Şüpheli Ahmet Hurşit Tolon’a “Habip Ümit SAYIN’ın C.Savcılıkta alınan ek ifadesinde; 29.06.2005 tarihli istihbarat bilgi formu ile 7 Temmuz 2005 tarihli istihbarat bilgi formu 2 isimli belgeleri kendisinin hazırladığını ve bunların gereğinin yapılması için 1. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı M. C. isimli Albay' a verdiğini, M. C. albay Hurşit Tolon paşanın emri ile kendisinden o tarihlerde böyle bir bilgi istediği için bu belgeyi hazırlayıp verdiği” şeklindeki beyanıyla alakalı; bu konunun, Habip Ümit SAYIN’ın, öğretim üyeliği ile ilişkili olmadığını, makamında ziyareti sırasında vereceğini söylediği raporlarla ilgili olduğunu, raporları verdiği makamda, Ordu istihbarat başkanlığı olduğunu, o tarihlerde bu raporların gereğinin de yapıldığını,bunun haricinde vermiş olduğu başka raporlardan haberi olmadığını, raporlardaki içerik konusundan da bilgi sahibi olmadığını,
12.07.2005 tarihinde Ümit SAYIN ile Binbaşı O. T. arasında gerçekleştiği tespit edilen msn görüşmesinde; Ümit Sayın’ın “evet o iki kişi hakkındaki iddiaların inceleneceği söyleniyor…. elektronik postayı almışlar …. bu arada yarın benim ayarlamamla kalemdar(Kemal Yalçın Alemdaroğlu) Hurşit Tolon ile görüşüyor” dediği, oganturkmen’in “Anladım hocam. Yine de olumsuz birşey olmaması iyi bir şey” dediği, umitSayın’in “olumsuza çevirebilirler, … o nedenle benim haberim yok diyeceğim” dediği, oganturkmen’in “Hocam o zaman bari bundan sonra o raporlardan fazla dağıtmayın bence” dediği, umitSayın’ın “hayır dağıtmıyorum” dediği, oganturkmen’in “bu arada genel sekreter nehrozoğlu’nun direkt büyük üstad kaya paşakaya bağlı olduğu söyleniyor” dediği, umitSayın’ın “güzel, masonlardan bize zarar gelmez, siz asıl bu kürtler ve irtica üzerine yoğunlaşın” dediği ayrıca Habib Ümit SAYIN'ın ikametinde el konulan; Eski YÖK Kurul üyeleri ve denetleme kurul üyelerinin ideolojik fikirlerine göre kategorize edildiği fişleme bilgilerinin bulunduğu, kendisine sunulacağı söyleminin yanlış olduğunu, sunmuş ise Ordu Komutanlığına göndermiş olabileceğini, Ordu Komutanlığı peryodik olarak zaman zaman rapor almış ise işlemini yapmıştır, tespit edilmiş olup şüphelinin görev zamanından beri üniversitelerdeki fişleme ve kadrolaşma faaliyetlerinde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Kendisine takdim edilmiş böyle bir belge hatırlamadığını,
Şüpheli Ahmet Hurşit Tolon’a,06.07.2005 tarihinde Ümit Sayın ile İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. S. A. arasında geçen msn görüşmesinde, “siz-ben-kalemdar-hurşit Tolon bir bütün olmak zorundayız,…. olayı çok iyi toparlamamız ve basına sunmamız gerekiyor.” dediği,
23.06.2005 tarihinde Ümit Sayın ile Özel Kuvvetler İstihbarat Yarbay M. S. arasında geçen msn görüşmesinde; “ umitSayın’ın “Emin Gürses hocamın kardeşi hastaymış” diyerek Emin Gürses ten bahsettikleri, daha sonra umitSayın’ın “hurşit paşa ile sohbet mükemmeldi, …3 saate yakın kaldık, ….herşeyi çok iyi kavradı, alemdaroğlunun iyi dostu, …bu arada Jandarma istihbaratı da çok ciddiye aldı ankarada, …istihbarat başkanı, kurmay başkanı da çok iyi bir insan, …ben de ajanlık yapacağım herhalde” yazdığı,
27.06.2005 tarihinde Ümit Sayın ile Üsteğmen Z. Y. arasında geçen msn görüşmesinde; umitSayın’ın “raporu nasıl buldun yorumlasana” dediği, zafery.2004’ün “rapor yeterli hocam” dediği, umitSayın’ın “Hurşit Tolon Paşa çok önemsedi, …Hurşit Paşa çok iyiydi ve çok ciddiye aldı” dediği, zafery.2004’ün “ülkenin en etkili istihbarat birimine verdik hocam” dediği, umitSayın’ın “bir de 1. Ordu İstihbarat başkanı ile koordine olacağım, …. Hurşit paşayla da frekanslarımız çok tuttu ve birbirimizi çok sevdik. 3 saat konuştuk” şeklinde yazdığı,
18.07.2005 tarihinde Ümit Sayın ile İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. S. A. arasında geçen msn görüşmesinde; umitSayın’in “hrant dink bizim savaştığımız adam, o yazıyı bana yollayın,…. grup izindeymiş. önümüzdeki hafta devredeler, … Hur. Tolon bence action için en doğru adres,. … Kalemdar action istiyor hemen, … Bu arada Hurşit Tolon acaba ne yapıyor” şeklinde msn konuşmasının olduğu,
Tape No:6269 da kayıtlı 02.04.2008 saat:11.06 da A.E. ile yaptığı görüşmede; A. H. Tolon’un “Selam ve saygılar muhterem hocam …” dediği, A.E.’ın “…dün gece iyi düşündüm yani imali fikrettik yani satrancın bütün hamlelerini düşünürsünde bazende akla hiç gelmeyen bişey şimdi biz bu miting kararımızı şeyden önce almıştık biliyorsunuz” “Cumhuriyet Savcısının mahkemeye gidişinden önce” “Cumhuriyet savcısının iddanamesindeki bütün fikir düşünce iddalar ana kavramlar zaten bizim ifade etmek istediğimiz şeyler bizim ifade ettiğimiz şeylerle örtüşen davalar şimdi diyorum psikolojik olarak .. .. mitingte dikkatsiz bir ifadeler şeyi kullanılırsa” “Kapatılsın bu şey derde” “Acaba diyorum bu sefer Anayasa Mahkemesindeki insanları psikolojik olarak neğatif yönde etkileyip hani bi takım mağdur” “Mağdurları müdafa durumuna düşürürmüyüz” “Acaba bu konuyu konuşmacılardan hasreten rica etsek bunuda yapsanız yapsanız siz yaparsınız” dediği, A.H.Tolon’un “Efendim ….. yüzdeyüz katılıyorum” dediği, A.E.’ın “Çok kötü bir fatura elimize gelir” dediği, A. H. Tolon’un “ efendim evet şeye benzer haksız ve mesnedsiz yere birileri öyle olmadığı halde 47 lerin faturasını bile geçmişteki bir şeylere bağladılar öyle olmadığı halde bu defa hayda hayde yaparlar bundan yüzyüz haklısınız” “ zaten bir konuşmacı çıktı biliyorsunuz” dediği, A.E.’ın “o zaten tehlikeli zaten” “efendim siz çok mütevazi davranıyorsunuz siz mütevazi davrandıkça insanlarda” “Sırtını okşayarak herkesin… yanağından öperek öyle öyle” “Şimdi ordaki manyak kadını filan izliyorsunuz tabi eğer bir gelseniz kalp hastası olur adam kadın hasta kafadan”dediği, A. E.’ın “bilmiyorum ben Tamer paşa gittiği için bana gerek yok siz gidin dedim efendim bir o ikincisi şimdi hem kötü bir fatura seçimlerde ele almak yani halkın oraya o mitinglere gelmeyen Anadolu kitlesinin yahut da bize Ulus Demediğimiz Halk Yığını Dediğimiz Kitlenin Piskolojisini Çok Güzel Kullanırlar fatura olarak bize yerel seçimde” “Konuşmacılardan hasreten AKP” “AKP kelimesini kullanmasınlar” “Ulusal egemenlik çerçevesinde mahkemelerimize olan saygımızı ve güvenimizi mutlaka vurgulaması lazım” “Yani Anayasa mahkemesine diyeceğiz ki ey büyük mahkeme baksana senle ilgili en ufak bir tereddütümüz yok efendim ne karar verirsen verer ama bu memlekete hukuk lazım ve sende bizim güvendiğimiz bir mercisin” dediği, A. H. Tolon’un “efendim şu iki şey hayati” “öneme hayiz orada Hukukun üstünlüğüne olan inancımız bağlılığımız saygımız ve yargının bağımsızlığına olan büyük inancımız sıkça terennüm edilecek ondan hiç endişe etmeyin ” “Bu bir sonraki hemen yani yarınki veya öbürgünkü toplantıya bizim O iki piskoloğ hocamızı çağırıyım biri toplum bilimci piskoloğtur o Ana bilim dalı başkanıdır diğeride sosyoloktur iki tane birbirini bütünler...... şimdi bu işi bilimsel açıdan sizin söylediğiniz gibi orada bi yorumlarsınlar biz o yorumdan sonra tek tek birer birer ben onlarla oturup konişiyim ..” “yav olurmu bak gördünüzmü bak hemen yav öyle şey olurmu siz tarafmıyız bak şimdi bir iki” “”hasretleridir şimdi burada adam bunu efendim İlahiyatçı kimsenin konuşmasına gerek yok yav peki kardeşim dedim siz anlamıyorsunuz meseleyi ya siz hep kendinize yakın bir zümreyi kucaklamaktan yanasınız çünki kafanızın içinde hep öyle söyledim” dediği, A.E.’ın “…Sayın paşam onların pergeleri ile bizim pergelimiz aynı açıkta değil yani .....” dediği, A. H. Tolon’un “Peki niye oturuyoruz o zaman aynı masada bende pişman oldum” dediği, A. E.’ın “Yalnız dün bana mail atmış o hanımlardan bitanesi efendim ne şeriat ne darbe iyi hal edersiniz dedim yine bu bunun dersi alındı bu sefer de Silahlı Kuvvetlerimi zan altında tutuyorsunuz diye çıkış yaptım” dediği, A. H. Tolon’un “nediye slogan olarak mı kullanmış” “hayır yok yok onlar yarın konuşacak hiç” dediği, A.E.’ ın “mailinize bakın ben ona üsturuplu bir cevap verdim” dediği, A. H. Tolon’un “ hayır ben zaman zaman yetişemem ben onların hepsine karşıyım yani bakmayın siz onlar daha konuşulmadı onların hiz biri yok” dediği, A.E.’ın “bütün gece o işi düşündüm” dediği, A. H. Tolon’un “Bide bugün şeyi okuyun Vakiti Vakiti size saldırıyor” “Size saldırmıyor Şeye Saldırıyo Bir Numaranıza Saldırıyo” “Arkasında diyorki bütün işleri o yürütüyor diyor sizin için filanca tarihli filan emride o yayınladıyor filan diyo” “evet ama şey yani olumsuz bişey demiyoda şeye cevah vermiyor diyo susuyo diyo evine kapandı hiçbir yeri çıkmıyor diyor hatta rutin işleri bile yapmıyor rutin işleri sizi söylüyor o yapıyo diyo bütün diyo imzaların altına genel başkan adına onun imzası var diyor ”dediği, A.E.’ın “evet efendim vakalara doğnu olan şeylere bişey diyemiyosunuz tabi evet sevgili paşam hürmet ederim” dediği,
Bahse konu görüşme sorulduğunda; Görüşmeyi Prof Dr.A.E. ile yaptığını, Eski savunma sanayi müsteşarı olduğunu, görüşme tarihinde, ADD 2. Başkanı olduğunu, Genel başkan Şener Eruygur’un yardımcısı olduğunu, bahsettiği tarihin 12 Nisan 2008 Ankara mitingi öncesi olduğunu, Mitingin Ulusal Platformlar Güç Birliği tarafından düzenlendiğini, ADD nin dahil olduğu, Ulusal Birlik Hareketi Platformu, Emekli Orgeneral T.A.tarafından temsil edilmekte olduğunu,burada kastedilen bir numaranın ADD nin Genel Başkanı Şener Eruygur’u tarif etmekte olduğunu,
Tape No:6302 de kayıtlı 26.04.2008 saat:11.38 de N. M. ile yaptığı görüşmede; A. H. Tolon’un “Tahmin ettim efendim Sayın hocam Perşembe günü size D. E. hoca Esma hocanın falan birlikte bu taleplerini arz etmiştim şimdi bugün yarın işte o toplantının davetiyesini basacaklar teyidi konusunda benim sizi rahatsız etmemi istediler bu toplantı 5 Mayıs Pazartesi günü efendim yapılacak Patalyada yapılıyor toplantı takrimen oraya işte 60 ile 100 arasında değişen vakfın üyeleri ve işte bizler gibi konuklarıda katılıyor çok seçilmeş dinleyiciler teşvik ediyorlar özellikle biz çok uzun bir zamandır hatta çok açık söyleyeyim belki müşterek dostlarımızdan duymuşsunuzdur biz 12 Nisanda da sizi arzuluyorduk ama guruplarımız siz tahmin ediyorsunuz” “Şimdi efendim özellikle sizin bu alanınızda çok çok teyevizyonlarda izlediğimiz zaten Türkiyede siz şuanda 2 kişisiniz bir zatıaliniz vardı birde herhalde size çok yakın hisseden diğer Doçent arkadaşımız var Türkiyedeki dini ve İnanç sömürüsü konusunda lütfederseniz veya sizin seçeceğiniz bir başlık altında bir söyleşinizi istihram ediyorlar bu toplantı akşamları saat 18:30 da falan bir araya geliyoruz 19 da yemek başlıyor 20 ye kadar yemek yeniyor 20 de konuşmacı ortalama 1 saat konuşuyor ve varsa soru cevap alınıyor ve bitiyor” “Efendim bu Büyük Anadolu Vakfı bunun etnik kurucusu Haberal Hoca burda C. T. onlar eski Merkez Bankası Genel Müdürü falan hep böyle öğretim üyeleri şeyler var bu vakıf yaşlı başlı insanlar şey yetiştiriyorlar çocuklara eğitim desteği veriyorlar yani göğsünüzü gere gere gelebileceğiniz bir yer onun için söylüyorum” dediği, N. M.’in “evet komutanım memnuniyetle” “ben pazartesi nereye geleceğim bir adres alabilirmiyim” dediği, A.H. Tolon’un “ tabi biz aldırırız yer gölbaşındaki patalye teli siz evet gelirim diye buyurursanız biz sizi alırız” “çok teşekkür ederiz ne kullanalım biz inançların istismarını mı esas alalım ne yapalım” dediği, N. M.’in “komutanım oraya katılanların böyle belli bir birikime sahip oldukları için böyle daha köklü bir şey yapalım mesela idolojik stratejilerden din ve kültür stratejilerine geçiş geçişte Türkiye” dediği, A. H. Tolon’un “Hı çok muhteşem birşey yani Türkiyenin içinde bulunduğu bu konunun istismar edilmesi anlamak dinlemek istiyoruz açıkcası yani nasıl bizi aldatıyorlar Hocam yani yüce dinimizi hepimizin mensubu olduğu Gurur duyduğumuz ama Kurani Kerimin İslamiyetinin nasıl dışında bir olgusu ile aldatıldığımız gerçeğini en iyi anlatan bence Türkiyede bir numara zatıaliniz iki numarada o mersindeki arkadaşımız” dediği, N. M.’in “ideolojik merkezli stratejilerden” “bir din ve kültür eksenli stratejilerden geçişte Türkiye” “Bunun Türkiyeye nasıl yansıdığı ve Kutsal değerlerimiz nereye kullanıldığı niçin kullanılıyor kimler kullanıyor arkasındaki güç merkezleri kimler ve Tükriyede oluşan Güç Merkezleri ve Türkiyede oluşan güç merkezleri hangi çevrelere yansıyor” dediği, A. H. Tolon’un “kutsal değerleri nasıl kullanıyorlar kim kullanıyor” N. M.’in “hangi güçler yönlendiriyor Türkiyedeki bu üstlerin” dediği, A. H. Tolon’un “ hocam muhteşem bir şey tam bizim istediğimiz gibi” dediği, N. M.’in “tamam komutanım bu düzlemde şey yapabilirim” dediği,
Bahse konu görüşmeyle ilgili olarak, konuşmayı yaptığı N. M. isimli şahsın Çorum HİTİT Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görevli bir öğretim üyesi olduğunu, Prof Dr. D. E.’in emekli YÖK üyesi olduğu, söz konusu tarihte çok önceleri, prof. Dr. M. H. tarafından, öğrenci okutmak amacıyla kurulmuş, Büyük Anadolu Vakfının Yürütme kurulu başkanı olduğunu, bu vakıf her ayın ilk pazartesi günü Gölbaşı patalya otelinde, Vakıf üyeleri ve seçkin davetlilere, ücreti mükabili düzenlediği yemekli toplantıda, konferanslar düzenler. Görüşme, Vakıf Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. D. E.’in, anılan Prof. Dr. N. M. in davet edilmesi konusunda, kendisinin talebi daha etkili olacağını belirtmesinden dolayı olduğunu, kendisinde arayıp kendisini bu toplantıya davet edip, toplantıya katılanların kimler olduğunu belirttiğini, N.M.’in toplantıya katıldığını ve Türkiyede din istismarını içeren bir konferans verdiğini, beyan ettiği,
Tape No:4286 de kayıtlı 11.03.2008 saat:18.01 da, M. Y. ile yaptığı görüşmede; X Şahsın “Saygılar Uludağ Üniversitesi Rektörü prof M. Y. hocam arıyor sizi efendim” dediği, M. Y.’un “Efendim emredin saygılarımı sunuyorum” “Emirlerinizde olduğumu ve bağlılığımı bildiriyorum” dediği, A. H. Tolon’un “İstirham ediyorum bi saniye özür dilerim araçtayım trafiğin yanından geçiyorum… şimdi şey söyleyeceğim geçen gün izledim sizi tabi her zaman ki hayranlığımı arz edeyim birde dün bir takım olaylar olmuş orada gürültü patırtı yapmışlar onun içinde geçmiş olsun” dediği, M. Y.’un “Şey PKK’nın provakasyonu” dediği, A. H.Tolon’un “PKK şerefsizleri yaptılar. Siz ve hoca hanım nasıllar” dediği, M.Y.’un “Hepimiz iyiyiz çalışıyoruz” dediği, A.H. Tolon’un “Beliniz nasıl beliniz” dediği, M.Y.’un “21 mart Cuma günü saat:11:30 da bizim Atatürkçü düşünce toplulukları, Türkiye genelinde oluşan bir üst düzey yönetim topluluğuna işte 100-150 kişilik ama her biri Türkiye’nin bir tarafından gelmiş gençlerimize bir konferans bir hitabette bulunur musunuz” dediği, A. H. Tolon’un “Yarın sabah cevap veririm, tabii şeref duyarım 21 Mart dediğiniz için yakın bir tarih haftaya Cuma” dediği, M. Y.’un “Onlar da bana bugün geldiler Hurşit paşayı istiyoruz diye Allah gözünüzü kör etmesin bugün mü denir bu dedim” dediği, A.H.Tolon’un “Hocam size canımın feda olduğunu biliyorsunuz ama yarın sabah sizi arıyorum hürmet ediyorum” dediği,
Bahse konu görüşme sorulduğunda, bu görüşme kendisinin uğraşını açıklama için en güzel örnek bir görüşme olduğunu, Uludağ üniversite rektörünü 5-6 yıldır tanıdığını, kendisini üniversitesine konferans vermek üzere fevkalade nazik bir ifade ile davet ettiğini, davete daha sonra katılacağı şeklinde beyanlarda bulunduğu,
Tape No:4299 de kayıtlı 15.03.2008 saat:10.46 da, X Şahıs / Başkent Üniv. Rektör ile yaptığı görüşmede; X Bayan Şahsın “Başkent Üniversitesi Rektörlük makamından rahatsız ediyorum müsaitseniz rektör böy görüşmet ister” dediği, Rektör’ün “Abi şimdi paşam sizi niye aradım bugünkü posta gaztesinin 17. sayfasında Hüseyin K.nın yerine sizin fotoğrafınızı koymuşlar altına da Hüseyin K. diye yazıyolar, bunu yapan da Mehmet Ali B. efendi onun köşesinde” “ha ha Hayır görünce şimdi sizin fotoğrafınız var altında Hüseyin K. diye yazıyo” dediği, A.H.Tolon’un “Şimdi aldırırım şimdi aldırırım ne kadar muzdaripsiniz sağolun sağolun Sayın rektörüm sağolun ben he” dediği, X Erkek Şahsın’ın “Bide afedersiniz o Bülent beyin beni mazur göründe paşam o günkü o kılığını kıyafetini beni çok rahatsız etti” dediği, A.H.Tolon’un “Ben önceki özür dileyişimin sebepleri ee dahası var sizi meşgul etmekten utanıyorum” “Ama biz sizden önce ATO ya gittik şimdi o bizim yanımızdaki sonradan Bülent beyle gelen bunlar hep değişik platformlar onun için saydım 4 …….. şimdi bakın ATO da oturuyoruz adamcağızın yanında bizi kabul etmiş şimdi o hanım kalktı dediki esnaf dedi bıçak kemiğe dayandı bu esnaf hergün kepenk kapatıyo bigün dedi bu esnaf böyle paldır küldür dedi hiç kimse demeden siteler miteler şeye iner dedi Kızılay’ a hanım ne dedi biliyomusunuz o bayan efendim dedi o esnafın bize adresini verseniz de biz onları teşkilatlandırsak dedi yani nasıl biliyormusunuz böyle ya kalp krizi geçirecem nasıl tansiyon inanırmısınız o an 18 filan tansiyon kesin dışarı çıktık asansörde dedimki hanımefendi lütfen lütfen sapla samanı karıştırmayın efendim yapmayın yani siz kime söylüyorsunuz ATO nun başkanı o adam dedim ya bu esnaf teşkilatı nın başındaki adam onun adresin verin işte böyle ogün o halde öyle geç gelmeler yani öyle ee ama ama siz işte o tevazua Anadolu insanısınız siz öylesiniz o anacığınız babacığınız Allah uzun ömürler versin Allah bu memleketi sizi hep payidar kılsın işte koşuyoruz yemin ediyorum öbür konuda öbür konuda inşallah öbür konuda mutlaka hele bu aşamada çok ciddi şekilde yürümek zorunda artık efendim ama orda da bir sıkıntım var o bitane eski siyasi partinin bişeyi var onla onun olduğu yerde ben hiçbişey neyse siz bilirsiniz tabi daha iyi varya birisi” “İşte Eski Siyasi Partinin Bilmem Nesi Var Her Şeye Dalaşıyo Bacağı Sakat Hani” dediği, Rektör’ün “Anladım Anladım” dediği, A. H. Tolon’un “hıh işte o o. yoksa bizim büyüğümüz muhterem insan yani. evet allah var” dediği, Rektör’ün “Ha anladım anladım anladım anladım da şimdi tabi şöyle şimdi malum hep söylüyoruz ya ülke bize emanet edilmiş bu köprüden geçmek zorunda işte gele gele nereye geldik” dediği, A. H. Tolon’un “Doğru işte o köprüde köprünün bacağı demesem de tahtalarından biri o doğru yoksa bizim büyüğümüz muhterem insan yani Allah var” dediği, Rektör’ün “Ya buraya geldik onun için buradan ya nereye getirildi ülke bütün uyarmalarıma rağmen paşam ben bugün bu ülkeyi yönetenlere işin daha başında başında demişimdir ki Amman ha sakın ha yani ülke mizle ters düşmeye kalkmayın yapmayın bu ülke bize emanet edilmiş tir bi tek hedefimiz olmalı ülkemizi Atatürk’ ün söylediği gibi âsım medeniyet düzeyine taşımak onuda aşmaktır bunun için ne gerekiyosa hep beraber yapalım sanki bunları söylememişiz ve nereye geldik amabu köprüden geçmek zorundayız hiçbir mazeretimiz olmaz. Olay bu” dediği, A.H. Tolon’un “Sağolun Sayın rektörüm birde ayrılırken zatalinize arz ettiğim Çanakkale üniversitesinde araştırma görevlisi doktorasını yapan bi cici kızımız vardı bana üniversitedeki konferanslarımda iki kez asistanlık yaptı kendisine ailesine yani hocaları derken orada işte doktora yaptı işte hocasıyla ee izin hikaye bi sıkıntısı oluyo efendim rektörle konuşuldu rektör de çok seviyor dekanıyla konuşuldu hanım çok seviyorlar ama dediler ki artık bu kızın burada devamı hocalı yani iki hocalı takmış durumda buna dediler peki napalım aa sorduk kıza Ege üniversitesini mi istersin ben Başkent istiyorum dedi peki yavrum şimdi ben bunun belgelerini getirttirdim lütfeder kabul buyurursanız pazartesi sizin sekreterinize göndericem” dediği, Rektör’ün “Tamam Tamam Lütfen gelsin oraya Tamam tamam gelsin bakayım” dediği,
Bahse konu görüşme sorulduğunda; Haberal’ın desteklediği, Parti kurma gayretine katılanlar arasında, İP’nin de olduğunu, görüşmede, Prof. Haberal’a da bu konuyu söylediğini, orada yer almayacağını belirttiğini,
Dostları ilə paylaş: |