13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI

Sanık Kemal Aydın:”Efendim yaptığımız benim size Yüce mahkemeye arz ettiğim hususa Neriman Aydın hanımefendinin kız kardeşimin kendince uydurduğu isim kendince koyduğu isim. Bana abi düşüncelerini paylaş dediği bu millete yap dediği hadiseye kendince koyduğu isim. Onu da (bir kelime anlaşılmadı).”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Ama biraz önce Neriman Aydın’ın kurmay heyetinden olduğunu söylediniz yani 4 kişi olduğunuzu söylediniz veya 4, 5 kişi?”

Sanık Kemal Aydın:”Benimle birlikte benim kardeşim kurmay heyeti dediğimiz şey bana bu iş yap diyen insan bana. Düşüncelerini paylaş diyen insan bana dünde arz ettim. Neriman hanımefendi benim için özel bir insan. Bilgisiyle sahip olduğu bilgileriyle özel bir insan. Bana bu işi bu bilgilerini bu ülke için yap diyen insan. Hakan Erdem’de çok sevdiğim bir kardeşim ihanet edinceye kadar o da birilerine satılıncaya kadar bir de Ercüment Ovalı benim çocuk elimde büyümüş kardeşim kumanda heyeti dediği bu, bu bunun için söylüyor onun tarif ediş biçimi bu. Böylece yazıyor kaleme alıyor böylece telefon konuşmalarında muhataplarına söylüyor kastettiği insanlar benim, kendisi, Ercüment Ovalı ve Hakan Erdem’dir. Kastettiği insanlar bu dördümüz.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Hakan Erdem’i zannediyorum kardeşi Binbaşı Ahmet Erdem vasıtasıyla tanıdınız.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Ahmet Erdem’i nerden tanıdınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Yok Ahmet Erdem’i Hakan vasıtasıyla tanıdım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Hakan Erdem’i nereden tanıdınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Hakan Erdem ülkücü camiaya mensup bir insandır, ülkücüdür kendisi o camianın insanlarıdır. Beni o camiada tanıdığım insanlar getirdi karşılaştırdılar okul sıralarında.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Ne zaman?”

Sanık Kemal Aydın:”Yılını hatırlamıyorum daha hukuk fakültesinin 1. sınıfındayken tanıştırdılar o yıllardan beri tanıyorum.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki aranızda ilişkiler nasıldır yani bir samimiyet var mıdır?”

Sanık Kemal Aydın:”Tabi çok samimiydim yani ailevi sırlarımı bilecek kadar evime gelip gidecek kadar bana yakın bir insan ailevi sırlarını bilecek kadar yakın bir insan.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki böyle ortak karar mı verdiniz? Yani böyle bir.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır ortak karar efendim tekrar arz ediyorum bu birinden bu işin şeyi benim. Bu işe bu işi yapacağım diyen benim Neriman kardeşim bunu yapar mısın bu ülke için bilgilerini paylaşır mısın? Bunun kararını ben verdim ben yaptım ben kimseden emir almadım hiç kimseden de almadım. Kimsenin de görevlisi değilim ben bu ülke için düşüncelerimi bu ülkenin menfaatine kullanacağım bilgilerimi kullanacağım diyen bir insanım bunu yapacağım takdir edersiniz ki bunları yaparken insanların çevreleri bu işlere duyarlı olan insanlar vardır. Hakan’da bu işe duyarlı olan insanlardan birisidir. Ercüment duyarlı olan insanlardan birisi olduğu için benimle bu manada değerlendiriyor kardeşim Neriman Hanımefendi onu bu potaya koyuyor kendisi de koyup değerlendiriyor. O da duyarlı bir insan bu onun şeyidir bir emri yok, derneği yok, partisi yok, vakfı yok hiçbir şeyi yok sadece birey olarak bizim düşünce olarak kimseyle de ilişkisi yok kimseyle de ilişkimiz yok. Kendi sosyal çevremizi kullanarak kendi bilgilerim kullanarak bu ülkeye düşüncelerimi anlatma mesele.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki herhangi birinin telkin veya tavsiyesi oldu mu bu konuda yani emir almadan talimat almadım diyorsunuz da tanıdıklarınızdan, arkadaşlarınızdan?”

Sanık Kemal Aydın:”Kimin efendim? Hayır, ben onu arz ettim bana bu konuda telkin ve tavsiyede bulunan bir tane insan var emekli oldum hayatımı yaşıyorum Neriman hanımefendi kız kardeşim dedi ki abi kalan ömrünü böyle mi geçireceksin dedi, bu bilgilerini böyle mi toprağa götüreceksin? Türkiye’nin meseleleri var dünde arz ettim ama yine arz edeyim Türkiye sıkıntılar yaşıyor bu bilgilerini Türkiye’nin geleceğine yönelik kullan dedi telkin ve tavsiye Neriman Aydın hanımefendidendir ona da minnettarım iyi ki söylemiş. Bu çileyi çekiyor olmama rağmen iyi ki söylemiş.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Yani onun Neriman Aydın’ın bu tavsiyesi üzerine sizde diğer arkadaşlarınızla paylaştığınız işte Ercüment Ovalı, Hakan Erdem.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet yani ben beni ateşledi yani beni bu manada böyle düşünen bir insanım ama düşünmüyorum yani emekli kalan hayatımı da kendime ait yaşayayım. Diye düşünüyordum buna haksızlık Türk milletine haksızlık etme Türkiye’ye haksızlık etme dedim bu düşüncelerini mezara mı götüreceksin dedi? Telkin ve tavsiye emirse evet ondan aldım ona da minnettarım hapishanede yatıyor olmama rağmen yargılanıyor olmama rağmen öldürülsem de hiç önemli değil bu çok doğru bir telkin ve tavsiyeydi bende onu bilgilerine gereğini yaptım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki daha sonra nasıl faaliyete başladınız, ne yaptınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Benim yaptığım şeyler bundan ibarettir. Şimdi dedim ki Diyarbakır tekrar arz ediyorum etnik azınlık ırklığını bölücü temelinde Diyarbakır son derece önemli. O zaman kendime dedim ki Diyarbakır’ı bu harekette Diyarbakır’ı merkez yapacağız düşman Diyarbakır’ı merkez yaptı ordan bu hareketini yürütüyor bende Diyarbakır. Peki böyle düşündüğünüzde ne yaparsınız? Diyarbakır’a nasıl gidersiniz? Diyarbakır’daki dostlarınızla gidersiniz, Abdülkadir’i çağırdım beni Diyarbakır’a götüreceksin dedim sık sık çevrende Kürtçülük ideolojisine yönelmiş insanlarla beni buluşturacaksın. Hay hay abi dedi ne zaman emredersen. O belirlediğim düzen üzerine her şeyini ben belirledim bana ne emir veren var ne bir şey. Sadece bu konuda düşüncelerimi paylaşma telkininde bulunan insan Kız kardeşim Neriman Aydın abi bu düşüncelerini paylaş.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Biraz önce bu sohbet toplantılarını Abdülkadir isimli şahsın organize ettiğini söyledin.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Abdülkadir Aydın’ı nasıl buldunuz, nasıl tanıştınız?”

Sanık Kemal Aydın:”80’li yıllar sonrasındaydı zannediyorum Baki bey aracılığıyla tanıdım siyaset yıllarında Doğu Yol partisi yıllarında tanıdım. Abdülkadir Aydın’la Baki Bey aracılığıyla Doğu Yol partisi yılarında tanıştım, 80.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Devamlı, devamlı görüşüyor muydunuz Abdülkadir Aydın’la?”

Sanık Kemal Aydın:”Tabi, tabi çok yakın görüştüğüm bir kardeşim çok lakınım ailece görüştüğüm bir kardeşim.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki Abdülkadir Aydın’a veya size yardımcı olan başka birileri var mıydı?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim yardımcı olan tekrar arz edeyim. Abdülkadir Aydın çok geniş bir ailenin çocuğu bu aşiret anlayışı Türkiye’de çok farklı bir anlayıştır. O bölgede görev yapanlar bilir Türkiye’yi bilenler bilir. Aşiret anlayışı çok farklı bir anlayıştır. Bu aşiretlerin kendilerine göre belirledikleri lider dedikleri, önder dedikleri, büyüğüm dedikleri aksakal dedikleri insanlar vardır. Abdülkadir Aydın o aşiretin aksakallarından birisi. Yaşı genç ondan büyük amcaları falan var ama herkes onu aksakal olarak kabul eder bilge bir insan olarak kabul edilir hiç kimsenin şeyi yok o zaten gelin dediği zaman gelir insan. Aşiret anlayışında biz Diyarbakır’dayız gelin telefon ettiğinde insanlar gelir çiğsiz.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Hayri Bildik’i tanır mısınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Hayri Bildik’i tanıyorum.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Nereden tanırsınız, ne zaman tanıştınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Toplumsal Dönüşüm yayınlarının sahibi olarak Hayri Bildik beyle tanıştım Ankara’da Meşrutiyet caddesinde Toplumsal Dönüşüm yayınlara Ankara’da bir büro açtılar. Biz yayıneviyle yazışmalardan kitapları okuduğumuzdan takip ettiğimizden dolayı o yazışmalardan Hayri Bildik ismini biliyoruz. Yayıneviyle yazışmalar Ankara’da büro açacaklarını o büroda tanışmak istediklerini söylediler Ankara’da büro açtılar Meşrutiyet caddesinde o büroda açtıklarında büroda fizikken tanıdım yıl olarak hatırlamıyorum. Büronun açıldığı yıl olarak Hayri beyi o zaman Ali Özoğlu’nu da tanımıyordum Ali Özoğlu’nun Toplumsal Dönüşüm yayınlarının sahibi ve ortağı olduğunu da Bilmiyordum o da söylemedi zaten. Daha sonra sırf kitap şeyi nedeniyle tanıştık kitaba bağlı olarak Şifre Çözüldü kitabı.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Peki o büroda var mıydı Durmuş Ali Özoğlu?”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır yoktu Hatice hanım vardı o büro açıldığında Hatice hanımı da ortağı olarak tanıştırmadı Hayri bey bizde yayınevinde çalışan bir insan olarak ücretli çalışan insan olarak telakki sonradan sahibi olduğunu ortağı olduğunu öğrendik.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Yine bu 210. klasörün PDF sayfası olarak 69. sayfada bir beyan var. Biraz önce okudum bu paragrafın devamında bütün bu şahıslar içerisinde konuşanlar sadece Halit Bozkurt ile İbrahim Bey idi Kemal Aydın Bey muhtelif zamanlarda birkaç cümle söylemiştir. Bunlardan en etkilisi İbrahim beyin devletimiz hakkındaki serzenişleri üzerine Kemal Aydın, milli iradeye hakim olamadığımız sürece hiçbir şey yapamazsınız Yapmazsınız İbrahim Bey, Lütfen bir dikkat buyurun devlet iradesine el koyamadığınız sürece hiçbir şey yapmazsınız bağırtmayın beni demiştir. Burda bir milli iradeye hakim olmaktan bahsediliyor ve devlet iradesine el koymaktan bahsediliyor bunlar nasıl yapılacak, yöntemleri nedir?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim milli iradeye nasıl sahip olursunuz? Milli irade nasıl tecelli eder demokratik hukuk devletlerinde? Onun yolu var siyasi yoldur seçim yoludur gidersiniz millete milli iradeyi milli iradenin sonucu tecelli eder. O tecelli eden iradeyle de devletinizi yönetirsiniz. Bugün Tayyip Erdoğan benim şiddetle karşı çıktığım uygulamalarını neyle yapıyor Türkiye Cumhuriyeti devletinde? O siyaset yoluyla geldi ve hükümet olduğu içinde o milli iradeden aldığı güçle devlet politikasını yönlendiriyor bunun başka bir yolu var mı bu ülkede? Ha general falan olsam Türk Silahlı Kuvvetlerini yönetiyor olsam şu düşünülebilir, ihtilal mi yapacaksın müdahale mi yapacaksın düşünülebilir ama asker falan değilim öyle bir gücüm yok. Yani olsa yapar mısın Kemal böyle bir gücün olsa yapar mısın? Düşünürüm. Yani varsa öyle gücün olsa yapar mısın asker olsaydın komuta ediyor olsaydın yapabilir miydin? Düşünürüm ama öyle bir gücüm yok, askerde değilim. Asker değilim düşünürüm böyle bir gücüm yok silah gücüm yok o gün savunmam da Yüce mahkemeye arz ettim. Hukukun paletleri yoktur bu bozulan işleri tankların paleti vardır onlar düzeltir diye arz ettim. Bütün Dünya’da böyle olmuş bütün siyasi tarihte böyle olmuş bu işler. Fransız ihtilalinden bu güne kadar cereyan eden bütün hadiseler böyle. Ordunun müdahaleleri ile olmuştur bu işler yapılmıştır. 80’de de darbe 80’de 80 müdahalesi darbedir tam darbe ve Amerika’nın istediği darbedir Amerika Birleşik Devletlerinin istediği darbedir. Bugünleri 80 ihtilalinin sonuçları hazırlanmıştır. 80 ihtilalinde ki uygulamalar bu milletin düşünen evlatlarını sağcı, solcu diye hapishanelere doldurdular bir yığına ceza verdiler şimdi o düşünen insanları bertaraf ettiler Türk siyasi hayatından ve kendi arzuladıkları insanların ellinde Türkiye’nin kalmasını 80’den sonra sağladılar. Kenan Evren bu işin müsebbibi biz bunun için darbelere karşı çıkarız ben bunun için darbeye karşıyım. Darbenin ne demek olduğunu biliyorum olursa Amerikan güdümünde darbe olsa bu defa çok daha kötüsü olur Türkiye’de bunları bildiğim için darbeye karşı olurum. Türkiye yansa karşı olurum, çünkü 80 ihtilalinin sonucudur bugün. Tayyip Erdoğan’da bugün 80 ihtilalinin sonucunda buraya getirilmiştir onun sonucu. Çünkü tasfiye etmişlerdir 80 ihtilalinde bu milletin düşünen evlatlarını sağcı-solcu deyip kılıçtan geçirmişlerdir. Hepsi olmadığı için Türkiye bunlara kalmıştır onun için darbelere karşı çıkarım. Müdahale Türk ordusu Amerikan müdahalesinden Amerikan güdümünden kurtulamadığı sürece Türkiye sıkıntı yaşar onun için karşıyım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Yine 210. klasörün PDF sayfası olarak PDF sayfası olarak 28. sayfasında şöyle bir mektup var; Neriman Aydın 08.01.2004 tarihli Hayri Bildik isimli şahsa hitaben yazmış. Sayın Bildik Sayın Hablemitoğlu’nun son eserini ben ilk çıktığı anda satın alıp bir solukta okudum. Yaptığım tespitleri ve acizane duygu ve düşüncelerimi kaleme aldığım mektubumu eşleri Sayın Şengül Hablemitoğlu’na iletmeniz için yine yardımlarınızı istirham ediyorum ve en kısa zamanda sizi abim Kemal Aydın Bey ile birlikte ziyarete geleceğimi bildirmek istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün aynı cinsten olan kuvvetler müşterek gaye yolunda birleşmelidir vasiyetinden hareketle Türk milleti Türkiye Cumhuriyeti devleti ve vatanımız konusunda aynı endişelere ve aynı düşüncelere sahip Türk insanının topyekün mücadele halkasına katılması için gayret sarf etmeliyiz diye düşünüyoruz. Sayın Bildik tekrar teşekkürlerimle Saygı ve hürmetlerimi sunuyor hizmetleriniz yeniden elde edeceğimiz 2. bağımsızlık mücadelemizi anlatan tarih sayfalarındaki yerini alacağını ifade etmek istiyorum. Tanrı sizi korusun Tanrı Türk ulusun korusun şeklinde bir mektup. Burda bir ziyaretten bahsediliyor Hayri Bildik’e ziyaret edeceğinizden bahsediyorsunuz. Böyle bir ziyaret gerçekleşti mi?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim bu ziyaret zannediyorum o mektuptan sonraki açılan şeyde gerçekleşti yani o mektuba bağlı bir ziyaret söz konusu olmadı Hayri beyle. O yazıldı ama demek ki düşündük İstanbul’a gider miyiz diye düşündük ama olmadı Hayri Bildik ile o büronun açılışında tanıştık yani bu mektuba dayalı bir ziyaretimiz olmadı. Tanışmamız sonraki büroya yönelik.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Şimdi burda kuvvetlerin müşterek gaye yolunda birleşmesinden bahsediliyor yani Hayri Bildik’in ayrı bir hareketi mi vardı bir düşünce tarzı mı vardı?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim yayınevi yazar çizer insanlar çevrenizde Türkiye ile ilgili kaygılarınızı paylaşıyorsunuz, söylüyorsunuz, Neriman hanımda fizikken tanımadığı mektupla yazdığı yayınevi ilişkileri nedeniyle onunda bu düşünceleri paylaşma olayıdır. Şimdi ben Diyarbakır’a gittiğimde beni götüren insanlar ama sonra yüzlerce, binlerce insanla muhatap oldum bu işler böyle anlatılır. Onlarda Türkiye için bir yayınevi yazar bir insan Hayri Bildik beyde Türkiye için duyarlı yayınevleri var ona da onu anlatmak için söylüyor sonra tanıştığımızda da söyledim anlattım yani o da Karslı bir insan Kars’ta da Kürtçülük hareketi yapılıyor niçin ilgilenmiyor musunuz dedim Hayri beye, seviyorum da kendisini. Gel ki tutuklandı bıraktılar sonra.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Şimdi bu soruyu Neriman hanıma da sorarım ama size de sormak istiyorum. Burda bir 2. bağımsızlık mücadelesinden bahsediyor bu konudaki düşünceleri nedir?”

Sanık Kemal Aydın:”Arz edeyim efendim, biz 10 Kasım 1938’den itibaren Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetimini benim bu düşünce bana ait düşüncedir bu ütopya olabilir öngörüdür. Ben böyle düşünüyorum 10 Kasım 1938’den sonraki süreçte Türkiye, emperyalist güçlerin hem siyasi manada hem de devlet güçleri açısından özelikle orduyu da kastediyorum beli bir süreçte dünde arz ettim. Tahakkümünün hükmünün ağırlıklı olduğu bir ülke olarak değerlendiriyorum ben Türkiye’yi. Türkiye bundan kurtulamadığı sürece de ebet olamaz düşüncesini taşıyorum. Bizim 2. bağımsızlık dediğimiz hadise budur yani Türkiye bu çıkmazdan kurtulmalıdır Türkiye emperyalist güçlerin tahakküm ettiği siyasetine devlet hayatına tahakküm ettiği anlayıştan kurtulmalıdır. Bizim 2. dediğimiz hadise odur 2. bağımsızlık hareketi dediğimiz hadise düşünce, düşünce bana aittir odur. Kastedilen şey bu.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Bu mücadele nasıl yapılacaktı biraz önce anlattınız o şekilde mi yapılacaktı?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim tabi yani insanlarla buluşursunuz insanlara anlatırsınız. Ha senin ömrün yeter mi yetmez mi yetmeyebilir önemli değil büyük gayeler insanların ömürleri ile sınırlı olmamalıdır. Bugün size 3 kişiye söylersiniz yarın 5 kişi bir araya gelir bu hadiseye karşı durur anlatılır hadise odur. İnsanlar oluşur, toplum oluşur toplum değerlerinde çünkü toplum müthiş tahribat yaşadı. Ayrıca o söz bağımsızlık düşüncesi sözü de Mustafa Kemal’e ait düşüncelerdir yani ondan daha çok bağımsızlık ifadesini kullanan insanda yoktur. Bizde Mustafa Kemal’e ait ifadeleri o büyük insana ayet hükmündedir söyledikleri benim için biz öyle değerlendiririz Mustafa Kemal’i, onun sözlerini kullanmayı kendi hayatımızda düstur olarak kullanırız. Bende onu çok üstüne basa basa kullandım bağımsızlık düşüncesi son derece önemli.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Evet biraz önceki bölüm okuduğum bölümlerde Halit Bozkurt’tan bahsediliyor.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Bu şahsı nerden tanırsınız, ne zamandan beri tanırsınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim Halit Bozkurt’u 2007 yılındaydı kitap fuarında İbrahim beyle karşılaştık Ali beylerle beraber, İbrahim bey bizi kendisinin tanıdığını bizi birisiyle tanıştırmak istediğini söyledi. İbrahim Bey aldı o günlükte isimleri olan insanlarla birlikte Halit beyin makamına gittik, Halit beyi makamında tanıdık. Orda görüştüm orda tanıdım ilk defa sonrada karşılaşmadım ama o makama gittiğimde oranın Milli İstihbarat Teşkilatına ait bir kurum olduğunu Ankara’da yaşayan bir insan olarak anladım tabi. Biliyorum gittiğimde.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Şimdi yanlış hatırlamıyorsam başka bir beyanınızda da Halit Bozkurt’u avukat Abdülkadir Erdil’in bürosunda tanıdığını söylediniz.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır, hayır efendim.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Mesut Sezer’le birlikte.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır o yanlıştır orda Taner Ünal’ı tanıdım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese:”Taner Ünal pardon evet.”

Sanık Kemal Aydın:”Şey yok Halit Bozkurt’u İbrahim Özcan’ın beyin bizi tekrar arz ediyorum efendim sizi bir tanıdığımla sevdiğim bir insanla tanıştırayım dedi yayınevi, kitap fuarında ben, Neriman hanım hatırladığım kadarıyla İbrahim bey, Hatice hanım, Ali Özoğlu bey ve Hakan Erdem birlikte bürosuna gittik. Büroya gittiğimizde ben Milli İstihbarat Teşkilatına ait bir kurum olduğunu yerini anladım zaten çıkınca da kapıda Kız kardeşim Neriman hanımefendiye Milli İstihbarat Teşkilatına ait ve çokta önemli bir görev ifa ettiğini sonradan gelişen şeylere evet düşüncellerim doğu olduğunu teyit eden şeyler gördüm. Milli istihbarat teşkilatının bir görevlisi.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Peki sık sık görüşüyor muydunuz Halit Bozkurt’la.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır bir defa karşılaştım. Bir defa orda görüştüm orda da Halit Bey konuştu biz dinledik. VKGB’yi nasıl kurduklarını çünkü o Vatansever Güç Birliği dediğiniz Taner Ünal’ın başında olduğu hareketin nasıl MİT’in organize ettiğini orda kendisi bize bizatihi anlattı ve Taner Ünal’ı cezalandıracağını söyledi. Bunları söyle, mademki açıldı söyleyeyim. VKGB, Milli İstihbarat Teşkilatı’nı nasıl kurduğunu bürosunda da VKGB’nin şeyi başucunda duruyordu. Biz kurduk dedi o yanlış şeyler yapıyor cezalandıracağım dedi, ben VKGB hareketi organize edilirken çevremdeki insanlar, buraya yönelen insanlara dedim ki; O’nun Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından yapıldığını düşünüyorum. Kendinizi heder ettirmeyin dedim, Allah bana nasip etti İbrahim Bey’e de teşekkür ediyorum. Beni aldı götürdü tanıştırdı. O tanışmada da VKGB’yi Halit Bozkurt Milli İstihbarat Teşkilatı’nı nasıl organize ettiğini anlattı bizde canlı canlı dinledik. Öngörümün de tahminimin de nasıl doğru olduğunu gördüm ve oraya bağlı VKGB’ye bir yığın millet evladının aynen geçmişte sağ-sol olaylarında olduğu gibi aldılar sonra insanları doldurdular içeri yine bir yığın vatan evladını onların önünü de orda tırpanladılar. Milli İstihbarat Teşkilatı yaptı. Bir defa gördüm orda gördüm inanılmaz şeyler anlattı altın madeninden nerde bilmem neyine varıncaya kadar anlattı, bunlar mademki söz konusu oldu bunları Yüce mahkeme huzurunda söyleyelim.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Peki Halit Bozkurt niye cezalandıracakmış Taner Ünal’ı?”

Sanık Kemal Aydın:”Bilmiyorum, yani kendi istediklerine uygun hareket etmediğini söyledi yani VKGB’nin Taner Ünal’ı kendi amaçlarına uygun hareket etmediğini söyledi gerekçeler söyleyerek cezalandıracağını söyledi.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Nasıl amaç dışına çıkıyormuş?”

Sanık Kemal Aydın:”Bilmiyorum onlar neyi amaçladılar. VKGB’yi kurarken amaçladıkları şey nedir, Taner Ünal nelerine karşı çıktı onu bilmiyorum efendim takdir edersiniz ki onların kendi Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kendi yorumu.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Yine Neriman Aydın’ın 10 adıyla, 10 Şubat 2004 tarihli Metin Aydoğan isimli şahsa hitaben yazdığı mektupta şöyle bir ibare var; değerli büyüğüm Türkeli Dergisi ile ilgili Kemal Abimin yapmış olduğu araştırmada Taner Ünal’ın sizin de bahsettiğiniz üzere MHP kökenli olduğu kooperatifçilik yapmış olduğu hatta MHP’nin son kongresinde aday olduğu, pek düzgün olmayan bir geçmişi ile bilindiği gibi verilere ulaşılmıştır. Şeklinde bir ibare var. Sizin yapmış olduğunuz bir araştırma var ondan bahsediyorsunuz Taner Ünal hakkında bir araştırma mı, yaptınız?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet efendim, arz edeyim efendim. Metin Aydoğan Bey çeşitli eserler yazan bir yazar. Kendisi esasta mimar olduğu halde.”Bitmeyen Oyun, Avrupa Birliği’nin Neresindeyiz, Mustafa Kemal” gibi çeşitli eserleri olan ve eserleri yazdığı eserler nedeniyle kendisiyle tanışıklığız oluşan sevdiğim abi dediğim bir insandır Metin Aydoğan Bey. Bizden şu talepte bulundu benle de değil Neriman kardeşimle konuştular. Türkeli Dergisi’nde yazı yazmamı istiyorlar dedi makalesinde bir makale yazmamı istiyorlar ama ben bunları tanımıyorum Taner Ünal isimli birisi var. Bana isimlerini Neriman kardeşime verdi, bu dergide yazı yazmam bence uygun mu değil mi bir baksın Kemal Bey bana da o manada yardımcı olsun dedi bende çevremde kim Taner Ünal diye araştırdım bize soruyor bana mesuliyet yüklüyor sevdiğim bir insan yazar yazı yazacak soruyor. Ne yaparsınız O’na doğru bilgiler arz edersiniz ben araştırdım bunları Taner Ünal açısından benim elde ettiğim bilgiler yazı yazman pek uygun görmüyorum ama takdir sizindir diye bilgi hadise budur efendim. Yazmadı da Metin Bey benim öngörümü benim kendisini tespitlerimi nazara dikkate alarak Türkeli Dergisi’ne yazı yazmadığını zannediyorum.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Taner Ünal hakkındaki bilgiye nasıl ulaştınız söyleyebilir misiniz?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim çevrem var Taner Ünal’ı kim tanır? Kimdir Türkeli Dergisi diye sordum, çevremdeki insanlara falan dediler ki böyle böyle, sonra MHP’li olduğunu söylediler. MHP’li camiadaki arkadaşlarıma sordum onlardan aldığım bilgilerdir ama sonrada tanıştım.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Böyle böyle derken neyi kastettiler, biraz önce amaç dışı hareket ettiğinden bahsettiniz?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim kooperatif falan kurduğunu, ticaret yaptıklarını Türkeli Dergisi üzerinden yani ben Metin Bey’i millete hizmet eden bir amaca hizmet eden bir yerde yazı yazmasını isterim. Ticari amaç taşıyan tamam taşıyabilir ama Türkeli Dergisi’nin esasta bana edindiğim bilgilerde ticaret maksatlı kullanıldığı bilgisi yoğun olarak söylendi, edindiğim bilgiler onun için yazmasını uygun bulmadım görüşümü bildirdim O da yazmadı zannederim.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Yani Türkeli Dergisiyle Taner Ünal ilgisi olduğu için mi yazmasını uygun bulmadın?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim Taner Ünal’ı tanımıyordum ben. Türkeli Dergisinde yazı yazacağım dedi bana Taner Ünal ismini Metin Bey verdi. Kim çıkarıyor? Falan dedi Taner Ünal diye birisi çıkarıyor.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Kim çıkarıyor Taner Ünal mı çıkarıyor?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet o bilgiyi verdi bizde o bilgi üzerine Taner Ünal kimdir diye Kemal Bey araştırma yapar mı beni bilgilendirir mi yazayım mı yazmayayım mı diye araştırdığımda öyle şeyler çıktı. Bende yazmasını uygun bulmadım.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Peki daha önce Türkeli Dergisi hakkında her hangi bir bilginizi ilginiz var mıydı?”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır hiçbir bilgim yoktu.”

Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese:”Bu Candan Eren’le samimiyetiniz nedir, nerden tanıyorsunuz kendisini?”

Sanık Kemal Aydın:”Arz edeyim efendim. Candan Eren Bey’le toplumsal dönüşüm yayınlarının Ankara’da meşrutiyet caddesinde açtıkları daha öncede söz konusu olduğu için çeşitli defa o büroya Hayri Beyle tanışmak üzere gittiğimde büro açtık. Kız kardeşim Neriman Aydın Hanımefendi’ye gittiğimiz de o büroda karşılaştık ve orda tanıştık Candan Erenle. Yılını bilmiyorum kaç yıl olduğunu işte ondan sonra samimiyetimiz Candan Erenle o tanışıklığa bağlı samimiyetimiz devam etti, eden bir tanışma süreci.”