Tape No 6273 sırada kayıtlı, 29.01.2008 günü saat 20:13’te Neriman AYDIN’la yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman AYDIN’ın şüpheliye “Canım benim amcan bir tane şey kredi kartı bırakmış sana verilmek üzere” dediği Eren’in “Hah onu ben Noyan’a diyeceğim Noyan alacak onu hafta sonu arkadaşım gelecek Ankara’ya o bana getirecek Neriman teyze” dediği, Neriman’ın “Tamam eyvallah bu tamam, yoksa dedim ben kargoyla göndereyim sana verdiğin adrese” dediği, Eren’in “Ha yok yok yok yok yok, ben şeyle aldırırım onu Neriman teyze” diyerek devlet memuru olan şüpheliye diğer şüpheli Kemal AYDIN’ın nedeni anlaşılamayan bir şekilde kredi kartı tedarik ettiğinin anlaşıldığı ve Eren’in bu kartın resmi yolla kargoyla gönderilmesine ısrarla karşı çıkarak ve arkadaşı bir diğer şüpheli Noyan aracılığıyla bizzat teslim alacağını ifade ederek aralarındaki örgütsel gizliliğin korunmasına riayet ettiği, yine aynı görüşmenin devamında Eren’in “İyiyim herşey yolunda işte komando okuluna gitmeden bi geleceğiz” dediği, Neriman’ın “Tamam bekliyoruz ama bize vakit ayır tamam, kalabilirsin evimiz müsait tamam mı” diyerek hafta sonu görüşme planını da yaptıkları,
Tape No 6668 sırada kayıtlı, 04.06.2008 günü saat 18:20’de şüpheli Kemal AYDIN’la yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal’in “Nerdesin sen Eren ya” dediği, Eren’in “Hafta sonu ııı ÇELEBİ anlattı biraz problem çıktı Kemal amca, gelemedik ya” diyerek mazeret beyan ettiği, Kemal’in “Hafta sonları da geliyon buraya bizi satıyon ben ne yapıyım seni” diyerek sitem ettiği, Eren’in “Bu hafta sonu telafi edecez bu hafta sonu” dediği, Kemal’in “Yani bi hafta beraber olacaz” dediği, Eren’in “Bi hafta beraberiz Ankara da” dediği, Kemal’in de “Güzel” diyerek karşılık verdiği,
Tape No: 7411’de kayıtlı, 01.07.2008 günü saat:20:09’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede; göz altına alınan Neriman ve Kemal AYDIN hakkında konuştukları, bu çerçevede Noyan ÇALIKUŞU’nun “Neriman teyzemin bi kaç not defterini almışlar ama onlar güvende sorun yok ONLARI YOK EDEMEYECEKLER. Çünkü Kemal amcam sabah o hadise yaşanırken Kemal amcamın evine jandarma subayı gelmiş geçmişler bir odaya şu tutanakların kopyasını biz de istiyoruz demiş anlatabildim mi. ONLAR GARANTİ DE YANİ…DEVLETİN HABERİ VAR..” dediği, Eren’in Tamam ben Birine Ulaştım Değerli Birine Tamam Mı Çok Çok Değerli Birine” dediği, Noyan’ın “Kim O?” dediği, Eren’in “NEYSE TELEFONDA SÖYLEMEYİM REHABİLİTASYON REHABİLİTASYON… Ulaştım tamam, Ben Gerekli Bilgiyi Ondan Alıcam Sana İleticem Tamam Anladın Beni Demi? ” dediği, Noyan’ın “TAMAM BEN ZATEN TELEVİZYONDA RAST GELDİ ALİ AMCAYI GÖRDÜM” dediği, Eren’in “ Nerede gördün?” dediği, Noyan’ın “Televizyonda (Noyan ÇALIKUŞU gülüyor) bir anda geçiverdi bi kapıdan girerken” dediği, Eren’in “Anladım ben şimdi şey yaptım O DEDİ BEN ZATEN TAKİP EDİYORDUM DEDİ OLAYLARI O BU AKŞAM İSTANBUL A GİDİYORMUŞ Tamam mı, …HABER VERECEK BİZE sıkıntı yok sen bilgin olsun tamam” dediği, Noyan’ın “ Tamam tamam ONDAN HABER ALIRIZ tamam iyi” dediği, şüpheliler Eren MUMCU ve Noyan ÇALIKUŞU’nun kendi aralarında Ergenekon terör örgütüne yönelik yapılan operasyon sırasında arama yapılması anında yaşananlar ve sonrası ile ilgili görüştükleri anlaşılmıştır.
Tape No: 7413’de kayıtlı, 02.07.2008 günü saat 14:57’de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede; Eren’in “ Anladım ne oldu gelişme var mı ya” dediği, Noyan’ın “ Yok devam ben haber almadım” dediği, Eren’in “ Hee anladım var mı senle ilgili bir sıkıntı” dediği, Noyan’ın “ Yok yok ya sorun yok” dediği, Eren’in “ Var mı varsa söyle ya” dediği, Noyan’ın “Benle ilgili mi, yok sorun yok” dediği, Eren’in “ Tamam ben Kemal amcanın kapalı da Neriman teyzenin telefonu açık evde mi unuttu acaba” dediği, Noyan’ın “ Açtırmazlar yok evde değil” dediği, Eren’in “ TAMAM O…PU ÇOCUKLARI YA YA BEN BELKİ..” dediği, Noyan’ın “Sorun ya boş ver boş ver sen iyi tarafından bak iyi oldu demiyecem ama iyi tarafından bak” dediği, Eren’in “ Tamam ben bekliyorum hala ya işte dedim ya dün O bi haber verecek te, Daha dün işte İstanbul’a geçiyorum dedi muhtemelen gitmiştir o şeye Emniyet Müdürlüğüne falan, Bakalım işte ondan haber bekliyorum .... ” dediği, Noyan’ın “ .... Ali amcayı da gözaltına almışlar ya” dediği, Eren’in “Hee Ali amcada orda” dediği, Noyan’ın “ Ama o halletmeye gitti oraya herhalde” dediği, Eren’in “Şeyde var Paşamızın da şeyi var işte avukatlık mavukatlık muhabbeti var ya, Halleder belki halledebilir ” dediği, Noyan’ın “ Oğlum bu olay iyi oldu demiyorum ama iyi tarafından bakın bunlara bişi olmaz merak etme” dediği, Eren’in “ Bok at izi kalsın işte o şeyde muhabbette” dediği, Noyan’ın “ Ama onda başarılı olamayacaklar” dediği, Eren’in “İbnelerin Yarısı Fettullahçı Zaten G.tverenlerin” dediği, Noyan’ın “ TABİ TABİ” dediği, Eren’in “ Ya o yüzden ..... kanı tasfiye etmeye çalışıyor” dediği, Noyan’ın “Ayrıntılı konuşuruz gene, Aslında benim burda maruz kaldığım bi şeyler bi şeyler varda önceden de olan şeyler ben sana onlarıda anlatırım, He mektup olayı falan filan, He mektup olayını da bana yıktırdılar da” dediği, Eren’in “ Hangi mektup olayını ya” dediği, Noyan’ın “ sıçtım ağızlarına ya bi mektup yazmışlar işte bi tane Okul Komutanlığına yazmış ya, Ya benim ağzımdan yazmış beni zan altında bırakacak şeyler yazmış anladın, Bu konularda aktif bir insanım ya düşüncelerim falan insanları rahatsız etme düşüncesi ” dediği, Noyan’ın “ İyi bakalım seni de soramadık halini hatırını bu şeylerden dolayı” dediği, Eren’in “ Yok sıkıntı yok işte bende diyorum ulaşsak Neriman teyzeye Kemal amcaya sıkıntı yok da ...” dediği, Noyan’ın “ Yok yok sen sıkılma sıkılma sorun yok sıkılma” dediği, Eren’in “ Şeyde o Köksal doktor da yok ona gerçi şeyde bizim pederin tanıdıkları vardı ulaşmışlar her halde ona, Şey ya bi olaydan dolayı şey yapmıyorlar suçlamıyorlar sadece ifadeleri alınacak falan demiş şey avukat ” dediği, Noyan’ın “ Onları onlar Hamza DEMİR biliyon dimi Hamza abiyi, Daha geçen cumartesi beraberdik oturuyorduk işte ” dediği, Noyan’ın “O Milli MHP nin başında ki adama şey gönderdi haber gönderdi senin koltuğunu ben yıkacam diye ondan aldılar onu, Bi tane milletvekili ile haber gönderdi senin koltuğunu ben tekmeliyecem diye bunların hepsi telefonda fazla konuşmayalım dinleniyor telefonlar ” dediği,
Tape No: 7417’de kayıtlı, 07.07.2008 günü saat 08:17’de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede; Noyan’ın “ Pek müsait sayılmam da şey diyecem bak dışarı çıkmaları için bizim ifademiz lazım tamam mı, Bizle konuşuyo ya Kemal amca Neriman teyze hep bizle konuşuyorlar Kemal amcayı Silahlı Kuvvetlere girmeye çalışmaktan içeri atmışlar anlıyon mu bizde diyecez böyle suç örgütüne üye deyiliz falan” dediği, Eren’in “Anladım anladım” dediği, Eren’in “ Şimdi ben görüştüm bizim Takım Komutanı var iyi biraz dilekçeyi söyledim biraz telaşlı o şimdi ortalığı” dediği, Noyan’ın “Sen onlara söylemeseydin” dediği, Eren’in “ Hayır Takım Komutanı ya onla şey yaptım yani olayı detaylandırdım da dedim böyle böyle bir olay var işte o da şey şimdi bizim şey yarın Tugay Komutanı yardımcısı değişiyormuş birde bugün veya yarın değil de ondan sonraki gün arasınlar dedi çünkü yeni gelen nasıl biri olduğunu bilmiyor tamam mı sıkıntı yaratabilir diyo şimdi de sıkıntı olmaz falan dedi yani şimdi o avukat Yusuf abi değil mi” dediği, Noyan’ın “abi sorun yok ya o kadar sorun yok Yusuf abi için sorun yok şimdi sana açıklayamıyorum telefonda telefon ... yapıyor tamam mı, şimdi sana açıklayamam onun için sorun yok yani kimse kim önemli değil anlatabildim mi ama sen kimseye söylemeseydin keşke” dediği, Eren’in “ ÇELEBİ ile görüşebildin mi” dediği, Noyan’ın “ Görüştüm bugün yarın arayacaklar bizi tamam mı beni de bugün herhalde gelip alacak burdan Yusuf abi, … Bugün Ankara’ya giderim... sonra İstanbul’a giderim ” dediği, Eren’in “ Sen şimdi Ankara’ya gidecen ordan İstanbul’a mı geçecen” dediği, Noyan’ın “ Evet Haricilerin yanında değil mi” dediği, Eren’in “ Yanımda yanımda da ona gerek var mı Hariciye” dediği, Noyan’ın “ Var var getir sen tamam mı gene konuştuk öyle gelin dedi zaten tamam mı … Tamam ... Yusuf abi bayağı rica etti zaten yeminlerimizi de bugünler için yaptık tamam ” dediği, Eren’in “ Tamam kardeşim” dediği,
Tape No 7248 sırada kayıtlı, 08.07.2008 günü saat 17:53’te diğer şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı telefon görüşmesinde; Eren’in “He Noyan’la konuştuk biz ya” dediği, Mehmet Ali’nin “He anladım biliyosun yani bazı şeyleri” şeyleri diyerek aralarındaki gizli bir bilgiyi imalı bir şekilde belirttiği, Eren’in “He bilirim bilirim ne oldu” dediği, Mehmet Ali’nin “Şimdi arza yapıyo biliyon telefonlar trafo konuşuruz yani yan yana gelince” dediği, Eren’in de “He anladım tamam tamam kardeşim anladım” diyerek gizledikleri bir konunun telefonda değil bir araya geldiklerinde yüz yüze konuşulması gerektiği hususunda mutabakata vardıkları, yine konuşmanın devamında Mehmet Ali’nin “Tamam mı iyisin” dediği, Eren’in “İyiyiz iyiyiz kardeşim sıkıntı yok” dediği, Mehmet Ali’nin “Çok acil bi durum var mı” diyerek Eren’i yokladığı, Eren’in “Yok yok” dediği, Mehmet Ali’nin “Bi şey olursa” diyerek gözetici bir lider yaklaşımıyla Eren’i ve durumunu kontrol ettiği, Mehmet Ali’nin devamla, “Sana başarılar, dikkatini eksik etmiyosun de mi” ve “Sana Mehmetçikler emanet ha” diyerek duygusal moral ve motivasyon takviyesini ihmal etmediği, Eren’in de “Tamam kardeşim” diyerek onayladığı anlaşılmıştır.
Tape No: 7244’de kayıtlı, 09.09.2008 günü saat 12:46’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede; Eren’in “…Ha çalışıyon iyi bakalım. Neriman Teyzeyi aradım da telefon çaldı açmadı” dediği, Noyan’ın “Ararsın yine ya şeyi evinin telefonu var mı” dediği, Eren’in “ Evin telefonu yok sen mesaj atarsın bana evin telefonunu” dediği, Noyan’ın “ Tamam evin telefonunu mesaj atıyım kardeşim” dediği, Eren’in “O Kemal amcaların mahkemesi ne zaman” dediği, Noyan’ın “ Mahkeme ne zaman bilmiyorum ya Kemal amcanın” dediği, Eren’in “ ... tarihinde anladım” dediği, Noyan’ın “ Şey kabul olmamış yalnız abi, Bizim yaptığımız itiraz vardı ya kabul olmamış, Şerefsizler kabul etmemişler yani hala biz şeyiz yani öyle bir suç var hala biz şeyiz sanki onlarda o yüzden içeride yatıyorlar işte ” dediği, Eren’in “ Neyse bizim alnımız ak biliyon yani, sıkıntı yok o konuda tamam” dediği,
Noyan’ın “ Bende gitmeye çalıştım Tekirdağ’a gittim burdan izin vermediler, F Tipi Cezaevine görüşme görüşmek için izin istedim izin vermediler yok dediler böyle bir şey yok dediler ” dediği, Eren’in “Şey mi yani şeyden dolayı mı bizim bizden dolayı mı yoksa sivilden dolayı mı” dediği, Noyan’ın “ Bilmiyorum artık ... bana ordaki Kemal amca şey demiş ordan ziyaret edebilirler falan diye şimdi onların en başta girdiği zaman üç tane isim almışlar tamam mı, Üç tane isim işte yakın akrabaları o isimleri vermiş Kemal amca, Dolayısıyla bizde işte kapalı cezaevlerine şey yapabiliyormuşun gidip dilekçe verip şeye Savcılığa Savcılık uygun görürse tamam diyormuş ama F Tipleri için geçerli değilmiş öyle bir şey dediler yani sorma ya canımda sıkıldı orda hala orda canım sıkılıyor” dediği, Eren’in “Hı şeyi varmı haber varmı Ali amcayla Kemal amcadan” dediği, Noyan’ın “ İyiler iyiler ya iyiler ama işte canları biraz herhalde sıkılıyordur yani ne kadar göstermemeye çalışsalarda” dediği, Eren’in “ Gündemde varmı bir şey Ergenekon muhabbeti” dediği, Noyan’ın “ Yargıtay Ergenekon falan diyor yasallaştırmaya çalışıyor Yargıtay, Yargıtay şey ya satışı koydu, AKP’ nin kapatılmasını isteyen Yargıtay satışı koydu yani ” dediği, Eren’in “ Neyse sıkıntı yok” dediği,
Tape No 7249 sırada kayıtlı, 11.09.2008 günü saat 18:03’de diğer Şüpheli Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’ın “Aa teyzem benim canım nasılsın nasılsın” dediği, Eren’in “Sağ olun siz nasılsınız” dediği, Neriman’ın “ Sağolun bizde iyiyiz canım benim anneannen dua edip duruyo sana nasılsın sıhhatin nasıl” dediği, Eren’in “ Sıhhatimiz iyi işte dedim bi arayım dedim” dediği, Neriman’ın “Sağolasın o günde aramışsın ben duymadım Amcandan çıkmıştım, canım Amcanın çok selamı var Ali amcanın KEMAL amcanın seni öpüyorlar senin sağlık haberlerini de alıyorlar ayrıca” dediği, Neriman’ın “ Yüce mevla sizi saklasın, anneannecin seni çok öpüyo çok selamı var Erene her gün soruyo çocuklara her gün soruyo ÇELEBİ’ye EREN nasıl EREN komutan nasıl diye, gelmeyecen mi izne” dediği, Eren’in “daha inemedim şehre” dediği, Neriman’ın “ Daha inemedin canım benim” dediği, Eren’in “ Valla Peşmergeden beder olduk saç sakal...” dediği, Neriman’ın “Canım benim Allah sizin canınızı sağ etsin Yüce mevlaya emanet olun hepiniz hepinizi çok seviyoruz canım benim” dediği, Eren’in “ ....KEMAL amca.... ne zaman.....” dediği, Neriman’ın “ KEMAL amcan ALİ amcan Ekimdeki duruşma bekleniyo gene yaptığımız itirazı reddetti mahkeme” dediği, Eren’in “Anladım” dediği, Neriman’ın “Evet inşallah avukatımız bugün gene Ankaradaydı gene görüştüm ben inşallah Ekimdeki ilk duruşmada yüksek ihtimal çok yüksek ihtimal serbest kalırlar diyo yani” dediği, Eren’in “ inşallah” dediği, Neriman’ın “İnşallah onlar çok mutlular sağlıkları çok iyi inanılmaz keyifliler yani bizde sağlıklarından endişe ederiz teyzem onun için her hafta gidip geliyorum bende iyiler çok şükür” dediği, Eren’in “... iletirsiniz artık ...” dediği, Neriman’ın “ Tabi ne demek ne demek ne demek canım benim buralardan bi isteğin var mı gönderelim dağa bayıra” dediği, Eren’in “ isteğiniz varsa biz göndeririz diyecez ama burda burda kocaman kartallardan başka bişey yok ya” dediği, görüşmede Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmak suçundan tutuklanan Şüpheli Kemal AYDIN’ın tutukluluk durumu hakkında görüştükleri anlaşılmıştır.
Tape No: 7437’de kayıtlı, 14.09.2008 günü saat 12.05’de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede; Noyan’ın “…He Ankaradayım” dediği, Eren’in “ Napıyon kimle gittin” dediği, Noyan’ın “ Çelebiyle beraberiz işte” dediği, Eren’in “ Boş boş dolanmayın ya çalışın ya” dediği, Noyan’ın “ Ha iyi güzel ya yok lan boş dolaşmıyoz la ayıp ediyon güzel haberler alıyoruz ama” dediği, Noyan’ın “ Haberler güzel” dediği, Eren’in “ Ben Neriman teyzeyle konuştum dün” dediği, Noyan’ın “ Şimdi Hamza abiyle görüşecez şimdi Hamza abi gelecek” dediği, Eren’in “… Bizde işte geldik bakalım bende önümüzdeki hafta bişeyler olabilir ondan sonra izine gitmeyi düşünüyorumda inşallah aksamaz ya, Önümüzdeki hafta şeyler var ondan sonra işte gitmeyi düşünüyorum izine de eğer aksamazsa bizde düşünüyoz ” dediği, devam eden konuşmalar sonunda Eren’in “
Selam söyle şey Çelebiye selam söyle” dediği, Noyan’ın “ Aleykümselam onunda selamı var” dediği, Eren’in “ Büyüklerinizi ellerinden öpüyorum tamam” dediği,
d-Örgütsel İrtibatlar
Tape No: 6851’de kayıtlı, 09.04.2008 günü saat 17:44’te Neriman AYDIN ile Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun aralarında geçen bir konuşmada Neriman’ın Durmuş Ali’ye söylediği “ÇELEBİ çok önemli bir bilgi verdi, onu kaleme alacağım ama, alıyorum, bir iki sayfa tutacak ablası kahramanım ona sana gönderdiğimiz en son Harbiye ile ilgili şeye ekleyeceğiz, ama çok dehşet bir şey, rezalet yani rezalet, yani ne sen duy ne de ben söyleyim, rezalet bir şey, belki de biliyorsunuzdur. Ahlaksızlık çok yani, rezalet rezalet ablası, yazıyım da, abin dedi ki yaz dedi de bir iki sayfa şeklinde verelim size” sözlerinden Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Kemal ve Neriman’a içeriden bilgi aktardığı anlaşılmaktadır.
Aynı konuşmanın devamında Durmuş Ali’nin Neriman’a “Çocuklardan ne haber ablam iyiler mi. Ne yapmışlar.” diyerek şüpheli subayları sorduğu, Neriman’ın Durmuş Ali’ye “Çocuklar iyiler hafta sonu Noyan aradı. Biz iyi iyiyim dedi. Öbür bizim bir teğmen vardı, o da kazanamamış, Eren.” diye bilgi verdiği, Durmuş Ali’nin “Eren, evet.” dediği, Neriman’ın “O R. Paşa ile onun şeyi vardı irtibatı var. R. Paşa aynı zamanda hemşerisi Trabzonlu.” dediği, yine Neriman’ın “Çok da çalışmış, dedim olsun gene çalışmasına devam etsin Noyan’a. Sen de o da ikiniz de. Noyan biliyor mu sonucu bilmiyor mu bilmiyorum, hiç bir şey söylemedi, ben de söylemedim.” dediği, Durmuş Ali’nin “Bilmiyor olabilir” dediği, Neriman’ın “Ben de söylemedim hiç bir şey o Eren’i sordum, teyze kazanamadı dedi. Olsun çalışmaya devam etsin dedim ben. ÇELEBİ de çalışıyor amcası, o çok çalışıyor, ÇELEBİ. ÇELEBİ her türlü çalışıyor. Her türlü çalışıyor her türlü. Her türlü amcası yani çok maşallahı var. Başka da çok çalışıyoruz.” dediği, Durmuş Ali’nin “ÇELEBİ maşallahı var, yok iyi çalışıyor çocuk. Evet evet iyi çalışıyor. İyi çalışıyor akıllı bir çocuk. Yani kişiliği falan oturmuş çocuk.”dediği, bu konuşmada Durmuş Ali ile Neriman’ın örgütsel faaliyetleri doğrultusunda yetişmelerine özen gösterdikleri şüphelilerle ilgili kısa değerlendirme ve yorumlar yaptıkları, sınavlarından çalışmalarından ve başarılı olup olmamalarından söz ettikleri, yetenekleri ve örgütsel çalışmalarıyla ilgili değerlendirmede bulundukları, bu hususta Eren’in başarılı olamamasına üzüldükleri Mehmet Ali ÇELEBİ’den hayli umutlu olduklarını belirttikleri anlaşılmaktadır.
Yine konuşmanın devamında, Durmuş’un teğmenlerin durumunu sorduğu Neriman’ın da bilgi verdiği telefon görüşmesinde; Durmuş’un “Çocuklardan ne haber ablam iyiler mi. Ne yapmışlar.” dediği, Neriman’ın “Çocuklar iyiler, hafta sonu Noyan aradı. Biz iyi, iyiyim dedi. Öbür bizim bir teğmen vardı o da kazanamamış, Eren. Onun şeyi vardı irtibatı var Reha paşayla, aynı zamanda hemşehrisi, Trabzon’lu. Çok da çalışmış, dedim olsun gene çalışmasına devam etsin. Noyan’a. Sen de o da ikiniz de. Noyan biliyor mu sonucu bilmiyor mu bilmiyorum. Hiç bir şey söylemedi ben de söylemedim.” dediği, Durmuş’un “Evet. Bilmiyor olabilir.” dediği, Neriman’ın “Ben de söylemedim hiç bir şey. O Eren’i sordum teyze kazanamadı dedi. Olsun çalışmaya devam etsin dedim ben. ÇELEBİ de çalışıyor amcası, o çok çalışıyor, ÇELEBİ.” dediği, Durmuş’un “ÇELEBİ maşallahı var. Yok iyi çalışıyor çocuk.” diye onayladığı, Neriman’ın Mehmet Ali’nin mesleki iş ve dersleri yanında örgütsel amaca yönelik de çok çalıştığını Durmuş’a ifade ederken “ÇELEBİ her türlü çalışıyor. Her türlü çalışıyor her türlü. Her türlü amcası yani, çok maşallahı var.” dediği, Durmuş’un “Evet evet iyi çalışıyor. İyi çalışıyor akıllı bir çocuk.” dediği Neriman’ın yine “Başka da çok çalışıyoruz.” dediği, Durmuş’un da “Yani kişiliği falan oturmuş çocuk.” diyerek onayladığı tespit edilmiştir.
Tape No: 7428’de kayıtlı, 18.09.2008 günü saat 10:30’da Noyan ÇALIKUŞU’nun X şahısla gözaltına alınanlarla ilgili yaptıkları görüşmede, Noyan’ın “Ya bilmiyorum şimdi şüpheli olarak falan bir şeyler diyordu kağıdı tam olarak okuyamadım” dediği, X şahsın “Diğer çocuk da vardı ya” dediği, Noyan’ın “He bir de Erhan Mumcu vardı Hakkari’de Yüksekova’da piyade” diyerek Eren Mumcu’dan söz ettikleri anlaşılmaktadır.
Diğer şüphelilerin şüpheli Eren Mumcu ile ilgili beyanları:
Şüpheli Kemal AYDIN Emniyette alınan ifadesinde;
“Karargah evleri isimli yapılanmadan bir bilgisinin olmadığını, Ancak Askeri personel olan yakını Noyan ÇALIKUŞU aracılığı ile Mehmet Ali ÇELEBİ, Eren..?, Yaşar..? isimli şahıslarla irtibatı olduğunu, bu şahısların ikametine çok sık olarak geldikleri ve bu şahıslarla sohbetlerde bulunduklarını, sohbet konularının genelde Türkiye üzerine, siyasi konular ve çeşitli konular üzerine konuştuklarını,
04.06.2008 günü Saat:18.20’de Eren MUMCU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda da, Eren MUMCU isimli şahsın kendisine ziyarete gelemediğini söylediğini ve mazeretini kendisine anlattığını, Eren’in kendisine toplantıya eve gelemeyeceğini söylediğini görüşmenin bununla ilgili olduğunu” beyan etmiştir.
Şüpheli Kemal AYDIN, Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
31.05.2008 günü Saat:13.09’ da Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda, cevaben Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun birkaç defa Ankara'daki evine geldiğinde misafir olduğunu ve askeriyedeki çocuklarla tanıştığını, onlarla beraber sohbet ettiklerini, Kendisini çok sevdiklerini, İçlerinden Eren Mumcu isimli olanının kurmaylıktan kaçtığını, Ali ÖZOĞLU’nun onlara bu vatanı hep biz mi koruyacağız sizin göreviniz bu şeklinde nasihatta bulunduğunu. Kurmay olursanız bu işi yaparsınız dediğini” beyan etmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN, Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
25.01.2008 günü saat:17.02 sıralarında Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda, cevaben “Onların kendi evinin çocukları olduğundan sık sık görüştüklerini, Eren MUMCU'nun da onların arkadaşı olduğunu. Şu anda Yüksekova’ya tayini çıktığını,
18.06.2008 günü saat:10.23 sıralarında Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesi içeriğinde … Neriman AYDIN’ın “Bi Türk yok Bi Türk yok o Türkler bi olsunda inşallah ebediyete kadar bi görsünler” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “O..pu çocukları ya” dediği, Neriman AYDIN’ın “Aynen O..pu çocukları” “hepsi düzeltilecek hepside hesap verecek” “Kafanda lazım bizim teğmenlerin senin tanımadığın bir Eren Teğmenimiz vardı abisi” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Ereni biliyorum” dediği, Neriman AYDIN’ın “Hakkaride bunun çıktığı bir kız var son konuşmamızda ben kurmay olmayacağım dedi kemal amcası da ona çok kızdı kurmay olmuyorsan bu işi bırak dedi” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Niye Kurmay olmak istemiyormuş” “İyi köskös en fazla Albay olarak emekli olur gider” dediği, Neriman AYDIN’ın “Lan oğlum Mustafa Kemal in askeri iseniz kurmay olacaksın sen elinden geleni yapacaksın sınavlara gireceksin çalışacaksın ha o zaman olamaz o ayrı konu ama dedim çalışacaksın gayret edeceksin biraz ona nasihat etti amcası Kemal amcası dur bakalım inşallah tutarlar çok güzel bir çocuk güzel aklı güzel güzel derken aklı güzel” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Hayır başkasından emir alan bir subay olmak kadar kötü bir şey var mıdır acaba” “Yabancı bir Ülkenin üniformasını giymiş bir p…venkten emir almak ne demek ya” dediği,…ifadelerinin geçtiği telefon görüşmesi sorulduğunda, cevaben “Ali ÖZOĞLU ile yapmış olduğu bireysel yorumlar olduğu, konuşma içerisinde, o..spu çocukları hepsi düzeltilecek hepsi hesap verecekler derken bireysel muhalefet ettiğini, başka bir amacının olmadığı, Askeri öğrenciler ile ilgili kurmay olurlarsa daha iyi olur diye söylediğini, kendisinin de sivil kumandanım derken hiçbir şey kastetmediğini….”beyan etmiştir.
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
18.06.2008 günü saat:10.23'te Neriman AYDIN ile yaptığı görüşme içeriği sorulduğunda; “Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ile birlikte Ankara’daki kitap fuarına geldiğinde görüşmede geçen Eren’i tanıdığını, Kendisinin kız arkadaşından dolayı kurmay olmaktan vazgeçtiğini, Neriman’ın kendisine anlattığını, kendisinin de Albaylıktan emekli olacağını söylediğini,
Karargah Evleri isimli dokümanda "subayların kurmaylık sınavında yüksek notlar alması konusunda girişimlerde bulunulduğu alınan bilgilerdendir" denmekte, yine telefon görüşmelerinde Mehmet Ali ÇELEBİ, Noyan ÇALIKUŞU ve Eren..? isimli askeriye personelinin KURMAY olması yönünde ciddi girişim ve telkinlerde bulunulduğu konusu sorulduğunda: “karargah evlerinden bilgisinin olmadığını, Yayınevi dolayısıyla askerlerle iç içe olduğu için asker öğrencilerle ilgilendiğini kurmaylığın önemli olduğunu bildiğini, bu nedenle kendilerini motive ettiğini,” beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ, Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
08.07.2008 tarihinde Eren Mumcu ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; “Yusuf ERİKEL’in Kemal AYDIN tutuklanınca kendileri hakkında dilekçe verip şahit olarak dinlenmelerini istediğini, bu konuda Eren’in bilgisi olup olmadığını sorduğunu, kendisinin telefonların dinlendiği için yüz yüze görüşmek istediğini söylediğini…” beyan etmiştir.
Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU, Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
“Eren MUMCU’yu Askeri Lisede ismen bilmekle birlikte Kara Harp Okulu 3.sınıfta aynı sınıfta bulunmalarından dolayı tanıdığını, ortak bir faaliyetlerinin bulunmadığını, Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN’ın evlerine genellikle Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahısla beraber gittiklerini, Bazen hafta içi de Buluş kafede bazen de evlerinde görüşüp buluştuklarını, bunun yanında zaman zaman aralıklarla Eren MUMCU, Yaşar TOZKOPARAN'ın da geldiklerini ama kendileri kadar sık gelmediklerini, beyan etmiş,
01.07.2008 günü saat:20.09'da Eren MUMCU ile yaptığı görüşme içeriği sorulduğunda; “ görüşmenin Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olduğunu, Kopyasını alma olayı da bilgisayarlarla ilgili olduğunu, Kemal AYDIN'ın oturduğu yerden jandarmanın sorumlu olduğunu,
02.07.2008 günü saat:14.57'de Eren MUMCU ile yaptığı görüşme içeriği sorulduğunda; “ bu görüşmeyi Eren MUMCU ile yaptığını, Ergenekon operasyonuyla ilgili olduğunu, İşi halledecek olan paşanın kim olduğunu hatırlayamadığını, Görüşmenin içiriğini tam olarak hatırlayamadığını,
07.07.2008 günü saat:08.17'de Eren MUMCU ile yaptığı görüşme içeriği sorulduğunda; “Bu görüşmelerin kendisinin Ergenekon soruşturması kapsamında yakınlarının bu muamelelere maruz kalmasından dolayı şahsi olarak gösterdiği tepkiler olduğunu..” beyan etmiştir.
Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN, Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde;
“Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN isimli şahıslarla geçen yıl Kasım ayında Noyan ÇALIKUŞU vasıtasıyla tanıştığını, Noyan ÇALIKUŞU ile de 2006 yılında Kara Harp Okuluna katıldıktan sonra kendisinin çok kitap okuduğundan önce Eren MUMCU'yla tanıştığını daha sonra Noyan'la tanıştığını,
Noyan ÇALIKUŞU ve Eren MUMCU ile …. okulun 1. sınıfındayken onlar bölüğün içinde üst sınıf olmaları nedeniyle tanıştığını, daha sonra samimiyetlerinin devam ettiğini, onlar vasıtasıyla da Kemal ve Neriman AYDIN'ı tanıdığını..” beyan etmiştir.
Şüpheli Hamza DEMİR Emniyette alınan ifadesinde;
“Kemal AYDIN isimli şahsın kendisine yanına birkaç tane gencin geleceğini söylediğini, kendisine kahvede olup olmadığını sorduğunu, kendisine gelecek olan bu şahısların yanına geleceklerini, bu şahısları ağırlamasını, onlara ikramda bulunmasını söylediğini, kendisinin de yaklaşık bir ay kadar önce Ankara’da Konur-2 sokak isimli adreste bulunan Buluş Çay Salonu isimli yerde Kemal AYDIN’ın bahsettiği şahıslar ile görüştüğünü, Kemal AYDIN isimli şahsın kendisine yanına gelecek şahısların ne için geldiklerini, ne hakkında konuşacakları hakkında bir şey söylemediğini, kendisinin de ona bu şahısların neden yanına geldikleri sormadığını, sadece kendisine bu şahıslarla oturup çay içeceğini söyleyerek buluştuklarını, kahvehaneye kendisinin yanına gelen şahısların isimlerini bilmediğini, şahıslarla kahvede oturup sıradan bir muhabbet ettiklerini, zaten akşam üzeri olduğu için fazla oturmadıklarını, bu görüşmelerinde şahıslar ile tanıştıklarını, onların kendisine Harbiye Askeri Okulunda okuduklarını söylediklerini, ancak kendisinin şahısların gerçekten burada okuyup okumadıklarını bilmediğini, Kemal AYDIN isimli şahsın vasıtası ile bu gelen şahıslarla tanıştığını, bu görüşmelerinin başka bir amacının olmadığını, kendisinin bu şahıslar ile görüşmesinin illegal bir amacı olmadığını, kendisinin sadece Kemal AYDIN’ın misafirleri olduğu için ağırladığını, Kemal AYDIN görevini yap derken kendisinin misafirlerini ağırlaması için söylediği bir söz olduğunu, kendisinin de ona “görevimi yapıyorum” derken misafirlerini ağırladığını, kendisini mahcup etmediğini söylediğini, bunun dışında bu şekilde konuşmasının her hangi bir amacının olmadığını, kendisine her hangi bir kimsenin görev vermediğini, kendisinin görevden kastettiğinin şahısların ağırlanması konusu olduğunu, Bunun dışında her hangi bir amacının olmadığını” beyan etmiştir.
Şüpheli Hamza DEMİR, Cumhuriyet Başsavcılığımızda Alınan İfadesinde;
Tape No 7413’de kayıtlı 02.07.2008 günü saat 14:57’de Noyan ÇALIKUŞU ile Eren MUMCU arasındaki telefon görüşmesi sorulduğunda; “kendisinin bu şahıslarla tanışmasının ilk gözaltına alındıktan sonra bu şahısların da Kemal AYDIN’ı tanıdığı için ortak dostları olduğu için ilk gözaltından çıktıktan sonra kendisi ile gelip tanıştıklarını, bu şahıslarla başka bir münasebetinin olmadığını,
Tape No 7437’de kayıtlı 14.09.2008 günü saat 12:05’te Noyan ÇALIKUŞU ile Eren MUMCU arasındaki telefon görüşmesi sorulduğunda; “o tarihte kendisinin, Noyan ÇALIKUŞU ve MEHMET Ali ÇELEBİ ile birlikte Kemal AYDIN’ın annesinin evine iftara davetli olarak gittiklerini, konuşmanın içeriğinde geçen konularla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Eren isimli şahsı tanımadığını..” beyan etmiştir.
Şüpheli Eren MUMCU’nun telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda; Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile 74 kez, Neriman AYDIN ile 14 kez , Noyan ÇALIKUŞU ile 442 kez, Önder KOÇ ile 13 kez, Kemal AYDIN ile 16 kez, Yaşar TOZKOPARAN ile 76 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Gizli tanık Kıskaç ifadesinde “…şüpheli Kemal ve Neriman AYDIN’ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvayı Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet takıldığını..” beyan etmiştir.
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları anlaşılmıştır.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.
Bu amaç doğrultusunda hareket eden ve bu amacı gerçekleştirme konusunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun şüpheli Kemal AYDIN’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada bir şekilde ulaştıkları şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali’nin Harp Okulunda okuyan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda kilit bir rol oynadığı, bu amaçla samimi olduğu başta soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Eren Mumcu, Noyan ÇALIKUŞU, Önder KOÇ, Hasan Hüseyin UÇAR ve Yaşar TOZKOPARAN olmak üzere arkadaşlarını bilge bir kişi olarak tanıttığı şüpheli Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile tanıştırdığı, sonrasında da şüpheliler Kemal ve Neriman AYDIN’ın yönlendirmesiyle şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile tanıştırılmasını sağladığı, hafta sonlarında ve her fırsatta arkadaşlarını şüpheli Kemal ve Neriman’ın evine getirdiği, bazen de dışarıda buluşmalarını temin ettiği, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal AYDIN olmak üzere Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Ergenekon Terör Örgütü’nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman AYDIN’ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da subay adayı askeri öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen Kara Harp Okulu öğrencilerinin örgüte katılmalarının sağlandığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu askeri okul öğrencilerinin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında sık sık gizli toplantılar yapıldığı, askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı askeri okul öğrencilerini kışkırtarak yönlendirdikleri, Mehmet Ali ÇELEBİ tarafından örgüte kazandırılan şüpheli Eren Mumcu’nun, diğer örgüt mensuplarıyla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğu, şüphelinin de içinde bulunduğu örgütün muvazzaf olarak TSK bünyesine katıldıktan sonra da devam eden Harp Okulu içindeki hücre yapılanmasını Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Noyan ÇALIKUŞU’nun yardımı, şüpheli Kemal ve Neriman AYDIN’ın emir ve talimatları doğrultusunda yönettiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Kemal AYDIN ve kendisine bağlı olarak çalışan Neriman AYDIN tarafından görünüşte Atatürkçü olarak yetiştirildikleri söylenen askeri personel olan şüpheliler dosya içerisinde bulunan telefon konuşmaları, e-mail içerikleri ve alınan ifadelerinde şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve hatta Durmuş Ali ÖZOĞLU hakkında övücü takdir edici ifadeler kulanırken, diğer taraftan eğitim gördükleri Kara Harp Okulu eğitim sistemini ve bağlı bulundukları komutanlarını aşağılama derecesinde eleştirmektedirler. Bu tablo karşısında askeri personel olan şüphelilerin kendi komutanlarına değil de ismi geçen şüphelilere ve dolayısıyla da örgüte gönülden bağlı oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Bu durum Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma hedefinde amacına ulaştığını göstermektedir.
Noyan ÇALIKUŞU ve Eren Mumcu tarafından 20.02.2007 tarihinde şüpheli Neriman AYDIN’a gönderilen bir e-mailde; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU”, şeklinde,
Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU tarafından gönderilen diğer bir e-mailde, “sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum”,şeklinde,
Yine şüpheli Noyan ÇALIKUŞU tarafından 26.10.2006 tarihinde Neriman AYDIN isimli şahsa gönderilen e-mailde; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...” şeklinde takdir, minnet ve saygı dolu ifadeler kullanırken, öte yandan “Şu zamana kadar benim örnek alabileceğim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gönderilirken kişiliklerinden çok alaverelerle yaptıkları kariyerleri olmasıdır…her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundaki sistemde değişiklik yapıyor. Dolayısıyla Harbiyeliler neyin doğru neyin yanlış olduğunu değerlendiremiyor. Yaptıklarını da inanarak değil yapmak için yapıyorlar “ biçiminde hakaret derecesine varan eleştirilerde bulunabilmektedirler.
Yine şüpheli Neriman AYDIN tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e-mailde; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşaları…” ifadeleri kullanılabilmektedir. Bir taraftan her fırsatta TSK’nin emrinde olduğunu ve esas devlet derken orduyu, başkomutan derken Genelkurmay Başkanını kastettiğini iddia eden şüphelinin diğer taraftan kahraman Türk Ordusunun üst rütbeli subayları hakkında kullandığı akılalmaz ifadeler, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri hakkındaki gerçek düşüncesini apaçık ortaya koymaktadır. Tek başına bu ifadeler bile şüpheli Neriman ve Kemal AYDIN tarafından örgüte kazandırılan askeri personel olan şüphelilerin örgütle ilişkilerini çözebilmek ve örgütün TSK üzerindeki emellerini anlayabilmek adına oldukça anlamlı bulunmuştur.
Şüphelilerin Kemal ve Neriman AYDIN’a okudukları okula ve askeri öğrencilere ait disiplin notuna varıncaya kadar çeşitli istihbari nitelikte bilgi temin ettiği, yasadışı faaliyetlerinin deşifre olmaması için şüphelinin diğer arkadaşları gibi çalışmalarını gizlice yürüttüğü, kendi aralarındaki örgütsel irtibatı sağlamak için sivil kişiler aracılığıyla temin ettikleri isim ve yer kaydı bulunmadığını söyledikleri özel cep telefonu hattı kullandığı, örgüt üyelerinin sızma ve örgütlenme faaliyetlerinin tespit edilmesini önlemek için karşı bir önlem olarak birbirleriyle aralarındaki ilişkileri normal arkadaşlık ve dostluk ilişkisiymiş gibi gösterme çabasına girdiği, askeri okul içinde örgüt faaliyetlerini hücre tipi yapılanma şeklinde sürdürdüğü, oluşan hücre yapılanmasında tüm örgüt üyelerinin birbirlerini tanımadıkları görülmektedir.
Soruşturma neticesinde elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; şüpheli Eren Mumcu’nun; şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Mehmet Ali ÇELEBİ’nin yönlendirme, emir ve talimatlarıyla Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızma faaliyetleri kapsamında Kara Harp okulu içinde hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanma meydana getirdiği ve bu yapılanmayı okuldan mezun olduktan sonra da muvazzaf bir subay olarak görev yapmaya başladığı Türk Silahlı Kuvvetler içinde de devam ettirdiği, şüpheli Noyan ÇALIKUŞU ile yaptıkları bir konuşmada “zaten yeminlerimizi de bugünler için yaptık” sözünden de anlaşıldığı üzere örgüt içindeki bu hücre yapılanması üyelerinin çok gizli ve yeminli bir bağlılık ilişkisi içerisinde oldukları, örgüt üyelerinin yaptıkları görüşmelerde devamlı olarak Yürütme organına, Başbakana ve Cumhurbaşkanına karşı bilinçli bir şekilde birbirlerini kışkırttıkları ve yürütme organının silahlı bir müdahale ile ortadan kaldırılması gerektiği hususunda sürekli propaganda yaptığı anlaşıldığından;
Şüpheli Eren Mumcu’nun üzerine atılı Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |