13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI



Yüklə 0,69 Mb.
səhifə5/7
tarix01.06.2018
ölçüsü0,69 Mb.
#52303
1   2   3   4   5   6   7
Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Bu arada bir kısım Sanıkların müdafileri Av. Cavit Subaşı, Av. Bülent Vural ve Av. Murat Ekici’nin de geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.

Sanık Kemal Aydın çapraz sorgusuna devamla.

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kemal bey gerek konuşma yeteneğiniz gerek kendinizi ifade edebilmeniz sebebiyle benim şahsımın bir kanaati var yani kendi meramınızı ifade edebilen birisisiniz değil mi?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Meramınızı ifade edebiliyorsunuz. Herhangi bir haksızlığa uğradığınızda buna karşı gelme gücünüz de var görüldüğü kadarıyla. Siz ısrarla ve üzerinde çokça durduğunuz için bu size soru olarak yöneltiliyor. Sizin kökeninizin sorulduğunu iddia ediyorsunuz ancak sorgunuzdaki ifadeye bakıldığında ajandanızdaki bazı notlarınızdan dolayı milliyetçilik anlayışınız size soru olarak yöneltilmiş siz de ne mutlu Türküm diyene özdeyişinde ifadesini bulduğu yönünde beyanda bulunmuşsunuz. Bunun dışında ben kökenim şudur budur yani meramını ifade edebilen biri olarak zapta bir şey geçmediğinde haksızlığa uğradığını düşündüğünde rahatlıkla bunu gündeme getirebilecek bir yetenekte biri olarak bunu söyleyebilirdiniz ama savunmanız ısrarla kökeninizin sorulduğundan bahsettiniz. Böyle bir şey olmamıştır ancak size bu soru niye yöneltilmiştir. Ajandanızdaki işte Turancılığı kendinizin megalo ideası olarak yazmanızdan dolayı kendi yazınız bu yani iddianamedeki bir niteleme değil. Irkçılık konusundaki vurgulu ifadeleriniz, kimi zaman işte tanrıya hakaret etmektir ırkçılık demek. Yani bir muğlaklık vardır burada dolayısıyla size bu soru yöneltilmiştir. Yoksa özellikle size kökeniniz nereden geliyorsunuz nereye gidiyorsunuz gibi bir soru yöneltilmemiştir.”

Sanık Kemal Aydın:”Ama zatıalinizin yargılamasını yaptığı mahkemede bana zatıalinizin sorduğu soruydu Türk müsünüz, nereden geldiniz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bunlar zabıtlarda yok zabıtlarda sizin Türklük anlayışınız size soru olarak yöneltilmiş sizde bunun cevabını vermişsiniz. Yani neticede eğer farklı bir şey olsaydı zaten gündeme getirme imkanımız olurdu. Bununla alakalı bir iki sorum var size. Niçin bu soru size yöneltilmiş. Ajandanızda bizim ırkçılığımız yaradılışımıza duyduğumuz saygı ve hürmettir. Bir nevi tanrıya ibadettir. Öyle bir Türk hareketi yaratacaksın ki azınlık ırkçılığı yapanlar bu hareket karşısında Türklük iddiasında bulunmak zorunda kalacaklardır. Ferdi akıl hata yapar. Birleşik akıl ise az hata yapar. Türk ırkından yaratılmışların en büyük eksikliklerinden biridir. Bu hastalıklardan ırkımızı kurtarmalıyız. Türk ırkının en büyük eksikliği örgütlü hareket edememektir. Bunu ırkımıza mutlaka öğretmeliyiz. Kürtlerle zaten herkes akraba. Düşman dostlar Türk ırkı için inanılmaz ifade her yanımız onlarla dolu.”

Sanık Kemal Aydın:”Ayrı ayrı ifadeler onlar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ayrı ayrı tabi bunlar. Yani Kürtlerle zaten herkes akraba ayrı bir yerde.”

Sanık Kemal Aydın:”Her şey ayrı ayrı efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Düşman dostlar Türk ırkı için inanılmaz ifade her yanımız onlarla dolu. Şu anda içinde birey olarak bulunduğum millet hür ve bağımsız olarak yaşamayı kanaatime göre hak etmemektedir. Bizim asla vazgeçmememiz gereken megalo ideamız Turancılıktır. Bu ifade savcıların kullandığı bir ifade değil sizin bizzat el yazınız. Yine ses kayıtlarınızda bu ülkenin yetmiş milyonuna Türküm dedirteceğim. Şimdi bu benim bunu söyle sağlam inancımın tam inancımın Allah’tan bu inanca bağlı olarak talebimdi benim şimdi bunu söylediğimde insanların inanmıyor olmasında bir sıkıntı yok. Mehmet Ali Çelebi’deki ele geçirilen ses kaydınızda.”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim ben bunun tamamının okunmasını talep ediyorum ses kaydının.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Muhakkak yani sizin bu konudaki muhtelif görüşlerinizden dolayı size yöneltilen bir sorudur bu yoksa sizin kökeninizin araştırılması gibi mahkemenin bir derdi yoktur. Bu soruyu bu konuyu yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.”

Sanık Kemal Aydın:”Mahkemenin derdi yok da savcıların derdi var iddia makamının derdi var. Zaten mahkemenin derdi olduğunu iddia etmiyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yine mesela bakın bu soru size niye yöneltilmiştir.”

Sanık Kemal Aydın:”İddia makamı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”X şahısla görüşmenizde hiç sorma abi ya Türk milletine ne düşmanlıklar yapıyorlar görüyorsun abi nelere şahit olduk. X şahıs Türk yok zaten. Osmanlının yaptığını bunlar yapıyor. Kemal Aydın, Osmanlının yaptığını aynen yapıyorlar. X şahıs, aynen yapıyorlar. Osmanlı en büyük Türk düşmanıydı. Kemal Aydın, evet abi ecdadına rahmet. Yine bir başka yerde. Kemal Aydın, deseydin girsin oraya açtıkları yer o KPSS’ye falan girsin de bizde ona bu yolda yardımcı olalım. Bu alçaklar çıkarmadı ki bundan önceki alçaklar Ecevit çıkardı. Diyorsunuz bu milliyetçilik anlayışınız milliyetçiliğe değişik yaklaşımınız özellikle soru olarak yöneltilmiş size sizde zaten cevabını vermişsiniz. Yoksa bunun dışında herhangi bir köken araştırması söz konusu değildir.”

Sanık Kemal Aydın:”Daha nasıl olsun yani iddianame sayfalarında olan şey köken araştırması adı Türkiye olan milletin adı Türk milleti Türklüğümün sorgulandığı yargılandığı bir hadise nasıl olsun. Azınlık ırkçılığı almış başını gidiyor. Bu ülkenin başbakanı bu ülkede 36 tane etnik unsur var diyor. O zaman ulus devlet nasıl olur. Bu 36 tane etnik unsur çıkarda yarın bugün bu millet evlatlarını Kürt dedikleri bir parçasının eline silah verip dağlara çıkardılar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani siz özetle ne mutlu Türküm diyende demişsiniz yani bu konudaki düşüncelerinizi netleştirmişsiniz yani bu yüzden size bu sorular soruldu. Yani bu muhtelif yerlerdeki muhtelif açıklamalarınız bir netliğe kavuşması için bu sorular yöneltildi.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet. Efendim farklı şeyler Sayın yargıcım farklı konulardaki şeylerimi farklı zamanlarda yazılmış düşüncelerimi alt alta koyup okudunuz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet.”

Sanık Kemal Aydın:”Şimdi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İşte bunu netleştirme imkanı size sunuldu sorguda sizde cevapladınız.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile orgeneral Yaşar Büyükanıt görüşmesine dair notları okudunuz. Şu anda notlar yanınızda mı Kemal bey okuduğunuz notlar ( biri ki kelime anlaşılamadı) savunmanız sırasında okuduğunuz?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Onun son kısmını tekrar okur musunuz?”

Sanık Kemal Aydın:”Ülkeye ihanet edenlerin icraatları her geçen gün ortaya dökülmeye başladı. Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile kuvai milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şöyle emirleri ve azarları birbirini kovaladı diye bir yer okumuştunuz o kısmı okur musunuz?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim bir daha.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Konuşma bittikten sonraki kısım konuşma bitti. En son kısım.”

Sanık Kemal Aydın:”Ülkeye ihanet edenlerin icraatları her geçen gün ortaya dökülmeye başladı. Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile kuvai milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır. İfade en son bendeki şey eksik olabilir bilmiyorum. Bilgisayar çıktısı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bizim dosyamızdaki metinde son kısımda özellikle bir farklılık var. Siz onu nereden temin ettiniz onu soracaktım.”

Sanık Kemal Aydın:”İnternet sayfasından zannediyorum genç Habertürk de mi yayınlanmıştı diye yani ben internet sayfasında kullanmıyorum ama internet sayfasından bir internet yazılımından bana intikal eden bir konuşma.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bunu verir misin bana. Kuvai milliye asla unutmaz asla affetmez kısmına kadar bizim bize ait metinde de var dosyamıza yansıyan metinde. Siz sonra devamla ülkeye ihanet edenlerin icraatları her geçen gün ortaya dökülmeye başladı. Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile kuvai milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır. Yani bu kısım biraz farklı. İnternetten tam olarak nereden temin ettiğinizi hatırlayabiliyor musunuz?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim ben internet şeyi kullanmıyorum da genç Habertürk diye bir internet sayfasından sadece aklımda kalanıyla kesin olduğunu bilmiyorum yayınlandığı konusundaki bilgim o duyum aklımda kaldığı kadarıyla genç Habertürk’ten diye biliyorum. Ama gerçek şeyini bilmiyorum. Esas orası mı onu bilmiyorum ama aklımda kalan şeyiyle efendim o.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ali Fuat Veziroğlu tarafından o günkü tarihte dışişleri bakanı olan Abdullah Gül’e yazılan bir mektup var.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bunu nereden ve nasıl temin ettiniz bu mektubu?”

Sanık Kemal Aydın:”Bir arkadaşım vasıtasıyla bana intikal etti ama kim verdiğini tam olarak bilmiyorum mektubu. Bir arkadaşım bir dostum intikal ettirdi. Tam hatırlamadım yani nasıl elime Ali Fuat Veziroğlu’nun geçen mektubunu dışişleri bakanı Abdullah Gül’e yazılmış bir mektup evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet. Bir arkadaşınız mı verdi bu mektubu?”

Sanık Kemal Aydın:”Ama çok üzerinden zaman geçti yani nasıl intikal etti nasıl ulaştığını hatırlayamıyorum. Tam olarak hatırlayamıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin elinize ulaşmasının sebebi nedir yani sizin hani ifadenize göre bir istihbaratçı kimliğiniz yok. Gazeteci kimliğiniz yok. Bir bireysiniz yani bu.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Böyle bir mektup iki kişi arasındaki mektup sizin elinize nasıl ulaşıyor?”

Sanık Kemal Aydın:”Ben onu binlercesine dağıttım Sayın yargıcım bana intikal ettikten sonra onun fotokopisini çektirdim binlerce muhatabıma Ali Fuat Veziroğlu’nun mektubunu dağıttım. Bunun bir mahsuru mu var yani illa birisinin birisine vermek için bir görev mi olacak. Ben onu Kıbrıs’ı ilgilendiren çok milli bir mesele çokta önemli bilgiler Sayın yargıcım içinde gördüğüm bir hadiseyi gündeme getiren bir bilgi paylaşımıdır. Ben o bilgi bana intikal etti ben onu abartı olmasın ama bin olmasında yüzlercesini bastırıp şey yaptım fotokopi çekip dostlarıma bakınız böyle bir mektup yazıldı diye dağıttım. Bana da duyarlı olan bir arkadaşım benim Kıbrıs da bizim bir milli meselemiz. Bu kadar çok şey olduğu hadisede biriler.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Edinme şeklinizi sordum yani nasıl edindiniz. Hatırlamıyorum dediniz.”

Sanık Kemal Aydın:”Onu, onu çok net olarak hatırlamadım efendim nasıl intikal ettiğini pek hatırlamıyorum ama beni mutlaka tanıyan birisi vasıtasıyla çünkü bilgisayar çıktısı değil o.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet.”

Sanık Kemal Aydın:”Hatırladığım kadar bilgisayar çıktısı değil. Yani el yazmasından fotokopi falan bana intikal eden şekli.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”7.3.2007 11:34 gönderi tarihi olan Kemal Aydın tarafından aaçarlı63@gmail.com kullanıcısına gönderildiği anlaşılan mailde. Tekrar söylüyorum sivil toplum kuruluşlarının adı kuvai milliye ve ADD olmak üzere tamamının ecnebi emperyalist devletler olan Amerika İngiltere İsrail Almanya ve diğer Avrupa birliği ülkelerinin bizzat doğrudan kontrolü altında olduğu hala bilmemekle ne büyük bir gafletin sahibisiniz. Bu şahıs kimdir sizin.?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim ben bilgisayar kullanmıyorum. Onu hatırlamıyorum. Yani benim bilgisayar ağından kimseye bir şey göndermem mümkün değil. Ha benimle de ilgili değil o Neriman hanımefendiyle şimdi nasıl istihbarat raporu demeyelim yani Kemal Aydın adına deyip yazıyorlar. Buna nasıl demeyelim yani bunun kim olduğu belli. Neriman hanım Aydın efendiyle Adem Acarlı diye onun okuldan fakülteden arkadaşı olan bir arkadaşı arasındaki yazışma şekli. Ve onu Kemal Aydın’ın şeyleri arasına koyabiliyorlar. Bu bilinmeden yapılan bir şey midir? Bu savcılık iddia makamı bunu hazırlarken ama tabi kendileri hazırlamayınca bu işleri böyle olur bu işler. Adem Acarlı ile Neriman Aydın hanımefendi arasında geçen bir şey. Şimdi not gönderdi. Çünkü ben bilgisayar kullanmasını bilmiyorum hiç kullanmadım hayatımda. Kullanmam da Saygıdeğer yargıcım. Bunlara hile demeyelim de ne diyelim yani böyle bir şey bunlar hukuk adına.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Size ait bir mesaj değil kardeşinize ait bir mesaj diyorsunuz dolayısıyla muhatabı ben değilim diyorsunuz.”

Sanık Kemal Aydın:”Eyvallah, yani eyvallah. Ben tanıyorum Adem Acarlı’yı bende tanıyorum. Kız kardeşim nedeniyle yakın arkadaş üniversiteden fakülteden yakın arkadaşı ben tanıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şimdi ben ADD’ye üye olmam ifadenizden dolayı ve sizin delilleriniz arasında sayıldığından dolayı bu soru size yöneltildi. Emperyalist güçlerin Almanya, İsrail, İngiltere.”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim bilgisayar ağında yalnız bilgisayar ağında bir haberleşme bu bilgisayar ağında bir yazışma olayı bana tevdi ifade buyurdu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Tamam siz bana ait diyorsunuz değil mi kardeşinize ait diyorsunuz?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet ama ben şunu da bilmek isterim yani Yüce mahkeme huzurunda peki bunu iddia makamı hazırlayanlar bana ait olmadığın bilmiyor mu? Niçin Kemal Aydın’a yazıyorlar onda bir suç yok bir şey yok o bir şey değil ben onu cevaplarım. Ben öyle düşünüyorum zaten. Yani ben Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarında istisnalarını tenzih ederiz mutlaka vardır tabi kontrol edilemeyen sivil toplum kuruluşu ama ben Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının da aynen siyasete hükmedildiği gibi emperyalist güçlerin kontrolü altında olduğunu düşünüyorum. Bu ADD de olsa öyle düşünüyorum. ADD üye olmadım. Ha ADD bunların dışında olabilir. Atatürkçü Düşünce Derneği olduğu için oraya bakışımda onu görmüyor olabilirim. Ama benim nazarımda ben emin olmadığım bu bir düşüncedir. Yalnız iddia makamı bu yazışmayı Kemal Aydın’ın şeyine koymasının bir kastı yok mu Sayın yargıcım. Bir kasıt değil mi bu. Ben cevaplarım yoksa bir şey yok ben öyle düşünüyorum zaten bir sıkıntım yok o manada. Onun içinde üye olmuyorum zaten hiçbir yere üye olmadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Neriman Aydın’ın el yazısı tutulmuş günlüğünde Necip Hablemitoğlu’nun çok yakın bir arkadaşı tarafından onu tanıyan biri tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Sevgi hanım da bunu teyit etti. Bu konuda abimin düşüncelerini alalım. Sizin bu konuda görüş ve düşüncelerinize başvurulmuş mudur bu konu hakkında ayrıntılı bilgi size verilmiş midir Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi konusunda dosya da bu cinayet birçok yerde geçiyor?”

Sanık Kemal Aydın:”Sayın yargıcım, Neriman Aydın hanımefendi kız kardeşimle Sevgi hanım Ergün Poyraz Azerbaycan’dan gelen Tenzile Rüstem adlı bir kardeşim dostumuz kardeşimin bürosunda Mevlüt Aydın kardeşimin bürosunda Ankara da, benim Ankara da olmadığım bir zamanda oturup sohbet edeceklerdi tanışma bende Ankara dışındaydım. Kardeşime dedim ki zaten onun günlük tutma alışkanlığı var. O bir gerektir gerçi onların şimdi hesap suç olduğunu öğrendik bundan sonra herhalde Türk milletinin evlatlarına günlük tutmamanın tutmanın suç olduğunu söyleyeceğiz. Tutmasınlar sonra yargılanma nedenleri olabilir. Bunları söyleyeceğiz ayrıca bu millete ilan edeceğiz de bu vesileyle de ilan edeyim. Ne cep telefonu kullansınlar ne de günlük tutmasınlar yani bundan vazgeçsinler. Geçmezlerse başına bela olur onların. Biz yargılanıyoruz onlar da yargılanmasın. Şimdi o konuşmada Ercüment de Ankara’daydı Ercüment Ovalı kardeşim de Ankara’daydı. ATİ teknoloji içinde bir açılış kök hücre üzerine bir program yapılacak uluslar arası bir program. O programda ATİ teknolojinin üretimleriyle ilgili din adamları da ne düşünüyor noktasında kilise noktasında İslam dini konusunda farklı dinlerin Sevgi hanımla da tanıştırmak için Ercüment Ovalı’yı da Ankara da kardeşimin bürosunda ben yoktum buluştular. Neriman kardeşime de ben özellikle şunu söyledim. Konuşulan şeyleri özellikle Azerbaycan için Tenzile hanım olduğu için konuşulan şeyleri not al ben döndüğümde bende bakıyım ne konuşuldunuz diye. O konuşmalar arasında Necip Hablemitoğlu müşterek ben fiilen birebir tanımıyorum telefonla konuşmuştum rahmetliyle ama birebir tanışma imkanım olmadı. Necip Hablemitoğlu’nu da tanıyan insanlar Ergün Poyraz Sevgi hanım ilişkileri var sosyal ilişkileri. Bu konular konuşulurken Neriman kardeşim de zannediyorum Ergün Poyraz’a ait ifadeler o ifadeler yakınından öldürüldü o da not aldı. Bende oradan muttali oldum bu hadiseye.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani bunun ayrıntısı size aktarılmış mıdır yakın bir arkadaşı tarafından öldürülme deniyor yani.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır bu alınan not efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”istihbarı bir konu böyle bir şey ifade ediliyor. Ergün Poyraz.”

Sanık Kemal Aydın:”Zaten. Efendim. Ben kardeşime bakınız tekrar arz ediyorum ben zaten kardeşime dedim ki ne konuşuyorsunuz bir alınız bakayım dedim. Bende konuşulmuş olanlara muttali olayım dedim. O da aldı tabi benim (1-2 kelime anlaşılamadı)”

Mahkeme Başkanı:" İşte o kadar not etti o kadar not etti.”

Sanık Kemal Aydın:”Evet.”

Mahkeme Başkanı:" Ajandasına size bunun fazlasını daha detaylandırarak anlattı mı o soruluyor size.”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır efendim hayır özür dilerim anlamadım. Hayır öyle yani o notun dışında bir bilgi yok efendim. Yok efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Siyami Yalçın ve Murat Avar’ı size kolordu istihbarat şube müdürü yarbay Ahmet Erdem gönderdi diyorsunuz değil mi?”

Sanık Kemal Aydın:”Evet. O tanıştırdı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu kişilerin size gönderilme sebebi nedir tam olarak niye size gönderiliyor tanışmanız isteniyor bu kişilerle?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim tekrar arz ediyorum. Sosyal çevre insan Ahmet Erdem bu ülke için Hakan özellikle Hakan için gönderdi. Hakan’a gönderdi bende Hakan’ın Hakan vasıtasıyla tanıdım. Direk bana göndermedi Hakan’a gönderiyor kardeşi avukat onların da Ankara’ya geldiler bir işleri var Kemal abimle de tanıştır dedi ve o nedenle tanıştım. İşte sosyal çevre böyle oluşuyor. Yani gelenlere hayır demezseniz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu konunun savunmanıza bir konunun size aktarılması PKK ile alakalı ihale ile alakalı yani size istihbarat şube müdürü.”

Sanık Kemal Aydın:”Onlar tamamen farklı onları da sorun arz edeyim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İstihbarat şube müdürü konumundaki birisi kendi edindiği istihbarı mahiyetteki bir notu kendi değerlendirme yerine niye size gönderiyor bu konunun sizin tarafınızdan belli yerlere aktarılmasını istemesinin sebebi nedir?”

Sanık Kemal Aydın:”Efendim onu Ahmet Erdem’e sorsanız daha iyi olur yani niçin gönderdiğini. Niçin bana ne deyim Ahmet’e bana gönderme kardeşim. Ahmet beni seviyor güvenen bir insan bana güveniyor.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bunların sizin yanınıza gelme sebebi bu mudur yani?”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Nedir?”

Sanık Kemal Aydın:”Önce Murat Avar ile beni Ankara’ya kardeşinin yanına geldi Kemal abiyle de tanışsın. 26 yaşında bir çocuk. Erzurumlu, Erzurum’da doğuda olan olaylara karşı da duyarlı bir evladımız. Bu manada Kemal abiyle de konuşsun sohbet ettin tanışsın diye geldi. Öyle tanıştık. Sonra, sonra Murat Avar kendisinde gazeteci olması hasebiyle o bölgede gazetecilik şeyiyle elde ettiği bilgilerin olduğunu o bilgilerin mümkün mü değerlendirilmesi devlet açısından söyledi. Ahmet Erdem’e verseydin dedim. O konuş onunla Ahmet ile konuştu. Kemal abime ver dedi o da bana verdi. Bende hiç kapağını açmadım bana verdiği zarfla yazdım üstüne Genelkurmay başkanlığı gönderdim. İçine de bakmadım hiç.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Başka bir konu sebebiyle sizle görüştüler mi başka bir konu başka bir?”

Sanık Kemal Aydın:”Başka ihale yapılan ihalelerdeki doğuda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde ve sağlık bakanlığı milli eğitim bakanlığının özellikle yakıt alımı ihalelerinde usulsüzlükler bir arkadaşını getirdi yine Siyami, Siyami Yalçın diye bir arkadaşını o ticaretle iştigal eden bir insan. Bu ihalelerde yolsuzluklar yapıldığını yolsuzluğun da şöyle terör örgütü yandaşlarının ihaleler aldığını ve bu şekilde terör örgütüne kaynak aktarıldığını söyledi bu konunun halledilmesi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Murat Avar sizinle tanışıklığı sorulduğunda şöyle diyor. Ben bu şahısları Kemal Aydın ve Neriman Aydın bir yıl önce Ankara da tanıdım o dönemde babam Erzurum da kanser tedavisi görüyordu. Babamın iyileşme umudu olmadığını doktorlar söyleyince bu hastalığın kök hücre tedavi yöntemiyle tedavi edilebileceğini söylediler. Bende bir araştırma yaptım bunun dünyada belli başlı ülkelerde olduğunu ve maliyetinin yüksek olduğunu öğrendim. Daha sonra ülkemizde bu işi kim yapar diye arayışlara girdiğimde Trabzon Karadeniz teknik üniversitesinde bu konuda çalışan Ercüment Ovalı isimli bir doktorun olduğunu öğrendim. Ercüment Ovalı’ya ulaşabilmek için bu şahsı tanıyan insanları aramaya başladım. Tanıdıklarım vasıtasıyla Ercüment Ovalı’ya ulaşabileceğim kişi olarak Neriman Aydın ve ağabeyi Kemal Aydın’a ulaştım. Neriman Aydın’a ulaştığım an babamı kaybettim. Burada Murat Avar Ercüment Ovalı’ya babasının sağlığı sağlık durumu için ulaşmanıza yardımcı olmanız bakımından tanıdıkları kişiler aracılığıyla size yönlendirdiği yönlendirildiğini beyan etmektedir.”

Sanık Kemal Aydın:”İfade yanlıştır efendim ve eksiktir, yanlış değil.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Böyle bir size müracaat olmuş mudur?”

Sanık Kemal Aydın:”Kanser olayı, kanser olayı vardı ama bizimle tanışma benimle tanışmasının vesilesi bunun üzerine değildi. O ifade eksiktir. Yani babasının sonradan kanser hastası olduğu söz konusudur ama tanışmamızın sebebi bu değildir onun için eksiktir orda söylediği.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Siz zaten beyanınız bundan farklı olduğu için sordum. Sizin beyanınız Muhammet Murat Avar Erzurumludur. Erzurum da gazetecilik yapıyormuş. Dokuzuncu kolorduda görevli yarbay Ahmet Erdem benim yanıma gönderdi. Ankara’ya geldiğinde Kemal abiyle tanış demiş o da gelip beni buldu. Hakan Erdem’in bürosunda tanıştık. sonra bir kez daha yaklaşık altı ay önce Ankara’ya geldi bir saat kadar evimde oturdu. Önce kendisine bilgiler olduğunu söyledi. Özellikle doğuda gezdiği için terörle ilgili devleti ilgilendiren bilgiler olduğunu söylemişti. Yaklaşık bir saat kadar oturduk konuştuk. Bunları söyleyerek yanımıza gelmişti ama elinde yangın söndürme cihazlarıyla ilgili bir broşürle gelip bunların satışı konusunda yardımcı olmamı istedi. Bende ondan sonra kendisiyle bir daha görüşmek istemedim.”

Sanık Kemal Aydın:”Eyvallah.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin cevabınız bu.”

Sanık Kemal Aydın:”Eyvallah.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ama kendi cevabı biraz farklı bunu açıklığa kavuşturulması için soruldu. Siyami Yalçın’ın Neriman Aydın ile bir ihale hakkında görüşmeleri kendisine sorulduğunda Siyami Yalçın şöyle diyor. Neriman Aydın ile görüşmemiz esnasında bana bizim işimiz TSK ile bu konuda bir sıkıntın olursa bizimle paylaş. 15 dakikalık bir görüşmemiz var toplam diyor ve bu kişi daha sonra kendisiyle görüştüğünde bizim işimiz TSK ile bu konuda bir sıkıntın olursa bizimle paylaş dediği için bu konuyu kendisine anlattım yani Neriman Aydın bana böyle bir söz kullandığı için bende.”

Sanık Kemal Aydın:”Yanlıştır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu konuyu kendisine anlattım.”

Sanık Kemal Aydın:”Öyle bir şey yok. Neriman Aydın’a bir Neriman Aydın’a da değil. Neriman Aydın bu işin muhatabı değildir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Neriman Aydın’ın.”

Sanık Kemal Aydın:”Siyami Yalçın.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TSK ile sıkıntıları halletme gibi bir konumu var mıdır?”

Sanık Kemal Aydın:”Hayır onu işte arz diyorum yani Siyami Yalçın Neriman Aydın ile tanışmak üzere gelmemiştir tanımaz. Neriman Aydın benim üzerimden benimle muhatap olmuştur. Benim vasıtamla muhatap olmuştur. Öyle bir şey yok Neriman Aydın ile ilişki. Ahmet Erdem gönderdi bana yarbay Ahmet Erdem gönderdi. Git bunları Kemal abime anlat dediğinde ben onu dinlediğimde de onun söylediklerini nazar dikkate almadım hemen. Siyami müsaade edin dedim.”


Yüklə 0,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin