İS- arkadaşlar eğer böyle bir şey yaparsa kötü niyetini açığa vurmuş olur ki, bunu yapmaması lazım... Yaparsa bizim de seçeneğimiz olur. Gideriz Aydın D'a arkadaş sana geldik deriz... Bizi sevdiğinden olmasa da TC ye zarar vereceği için havada kapar..
Alev
- İlhan abi bütün rakamlar elimizde var. İyi bir çalışma yapar durumu anlatırız..
İS- onu artık konuşun, anlaşın..
Salondan Serdar ÇALOĞLU arandı. reklam için çarşamba günü görüşülecek..
Saat 21.00'de Armada'ya yemeğe gittik. İbrahim arkadan geleceğim dedi gelmedi. Emre gelmez dedi ben gelir dedim, 10 milyonluk bahsi o kazandı. Yemekte açıkça dedim ki şimdi artık işletme bölümünde de sabah vaktinde işe gelip yönetimin başında olacak insanlar gerekli...' Alev abi uzun uzun ne kadar çok çalıştığını anlattı..
İlhan abi rahatlamış ama içindeki tereddütlerin tümünü atmamıştı. Bir ara, çocuklar aslında TC nin önerisi iyiydi, dedi... Emre üstüne atladı, bu karar daha iyi diye..
Dönüşte geçtiğimiz 12 yılı düşündüm... Satır başları
Kasım 1991'de ayrılış..
Nisan 1992'de dönüş..
Bir yıl kendi yağımızla mı kavrulalım, Aydın D.'a mı gidelim tartışması. Uğur abi Aydın DOĞAN'da ısrarlıydı...
Ondan sonra da tartışma bir dönem devam etti...
1994'te Bülent T.'larla Medya-C ve Medya-G'yi kurup gazeteyi geliştirme çalışmaları yapış..
Aydın D.'la ilişkileri askıya alış..
1995'da Ali Haydar V. ile halvet..
1996'de Hosamittin K., Memduh H. gibi işadamlarının blok katılımıyla arayış..
1997, Özdemir S. ile aylar süren görüşme..
1997'den 98'e kimsenin katkısı olmadan karla giriş..
1998'de Gürbüz-Günay Ç.'la tanışma ve onların devreye girişi..
3 yıl onlarla inişli çıkışlı halvet..
2001'de Çabanlardan kopup Karamehmetlerle ve Cinerlerle aralış..
2002, Ciner'le halvet..
ve şimdi kendi içimizde kurumlaşmaya dönüş..
Ara ara KOÇ'la halvet... Koç Vakfı ile Cumhuriyet Vakfının evlendirelim önerisi. İlhan abinin gelin kim olacak şakası... Özdemir S.'nın resim tutkusu... İngiltereden ressam getirtmesi..”
“CAKICI.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
- o tarihte Çakıcı, Atığ, Edes, Civan..
- Çakıcı yakalanınca getirilmez iade edilir. Diyordu. Fransa iade etmez diyorlardı.
- Eylül başlarında hazırladık. Beş dosya çıktı. Türkbank olayı daha sonra patladı. Beş dosyayı gönderdik. Fransa 50 yılda neyi nasıl yapmış..
- 40 gün içinde iade dosyası gelir serbest kalıyor. Kendi kadromu da kuramadım. Eksiksiz buldular. Davayı sürekli izledim. Fra. be. Sönmez K....MİT'ten..
- TC ile ilişkiler iyi gidiyor. Vereceğiz şeklinde oldu. Soruşturma ekibi...iadenin yolu... mahkemeye talimatı ben gönderdim.. Beş yıl boyunca iş yapılmamış da..
- Sorgulama ekibi gönderirsek... Belçika'dan bir heyet gitti, konuşmama hakkını kullandı. Mahkemenin kararına kadar bekleyelim. Zaman aşımı 24 martta dolmuş. iade söreci uzarsa..
- Dava Fransız Danıştayına gitse, 3 sene sürer... Türk'ün talebini geri gönderiyorum. Fransa'da talepte bulundum... Fransa'da gitme hakkını kabul ediyorsun da neden şimdi... Güneş ben bakan olsaydım sorgulardım..
-AB bak istiyorsa İçbak da alır... Derse ki beş kişiyi da öldürdüm. Bir devlet egemenlik hakkını kullanmayıp kısıtladığı zaman kısıtlı verilebilir.
- İfade almaya engel teşkil etmez... Dava açman için Fransaya sorman lazım. Yalım E.'e..
- Selçuk Ö. ne yaptı?
- Mahkeme kararı doğru değil. Mürürü zaman vardır. Beş yıldır. Ama yakalanırsa, tevkif mürürü zamanı kesen sebeplerden biridir. İade 2 yıl sürseydi. Neden iade edildi. İtirabırın iade etmek için mi
- tutuklama ile
- Temyiz ediliyor. beraat zamanı..
- enteresan şeyler oluyor.
- Kaybedilmiş bir şey yok. Bir takım çevreler Çakıcı'nın konuşmasını istemiyor. İyi niyetli doğru olmayan şeyler sölüyor.
- Kürşat Y. nasıl sorgulandı.
- sözleşmenin son fıkrasında...
- Polis elinde tutmak istemedi. Bakırköye başvurmuş. Nöbetçi hakim bulundurun gelir gelmez tutuklayın..
- Çakıcı yüzünden hükümet düşmüştü...
- Kamuoyu önünde tartışılıyor. Avukat müvekkilim hazırdır. Çıksınlar en azından niye sorgulanamıyor. Hakimden izin alsınlar sorgulasınlar... Adalet Bak çabasını
- İnsanlar yaptıklarından değil yapmadıklarından da sorumludur
- Uluslararası sözleşmeye sığınıp..
- Türkbank dahil 7 dosyanın.. Muhatabı olan ad bak konuşsuz mahden bir karar çıkacak.
- Drünyanın hiçbi rhukuk sistemi bir suçun cezasız kalması için konulmaz. Buna engel idamın varlığıdır... İdam kalkar kalkmaz... 7 dosya daha var. Yarın gitsin alsın izinleri gelsin..
14. madde yakalanan kişi getirilirse hakkında takibat yapılacak. Son fıkrası çok tekniktir... Biz yargılamıyoruz ki, tanık olarak
- Bu sözü içinde Selçuk Ö.'i oraya getiren Arif ayarlamış olabilir”
“GAZGUN1.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
5 Eylül 2004 tarihli notta;
“5 Eylü pazar..
- Nisan ayında başlayan süreç adım adım olumlu yönde devam ediyor
- Nisan sonuna doğru İlhan abi bizi çağırdı, arkadaşlar Turgayın yeni bir önerisi var. Ne diyorsunuz dedi. Öneri şu İlhan abi artık gazeteyi çıkaran şirketi bana verin. Çalışan sayısı 300. Bunu 100'e indireyim. Kalanlar iyi maaş alsın. Atak yapalım. Gazete böyle sıçrar. Kabul etmezseniz ben artık yokum. Gazeteye para da vermem.'
- Ciner, iki yıla yakın süredir maaşları veriyor. Gazete gelirine el koyuyor. 2003 Ağustosundan itibaren de ilan gelirlerini alıyor. Bize ilan 300 bin doların üzerinde olacak demişti. Çok altında oldu. Üstelik yılbaşından bu yana onu da hiç vermiyor
- Hedef gazeteyi sıkıştırıp tümüyle ele geçirmek olarak görünüyor. İlhan abi de bu yönde kuşkuları olduğunu söyledi. Önceleri bu tür şeyler söylemez. Turgaya yönelik en ufak bir olumsuzlukta, arkadaşlar gözünüzü seveyim. yapmayın. O bizim kardeşimiz, böyle güvensizlikle bu iş olmaz' diyordu
- Zekeriya T. gazetede Servet T. 3 gün geceli gündüzlü bir çalışma yaptı ve gazetenin her şeyini ortaya çıkardı. Sonuç
a- gazete dökülüyor
b- dışarıdan büyük bir zırh var görünüyor. içine girince zırhın içinde hiçbir şey yok
c- biraz yüklenseler vakfın tüm haklarına hükümet el koyabilir. üyeler de ömür boyu bu işi yapamayabilir. buna zemin olacak ihmaller var
d- kesinlikle Turgayın önerisi kabul edilmemeli. edilirse gazete biter
e- bu gazete adam olur. ama çok çalışmak gerek. bir an önce holdingin genel kuulunu yapıp sermayesini yükseltmeli ve hiçbir imtiyazlı hisse bırakmamalı. Bu yapılırsa arkası gelir. Buraya 100 bin dolar koyacak 20 kişi bulduk mu iş tamam
- Zekeriya bey hızla işe koyuldu. Mayıs bu bakımdan ayrıca önemli bir ay oldu. Ben vakfın yönetimine 2003te girmiştim. Şimdi holdingin ve gazeteyi çıkaran öteki şirketlerden bazılarının da yönetimine giriyorum. İlhan abi, gazetede iki kişi yükseliyor biri İbrahim öteki Balbay dedi. İcra Kurulu oluştuğunu kendisi, Zekeriya bey, İbrahim ve benden oluştuğunu söyledi
- Haziran çok hareketli çok görüşmeli geçti. Ömrümün en stresli anlarıydı diyebilirim. Ben de üstüne ciddi bir vazife edindim gelişmeleri. Artık şunu düşünüyorum
a- kimsenin bana aferin demesi gerekmez, şu işi çok iyi yapmalıyım
b- gazete adına projeli hedefler koyup yürümeliyim, gerekirse gazeteyi zorlamalıyım.
