Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak görmüşlerdir.
Şiirde içeriğe önem vermişlerdir.
Ümit, geleceğe inanç gibi temaları işlemişlerdir.
Açık anlatıma yöneliş vardır.
Şiirde mesajı vurgulamak amacıyla slogan üslubundan yararlanılmıştır.
Geleneksel söyleyişten yararlanılmıştır.
BEYAZ, İPEK GİBİ YAĞDI KAR
İstedim ki
Daha güzel
Olsun şu dünya.
İstedim ki
Beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Bitsin artık
Bu sürüp giden alçaklıklar.
Bir bebek
Ölüm tehdidi altında yaşamasın
Beşiğinde.
Ve paramparça olmasın
Sımsıcak
Capcanlı
Yaşayıp giderken insanlar.
Bırakın, beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Hayallerimiz olsun.
Yaşayalım
Özgür
Güzel
Düşünceli.
Anlatalım
Düşündüklerimizi birbirimize.
Sevinç egemen olsun her yerde
İnsanca
Bir kaygı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar.
Ataol Behramoğlu
İSMET ÖZEL (1944- … )
Halen Bilgi Üniversitesi’nde şiir üzerine dersler vermekte ve Gerçek Hayat dergisinde haftalık, Milli Gazete’de günlük fıkralar yazmaya devam etmektedir.
Şiirlerinde mistisizm ve batı şiiri geleneğini birleştirmiştir.
Önceleri sol ve maddeci görüşü savunan İsmet Özel, sonraları Müslüman dünya görüşüne bağlanır.
ŞİİR: Evet İsyan, Geceleyin Bir Koşu, Cellâdıma Gülümserken, Bir Yusuf Masalı … Mataramda Tuzlu Su West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin!
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerinin tonu
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara bir üzüm tanesi
Babalar, çıkarmayın onları akıldan
Analar, koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan, yıkımdan söz ederse biri
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler bir fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin değil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok,
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu. ATAOL BEHRAMOĞLU
1. Aşağıdaki cümlelerin karşısına yargılar doğru ise (D) , yanlış ise (Y) yazınız.
İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir, sosyal ve politik sorunlar karşısında bireyin eleştirel duruşunu ve özgürlük arayışını yansıtır. ( )
İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir ile Nâzım Hikmet'in toplumcu gerçekçi şiir anlayışı arasında bir ilişki yoktur. ( )
İkinci Yeni sonrası toplumcu şairler, şiire yükledikleri işlev bakımından Türk şiirinde Namık Kemal, Tevfik Fikret, Mehmet Akif ve Nâzım Hikmet çizgisine bağlanırlar. ( )
2. İkinci yeni sonrası toplumcu şiirde biçimden çok ……………………….……. . önem verilmiştir. 3. İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
Şiir toplum bilincini uyaran ve toplumu dönüştüren bireysel bilincin sesidir.
Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak kabul etmişlerdir.
Şiirsel mesajı daha vurucu hâle getirmek için politik veya sosyal bir mesajın kısa ve
yoğun bir ifadesi olan slogan üslubundan yararlanılmıştır.
Şiir dili, söyleyiş ve anlatım bakımından ikinci Yeni akımına bağlı kalmışlardır.
Geleceğe inanç, ümit, direnme ve sorgulama isteği temaların genel özelliğidir.
4. Aşağıdakilerden hangisinde 1960-1980 dönemi toplumcu şairler bir arada verilmiştir?
İsmet ÖZEL, İlhan BERK, Süreyya BERFE
İlhan BERK, Ataol BEHRAMOĞLU, Mehmet Akif ERSOY
Sezai KARAKOÇ, ismet ÖZEL, Necip Fazıl KISAKÜREK
Refik DURBAŞ, Nihat BEHRAM, Yahya Kemal BEYATLI
İsmet ÖZEL, Ataol BEHRAMOĞLU, Süreyya BERFE
8. 1980 SONRASI ŞİİR
Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy ÖZELLİKLER:
Geleneksel şiire bir yöneliş var
Yapı ve söyleyiş içerikten önemlidir.
Kapalı anlatım var.
Şiiri düz yazıya yaklaştırma var.
HAYDAR ERGÜLEN (1956 - …)
Alevi-Bektaşi kaynaklarından yararlanmıştır.
Şiirlerinde divan şiiri geleneğinin etkisi vardır.
Bir süredir, Radikal gazetesinde Açık Mektup köşesinde denemeler yazıyor.
Karşılığını Bulamamış Sorular adlı ilk şiir kitabı 1980 yılında yayımlandı.
ŞİİR: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi, Sırat Şiirleri, Hafız ve Semender Atlı Atını uzun sür, yola bağlanma,
yollar kısa, zamana sür atını,
peşindeki ölümü yorulur sanma
bir hançer sırtına kavuşur gibi
kavuşur ölüm de atlıya:-Göğe
doğru çevirin şunun çizmelerini!
Hangi hana bağlasan bir oda
bulamazsın içinde gezdirdiğin yalnıza
bulsan viran ömür baksan kör kuyu
zaman zalimin yüklediği korkuyu
yedeğine vur ve sür üstüne atını:
Güneş ki maviyken göğe bağlıdır
o bile eğlenmedi bu siyah kasabada
onun kaybettiği çölde yol aranır mı
nice gölge yerle bir olur, çölde
usanır gezginden eskittiği yollar da;
ne han kalır atlıya ne yalnıza
kılavuz,atını uzun sür,ölümdür
hepimizin çobanı bu sürek avında
ölümü baştan çıkarma, hem gençsin daha Atını uzun sür, hem zaman var daha.
HAYDAR ERGÜLEN (40 Şiir ve Bir adlı kitabından)
HÜSEYİN ATLANSOY (1962- … )
ŞİİR: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Kaçak Yolcu…
Gül
bir gül ararım
yetmiş bir diken batsın ellerime
öyle bir nârım ki yanarken gül
burcu bir toprak
dökülsün isterim bedenime
su dökülsün
su dökülsün su üstüme
konduğunda çiğler üstüne aksın dilim
ateş! üstüne ateş, güller saçılsın üstüme
bir gül açılsın
sevgilinin şefaati dileğince
yetmiş bir kerre yetmiş bir ince diken
batsın ellerime
Allahım
günahkâr dağlarımı bassın deryaların
bir gül açılsın bir gül için
bin gül içinde
Hüseyin Atlansoy ÖLÇME DEĞERLENDİRME – 1980 SONRASI ŞİİR
1. Aşağıdaki cümlelerin karşısına yargılar doğru ise (D) , yanlış ise (Y) yazınız.
1980 sonrası Türk şiiri Garip Hareketi'nin tesiri altındadır. ( )
1980 sonrası Türk şiirinde kültür ve medeniyet tarihimizin konu ve kavramlarına imge
düzeyinde sıkça göndermeler yapılması dikkati çeker. ( )
1980 sonrası Türk şiirinde biçim ve ölçü bakımından halk ve divan şiiri geleneklerine
dönüş başlamıştır. ( )
2. Aşağıdaki noktalı yere uygun kelimeleri yazınız.
1980 sonrası Türk şiiri uzak çağrışımlarla yüklü imgelere değer vermesiyle ………………………………. şiirinin imge anlayışını devam ettirir. 3. Aşağıdakilerden hangisi 1980 sonrası Türk şiirinin özelliklerinden biridir?
Açık ve basit bir anlatımın tercih edilmesi
Türk şiir geleneğinden uzaklaşılması
Hece ölçüsünün kullanılması
Yapı ve söyleyişten daha çok içeriğe önem verilmesi
Düz yazıya yaklaşılıp anlatmaya imkân veren temalara yer verilmesi
4. Aşağıdakilerden hangisi Haydar ERGÜLEN'in şiir kitabıdır?
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Adem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyve bitirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır.
Karnın yardım kazmayınan, belinen
Yüzün yırttım tırnağınan, elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yarim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.
Bir dileğin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yarim kara topraktır.
Hakikat istersen açık bir nokta
Allah kula yakın, kul da Allah'a
Hakkın gizli hazinesi toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır.
Bütün kusurumu toprak gizliyor
Melhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır.
ÂŞIK VEYSEL
Günümüz halk şairleri konu ve tema bakımından şiiri daha da genişletmişlerdir.
Şekil bakımından halk şiirinde değişiklik görülmez.
Toplumu ilgilendiren her türlü tema açık bir anlatımla dile getirilmiştir.
Âşık Veysel, Abdurrahim Karakoç, Aşık Mahzuni Şerif, Aşık Feymani, Şeref Taşlıova, Karslı Murat Çobanoğlu 20. yy. halk şiirinin başlıca temsilcileridir.
ÂŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU (1894-1973)
25 Ekim 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya gelmiştir. 21 Mart 1973’te yine Sivrialan’da yaşamını yitirmiştir. Çocukken çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu diğer gözünü kaybetti. Saz çalmayı öğrendi. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarından etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı. İki kez evlendi. 7 çocuğu oldu. Ölüm nedeni akciğer kanseridir. Şimdi Şarkışla’da her yıl adına bir şenlik yapılır.
Anadolu’yu kent kent dolaşıp şiirlerini sazıyla seslendirmiştir.
Köy Enstitüleri’nde saz ve halk türküleri dersleri vermiştir.
En güzel şiirlerinden bazılarını ölümünden hemen önce yazmıştır.
Türkçesi yalındır ve dili ustalıkla kullanmıştır.
Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Şiirlerinde erişilmesi güç anlam zenginliği ve söyleyiş güzelliğine ulaşmıştır.
Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir.
Şiirlerinde; aşk, özlem, hayat, ölüm, doğa ve yurt sevgisi, birlik ve beraberlik, sosyal sorunlar ve tasavvuf gibi temaları işlemiştir.
Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var.
1. Aşağıdaki cümlelerin karşısına yargılar doğru ise (D) , yanlış ise (Y) yazınız.
Cumhuriyet Dönemi halk şiirinde geleneksel konuların yanı sıra yeni ve güncel konulara da yer verilmiştir. ( )
Cumhuriyet Dönemi halk şairleri şiirlerinde yapısal yenilikler ile geleneksel biçim ve türlerden uzaklaşmışlardır. ( )
XIX. yy. halk şiirinde olduğu gibi XX. yy. halk şiirinde de divan şiiri etkisi kendini hissettirir. ( )
2. Aşağıdaki noktalı yerlere uygun kelimeleri yazınız.
XX. yy. halk şiirinde Âşık Veysel, Âşık Murat ÇOBANOĞLU ve Âşık Mahzuni Şerif gibi, şiiri
ni ……………………….. eşliğinde besteli olarak söyleyen şairlerin yanı sıra bu geleneğe bağlanmayan,
bazı şiirleri başkaları tarafından bestelenen …………………………………..……………. gibi şairler de yetişmiştir.