Tape No:1411 de kayıtlı 26.12.2007 saat:16.09 da Güler Kömürcü ile yaptığı görüşmede; G. Kömürcü’nün “Okuyabildiniz mi yazdıklarımı” “Becerebiliyo muyum” dediği, H. Tolon’un “Harükulade Harükulade” dediği, G. Kömürcü’nün “Şimdi bişey sorucam yine efendim bu son günlerde çok fazla MİT aleyhine yazılar yazıyolar sabahta özellikle görüyorsunuz yok lastik patlatmaktan öteye geçemez yok işte Eşref vatan haini yok vesair türü şeyler yani kuruma sürekli saldırıyolar anladığım kadarıyla burda başkalarını değiştirimek için yapıyolar Müsteşarı değiştirmek için zemin hazırlıyolar ben yanlış mı tespit ediyorum yani Sabahta olması Fettullahçı grubun olması” dediği, H. Tolon’un “Doğrusunu söylersek mutlaka yanlış bişey tespit etmiyo yada tespit etmiyorsunuz ancak tabi yalnız başına değiştirmek değil MİT i fonksiyonsuz kılmakta var, bunlar tabi kendi hedeflerine yürürken kendi önlerindeki bariyerlerden çok ciddi çok önemli olanlardan biri MİT” “Onun için tabi MİT’ i kendi koşulları tarzındaki bir kurum haline getirmek amacıylada yapılmış olabilir” dediği, bu konu üzerine sohbet ettikleri,
Tape No:3587-3588-3589-3590 da kayıtlı 28.01.2008 saat:02.15 da Habip Ümit Sayın ın gönderdiği mesajda; “Pasam.Kirli tezgah sitesi bilgileri tskya saldimak icin taraf gaztesinde ve basinda isimlerle ve ergenekonla birlestirilip yayinlaniyor.Umit.” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7801 da kayıtlı 31.01.2008 saat:14.27 de Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; aralarından düzenlenecek bir organizasyondan bahsederek, organizasyonu kimin organize ettiği konusunda konuştukları, A. H. Tolon’un “… bizim yönetim kurulu toplantı da tanıyorsunuz hepsini teker teker selamları sevgileri var sizi kucaklıyoruz” “Şimdi bu ikisi organizasyonu kiminle Koordine edilecek sizinle mi?” dediği, A. T. Özkan’ın “Hayır efendim ben hiç yokum orda” dediği, A. H. Tolon’un “Bir siyasi parti mi yapıyor bu işi kim yapıyor belli değil yani biz sizden haberlerden alıyoruz ikisinde orda olacağız da” dediği, A. T. Özkan’ın “.. bilgi vereyim … 14 Nisan çalışma grubu adına” “Ankara’dakiler adına Şenal Sarıhan aradı” “Dedi ki ben bu grup adına arıyorum biz Anıtkabire gireceğiz ayın ikisinde” “Dedim ki ben ... bir konuşayım bir anda böyle acil karar verdik kusura bakmayın dedi peki dedim” dediği, A. H. Tolon’un “O dedi kusura bakmayın... bak bunu sizden duymak beni ve bütün yönetimi mutlu edecek” “... aziz dostum biz senle kader arkadaşıyız Kader arkadaşı” “Beraber çıktık yola hatırlarsan, şimdi beni de başladılar sana saldırıyorlar şimdi bana da saldırıyorlar ...” dediği,
Tape No:4243 da kayıtlı 21.02.2008 saat:11.42 da M. D. ile yaptığı görüşmede; M. D.’nın “Mustafa saygılar paşam Mecliste bir toplantı vardı da çıktım şimdi toplantı devam ediyor” dediği, A. H. Tolon’un “Nasılsınız iyi misiniz” “Hayırdır,öğlenleyin müsait olacak mıydınız,olunsanız kaçta olursunuz diyecektim,olmazsanız başka bir gün” dediği, M. D.’nın “Olabilir olabilir,her halde on beş yirmi dakikada çıkarım,toplantıyı terk ederim şimdi şimdi çıktım gerçi de” dediği, A. H. Tolon’un “Ben şeye kadar hani bu gün ve ya dün tabi bir hasta arkadaşımız ile uğraştım” “Bu gün gerçi bizim öğleden sonra sizce bir mahsuru yoksa tabi biri on geçe ben şeye hareket etmek zorundayım,nedir o” “Toplantıya,eğer sıkıştırırsa önümüzdeki haftaya taşıyayım” dediği, M. D.’nın “Sıkışırız rahat konuşmamız lazım biraz” dediği, A. H. Tolon’un “Peki peki o zaman önümüzdeki haftaya taşıyoruz” “Ben arıyorum sizi oldu mu efendim” dediği, M. D.’nın “Oldu saygılar sunuyorum” dediği, A. H. Tolon’un “Anlatacağım çok şey varda size onun için” “Bende çok şey var” “Hayır Sizin bilmediğiniz pek çok ha yarın da belki ayarlayabiliriz bir dakika bir dakika” dediği, M. D.’nın “Tamam haberleşelim lütfen” dediği,
Tape No:4244 da kayıtlı 23.02.2008 saat:11.11 de Çetin ile yaptığı görüşmede; A. H. Tolon’un “Çetin abi günaydın” “Bana bak böyle konuşurken bomba momba kelimeleri kullanma Erkenin bir başka türlü bomba olduğunu düşünebilir birileri” dediği, Çetin’in “Yazdılar ya” dediği, A. H. Tolon’un “Ne yazdılar” dediği, Çetin’in “Erkenekon” dediği, A. H. Tolon’un “Aaaa sen Erkenekon mu oldun sonrada” dediği, Çetin’in “Hayır öyle yazdılar” dediği, A. H. Tolon’un “Yazarlar o yazanlar şerefli insanlardır ama ya” “Yüksek onurludurlar yurt sevgisi vatan sevgisi vardır onlarda Allah korkusu vardır o yazanlarda yahu” dediği, Çetin’in “Hurşit abi az kaldı” dediği, A. H. Tolon’un “Peki canım hadi bak bütün dostlarımız sana selam ve sevgiler iletiyorlar bendenizde kucaklıyorum Zeliha hanımefendiye hürmetler” dediği, Çetin’in “Bilmukabele bilmukabele” dediği, A. H. Tolon’un “Ne iyiki Sivrihisar var ne iyiki sen orda dünya ya geldin tabi Satılmış beyde muhterem eşini orda efendim 3 sene 4 sene görev yapmışlar efendim ee tanıyomusunuz dedim ailesini tanırım çok mümtaz bi aile dir dediler” “İzmir neyse be Eskişehir” “Tamam Eskişehir Dönüş sonra hadi öptüm seni” dediği,
Tape No:4245 da kayıtlı 26.02.2008 saat:14.15 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede; X Şahsın “Paşam canım Paşam” dediği, A. H. Tolon’un “Ruhi bey ya en azından bir ziyaret etsek beyefendiyi de dedi bir ofisinde” dediği, X Şahsın “Erdal’ı çağırmam da bir mahsuru var mı Erdal Paşayı” dediği, A. H. Tolon’un “Erdal giriyor mu bu konuyu yalınız” dediği, X Şahsın “Yok hayır hayır ha yok tamam gerek yok anladım” dediği, A. H. Tolon’un “Bir hoca hanım var o da bu işin içinde var” “Şimdi Erdal’ı çağırırım koşa koşa da, Bu projede yok yalnız, benim bildiğim” dediği, X Şahsın “Anladım canım Paşam anladım” dediği, A. H. Tolon’un “Yok değil mi o bu projede” dediği, X Şahsın “Yok yok ona hiç bahsetmedik” dediği, A. H. Tolon’un “Yalınız hoca hanım ile konuşmadım, hoca hanıma soracağım, müsaitse onu da çağırayım buraya” “Yani bilsin yani sizi tanısın” dediği, X Şahsın “Perşembe günü görüşeceğiz o zaman tekrar, Cuma günü de İnşallah toplanacağız” “Saygılar canım Ayla hanıma çok selam saygılar” “Ayla hanım Ayla hanım” dediği, A. H. Tolon’un “Bana vuruyor” dediği, X Şahsın “Size de vuruyor, Hükümete de vuruyor hiç yani çok değerli vallahi çok değerli” dediği, A. H. Tolon’un “Vallahi bana vuruyor bana en çok ufak ufak bana vurur o bana” dediği,
Tape No:4246 da kayıtlı 26.02.2008 saat:17.04 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede; A. H. Tolon’un “Saygı değer Başkanım özür dilerim” “Bir rapor yazdırıyorlardı, çok üzgünüm müsaade aldım sizden nasılsınız efendim” dediği, X Şahsın “Sagolun Paşam iyiyim, siz nasılsınız, özledim sizi bir arayayım sizi” dediği, A. H. Tolon’un “Sagolun efendim ben de sizi özledim, geçen hafta sonu hep aklımdaydınız işte her hafta ama bir şeye gittim Eskişehir’e gittim, cumartesi günü oradaydım Pazar döndüm dolayısıyla onun için arayamadım” “Uğraşıyorum koşuşmaktayız sizler nasılsınız” dediği, X Şahsın “Valla Paşam işte benim bu geliş gidişim ile ilaveten Orkun’un bu şey rahatsızlığı işte” dediği, A. H. Tolon’un “Ama Orkun ‘la ben konuştum o şey yani şöyle söyleyeyim o devamlı kalıcı bir olay değil…. Orkun’un” dediği, X Şahsın “Değil değil işte ona şimdi annesi yemek filan hazırlıyor, şeyden hafta sonları geliyor yani özel bir ihtimam gösteriliyor” dediği, A. H. Tolon’un “Tabi hanımefendi orada sanıyorum değil mi, hanımefendi orada değil mi” “Sayın Başkanım Bu kefiri o pek benimsemedi ama benim onlarca arkadaşım, bakın onlarca insan, hatta İstanbul’da ki Emniyet Müdürü en başta, Emniyet Müdürü Celalettin bey” “O dertten öyle kurtuldu , onun son derece hat Gasttiriti vardı” “Ben iyiyim koşuşmaya devam ediyorum işte bir orası geçen hafta niye görüşemedik sizin ile Eskişehir’de olduğum için” “Orada Kerkük’le bu Kuzey Irak konusunda şey vardı. Panel vardı ona gittim bu arada” “Bu arada beni sıkıştırıyorlar hep sınır ötesi operasyonu için ama” “Çok erken ve söylenen her lafta bence, resmi açıklama dışında her lafta kusura bakmayın ama boş laf bilmeden etmeden herkes atıyor atıyor malesf” dediği, X Şahsın “Evet şimdi tabi insan şey yapıyor ama yani ondan daha çok şu Türban işi ben” dediği, A. H. Tolon’un “Sormayın onu şimdi bakın, şimdi onu biraz önce onu ile ilgili açıklama yazıldı yayınlandı, hele bu YÖK Başkanının bu fütursuz ifadeleri son derece üzücü bir şey daha ifade edeyim, dinleyen dinlemeyen herkes şunu bilmeli ki YÖK başkanı gibi Türkiye’nin Anayasal Kurumunun tepesinde oturan bir profesör üstündeki zat, Rektörleri suç işlemeye teşvik ediyor” “Yasaları Kanunları tanımayın bu işi yapın siz diyor” dediği, X Şahsın “Yalınız Paşam ben tabi şimdi bunu şey yapamıyorum da bu Paşalarımızın emekli olanların değil de, yani şu an görevde olan Paşalarımızın da hem bu kadar hükümeti parlatacak işler yapıp, hem bu konuda en ufak bir ağırlık koymayışları da bizi esasında üzüyor yani” dediği, A. H. Tolon’un “Efendim onu bana sayın Başkanım, onu bana binlerce yüzlerce insan söylüyor tabi şöyle söyleyeyim bir an hoş görü ile karşılamanızı istirham ediyorum onların da pozisyonu itibariyle ne halde olduklarını kestirmekte zorlanıyorum, hani çok af edersiniz bu tabir hoş değil ama aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık diye bir laf vardır ya” “Hoş olmamak ile beraber şimdi öyle söylediler vay siz basın hemen saldırdı 27 Nisan bilemem ne dediniz dediler” “Böyle söylediler sizin yüzünüzden böyle oldu dediler, peki biz bir şey söylemiyoruz susuyoruz diyorlar bu sefer niye susuyorsunuz diyorlar” dediği, X Şahsın “Yani bu da var tabi bu da az uz değil yani bunlarda var” dediği, A. H. Tolon’un “Şimdi diyorlar ki bu 27 Mayıs işte bu inadına bu iktidarın bu kadar oy almasının sebebi sizsiniz diyorlar adamlara” dediği, X Şahsın “Yani doğru diyorlar ama şöyle tabi ben telefonda çok uzatmak istemiyorum inşallah sizler ile sohbetimiz olurda” “Şimdi Cumhuriyeti koruyup kollamanın görevinin içerisinde, diyorum ki yani bu konuda mutlaka olması lazım yani neticede bu da bir Cumhuriyeti koruyup kollamanın içinde olan bir görevdir, öyle geliyor bana” dediği, A. H. Tolon’un “Efendim gayet tabi tabi ben size müteşekkirim şu cümle benim için çok anlamlı, birisi bana beş sene önce filan bir soru sormuştu yani benim üst katlarımda olanlardan” “Demiştim ki,Yasanın bana yükümlediği sorumluluğun gereğini söylüyorum nedir o sizin de sorumlu olduğunuz laf Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak ben korumak işini görev verildiği zaman yapıyorum, peki kollamayı nasıl yapacağım, kollamak ne demek işte kollamayı yapıyorum demiştim ben ona” dediği, X Şahsın “Evet Paşam, Paşam sizi yormayayım,gerçekten çok özledik” dediği,
Tape No:4249 de kayıtlı 29.02.2008 saat:10.22 de, R. B. ile yaptığı görüşmede; R. B.’ın “Sagolun Hurşit Paşam, geldik işte kürkçü dükkanında…” dediği, A. H. Tolon’un “Yani ben diğer tarafa alacağım(Bunu sessizce söylüyor)diğer tarafa alacağım da ondan sordum” dediği, R. B.’ın “Tamam tamam, ben giderim oraya direk olarak” dediği, A. H. Tolon’un “He çünkü oradan Mülkiyeliler Birliğinde bu gün işte Nisan toplantısı var ona katılacağım” dediği, R. B.’ın “Yok yok ben gelirim oraya” dediği, A. H. Tolon’un “Ben şimdi on iki on iki on beş arası sizde olurum dedim, tekrar söyleyeyim, Reşit Galipten aşağıya iniliyor” “Fiskiye sokak numara 22 Ruto” dediği,
Tape No:4250 de kayıtlı 29.02.2008 saat:10.24 de, M. Erdal Şenel ile yaptığı görüşmede; A. H. Tolon’un “Şey seni arıyo ulaşamıyo bir türlü Rıfat bey” dediği, M. E. Şenel’in “Doluyum Pazar günü cumartesi günü akşam yemeği var Pazar günüde nişan var bişeymi vardı” dediği, A. H. Tolon’un “Yo hemen işte boşsan hemen kaparım seni de ondan” “Varya görüşeceklerimiz var yaa Allah Allah ya” dediği, M. E. Şenel’in “Ya tabi tabi yani öğle vaktide olabilir” dediği, A. H. Tolon’un “Şimdi bugün öğlen şey bugün Mülkiyeliler Birliğindede işte toplantımız var artık haftada ikiye üçe çıktı bu 12 Nisan çalışması varya” dediği, M. E. Şenel’ in “Hı anlıyorum” dediği, A. H. Tolon’un “O tabi bir ikiye çıktı işte hafta sonu olacak ancak ayrıca bugünde buharlaşıyorum” “Ben seni bekliyorum bildiri yapacaz da ondan” dediği,
Tape No:6032 de kayıtlı 29.02.2008 saat:13.28 de Mehmet Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede; M. Ş. Eruygur’un “Yaa bu herifler yine yok bize mesaj çekmiş bilmem ne filan diye aktif haberde bir şeylermi .. yazmışlar” dediği, A. H. Tolon’un “…dünkü gazetede var efendim yazmış size de bize de filan internette de var” “… Elif işte o doçent midir nedir” “… memleket batıyor işte bu .. Türktü Kürttü mürttü bilmem nesinden … filan davalarından dolayı diyor … bu artık Onyedinci Türk Devleti …de sona eriyor efendim … pardon Onaltıncı Türk Devleti öyle diyor işte Onyedinci Türk Devletinin kuruluşu içinde destek olun yardımcı olun bilmem ne zırvalıyor” “… ben onu .. orduya da sordum … Adalet Bakanı sayın müsteşarına da sordum … dedim ki bu adam mahkûmiyet almış bir adam ıııı şey psikolojik rahatsızlığı olan bir adam” “Devlet görevinden dolayı bize müracaat etmiş ya da kendi kafasına göre adres almış” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Ne zaman yazmış bunu ..” diye sorduğu, A. H. Tolon’un “… geçen senenin …onuncu ayındamı ne yazmış” “Tabi ben bakar söylerim size tabi dün gazetede çıktı bu şimdi bunu kim yapıyor çok araştırdım ben efendim bu uuu poliste çözümü yapılmış bu adamın ıııı laptopunun tamam mı” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Bunlar yayıyorlar” dediği, A. H. Tolon’un “Tabii hayır gıdım gıdım veriyor bu hafta bir sayfasını veriyor .. amaa belli bir gazeteciye veriyor” “Yani adınız orda geçsin diye mesela hem sizi yazmışlar hem beni yazmış hem R. T. i yazmış değil mi” “.. halbuki internete bakarsanız orada A. P. var internete bakarsanız orda da bir sürü tümgeneral adı filan var” “Böyle bi enterasan bir iş şimdi bunların amacı bu sivil toplum meselelerini uğraşan insanları” “.. hedefe getirmek maksat o yani size bana bir şeye filan ben bu arada siz rahatsız etmedim üzüntünüz var diye” “Hayırlısı ile bu işleri kapatın bunu ciddi bir şekilde ele alıp belki de” “… bu yazıları yazanlar hakkında da dava açacağız yani” “.. orduya geldim demiş rapor verdim oraya demiş bilmem ne demiş e tabi gelmişti şikayet etti bir sürü insanı başındaki profösör le beraber” “Bende yaz onları yazılı olarak ver dedim” “Herkes ne diyorsa onu dedim tabi siz biliyorum yani ben dün bizim toplantıda söyledim bizim genel kurulda ismen sizi söyledim dedim ki bakın dikkat edin .. bunu maksatlı yapıyorlar bu arada dedim tavır koymanız lazım yani birlikte bir tavır koymanız lazım dedim” “Arkadaşımda yanımda şimdi çalışma arkadaşımız orda kalktım öyle dedim tek başına bırakma yani ııı tepki göstereceksiniz şimdi kim bu memlekette güzel işlerle uğraşıyorsa onun üstüne yükleniyorlar hepsi beraber” dediği,
Tape No:4251 de kayıtlı 29.02.2008 saat:13.29 da, Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede; Ş. Eruygur’un “Hurşit paşam iyi günler ben Şener Eruygur” “Ya bu herifler yine yok biri mesaj çekmiş filan diye aktif haber de bişeyler mi yazmışlar” dediği, A. H. Tolon’un “Haa dünkü gazetede var efendim yazmış sizede bizede filan internettede var” dediği, Ş. Eruygur’un “Neyi ifade eder bu” dediği, A. H. Tolon’un “Şu Efendim şu ben aradım bizim internete göndermiş bu şey ee nedir o herif işte o doçent midir nedir” dediği, Ş. Eruygur’un “Haa o herif” dediği, A. H. Tolon’un “Efendim eğer metnin tamamını okuduysanız işte memleket batıyo işte bu Türk tü kürt tü mürktü bilmemnesinden fedan filan davalarından dolayı diyo ee bu artık 17. Türk devleti de sona eriyo efendim ee pardon 16. Türk Devleti öyle diyo işte sona eriyo 17. Türk devletinin kuruluşu için destek olun yardımcı olun bilmem ne zırvalıyo neyi ifade ediyo” dediği, Ş. Eruygur’un “Bu neyi ifade eder” dediği, A. H. Tolon’un “Efendim şimdi bişey etmez de esas acıklı tarafı şu ben onu sordum orduya da sordum ee yetkililere de sordum hatta Adalet Bakanlığı Sayın Müsteşarına da sordum ya dedimki bu adam mahkumiyet almış bi adam şey psikolojik rahatsızlığı olan bi adam” dediği, Ş. Eruygur’un “Rahatsızlığı olan Bi adam evet” dediği, A. H. Tolon’un “Devlet görevinden dolayı bize müracaat etmiş yada kendi kafasına göre adres almış” dediği, Ş. Eruygur’un “Ne zaman yazmış bunu ne zaman” dediği, A. H. Tolon’un “Aaa efendim ben dün akşam aradım buldum onu ee geçen senenin 10. ayında mı ne yazmış” dediği, Ş. Eruygur’un “2007 nin mi” dediği, A. H. Tolon’un “Bakarım akşama ……” “Buldum yani sizde internetinize bakarsanız bulursunuz” dediği, Ş. Eruygur’un “Evet şu anda da yanımda da değil bakarım” dediği, A. H. Tolon’un “Ben bakar söylerim size şimdi dün gazetede çıktı bu. Şimdi bunu kim yapıyo onu çok araştırdım ben efendim bu poliste çözümü yapılmış bu adamın leptabının tamamı” dediği, Ş. Eruygur’un “Bunlar yayıyolar” dediği, A. H. Tolon’un “Hayır Gıdım gıdım veriyo bu hafta bi sayfasını veriyo ama belli bi gazeteciye veriyo yani adınız orda geçsin diye mesela hem sizi yazmış hem beni yazmış hem R. T.’ i yazmış dimi” “Ha halbuki internete bakarsanız orda A. P. var, interneti bakarsınız orda daha bir sürü tümgeneral adı filan var” “Enteresan bi iş şimdi bunların amacı bu sivil toplum meseleleriyle uğraşan insanları” dediği, Ş. Eruygur’un “Caydırmak” dediği, A. H. Tolon’un “Hedefe getirmek maksat o yani size bana bışeye falan ben bu arada sizi rahatsız etmedim üzüntünüz var diye ee hayırlısıyla bu işleri kapatın ciddi bi şekilde ele alıp belki de gerçi onu ben düşündüm belki bu bu yazıları yazanlar hakkında dava açıcaz yani” “İşte yok dava açtı paşalar maşalar diyolar bu tamamen size bize karşı olan mesele uğraşınızdan kaynaklanıyo bunu bilin yani” dediği, Ş. Eruygur’un “Doğrudur doğrudur” dediği, A. H. Tolon’un “Ee müsterih olun o adam hasta işte yazmış orduya gittim demiş bişiy demiş” dediği, Ş. Eruygur’un “Hasta hasta biliyorum Nereye gittim demiş Orduya gittim demiş” dediği, A. H. Tolon’un “Yazmış ya işte orduya geldim demiş rapor verdim oraya demiş bilmemne demiş ee tabi gelmişti şikayet etti birsürü insanı başındaki profösör le beraber. Bende yaz yaz onları yazılı olarak ver dedim” “Herkes ne diyosa onu dedim tabi siz biliyorum yani ben dün bizim toplantıda söyledim genel kurul da ismen sizi söyledim dedimki bakın dikkat edin bunu maksatlı yapıyorlar bu arada dedim tavır koymanız lazım yani birlikte bir tavır koymanız lazım bi arkadaşım da yanımda şimdi çalışma arkadaşımız orda kalktım öyle dedim tek başına bırakma yani tepki göstereceksiniz” dediği,
Tape No:4252 de kayıtlı 29.02.2008 saat:18.47 de, Meriç ile yaptığı görüşmede; Meriç’in “Paşam müsaitmisiniz Meriç ben” dediği, A. H. Tolon’un “Meriç bey bi çalışma yapıyoruz ama buyursunlar” dediği, Meriç’in “Onunla ilgili ne zaman isterseniz görüşebiliriz paşam” dediği,
Tape No: 01.03.2008 14:36:35 tarihinde T.T.’ un gönderdiği mesajda; “devrım yasalarımız ıcın,3 mart pazartesı, saat 12.45te ulus ataturk heykelı onundeyız.tanıdık herkesı davet edınız,anadolu ulusal uyanıs ve dayanısma platformu” yazdığı,
Tape No:4257 de kayıtlı 02.03.2008 saat:23.38 de, Fahri ile yaptığı görüşmede; Fahri’ nin “ama bu yiğit insan Hatay Üniversitesi Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü hatırlayacağınız” dediği, A. H. Tolon’un “Tabi tabi çok sevdiğimiz dostumuz” dediği, Fahri’nin “Ya bu çılgına dönmüş bişeyler konuşacam dedi bana sizede selam ve saygıları var onuda ileteyim bana dedi Tuncay Özkan’ ı bul dedi ama dedi onla bi randevulaşacağım önce yüz yüze görüşücem ama dedi önce sizinle görüşmek istiyorum bu Antalyada çok canı sıkılmış bazı şeylere böyle şey olmaz diyor 66 yaşında ki adam çılgına dönmüş buraya gelecek” dediği, A. H. Tolon’un “Antalyayla bağı ne işin” dediği, Fahri’nin “A orda oturuyo oraya yerleşti şimdi seçilemeyince” dediği, A. H. Tolon’un “Ha şimdi oldu evet tamam tamam” dediği, Fahri’nin “Sayın N. S.’ e çıkarmadılar onu o birinciydi yine Hatayda ama seçmediler biz çok uğraştık onun için bayağı uğraştık YÖK göndermedi yukarıya en yüksek oyu ikiye katlayarak almasına rağmen şimdi de Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay da karmakarışık oldu” “Türbanada ilk müsadeyi yapanlardan birisi ordaki adam şimdi tabi Tuncay Özkan’la konuşayim konuşmak istiyorum Fahri bunu bana ayarla sayın Tolon paşamıza da selam ve saygılarımı söyle deyince ben Tuncay Özkan’ nın şeylerini bilemiyorum bide Ankaraya” dediği, A. H. Tolon’un “Tuncayla zaman zaman Ankarada tabi çok sık olmamakla beraber oluyor tabi Tuncayın burada olduğu zamanı ayarlamak lazım” dediği, Fahri’nin “Yalnız şöyle bir muradı var hocamızın yav ben gelecem hem seninle hemde Hurşit paşayla bi görüşim bazı düşüncelerim var ama telefonda olmaz fahri bey” dediği, A. H. Tolon’un “1 veya 2 gün önce bana haber verilirse bi çakışma olmasın” dediği, Fahri’nin “Peki efendim şöyle bişey yapalımmı ben direk telefonunuzu şeyi istemiyo direk telefonunu alabilirmisin bana Fahri dedi Metin hocam” dediği, A. H. Tolon’un “Tabi alırsınızda numaram var yalnız inşallah evde bulur beni geceleri bulabilir” dediği, Fahri’nin “Şöyle söylim ben şimdi Tuncay Özkan’ nın telefonunu alıp ardından randevu almak istiyorum hocaya ondan oda buraya gelecek birgün önceden randevu öncesinden” dediği, A. H. Tolon’un “Tanıyomusunuz Tuncay’ ı” dediği, Fahri’nin “Hayır tanımıyonum efendim o sebeble sizi arıyorum” dediği, A. H. Tolon’un “Onun için ben alim telefonunu” dediği, Fahri’nin “Hah siz alırsanız e Metin hocaya” dediği, A. H. Tolon’un “Ama alabilmem için önce tabi hocayla görüş yarın verdi randevuyu sonra ne olacak yani hoca ne zaman olabilir filan onları bi öğrenelim de yani” dediği, Fahri’nin “O zaman ben şimdi hemen Metin hocaya dönsem sizin numaranızı versem desem ki Hurşit paşam böyle böyle ben haber verdim böyle arasın diyebilirmiyim müsadeyi verirmisiniz bana” dediği, A. H. Tolon’un “Yarın öğlen saatlerinde arayabilir yani saat yarımla birbuçuk arasında Ulustaki Atatürk heykelinde olacam orada 3 Mart münasebetiyle efendim e o günü anıcaz onun dışında telefonla bana ulaşılabilir” dediği,
Tape No:4258 de kayıtlı 03.03.2008 saat:12.23 de, A.K. ile yaptığı görüşmede; A. K.’ın “Ben A.K. Paşam” dediği, A.H. Tolon’un “Aaaa muhterem ve saygı değer büyüğüm, ellerinizden öperim, ellerinizden öperim” dediği, A.K.’ın “Ben çok üzülüyorum Paşam” dediği, A.H.Tolon’un “Şimdi bakınız bu bi defa fevkalade yanlış bir toplumu bilgilendirme, burada ABD Mabede, AB mabe filan değil bu iş” “Şimdi bu iş sınırlı süreli bir harekât yapılıyordu, burada ki talihsizlik iki olayın üst üste çakışma zamanıdır, kesişme zamanıdır” dediği, A.K.’ın “Evet efendim, bende bunu yazdım e” dediği, A.H.Tolon’un “Bakınız bir şey arz edecem, yani çok af edersiniz, bu, sizi başta tenzih ederim, ne kadar hürmetim olduğunu bilirsiniz, köşe tutucu diye ifade ettiğim bir bir bir çok zerzevatın, aklı varda o kafa tasının içinde beyin varda, Genel Kurmaydaki o kadar Genel Kurmay Başkanı başta, Kuvvet Komutanları, generallerin, subayların, karargâh personelinin beyni yok mu yani” “Kaldı ki kaldı ki, bakın bir şey söyleyeceğim, şimdi bir partinin başkanı diyor ki, Silahlı Kuvvetlerin günahı yoktur, ona baskı yapılmıştır çekil diye, yemezler sayın büyüğüm, yemez yemez, çekilemeyecek durumda ise, tekrar arz ediyorum, çekilemeyecek durumda ise değil hükümet Padişahlıktan emir gelse çekilemez. Niyeee? Temas halindeki birlik çekilebilir mi? Haa şimdi adam diyor ki; ben gittim, işimi bitirdim, benim yapmam gereken iş o kadardı, buraya Kandil Mandil olacak iş değil tabi 100km. öteye Kandil’e yaya birliklerle, efendim bu kışta bata çıka, bata çıka bu kışta kıyamette onun girmesi, haa eksik bir şey var mı? Var efendim, bana göre de var, o ne biliyor musunuz? O bu konunun kamuoyuna aksettiriliş şekli, bugünkü dille bu konudaki iletişim aksaklığı” dediği, A. K.’ın
Dostları ilə paylaş: |