1 Tarih Bilimine Giriş Tarihin Tanýmý



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə11/11
tarix18.01.2018
ölçüsü0,8 Mb.
#38720
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Sadabat Paktý

Türkiye, Iran, Irak ve Afganistan arasýnda Tahran’daki Sadabat Sarayý’nda dörtlü

bir pakt oluşturuldu (8 Temmuz 1937). Bu pakt, Italya’nýn dogu ülkelerini hedef

olan istilâ politikasýndan kaynaklanmýştýr. Orta Dogu’ya yayýlmaya çalýşan Italya’ya

karşý ortak bir savunma sistemi kurularak yayýlmacý politikalara tepki gösterilmiştir.

159


Hatay’ýn Türkiye’ye Katýlmasý

II. Dünya Savaşý’nýn yaklaşmasý üzerine Fransa 1936 yýlýnda Suriye’yi boşaltma

kararý aldý. Bu arada Fransa, Hatay’ý Suriye’ye býraktý. Sorunlarý barýşçý yollarla

çözümlemek isteyen Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne başvurarak çogunlugunu

Türklerin oluşturdugu Hatay’ýn Türkiye’ye verilmesini istedi.

Hitlerin Avusturya’yý ilhakýndan sonra, Avrupa’da güçler dengesi bozulmaya

başladý. Fransa, Hatay konusundaki tutumunu yumuşatmak zorunda kaldý. Yapýlan

seçimler sonunda bagýmsýz bir devlet olarak Hatay Cumhuriyeti kuruldu (2 Eylül

1938). Hatay Cumhuriyeti ile Türkiye arasýnda yakýn ilişkiler geliştirildi.

23 Haziran 1939’da Fransa ile Türkiye arasýndaki bir antlaşma ile Hatay’ýn

Türkiye’ye katýlmasý kabul edildi. Böylece Atatürk’ün ölümünden sonra Hatay

meselesi Misak-ý Milli ilkeleri dogrultusunda Türkiye’nin lehine çözümlenmiştir.

160

24) Atatürk Ilkeleri

Cumhuriyetçilik

Cumhuriyet, yönetimin millete ait oldugunu ortaya koyan bir rejimdir.

Cumhuriyette temel ilke, seçimdir. Devlet hizmetlerinin hiçbir kademesinde

“veraset” usulü olmayýp, yerine seçim ve tayin vardýr.

Cumhuriyet, devlet başkanlýgýnda ve diger kademelerde hayat boyu kalmaya karşý

çýkar. Seçim sonucunda iktidara gelen kişiler bile ömür boyunca devlet başkanlýgý

mevkiinde kalamaz.

Cumhuriyetin Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Cumhuriyet, bütün vatandaşlara devlet yönetimine eşit şekilde katýlmayý

saglamýştýr.

* Türk toplumunun gelişmesini ve çagdaşlaşmasýný saglamýştýr.



Milliyetçilik

Milliyetçilik, millet gerçeginden hareket eden bir fikir akýmý ve çagýmýzýn en geçerli

sosyal düşüncelerinden biridir. Türk milletinin gelecegini belirlemede temel ilke

olan “milliyetçilik”, milleti huzur ve refaha yönelten en güçlü bagdýr.

Atatürk’e göre bir insan toplulugunun millet sayýlabilmesi için “Zengin bir hatýra

mirasýna, birlikte yaşamak hususunda samimi olmaya, sahip olunan mirasýn

korunmasýný birlikte sürdürebilmek konusunda ortak amaç olmasýna, sevinçte ve

üzüntüde beraber olmaya” ihtiyaç vardýr.

Atatürk’ün millet anlayýşý ýrk veya din esasýna dayalý degildir. Yine Atatürk’ün millet

anlayýşý akýlcý ve insancýldýr. Türk milliyetçiliginin amacý, Türk’ün her alanda

yükselmesidir.

161


Milliyetçiligin Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Kurtuluş Savaşý’mýzýn kazanýlmasýný saglamýştýr.

* Milletimizin iç ve dýş tehditler karşýsýnda bütünleşmesini saglamýştýr.

* Türk toplumunu din, mezhep, ýrk, ve sýnýf kavgalarýndan koruyarak milli birlik

ve beraberligimizi güçlendirmiştir.

Halkçýlýk

Bir milleti oluşturan, çeşitli mesleklerin ve toplumsal gruplarýn içinde bulunan

insanlara halk denir. Halkçýlýk ilkesi, hem cumhuriyetçiligin, hem de milliyetçiligin

zorunlu bir sonucu olarak ortaya çýkmýştýr.

Halkçýlýk ilkesi, toplumda hiç kimsenin digerlerinden üstün olmamasý ve kanun

önünde kesin eşitligin kabulü anlamýna gelmektedir. Hiçbir toplumsal grubun ve

zümrenin ayrýcalýgý yoktur. Halk her bakýmdan birbirine eşit kişilerden oluşur.

Halkçýlýgýn Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Halkçýlýkla Milli egemenlik tam olarak gerçekleşmiş ve demokrasinin

yerleşmesine katkýda bulunulmuştur.

* Toplumda barýş ortamýnýn kurulmasý saglanmýştýr.

* Bu ilke ile Türk toplumu yönetime katýlma, kanunlar önünde eşit olma ve

devletin imkanlarýndan eşit olarak faydalanma olanagýna kavuşmuştur.

* Halkçýlýk, kalkýnmayý hýzlandýrmýş, zayýf bir ekonomik mirastan bugünkü

Türkiye’yi oluşturmuştur.

162

Devletçilik

Devletçilik, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmanýn özelliklerini

gösteren siyasi uygulamalardýr.

Devletçilik anlayýşýna göre devlet; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmanýn temel

faktörüdür. Devlet bu alanlardaki geniş faaliyetleri yürütmekle görevli, güçlü ve

geniş yetkilere sahiptir.

Ancak daha dar anlamda devletçilik, “devletin ekonomik alanda dogrudan dogruya

müdahalesini öngören bir sistemdir.” Devletçiligin ekonomik alandaki görünümü,

karma ekonomi şeklinde olmuştur. Devletçilikte asýl uygulama alaný ekonomide

görüldügünden, devletçilik ve karma ekonomi eş anlamda kullanýlmýştýr.



Atatürk’ün Devletçilik Ilkesinin Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Bu ilke sayesinde Türkiye ilk defa plânlý ekonomiye geçmiştir.

* Devlet eliyle önemli yatýrýmlar gerçekleştirilmiştir.

* Teknik eleman eksikliginin giderilmesi saglanmýştýr.

* Ekonomik kalkýnmada bölgeler arasý farklýlýklarýn giderilmesinde önemli rol

oynamýştýr.

* Türk çiftçisine ürünlerini en iyi şekilde degerlendirme fýrsatý saglamýştýr.

Lâiklik

Türk ve yabancý bilim adamlarý Atatürk devrimlerinin en önemli ögesi olarak lâikligi

kabul etmişlerdir. Lâik devlet anlayýşý, Türk inkýlâbýnýn en önemli esasý olarak 1937

yýlýnda 1924 Anayasasý’na girdigi gibi, 1961 ve 1982 Anayasalarýnda da 2.

maddede yer almýştýr.

Lâiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarýnýn dine degil, akla ve bilime

dayandýrýlmasýdýr. Ancak kişinin dini inancýna ve vicdan hürriyetine karýşmaz.

163


Devletin egemenlik gücü de ilâhi kaynaklar yerine millet iradesine uygun olarak

düzenlenmiştir. Türk Devleti, aşamalar halinde lâikligi gerçekleştirirken, Islâmiyet’in

inanç ve ibadete dayanan kurallarýna müdahale etmemiştir.

Lâiklik, Batýlýlaşmanýn da bir aşamasý olarak ortaya çýkmýştýr. Türkiye’nin Batýlý

olmasý, ancak lâik bir devlet ve lâik bir toplum anlayýşý ile mümkün olabilir. Lâiklik,

kişi hürriyetini, vicdan hürriyetini ve sagladýgý gibi düşünce hürriyetini saglamýştýr.



Laiklik Ilkesinin Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Bu ilke ile din ve mezhep farklýlýklarý ortadan kaldýrýlarak toplumsal alanda

kaynaşma saglanmýştýr.

* Türkiye’de hukuk birliginin saglanmasýnda etkili olmuştur.

* Toplum hayatýnda dine ve insana saygý gelmiştir.

* Laiklik ilkesi sayesinde yabancý devletlerin azýnlýklarý bahane ederek

içişlerimize karýşmasý engellenmiştir.

* Türkiye’nin çagdaşlaşmasý hýzlanmýştýr.

* Din ve vicdan hürriyeti saglanmýştýr.

* Lâikligin kabul edilmesiyle Türkiye’de akla, bilime, gerçege ve özgürlüge

dayanan bir toplum ve devlet sistemi kurulmuştur.

Inkýlâpçýlýk

Inkýlâpçýlýk; inkýlâplarý benimsemek, korumak, onu medeni ve insani yaşayýşýn

geregi olarak savunmaktýr. Böylece, ileriye yönelmek, yaşanan gelişmeleri izlemek

ve ülkemizde de uygulamak zorunlu bir duruma gelmektedir.

Inkýlâpçýlýk, batýlýlaşma ve çagdaşlaşma yolunda daima ileriye, çagdaş uygarlýga

yönelmektir. Inkýlâpçýlýk, sadece inkýlâplarý savunmayý degil, inkýlâplarý geliştirmeyi,

çagdaş hayatýn gereklerine uydurmayý da içine alýr.

164


Inkýlâpçýlýk Ilkesinin Türk Toplumuna Sagladýgý Faydalar

* Türk toplumuna her yönden gelişme ve ilerleme yolunu açmýştýr.

* Kişisel egemenlige son verilerek millet egemenligi kurulmuştur.

* Türk Devleti, yeni kurumlarý ile çagdaş ve dinamik bir yapýya kavuşmuştur.



Bütünleyici Ilkeler

* Milli Egemenlik

* Milli Bagýmsýzlýk

* Milli Birlik ve Beraberlik, Ülke Bütünlügü

* Yurtta Barýş, Dünyada Barýş

* Akýlcýlýk ve Bilimsellik

* Çagdaşlýk ve Batýlýlaşma

* Insan ve Insanlýk Sevgisi

165

25) Milli Güvenlik Bilgisi

Milli Güvenligin Tanýmý

Milli güvenlik; devletin anayasal düzenini, milli varlýgýný, bütünlügünü, uluslararasý

alanda siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik bütün çýkarlarýný ve uluslararasý

antlaşmalarla belirlenen haklarýný her türlü iç ve dýş tehditlere karşý korumasý ve

kollamasýdýr.

Milli Güvenlik Kurulu’nun Görevleri

* Devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, belirlenmesi ve uygulanmasýyla ilgili

konularda görüş tespit etmek.

* Milli hedef, plân ve programlarýn gerçekleştirilmesine ilişkin önlemleri

belirlemek.

* Milli güç unsurlarýnýn milli hedefler yönünden güçlenmesini saglayacak temel

esaslarý belirlemek.

* Devletin varlýgý, bagýmsýzlýgý, ülkenin bütünlügü ve bölünmezligi, toplumun

huzur ve güvenliginin korunmasýyla ilgili önlemleri tespit etmek.

* Anayasal düzeni koruyucu, milli birlik ve bütünlügü saglayýcý, Türk milletini

Atatürkçü düşünce dogrultusunda, milli ülkü ve degerler etrafýnda birleştirerek milli

hedeflere yönlendirici önlemleri belirlemek.

* Olaganüstü hal, sýkýyönetim, seferberlik ve savaş hali için görüş tespit etmek.

* Topyekün savunma, milli seferberlik ve diger konularda kamu ve özel kurum

ve kuruluşlara, vatandaşlara düşecek hizmet ve yükümlülükler ile bu hususlarda

yapýlacak planlara temel teşkil edecek esaslarý tespit etmek.

* Milli güvenlik kapsamýna giren konularda yapýlan ve yapýlacak milletlerarasý

antlaşmalar hakkýnda görüş tespit etmek.



Milli Güç

Bir ulusun, hedeflerine ulaşabilmek amacýyla kullanýlabilecek maddi ve manevi

kaynaklarýnýn toplamýna “Milli Güç” denir.

166


Milli Güç Unsurlarý

Siyasi Güç : Bir devletin milli hedeflerine erişmek, erişilenleri koruyup geliştirmek

ve milli menfaat saglamak amacýyla kullandýgý siyasi kuvvetlerin toplam verimidir.

Askeri Güç : Ulusal politikanýn uygulanmasýnda ve ulusal hedeflerin elde

edilmesinde kullanýlan fiziki güce “askeri güç" denir.

Ekonomik Güç : Milli gücün tüm unsurlarýnýn gelişip güçlenmesi için gereken maddi

ve parasal ihtiyaçlar, ekonomik güç tarafýndan karşýlanýr.

Nüfus (Demogratik) Güç : Bir ülkede yaşayan insanlarýn sayýsý nüfus gücünün

başlýca etkenlerinden biridir.

Cografi Güç : Bir devletin cografyasýna ait canlý veya cansýz, dogal ve yapay,

gerçek ve nispi (göreli) tüm degerler onun milli gücünün cografi unsurunu

oluşturur.

Bilimsel ve Teknolojik Güç : Günümüzde bilim ve teknoloji alanlarýnda etkin ve

yeterli bir düzeye ulaşamayan devletler büyük topraklara, zengin dogal kaynaklara

sahip olsalar bile büyük ve güçlü devletler arasýnda sayýlmazlar.

Psiko - Sosyal ve Kültürel Güç : Psiko - sosyal ve kültürel güç toplumun sahip

oldugu ve tarihten gelen maddi ve manevi degerlerin topluma sagladýgý güçtür.

Buna kýsmen “moral güç” de denilebilir.



Komşularýmýz ve Tarihsel Hedefleri

Yunanistan’ýn Hedefleri

* Türkiye’nin iç güvenligini tehdit eden unsurlara destek vermektedir.

* Türkiye’nin Batý ile bütünleşme yolundaki çabalarýna engel çýkarmaktadýr.

* Türkiye ile sorunlarý olan dogu ve güneydogu ülkeleriyle savunma ve işbirligi

anlaşmalarý imzalamaktadýr.

167


* Türkiye’nin ilgi sahasý olan Balkanlar, Karadeniz, Orta Asya gibi bölgelerde

etkinligini azaltmaya çalýşmaktadýr.



Ermenistan’ýn Amacý

Sovyetler Birligi’nin dagýlmasýndan sonra bagýmsýzlýgýna kavuşan Ermenistan

tarihte var olduguna inandýgý Büyük Ermenistan’ý kurmak amacýndadýr. Şu anda

bulundugu topraklar ile Azerbaycan, Dogu Anadolu ve güney illerimizin bir kýsmýný

içine alan bir devlet kurmak peşindedir. Bu amaçla da başta bölücülük olmak üzere

Türkiye’yi yýpratýcý tüm hareketlere destek vermektedir.



Türkiye’nin Iştirak Ettigi Önemli Uluslararasý Siyasi Organizasyonlar

Uluslararasý Organizasyonlarýn Önemi

Ülkeler arasýnda meydana çýkacak anlaşmazlýklarýn barýşçý yollarla çözülmesi

amacýyla tüm ülkelerin, uluslararasý güvenlik konularýnda veya ülkelerin kendi

aralarýndaki anlaşmazlýklar hususunda, konularý tartýşabilecekleri, ortak çözüme

ulaşabilecekleri uluslararasý platformlara ihtiyaç vardýr. Uluslararasý

organizasyonlar, ülkeler arasýndaki sorunlarý ve savaş tehlikesini azaltmýştýr.

II. Dünya Savaşý’ndan sonra çeşitli organizasyonlarýn oluşmasý dünya barýşýna

katkýda bulunmuştur. Bu katký siyasal sistem farklýlýklarýnýn azalmasýyla

artmaktadýr.

Türkiye’ nin Üye Oldugu Ittifaklar

Birleşmiş Milletler (BM)

Kuruluş Amacý ve Tarihçesi : Dünyada barýş ve güvenligi korumak, eşitlik ve kendi

kaderini belirleme ilkeleri temelinde dostluk ilişkilerini geliştirmek, ekonomik,

sosyal, kültürel ve beşeri sorunlarý azaltmak ve çözmek için uluslararasý işbirligini

saglamak amacýyla kurulmuştur. Üye sayýsý 180'i geçmiştir.

168


Avrupa Birligi (AB)

Kuruluş Amacý ve Tarihçesi : Avrupa Birligi, II. Dünya Savaşý’nýn büyük ölçüde

yýktýgý Avrupa’nýn mümkün olan en geniş ve en etkin işbirligi çerçevesinde birleşip

bütünleşmesini amaçlamaktadýr.



Türkiye’nin Statüsü ve Türkiye Açýsýndan Önemi

Türkiye tam üyelik öngören bir ortaklýk için 9 Temmuz 1959 tarihinde girişimde

bulunmuş, 12 Eylül 1963'te Türkiye - Avrupa Birligi ortaklýk antlaşmasý

imzalanmýştýr. Avrupa Birligi’ne tam üye olmayý amaçlayan Türkiye 14 Nisan

1987'de tam üyelik başvurusunda bulunmuştur. 10 Aralýk 1999'da Helsinki

Zirvesi’nde Türkiye’nin tam üyelik için adaylýgý kabul edilmiştir. Türkiye ile Avrupa

Birligi arasýnda 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren "Gümrük Birligi” uygulamasý

başlatýlmýştýr.

Türkiye lâik - demokratik bir yönetim şeklini benimsediginden Avrupa ile

yakýnlaşma ve bütünleşme politikasý izlemektedir. Türkiye’nin Avrupa Birligi’ne tam

üye olmasý bu konuda atýlacak en önemli adým olacaktýr.

NATO

Kuruluş Amacý ve Tarihçesi

Nato; Birleşmiş Milletler Antlaşmasý çerçevesinde üyelerinin güvenligini saglamak

ve istikrarýn gelişmesine yardým etmek amacýyla kurulmuştur.

Türkiye’nin Statüsü ve Türkiye Açýsýndan Önemi

Türkiye’nin NATO üyeligi ittifak ile karşýlýklý çýkar esasýna dayanmaktadýr. Türkiye

bu üyelik sayesinde hem demokrasisini güçlendirmekte hem de kendisine

yönelebilecek tehdit ve saldýrýlara karşý gögüs gerebilmektedir.

169


Seferberlik

Seferberligin Tanýmý

Devletin bütün güç kaynaklarýnýn başta askeri güç olmak üzere, savaşýn

ihtiyaçlarýný karşýlayacak şekilde hazýrlanmasý, toplanmasý, tertiplenmesi ve

kullanýlmasýna ilişkin bütün faaliyetlerin uygulandýgý, hak ve hürriyetlerin kanunlarla

kýsmen veya tamamen sýnýrlandýgý durumdur.

Seferberligin Önemi

Savaş tehlikesi her an var oldugundan devletler milli güçleri oranýnda silahlý kuvvet

bulundurmak zorundadýr. Devletlerin kendilerini en etkili şekilde savunabilmeleri

silahlý kuvvetlerini çok iyi egitmelerinin yanýnda kýsa zamanda

gerçekleştirebilecekleri etkin bir seferberlik sistemine sahip olmalarýyla

mümkündür. Çünkü günümüzde barýş zamanýnda ordularýn %90, %100 oranýnda

personel mevcudunun korunmasý ekonomik nedenlerle terk edilmektedir. Bu

yüzden seferberlige dayanan bir sistemle kýsa sürede toplanabilen ve egitilmiş

personelle seferberligini tamamlayan ordular hem daha başarýlý olacaklar, hem de

ülkelerinin ekonomik kalkýnmasýna yardýmcý olacaklardýr.



Sivil Savunmanýn Tanýmý

Sivil Savunma düşman taarruzlarýna, dogal afetlere ve büyük yangýnlara karşý

halkýn can ve mal kaybýnýn en aza indirilmesi, hayati önem taşýyan her türlü resmi

ve özel tesislerin korunmasý ve faaliyetlerinin sürdürülmesi için acil onarým ve

ýslahý, savunma gayretlerinin sivil halk tarafýndan azami surette desteklenmesi ve

cephe gerisindeki halkýn moralinin korunmasý amacýyla alýnacak her türlü silahsýz

koruyucu ve kurtarýcý tedbir ve faaliyetleri kapsar.

Sivil Savunma Teşkilatý’nýn Görevleri

* Savaş zamanýnda halkýn can ve mal güvenligini saglamak

* Dogal afetlerde can ve mal kurtarmak

170


* Büyük yangýnlarda can ve mal kaybýný azaltmak

* Savaşta ve dogal afetlerde yok olmalarý, çalýşmaz hale gelmeleri, toplum

yaşamýný büyük ölçüde etkileyecek, ordunun savaş gücünü azaltacak mahiyetteki

önemli resmi ve özel müessese ve tesisleri (fabrika, trafo merkezi, su tesisleri vb.)

korumak, çalýşmalarýnýn sürekliligini saglamak, ivedi onarýmlarý yapmak

* Savaş zamanýnda her türlü savunma gayretlerinin sivil halk tarafýndan azami

derecede desteklenmesini saglamak

* Savaşta cephe gerisindeki halkýn moralini kuvvetlendirmek



* Bütün bu işleri silahsýz olarak bilinçli bir şekilde yapmak
Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin