d-Örgütsel İrtibatlar
Şüpheli Kemal AYDIN 03.07.2008 günü Emniyet ifadesinde; Ercüment OVALI isimli şahsı babası olan Tabip Albay olan şahıstır. Bu şahsı babasını uzun zamandır tanırım. Bu yüzden Ercüment OVALI isimli şahsı uzun zamandır tanırım. Kendisi Karadeniz teknik Ünüversitesinde Hemotoğ olarak görev yapmaktadır. Kök hücre üzerine çalışmaları vardır. Kendisi aile dostumdur. Bu şahısla telefon irtibatım vardır. Görüşmelerim vardır.
Şüpheli Neriman AYDIN 03.07.2008 günü Savcılık ifadesinde; Ercüment OVALI bizim aile dostumuz olan ve kök hücre üzerinde araştırma yapan bir profosördür. Kendisi bana Sevgi ERENEROL'u kök hücre konusunda konuşmacı olarak davet etmek istediğini söyledi
Şüpheli Neriman AYDIN’ın Şüpheli Ercüment OVALI ile irtibatını gösterir Neriman AYDIN’ın dokuman ve dijital malzemelerinin incelenmesinde;
-(1) adet üzerinde NOTES ibaresi bulunan siyah renkli kareli ajanda içersinde; “Prof Dr. Ercüment Ovalı Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Tıp Fakültesi Hemtoloji Bölüm Başkanlığı Trabzon 0 462- 325 12 46” yazdığı,
“ati sermaye ve bilgi.ppt” isimli Power Point dosyası içerisinde; şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsa ait Ati Teknoloji isimli firmanın faaliyetleri ile ilgili hazırlanan 78 sayfalık sunum olduğu,
“plazma tarihçesi.doc” isimli MSword dosyası incelendiğinde; şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın 31.08.2007 tarihinde Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı ve tamamı 9 sayfadan ibaret mektup olduğu görülmüştür.
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU 05.07.2008 günü Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; Ercüment OVALI’yı Neriman ve Kemal AYDIN aracılığıyla tanıdım. Tahminimce kendilerinin yakınlarıdır. Kök hücre konusunda araştırmalar yapan Profesördür. Bir defa Ankara’da karşılaştım dediği,
Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU 20.09.2008 günü Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; Ercüment OVALI’ tarihten yaklaşık 6 ay önce Ankara Kızılay Konur 2 Sokakta bulunan Salon Buluş isimli kahvede Kemal AYDIN bey vasıtası ile tanıdığını, Kendisinin doktor olduğunu bildiğini, Ercüment OVALI’nın da kendisinin subay olduğunu bildiğini, kendi salık problemlerini Ercüment OVALI’ya danıştığını, kendisi ile bir defa görüştüğünü, aynı gün Neriman AYDIN'ın evinde de oturup sohbet ettiğini, kendisi ile ortak herhangi bir faaliyetinin olmadığını beyan etmiştir.
Şüpheli Ercüment OVALI’nın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;
Şüpheli Erol MÜTERCİMLER ile 47 kez görüştüğü, Şüpheli Neriman AYDIN ile 36 kez görüştüğü, Şüpheli Kemal AYDIN ile 118 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Ercüment OVALI’nın soruşturma aşamasında alınan savunmalarında ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜyöneticilerinden olduğu değerlendirilen şüpheli Kemal Aydın ile yakın ilişki içinde olduğunu kabul ettiği, ancak bu ilişkinin hiyerarşik bir olmadığını, Kemal Aydın’ın baba dostu olması nedeniyle bir dostluk ilişkisi olduğunu ifade ettiği,
TAPE NO: 6773 de Kemal Aydın’ın ”Mehmet Ali komutanla biz sohbet ediyoruz, Sömestır tatiline başladı pilotluk diplomasını aldı, Amcası şimdi sömestır tatilleri varmış 15 gün biz onunla ders çalışıyoruz, 2 saattir de sağ sol hiç olan hiçbir şey olan sağ solu tartışıyoruz” dediği,
Ercüment Ovalı’nın “Abi bu arada bilgi vereyim yarın şeye gidiyorum MİT 6 buçukta benimle görüşme istedi,
Kemal Aydın'ın “Ne konuşacağını ne konuşmayacağını biliyorsun dimi, Ne konuşmayacağını biliyorsun. İstihbarat teşkilatı olmazsa devlet olmaz ancak çok rahat konuşabilirsin onlarla bizim istihbarat devletimizin omurgası omurga kurumlarından biri olan istihbarat teşkilatımızı sivilleştirme adı altındaki operasyonla Mustafa Kemal in kurduğu devletin şeklini değiştirdiler anladın mı, Mustafa Kemal in kurduğu ebedi önderin kurduğu devletin istihbarat şekli bir muazzaf subayın korgeneral rütbesindeki bir muazzaf subayın müsteşar olmasıydı onu değiştirdiler. Mustafa Kemal in devletine saldırı var şimdi bu saldırının gereği olarak onu değiştirdiler sivilleştirme adı altında oraya sivil diye adamları getirdiler ve o teşkilatı CIA nın MOSSAD ın ve İngiliz istihbaratın emrine verdi” dediği,
Ercüment Ovalı'nın “Biliyorum abi biliyorum, Zaten öyle söyledim. Kemal abiden okey almadan hiçbir şey yapmam. Ben zaten konuşmayacağım şeyleri biliyorum onları biliyorum” dediği,
TAPE NO: 6774’ de Kemal Aydın’ın “Ben diyecektim ki onlarla konuşmaya gittiğinde şuna dikkat et sana ne soruyorlar özellikle onlar neyi konuşmak istiyorlar. Anladın mı neyi konuşmak istiyorlar ne soruyorlar daha ziyade onlar konuşsun sen dinle nedir istedikleri anladın mı. Onlara dikkat ediyorsun ben onun için aradım seni canım benim” dediği, Ercüment Ovalı’nın “Tamam abi ben sana akşam bilgi veririm” Kemal Aydın’ ın “ekipten birini kopardılar şimdi” dediği, Ercüment Ovalı “Yok ya abi kopmadı o çocuk onu geri alacaz alacaz” dediği,
TAPE NO: 6681’de Kemal Aydın’ın “Siz ne iş yapacaksınız” sorusuna karşılık, Ercüment Ovalı’nın “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği, Ercüment Ovalı’nın “Sana ikinci haberi verecem şimdi ikinci haberi bu birincisiydi bu soru sorduk şimdi ikincisi salı veya çarşamba günü Jandarma Bölge komutanı buraya geliyor …… ziyarete” dediği
Kemal Aydın’ın “Ee tabi gittin bir yanlış yaptın Emperyelist güçlerin ellerindeki kuruma gittin hiç söylememen gereken şeyleride söyledin hiç söylememen gereken şeyleri söyledin, Onlarla ilişkiye girdin herşeyi söyledin ya yazdıkların felaket, bana yazdığın şeyler felaket söylemedik hiçbişey bırakmadın yani nasıl bu işi başardın seni tebrik ediyorum, herşey var orda olmayan bişey yok yazdığın metin duruyor karşılaştığımızda yan yana gelip okuduğumuzda onun içinde neler olduğunu sana söyliyecem şimdi gidip herşeyi söyledin herşeyi ve senin korumanı onlar mı yaptı şimdi onlar mı seni korudular şimdiye kadar onlar şimdiye kadar seni öldürme planları yapan onlar seni öldürme planları yapan bir kurumun düşman güçlerin emrindeki yerdir oraya aittirler ben sana giderken dedim ki hoca ne söylemeyeceğini biliyormusun dedim ne söyleyeceğini bil bir gittin altı saat geldiler beş saatte kaldılar bir gittin altı saat oniki saat adamlarla yani bir Emperyelist güçlerin emrindeki bir ihanet teşkilatında herşeyide söyledin maşallah herşeyi herşeyi söyledin. hepsini söyledin bu işler bilmeyi gerektirir dahi insan dahi insanlara Allahın verdiği bir başka dahilik daha vardır sır saklama dahi insanlar Allahın bilgisine sahip insanlar önce sırları saklayacak şimdi biz sana onların oraların yönetenlerin namusuzluğu ile ilgili ben sana söyledim ben sana söyledim ki onlar işgal altındadır onlar benim peşimde gezdiler diyorum sana. Onlar birilerinin emrinde olarak benim peşimde gezdiler taki benim devletim benim esas devletim bizi sahipleninceye kadar onlar aracılığıyla onlar vasıtasıyla bize ölüm planları yaptılar sen ben sana bunları daha önce söyledim şimdi onlarla ölçülen onların milliyetçiliği filan yok onların içinde milliyetçi filan olanda yok milliyetçi olan Emperyalist güçlerin emrindekilerden talimat almaz onlar Emperyelist güçlerin emrinde onlar MOSSAT tan EIBH ten onlar CIA den emir alıp onların gereğini yapıyor o kurum Türkiye cumhuriyeti Devletinin altını oyan bir kurum haline getirilmiştir bunları telefonda söylemek durumuda kalıyorum onların seni beni korumak gibi bir eylemi olmaz onların bir tane emir vardır seni beni ortadan kaldırmak gibi emirleri var onların sözlerinde bizimle ilgili bizim yapacağımız vatan savunmasıyla ilgili onların söyledikleri düşüncelerin hiçbirisinde vatan sevgisi yoktur bizi sevgi yoktur orası işgal edilmiş bir kurumdur. Unutma bunu işgal edilmiş orda milli orda onlar milli olduğunu söyliyen hepsi emir alan insanlardır orayı yöneten adam orda müsteşarlık orda en başında bulunan adam Devlet Bahçeli’nin danışmanlığını yapıyor. Şengal Atasagun Emperyalist güçlerin elinde Devlet Bahçeli nin emrindeler. Onların bizi koruması diye bişey söz konusu değildir onların tekrar söyliyorum onlar bizi öldürme planları yapan o emrin doğrultusunda öldürme planları yapanlardır. Onlarla bişey konuşulmaz onlar baban olsa orda baban çalışıyor olsa sadece baban olduğu için konuşursun millet meselesi konuşulmaz ne zaman Mustafa KEMAL in kurduğu 1924 teki Türkiye Cumhuriyeti devleti konumuna getirildiği zaman konuşulur esasında ben pazartesi günü sana diyecektim ki pazartesi günü Trabzona gelecem. Anladın mı sana diyecektim ki Trabzona gelecem ama dedim şeyin geçsin yani biraz işler geçsin dedim devlet bizden evel evelleşmiş şimdi dedin ki bölge komutanı gelecek devlet için. Senin yaptığın hatayı düzeltmek için şimdi senin üzerine gelecek herşeyi düzeltmek için bölge komutanı senin yanına gelir onun için gelecek senin yaptığın hatalar için gelecek anladınmı yaptığın hatadan dolayı bölge komutanından özür dile deki biz bu kurumu devletin bir milli müessesi olarak gördüm benle temaslarında onlarla bu manada ilişki kurdum ama öyle değilmiş de benim abim bana onların öyle olmadığını söyledi anladın mı. Bölge komutanına şimdi öyle söyliyeceksin diyeceksin ki biz bu kurumun olmasa devletin olmasa olmaz kurumlarından birisi olan Milli İstihbarat Teşkilatıdır diye görüştük ama benim abim bana öyle olmadığını yanlış yaptığını onlarla hiçbir şekilde hiçbir bilgi paylaşmamam gerektiğini söyledi onun için ben esas devletim sizden bu nedenle özür diliyorum dedi şimdi bölge komutanına böyle söyliyerek bekleyeceksın anladın mı. Şimdi onlar bizi öldürme planı yapıyorlar bizim esas devlet Türk Silahlı Kuvvetleri bizi korumasaydı ne senin parçanı bulabilirlerdi bu ülkede nede Kemal AYDIN ın parçasını bulabilirlerdi sevgili kardeşim benim çok sevgili kardeşim hiç bunu unutma bunu hiç unutma ne senin parçanı bulabilirlerdi nede kemal Aydın ın parçasını bulabilirlerdi şimdi baktılarki olmuyor başka planlar çeviriyorlar bak Milli İstihbarat Teşkilatındaki görevlilere benimle ilgili verdikleri emri söyliyorum. Bütününe sakın Kemal Aydın’la tartışmayın. Tartışmaya girmeyin çünkü benimle tartışmaya girecek insanı pok kuyusuna sokarım pok kuyusuna benim bilgilerim o işe müsait anladın mı Ama siz hazır değilsiniz siz o manada hazır değilsiniz şimdi Jandarma Bölge komutanı gelecek Bölge komutanı geldiğinde Bölge Komutanıyla özellikle birebir anladın mı böyle söyliyerek konuş böyle bunları söyle onlar onlar bizi sahipsiz buldukları anda bizi terk edip bizi sahipsiz kaldığımızı devletimizin bizi terkettiğini gördükleri anda bizi öldürürler senide öldürürler benide öldürürler bunu hiç unutma tamam mı. Bu söylediğim şey son derece ciddidir hatta kendimi şey bulmadığım için hazır bulmadığım için sana diyecektim ki pazartesi bana uçak bileti gönder Trabzona geleyim şimdi zaman biraz geçsin bir otursun şöyle şey yerine çümkü benim dengem bozuk. Senle oturup konuşacam tamam mı. Bana zaman ayırmadın zaman ayırmadın altı yıldır bana bir gün sen benim için dedim ki Ankara ya gel oturup saatlerce konuşmamız gereken şeylerdir bunlar biliyormusun günlerce saatler yetmez anladın mı günlerce konuşmamız lazım muhtelif zamanlarda Türkiye cumhuriyet Devleti çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır Türkiye Cumhiriyeti devleti karşı karşıya bulunduğu tehlikeler kadar tehlikelerle bende sende karşı karşıya unutma bunu Türkiye Cumhuriyeti devleti düşmanları seninde benimde düşmanım hiç unutmuyorsun bunu Türkiye Cumhuriyetinin düşmanları ve Türk milletinin düşmanları Kemal Aydın ında Ercüment Ovalı nında düşmanıdır ve bunların bize dost olması diye bişey sözkonusu değildir bizi sadece dost görünmek mecburiyetindedirler şuanki haller nedeniyle devletimizin bizi sahiplenmesi nedeniyle bize dost görünme gösterisi yapıyorlar Oruspu çocukları bu kadar net söyliyorum benim telefonumun dinlendiğini seninde telefonunun dinlendiğini biliyorum. Sadece onu yapıyorlar onun dışında başka hiçbirşey yapmıyorlar o bir mecburiyettir dört sene beni dört tane günde araba takip ediyordu dört sene ne zaman ki Yaşar BÜYÜKANIT Paşa Genelkurmay başkanı oldu talimat verdi ondan sonra uzağımıza gitmek mecburiyetinde kaldılar biliyor musun. Şimdi biz ciddi manada biz ciddi manada haa bu bir tehlikeden tehditten felan hiç bişeyden korkmayız biz bu işe yemin etmiş insanlarız yani bu ülke için ölüm varsa biz bu ölüme dünden yemin etmişiz Allaha sözümüz var yüce Türk milletine sözümüz var bu kutsal değiri yaşatmaya sözümüz var bizim ölümümüz anlamlı olacak ama bunlar bizim düşmanlarımızdır onun için bu böyle söyliyeceksin kimse olmayacak yanında komutanla tamam Komutana diyeceksin ki .....arkadaşlar herkes terk etsin ben komutanımla özel bişey konuşacam diyorsun komutana aynen bu söylediklerimi arz ediyorsun Aynen arz ediyorsun yoksa bizi dumura ...bizim parçalarımız göklerden gelir hiç unutmuyorsun göklerden gelir Irak a gelince Irak ta Türk varlığı var Irak Musul Kerkük Misaki milli sınırları içindedir Türk milletinin Türk devletinin. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin olmasa olmaz kurumlarından biri diye ...Milli İstihbarat Teşkilatı görevleriyle bu nedenle burayada geldiler görüştüm merkeze de gittim devletimin kurumu diye gittim görüştüm ama öyle değilmiş bu bir yanlışmış orası işgal altında bir kurumuş sivilleştirmeyle çıkar altına sokulmuş bir kurum paylaştığım şeylerinde yanlış olduğu bana söylendi bir büyüyüm bir abim güvendiğim bir insan bana bunu söyledi bunu devletimin esas Devletimin bilmesini istiyorum diyeceksin anladın mı. Bunu da aynen komutanımın Türkiye Cumhuriyeti Devletine esas devletinin kayıtlarında kalması kalmak üzere kayıtlara geçilmesi talep ediyorum esas devletin diyorsun” dediği. Buna karşılık olarak görüşmenin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın tamam, tamam abi, ifadeleriyle Kemal Aydın’ın beyanlarını onayladığı,
Görüşmenin devamında;
Kemal Aydın’ın “tabi savaş demek zaten bir milletin evlatlarının bu mükaddes yolda şehit olması demek biz onu birilerine anlatacaz biz psikolojik savaşın Türkiyenin üzerine oynan psikoljik savaşın yönetleri olacaz sen bir Trabzona yeter fazla gelirsin bu kadar fazla şey konuşmak istememin sebebi senin tabi bir yığın çevren var sana bir yığın insan müracaat etmektedir bir yığın insan sana endişelerini dile getirmektedir şimdi sen o insanların endişelerinin onlarda psikolojik savaşın etkisi altında onlarda hergün televizyon ekranlarında bu manada bu savaşın her türlü olumsuzlukları onları baskı altında tutmuktadır. onlarında senden benden fazla moral değerlerine ihtiyacı vardır onlara moral değerlerinin yükseltmesini ancak senle ben sağlayabiliriz seninle ben üzüntümüzü tutabiliriz engelleyebiliriz, ama bizim dışımızdaki insanların engelleyememiş olmasını olmasını biz onları kınıyamayız onların konumu senle benim konumumda değil onun için doğru bilgilerle ancak bu insanların endişelerini ortadan kaldırabiliriz. Bu bilgilere ihtiyacın var bu psikolojik savaşı Trabzonda yürüteceksin hatta Samsun a kadar Rize ye kadar uzatacaksın bu psikolojik savaşı kazanmak durumundayız bizim devletimiz esas Devletimiz bizden bu psikolijik savaşlarda görev almamızı istiyor bizden sadece istedikleri bu başka bişey istemiyor. Bu toplumu bilgilendirin toplum müthiş bir Türk milleti müthiş bir baskı altındadır emperyelist güçlerin emrindeki televizyonların gazetelerin emrinde olan gazetelerin yapmakta olduğu yoğun alçak psikolojik savaşın baskısı altındadır bunları onlar yapamaz bunu Genelkurmay başkanının yapacak hali yok Kara kuvvetleri komutanı yapamaz bunu yapmak onların görevi değil bunu yapmak Ercüment’in Kemal’in görevi buda bilgiyle olur. Senin yanına bölge komutanızın ziyaret edecek olması devlet emridir. Senin bilmeden içine düşdüğün bir yanlışı düzeltmek içindir anladın mı. Aynen söylediklerim söyliyorsun Bölge komutanıma ve bunların devletimin kayıtlarına geçirmesini arzedeceksin” dediği görüşmesinin değişik yerlerinde Ercüment Ovalı’nın konuşmayı onaylar tarzda “tamam, evet, tamam abi” şeklinde ifadeler kullandığı,
Kemal AYDIN’ın "Bizede verilmiş görevler var canım benim” dediği, Ercüment OVALı’nın “sağolansın” dediği, Kemal AYDIN ”Sormak istediğin bişey var mı sorabilirsin kızmadan söyliyecem” dediği, Ercüment OVALI’nın “Yok yok bu günlük bu kadar gerisi yarın” dediği,
Yukarıya bir kısmı alınan iletişim tespit tutanaklarından Ergenekon Terör Örgütünün hücre yapılanmasının yöneticilerinden olan şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli Ercüment Ovalı’yı mesleki ve sosyal yönden örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirdiği, şüpheliyi Trabzon’nun hatta Samsun’dan Rize’ye kadar hatta psikolijik savaşın sorumlusu olarak gördüğü, şüphelinin Kemal Aydın tarafından verilen talimat ve emirleri yerine getirmek için çaba gösterdiği, yapılan görüşmelerde şüpheli Kemal Aydın görüş, öneri ve talimatlarını onayladığı, mesleki ve sosyal konumuna uygun düşmeyecek şekilde şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda mesleki ve sosyal hayatına yön verdiği, şüpheli Kemal Aydın’ın bilgisi dışında davranışlarda bulunmaktan kaçındığı, özellikle devletin resmi bir kurumu olan MİT Trabzon Bölge Müdürlüğü ile yapacak olduğu görüşme öncesinde Kemal Aydın’a bilgi arzetmek zorunda hissettiği, bu görüşme sırasında şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli Ercüment Ovalı’ya neleri söylemesi, neleri söylememesi gerektiği defalarca vurgulayarak hatırlattığı, şüpheli tarafından MİT Trabzon Bölge Müdürlüğü ile yapılan görüşme sonrasında bir kısım bilgilerin şüpheli tarafından aktarılması nedeniyle ortaya çıkan durum karşısında şüpheli Kemal Aydın’ın çok sinirlendiği, dakikalarca telefonda bir üstün astına, bir amirin memuruna söyleyebileceği sözlerden daha ağır ifadeler kullanarak Ercüment Ovalı’yı suçlandığı, hatta ihanet içinde olduğunu söylediği, hatasını telafi etmesini, bunun yolunun da bir takım ziyaretlerde bulunmak için Trabzon’a gelen Bölge Komutanına durumu anlatıp, nedamet gösterdiğini, hata yaptığını ifade etmek olduğunu söylediği,
TAPE NO: 6788’ de Kemal AYDIN’ın “Onlara şunu çok açık ve net söylüyoruz Genelkurmayın genel kurmay başkanlığının bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam, Gelsinler konuş gelsinler kim gelirse gelsin şimdilik bir şey söylemiyorsun onlar gelsin. Eyvallah eyvallah şimdi çağırdıklarında da dersiniz ki ben falan yerin emri olmadan bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam diyorsun anladın mı. Konuşuyoruz sonra şey yapıyoruz anladın mı. Yani onlara şunu çok net söylüyorsun genel kurmay başkanlığının bilgisi olmadan hiçbir şey onların emri olmadan onların izni olmadan hiçbir şeye evet deme. çok iyim devlet sahibiyiz dimdik ayaktayız. Yani bu uğurda yorulmak değil ölmek üzere and içtik söz verdik . bir de sen yanındaki adamları hep kontrol et onları kontrolünde tut. Temel Temel i falan. Şimdi sen tuttuğun sürece sen kontrol sende herşey sende sen tutacaksın onları tutacaksın başkalarının kullanmasını Türk milletinin aleyhine kullanmasını fırsat vermeyeceksin ne yapalım adamların niteliği bu ölçüsü o…..Sen bıraktığında başkaları alır. Şimdi sen bıraktığında başkaları alır ve döner bizim aleyhimize kullanırlar. Hiç boş bırakmıyorsun yani kontrolde tutuyorsun Temel i hiç bırakma şimdi Temel i bıraktın mı bizim düşman saflarına geçer alırlar talanları işte görüyorsun talan zaten bekliyorlar ki bir an evvel bırakasın yani, Şey yapsınlar da olsun diye işte milletvekilinden bilmem neyine kadar görüyorsun. Sen yaptığın işin yaptığın işi sana normal gelebilir sen kaldırabilirsin ama yaptığın işin dünya ölçeğinde insanlık ölçeğinde ne anlama geldiğinin ve bunun üzerine sen oraya hiç bakma ben bu ülkede ben bunu yapıyorsam herkesten yardım görürüm herkes bana yardım etmek mecburiyetindedir çünkü ben bu ülkenin kaderini değiştirecek bir iş yapıyorum dedin böyle bak hayır öyle değildi biz dedik ki bu ülke işgal edilmiş bu ülkenin bürokrasisini bu ülkenin siyasetini bu ülkenin iktisadi yapısını düşman güçler işgal ettiler o güç sahipleri o güç sahipleri falanların emrindeydi Tevrat a yemin etmişti onların hepsi hahamların yazdığı Tevrat a. Hala hala savaş devam ediyor yani bu savaş hala devam ediyor yani ondan vazgeçmiş değiller şimdi bu taraftan bugün o duyduğun teklif şimdi sana devlet gibi algıladığın devletin esası gibi algıladığın hadiseden istifade etmek istiyorlar. Onun için onlar gelsinler önemli değil anlatsınlar yalnız onlara hiçbir bilgi bak hiç onlara hiçbir sırrınla ilgili bilgi vermiyorsun,……. Hiç hislerine mağlup olmuyorsun duygusallık yok bizim bulunduğumuz konum duygusal olmayı asla gerektirmez, Tamam mı bizim olduğumuz yer asla duygusal olmayı gerektirmez….….O Temel e de uğra ona uğra. Uğradığında ağızlarına da sıç. Ha bu benim bazen terbiyesiz cümlelerimi de söyleyebilirsin lan Temel ağzına sıçılacak adamsınız de siz siz ne zaman adam olacaksınız ona de ki Temel e onlar gibi olanlara yav 3 kuruş 3 kuruşun maddenin hesabını yaparak adamlığınızdan istifa ediyorsunuz utanmıyor musunuz. Onlara bunu söyle yüzlerine söyle ben söylesem olmaz sen söyle sen söyleyebilirsin benim söyleme şansım yok anladın mı sen söyleyebilirsin” dediği,
Yukarıya bir kısmı alınan görüşmelerden anlaşılacağı üzere Egenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu değerlendirilen şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli Ercüment Ovalı’nın mesleki bir konuda MİT görevlileri ile yapacak olduğu görüşme öncesinde kendisine emir ve talimatlar verdiği, onlara neler söylemesi gerektiğini “dersiniz ki ben falan yerin emri olmadan bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam diyorsun anladın mı.” demek suretiyle açıkça ortaya koyduğu, konuşmanın bazı bölümlerinde şüpheli Kemal Aydın’ın “Onlara şunu çok açık ve net söylüyoruz Genelkurmayın genel kurmay başkanlığının bilgisi olmadan hiçbir şey yapmam” demek suretiyle kendisinin söylediği sözlerin legalleştirme çabası içinde olduğu, şüpheli Ercüment Ovalı’ya neler yapması gerektiğini örtülü konuşma teknikleri içinde yasal bir formata uydurmaya çalıştığı, esasen Türk Silahlı Kuvvetleri ile doğrudan ve dolaylı bağlantısı olmayan şüpheli Kemal Aydın’ın bu şekilde konuşarak muhtemel dinlemelere karşı kendisi ve muhataplarını korumaya çalıştığı,
Öte yandan şüpheli Ercüment Ovalı’nın görüşme yapacağı kişilerin Milli İstihbarat Teşkilatının elemanları olduğu, devletin özel bir kurumu olan MİT personeli ile yapılacak görüşmede normal şartlarda karşı casusluk faaliyetine benzer bir faaliyet içerisine girmeye gerek olmadığı halde, “hiçbir sırrınla ilgili bilgi vermiyorsun” demek suretiyle niyetlerinin Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda şüpheli Ercüment Ovalı’nın bilimsel çalışmaları hakkında Milli İstihbarat Teşkilatının ne düşündüğü öğrenmek olduğu, Şüpheli Kemal Aydın’ın bu niyetini de TAPE 6774 de “onlarla konuşmaya gittiğinde şuna dikkat et sana ne soruyorlar özellikle onlar neyi konuşmak istiyorlar. Anladın mı neyi konuşmak istiyorlar ne soruyorlar daha ziyade onlar konuşsun sen dinle nedir istedikleri anladın mı” demek suretiyle açıkça ortaya koyduğu,
Yine görüşme içeriklerinden şüpheli Ercüment Ovalı’nın kontrolünde, onunla birlikte hareket eden bir grup olduğunun anlaşıldığı, şüpheli Kemal Aydın’ın bu grup hakkında da şüpheli Ercüment’e talimatlar verdiği, ekibi ile yakından ilgilenmesi ve eleman kaybetmemesi konusunda telkinlerde bulunduğu, “bir de sen yanındaki adamları hep kontrol et onları kontrolünde tut. Temel Temel i falan. Şimdi sen tuttuğun sürece sen kontrol sende herşey sende sen tutacaksın onları tutacaksın” demek suretiyle ekibini koruması konusunda taktikler verdiği, grubun bir arada tutulmasına özel önem verdiği, bu konuda şüpheli Ercüment Ovalı’nın da hassasiyet göstermesini istediği, yine bu kapsamda TAPE NO: 6774’de Kemal Aydın’ ın “ekipten birini kopardılar şimdi” dediği, Ercüment Ovalı “Yok ya abi kopmadı o çocuk onu geri alacaz alacaz” demek suretiyle grubu bir arada tutmak için gayret gösterdiğini açıkça ifade ettiği,
TAPE NO: 6791’de Ercüment OVALI'nın “abi inanılmaz keyifliyim bu gün resmen bayram günü”Kemal Aydın'ın “Bu günü bayram ilan ediyoruz demekki birlikte” Ercüment Ovalı'nın ”Evet abi çünkü bundan sonra geleceği gösterdi bize” Kemal Aydın'ın “Bundan sonra geleceği gösterdi değil mi” Ercüment Ovalı'nın “Evet evet abi askerlerin hazırdır abi” Kemal Aydın'ın “Eyvallah”Ercüment Ovalı'nın “Zaten biz senin emrine hazırdık” Kemal Aydın'ın “Benim emrime değil devletin emrine devletin” Ercüment Ovalı'nın “Abi bizim için devlet sensin” dediği, (Bu görüşme Meclis tarafından üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği 5.6.2008 günü yapılan bir görüşmedir)
Yukarıda bir kısmı alınan görüşmeden de anlaşılacağı üzere şüpheli Ercüment Ovalı’nın Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan şüpheli Kemal Aydın’a yaşı, akademik ve sosyal konumu ile bağdaşmayacak şekilde hiyerarşik olarak bağlantılı olduğu, kendisini Kemal Aydın’ın askeri olarak gördüğü, hatta daha da ileri giderek Kemal Aydın’ı devlet olarak gördüğü, şüpheli Kemal Aydın’ın bu duruma herhangi bir itirazı olmamakla birlikte muhtemel dinlemeye karşı görüşmeyi yasal çerçevede tutmak için “devlet” ifadesini kullandığı,
TAPE NO; 6790’de Ercüment OVALI’nın yine Ergenekon Silahlı Terör Örgütüyöneticilerinden şüpheli Neriman Aydın ile yaptığı görüşme içeriğinden, görüşmenin şüpheli Kemal Aydın’ın talimatları doğrultusunda gerçekleştiği, şüpheli Ercüment’in ticari bir konuda şüpheli Neriman Aydın’dan yardım istediği,
“Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde…” başlıklı (4) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısının yapılan incelemesinde; Söz konusu doküman içeriğinde “Org. Yaşar BÜYÜKANIT” ile “RTE” olarak isimleri kodlanan kişiler arasındaki konuşmanın çözümü olarak anlaşıldığı, Şemdilli iddianamesi, TSK’daki “Savaş Lordları” ve “BOP” konularının konuşulmuş gibi yazılı olduğu, “Ülkeye ihanet edenlerin icraatlarının her gün ortaya dökülmeye başladı, hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile Kuvayi Milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır!”
En Milli kurumlarımızda kadrolaşmalar yapıldığı, bütün bu çalışmaları Kuvayı Milliye, hassasiyetle izliyor ve not ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Kara Kuvvetleri Komutanımız Org. Yaşar BÜYÜKANIT Türkiyeli Tayyip ile bir görüşme yaptı. Bu önemli görüşmenin içeriği konusunda ise hiçbir açıklama yapılmamıştı. Bu önemli ve ani görüşmenin içeriği ile ilgili bana ulaştırılan bilgiyi aktaracağım” yazılarının bulunduğu ve metnin “KUVAYİ MİLLİYE ASLA UNUTMAZ… ASLA AFFETMEZ!” cümlesiyle biten yazıyı Kemal Aydın’dan alarak, psikolojik yıpratma ve dezenformasyon faaliyetleri kapsamında Trabzon AKP milletvekili Cevdet Erdöl ile MİT görevlilerine verdiği,
Tüm bu değerlendirmeler ışığında; şüpheli Ercüment Ovalı’nın Ergenekon Terör Örgütünün sivil hücre yapılanması içinde yönetici olan şüpheli Kemal Aydın ile hiyerarşik bağlantı içinde olduğu, örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetlere katıldığı, örgüt yöneticisi Kemal Aydın’dan aldığı emir ve talimatlar doğrultusunda hareket ettiği, mesleki ve akademik kariyerini örgütün amaçları doğrultusunda kullandığı, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüadına Milli İstihbarat Teşkilatı Trabzon Bölge Müdürlüğü görevlilerinden bilgi almaya çalıştığı, yine şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları ile Trabzon bölgesinde bir grubun başında yer aldığı ve bu grubu bir arada tutmak için çaba sarf ettiği, bu konuda örgüt yöneticisi şüpheli Kemal Aydın’dan talimatlar aldığı, grubu bir arada tutmak adına örgüt yöneticisi Kemal Aydın’a bir kısım taahhütlerde bulunduğu, şüpheli Kemal Aydın’ın emrinde olduğunu açıkça dile getirdiği, örgüt adına yapacağı ve yaptığı faaliyetler hakkında Kemal Aydın’a bilgiler verdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Şüpheli Ercüment Ovalı, örgüt yöneticisi olduğu değerlendirilen şüpheli Kemal Aydın’la olan yakın bağlantısını kabul etmekle birlikte bu ilişkinin Kemal Aydın’ın baba dostu ve dürüst bir insan olmasına bağlayarak suçlamaları ret etmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilen her iki şüpheli arasında geçen telefon görüşmelerinden açıkça görüleceği üzerine, Ercüment Ovalı ile Kemal Aydın arasındaki ilişkinin bir aile dostluğu ilişkisinden çok ileri seviyede olduğu, görüşmeler sırasında şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli Ercüment’e kızdığı, kendisine görevler verdiği, özellikle MİT’le yapmış olduğu görüşme sırasında istediği gibi davranmadığı düşüncesiyle şüpheli Ercüment Ovalı’ya ağır sözler söylediği, ihanetle suçladığı, ne şekilde davranması, neler söylemesi gerektiği konusunda defalarda emir içerikli sözler söylediği, örgütün amaçları doğrultusunda şüpheli Ercüment’in mesleki ve sosyal hayatına yön verdiği, bu kapsamda şüpheli Ercüment Ovalı’nın örgüt yöneticisi şüpheli Kemal Aydın’a bilgiler sunmak zorunda hissetmesi birlikte değerlendirildiğinde kendi dalında akademik kariyer yapmış, profesör olmuş şüpheli Ercüment Ovalı’nın yaşı, akademik, mesleki ve sosyal konumu ile bağdaşmayan bu durumun her iki şüpheli arasındaki bağlantının bir geçmişe dayanan bir ailevi dostluktan öte bir hiyerarşik yapı içinde yönetici ve eleman ilişkisi olduğu, yönetici konumunda bulunan şüpheli Kemal Aydın’ın örgütün bilinen ve bilinmeyen faaliyetleri ile ilgili olarak Ercüment Ovalı’yı yönlendirdiği, bu anlamda her iki şüphelinin Ergenekon Silahlı Terör Örgütüyapılanması içinde yer aldıkları, şüpheli Ercüment’in Kemal Aydın’a bağlı olarak örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet gösterdiği, Şüpheli Ercüment OVALI'nın ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyesi olduğu anlaşıldığından;
Şüphelinin eylemine uyan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |