Einneküm lete'tuner ricale evet, erkeklere şehvetle yaklaşan ve takta'unes sebiyl ve cinsellik için doğal olan yolu kapatan. –Burada şöyle bir alternatif mana da verilebilir buna çirkin fiili işlemek için gelen geçenin yolunu kesen. Mukatil bin Süleyman’ın tefsirinde ona yine kendisinin yorumu olarak görmüştüm bunu, bu da mümkündür.-
ve te'tune fiy nadiykümül münker üstelik bu çirkinliği kamuya açık yerlerde işleyen siz değil misiniz demişti Hz. Lût. Günahı işlemek bir, onu açıktan utanmazcasına, arsızcasına işlemek iki günahtır. Bakınız burada bu vurgulanıyor. Çünkü günahı açıktan işlemeye kalkmak aslında günahtan çekinmediğini göstermek. İnsan utana utana günah işleyebilir. Fakat işlediği günahtan da utanır. Allah’tan haya eder. İnsanlardan haya eder. Fakat bu günaha aldırdığını gösterir. Fakat günaha aldırmamak günah işlemekten daha büyük bir günahtır. Çünkü günaha aldıranlar bir gün tevbe ederler. Günaha aldırmayanlar tevbe etmezler. O nedenle burada ona bir ima var.
Nadiy; gündüz toplanılan yer Arapça da. Gece toplanılan yere es samir ismi veriliyor. Onun içinde güpe gündüz kamuya açık yerlerde diye çevirdim.