c- karşıma engeller çıkabilir. Allah kahretsin, bana ne ya. iş yapıyoruz neyle karşılışışoruz' dememiyim. her engeli bir doğalık kabul edip, aşmanın yollarını bulmalıyım
d- geçmişe baktığımda her 2-3 yılda bir yaşamımda önemli ivme oldu. 1980'de gazetciliğe başlayış... 82'de Güneşte haber şefliği... 84'te Milliyette haber Şefleği, 86'da Cumhuriyete Haber Şefi olarak geçiş. 89'da Ankara, 92'de İstanbul, 93'te Ankara Temsilcilği, aynı yıl yazarlık... 94'te köşemin adı oldu. 95'te Uğur abinin yerinde yazmaya başladım. 96'da ilk kitabım çıktı. 97'de TRT'de haftalık düzenli yorumlarla TV'ye atılış. 99'da NTV'de Emin Ç. ve Yavuz D.'la ivme yükseltip kapalı kapılar ardında. 2003'te artık Türkiye'nin temel sorunları üzerine de kitap yazma... 2004'te girişimcilik... Evet girişimcilik. Önüme bakıyorum
- girişimcilik adına yaptıklarım
a- Mustafa ÖZBEK'te konuşup Tusam'ın ayda 20 milyar TL vermesiyle haftalık Strateji Dergisi. 5 Temmuzda ilk sayımız çıktı. Geçen hafta parayı ayda 25 milyara sayfayı da 24'e çıkarma kararı aldık
b- Çankaya Bl Başk Muzaffer E. görüşüp her türlü destekle kent eki çıkarma. 9 Temmuz cuma günü ilk sayı çıktı
c- belli kişilerle görüşüp toplu gazete alımı ve dağıtımı. Bu konuda 10 kişi oldu
d- Ostim ve sitelerle dizi dizi toplantılar ve onların toplu katılımıyla Hacabektaş eki ve önümüzdeki günlerde kalıcı işbirlikleri. ilanlar vb
e- Pankobirlikle ilk görüşmeyi yapıp aylık tarım eki. Sonra buna 6 sürekli destekçi bulma
f- aylık ekleri bir ekol olarak planlama. Salı günlerini aylık ek günü yapma. Yenileri üretim, gezi-kültür, eğitim-gençlik... Bunların tümünü önce parayı bularak yapacağız
e- Baki K.'la görüşüp ansikpodesinin telif hakkını alma. Bunun için ilk 25 milyarı ÖZBEK'ten bulma
Önceki hafta bir toplantı daha yapıldı. İlhan abi başkanlığında, Alev C, Atila C., Mustafa P., Akın A., ben, Emre K., Şürkan S., İbrahim..
İlhan abiden
- çocuklar gözünüzü seveyim ayrılık gayrılık yok. birbirinizle karşı karşıya gelmeyin. inanın sizden en çok bunu istiyorum
- sizler artık gazetenin hem disiplinli bir çalışanı hem patronusuzun. böyle bakın
- artık İlhan abi dönemi bitti. Bunu hep söylüyorum ama, yine devam ettiğini görüyorum. bu dönem bitti..
Toplantıda Vakfın davalardıyla ilgili bilgi verildi. Ailenin bir kanadı, isim hakkından daha geniş pay, daha fazla kira, daha fazla miras istiyor. Davanın iyi bakıldığına şüphe var..”
“GUN4.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
12 Eylül 2004 tarihli notta;
“12 eylül 200 pazar
Aslan G.'le makamında görüşme. Saat 14.002'de girdim... Beni koridorda karşıladı. Ön kapıdan girdim... Nizamiyenin 50 metre ilerisindeki... Kapıdan bir binbaşı aldı ikinci kata çıkardı
Görüşmenin ilk bölümü hal hatır. Türkiye'nin genel durumu. Ben Japonyadan söz ettim. Bir Türk beş Japon, onların sadece teknolojiyi alması batıdan, falan..
CB düğünü. Çağırdığı gazeteciler. Eskiden eskilerin beşlisi vardı dedi. Gece belli bir saatten sonra ucu açık sohbetler oluyordu... Özal'la, Çardar, Barlas, Koru vs..
Konu medyaya geldi. Daha çok ben konuştum. Güvenlik açısından durum. vs
Türkmenlere geldi... İsrail ABD'nin Irak'tan çekilmesini istemiyor. Yaşaması için şart. İran, cepheyi Irak'ta kuruyor. Türkmenlerin en güçlü şehri Telafer düşmemeli. Kürtler Sincar dağıyla birleşmek istiyor. Suriyedeki Kürtlerle de bir hat kurulmuş oluyor Telaferi hiç vermemek korumak gerekiyor. Bizim de orada unsurlarımız var. Bu kadar abartılı bilgi vermiyorlar.
20-25 dakika Cumhuriyeti anlattım. Yaptıklarımızı anlattım..Ülke sorunların geldi... Bakın, siz ve ben iktidara ne kadar yakınsak, en tepedeki de o kadar yakın inanın buna. Ama herkesin bir yoğurt yiyişi var. (amcam oğlum dikkat et, tepedeki öteki yakaya geçmiş, diyor) bunları maksatlı olarak yayıorlar. Biz de bugünkü iktidarı ayakta tutan gücün, dış gücün farkındayız. Adımlarımızı ona göre atmamız gerekiyor.
Kıbrıs... Sizin yaptıklarınız buradan bilgi veren olmuş, Dışişleriden, ama o bir strateji, bir taraf tutarsızın, tuttuğunuz eğilim olmazsa, zor durumda kalırsınız...
(biz de asıl önde tutulması gerekenin bütünlüğü olduğuna inanıyoruz.) aynen öyle çok önemli... sizden temel isteğimiz o..
Yaşar Paşanın konuşmasını gördünüz. O, tepeden izinsiz olur mu olmaz. İşte bu. Herkesin bir yoğurt yiyişi var. Bazen kendi diyeceğinizi başkasına dedirtirsiniz. (Kıbrıs’taki yalanlama, bize çok ağır geldi.. Örneğin, belge varken) bakın pek çok açıklama yazmış gibi olarak söylüyorum, bazen doğruları da yalanlamak zorunda kalabiliyorsunuz, kurumunun çıkarları gereği..”
8 Eylül 2004 tarihli notta;
“8 Eylül 2004 Çarşamba..
Memet Abi geldi... Benim Leventle görüşürken, karşıdan resimlerimi çekmişler. Önlerine koymuşlar... Özensiz davranmalar. İstifa etmeyecekmiş bütün gözler Yaşarda... Konuşma çok iyiydi ama, ekime kadar bakmak gerek. Bakalım ne yapacak
Şeney Abinin durumu ilginç. Önüne bilgisayar disketlerini döküp koymuşlar. AY IŞIĞI GİRİŞİMİ... İndirmek ve yeni yapı oluşturmak... Sonra Yaşarın gelmeyeceği olasılığına karşı onu öne çıkarmaya başlamışlar. O da hemen yeni duruma göre hazırlık yapmış. Beklemiş. Hemen kurumdaki her türlü çalışmayı kaltırtmış. Kırptırmış
Örnek Abinin durumu da biraz karışık. Kendisinden üç defa mal bildirimi istenmiş. Birincisini beğenmemiş tepedeki, ikincisini göndermiş sonra bir defa daha göndermiş. Durum trilyon. O da bu nedenle bir ölçüde geri çekilmek durumunda olabilir..
Beythovenın da görev sırasında bazı kadınsal ilişkiler nedeniyle durumu hoş olmamış. bu da biliniyormuş..”
“GUNOC05.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
“İS'in 3-7 Ocak 2005 Ankara gelişi.
3 Ocak Akşamı Özbek'le görüşmede, Strateji ekindeki Ereğli'de neden olmadıkları konusuna üzülmüşler... 9.30'da eve gittim. Musatfa S.'ün adamları aradı. İS'le ve sizinle akşam yemeği. İS evimizin önüne geldi, birlikte Şeraton, İtalyan rest de özel odalardan birinde avukatı Mesut, eşi, Güryüz K. ve iki kişi daha. Sarıgül, 810 oyla geliriz. Disiplin kurulunda çıkan 8-7'lik sonucu öngörmüş.
İS Sarıgül'ü destekleme eğiliminde ama, onun da birşey olmayacağını söylüyor”
4 Ocak 2004 tarihli notta;
“4 Ocak Salı saat 15.25'te karargah...
Aslan G. ve İlk B.'la görüşme...18.40'ta bitti..
Başlangıçta Cumhuriyete övgü. İS'e övgü.
- Siz duayensiniz. Siz Cumhurdiyeti sırtladınız. Herkes bunu söylüyor. İS, gazeteyi ne yapar eder düzlüğe çıkarır diyorlar. Cumhuriyete ilişkin söylediklerim bizim camiamızda genel kabul gören şeylerdir
- Geçmişte diyalogsuzluktan doğan bazı hatalar oldu. Sizin yaptığınız kimi haberler bizi olumsuz etkiledi. Kötü niyetle yapmadığınıza eminiz. Haber yaparken biliyoruz ki, belgesi de var. (İS yüzüme baktı, öyle mi dedi, ben gülümsedim) bunları yapmamamızı istiyoruz, rica ediyoruz. Bize zarar veriyor. İçimizdeki güveni sarsıyor. tabii asıl olan bizden sızma olmaması.
İS-bir de onu (beni) dinleyelim.
- Gerek yok. Daha iki kez onu dinledik. Biliyoruz, diyeceklerini... Ama biz olmamasını rica ediyoruz.
- Biz medyaya eşit davranmak istiyoruz. Tabii bize akradite olanlar arasında. Adam bizim aleyhimize ise neden biz de tavır almayalım. O bizim hakkımız. Biz medyaya bilgi vereceksek eşit, herkese vermek istiyoruz. Bir general dersek, bir başkası da bir başka general der, olmaz. Bizim yöntemimiz bu.
- Bazen bir haber ypıyorlar. Düzeltilse bile anlamı olmuyor. Son, bir gazetenin Brüksel'de o gece genelkurmayla görüşüldü, haberi. Ertesi gün aradık, çok küçük bir yanıt çıktı... Eminim siz görmediniz. (ben gördüğümü söyledim
- Bir komutana, (eski KKK) Sedat P.'le ilişkisi haberi... Mahkemeye verdik
(uzun uzun kulp olayını anlattı. Yavuz E.'ün bana geldiğini, 4-5 saat konuştuğumuzu söyleyince, ters bir bakış fırlattı
- Cumhuriyet'te herkese saygımız var. Ama zaman zaman etnikçilik mi yapılıyor diye düşünüyoruz. Kürt milliyetçiliği konusunda bazı yazarlar var... (ıslarla isim söylemedi. öteki konularda da
İS: biz şöyle düşünüyoruz diyelim bir general konuştu. Başka bir ilde (Hurşit TOLON'u kastederek) konuştu. O sizin görüşünüz anlamına gelmiyor mu? Biz sizin sözcünüz, sizin adınıza o konuştu, diye düşünüyoruz. Öyle değil mi
İB: (duraksayarak) tam öyle diyelemiz... Ama sizin böyle bir demeci haber yapmak en doğal hakkınız. Biz ona bir şey demiyoruz. Biz içimizden sızan belgelerle haber yapmasına... lütfen öyle bir belge geldiğinde yırtıp atın..
Kıbrı
- Kıbrıs konusunu kimse veremez. Kolay değil. Çok uzun sürecek bir konu. Biz de çok dikkatli izliyoruz. Uykusuz gecelerimiz oluyor. (biz soru işaretleriyle bakınca, sordu
- Yani sizce verebilir mi?
(İS sessiz kaldı... zor ama dedi, bana döndü ben de zor ama, dedim)..(Kıbrısı nasıl olsa kimsenin veremeyeceğini düşünüyorlar. Çok uzun yıllar devam edeceğini düşünüyorlar.
- Asıl meseleler önümüzdeki baharda gelecek. Orada katılım ortaklığı belgesi imzalanacak. İçine nelerin konacağı yazılacak. Zaten Av. Parlamentosunun son kararının içindeki 20 maddelik istekler... Kabul edilebilir gibi değil. Orada gizle her şe... ermeni konusu 90. yıl..(İS, AB'nin Türkiye'yi içine almamak için bahane bulacağını bu yüzden ılımlı İslam'ı destekleyebileceğini söyledi. O zaman siz İslam oldunuz der, sizi özel statüyle şuraya alalım der, dedi... İB buna karşı çıktı. Olamaz dedi. ABD evet, ılımlı İslama oynayabilir, ama ab oynayamaz. Kendi mantıklarına ters, dedi. Benim aklımda, İran'a en büyük desteği Almanya'nın vermekte olması geldi
- ABD'de de herkesin bu fikirde olduğunu sanmıyorum. Bu neoconlar var. Onlar veriyor..
İki vazgeçilmezimiz: laiklik, üniter yap
(İS, geniş bir ülke tahlili yaptı: şu anda radikal islam tehlike değil. Onlar eski komünistler gibi... İktidara da gelemezler. Ama tehlike ılımlı islam. Onlar usul usul devleti ele geçirmenin hesabını yapıyorlar. Şimdi iktidarlar... Devlet olmak istiyorlar. O gün laikliğin bir anlamı kalır mı...
- Biz siyasetin dışındayız... Ancak iki konuda tarafız, ülke bütünlüğü ve laiklik. Bunlarla ilgili sorun olursa biz tarafsız kalamayız... (bunu elleriyle işaret ederek, basa basa söyledi... Sonrasında yeri geldikçe, İS sık sık ılımlı İslam sorununu açtığı için yine ısrarla söyledi...(bir kitap getirdi ayağa kalkaraz alt raflardan. İngilizce after jihad. Yazadı Faoh Feldman... American.. the stragıl of islamic demokrasi
- Bunu yazan İsrailli. Zaten bununla en çok onlar uğraşıyorlar. Bu kitabın pek çok bölümünü çizdim. Türkiye ile ilgili bölümleri kabul edilemez. Olmayacak şeyler var. bunun farkındayız
- Ilımlı İslama karşı ilk sözü ben söyledim. Üstelik ABD'de söyledim. Çünkü orada söylemek gerekiyordu. Bu olamaz dedim.
Ira
- Irak'ta seçim olsa da istikrar gelse. Biz onu bekliyoruz. PKK konusunda bizim istediğimiz yapmayacaklar. O anlaşılıyor... İstikrar gelirse bizim işimiz daha kolay olacak. (bu değerlendirme uzun bir tartışma konusu oldu. İS, bence istikrar gelmemeli, gelirse sıra bize ya da İran'a gelecek... İB, katılmadı. Sessiz durdu...Devamında
- Bizim temel kaygımız orada Kürt devletinin kurulmaması. İstikrar glemezse kurulur. (İS: istikrar gelmezse Irak bakarsın ABD gider, bölgede en güçlü ordu biz oluruz... Kürt devletini de kurdurmayız... İB: işte biz de o bataklığın içinde olmak istemiyoruz...
İS ısrarlı birkaç kez: biz ordunun birliğine çok önem veriyoruz. Sizin birliğinize zarar verecek bir şey yapmayız...”
“5 Ocak Çarşamba Cumhurbaşkanı S. ile görüşme. 16.30- 18.15 arası.
Girerken tam Tayyip'in uğurlanmasından dönüyormuş, bizi gördü. Yolunu değiştirdi. Karşılayıp içeri aldı. Ortadaki parlak bölümden tam solumuzdaki makam bölümüne geçtik. Yine beyaz çiçekler her tarafta... Kırmızı ağırlıklı masa sandalye... Arkada atanın ellerini bağlamış smokinli fotoğrafı... Biz girişin sağ tarafında her zamandeki yerimize oturduk. İlk kez özel kalem müdürü yoktu
İS, medyayı açtı: biz kuşatmayı yardık. Daha dik geliyoruz size. Vakıf her şeye hakim.
Erdoğan gelip yurt gezisine çıkalım demiş kabul etmemiş Erdoğan, AB dönüşü hemen C.tesi randevu istemiş ertesi gün demiş Başbakanlık Müsteşarı Densizce CB ye mektup yazmış., o da makama dahi sunulmadan iade edildiğini söyleyin demiş. Mektup, CB'ye atamaları yapmanız gerekiri içeriyormuş. Ecevit'le 61'de çekilmiş resim gösterdi. İnönü, Sezer, Ecevit. Albay çekmiş... O dönem Yüzbaşıymışş.”
“GUNMAR05.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
21 Mart 2005 tarihli notta;
“İS'in 21-25 Mart Ankara ziyareti.
21 Mart gecesi saat 23.00 sıralarında Ankara'ya karayoluyla geldi. Telefonla yoldan konuştuk, haberler iyi otelden konuşalım dedi 23.30 sıralarında odadan konuştuk. Koç iki temsilcisini göndermiş. Hakan G., Bülent Ö. ve bir kişi daha.
- İlhan abi, biz görevli geldik... her türlü desteği veriyoruz. İki milyon dolarlık destek... Bunu reklam avansı olarak veriyoruz... İşbirliğini sürdürmek istiyoruz.
İS çok sevinçli. Yırttık Balbay, bu iş tamam, haydi hayırlısı dedi.”
22 Mart 2005 tarihli notta;
“22 Mart Salı Akşamüzeri 17.00-18.00'de baş başa görüştük. Koç olayını anlattı. Özbek'le artık işbirliğini geliştiririz, acele etmeyiz. Köşe yazarlarına değindi... izinsiz köşe alanlar dedi.
Akşam Sabih K., Alpaslan I., Engin A., Ömer İ., Salihli Bl.Bşk, Yücel Y., Yusuf Ö., Anıl Ç., Cevat G., Haluk G., Ahmet A.... Tirebolulular derneğinde hamsi-rakı. ADD konuşuldu, İS Ertuğrul K.'yı tuttu.. CHP konuşuldu, Sarıgül. Yeni bir oluşum mu mevcutları adam etmek mi, ikinci.”
23 Mart 2005 tarihli notta;
“23 Mart Çarşamba saat 11.00 Cumhurbaşkanı ile görüşme.
Camlı sehpaların üzerinde güzel çini vazolar konmuş... Duvarda Türkiye harikası ve Atatürk'ün beyaz pantolonla Yalova'daki fotoğrafı. Sermet ATACANLI ile birlikte girdik... Yine sade oda... İki halı... Duvarda atanın dizlerine kadar siyah fraglı fotoğrafı, kırmızı koltukta sırtlık...koltuklar kremit kırmızı... Çiçekler her zamanki gibi beyaz tonlarında... Kalın yapraklı altlıklar var... dipteki sehpada çok fişli telefon.
İS- sizi çok iyi gördüm. Tahtaya vuralım... Türkiye'ye lazımsınız
ANS- biraz rahatsızım. Sayın Balbay biliyor. Ama benden önce cumhuriyet'in sağlığı önemli. Haberleri okudum. Birgün başlattı. Radikal sürdürdü. Siz pazar günü yazdınız.
İS- gazetenin 157 ortağı var. Ciner, Karamehmet, Aydın Doğan... 300 bin dolarlık hisse alacaktı 50 bin dolar yatırdı, üstünü yatırmadı. Olursa hisse alacak, başka bir şey değil.
ANS- sadece hisse alacaksa sorun değil. İlk Tercümanda malvarlığı çıktı. Bakalım bunun altından ne çıkacak dedim. Öyle ya durup dururken... Anlaşılan sizin görüşmelerden haberdar olmuşlar
İS- o da olabilir. Ama biz bunlara aldırmıyoruz. İki tip sendikacı var. Biri işini bilen, cevval, sendikasını büyüten öteki kendi iç kavgalarına giren ve sendikasını neredeyse yok eden... Aydın D. zaten Radikal'i bizi yok etmek için çıkardı
ANS- siz vakıf yapısını sağlam kurduktan sonra sorun yok.
İS- vakıf sağlam. ama vakfı gelecek nesillere nasıl taşıyacağız ona bakıyoruz. Vakıfta 12 kişi var. Sadece bir kişi aileden. Ötekiler bizim genç arkadaşlarımız. Biraz iş alemini bilen insanlar koysak diyoruz.
ANS- vakfın şu anda durumunda bir sorun yok, değil mi
İS- yok. Vakıf sağlam.
ANS- Erinç Y. geldi değil mi yeni... Taner B. neden ayrıldı.
İS- Yeldan'a sert bir yazı yazdı. Koyamazdık. (ayrılırken de öncelikli olarak cumhuriyet'in sağlığı önemli' dedi
İS- Türkiye zor bir eşikte, kuşatma altında nasıl görüyorsunuz”
Edelman haddini bilmez bir adam..Rice'a biz ulusal çıkarlarımıza bakarız. Çakışırsa işbirliği yaparız dedim. Susarak dinledi
Bayrak'ta keşke ulusu da sağduyuya çağırsaydı
Bunlar kendilerine de yalan söylüyornla
Suriye'ye ölsem gideceğim. Ekonomi dışındaki sorunları aşarız..Rusya'yya iyi ilişkiler şart. AB iyi olsa bil
Atila KOÇ atanması. Beşir yine MEB... gitti 40-50 dk. Gülle görüştü.
İşadamları bana hükümetten yakınıyor, Sabancı falan... Dışarıda öyüyor. Korkuyorlarb. hepsinni bir şeyi var..
Vekaleten atama öyle değil. 4 sayfalık bir mektup yazdım. 4 bin atamadan durumların ne olduğunu tek tek yazdım. Vekaleten olmazları yazdım. Devletin arşivinde bulunsun
(hükümetle açıkça ters düşerseniz, Kıbrıs gibi ne yaparsınız) buluruz, o gün gelirse yaparız..
23 Mart 2005 tarihli notta;
“Saat 13.00 Türk Metal'de Mustafa ÖZBEK'le görüşm
Sıcak bir görüşme... Karşılıklı işbirliği. Yemekte soğumuş balık ve bol yeşillik... Bulgur pilav
- Bence çözüm giderek zorlaşıyor. Ya bunları tümüyle alıp indirecek toplumsal gücü fazla bir iktidar ya da darbe... Yanlış anlamayın, istiyor değilim. En çok biz zarar görürüz ama, çözüm burada görünüyor.
- Bu devletin, sendikaların tepesindekilere bakıyorum yanlış anlamayıp hepsi Gürcü. Başbakan, Salih K, ADD Genel Başkanı.
- Cumhuriyet'le her şeye varız. Arkadaşlar proje getirsinler. Bizim Türk Metal'in kullanılabiecek 8 Trl var. Bunun yüzde 40'ı yasaya göre şirketlere ortak olmaya, hisse almaya uygun.
Cumhurbaşkanı ile görüşmede adının geçtiği yerleri anlattık.”
“Akşam Muzaffer E, Metin P, Erhan A, İlhan abi Bilkent fişhause... şarap, balık, sohbet. İlhan abi çok neşeli... Düzlüğe çıktık, kara geçtik... Erhan, biz ne yapabiliriz, proje, kağıt parası biz verelim falan dedi.”
“24 Mart Perşemb saat 10.0
Yargıtay Başkanı Osman A'la görüşme 1.5 saat
- İlk olarak size üç teşekkür. Tarafsız gazetecilik... Bizim bildiri tam metin verildi... Benim göreve başlamamda hacı olmamı yazmadınız... Anıkkabir'e gittim yazdıklarımı aynen verdiniz. Bir de sitem... Telefon dinlemede bu işin aslı nedir diye bakmadınız
- Osman Ş iyi insan ama, Mahmut Esat BOZKURT sözü yanlış anlaşıldı. Bitmiştir yerine, devamı deseydi.
- laiklik çok önemli.”
“GUN5.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
“1 Kasım Pazartesi Kerkük Haberim Manşetten yer aldı... 2 Kasım’da TSK’nin içindeki anketle ilgili çalışma manşet oldu.”
“26 Mayıs 2005 Perşembe akşamı Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Hulusi Akar Kara Kuvvetleri Sosyal Tesislerinde yemek verdi. Uluslarararası Yönetim ve Askerlik Sempozyumu nedeniyle
Yemekte hemen yanımda Musa adında Tuğgeneral otuddu. KKK İkmal Bölümündeymiş. Onun yanında 3 Tuğ bir Binbaşı vardı. Biz Fikret BİLA ile oturduk Musa ve ötekiler barut gibi. Ama nasıl... Yemeği gösteriyor, biz bu devletin yemeğini yiyoruz ama, ne yapıyoruz diyor. Kıbrıs’ta kızıyor. Biz de fazla bir şey yapmamışız diyor. Hükümetin TC'yi AB'ye peşkeş çektiğini söylüyor. Tayyipi alıp arabanın arkasına diyor.... Kızılay’da diyor vallahi işe yarayacağını bilsem kendimi Kızalay'da yakarım diyor. Biz PKK kadar cesur değil miyiz diyor. Halkın da kaynadığını ama bir lider bulamadığını söylüyor. Bizi öücvyor ve siz diyor, belinizde tabanca olmadan bunu yapıyorsunuz bizim tabancamız var ne diyor... Şaraptan yudumluyor sohbetin sonunda: siz bizden dolusunuz, gerginsiniz dedim. Evet dediler, çok doluyuz. Çok gerginiz, kabımıza sığamıyoruz... Sonunda bütün bunlar sohbet dediler”
“7 Haziran 2005 İst da Hurşit TOLON'la 3.5 saat görüşme.
- Özkök: kendisini Danimarka genelkurmay başkanı sanıyor
- Büyükanıt: göreve gelişi engellenebilir. Değişik yöntemler var. CB yi devre dışı bırakabilirler.
- temel güç sivil toylu
- AKP'nin hedefler
- birinci sorun medy
- beni asacaklarını bilsem doğruları söyleyeceği”
“11.7.2005 Pazartesi saat 16.3
Çankaya köşkü... belki10'uncu gelişimiz.
- Bu kez büyükelçilerin güven mektubunu sunduğu salon. Sırtında sartlık, fıtık nedeniyle oturmakta zorlanıyor
- Bıktım, yoruldum... İnanın seçme hakkım olsa bir gün bile durmam. Ama görev. Şimdi gitsem vatan hainliği gibi birşey olur. (2001'de mi neydi, köşkte görevli askere sormuş, kaç gün kaldı diye. söyleyince benim senden çok günüm var, demiş
- Bu kadar ikiyüzlülük, yalancılık dayanılır gibi değil. Adam yüzüne baka baka yalan söylüyor. İnanın normal hayatta telefonuna çıkmayacağım kişilerle, yani siyaesçtçilerle şurada oturmak zorunda kalıyorum
- Son Milli Güvenlik Siyaset Belgesi. İkisi kararlaştırmaş. Genelde toplantıdan önce bir 10 dakika konuşuruz. Bu kez onu da yapmadım, doğrudan toplantıya geçecektim, ikisi birlikte geldi, (Erdoğan-Özkök) hazırlık yapamadık, bunu sonraki toplantıya erteleyelim, dediler. Ben de olur dedim. Salona geçince de söyledim. Adam (Vecdi G) bunu durumu bile bile, cumhurbakanının ertelettiğini söyülyor. Yalan söylüyor. Nasıl başa çıkarsın bunlarla
- Anayasa Mahkemesine benden sonrakinin görev süresi boyunca görev yapacak iki isim arıyorum. Şöyle genç olsun, biraz uzun görev yapsın istiyorum. Bütün derdim o. bu gidişle mahkemenin başkanını seçemezler. Özdemir Ö, aslında olacaktı. Parti üyeliği de sorun değil. Ama o olur mu olmaz, bu olur mu olmaz, siyasi, delege gibi bir listeleme oldu. Sen olur musun dedik, ben parti üyesiyim demedi. Yanı doğru söylemedi. Ondan ben istifasını istedim
- TALAT, gelmiş bana emrivakiyle görüştürme istediler. Ben de reddettim. Sermet beye, bir de biz temas kursak demiş bakan, yararı olmaz demiş. Talat, bir şey yaptı benimle görüştürüp bana da bulaştıracaklar. Bunlar böyle. Nitekim çıktı. Maraş'ı verelim demiş. Bunu Erdoğan'a sordum, Habğrim yok, eskidir dedi. Baktırdım eski değil, işte yüzüme baka baka yalan söylüyor
- Ben o hakimlerin seçimini öyle yaptırtmam. Mutlaka, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun mülakatı yapması gerekiyor. öyle olmaz..
- Lozan'la ilgili düzenlemeler iyi. Onlar Lozan'a gidiyor, siz gidin burayı ben bekleyeyemi dedim. (ben araya girip 29 Ekim'de Kızılay’da toplanılsa, siz de katılsanız diyorlar dedim) güldü olabilir dedi.
- Ömer D orada duramaz. Şu intihal kesinleşip, titkini kaybederse, kesin duramaz.
- YÖK Başkanı sormayın durup dururken niye kurcalıyor.. Yapma dedim, yoksa değiştirecekti katkasıyı, dinledi, tamam dedi... Sen atayıca sorumlu hissediyorsun. üniversiteler üzerinde titriyorum.
- Toplumdan çıkmalı bir şey... O güvendiğiniz yerlere de güvenmeyin (sanırım askerleri kast ederek).
- CHP, 3 kıytırık affedersin RTÜK üyeliğine işbirliği yaptı.
- Bundan sonraki iktidar tek maddelik bir yasa çıkarmalı AKP döneminde yapılan bütün atamalar iptal edilmiştir.'”
“12.7.05 Salı saat 12.30 SPK Başkanı Doğan C’la öğle yemeği.
- Sermaye yapı ve el değiştiriyor. 4 yer aracılğıyla: Özelleştirme İdaresi, BDDK, TMSF, SPK.
- Çok dikkatli olmalı. Bunlar çok planlı. Devleti adım adım ele geçiriyorlar. Geçirirlerse sökmek zor. Tıpkı İst Ank Bel gib.
- Burada 5 adamları var. Onları korkutuyorum. Bugünün yarını var aman diyorum. yoksa hemen kendi yanlaşlarına.
- Bana Büyükanıt'ı göreve getirmeyeceklermiş gibi geliyor. Çok gözükaralar”
13 Temmuz 2005 tarihli notta;
“13.7.0 Çarşamba
Sabah Taner D. Albay aradı, komutan (B.) İlhan beyle baş başa görüşmek istiyor, dedi. Şaşırdım. Malum konu olabilirdi. İS'e bilgi verdim. 16.00'da gitti 2 saate yakın görüşmüşler.
Milli Güvenlik Siy Belgesini o açmamış İlhan abi açınca siz açmasaydınız ben de açmayacaktım demiş devam etmiş
- Balbay anlaşmayı bozdu. Kırıldık. Çok üzüldük. Kimi arkadaşlar biz çekilelim dediler. Tabii kaynağı sormuyoruz. Söylemeyecektir. Bu tür şeyler yapmayacaktı. Yaptı.
İS, bilmiyorum, siz verdiniz sandım demiş. Onlar da bizim böyle bir yöntemimiz yok demiş
Öteki konular
- Çankaya'ya başı türbanlı olmayan ama, beyni türbanlı biri gelirse ne olacak demiş
- Terörü ABD'nin desteklediğine karşı çıkmış. Uzun uzun bu saptamanın yanlış olduğunu söylemiş. İS de yazısını bırakmış. Yazısı o yöndeydi
Ertesi gün İS'le durumu değerlendirdik. Bana şunları söyledi
- Ürktüm... Değişik bir şey var. Senin haberleri inceleyeceğim. Bunlar kendi içlerinde farklı düşüncelere sahipler. Böyle olur. Geçmişte Faruk G., Muhsin B.... G. birden öbür tarafa geçti.... Bunlar böyle olur. Aman dikkat.
-Kaynaklarını bana da söyleme.. (gülerek) bakansın bir şey olur, bana sorarlar bilmeyeyim.
- Ben kimsenin adını vermemiştim. Yıllar sonra bana bir yemek verdiler. Konuştuk uzun uzun.
- Yine benzer durum olabilir. Aman dikkatli ol. Şimdi senin yaptıkmlarından benim haberim yok. Onlar da sevinmiştir. Bunların da arasında ikilik var diye
- Acaba H. Paşayı CB yapıp öyle mi dönüştürmek istiyorlar. Bunu yazıp sormalı”
“CB.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
“8.2.06'da saat 14.20-16.45 arasında gerçekleşen görüşmenin satır başlar
Genelkurmay Başkanı: Bu konuda süreci son ana bırakmaktan yana değilim. Önümüzdeki Yüksek Askeri Şura'ya yeni Genelkurmay Başkanı başkanlık etsin istiyorum (Yaşar B.ı kastederek). Burada son dakika hesapları olabilir. Onu iki gün erken emekli et, ötekini getir gibi. Buna izin vermeyeceğim
Askerin Durumu: Radikal'de, asker yeni cumhurbaşkanının anayasaya uymasını istiyor. Eşiyle ilgilenmiyor gibi bir manşet çıkınca, dedim ki bunu Genelkurmay İkinci Başkanı (Org. Işık K.) söylemiştir. Tahminim doğru çıktı. Genelkurmay başkanı haftalık ziyarete gelince sordum. İkinci başkan söylemiş ama, kendisinin haberi olmadığını söyledi. Normalde olması gerekir ama... İşte böyle diyor... Hani şu dönemde birşey yapsınlar diyen yok. Dik dursa yeterdi
Mayıs-Ekim gündemi: Türkiye'nin en önemli dönemi önümüzdeki Mayıs-Ekim arasındaki süreç olacak. Bunlar seçimle ilgili bir karar alabilir. Benim gördüğüm seçimi zamanında yapmak istemeyecekler. Olabildiğince uzatacaklar ama, ellerinde olmayan nedenlerle seçime gidebilirler. Böyle bir olasılığa karşı önümüzdeki mayıs-ekim döneminde ANAP'ı, Erkan M.'yu yanlarına alarak anayasayı değiştirmek isteyebilirler
Yeni cumhurbaşkanı: Kesin kendilerinden biri olsun isteyeceklerdir. O gün gelişmeler nasıl olur kestirmek zor. Ama, ben kendi dönemim içinde yapılabilecekleri düşüneceğim. Erdoğan'ın kendisi olmasa bile çok güvendikleri birisini yapmak isteyeceklerdir
Karikatür olayı: Bu tartışmanın bir an önce bitmesi lazım. Hiç de hayra bir şey değil. Ucu çok tehlikeli yerlere varabilir. Burada batının yaptığı da, Arap dünyasındaki tepkiler de durumu sertleştiriyor. Bizim çok dikkatli olmamız lazım
Yargıdaki bozulma: Kaç defa söyledim, dilimde tüy bitti. Adalet Bakanı'yla müsteşarının katıldığı bir hakimler savcılar yüksek kurulundan sağlıklı karar çıkmaz. Önce bunu düzeltmek gerekiyor. Benim 3,4 defa geri çevirdiğim, göreve uygun görmediğim kişiler, çok daha önemli bir yer olan Yargıtay'a seçiliyor. Olacak şey değil..
Malvarlığı: Çok yararlı bir tartışma. İyi oluyor. Ne kadar devam ederse o kadar iyi. Toplum bunların da ne olduğunu görüyor. Tabii bir şey var, bunlar erirken karşılarında bir hareket gelişmiyor. O yanı önemli... Ben rejimin kendisini koruyacağından eminim. Halkın o bilince ulaştığını düşünüyorum. Bana öyle tepkiler geliyor ki, inanın toplum her şeyin farkında
Sol: Kemal D.'in adı geçiyor, şaşırıyorum. Kendisiyle ilk tanıştığımda hayal kırılığına uğramıştım. Orta düzey bir ekonomi bilgisi vardı. Amerika işte, eline programı verdi, gönderdi. Deniz beyin durumu ortada... Büyütemiyor ama, başka bir kişi de öne çıkmıyor..
U. olayı: Başbakanın abisi. Onlar birbirinden ayrılamaz. İyi de oluyor. Gensoruda kesin koruyacaklardır. Korusunlar... Her şey daha iyi ortaya çıkar
Üniversiteler: Rektörlerle bir toplantı yapacağım. Bunların çoğu benim atadıklarım. Dikkatle takip ediyorum. Üniversiteler kentlerin yaşamını çok etkiliyor. Yeni kuracakları 15 üniversitede rektörleri onların atamasına izin vermeyeceğim. Tutma hakkım var. Sonrasına bakılır. YÖK, vekaleten atama yapabilir... Sayın Teziç iyi bir noktaya geldi ama (gülümseyerek) bir hayli yordu..
İran olayı: Amerika yine Irak'taki gibi kamuoyu oluşturma çabasına girdi. Bizim hükümet de ne yaparım diye bakıyor. Ne olacak, Irak'ta ne yaptıksa o olacak. Bizim üzerimizden bir şey yapmalarına izin vermeyeceğiz. Ama Amerika, askerlere, siz ağırlığınızı koyarsanız, hükümet her kararı alır diyor. Askerler de ağırlıklarını koymaktan çok, topu hükümete atmaktan, siyasi iradenin karar vermesinden yana
E. affı: Kişiye özel af olur mu? Yapıyorlar işte. A. diyor ki, bu düzenleme kişilere değil. Kim yutar onu. Bal gibi kurtarmaya çalışıyorlar. Üstelik de 11 trilyonu da vermemenin yollarını arıyorlar. Olmaz o, yasa gelsin geri göndereceğim. Yine gelirse anayasa mahkemesine götüreceğim. O arada E. yararlanır ama, anayasaya aykırı bir yasayla çıktığı tescil edilmiş olsun
Medya: Bu medya düzelmez. Artık öyle bakmak lazım. Hiiiç düzelir diye uğraşmanın gereği yok..
Özelleştirmeler: Yaptıkları her işte hukuki bir özür var. Danıştay kararı aldı, uygulayacaklar, başka yolu yok. Danıştay erken toplandı geç toplandı onları bilmem. Telekom'a acıdım... Yazık. Dev bir kurumu 3 yıllık karına satıyorsun”
“CUMHUR.TXT” isimli metin belgesi içerisinde;
7 Nisan 2006 tarihli notta;
“ 7 Nisan 200 Cuma-saat 15.3
-İlhan abi 2 günlüğüne geldi. Mümtaz S.kökenli Erinç Y. Korkut B. sorunu..
-İlk akşam başbaşa görüşme... Emre'ye yakınlık aynen. Hep, benden sonra ne olacak, sorusu..
- Her gelişteki olağan görüşme 15.30'da çıkış. 17.00'ye kadar kalış... Her konuyu konuştuk..
Medyayla ilgili gelişmelere hiç güvenmiyor. Bunlar sonunda patron diyor Baykal'a kızgın, tam olarak toparlayamıyor diyor
Hükümetin yaptıklarını dikkatle izliyor. Halk bunları anlıyor diyor.
H.ye bozuk... Y. ile konuşmuş. Şemdinlinin sadece ona yönelik olduğunu düşünüyor. Bu işi 45 gün önceden bitirmek ve kesinlikle bunların eline bırakmamak gerek. Bu yüzden 45 günden önce istifa etmeli ve yerine atamayı hemen yapmalı. Yıllık toplantıya Y. başta katılmalı. Bunu kendisine dedim, o da tamam bir plan yapalım dedi. Eşim eşyaları götürmeye başladı... Bir bölümünü yerleştiriyor. Hemen bunu bitirelim istiyorum. Bana Y.yi istemediklerini söyledi. Ben niye bunu zamanında bana demedin dedim, demedimmi dedi. Adamlar bu noktaya gelmesini istemediklerini, bir üst noktaya çıkartır mı? Başbaşa görüştüler. Başbakan açıklama yaptı ama ben hiçbirine inanmıyorum. Eğer görev uzatımı gibi bir şey olursa benim ne diyeceğimi biliyorlar
Böyle bir durumda ordu altüst olur. Y. olmazsa yerine gelen bunların adamıymış gibi muamele görür. H. CB olursa ordu daha da karışır..
4 Mayıs 2006 tarihli notta;
4 Mayıs 200 Perşembe 10.30'da..
Rekor görüşme 105 dakika..
Temel konular aynı... Sağlığında genel düzelme var ama çok ilaç kullanıyor. 3 kez konu gündeme geldi. Birincisinde o tamam dedi kesin ifadeyle bitirdi. İkincisinde, 45 gün içinde bunu bitirmenin şart olduğunu söyledi. Tek korkusunun, son anda şu geziyi de yapayıp, bunu da yapayım, demesi olduğunu söyledi. Zaten geçen Ağustosta biraz yoruldun diye ima ettiğini söyledi..
Gelinen noktada onun sorumluluğu var. Değil kaşını çatmak, suratını biraz assa yeterdi dedi. Mesafeyi çok kapattılar. Bu kadar kapalı mesafe bundan sonra nasıl açılır, zor. Endişelerim var
Yeni bir plan yapamazlar da acaba insan yeni gelenin de nasıl davranacağını merak ediyor. Onunla da anlaştılar mı diye endişe ediyor. Ta bu mevkiye gelmişsin, ne gerek var, olağanüstü nezakete. Toplantıda gördüm, canım sıkıldı. Sen o noktaya geldin hem Recebe hem kendi üstüne, bence öyle değil de, öyle olmaz de..
Şemdinli'de bir tek savcıyı almak yetmez, başındakini de almak gerekir. Bunlar kendi aralarında planını yapmış..Ben o konuşmayı 6 ay önceden planlamıştım. 15 sayfalık konuşmayı (İS, size çok görev düşüyor diye birkaç kez söyleyince) zaten hep ağır, karışık dosyalar bana düşerdi dedi
-Kadrolaşma öyle hal aldı ki, bazen bir yere verdikleri adamın, orada bulunduğu yerden daha az zararlı olacağını düşündüğüm için evet diyorum
Bunlar gidiyor. Halk uyanıyor. zor olanı bu ama, en kalıcı olanı bu..
Ahh Baykal toparlayamıyor. Güven veremiyor
D. olmaz. O ne derse desin ben ülkeden çok kendisini düşündüğü için öyle dediğini düşünürüm. Onun etrafında öteki partilerden gelen olmaz (İSin tezine yanıt olarak: Her görüşmede 1 Mart tezkereninin reddinin ne kadar iyi olduğunu söylüyor. Orada G.nin telaşı.. Ne yapacağız diye gelişi... Bir numaraya sakın araya toplantı alıp, bildiri yayınlamayı kabul etme deyici..
İranda Ahmedijata kızgın. Bushun işine yarıyor. Adam ülkesini kuşattırıyor, yalnızlaştırıyor
Sık konuşmayı sevmiyor. Ağırlığı kaybolur”
şeklinde günlük biçiminde alınmış notlar olduğu anlaşılmıştır.
“KEMAL.doc” isimli MSword dosyasında,
İddianamenin “Darbeye Teşebbüs” bölümünde detaylı bir şekilde yer alan belgede Genel Kurmay Başkanı Hilmi Ö. ile AKP Diyarbakır Milletvekili Emekli Albay Aziz A. ün görüşmelerinin takip ve rapor edildiği, bir general ve bir amiralin TBMM Dışişleri Komisyonda olası Irak savaşı konusunda bilgilendirme amacıyla yapmış oldukları konuşmaların komisyon üyeleri tarafından kasıtlı olarak basına sızdırıldığı, Genelkurmay Başkanı’nın vermiş olduğu bir talimat ile ilgili olarak, Genelkurmay Başkanı’nın peruk konusunda sahip olduğu ayrıntılı bilginin kendisine belli bir çevre tarafından verildiğinin değerlendirildiği, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın bazı orgeneraller aleyhine Org. Hilmi Ö.yü yönlendirdiği, eski adı ‘Batı Çalışma Grubu’, yeni adı ise ‘Özel Çalışma Grubu’ olan birimin faaliyetlerinin Genelkurmay Başkanının tutumu nedeniyle önemli ölçüde durduğu, daha önceki dönemlerde AKP iktidarının irticai kadrolaşma ve her türlü irticai faaliyetlerine karşı Genelkurmay Başkanlığı tarafından işlem yapılmadığı, bu nedenle de Genelkurmay karargahı irticai faaliyetlerle mücadele etme konusunda durma noktasına geldiği, Vali, Kaymakam, Genel Müdür ve Daire Başkanları’nın atamalarından önce artık Genelkurmay Karargahından ilgili Bakanlık tarafından görüş istenmediği, bürokrasinin de AKP iktidarına direnme sürecini tamamladığı ve ‘arkamızda asker yoksa mücadele etmenin de yararı yok’ anlamına gelen bir tavır içine girdiği, Genelkurmay Başkanı’nın izlediği tutumun sonucu olarak askeri okullarda ve hatta Genelkurmay Karargahında Ramazan ayında oruç tutan personel sayısında artış olduğu gibi konuların yer aldığı,
“ÖZET.doc” isimli MSword dosyası içinde, 7 maddeden oluşan bir liste olduğu, bu listede Genelkurmay Başakanı Hilmi Ö. ile ilgili alınmış notlar ve iddiaların yer aldığı,
“AŞ.doc” isimli dosya içinde, ‘İÇ GÜVENLİK TAKDİMİ MÜZAKERESİ’ başlıklı metinde konuşma dökümlerin yer aldığı, ifade sahiplerin ise ‘BAŞBAKAN, GNKUR BAŞKANI, MİLLİ SAVUNMA BAKANI (MSB), KARA KUVVETLERİ KOMUTANI, DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI, HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI, ORG. HASAN I. ve ORHAN Y. olduğu,
“nisan1.doc” isimli dosya içinde 09 Mart 2006 tarihli, Genelkurmay Karargahında, ‘2005 Bölümü Faaliyetlerin Değerlendirmesi (PKK vs.) konulu, ‘KOMUTANLAR TOPLANTISI’ başlıklı konuşma dökümlerinin yer aldığı, toplantı katılımcılarının ise Gnkur. Bşk, Kara Kuvvetleri Komutanı, Jandarma Genel Komutanı ve diğer üst düzey askeri personel olduğu,
“bul.rar” isimli arşiv dosyasının şifreli olduğu anlaşılmıştır. Ancak bahsi geçen dosyanın şifreli olmasına rağmen içerisinde bulunan alt dosyaların isimleri görülmektedir. Söz konusu şifreli dosyanın şüpheli Ahmet Hurşit TOLON, Mehmet Şener ERUYGUR ve Hasan Atilla UĞUR’un dijital medyalarında da aynen yer aldığı anlaşılmıştır. İddianamede diğer şüpheliler ile ilgili bölümden detayları ile anlatılan dosyanın “YÖK ve ÜNİVERSİTELER , İrticai Faaliyette Bulunan Kamu Görevlileri, İlk BÇG Çalışmaları, Siyasi Partiler, Biyografik Bilgiler, AKP eski Dönemsel Raporlar, AKP Genel Değerlendirmesi, AKP-RP Karşılaştırma, BÇG İnternette Çıkanlar, Biyoğrafiler ve Gnkur. AKP takip formu” alt dosyalardan oluştuğu,
“DSİ' ye Atananlar.doc” isimli dosyanın, ‘DSİ Çalışanları’ tarafından hazırlandığı ve DSİ Genel Müdürlüğünde yapılan bazı atamalar ve atanan şahıslara ait kişisel verilerin toplanarak belge haline getirildiği,
“en son MEB 2.xls” isimli dosyada, “3 KASIM SONRASI OLUŞAN AKP HÜKÜMETİNİN MEB BAKANI ERKAN M. ZAMANINDA MERKEZDE ve İLLERDE MİLLİ EĞİTİM YÖNETİCİLİKLERİNE ATANANLARIN LİSTESİ” başlığı ile başladığı, toplam 6 sütun 197 satırdan ibaret olduğu, 4., 5. ve 6. sütunlarda ismi bulunan şahıslara ait kişisel verilerin bulunduğu,
“Mayıs 2003 Anketi.doc” isimli dosyada, “SEÇMENİN HÜKÜMET ve MUHALEFETE YÖNELİK DÜŞÜNCELERİNİN BELİRLENMESİ (ÖZET RAPOR)” başlığına sahip SESAR raporu olduğu,
“soundfromgallipoli.doc” isimli dosyada, Prof.Dr. Taner K. adıyla yazılmış bir mektup veya e-posta olduğu, yazı içeriğinde Rektörlük seçimleri ile ilgili bilgiler verildiği, ayrıca belgenin “Sevgili Balbay durum kisaca boyle, biz burada universite geleneklerinin yerlesmesi ve kurumsallasabilmenin adina bir mucadele icerisindeyiz. Senin de destek ve katkilarini bekliyorum. Sana yarin veya en gec persembe gunu yurtici kargo ile birkac dosya gonderecegim. Ilgini cekecegini umarim.” şeklinde sona erdiği,
“VAKIF EK.xls” isimli Excel dosyasında, ‘PARK GRUBU KREDİ RİSK LİSTESİ (EYLÜL 2002 İTİBARIYLA), SABAH GRUBU KREDİ RİSK LİSTESİ (EYLÜL 2002 İTİBARIYLA), MEHMET KUTMAN ŞİRKETLERİNİN KREDİ RİSK LİSTESİ, DUMANKAYA GRUBU KREDİ RİSK LİSTESİ ve DOĞAN GRUBU KREDİ RİSK LİSTESİ’ isimli tabloların altında söz konusu grupların Firma Unvanları, Bağlı oldukları Şubeleri, TL/USD/Euro olarak Risk Miktarları ve Vadelerinin tablo olarak yer aldığı,
“VAKIFBANK GERCEKLERI 2.doc” isimli MSword dosyasında, 25 yıl Vakıfbank’ta çalışan bir şahsın Vakıfbank ve bazı yöneticileri hakkında detaylı bilgileri not ettiği,
“savunma05032002.doc” isimli MSword dosyasında , Prof. Dr. Uğur A. tarafından ‘İlgili Makama’ sunulmak üzere hazırlanan, Gürbüz Ç. ve kardeşleri ile ilgili savunma olduğu,
“deniz.doc” isimli dosya içinde, şüpheli Mehmet Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen ADD Genel Baskan Odasi 7 Nolu CD içerisindeki ÖZDENİN BİLGİSAYARI\özden günlük\ isimli klasör içerisinde bulunan MSword belgeleri içerisinden seçilerek alındığı ve üzerinde yazarın anlamasını kolaylaştıracak şablon değişiklikleri ve yer yer kısa değerlendirmeler yapıldığı,
“irticai örgütlerin TSK ya karşı sızmasını önleme faaliyetleri.pdf” isimli dosyada, “İrticai Unsurların Türk Silahlı Kuvvetlerine Sızmasını Önlemek Maksadıyla Alınan Tedbirler” konulu bir “Bilgi Notu” ve “ASKERİ OKULLAR MÜLAKAT SONUÇLARI (2006)” başlıklı bir yazı olduğu,
“sağ yansı 23 Kas 06 1930.ppt” isimli PowerPoint dosyasının seksen dokuz sayfadan oluşup “GİZLİ” ibareli olduğu ve “İrticai Unsurlar, İrticai Oluşumlar, İrticai Unsurların Faaliyet Alanları, İrticai Faaliyetler, İrticai Terör Örgütleri, Radikal Dini Gruplar, Dini Motifli Siyasal Gruplar, Dini Grup ve Tarikatlar” konularında bilgilerin belge içeriğinde yer aldığı ve son sayfasında da “İç Tehdit Değerlendirmesi (İrtica)” başlığının yer aldığı;
“sol yansı 23 Kas 06 1930.ppt” isimli PowerPoint dosyasının yüz kırk üç sayfadan oluşup “GİZLİ” ibareli olduğu ve ilk sayfasında “İç Tehdit Değerlendirmesi (İrtica)” başlığının yer aldığı; slaytın 68. sayfada “İç Tehdit Değerlendirmesi (İrtica)” başlığı ile sona erip 69. sayfada itibaren “Yedek Slaytlar” başlığı ile devam ettiği; “İrticai Unsurlar, Hizbullah Terör Örgütü, Tarikatlar, F. GÜLEN Nurcu Grubu, İrticai Faaliyetler, Eğitim Faaliyetlerinde Tespit Edilen Hususlar, Kılık ve Kıyafet Yönetmeliğine Aykırı Uygulamalar, Belediyelerin Yaptığı Bazı Uygulamalar, Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneklerinin Kontrolündeki Eksiklikler” konularında bilgiler içerdiği,
Flash_Canon_126MB içinde yer alan;
“14.10.2007.doc” isimli MSword dosyası içinde;
Gündem
Son gelişmelerden sonra muhtemel bir harekatın şekli konusunda genkurda bir hazırlık başlatıldı. Bu kapsamda arefe günü hrk. Bşk. Başkanlığında kuvvetlerin harekat başkanlarının katılımı ile bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Hiç kimse şu ana kadar ne tür planlamala yapıldı bilmiyor. Çünkü ilk defa tezkere kararı ile bu iş ciddi hale geldi. Bu sefer top tsk da kalacağı için işi ciddiye almaya karar verdiler. Toplantının başında hrk. Bşk. Tarafından ikinci başkanla konuşmayı müteakip belirtilen konular şöyle:
Son olaylar neticesinde hükümet tarafından kapsamı, süresi ve sınırı hükümet tarafından belirlenmek üzere meclisten sınır ötesi harekata yönelik tezkere çıkarılmasına karar verilmiştir. Çalışmayı dışişleri bakanlığı ile son haline ortak çalışma ile getirdik. Herhalde bayramdan sonra meclise gelir.
Ancak bu iş biraz yanlış anlaşılıyor. Tezkereden sonra hükümetin tsk ya bir de direktif vermesi gerekir. Bunu halk bilmiyor ve hükümet tezkereyi çıkaracak tsk da gerekeni yapmalı diyor. Oklar tamamen bize döndü.hükümet direktif verirse bir şey yapmak zorundayız. Ancak hükümetin vereceği direktifin sınırları, kapsamı ve harekatın süresi bilinmediği için harekatın niyet ve maksadını tam olarak ortaya koyamıyoruz.
Direktif verilirde biz harekata girişirsek ve de başarısız olursak tsk nın bütün kredibilitesi biter. Çok dikkatli olmalıyız. Planlamalara hemen başlamalıyız.
Harekatın şekli belli olmasa da genel tavrımız bellidir. Harekat sınırlarımızın güvenliğini sağlamaya yönelik olacak. Bunun için de sınırlarımızdan 5-15 km içerideki pkk kamplarını kullanılamaz hale getirip oralarda en az 6 ay kalacağız.eşkiya peşinde gezmeyeceğiz. Örgütün insan gücünü etkisiz hale getirmek birinci amacımız değil. Amacımız kampları etkisiz hale getirmek. Bu arada terörist denk gelirse onlar da etkisiz hale getirilir.
Bu odadaki hiç kimse bölgede uzun süre kalınacağını hiçbir yerde telafuz etmesin . Bu konu bu odadan çıkmasın. Yoksa hükümetten direktif almak zorlaşır.
Bu yaptığımız hareket karşı tarafa bir mesaj olacak. Biz buraya kadar geldik daha aşağılara da inebiliriz mesajı. Bu harekatın devamı da olacak. Ama bunu telafuz etmeyeceğiz. Sınıra yakın bir ilerleme sınırı belirleyeceğiz. Hükümete böyle söyleyeceğiz. Tabi bu hattın sabit olması gerekmiyor. Yoksa istediğimiz direktifi alamayız.
Başbakan bu konuyu ırak a komşu ülkeler toplantısında, abd gezisinde ve siyası ve politik girişimlerde gündeme getireceğini söylüyor. Anlaşıldığı kadarıyla başbakan harekattan önce tam bir siyasi ve politik zemin oluşturmak istiyor.
Daha şimdiden bazı basın yayın organları tsk yı suçlamaya bazı komutanları istifaya çağırmaya b aşladı.cnn türk’ün proğramında başbakana tsk yı kötületmeye çalıştılar. O da ısrarla bundan kaçındı.başarısızlık durumunda bu konu genişler.
Harekat önce kapsamlı bir hava harekatı ile başlayacak. Hava kuvvetleri kandil bölgesi dahil hazırlıklı olmalı. Abd ile hava angajesi yaşanma ihtimali her zaman var.ama bazı hava sahaları ilan edip onun içinde hava harekatı icra edeceğiz. Biz abd nin nötr kalmasını istiyoruz. Bu olmazsa abd ye rağmen harekatı yaparız.
Harekatın peşmergeye karşı olmadığı dile getirilecek. Planlamalarda peşmergeyi karşımıza almama konusuna dikkat edilecek. Ama düşmanca tavır sergilerlerse de gereken yapılacak ve harekat daha güneye kayacak.
Şu anda bölgede bulunan üsler ilerleme sınırının güneyinde olmalarına rağmen sabit kalacak ve uçarbirlik harekatı bu bölgelere yapılacak.
Biz bölgeye girdikten sonra yurt içinde olayların devam etmesi ve artması bizi zor durumda bırakır. Yeterli kuvvet yurt içinde bırakılarak iç güvenlik harektı da devam ettirilmelidir. Kkk buna yönelik kuvvet planlamasını ve ihtiyaçlarını pazar gününe kadar ortaya koysun.
Haftaya genkur başkanı yok. O yüzden biz salı günü çok kaba bir direktif yayınlayalım ve kuvvet planlamaları başlasın. Daha sonra daha ayrıntılı bir direktif yayınlarız.
ifadelerinin yer aldığı,
“Eylem Planı Metni.doc” isimli MSword dosyası içinde; Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma çabalarını etkisiz kılmak ve halkla bütünleşmesini gelitirmek, Cumhuriyetin teml değerlerine yapılan saldırılara karşı tedbir almak üzere hazırlanmış eylem planı olduğu, ‘EYLEM PLANIN’nın ‘VAZİFE, DURUM, ESASLAR ve İCRA’ başlıkları altında maddeler ve alt maddeler altında yazıldığı,
“CUMHURIYET_GAZETESI_DISKET_7” içinde yer alan,
“kuzey ırakta neler oluyor.doc” isimli dosyada, ‘AŞAĞIDA YAZILAN LAR GİZİ KONULARDIR’ başlığı altında, SÜLEYMANİYE OLAYI ile ilgili bazı askeri personelin isimlerinin de belirtildiği notlar ile bu konuda Genel Kurmay Başkanlığı’nda yapılan durum değerlendirme toplantısına dair bilgiler olduğu, ‘AYRI KONULAR’ başlığı altında ise Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı ve bazı askeri personel ile ilgili notlar olduğu,
CUMHURIYET_GAZETESI_DISKET_4 içinde yer alan;
“DERİN DEVLET ve GÜCÜN KONTROLÜ .doc” isimli MSword dosyasında, altında 13.10.2001 tarih ve Nihat A. yazan, içeriğinde,
“Kariyer sahibi olarak tanıdığımız bazı isimler bile bu konuda zihin cimnastikleriyle senaryolar üretiyordu.Çok ciddi tavırlarla, "Ergenekon"adlı, içinde ordu üst düzey mensuplarının, vatansever aydın ve bilim adamlarının da bulunduğu, tam yetkili bir kurumun varlığından, ülke çıkarı olan tüm konularda, planlama ve organizasyonu üstlendiğinden söz ediyorlardı. Bu kurumun derin devlet olduğu, tüm bilinmiyenlerden , mechullerden yetkili ve sorumlu olduğu ,devletin yüksek çıkarları uğruna, bazı acılara ve kayıplara karşı sabırlı ve öz verili olunması gerektiği ileri sürülüyordu.” ifadeleri yer alan metin olduğu,
MAXEL_RFD80M-12652_21 NOLU CD içerisinde,
“AKP İddia çalış..doc” isimli MSword dosyasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Nuri O.’a hitaben 2.4.2007 tarihli, Nurullah AYDIN ismine açılmış bir yazı olduğu ve Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Cumhurbaşkanlığı’nın ileride telafisi zor olan çok ciddi sorunlar doğuracağı endişesi ile hazırladığı çalışma olduğu,
“R.T. ERDOĞAN Belediye dava.doc” isimli MSword dosyasında, ‘RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNE İLİŞKİN SORUŞTURMA KONULARI’ başlıklı, yolsuzluk iddiaları ile ilgili detaylı çalışma olduğu,
Uzerinde Ses Kaydı Yazan_3102405009B_1 NOLU CD içinde,
“Kayit1.wav” isimli ses dosyasında, Emniyet görevlisi olduğu söylenen bir erkek şahıs ile yine konuşmalarda Çağdaş Eğitim Vakfından görevli olduğu anlaşılan 1 bayan şahsın Çağdaş Eğitim Vakfının PKK terör örgütü mensubu olan öğrencilere Burs verildiği ile ilgili yapılan karşılıklı telefon görüşmesinin kaydı olduğu,
GİZLİ BELGELER
Mustafa Ali BALBAY’a ait CASPER marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan WESTERN DIGITAL marka, seri numarası WMAM9EF31256 olan bilgisayar hard diski içerisinde; “DEVLETİN GÜVENLİĞİ, İÇ VEYA DIŞ SİYASAL YARARLARI BAKIMINDAN, NİTELİĞİ İTİBARI İLE GİZLİ KALMASI GEREKEN” bilgileri içeren 435 adet belge bulunduğu,
“YETKİLİ MAKAMLARIN KANUN VE DÜZENLEYİCİ İŞLEMLERE GÖRE AÇIKLAMASINI YASAKLADIĞI VE NİTELİĞİ BAKIMINDAN GİZLİ KALMASI GEREKEN”, “ABD KKK ile görüşme.pdf”, “Büyükanıtın 31 Ekim MGK Konuşma notu.pdf”, “ek-b ic teh.uns.ana tasnifi.ppt”, “ek-b lahika-1 bolucu uns.tasnifi.ppt”, “ek-b lahika-2 irticai orgutler.ppt”, “01 Irak'a Katılım Yansıları.TUGAY SON).ppt”, “02 Irak'a Katılım Yansıları.TÜMEN SON).doc”, “IRAK İÇİN ÇALIŞMA PERSONEL İSİM LİSTESİ-2003.doc” “EK-C.ppt”, “EK-D.ppt”, “EK-E.ppt”, “EK-G-H-I.ppt”, “EK-J.ppt” ,“Ortadoğu KİS Tamamlayıcı.doc” ,“İÇTEHDİT00.doc” “9_SLH_KUV_TARIHCESI.doc” isimli 16 adet belge bulunduğu anlaşılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |