1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə223/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   219   220   221   222   223   224   225   226   ...   230

c-Telefon Görüşmeleri


Tape No:6773, 15.02.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “Mehmet Ali komutanla biz sohbet ediyoruz” “Sömestır tatiline başladı pilotluk diplomasını aldı” “Amcası şimdi sömestır tatilleri varmış 15 gün biz onunla ders çalışıyoruz” “Şimdi 1 saatten fazladır 2 saattir de sağ sol hiç olan hiçbir şey olan sağ solu tartışıyoruz ona hiç olan, ben şimdi tabi orada dalgalanan bayrağın çok daha anlamlı olduğunu görenlerde zaten onu hissedecek Allah hissettirir” “Şimdi senin yaptığın iş yani sana minnettarım” “Devletimizin bizden talep ettiği şey çok doğru birşeymiş değil mi şimdi onu görüyorsun bayrağa bakınca görüyorsun değil mi” dediği, E. OVALI’nın “Sana fotoğrafını çeker yollarım ben size yarın dalgalanırken” dediği, K. AYDIN’ın “Sen Neriman a gönder sen zaten bilgileri göndermedin” “Şimdi o bilgileri göndermedin o bilgileri gönder haber yapalım canım benim” dediği, E. OVALI’nın “Abi bu arada bilgi vereyim yarın şeye gidiyorum MİT 6 buçukta benimle görüşme istedi” “MİT in şeyine kendi yerine” dediği, K.AYDIN’ın “Ne konuşacağını ne konuşmayacağını biliyorsun dimi” dediği, E. OVALI’nın “Zaten oraya dün de öyle söyledim ben Kemal abiden daha 2 gün 3 gün önce bana bir uğradılar ben dedim Kemal abiden okey almadan hiçbir şey yapmam” “Mevlüt ü götürdüm tanıştırdım Mevlüt gelmişti onlarla tanıştırdım ondan sonra” dediği, K. AYDIN’ın “Siz şunu bileceksin onlara şunu çok açık ve net söyleyebilirsin o ordu ordu olmazsa devlet olmaz” “İstihbarat teşkilatı olmazsa devlet olmaz ancak çok rahat konuşabilirsin onlarla bizim istihbarat devletimizin omurgası omurga kurumlarından biri olan istihbarat teşkilatımız sivilleştirme adı altındaki operasyonla Mustafa Kemal in kurduğu devlette devletin şeklini değiştirdiler anladın mı” “Mustafa Kemal in devletine saldırı var şimdi bu saldırının gereği olarak onu değiştirdiler sivilleştirme adı altında oraya sivil diye adamları getirdiler ve o teşkilatı CIA nın MOSSAD ın ve İngiliz istihbaratın emrine verdi” “Gerek olduğunda konuşabilirsin hiçbir şey yok” dediği, E. OVALI’nın “Tamam abi yok ben zaten yani konuşmayacağım şeyleri biliyorum onları biliyorum onun dışındakileri zaten konuştuklarım zaten hep genel olan şeyler ülkeyle ilgili ondan sonra bu arada buradaki olayları da onlara burada dönen olaylarıda şöyle bir çizicem tablosunu” dediği, K. AYDIN’ın “Senin elinde öyle bir silah varki sen dünyanın dünyanın senin Allahın sana bahşettiği bilimle ilimle dünyanın gıpta ettiği bir bilim adamısın sen” “Şimdi senden birşey istiyorum özellikle bilim adamlığı basın ve bilminin sırlarını değil bilimine ait sırları değil anladın mı” “Ama bilim adamlığı vasfının ve bu ülkede bilim adamı senin gibi olupta bu güne kadar bilmini Türk milletinin aleyhine emperyalizmin eline satmamış tek adam olduğunu vurgulayacaksın” dediği, E. OVALI’nın “Evet abi onu anladılar zaten onu anladılar zaten dediler ki bizden habersiz sakın yurt dışına çıkma hocam falan senin dediğin gibi kendine dikkat et diye böyle öğütlerde bulundular” dediği, K. AYDIN’ın “Tamam sen bunu vurgulayacaksın bunlar kayıt edilecek kayıt altında devletin kayıtlarında kalsın senin oradaki her konuşman kayıt edilecektir devlet kayıt eder etmelidir de zaten ama bilim adamlığını ve bu bilim adamlığı vasfını hiçbir değerin karşılığı olarak Türk milletinin aleyhine satmadığını vurgulayacaksın ve satmayacan ve bir ilk olduğunu bu ülkede bir ilk olduğunu bundan sonra da Türk çocukları seni örnek alarak satmayacak Türk çocuklarının Türk bilim hayatında Türk milletinin hayatında yeniden oluşacağını söyleyeceksin anladın mı” dediği,

Tape No:6774, 19.02.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “Ben diyecektimki onlarla konuşmaya gittiğinde şuna dikkat et sana ne soruyorlar özellikle onlar neyi konuşmak istiyorlar” “Anladınmı neyi konuşmak istiyolar ne soruyolar daha ziyade onlar konuşsun sen dinle nedir istedikleri anladınmı” “Onlara dikkat ediyorsun ben onun için aradım seni canım benim” dediği, E. OVALI’nın “Tamam abi ben sana akşam bilgi veririm” dediği, K. AYDIN’ın “ “ekipten birini kopardılar şimdi” dediği, E. OVALI’nın “Yok ya abi kopmadı o çocuk onu geri alacaz alacaz” dediği, K. AYDIN’ın “Hayır hayır üzerinde durmaya gerek yok geriye sen onları biz karşılaşınca konuşacağız geriye bakmak yok” dediği, E. OVALI’nın “ “Tamam peki tamam” dediği

Tape No:6777, 19.02.2008 tarihinde M.A ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. AYDIN’ın “Vatandaşlar geldimi bugün görüşecek devlet gelecekti ya bugün” dediği, E. OVALI’nın “Bugün ben gidiyorum ben” “Volkan paşa ile görüştüm” “…bir Trabzon’a geleyim diyor ele güne gösterelim diyo tamam paşam gelin dedim haftaya alıyorum buraya onu” “Abi anladıkki o devlet asıl devlet değil yani” dediği, M. AYDIN’ın “Değil tabi onu baştan söyledikte dinlemedin” dediği,

Tape No:6780, 23.02.2008 tarihinde M.A ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. AYDIN’ın “paşalarla geleyim mi gelme mi istiyon mu istemiyon mu” dediği, E. OVALI’nın “Gel gel gel millet bir gerildi bir gerildi paşa yı görünce Ömer in suratını göreceksin” “Abi korktular herif ... kurula girerse genel müdür olarak gelirse ne olacak diye” “Benim adam bozuldu ama sonradan adapte oldu” dediği, M. AYDIN’ın “Ya biliyorsun hem kendisi diyor ki o gece bana Mustafa Kemal Samsun a çıktığında ki 8 adamdan yanında hiçbir tarihte kimse olmamış Samsun a kadar kullanmış bunu bildiği halde demiyor ki bu Ercüment OVALI herkese kullanmalıdır kardeşim bunu anlamayacak kadar mal kafalılar ya” dediği, E.OVALI’nın “Hayır dedim ki ben önce itiraz ettim Nedim dedim ki bak Nedim şimdi panik yapmana şey yapmanı bu adamı kalkıp tekrar başımıza koyacak halimiz yok ama dost ve arkadaş olucaz ne yapıcaz bu adamlar bizim Trabzon da demiyorlar mıydı askerlerle araları bozuldu ha ben paşayla şimdi Süleymanda gözükecem sahil tesislerinde gözükecem orda gözükecem herkese dersini vericem ha bu arada bir haber haftaya salı Jandarma bölge komutanı geliyor. Tümgeneral ha ha, Ati yi gezmeye Ati yi gezmeye” dediği, M. AYDIN’ın “Çok güzel haberlerin var hocam o zaman ben geleyim de sizinlen bir iki gece geçireyim” “Şey duydun mu bilmiyorum paşa söyledi mi” “İnterpar...1 milyon paunt ayırmışlar kök hücre işine abi” “Şimdi demek ki bunlar işin farkına varmışlar dün akşam Zafer le de konuştum” “Hoca dedikten sonra Zafer i aradım ben şey telafuz etmedim rakam Zafer le konuşurken paşa dedi ki böyle böyle 1 milyon paunt ayırdılar kök hücre işine dedi ve Ankara ya gelmiyor musun şimdi 4 üne kadar” dediği, E. OVALI’nın “Ankara ya gelmiyorum ben Ankara ya paşa ya tabi programda değişiklik oldu ben karşıya yolluyorum akşam buradan gidiyorum direk” dediği.

Tape No:6781, 24.02.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E. OVALI’nın “Nasıl gidiyor abi ne yapıyoruz haber alayım dedim senden biraz ne diyorsun şey için harekat için” “Ben üzülüyorum abi yani harekatı şey için değil yeni gelen herşeyde insanların çocukları oralarda bizlerde masa başında birşey pazarlamanın peşinde onun için böyle bakayım senin şeyini sesini duyayım dedim” “Üzüldüğüm şey şu abi yani birileri kanıyla canıyla orada diğerleri de masa başında ülke pazarlamakla meşgul” “Başbakan çıkmış diyor ki Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanlığına işte kahramanca savaşıyor falan şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri evet doğru ama yani desen ki işte ordumuz kahramanca savaşıyor işte ne bileyim işte gene Türk milleti ..... gösterdi orada savaşıyor sanki bir süre sonra da orada başlarına ordunun bir iş getirip ordaki Amerikalı işbirlikçileriyle ondan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri yapamadı bak diyecekmiş hissi geliyor bana” “Bu adam gitti Amerikayla anlaştı ordunun oraya girmesi konusunda bir hesaplar yaptı bu hesaplar üzerinde de anlaştılar” “Benim düşüncem ordu bunları hesaplamıştır bütün herşeyi hesaplamıştır yani ona da bir süre sonra karşısına peşmergelerin Amerikan kuvvetleriyle birlikte çıkacağını ve orduyu zor duruma düşürmeye çalışacaklarını bunu hesaplamıştır ve buna karşıda tedbirini almıştır diye düşünüyorum” “Kerkük Musul Kerkük e kadar gider orayı kuşatır buna itiraz ettikleri zaman da içeride devirir ve sistemi bitirir benim yani hayalimdeki işten bahsediyorsan abi Musul Kerkük e kadar bu ordu gider orayı çevirir bu arada içeride buna karşı tabi ki ne yapıyorsunuz siz bilmem ne demelerini de bahane ederek içerideki hadiselerden de faydalanarak içeriyi de susturur” dediği, K. AYDIN’ın “Siz ne iş yapacaksınız” dediği, Ercüment OVALI’nın “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi peki bu konuda ki Devlet BAHÇELİ ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, Ercüment OVALI’nın “Ne düşünücem hain hain hain düşüncemi bilmiyor musun abi” “Türkiye Cumhuriyeti devleti de emperyalist güçlerin Irak üzerindeki planlarının nı bozmak üzere bu planın Türkiye nin aleyhine olan bir plan olduğunu bildikleri içinde bu plana karşı koymak üzere devlet karar vermiştir bu kararını 12 Nisan 2007 yılında devlet bu savaşı yapacak gücün başkomutanın ağzından dünyaya ilan etmişti bu savaşın olacağını dünyaya ilan etti bu savaşın olmamasının ancak bir tane nedeni olur Amerika Irak ı müttefikleriyle birlikte işgal ettiği Irak tan çekilecek ve Irak ın eski halinde olmasını birleşmiş milletlerin şeyi altında ve bizde garantör devlet olmak üzere Irak ın bütünlüğünün korunmasına Türkiye de garantör ve taraf olmak kaydıyla garanti altına alacaklar bu savaş olmayacak ve Türkiye de Irak tan çıkacak şimdi Türkiye nin Irak a müdahalesi sadece orada ki terör unsurlarına yönelik değildir ki başkomutanlık 12 Nisan 2007 tabi siz bunları hep götünüzle dinlediniz hep siyasilerin söylediklerine baktınız ama devlet ne diyora hiç bakmadın hiç kusura bakmayın bunu söyleyecem bunu bu ülkede bu yorumları yapan herkese söylüyorum sana da söyleyecem şimdi 12 Nisan tekrar geliyorum oraya bu telefon konuşması ama konuşacağız bunun başka yolu yok seninle yan yana gelemiyoruz çünkü sen yanlışları yapmaya devam ediyorsun ne yapayım yani yanlışları da ancak doğru bilgiyle yapmayabiliriz şimdi 12 Nisan 2007 tarihinde tekrar oraya dönüyorum bu ülkenin başkomutanı diyor ki Irak a müdahale edilmesi gereklimidir gereklidir fayda sağlar mı sağlar başarılı olurmuyuz oluruz diyor ancak diyor Irak ta terör unsurları var diyor Irak ta sair unsurlar bakınız muhattap almıyoruz sair unsurlar sizin hükümetlerinizin sizi yöneten sizin oy verip seçtiğiniz hükümetlerin sayın Barzani sayın Talabani dediği onları kabul ederiz onlar seçilmiş o ülkenin seçilmiş yöneticileridir diyor sizin Cumhurbaşkanlığı makamınızı işgal eden zat Türkiye nin Başbakanlığı makamında oturan zat siyasiler Deniz BAYKAL diyor ki onlarla anlaşın bu savaşta olmaz diyor Devlet BAHÇELİ de aynı şeyi söylüyor bunu sadece Tayyip ERDOĞAN sayın Başbakana yükleyerek bu işi onun üzerine yükleyerek ona da haksızlık etmeye hakkımız yok siyasiler böyle söylüyor şimdi dedi ki başkomutan ancak orada terör unsurları var sair unsurları var biz de Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri var dedi siyasi irade dedi bakınız devlet olmanın gereklerini Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik bir hukuk devletidir sosyal bir hukuk devletidir Mustafa Kemal öyle kurdu bunu söyleyen devlet o bunu söyleyendi devlet ama siz bunu söyleyeni devlet olarak algılamadınız siz hükümetin başındakilerini devlet olarak algıladınız siz meclis diye işgal edilmiş zihniyetteki bir meclisteki bulunanları devlet olarak algıladınız biz öyle algılamadık bizim için devlet Yaşar BÜYÜKANIT bizim için devlet Kara Kuvvetleri Komutanı bizim için devlet Hava Kuvveleri komutanı Deniz Kuvveleri Jandarma Genel komutanı bizim için devlet onlar onları temsilen de onların başı olarakta onların lideri olarakta dedi ki adam orada bu unsurlar var dedi şimdi siyasi irade dedi karar alır bize de direktif verecek dedi bu unsurlardan hangisine yöneleceğimizin direktifini verecekti biz de o unsurlara o direktif doğrultusunda o unsurlara yöneleceğiz dedi. Ben devlet konusunda çok bilgili bir insanım bunu sana söyleme gereği ne gereği yok bunu sana söylememin bir maksadı da olamaz. Bakınız şimdi bunun planlarını yapacaklar ya Türk Silahlı Kuvvetleri Türk miletinin devlet tarihiyle birlikte ordu tarihi ordu geleneği olan bir millet Türk milleti ve bu ordunun başına bu ülkede birileri tesadüfen Cumhurbaşkanı halen Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zat gibi bu ülkede tesadüfen Başbakan sayın Tayyip ERDOĞAN gibi bu ülkede Başbakan sayın Deniz BAYKAL gibi ECEVİT gibi DEMİREL gibi Tansu ÇİLLER gibi Mesut YILMAZ gibi biriler MENDERES... gibi olabilir ama bu ülkede bu ülkede o makama orgenerallik maka.... hiç biri tesadüflarla gelmiyor müsade buyrun yüzlerce seçmeden sonra gelir hele bu ülkede tesadüfen hiç kimse Genelkurmay Başkanı olmuyor” dediği, E. OVALI’nın “bizim tanıyorsun doktor arkadaşım sinirleri bozulmuş biraz stresli sesle çok siniri bozuk senle bişey konuşmak istiyorum bişey paylaşmak istiyorum dedi ne oldu dedim sabah dedi kaldım Koro otelde dedi öğrendiğim kadarıyla bunlar Sağlık Bakanlığı müfettişi olan iki kişiyle tanıştım doğal olarak konu dedi başörtüsüydü Türkiyeydi Atatürktü Ordunun harekatıdır buna geldi dedi adamlar kalkı bana dedi ki dedi siz Türkler bu ülkeyi maffettiniz yakında ordunuzunda ne hale geldiğini göreceksiniz” dediği, K. AYDIN’ın “Onlar neymiş Nedim bunlara ne olduğunu sormuş mu” “Neymiş onların cibiliyeti neymiş onların cibiliyeti. Onlar O… çocukları” dediği, E. OVALI’nın “Demek isteğim bu adamalar bu adlar bişeyin peşindeler bişeyin peşindeler ve bu peşinde oldukları şey” dediği, K. AYDIN’ın “bunlar bişşeyin peşindeler Türkiye yi tasfiye etmenin peşindeler yani günaydın bunlarla mücadele yapan insanlar.. bunlar bişeyin peşindeler yanlız biz bunların mı peşindeyiz bak tekrar söyliyorum bunlar yanlız değil. Devlet Bahçeli Deniz Baykal siyesette kimler varsa parti kurulu partilerin hepsi Türkiye yi tasfiye etmenin peşinde şimdi sadece sadece Tayip Erdoğan diyerek AKP diyerek bu işten bu işi oraya yıkarak Türkiye nin geleceğini emniyet altına alamasın. Sizinle bir türlü anlaşamadığımız nokta budur bir türlü anlaşamadım onlar sadece çoğunluk ve sadece ve hükümet edenler şimdi sadece hükümet edenler Nedim neyin üzüntüsünü yaşıyor Nedim önce içine düştüğü salaklığın üzüntüsünü yaşasın önce kendini salaklıktan kurtarsın sonra Türkiye üzerinden düşünmeye başlasın. salakların Türkiye üzerinden düşünmeye hakkı yok Türkiye hala sağcılıktan hala solculuktan kurtulamamış hala kendisinin Türklüğünü hala kendisine Türk diyememiş insanların Türkiye üzerinden bişey konuşma yani Türkiyenin yaşadığı tehditlerle ilgili bişey söyleye hakkı yok tabi günaydın Türkiye yenimi tehditleşiyor yenimi Türkiye tehditlerle karşı karşıya Demirel yönetirken Türkiye tehditlerle karşı karşıya değilmiydi Ecevit yönetirken Turgut Özal yönetirken Menderes yönetirken tenditlerle karşı karşıya değilmiydi Türkiye Erbakan yönetirken değilmiydi şimdi sadece bu güne bağlayarak AKP ye veya tayyip Erdoğan a bağlayarak bu günün tehdit olduğnu söyliyenlerin bu ülke için müspet diyoruz görüşleri kabul edilemez bu sadece kendi siyasi iradelerinin hükümet olamasının çektikleri kıskaçlığın ifadesidir bu vatan sevgisi değildir anladın mı senin durman gereken nokta budur. Senin ekranlarından duyduklarınla yorum yapmaya hakkın yok buna senin hakkın yok buna benim hakkım yok ben televizyon ekranlarından haberlere bakmıyorum bir yere baktım ne dedi genel konutanlık açıklama yaptı bizim yapacağımız açıklamalara bakın değil mi. Sen söyleme bunu senden kimse duymasın sen bir asker çocuğusun sen bu ülkenin özellikli insanısın senin bu ülkedeki konumun farklı düşünçe yapın farklı benim kızdığım taraf bu bak kızdırdın beni şimdi sen böyle düşünemesin buna hakkın yok yok yok” dediği Ercüment Ovalı’ın “En önemli bilgi kaynağına dönüp soruyorum ne diyorsun abi diye soruyorum sende bana bağırıyorsun. Bişey demedik abi biz dedik canımız sıkıldı bişey paylaşalım dedik fırça yedik dedik iki söz duyalım dolalım yarın sabah gidelim bizde insanlara saldıralım dedik….” “Sana ikinci haberi verecem şimdi ikinci haberi bu birincisiydi bu soru sorduk şimdi ikincisi salı veya çarşamba günü Jandarma Bölge komutanı buraya geliyor …… ziyarete” dediği, Kemal Aydın’ın “Ee tabi gittin bir yanlış yaptın Emperyelist güçlerin ellerindeki kuruma gittin hiç söylememen gereken şeyleride söyledin hiç söylememen gereken şeyleri söyledin, Onlarla ilişkiye girdin herşeyi söyledin ya yazdıkların felaket, bana yazdığın şeyler felaket söylemedik hiçbişey bırakmadın yani nasıl bu işi başardın seni tebrik ediyorum, herşey var orda olmayan bişey yok yazdığın metin duruyor karşılaştığımızda yanyana gelip okuduğumuzda onun içinde neler olduğunu sana söyliyecem şimdi gidip herşeyi söyledin herşeyi ve senin korumanı onlar mı yaptı şimdi onlar mı seni korudular şimdiye kadar onlar şimdiye kadar seni öldürme planları yapan onlar seni öldürme planları yapan bir kurumun düşman güçlerin emrindeki yerdir oraya aittirler ben sana giderken dedim ki hoca ne söylemeyeceğini biliyormusun dedim ne söyleyeceğini bil bir gittin altı saat geldiler beş saatte kaldılar bir gittin altı saat oniki saat adamlarla yani bir Emperyelist güçlerin emrindeki bir ihanet teşkilatında herşeyide söyledin maşallah herşeyi herşeyi söyledin. hepsini söyledin bu işler bilmeyi gerektirir dahi insan dahi insanlara Allahın verdiği bir başka dahilik daha vardır sır saklama dahi insanlar Allahın bilgisine sahip insanlar önce sırları saklayacak şimdi biz sana onların oraların yönetenlerin namusuzluğu ile ilgili ben sana söyledim ben sana söyledim ki onlar işgal altındadır onlar benim peşimde gezdiler diyorum sana. Onlar birilerinin emrinde olarak benim peşimde gezdiler taki benim devletim benim esas devletim bizi sahipleninceye kadar onlar aracılığıyla onlar vasıtasıyla bize ölüm planları yaptılar sen ben sana bunları daha önce söyledim şimdi onlarla ölçülen onların milliyetçiliği filan yok onların içinde milliyetçi filan olanda yok milliyetçi olan Emperyalist güçlerin emrindekilerden talimat almaz onlar Emperyelist güçlerin emrinde onlar MOSSAT tan EIBH ten onlar CIA den emir alıp onların gereğini yapıyor o kurum Türkiye cumhuriyeti Devletinin altını oyan bir kurum haline getirilmiştir bunları telefonda söylemek durumuda kalıyorum onların seni beni korumak gibi bir eylemi olmaz onların bir tane emir vardır seni beni ortadan kaldırmak gibi emirleri var onların sözlerinde bizimle ilgili bizim yapacağımız vatan savunmasıyla ilgili onların söyledikleri düşüncelerin hiçbirisinde vatan sevgisi yoktur bizi sevgi yoktur orası işgal edilmiş bir kurumdur. Unutma bunu işgal edilmiş orda milli orda onlar milli olduğunu söyliyen hepsi emir alan insanlardır orayı yöneten adam orda müsteşarlık orda en başında bulunan adam Devlet Bahçeli’nin danışmanlığını yapıyor. Şengal Atasagun Emperyalist güçlerin elinde Devlet Bahçeli nin emrindeler. Onların bizi koruması diye bişey söz konusu değildir onların tekrar söyliyorum onlar bizi öldürme planları yapan o emrin doğrultusunda öldürme planları yapanlardır. Onlarla bişey konuşulmaz onlar baban olsa orda baban çalışıyor olsa sadece baban olduğu için konuşursun millet meselesi konuşulmaz ne zaman Mustafa KEMAL in kurduğu 1924 teki Türkiye Cumhuriyeti devleti konumuna getirildiği zaman konuşulur esasında ben pazartesi günü sana diyecektim ki pazartesi günü Trabzona gelecem. Anladın mı sana diyecektim ki Trabzona gelecem ama dedim şeyin geçsin yani biraz işler geçsin dedim devlet bizden evel evelleşmiş şimdi dedin ki bölge komutanı gelecek devlet için. Senin yaptığın hatayı düzeltmek için şimdi senin üzerine gelecek herşeyi düzeltmek için bölge komutanı senin yanına gelir onun için gelecek senin yaptığın hatalar için gelecek anladınmı yaptığın hatadan dolayı bölge komutanından özür dile deki biz bu kurumu devletin bir milli müessesi olarak gördüm benle temaslarında onlarla bu manada ilişki kurdum ama öyle değilmiş de benim abim bana onların öyle olmadığını söyledi anladın mı. Bölge komutanına şimdi öyle söyliyeceksin diyeceksin ki biz bu kurumun olmasa devletin olmasa olmaz kurumlarından birisi olan Milli İstihbarat Teşkilatıdır diye görüştük ama benim abim bana öyle olmadığını yanlış yaptığını onlarla hiçbir şekilde hiçbir bilgi paylaşmamam gerektiğini söyledi onun için ben esas devletim sizden bu nedenle özür diliyorum dedi şimdi bölge komutanına böyle söyliyerek bekleyeceksın anladın mı. Şimdi onlar bizi öldürme planı yapıyorlar bizim esas devlet Türk Silahlı Kuvvetleri bizi korumasaydı ne senin parçanı bulabilirlerdi bu ülkede nede Kemal AYDIN ın parçasını bulabilirlerdi sevgili kardeşim benim çok sevgili kardeşim hiç bunu unutma bunu hiç unutma ne senin parçanı bulabilirlerdi nede kemal Aydın ın parçasını bulabilirlerdi şimdi baktılarki olmuyor başka planlar çeviriyorlar bak Milli İstihbarat Teşkilatındaki görevlilere benimle ilgili verdikleri emri söyliyorum. Bütününe sakın Kemal Aydın’la tartışmayın. Tartışmaya girmeyin çünkü benimle tartışmaya girecek insanı pok kuyusuna sokarım pok kuyusuna benim bilgilerim o işe müsait anladın mı Ama siz hazır değilsiniz siz o manada hazır değilsiniz şimdi Jandarma Bölge komutanı gelecek Bölge komutanı geldiğinde Bölge Komutanıyla özellikle birebir anladın mı böyle söyliyerek konuş böyle bunları söyle onlar onlar bizi sahipsiz buldukları anda bizi terk edip bizi sahipsiz kaldığımızı devletimizin bizi terkettiğini gördükleri anda bizi öldürürler senide öldürürler benide öldürürler bunu hiç unutma tamam mı. Bu söylediğim şey son derece ciddidir hatta kendimi şey bulmadığım için hazır bulmadığım için sana diyecektim ki pazartesi bana uçak bileti gönder Trabzona geleyim şimdi zaman biraz geçsin bir otursun şöyle şey yerine çümkü benim dengem bozuk. Senle oturup konuşacam tamam mı. Bana zaman ayırmadın zaman ayırmadın altı yıldır bana bir gün sen benim için dedim ki Ankara ya gel oturup saatlerce konuşmamız gereken şeylerdir bunlar biliyormusun günlerce saatler yetmez anladın mı günlerce konuşmamız lazım muhtelif zamanlarda Türkiye cumhuriyet Devleti çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır Türkiye Cumhuriyeti devleti karşı karşıya bulunduğu tehlikeler kadar tehlikelerle bende sende karşı karşıya unutma bunu Türkiye Cumhuriyeti devleti düşmanları seninde benimde düşmanım hiç unutmuyorsun bunu Türkiye Cumhuriyetinin düşmanları ve Türk milletinin düşmanları Kemal Aydın ında Ercüment Ovalı nında düşmanıdır ve bunların bize dost olması diye bişey sözkonusu değildir bizi sadece dost görünmek mecburiyetindedirler şuanki haller nedeniyle devletimizin bizi sahiplenmesi nedeniyle bize dost görünme gösterisi yapıyorlar Oruspu çocukları bu kadar net söyliyorum benim telefonumun dinlendiğini seninde telefonunun dinlendiğini biliyorum. Sadece onu yapıyorlar onun dışında başka hiçbirşey yapmıyorlar o bir mecburiyettir dört sene beni dört tane günde araba takip ediyordu dört sene ne zaman ki Yaşar BÜYÜKANIT Paşa Genelkurmay başkanı oldu talimat verdi ondan sonra uzağımıza gitmek mecburiyetinde kaldılar biliyormusun. Şimdi biz ciddi manada biz ciddi manada haa bu bir tehlikeden tehditten felan hiç bişeyden korkmayız biz bu işe yemin etmiş insanlarız yani bu ülke için ölüm varsa biz bu ölüme dünden yemin etmişiz Allaha sözümüz var yüce Türk milletine sözümüz var bu kutsal değiri yaşatmaya sözümüz var bizim ölümümüz anlamlı olacak ama bunlar bizim düşmanlarımızdır onun için bu böyle söyliyeceksin kimse olmayacak yanında komutanla tamam Komutana diyeceksin ki .....arkadaşlar herkes terk etsin ben komutanımla özel bişey konuşacam diyorsun komutana aynen bu söylediklerimi arz ediyorsun Aynen arz ediyorsun yoksa bizi dumura ...bizim parçalarımız göklerden gelir hiç unutmuyorsun göklerden gelir Irak a gelince Irak ta Türk varlığı var Irak Musul Kerkük Misaki milli sınırları içindedir Türk milletinin Türk devletinin. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin olmasa olmaz kurumlarından biri diye ...Milli İstihbarat Teşkilatı görevleriyle bu nedenle burayada geldiler görüştüm merkeze de gittim devletimin kurumu diye gittim görüştüm ama öyle değilmiş bu bir yanlışmış orası işgal altında bir kurumuş sivilleştirmeyle çıkar altına sokulmuş bir kurum paylaştığım şeylerinde yanlış olduğu bana söylendi bir büyüyüm bir abim güvendiğim bir insan bana bunu söyledi bunu devletimin esas Devletimin bilmesini istiyorum diyeceksin anladın mı. Bunu da aynen komutanımın Türkiye Cumhuriyeti Devletine esas devletinin kayıtlarında kalması kalmak üzere kayıtlara geçilmesi talep ediyorum esas devletin diyorsun” dediği. Buna karşılık olarak görüşmenin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın tamam, tamam abi, ifadeleriyle Kemal Aydın’ın beyanlarını onayladığı, Kemal Aydın’ın “tabi savaş demek zaten bir milletin evlatlarının bu mükaddes yolda şehit olması demek biz onu birilerine anlatacaz biz psikolojik savaşın Türkiyenin üzerine oynan psikoljik savaşın yönetleri olacaz sen bir Trabzona yeter fazla gelirsin bu kadar fazla şey konuşmak istememin sebebi senin tabi bir yığın çevren var sana bir yığın insan müracaat etmektedir bir yığın insan sana endişelerini dile getirmektedir şimdi sen o insanların endişelerinin onlarda psikolojik savaşın etkisi altında onlarda hergün televizyon ekranlarında bu manada bu savaşın her türlü olumsuzlukları onları baskı altında tutmuktadır. onlarında senden benden fazla moral değerlerine ihtiyacı vardır onlara moral değerlerinin yükseltmesini ancak senle ben sağlayabiliriz seninle ben üzüntümüzü tutabiliriz engelleyebiliriz, ama bizim dışımızdaki insanların engelleyememiş olmasını olmasını biz onları kınıyamayız onların konumu senle benim konumumda değil onun için doğru bilgilerle ancak bu insanların endişelerini ortadan kaldırabiliriz. Bu bilgilere ihtiyacın var bu psikolojik savaşı Trabzonda yürüteceksin hatta Samsun a kadar Rize ye kadar uzatacaksın bu psikolojik savaşı kazanmak durumundayız bizim devletimiz esas Devletimiz bizden bu psikolijik savaşlarda görev almamızı istiyor bizden sadece istedikleri bu başka bişey istemiyor. Bu toplumu bilgilendirin toplum müthiş bir Türk milleti müthiş bir baskı altındadır emperyelist güçlerin emrindeki televizyonların gazetelerin emrinde olan gazetelerin yapmakta olduğu yoğun alçak psikolojik savaşın baskısı altındadır bunları onlar yapamaz bunu Genelkurmaybaşkanının yapacak hali yok Kara kuvvetleri komutanı yapamaz bunu yapmak onların görevi değil bunu yapmak Ercüment’in Kemal’in görevi buda bilgiyle olur. Senin yanına bölge komutanızın ziyaret edecek olması devlet emridir. Senin bilmeden içine düşdüğün bir yanlışı düzeltmek içindir anladın mı. Aynen söylediklerim söyliyorsun Bölge komutanıma ve bunların devletimin kayıtlarına geçirmesini arzedeceksin” dediği görüşmesinin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın konuşmayı onaylar tarzda “tamam, evet, tamam abi” şeklinde ifadeler kullandığı, Kemal Aydın’ın "Bizede verilmiş görevler var canım benim’ dediği, Ercüment Ovalı’nın “sağolansın” dediği, Kemal Aydın ”Sormak istediğin bişey var mı sorabilirsin kızmadan söyliyecem” dediği, Ercüment Ovalı’nın “Yok yok bu günlük bu kadar gerisi yarın” dediği,

Tape No:6782, 11.03.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal AYDIN’ın “Daha ne yapayım yani başkomutan Türkiye Cumhuriyeti devletinde yapılması gereken ne varsa hepsini yapıyor Allah onun ecdadını nur içinde yatırsın. Bu siyaseti nasıl ben emperyalizmin kontrolündeki siyaseti 70 milyona nasıl anlatacaktım. Tamam herşeyin a.... koydu dümdüz etti attı aşağı Türk milletine biz .... ..... ihaneti. Söylediklerimizin hepsi oldu daha ne yapalım” dediği, Ercüment OVALI’nın görüşme içerisinde “evet, evet abi” ifadeleriyle Kemal AYDIN’ı onayladığı,

Tape No:6784, 17.03.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Ercüment OVALI’nın “son bir aydır aydınlık dergisi alıyorum abi çokta beğendim abi, bu senin içinde saklıyorum bu Ergenekon soruşturması varya Bununla ilgili adamlar bir sürü şey yazmışlar nasıl düzmece olduğunu neler yapıldığını çok enteresan abi , Emin GÜRSES içinde bir şiir yazmışlar burada ona da okudum baktım gayet güzel abi saklıyorum çok fazla ilgi var abi burda, buraya gelirsen sana bir gösteririm” dediği, Kemal AYDIN’ın “Seninle biz buluşmak mecburiyetindeyiz zaten şimdi bilgileri aydınlık gazetesinden öğreneceksek yandık zaten. ben sana demedim mi ki bunu .... verdiği talimatla başladı. Şimdi senin muhattap olduğun alaylar var senin muhattap edildiğin muhattap olduğun değil muhattap edildiğin olaylar var. Sen bu olaylara hakettiğin için mi muhatapsın. Şimdi senin delile falan bu ülkede olup bitenler açısından senin delile melile ihtiyacın yok Tamam senin delile falan ihtiyacın yok senin muhattap olduğun senin yaşamakta olduğun o felaket noktaları bu ülkede boyutu genişlettirilerek değiştittirilerek bu ülkede ki insanlara uygulanıyor bu şimdi o olaydan kötü olan birşey şu şimdi Veli paşayı Sami HOŞTAN denen uyuşturucu kaçakçısıyla aynı yere koyuyor. Sevgi ERENEROL u Sami HOŞTAN la aynı yere koyuyorsun şimdi Emin GÜRSES i Sami HOŞTAN la aynı yere E şimdi yarın da seni o gibi olanlarla aynı yere koyarlar, Yani şimdi Ercüment OVALI yla bilmem ne TEKELİOĞLU aynı yere gelir mi. Ama koyuyorlar ama koydular yani Şimdi olayın felaketi budur tabi bunlar çok namusluca işlerdir Türkiye de çok namusluca işler olmaktadır. Şimdi bunlar böyle olmazdı ama esas devlet nasıl davrandı nasıl davranıyor bize karşı, biz birşey yapmıyoruz biz bu devlet için bu varlığı yaşatmak için bir eylem içindeyiz sende sende bu devleti yüceltmek için Türk milletini yüceltmek için müthiş çaba sarfediyorsun gayret sarfediyorsun onlar şimdi senin karşına gelenler sana milli ulusalcı kimliği ile senin karşına gelenler sana yapılan teklifleri ve sen o teklifleri reddettiğini bilmiyorlar mı” dediği, Ercüment OVALI’nın “Evet ben dedim benim en büyük ispatım telefon konuşmalarım dinleyin dedim hepsini dinleyin” dediği, Kemal AYDIN’ın “Şimdi bu Türkiye Cumhuriyeti devletini alçaltıcı Türkiye Cumhuriyeti devletini küçültücü bu hareketlerin herkes şeyini ödeyecek bedelini ödeyecek, Seninle benim mahkemede ne işimiz var. İşler rayına oturacak bir başka yol başlayacak devlet işin esas devleti bu işe el koyacak sahip çıkacak üstlenecek o zaman karşıma geleceksiniz dimi. Bana millilik, bana ulusalcılık bana bu ülkeyi sevmenin şeylerini söyleyeceksiniz var mı böyle bir şey. Ben çok hazır bir adam olmasaydım bu işler olmazdı tamam mı. Ben çok ben bu manada bu noktada çok hazır bir adamım çok müthişte bilgilerin sahibi bir adamım bu abin çok müthişte bilgilerin sahibi bir adam anladın mı. Eğer böyle olmasaydım zaten beni buralara getiremezlerdi. Ben bu bilgiye bu müthiş bilgilere dayalı olarak ben kendimi belli bir süreye taşıdım ondan sonra da Türkiye Cumhuriyeti devleti esas devleti bizi taşımaya başlar anladın mı ondan sonra da esas devlet Türkiye Cumhuriyeti devleti bizi üstlendi şey abisi bizi üstlendi bizi sahiplendi şimdi de onun sahipliliği altında rahat yaşıyor tamam mı canım benim. Ercüment OVALI Trabzon da değil mi Ercüment OVALI yı bilmeyen insan yokta devletin istihbarat görevlileri Ercüment OVALI yı bilmiyor muydu. Hı o.... çocukları üniversite görevlilerinden valisine bilmem neyine kadar istihbarat görevlisine kadar herkes seyretti değil mi o.... çocukları. Ama Ercüment OVALI bilgisini satsaydı ama Ercüment OVALI bilgisini satsaydı ilmini satsaydı insanları afedersin ciğerlerini dizdiği gibi dizseydi Ercüment OVALI çok baştacı bir adam olacaktı değil mi. Böyle o.... çocukluğu yok böyle namuzsuzluk yok böyle şerefsizlik yok bunlar kabul edilebilir şeyler değil onun için niye bunları seninle böyle paylaşıyorum.Biz ne yaptığımızı bize ne yapıldığını biz biliyoruz. Bize düşmanlığın boyutunu da biliyoruz zaten onu bilmiyorsa biz bu işi yapamayız yaşayamayız biz dostumuzu da biliyoruz düşmanımızı da biliyoruz biz ama Türkiye Cumhuriyeti devletini ayağa dikmesini de bildik Türkiye Cumhuriyeti devletini ayağa diktik ayağa diktik Türkiye Cumhuriyeti devletini biz biz talep ettik talep ettiğimiz makamlar gereğini yaptı Allah ta ayağa dikti dimi. Neler oluyor neler oluyor emperyalizmin kontrolündeki siyaset bitmezse Türkiye nin sahibi olamayız diyen adamım. ilk diyen adamım ben bunu ben bu Türkiye nin tarihinde bunu ilk söyleyen adamım ben ama benim devletim bu düşüncelerimi hayata geçirdi benim devletim, dediği,

Tape No:6786, 21.03.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Kemal AYDIN’ın “şimdi bizim baskı işlerini yapan bir ajansımız var tabi sen bil bunları ajans zor durumda Başkomutan yardım edilmesini istiyor yani söylenenlerden kastedilenlerden biriside sensin basılacak şeylerden neyse az çok ne yapılması gerekiyorsa diye” “Çok zor durumda onunla ilgili bilgi söyleyeyim sana dedim tamam mı” dediği, Ercüment OVALI’nın “tamam abi” “Doğu PERİNÇEK i de tutuklamışlar. Tabi Ergenekon davasından” dediği Kemal AYDIN’ın “Şimdi eceli gelen eceli gelen köpek derler cami duvarına işer böyle hepimizi toplasınlar” dediği,

Tape No:6787, 23.04.2008 tarihinde N.K ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.K’nın "doktorum ya senin keyfin nasıl ne yaptın hallettin mi işlerini” Ercüment OVALI’nın “Yavaş yavaş gıdım gıdım şeyle iğneyle kuyu kazar gibi yavaş yavaş oluyor” dediği, N.K’nın “Ne yaptı o gün Kemal abi halletmiştir orada” dediği, Ercüment OVALI’nın “Yani Kemal abi biraz tabi döndü başımızda fırçaladı. Klasik olarak etrafı hallediyor beni fırçalıyor .... gidiyor işte. halletti de geliyor beni fırçalıyor habire, Habire fırçalıyor yine fırçalıyor şimdi geçen benden bir dosya istedi şeye sunucam dedi genel kurmaya sunucam dedi ondan sonra aldı dosyayı böyle mi dosya hazırlanır senin hazırladığın dosyanın içine edeyim. ben verdim aldı böyle önce bir dosyayı adam zannetti hakkaten çünkü beni sıkıştırdı sıkıştırdı bende en sonunda alel acele bir şeyler hazırladım fırçayı yiyince ondan sonra yolladım ona dosyayı ertesi gün bir aradı böyle dosya mı olur sen bakkala dükkana şey mi teslim ediyorsun” dediği, N.K’nın “Ya benden de şimdi istiyor dosyayı hazırlamadım. Valla 3 tür sövüyor 3 tane rapor hazırlamam lazım ondan sonra ikisini hazırladım birini hazırlamadım. Söylediğin iyi oldu bende biraz özeneyim bari çünkü öyle alel acele yazdım ondan sonra şimdi onu bekliyor valla her telefon çalışında yüreğim azıma geliyor o arıyor diye korkudan şey yapıyorum ya özledim ya ne yapıyorsun gelmiyor musun Ankara’ya “ dediği,

Tape No:6788, 24.04.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Ercüment OVALI’nın “Coşkun bey çok büyük müjdem var hocam var dedi ben sizin projenizi gittim Ankara merkezde sundum ve bunun için özel bir birim kuruluyor bu birim sizi yakında gelebilir o burda veya sizi Ankara ya çağırabilirler çünkü bu olayın ve bu ürünlerin stratejik olduğu kararı çıktı ve mutlaka desteklenmesi korunması gerektiği kararı çıktı yakın bir süre içerisinde ya onlar gelicekler yada davet edicekler benden habersiz sizi davet ederlerse bana haberinizi verin mutlaka dedi tamam dedim ondan sonra tabi klasik olarak Kemal abimi bilgilendireceğimi söyledim ve bilgilendiriyorum” dediği, Kemal AYDIN’ın “Onlara şunu çok açık ve net söylüyoruz Genelkurmayın genel kurmay başkanlığının bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam, Gelsinler konuş gelsinler kim gelirse gelsin şimdilik bir şey söylemiyorsun onlar gelsin. Eyvallah eyvallah şimdi çağırdıklarında da dersiniz ki ben falan yerin emri olmadan bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam diyorsun anladın mı. Konuşuyoruz sonra şey yapıyoruz anladın mı. Yani onlara şunu çok net söylüyorsun genel kurmay başkanlığının bilgisi olmadan hiçbir şey onların emri olmadan onların izni olmadan hiçbir şeye evet deme. çok iyim devlet sahibiyiz dimdik ayaktayız. Yani bu uğurda yorulmak değil ölmek üzere and içtik söz verdik ... Onun için bir sıkıntı yok canım benim onun için bir sıkıntı yok sesimiz de iyi bazen çok konuştuğumuz için böyle sesim kesiliyor sadece o şimdi duracağımız bir de sen yanındaki adamları hep kontrol et onları kontrolünde tut. Temel Temel i falan. Şimdi sen tuttuğun sürece sen kontrol sende herşey sende sen tutacaksın onları tutacaksın başkalarının kullanmasını Türk milletinin aleyhine kullanmasını fırsat vermeyeceksin ne yapalım adamların niteliği bu ölçüsü o” dediği, Ercüment OVALI’nın karşılık olarak “Merak etme abi merak etme abi biliyorum” dediği, Kemal AYDIN’ın “Sen bıraktığında başkaları alır. Şimdi sen bıraktığında başkaları alır ve döner bizim aleyhimize kullanırlar. Hiç boş bırakmıyorsun yani kontrolde tutuyorsun Temel i hiç bırakma şimdi Temel i bıraktın mı bizim düşman saflarına geçer alırlar talanları işte görüyorsun talan zaten bekliyorlar ki bir an evvel bırakasın yani, Şey yapsınlar da olsun diye işte milletvekilinden bilmem neyine kadar görüyorsun. Sen yaptığın işin yaptığın işi sana normal gelebilir sen kaldırabilirsin ama yaptığın işin dünya ölçeğinde insanlık ölçeğinde ne anlama geldiğinin ve bunun üzerine sen oraya hiç bakma ben bu ülkede ben bunu yapıyorsam herkesten yardım görürüm herkes bana yardım etmek mecburiyetindedir çünkü ben bu ülkenin kaderini değiştirecek bir iş yapıyorum dedin böyle bak hayır öyle değildi biz dedik ki bu ülke işgal edilmiş bu ülkenin bürokrasisini bu ülkenin siyasetini bu ülkenin iktisadi yapısını düşman güçler işgal ettiler o güç sahipleri o güç sahipleri falanların emrindeydi Tevrat a yemin etmişti onların hepsi hahamların yazdığı Tevrat a. Hala hala savaş devam ediyor yani bu savaş hala devam ediyor yani ondan vazgeçmiş değiller şimdi bu taraftan bugün o duyduğun teklif şimdi sana devlet gibi algıladığın devletin esası gibi algıladığın hadiseden istifade etmek istiyorlar. Onun için onlar gelsinler önemli değil anlatsınlar yalnız onlara hiçbir bilgi bak hiç onlara hiçbir sırrınla ilgili bilgi vermiyorsun, Ama sadece şunu söyleyebilirsin ben dünyada bu işin benden daha iyisi yok bunu çok bu söylediğimi net söylüyorsun bu işte dünyada benden daha büyük bir bilim adamı yok ben bu işin piriyim öndecisiyimTürkiye değil dünyada ben ilmimi onlara her vesileyle şunu söylüyorsun ben Türk milletini Türk devletini ve ilmimi düşmana satmayacağım tamam. Sonucu ne olursa olsun hiç önemli değil artık bundan sonra benim devletimin sahiplendiği bir adamım ben bir sıkıntı yok anladın mı. Yani o Temel i hiç boş bırakma. Temel i sen bıraktığında kimse hepsini o alçakların hepsini oturt oturt karşına hiç şey yapma hiç kimsenin de seninle ilişki devam ettiği karşı tarafa onlar gitmezler çünkü onlar senin ne olduğunu biliyorlar anladın mı. Dursunlar yanımızda tutalım yani yeteri kadar düşmanımız var düşman cephesine itmeyelim, Hiç hislerine mağlup olmuyorsun duygusallık yok bizim bulunduğumuz konum duygusal olmayı asla gerektirmez, Tamam mı bizim olduğumuz yer asla duygusal olmayı gerektirmez duygularını Mustafa Kemal in duyguları yok muydu dünyanın en duygusal insanıydı insanlık içerisinde ama asla duygularına esir olma Topal Osman Topal Osman onun çok değer verdiği çok sevdiği bir insandı. Tamam Ali ŞÜKRÜ mecliste Atanın aleyhinde konuştuğu için Topal Osman alıp götürüyor onu Atatürk ten habersiz papazın bağında öldürüyor Ve Mustafa Kemal devlet mi Topal Osman mı devlet tercihi yapıp yargılattırıp idam ettirdi tamam mı. İdam edildiğinde muhafız alay komutanıydı unutma. Tamam mı duyguya yer yok duygusuzlaşacaz aklın ve bilginin ışığında hareket edicez canım benim. O Temel e de uğra ona uğra. Uğradığında ağızlarına da sıç. Ha bu benim bazen terbiyesiz cümlelerimi de söyleyebilirsin lan Temel a.. s.. adamsınız de siz siz ne zaman adam olacaksınız ona de ki Temel e onlar gibi olanlara yav 3 kuruş 3 kuruşun maddenin hesabını yaparak adamlığınızdan istifa ediyorsunuz utanmıyor musunuz. Onlara bunu söyle yüzlerine söyle ben söylesem olmaz sen söyle sen söyleyebilirsin benim söyleme şansım yok anladın mı sen söyleyebilirsin söyle bunlara de ki 3 kuruşa insanlığınızı falan herşeyinizi satıyorsunuz ya size helal olsun tamam. Adamlık ona de ki lan oğlum adamlık parayla satılır mı anladın mı senden rica ediyorum uğra ve söyle. Lan de ona sen bana düşmanlık etsende de o alçağa de ki siz bana düşmanlık etseniz de ben size düşman olmayacağım tamam aynen söyle canım benim” dediği, Ercüment OVALI’nın konuşmanın değişik yerlerlerinde araya girerek “tamam, tamam abi, evet, uğrarım dediği,

Tape No:6789, 20.0.2008 tarihinde M.A ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Ercüment OVALI’nın “Eve geldim bilgiyi artırayım sayemde ihaleyi aldın senin fiyatları koymuş olsaydık çoktan şiştiydik oğlum” dediği, M.A’ınTabiki bir bildiğin vardır senin çok iyi oldu hocam ya” dediği, Ercüment OVALI’nın “Şimdi demişki şey Mehmet H. Bir kene demiş bu katı onlara veririz ama diğerinde oturup konuşacaz bizde yaparız, Bir kene demiş bu katı onlara veririz ama diğerinde oturup konuşacaz bizde yaparız Yani sadece üçüncü katı verebilirler binayı bizim istediğimiz gibi bitirirler üçüncü katı bize teslim edebilirler yani siteler 1.450 metre karesi dedik ya eurosu. şimdi 30 mayısta DPT ye veriyorlar DPT proje çıkmaya bilir kabul edilmyebilir Mehmet H. demişki hiç önemli değil DPT den ne kopararırsan kapartın gerisi biz yapacaz demiş. Yani dolasıyla böylece ilk işimizi aldık hesaplara göre mayıs ayında DPT ye verecekler mayıs sonunda temmuzda sonuçları açıklanacak. Hayırlısı olsun abi ne olacam en kötü proje parası kalsın ikiyüzbin euro yani sonuçta dörtyüz milyar para popon mu .....şey edecek en kolay iş aslında. Sana başka bişey daha bu gün Adana da kordon kanı bankacılığıyla ilgili bir toplantı varmış ordan Kordonkanı bankacılığında Atilla T. denen p..k çıkmış dekolte ülkede bir sürü kordon kanı bankası var ama hiç biri bir işe yaramıyor falanda filanda .....kordon kanı ülkenin yoktur felanda filanda gibi konuşma yapmış İlknur diyorki hocam diyor ya içim içimi yedi ya nasıl olmaz diyor ya nasıl bilmiyor olabilirler bunlar diyor. Ondan sonra o sırada bakanlıktan Zeynep hanım ordaymış, Elini kaldırmış bir dakka demiş birkere bir kaç tane kordon kanı bankası yok tek birkordon kanı bankası var oda Ciyempi ruhsatına sahip Ati teknoloji demiş diyorki ondan sonra salonda buz gibi oldu diyor millet birbirine baktı aa falan hani iyi niyetli olan aa öylemi felan gibisinden Atilla tabi buz gibi olmuş Zeynep ha....da Ankara ya gittiğimde özel teşekkür edecem. Hayırlısı olsun sana bilgi vereyim dedim biraz bir kere en kötü ihtimalle abi ben herşeyin en kötüsünü bırakıyorum ordan kestiler burdan kestiler masrafımız çıktıktan sonra 100 milyarımız elimizde” dediği,

Tape No:6790, 05.06.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Ercüment OVALI’nın “Abi nasılsın” dediği, Kemal AYDIN'ın “Ben devlet sahibiyim devlet sahibi olan adam nasıl olur” dediği, Ercümen OVALI'nınHepimiz devlet sahibiyiz abi” dediği, Kemal AYDIN'ın “Kim” dediği, Ercümen OVALI'nın” Bugün gördük” muhtemelen türban davasının anayasa mahkemesi tarafından kabul edilmesini kastediyor” dediği, Kemal AYDIN'ın “Bu gün mü siz gördünüz devlet sahibi olduğunuzu” dediği, Ercümen OVALI'nın “Biz bu gün gördük abi” dediği, Kemal AYDIN'ın “Ben 30 Agustos 2006 tarihinde görmüştüm sen bu gün gördüysen yinede ne mutlu inanayım mı bu gün gördüğüne” dediği, Ercümen OVALI'nın “Bu gün gördüm abi” dediği, Kemal AYDIN'ın “Bu gün gördün mü” dediği, Ercümen OVALI'nın “Bu gün gördüm abi” dediği, Kemal AYDIN'ın “Gördün değil mi” dediği, Ercümen OVALI'nın ”Gördüm abi hepimiz çok mutluyuz. Sonunda inançsızlarda gördü abi” dediği, Kemal AYDIN'ın “Senin çevrendeki inançsızlarda gördümü” dediği,

Tape No:6791, 05.06.2008 tarihinde KEMAL AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Önceki görüşmenin devamı olarak; Ercüment OVALI'nın “Abi benzin alıyordum durdum o sırada tanıdık birisine rastladım” dediği, Kemal AYDIN'ın “Birisine rastladım farkındayım ben” dediği, Ercüment OVALI'nın “Evet abi bu yüzden nasılsın abi inanılmaz keyifliyim bu gün resmen bayram günü” dediği, Kemal AYDIN'ınBu günü bayram ilan ediyoruz demekki birlikte” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Evet abi çümkü bundan sonra geleceği gösterdi bize” dediği, Kemal Aydın'ın “Bundan sonra geleceği gösterdi değil mi” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Evet evet abi askerlerin hazırdır abi” dediği, Kemal Aydın'ın “Eyvallah” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Zaten biz senin emrine hazırdık” dediği, Kemal Aydın'ın “Benim emrime değil devletin emrine devletin” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Abi bizim için devlet sensin” dediği, Kemal Aydın'ın “Bak Noyan komutan ......., tamam mı Devletin emri , bak biz bişey yapamayız ama Yaşar Büyükanıt Türkiye Cumhuriyeti devletini koruyabilir” ….”Neriman ında selamı var Noyan komutanında selamı var seni çok öpüyorum” dediği,

Tape No:6792, 21.06.2008 tarihinde M.A ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Ercüment Ovalı'nın “Vallahi billahi gol yemeden gol atamadık daha ya” dediği, M.A’nın “Yanlız o türbünde bir görüntü kirliliği var orda” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Evet evet” dediği, M.A’nın “Orda yumak kafalı bir” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Bir tane bi tane başıörtülü birisi vardı evet” dediği, M.A’nın Görüntü kirliliği ya” dediği, Ercüment Ovalı'nın “Görüntü kirliliği evet” dediği,

Tape No:6793, 21.06.2008 tarihinde NERİMAN AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Ercüment Ovalı'nın “Neriman merhaba nasılsın” dediği, Neriman Aydın’ın “Sağolun abim bişey sizden not almamı istediler nedir hocam söyleyebilecekmisin telefonda yoksa” dediği, Ercüment Ovalı'nın Tabi tabi yo söylerim hiç bi sakıncası yok şimdi şöyle yaklaşık olarak bir bir buçuk aydır önemli mali sıkıntımız mevcut idi. Mali sıkıntının aslında biz başından beri hesaplayamadığımız bir şeyi vardı oda şu bizim hisse bedellerimiz 25 lirayken 100 liraya giren şirketim niye girdiğini hiç sormadık. Üstelik bir banka girdiğinde ama bu gün için anlamış durumdayızki bütün bu iş bizim pazarlamamızıda felçetmelerinin ana nedeni bu günkü sıkıntıya düşüp çümkü pazarlamayı çalıştırtmadılar. Şirketi ucuz yollu alıp problemini düzeltikten sonra yani pazarlamısını çümkü pazarlamasıda onlara ait yüksek bedelden bir Amerikan şirketine satmayı planlıyorlar, 2 Temmuzda bunun kararı için yönetin kuruluna geliyorlar benim ortaklarım dayanacak gücü olmadığı için yani daha fazla yatıramadılar bittiler adamlar ee büyük ihtimalle satış isteyeceklerdediği, Neriman Aydın’ınKim isteyecek bunu İşbankası mı” dediği, Ercüment Ovalı'nın “İşbankası grubu evet. 2 temmuzda satış kararı çıkabilir çıktığında şirket büyük ihtimalle önce bir ara şirkete satılacak daha sonrada bir Amerikan şirketi var ..... diye satışı ona yapılacak daha yüksek bir bedelle. Yani Kemal abiyede söyledim çümkü bizim benim ortakların dayanacak güçü kalmadı yani hiç biri savunamaz yapacak fazla bişeyleri yok bir tek yolu var bizden birileri gelirde hisse alır bir akkılı güçlü adam gelir hisse alırsa herşey bozulur” dediği, Neriman Aydın’ın “Hocam şey İşbankasının hissesi ne kadar” dediği, Ercüment Ovalı'nın “5 hissesi var yönetim kurulunda da temsil yeteneği var zaten en büyük hissedar 9 la şuan burda bulunan adamcağız onun dışında en büyük hissedar 5 ile işbankası. Yani Bayındır Hastaneleri grubu. Grubu dolayısıyla onun % 70 işbankasının olduğu için. Dolasıyla şirketi tutmaya çalışıyorum yoksa satış isteyecez” dediği, Neriman Aydın’ın “Tamam hocam tamam hemen acilen iletiyorum” dediği,

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   219   220   221   222   223   224   225   226   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin