1001 Hadis Işığında İmam Ali


İmâm Ali'nin Münâcâtlarından Örnekler



Yüklə 1,94 Mb.
səhifə9/38
tarix07.08.2018
ölçüsü1,94 Mb.
#67829
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   38

İmâm Ali'nin Münâcâtlarından Örnekler


149- "İlahi, benim senden özür dilemem, özrünün kabulüne ihtiyacı olmayan birisinin özür dilemesi gibi değildir. O hâlde benim özrümü kabul buyur, ey günahkarların özür dilediği en hayırlı kimse."[1]

150- Esbağ b. Nübâte'den Emirü'l-Müminin'in (a.s), secdesinde şöyle münacat ettiği rivâyet edilmiştir:

"Ey benim efendim, ben seninle zelil bir kölenin efendisiyle münacat ettiği gibi münacat ediyorum ve (hacetlerimi) lütfedeceğine yakîni olan ve verdiğinde indindekinden hiçbir şeyin eksilmeyeceğini bilen bir kimsenin istemesi gibi istiyorum. Günahları ancak senin bağışlayabileceğini bilen birisinin istiğfar etmesi gibi senden mağfiret diliyorum ve senin her şeye kadir olduğunu bilen birisi gibi sana tevekkül ediyorum."[2]

 

[1]- Nehcü's-Saâde, c.6, s.191, El-Beledü'l-Emîn, s.316 (az farkla).



[2]- El-Emâlî (Şeyh Sadûk), s.211, Ravzatü'l-Vâizîn, c.2, s.326.

İmâm Ali'nin İhlası


151- Emirü'l-Müminin (a.s): "(Allah'ım,) ateşinden korktuğum ve cennetine tamah ettiğim için sana kulluk etmedim. Sadece seni ibâdet ve kulluğa lâyık gördüğüm için sana ibâdet ettim…"[1]

152- Hz. Ali (a.s) hakkında yine şöyle rivâyet edilmiştir:

"Hendek savaşında Hz. Ali (a.s) Amr b. Abdeved'e galip geldiğinde ona darbe vurmadan bir müddet bekledi. Olaya şahit olan bazıları bu durumu yadırgayınca Hüzeyfe Hz. Ali'yi (a.s) savunmaya yeltendi. Bunu gören Allah Resulü (s.a.a) 'Dur ey Hüzeyfe, Ali'nin kendisi neden beklediğini açıklayacaktır' buyurdu. Sonra Hz. Ali (a.s) Amr'ı öldürüp geri dönünce Allah Resulü (s.a.a) niye beklediğinin sebebini sorunca, Hz. Ali (a.s) şu cevabı verdi: "Adam benim anneme küfretti ve yüzüme tükürdü. (Öfkelendiğim için) onu kendi nefsimin hazzı için öldüreceğimden korktum; bundan dolayı onu kendi haline bıraktım ki gazabım dinmiş olsun. Ardından onu (sırf) Allah rızâsı için öldürdüm."[2]

 

[1]- Bihârü'l-Envâr, c.70, s.186, Evâli'l Liâlî, c.1, s.404 (az farkla).



[2]- Bihârü'l-Envâr, c.41, s.50.

İmâm Ali'nin Namazda Her Şeyden Kopması


153- Rivâyet edildiğine göre Uhud Savaşı'nda Hz. Ali'nin (a.s) ayağına çıkarılması çok zor olan bir ok saplandı. Resulullah (s.a.a), Hz. Ali namaza durduğunda okun çıkarılmasını emretti. Namazdan sonra okun çıkarıldığını gören Hz. Ali (a.s) bunun farkında olmadığını söyledi.[1]

 

[1]- İhkâkü'l-Hak, c.8, s.602



İmâm Ali'nin Ahlâkı ve Sireti



İmâm Ali'nin Allah'a Tevekkülündeki İhlası


154- Senetli bir şekilde İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Hz. Ali'nin (a.s) hizmetçisi Kamber, onu çok seviyordu. Ali (a.s) dışarıya çıktığında, Kanber de elinde kılıç onun ardından çıkardı. Hz. Ali (a.s) bir gece onu görünce şöyle buyurdu: 'Ey Kanber ne oluyor sana?' Kanber: 'Ey Emire'l-Müminin, sizin arkanızdan yürümek için geldim' deyince, şöyle buyurdu: 'Yazıklar olsun sana, beni gök ehlinden mi koruyacaksın, yer ehlinden mi?' Kanber 'yer eh-linden' dedi. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Şüphesiz yer ehli, Allah'ın izni olmadan bana hiçbir şey yapamazlar; dön geriye dön."[1]

 

[1]- El-Kâfî, c.2, s.64



İmâm Ali'nin Güzel Ahlâkı

Tembellik ve halsizlikten cevap vermedim; ayrıca beni cezalandırmayacağınızdan da emindim." Bu cevabı duyan Ali (a.s) şöyle buyurdu:

"Allah'a hamd olsun ki beni yaratıklarının, kendilerini emniyette gördükleri kimselerden karar kılmıştır." Ardından köleye hitaben "hadi git artık, sen, Allah rızâsı için azatsın!"[1]


156- İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Emirü'l-Müminin (a.s), bir gün zimmî[2] bir kâfirle yol arkadaşı oldu. Zimmî, İmâm'a (a.s) 'Ey Allah'ın kulu, nereye gidiyorsun' diye sorunca, 'Kûfe'ye' buyurdu. Yollarının birbirinden ayrıldığı noktaya geldiklerinde, İmâm (a.s) onun gittiği istikamette yürümeye devam etti. Zimmî 'Hani sen Kûfe'ye gideceğini söylemiştin?' deyince, İmâm (a.s) 'Evet, doğrudur' dedi. Adam, 'O zaman yanlış istikamete gidiyorsun' dedi. İmâm (a.s) 'Hayır dedi, yolu biliyorum!' 'Peki, neden benim gittiğim yöne döndünüz?' dedi zimmî adam. İmâm (a.s) şöyle devam etti: 'İyi bir yol arkadaşlığının adabından birisi de ayrılış sırasında yolcunun arkadaşıyla bir miktar yürüyüp onu uğurlamasıdır. Bizim Peygamber'imiz (s.a.a) bize böyle emretmiştir.' Zimmî şaşırarak şöyle dedi: 'Bunu gerçekten Peygamber'iniz mi söylemiş?' İmâm (a.s) 'Evet' buyurdu. Zimmî adam bu durumu ve bu sözleri duyup görünce, şöyle dedi: 'Hiç şüphesiz, bunu yapanın (bu işi) değerli amellerindendir (güzel ahlakındandır); ben şehâdet ediyorum ki senin dinindeyim artık!' kısacası Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) de kim olduğunu anlayınca adam Müslüman oldu."[3]

 

[1]- Bihârü'l-Envâr, c.41, s.48.



[2]- İslam devletinin hâkimiyeti altında yaşayan kâfirler.

[3]- Hilyetü'l-Ebrâr, c.1, s.468, Bihârü'l-Envâr, c.41, s.53.



İmâm Ali'nin Tevazusu


157- İmâm Ali'nin (a.s) dostları ve arkadaşlarından olan, Sa'saa b. Sûhân ve diğer bazıları İmâm (a.s) hakkında şöyle demişlerdir: "O bizim aramızda, bizden birisi gibiydi. Oldukça yumuşak ve mütevazı idi ve herkesi kendine cezp ediyordu. (Buna rağmen) biz elleri bağlı başında kılıç sallanan bir esir gibi ondan çekiniyorduk.[1]

158- Yine şöyle rivâyet edilmiştir: "Hz. Ali (a.s) bizzat pazara giderdi; hurma, un, tuz ve benzer eşyayı bazen elbisesinde bazen de elinde, (evine) taşırdı ve şöyle derdi: 'Ailenin ihtiyacı olan şeyleri, onlara taşımak kâmil insanın kemalinden bir şey eksilmez."[2]

159- İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle rivâyet edilmiştir:

"Emirü'l-Müminin (a.s) (bir gün) bir bineğe bindiği hâlde ashabının arasına çıktı. Onlar İmâm'ın (a.s) arkasından yürümeye başladılar; bunu gören Ali (a.s) onlara dönüp 'Bir ihtiyacınız mı var?' diye sordu. 'Hayır, ya Emire'l-Müminin' dediler; 'Ancak seninle birlikte yürümek hoşumuza gidiyor.' Bunu üzerine şöyle buyurdu: 'Dağılın gidin. Hiç şüphesiz yaya birisinin binen birisiyle yürümesi, binen kimsenin bozulmasına ve yaya kimsenin zilletine yol açar…"[3]

 

[1]- İhkâkü'l-Hak, c.18, s.152.



[2]- İhkâkü'l-Hak, c.18, s.153, Bihârü'l-Envâr, c.41, s.54 (az farkla).

[3]- Bihârü'l-Envâr, c.41, s.55, Câmi-ü Ehâdîs-iş Şîa, c.16, s.880 (az farkla).




Yüklə 1,94 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin