Fema kâne cevabe kavmihi illâ en kaluktüluhü ev harrikuhü İbrahim’e tekrar dönecek olursak, böyle bir parantez içi giriş cümlesi kullanmak durumundayız. Kavminin onun davetine verdiği tek cevap onu öldürün, ya da yakın demekten ibaretti. Aslında bir peygamber var. Peygamber Allah’tan aldığı emri kavmine götürmüş. Kavmi putlara tapıyor. Allah’tan başkalarına ilahlık yakıştırıyor. Kendi şeref ve izzetlerine hakaret ediyor. Kendi kerametlerini beş paralık ediyorlar.
Peygamberleri onlara insan kerametine uygun davranın, Allah’a nankörlük yapmayın, kendi değerinizi beş paralık etmeyin eşyayı putlaştırıp kendinizi nesneleştirmeyin, eşya karşısında nesne olmayın, iç enerjinizi tüketmeyin. Eğer ille de kul olacaksanız, ki, mutlaka olacaksınız, sizi yaratana kul olun diyor. Peki buna karşı onların cevabı ne oluyor? Daha doğrusu cevapları olmuyor, tehditleri oluyor. Onu öldürün, ya da yakın.
Sözün gücüne karşı gücün sözü harekete geçiyor. Peygamberin kullandığı güç sözün gücü, ilahi vahiy. Fakat ona karşı söyleyecek söz bulamayanlar gücü konuşturuyorlar. Tehdidi, işkenceyi, saldırganlığı. Tarihin tüm devirlerinde olduğu gibi hakikate karşı söyleyecek sözü olmayan tüm zorbalar, tarihin her döneminde hak söz karşısında mutlaka güç kullanmaya kalkmışlar, tehdit etmişler, yıldırmak istemişler, varlığını ortadan kaldırmak istemişler, işkence ve eziyet etmişlerdir. Aslında Hz. İbrahim’e karşı girişilen bu gücün sözcülüğü tarih boyunca tüm çağların Nemrutlarının hakka karşı tek tavrı olmuştur.
Eşkıya dünyaya hükümdar olunca, sözün gücünün yerini, gücün sözü alır. İslam bir söz medeniyetidir, tüm peygamberler bu medeniyetin söz işçisidirler. Onlar sitelerini, medeniyetlerini söz taşlarıyla inşa ederler. Çünkü söz değerlidir. Eğer söz değerli olmasaydı Allah konuşmazdı. Önce söz vardı. Yuhanna incili doğru sözle başlıyor. Önce söz vardı ve inanın yine Hakk söz kalacaktır, gerisi yok olacaktır. Tüm zorbalıklar, tüm müstekbirlikler, tüm tehdit, işkence ve yıldırma operasyonları sözü alt edemeyecektir. Hakk söz gücünü kendisinden alır. Onun için hakikat zorbalığa karşı boyun eğmemiştir ve geriye kalan yine hakikatin gücü olmuş.
İşte bu kıssa, işte Kur’an da ki tüm İbrahim kıssaları aslında Kur’an da ki tüm peygamberler kıssaları Hakk sözün gücü, gücün gücünü alt eder. Gücün sözcülerini alt eder ilkesinin, kanununun, yasasının kıssa biçiminde ifadesinden başka bir şey değildir. Sözlerin sultanı vahiyden bu gerçeği öğrenmeye devam edelim.