6950’ de geçen “İstanbul Ağır Cezada iş bitirttiririz" şeklinde görüşmeyi hatırlamadığını,

Tape 6951’de geçen Harbiyeliler kelimesinde kendisinin KEMAL abinin misafiri diye ilgilendiği kişilerin Harbiyeli öğrenci olduğunu daha sonradan öğrendiğini, baştan bilmediğini, yemek yerken öğrendiğini,

Kendisinde ele geçen Milli Birlik Hereketi Ana Tüzük isimli belgenin şu anda ölmüş olan avukat S.E. tarafından böyle bir dernek kurmak için kendilerine verdiğini, ancak dernek kuramadıklarını ve kendisinde kaldığını,

Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmadığını, Askeri bir kurumda gizli veya açık bir görevi bulunmadığını, zaman zaman ihale işlerine yardımcı olduğunu,

Kemal AYDIN’ı 1979 yılından beri Ülkü Ocaklarına gidip gelmesinden ve ayrıca B.T. isimli şahısla da Kemal AYDIN’ın sık sık görüştüklerini bildiğini, kendisinin de ara sıra B.T.’un yanına gittiğini, avukat A.E.’in ofisinde 2002 yılında karşılaştıklarında aralarındaki samimiyetin arttığını, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU’nu tanıdığını, bu şahıslar kendisi ilk gözaltına alındığı sırada oğlu Erhan DEMİR’in yanına gelerek elimizden ne gelirse yapmaya hazırız dediklerini, daha sonra da bu şahısların kendisine abi sen Kemal Abi yüzünden bu sıkıntılara düştün, bizimde sana yardım yapmak borcumuz diyerek maddi manevi her türlü yardıma hazır olduklarını kendisine beyan ettiklerini,

Mehmet Ali ÇELEBİ’yi 14.09.2008 günü Kemal AYDIN’ın annesinin evine iftara giderken kendisine Kemal AYDIN’ın Y. Paşa’ya çok güvendiğini söylediğini,

07.07.2008 günü saat 19.29’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde Noyan ÇALIKUŞU’nun “büyüğümüz” olarak bahsettiği şahsın Kemal AYDIN’ olduğunu,

11.08.2008 günü saat 22.53’te Noyan ÇALIKUŞU’nun gönderdiği, Eyvallah Hamza abi. senin gibi asil bir Türk evladının hizmetinde olmak şerefimizdir. Yârin mesaiden sonra hallederimiçerikli mesajla ilgili olarak, sıkıştığı için Noyan’dan para istediğini, parayı aldıktan sonra Noyan’a borcunu verdiğini,

19.08.2008 günü saat 22.16’da B. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde geçen ifadelere ilişkin, konuşmada ismi geçen Hasan isimli şahıs H. A. olduğunu, bu şahısın kendisini yine telefonda geçen Yusuf isimli şahısla birlikte dolandırdıklarını, telefonda geçen Zeki isimli şahıs ise kendisini dolandıran Hasan’ın akrabası olup, bu olay zoruna gittiğinden o sinirle böyle bir konuşma yaptığını,

15.09.2008 günü saat 11.43’te Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesi ve Noyan isimli şahısın kendisinin çeşitli maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla para göndermek istemesinin sebebi sorulduğunda, Noyan’ın kendisine sadece bir sefer para gönderdiğini, bunu geri ödediğini, kendisine yardımcı olmak için para vermeyi teklif ettiklerini, kendisinin de bir daha bunlardan para almadığını,

01.08.2008 günü saat 09:49’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde bahsedilen üzerine kayıtlı telefon hattı almamasının sebebinin ve görüşmelerini neden üstüne kayıtlı olmayan telefon hattından yaptığı sorulduğunda; üzerine kayıtlı olmayan hiçbir hat kullanmadığını, kimseye hiçbir telefon hattı vermediğini, bu görüşmede geçen Haydar isimli şahsı tanımadığını beyan ettiği,

23.08.2008 günü saat 14.23’de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığınız telefon görüşmesinde sözü edilen Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısla neden farklı telefon hattından görüşmek istediği sorulduğunda, telefonların dinlendiğini, rahatsız olduğunu, Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısla görüşmek istediği Telsim hattının numarası numarasını hatırlamadığını,



18.09.2008 günü Ankara ili Keçiören ilçesi Pınarbaşı Mahallesi Kızlarpınarı Caddesi Buca Sokak No:9/7 sayılı yerde yapılan aramada ele geçen cep telefonu, sim kart ve dokümanların tamamının kendisine ait olduğunu, Osman BAYDEMİR’e ait bilgisayar çıktısını ilk defa gözaltına alındığı sırada evinde gördüğünü, ikametinde ele geçirilen not defterinde yazılı şahıslardan Mustafa BALBAY ve Abuzer isimli şahıslarla hiçbir telefon görüşmesinin olmadığını, Prof. Dr. Ercüment OVALI isimli şahısla iki üç defa telefonda görüştüğünü beyan etmiştir.
Sorgu beyanında;

Eski savunmalarına benzer olarak savunma yapmış, Neriman Aydın ile birlikte olduğunu gösteren fotoğrafların doğru olduğunu, iletişim tespit tutanaklarının doğru olup kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   214   215   216   217   218   219   220   221   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin