13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI


Duruşmaya 13:45’e kadar ara verildi



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə3/5
tarix26.07.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#58479
1   2   3   4   5

Duruşmaya 13:45’e kadar ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Bu sırada bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Bülent Vural, Av. Ayşegül Şahin, Av. Naciye Sezer Nirun ve Av. Gizem Duygu Öcalan’ın geldikleri görüldü. Huzurdaki yerlerine alındı.

Sanık Hasan Ataman Yıldırım’ın çapraz sorgusuna devam olundu.

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Sayın Başkanım 1, 2 husus vardı onu başlamadan sunabilir miyim?”

Mahkeme Başkanı :”Buyurun, buyurun ilave edebilirsiniz buyurun.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi bir tanesi bu belleklerle ilgili polis Aydeniz Yıldırım’a bunları teslim ederken tabi orda diskler, bilgisayar bir sürü CD’ler hepsi beraber var bunlarda baya yoğun polis teslim ederken o 2 tane bellek için Aydeniz Yıldırım diyor ki bunlar bizim değil bunları almayayım bizimle ilgili değil. Polis bunların hepsini vermemiz gerekir biz bu şekilde hazırladık diyor. Yani bir yerde mecburiyetten almış oluyor onu almazsa öbürlerini de alamayacak ve verilen bu diskler vesaire hepsi 2 tane torba bunu ben taşıyamam demiş yani onu taşıyabileceğinin de üzerinde polisler de yardımcı olmuş. Zaten ilk girdiğinde de polisler yardımcı olup arabasını da otoparka almışlar. Otoparka kadar polislerin yardımı ile beraber arabaya getirip bagajına kadar koymuşlar. Yani bu şekilde dolayısıyla onu almayayım dese öbürleri de alamayacak mecbur şirketin bilgilerini almak için dün Sayın savcı Mehmet Ali Pekgüzel Sayın savcım dün bir şey sormuştu o soruyla ilgili bir cevap vermek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Buyurun cevaplayın.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi şöyle dün bana bilgisayarımdan Bülent diye biri vardı o Bülent kimdir diye sormuştu, bende Kartal devlet hastanesi KH Kartal devlet hastanesi birazcık daha açarsak Kartal Doktor Lütfi Kırdar eğitim ve araştırma hastanesi büyük 800 yataklı hastanedir. O hastanenin bilgisayar sistemini biz yürütüyoruz donanım yazılımın da pardon biz yazılımını yürütüyoruz desteğini veriyoruz donanımında dışardan onu satan Bul bilgisayar teknolojisi AŞ diye bir şirket. Bul’da BULL şeklinde yazılan bir şirket o şirketin teknik destek elemanı bu kişi Bülent soyadı Bülent Tutkun dolayısıyla yani o kişinin de kim olduğunu tespit etmiş oldum onu iletiyorum. Diğer bir konu yine sabah sorulan sorulardan bu partinin Çağdaş Türkiye partisinin 20 Mayıs ve 30 Ağustos yemekleri ile ilgili olarak hani bazı kişiler o Kuvai Milliye’den o yemekte geldi mi, gelecek miydi, davet ettiniz mi gibi konuşuldu? Zaten 79. klasör PDF 142/477 orda 20 Mayıs tarihli yemeğin listesi var. Yani burda kesin gelecekler gelebilir belki gelebilir gibi olanlar belli. Dolayısıyla burda adı o adı geçen o Kuvai Milliye ile ilgili başka kişilerin simleri geçmiyor yani Ali Özoğlu vesaire tanışık mısınız gibilerde soruluyor başka kişilerin isimleri yok. Yine aynı şekilde 30 Ağustos yemeği ile ilgili olarak bu 79. klasör PDF 144/477’de sadece Kuvai Milliye Fikri Karadağ 3 kişi diye geçiyor. Dolayısıyla orda adı geçen bu kişilerle herhangi bir irtibatım olsa zaten onları yemeğe davet edip veya burda bir listede şüpheli de olsa gelir gelemez diye gösterebilirdim. Yani o kişileri tanımıyorum diğer bir konu herhalde Sayın Haşıloğlu gösterecek onu da bir cevap vereceğim daha sonra elimde bilmiyorum Haşıloğlu devam edebilir Sayın hakimim. Peki, ben şimdi e-postayı mı?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Efendim”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”E-postayı mı verebilirim dediniz?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Onu istemiştiniz değil mi sabahleyin?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tamam evet. Ben mesela başka bir benzer grup Yahoo gruptan çıkardım gönderen bir kişi belki burda yine bana sorulan ek dosyalarda olan Vedat Yenerer’le ilgili olan bir tane e-posta vardı. Onu vatansever diye biri gönderiyor, gönderdiği yerde bir sürü grup ismi var, kişi isimleri var. Altında ise geldiği yer sade eko siyasetten gelmiş. Yani demokrasi platformu da aynı şekilde demokrasi platformundan gelebilir ama gönderen kişi gönderirken bir sürü yere gönderebilir. Bu benim dışımda üçüncü bin şahsın başka gruplara gönderirken demokrasi platformuna göndermesi anlamına gelir. Yani benim onda bir ilgim yok o kişiyi tanımıyorum o Ataman Atlas ile ilgili ona örnek bir tane buldum. Yani nasıl sistem çalışıyor yani ona bakınca ben size daha iyi detaylı verebilirim. Tamam, Başkanım benim bu kadar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ataman Atlas konusu Erkut Ersoy’un almış olduğu notlardan dolayı da size soruldu. Ataman Atlas Turkish forum grubu mail grubu üyem telefon numaranızı da burda yazmış o yüzden yani bu soru yöneltildi size. Daha sonra mail zinciri içerisinde yer alıyor dedik siz onun farklı bir şey olduğunu söylediniz. Biz avukatınıza teslim edeceğiz. Görev sırasında göreviniz sırasında askerlik göreviniz sırasında TCG Yavuz F240 adlı gemi hakkında gemiyle ilgili bir göreviniz oldu mu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Olmadı zaten o gemiler yeni gemiler yani benim ayrıldığımdan sonra bahriyeye katılan gemiler yani 1984 senesinde ben ayrılırken o tip gemiler yoktu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu gemi ile herhangi bir ilişkiniz oldu mu sivil hayatınızda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok, yok”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ajandanızda Haziran, Çarşamba sayfasında Ankara merkez orduevi.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hangi sayfa efendim?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Haziran Çarşamba.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kaç Haziran?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”12 olabilir.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”12 Haziran buldum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”14 Haziran.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet buldum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”14 Haziran Çarşamba sayfasında Ankara merkez orduevi Metin artı Çağatay artı e.dnz alb Göksenin Tançelik telefon numarası e-mail adresi İzmir ulusal uyanış platformu Birsen hanım kurmay albay Osman Aras telefon numarası orgeneral Hurşit Tolon emekli orgeneral Marmara grubu Ulusal uyanış hareketi Ankara Sema Türk Ank Sema Türk kadınlar birliği başkanı Türkiyem Mustafa Özbek Türk metal sendikası başkanı. Türk bay diyalog Haberal Kamuran İnan siyasi kadın kurulları, STK’lar Yargıtay şeref Aydoğan devam ediyor.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Siz bu notla alakalı açıklamada bulundunuz. Ben bu notta sadece Marmara grubu, Ulusal Uyanış hareketi bununla alakalı notlarınızı soracağım ne anlama gelmektedir ulusal uyanış hareketi Marmara grubu? Ve Ank Sema Türk kadınlar birliği.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bu grupları ben fiilen bilmiyorum da şu ben Ankara’ya gitmeden evvel bu tip bilgileri arkadaşlarımdan topluyorum nitekim en altta kadın kurulları STK’lar filan gibi bilgilerden hani ben Ankara’ya gittim de parti adına o sırada Çağdaş Türkiye partisi genel başkanı sıfatı ile gidiyorum. Kimlerle görüşebilirim diye kendime önceden bir notlar yapıyorum yani bu ağırlıkla bu bilgiler o anlamda ki bunun içinde Hurşit Tolon da var zaten ona da dediğim gibi daha evvelden telefon edip randevu alıp gidiyordum. Onun altında mesela daha sonra da Yargıtay var bir de zaten Yargıtay’a da.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Onu açıklamıştınız bu ulusal uyanış hareketi nedir?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet o ANK dediği Ankara Sema hanım soyadını bilmiyorum. Türk kadınlar birliği deye onun başkanıymış.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ulusal Uyanış hareketi geçiyor birde o nedir ulusal uyanış hareketi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Nerdeydi o hıh yukarda galiba.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sema’dan ANK Sema’dan önce.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yukarda var bir tane hıh Ulusal uyanış tamam o da bu tip hareketler var diye onunla ilgili bir bilgi yani onun dışında çok detaylı bilmiyorum birde yukarda İzmir diye geçiyor İzmir Ulusal uyanış platformu bilmiyorum ikisi aynı mı? Yani kesin olarak hatırlamıyorum böyle aldığım notlar onlar. Yani ben mümkün olduğu kadar gittiğim zaman fazla yerle irtibat halinde olayım araştırayım partiye üye toplamak için. Ama görüşemedim onlarla.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Savunmanızda Sabri Dilmaç adlı bir emniyet görevlisinin Murat Ünlü’den belgeleri almış olabileceğini çalmış olabileceğini belirttiniz. Sabri Dilmaç, Murat Ünlü’yü tanıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben ikisi de tanımıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu konuda herhangi birisinden doğrudan veya dolaylı bir bilgi aldınız mı yani Murat Ünlü ya benim dolaylı da olsa size iletti mi benim belgelerim çalındı, bilgilerim çalındı diye bu konuda bilgi iletti mi size?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok, yok herhangi bir bilgi almadım yani ben sadece olabilir diye bunun araştırılmasını mahkemeden istiyorum dolaylı bir bilgisi çalınmış vesaire gibi onu bilmiyorum yani. Sadece o gösterdiğim bir şey vardı evet belki avukatım daha iyi bilir.”

Mahkeme Başkanı :”Avukat hanım not alın daha sonra savunması bittikten sonra ilave edersiniz şimdi savunmayı kesmiş oluyorsunuz devam etsin.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım müdafii Av. Naciye Sezer Nerun söz istedi verildi:” O çok önemli. Açılan diskte disk adı olarak Murat Ünlü yazıyor efendim ordan tespit edildi öncelikle.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben onu daha evvel anlattım diye anlatmıyorum yani o belgeler şey o sahte belleğin içinde çıktı. Burdan o kişiyi tespit ettik. Şimdi o kişi ile ilgili çalındığına dair bilgi var mı diye soruyor bilmiyorum onu. Ben tahmin yürütüyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Dolaylı olarak Murat Ünlü yani size doğrudan veya dolaylı olarak benim belgelerim çalındı vesaire gibi bir haber mi gönderdi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şöyle bir ifade kullanmışsınız o yüzden soruyorum olay şu o yazıları zaman bende çıktı diye iddia edilen polisin koyduğuna yüzde yüz emin olduğum yazı avukat Kazım Özak tarafından yazılmış ve de Şafak Yürekli, Koray Özyurt diye bir deniz albay tarafından da sonradan üzerinde de düzeltme yapılmış. Ben bunu nereden tespit ettim? Bana verilen mahkemenin verdiği ek klasör CD’lerinde o dosyanın özelliklerinde sağ olsun polis koyarken herhalde polisin bir tanesi de bana iyilik olsun diye o dosyayı yazanları da koymuş. Şimdi burda yüzde 100 eminim derken onun sebebini sordum yani bir haber mi geldi size? Bir iletişim mi kurdunuz? O anlamda bir iletişiminiz olmadı.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok dolaylı veya dolaysız hiçbir şekilde bir ilişkimiz yok.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şafak Yürekli’nin ifadelerini içeren bir kısım sanıkların talebi üzerine getirtilen 12. ağır ceza mahkemesinden getirtilen dosyada Şafak Yürekli’ye avukat Kazım Özok sorulmuş Şafak Yürekli bu kişinin kendi avukatı olduğunu söylemiş Gölcük’teki bir davasından dolayı avukatlık yaptığından bahsetmiş. Sizin de telefon rehberinizde Kazım diye biri geçiyor bu kişi kimdir, hatırlayabiliyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kazım Çilol diye benim sınıf arkadaşım var.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Numarasını hatırlayabilir misiniz yani somutlaştırarak sorsam size o mudur diye çünkü soy ismini yazmamışsınız.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok hatırlayamam. Yani Kazım olarak benim birde başka bir Kazım var Koç Kazım Koç var. O da yine bahriyeden sınıf arkadaşım bunlar hepsi çoktandır emekli ayrılmış.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kazım Özok’u diye birini tanımıyorsunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok, yok tanımam.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Tanıdığınız Kazım’lar Kazım Çiloğlu ve Kazım.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Koç”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Koç. Cengiz Köylü ile daha önceye dayalı bir tanışıklığınızı var mıdır dosyamız sanıklarından?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kim?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Cengiz Köylü.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Cengiz Köylü.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bizim dosyamız sanıklarından.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha burada tanıştım kendisiyle.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Daha önce bir tanışıklığınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlyas Çınar ile tanıştığınızı söylediniz. İlyas Çınar ile Şafak Yürekli arasında herhangi bir sohbette bir tanışıklığından bahsedildiğine şahit oldunuz mu? yani İlyas Çınar’dan Şafak Yürekli’yi tanıyorum, iletişimimiz var ilişkimiz var diye beyanda bulunmuş mudur sizin yanınızda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok hiç duymadım öyle bir şey.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Aşinalığınız yok yani bu isme.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok yok yani ismi de duymadım daha evvelden.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Size bir isim soruldu Gamze Kona diye bir isim. Bu kişiyle nasıl tanıştınız, ilişkinizin seyri bu kişi hakkında bildiklerinizi ayrıntılı olarak anlatır mısınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet, şimdi bu güven gurubunun bir bayram veya yılbaşı üstü veya ikisi bir arada olabilir o arada Ataşehir’de dediler ki güven gurubundan e-posta geldi, işte şu gün gününü hatırlamıyorum bulabilirim belki bir yerlerden. Bir bayram dolayısıyla bir tanışmamız olacak ailenizle beraber geliniz dediler. Bende hanımla beraber zaten Göztepe oradan orası yakın Ataşehir bir çay bahçesi bir yer. Oraya gittik orada güven gurubundan aşağı yukarı 15 kişi filan var, oradakilerle bayramlaştık masalara oturduk çay içiyoruz sohbet ederken, ben Gamze Kona hanımefendiyle tanıştım. O da bana işte ben kendi şirket kartımı vermişimdir o bana kart olarak Marmara gurubu diye bir bu anladığım kadarıyla düşünce kuruluşu gibi bir gurubu veya vakfı öyle bir şeyin kartını verdi, konuştuk. Daha sonra güven gurubunda yine görmüş olabilirim daha başka toplantı gittiğimde hatırlamıyorum ama herhalde gördüm ki parti kuruluşu esnasında kendisini davet ettim, gelirim dedi üye de olacaktı sonra vazgeçti dedi ben üniversitede ders veriyorum dolayısıyla benim yani üniversite hocası olarak gelmem dedi tehlikeli olabilir yani yasak olabilir veya mesleğim icabından gelmeyeyim dedi. Yani sakıncalı olabilir dedi, bir de o zaman emin değiliz üniversite hocası girmek için mutlaka üniversiteden müsaade alması gerekir diye düşündük sonra vazgeçti olmadı. E-mail gurubunda haberleşiyoruz yine demokrasi platformu üzerinden haberleşiyoruz. En son kendisi bu yurt partisi neydi eski içişleri bakanı Sadettin Tantan’ın partisine geçmiş yani ben tutuklanmadan aşağı yukarı bir, bir buçuk ay olabilir işten oradan aradı dedi bir eğitim seminerimiz var diye daha doğrusu aramadı da e-posta göndermiş kendisi bilhassa dış ilişkiler konusunda uzman yani siyaset olarak ama dış siyaset uluslar arası siyaset diyeyim, konusunda uzman. Birde bizim partinin Kadıköy belediyesinin olduğu yerde bir toplantı yaptık demiştim büyük Ortadoğu projesi oraya da konuşmacı olarak gelip kendisi oraya 5 kişi falan vardı konuşmacı, bir kişide oydu konuşmacı. Yani ilişkilerimiz bunlardan ibaret.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ömer Köker adlı kişiyle tanışmanız nedir?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ömer?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Köker.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Köker, çıkartamadım yani. Defterde bir yerde geçiyorsa not olursa ben oradan bakıp bulabilirim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Platformda vesaire geçiyor da hatırlamadıysanız tamam yani. Şimdi telefon rehberinizde belli kısaltmalar var, Oktay Yıldırım’ın karşısında mesela GV yazmışsınız onları ben size soracağım.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Güven gurubu demek, evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”NU?.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Numune hastanesi demek, numunenin NU’su.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”MB?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”N?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”MB?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”MB?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”MB, Zafer İnkaya?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”He meslek birliği.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Meslek birliği.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Zafer İnkaya’da BİESAN meslek birliği uzun uzun yazmamışım onun geçen seneki başkanıydı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”NY?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Naryaz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Deniz Tekin mesela var.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Naryaz’daki eleman.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”CT?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Çağdaş parti anlamında kısaca, çağdaş Türkiye olacak.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”DZ?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Deniz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”DM?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Derma.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Derma Burhan.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Derma evet Burhan. Eve o bir şey hastane değil de ufak poliklinik gibi tıp merkezi, müşterimiz bizim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”NV?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”NV, NV çıkartamadım isim var mı yanında?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Buradaki görüntüsü Y ile karışıyor olabilir biraz sonra tekrar.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Niğde, Van gibi mi yani?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Efendim.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Niğde, Van mı?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Niğde, Van.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Van, NV bilemedim onu isim varsa yanında.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”LX Hasan Tuncer?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha bu Unix olacak Unix derneğiyle ilgili Hasan Tuncer Unixçi. Daha doğrusu Unix’in bir de Lunix diye bilgisayarcılar bilir Linux diye onu LX diye Lunix’i kısaltmışım Hasan Tuncer.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”YT?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”YT, bu yeni Türkiye partisinin kısaltması.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TF?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TF?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”TF?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”T, Fransa.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Fransa.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TF yani adı Serkan Semerci diye bir isim var.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bir dakika çıkartamadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Trabzon, Fatsa.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Trabzon Fatsa.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TF.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Sonra Serkan diyorsunuz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Serkan diye bir isim var.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Semerci. Başka var mı TF ile ilgili acaba.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şu anda yok. KH var, Gündüz Aydın.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”H Kartal hastanesi anlamında o da oranın müdür yardımcısı ama TF’yi çıkartamadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TU?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yanında bir isim verebilir misiniz?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Erkin Fındık.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha TÜBİDER bu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”TÜBİDER.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani TÜBİDER’in ü’süz hali.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”HS, Zeynep?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bir dakika Serkan Semerci TF’yi buldum. Bu şey bu federasyon TÜBİDER gibi tüm bileşim federasyon kurduk demiştim bilgisayarla ilgili yani mesleki dernek bu, federasyon bu tamam.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani gurupları hatırlamak anlamında mı böyle kısa not alıyorsunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Burada DZ ile alakalı Deniz dediniz birkaç isim soracağım.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Buyurun.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”DZ, TGM, MEH. Bu kişi kimdir?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bir dakika DZ; TGM, MEH.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”DZ, TGM, MEH.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Mehmet belki TGM.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bu teğmen Mehmet filan bir şey olabilir yani, evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kimdir bu teğmen Mehmet mi deniz teğmen Mehmet?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Olabilir ama hatırlamıyorum bunu çok eskiden olacak herhalde.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Dz. Zafer Betoner diye bir isim var. Bunlar emekli kişiler midir yani bu listedeki telefon rehberindeki kişiler.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha emekli Zafer evet genelde emekli hep sınıf arkadaşlarım vardır bir de.

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Genelde emekli. Koray Oben diye bir isim var, bu ne demek?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet, bu benim şişecam da müdürümdü bilgisayar müdürüm. O Kazım Çiloğlu ile Kazım Koç’un telefonlarını verebilirim şimdi destek geldi yani oradan çek edebiliriz. ”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Olur söyleyin siz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi Kazım Çiloğlu, 0535 390 7020. “

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet diyerinin?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kazım Koç, 0532 322 7547.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Nuri Vardarbaşı diye biriyle tanışıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok onu burada duydum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Burada duydunuz. Başkanım tamam.”

Mahkeme Başkanı:”Ataman bey benimde size sorularım olacak bir hayli sorular soruldu ama hem biraz derleyip toplamak amacı hem de bazı konulara açıklık getirmek açısından soruyorum.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Buyurun.”

Mahkeme Başkanı:”Şimdi özellikle size savcılıkta, sorgu hakimliğinde bazı isimler sorulmuş olabilir fakat.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tam duyamıyorum başkanım.”

Mahkeme Başkanı:”Bu isimleri birazda ben araştırmak için soruyorum. Ahmet Feyyaz Öğütçü ile tanışıyorsunuz, deniz harp okulunda sınıf arkadaşım şeklinde bir beyanınız var zannediyorum.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet.”

Mahkeme Başkanı:”Daha sonra görüşmeye devam ettiniz mi, en son ne zaman görüştünüz, aranızdaki ilişki nasıldır, bir izah eder misiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”He bir dakika tekrar şey etti ben demin Kazım Yılmaz diye biri varmış. O da şey olabilir bir numara daha verebilirim ben Kazım diye, 0535 747 3941. evet, şimdi Feyyaz Öğütçü’yü soruyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı:”Evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bu deniz harp okulundan sınıf arkadaşım ama biz mezun olduktan sonra hep farklı yerlerde görev yaptık. Bahriyedeyken bulunmadık. Biz emekli olup ayrıldık son bu 5-10 sene diyebileceğim yani 10 sene bile değil onlar amiral olup da bilhassa İstanbul’a tayin olduktan sonra son zamanlarda, bazı sınıf yemeklerinde karşılaştık kendisiyle. Yani onun dışında direk telefonlarımda yoktur dediğim gibi çünkü amiral görevin başında ben dışarıda sivil rahatsız etmek istemedim. Ancak sınıf yemekleri olduğu zamanda sınıf yemeklerine kaç kişi gelecek edecek internetten topluyoruz. Mesela onu ben emir subayına bildiriyorum bazen öyle o da zaten internetten takip ediyor öyle. Onun dışında bir samimiyetimiz yok.”

Mahkeme Başkanı:”Her sene yapılıyor mu bu sınıf yemekleri?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi normalde daha doğrusu her sene derken bizim arkadaşlar 2000 yılında emekli oldular 2000 yılından sonra diyelim tutuklanana kadar 8 sene geçti, 8 sene içinde de 5 kere yapılmıştır. Yani 5’inde belki 3’üne o gelmiştir dolayısıyla yani karşılaştığım 2 ve 3’ünde kendisiyle sınıf yemeğinde sade bu sınıf yemeği diyince ailelerde gidiyor hep beraber, başka yani hatta bazen çocuklarda geliyor öyle kalabalık ortamda.”

Mahkeme Başkanı:”Bunun dışında telefonla yada yüz yüze görüştüğünüz oluyor muydu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok olmuyor, yani bir kere belki bilmiyorum telefon ya ettim ya etmedim veya iki defa bu kadar zaman içinde.”

Mahkeme Başkanı:”İlyas Çınar ile tanışıklığınız var, demokrasi platformundan tanırım şeklinde bir beyanınız olmuş.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Değil, İlyas Çınar’ı bu Fenerbahçe DG’deki kokteyllerde tanıdım o da emekli subay.”

Mahkeme Başkanı:”Ne tür kokteyller bunlar?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Zaten bu zaten TİB kayıtlarından baktığımız zaman İlyas Çınar ile bir görüşmenin ne zaman olduğu belli değil o sabit telefondan olmuş. İlk görüşmemde 2007’de başlıyor yani 2007 ve 2008’de görüşmelerimiz var kendisiyle ki bu da toplam 9 mesaj dahil bunun ikisi filan mesaj. Ben Fenerbahçe’de gördüğüm zaman ayakta orada sohbette genelde sınıfları olanlar hepsi yan yana olur, diğer sınıflarda birbirlerine şey eder yani az miktarda konuşur. Öyle fazla bir samimiyetim yoktur kendisiyle. Sonra demokrasi platformuna üye oldu oradan platform üzerinden herkese giden mesajlardan haberleşme var. yoksa direk fazla bir irtibatım yok.”

Mahkeme Başkanı:”Bir görevi var mıydı demokrasi platformunda.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Efendim.”

Mahkeme Başkanı:”Bir görevi var mıydı İlyas Çınar’ın?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok yok, demokrasi platformu sadece benim tarafımdan tek kişi olarak idare ediliyor. Zaten idaresi zor olduğu için ben sonra kontrolü bıraktım mesajlaşmada mesajları kontrol etmiyorum yani gönderilen e-postalar otomatik olarak herkese gidiyor.”

Mahkeme Başkanı:”Hüseyin Vural Vural’la tanışıyorsunuz zannediyorum.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Onu da yine sadece Fenerbahçe’deki kokteyllerde tanıdım. Buradan da baktığım zaman ilk 2007 yılında kendisiyle yani temasım olmuş telefon olarak. Evet ilk bir tane telefonunda zamanı belli değil, ben onu ilk kolona yazmıştım, bir ev telefonundan aranmış kendisi ev telefonundan aramış. Onun dışında 2007 yani çok oldukça yeni sayılır 2007 ve 2008’de. ha bir dakika onu da söyleyeyim bakın şöyle 2007’nin ilk Ocak, Haziran döneminde iki konuşma var. bir tane de belli olmayan zamanı belli olmayan konuşma var. 2007’nin ikinci yarısı ve 2008’in tamamında bir tek konuşma yok, yani ne kadar samimi olduğumuzu siz oradan çıkartın.”

Mahkeme Başkanı:”Bunların dışında bir görüşme oluyor mu? yani yüz yüze veyahut başka bir şekilde?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok ancak o Fenerbahçe’de, yani oraya geldiğinde denk geldiği zaman olmuştur. Onun dışında başka bir tanışıklığım yok.”

Mahkeme Başkanı:”Peki o Fenerbahçe’deki toplantılar veya görüşmeler çok sık oluyor muydu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok başka bir toplantı zaten hiçbir yerde yok.”

Mahkeme Başkanı:”Yani oradaki görüşmeler soruyorum yani.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Onun dışında bir toplantıda bulunmadım.”

Mahkeme Başkanı:”Ben Fenerbahçe’deki o kokteylleri (bir kelime anlaşılamadı) soruyorum. Yani her ay mı yapılıyor 6 aydı mı yapılıyor, 1 senede mi yapılıyor, ne kadar sıklıkta yapılıyor?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Dışında, yok. ha Fenerbahçe’deki kokteyller aşağı yukarı yani okullar kapanıp dışarıdan insanlar İstanbul’a geldikten sonra Ekim ayında diyelim başlar Mayıs ayında en son olur, kış aylarında yazın olmaz. Bu da her ayın üçüncü cuması olur ayda bir kere.”

Mahkeme Başkanı:”Kimler katılıyor?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Buraya emekli subaylar katılır. “

Mahkeme Başkanı:”Tuncer Kılınç katılıyor muydu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hayır o pardon emekli deniz subayları. Burası ha Fenerbahçe onu yanlış anlaşılmasın. Bu bizim Fenerbahçe DG dediğimiz deniz kuvvetlerine ait ufak bir tesis. Fenerbahçe’de tam bir fener var bu fenerde biliyorsunuz Galatasaray’ın ve Fenerbahçe’nin Fenerbahçe koyunda ufak onlarında birer çay bahçesi var gazino gibi bir yerleri var. denizcilerinki de onun bitişiğinde o sizin dediğiniz Fenerbahçe’deki ordu evi kara kuvvetlerinin o aşağı yukarı oraya gitmek için bir buçuk iki kilometre yol gitmek lazım, onun yolu ayrı. Bilmiyorum orayı biliyor musunuz anlatabildim mi?”

Mahkeme Başkanı:”Yo Fenerbahçe ordu evini biliyorum.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hah bu Fenerbahçe ordu evi değil bu.”

Mahkeme Başkanı:”Sizin ayrı bir diyorsunuz toplantı yeriniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Değil.”

Mahkeme Başkanı:”Ayrı.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Fenerbahçe spor kulübü ve Galatasaray spor kulübünün bulunduğu onların bir lokanta gibi yeri var, onun bitişiğinde. Fenerbahçe geliyor Galatasaray geliyor, deniz kuvvetleri geliyor üçü yan yanadır. Orada yatacak yer filan yok sadece bir iki tane lokanta gibi yer var bir tanede kafeterya var.”

Mahkeme Başkanı:”Şener Eruygur ile tanışıklığınız ilk tanışıklığınız ne zaman hangi tarihte tanıştınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben Şener Eruygur’u sadece televizyonlardan görüyorum.”

Mahkeme Başkanı:”Tanımıyorum diyorsunuz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hiç yani kendisiyle aynı bir binada dahi toplantı da dahi bulunmadım. “

Mahkeme Başkanı:”Bu Atatürkçü düşünce derneğine üyeliğiniz söz konusu herhalde girmişsiniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet.”

Mahkeme Başkanı:”Orada tanıma imkanı bulamadınız mı kendisini, orada görüşebildiniz mi veya görüşme imkanı bulabildiniz mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben Atatürkçü düşünce derneğinin Beşiktaş şubesine üye oldum yani öyle bir aktivite olmadı hep beraber bulunabilecek şekilde. Zaten söylemiştim yani tutuklanmadan aşağı yukarı kabaca 1 sene evvel üye oldum oraya o bir sene içinde de öyle bir aktivite olmadı. Ha birde şu olabilir bakın benim üyeliğim sırasında yani zaman çıkartamıyorum ama belki ben üye oldum arkasından o tutuklandı olabilir o sıra.”

Mahkeme Başkanı:”Evet, Birol Başaran ile tanıştınız mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Birol Başaran.”

Mahkeme Başkanı:”Evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bu ilk anlattığım 1989’da kuruluşunu yaptığımız açık sistem Unix dernek dedim hani o dernek. Bu dernekte aşağı yukarı ben 75-76 yıllarında başkanlık yaptım, ben ayrıldıktan sonra 77 yılında değil de 78 yılında muhtemelen yani iki sene sonra Birol Başaran onun yönetiminde bulundu. Ben tabi dernek senede bir toplantıları olur o toplantılarda karşılaştım. Senede bir dediğim seçim oluyor şey oluyor zaten bir daha aday olmadım ben oraya. Orada kendisini gördüm.”

Mahkeme Başkanı:”Ne tür toplantılardı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şey bu bilgisayar derneği. Ney toplantı dediğim seçim yani senede bir seçim için aşağı yukarı bir araya geliriz.”

Mahkeme Başkanı:”Peki Atatürkçü düşünce derneği üyeliğiniz sırasında tanışma, ( bir kelime anlaşılamadı)”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha yok ben şey bilgisayar derneğinden bahsediyorum. ADD’de biz onunla aynı zamanda bulunmadık onunda ifade burada alınırken o gün ortaya çıktı. O yanlış hatırlamıyorsam 2005 yılında ADD’den istifa edip ayrılmış Kadıköy’den ben ise 2007 sonunda veya 2008 başı neyse yani iki sene sonra Beşiktaş’a üye oldum. Yani derneğin farklı şubelerinde ve farklı zamanlarında. Aramızda iki yıl var.”

Mahkeme Başkanı:”Hurşit Tolon ile tanışıklığınız var mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”İşte bir kere partiye davet için gittim onun dışında hiç kendisiyle görüşmedim.”

Mahkeme Başkanı:”O da başka şahısları herhalde size salık verdi. Dimi yani onları üye yapın diye.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hı evet o bilhassa İzmir için bana salık verdi. Zaten biz İzmir teşkilatını kurmuştuk hep onu söylüyorum yani böyle bir örgüt olsa dernek olsa böyle bir kuracağımız parti çabuk çökmez, birde baştan gidip konuşurum daha kurmadan, oradan adam alırız öyle bir şey söz konusu değil. oraya gitmiş konuşurken o da belki bana yardımcı olsun diye bak işte madem adam arıyorsun istersen bunları al dedi ama, o dediği numaraları da orada yazdığım numaraları onun tavsiye ettiği numaraları kontrol edebilirsiniz benim kayıtlarımdan ben onları aramadım.”

Mahkeme Başkanı:”Kendisini partiye mi davet ettiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet partiye davet ettim.”

Mahkeme Başkanı:”Hangi partiydi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Çağdaş Türkiye partisi, benim kurduğum parti.”

Mahkeme Başkanı:”Kabul etmemesinin bir sebebi var mı veya.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani kendisi ben dedi siyasi olarak düşünmüyorum ben dedi herhangi partiye girmeyi düşünmüyorum dedi, teşekkür etti. Kabaca 15 dakika filandır yani görüşmemiz. Onun sebebini anlatmıştım parti içindeki arkadaşların hani biraz da baskısıyla çünkü hep değişik isimler üzerinde konuşuyoruz, neticede benim gidip görüşmem gerekiyor.”

Mahkeme Başkanı:”Behiç Gürcihan ile ilk tanışıklığınız ne zamana denk geliyor?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi yıl olarak çıkartamıyorum ama bir yine bu onların bir toplantısı bu 2023 için bir internet üzerinde sanal gurubu var. işte oraya üye olmuştum, onun bir toplantısına gittim orada tanıştım.”

Mahkeme Başkanı:”Kendisini ne olarak tanıttı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Efendim.”

Mahkeme Başkanı:”Kendisini ne olarak tanıttı Behiç Gürcihan mı yoksa Kıvanç Değirmen’li olarak mı tanıttı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha Behiç Gürcihan ben Kıvanç’ı çok sonra öğrendim yani.”

Mahkeme Başkanı:”Kimden öğrendiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Galiba internet üzerinden yine isim yazarken çünkü bir yerde geçiyor hani ben diyor Behiç Gürcihan ama Kıvanç Değirmenli olarak yazı yazıyorum gibide onu açıkladı, bir yerde var yani. Ama ben onu çok zaman sonra öğrendim ben ikisi başka kişiler zannediyorum.”

Mahkeme Başkanı:”Peki nasıl bir ilişki var aranızda, yani devamlı görüşüyor musunuz yoksa nadiren mi görüyordunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok devamlı değil internet üzerinden ben şimdi yeni oluşum partiyi kuracağım zaman bir sürü insanı davet ettim. O da gelmedi ama sonra nasıl olduysa bir çalışmada şöyle gibilerde bize bir iki yardımcı olur gibi olurdu. Bir iki toplantıya geldi sonra işte taksimde nippon otelde yaptığımız bir toplantıya da geldi orada o zamanki başkan Metin Bozkurt onun özellikle çalışması için bir orada müsvedde liste hazırlandı, komisyonlar ama komisyonlardan hiçbiri çalışmadı. Ondan sonrada pek ilişkimiz olmadı.”

Mahkeme Başkanı:”Metin Bozkurt’u nerede tanıdınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Metin Bozkurt.”

Mahkeme Başkanı:”Evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Onu yine bu tip toplantılarda katıldığım zaman kendisi emekli albay karacı emekli albay.”

Mahkeme Başkanı:”Hangi toplantılarda tanıdınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hatırlamıyorum toplantı olarak. Aşağı yukarı 2004 yılı filan olabilir.”

Mahkeme Başkanı:”Metin Bozkurt zannediyorum, çağdaş Türkiye partisinin genel başkanı değil mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet kurucu genel başkanı.”

Mahkeme Başkanı:”Beraber mi karar verdiniz öyle bir parti kurmaya veya ne şekilde öyle bir parti ortaya çıktı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet beraber.”

Mahkeme Başkanı:”Yani nereden böyle bir parti kurma gereği gördünüz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani böyle bu tip toplantılarda konuşurken işte Türkiye’nin durumunu görüyorsunuz ortada ciddi bir parti yok. Temiz bir parti olsun diye sıfırdan aşağı yukarı çekirdek olarak da 4 kişi. Daha doğrusu ilk onda da başlamadı işte Haluk Ongar vardı söylemiştim. Onunla o vardı ben vardım sonra Metin Bozkurt o bir iki arkadaşını getirdi böyle yavaş yavaş çevrede büyüyor o şeklide.”

Mahkeme Başkanı:”Bu çağdaş Türkiye partisini kurduğunuz zaman.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet.”

Mahkeme Başkanı:”Metin Bozkurt ile tanışıklığınız ne kadar olmuştu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bir sene filan diyeyim, yani partinin resmi kuruluşundan bir sene evvel. “

Mahkeme Başkanı:”Peki o da mı aynı şeyleri düşünüyor yani temiz siyaset.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet konuşma olarak uyuyordu konuşmalarımız.”

Mahkeme Başkanı:”Behiç Gürcihan zannediyorum Emin Şirin’i partinize alması için almanız için tavsiye etmiş. Emin Şirin ile görüştünüz mü bu konuda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok yani Emin Şirin ile hiçbir görüşmem olmadı. Sadece Behiç Gürcihan ile görüştüm ben dedi böyle böyle biri var kendisiyle görüştüm, size faydalı olur bende çok sevindim bir milletvekiliydi o zaman, bağımsız milletvekiliydi. Partimizin adı da mecliste duyulacak diye hoşuma gitti ama ses seda bir şey çıkmadı ama benim direk bir temasım olmadı.”

Mahkeme Başkanı:”Peki Emin Şirin’i tek başına mı davet ettin yoksa başka millet vekili arkadaşınızla beraber gelin bizim partiye üye olun şeklinde mi bir teklifte bulundunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha zannetmiyorum zannetmiyorum yani konuşma sırasında bana sadece Emin Şirin’den bahsetti.”

Mahkeme Başkanı:”O tarihte bağımsız milletvekiliydi öyle mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bağımsız tek kişi. O zaman partiden ayrılmıştı yani AKP’den ayrılmış kendisi mecliste bağımsız milletvekiliydi.”

Mahkeme Başkanı:”Erol Mütercimler ile karşılaşmanız oldu mu veya görüşmüşlüğünüz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi ben daha evvel söylediğim bunu açıkça unutmuştum burada notlara bakınca demokrasi platformunun ilk daha yeni Türkiye partisi içinden ayrıldığımız sırada ne yapalım demokrasi platformu devam etsin etmesin gibi bir düşünce sırasında bir toplantı yapıp onu da internetten bulup o televizyonlarda izliyordum kendisini oradan demokrasi platformuna üye yapıp ondan sonra herkesi çağırdığım sırada onu özel olarak çağırmadım ama herhalde o da merak etti nedir bu demokrasi platformu diye bir toplantımıza geldi. Ondan sonra ben hiç yıllarca kendisiyle görüşmedim birde bu çağdaş Türkiye partisini kurduğumuz zaman özellikle Metin Bozkurt başkan bir randevu ayarlayıp gel gidelim dedi. İşte onun adı geçince dedim denizci kendisi. Oradan Taksim’de kısa bir görüşme yaptık 5-10 dakikalık bir görüşme o da hatta not almışım notta diyor ki işte böyle parti kuracağınıza ANAP boşta şimdi ona gidin orada çalışın madem siyaset yapmak istiyorsunuz diye öyle bir tavsiyede bulundu.”

Mahkeme Başkanı:”Evet ilk tanışmanız ne zamandı yani Erol Mütercimler ile hangi tarihlerde tanıştınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”İşte ilk tanışmam bu 2003 yılı oluyor demokrasi platformunun toplantısında. Daha evvelden bir tanışıklığım yok.”

Mahkeme Başkanı:”Asuman Özdemir ile bir irtibatınız var mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi o da çok açık olarak buradan da gözüküyor bununla ilgili e-postalarda mutlaka benim bilgisayarımda vardır. Kendisi demokrasi platformuna üye olmak için e-posta gönderdi. O e-posta direk olarak moderatör olarak bana düşüyor bende orda işte kimsin adını soyadını telefon numarası gibi bilgilerini istiyorum. O da onları gönderiyor ben arıyorum kendisini. Bir kere de yok bir kere ben aradım o aramamış beni buradaki mükerrer. Bir görüşme var onunda tarihini söyleyeyim buradan var mı bakayım tarihi bunun tarihi yok ama 2006 yılı içinde 2006 yılında bir tek onunla ilgili görüşme var. Yani detaylı tarihini bulabilirim eklerden. Bir görüşmemiz var onun dışında yok.”

Mah0keme Başkanı :”Hangi konuydu bu görüştüğünüz konu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Demokrasi platformuna kayıt olurken şimdi biri bana e-posta gönderiyor diyor ki benim işte adım soyadım bu telefonlarım bu diyor bende o telefonu mutlaka ararım ki doğru numaramı verdiği kontrol ediyorum. Kişiyi kontrol etmek için numarasını. Benim o kontrol arayışım var onun dışında hiçbir görüşmem yok.”

Mahkeme Başkanı :”Üye oldu mu daha sonra Ayşe Asuman Özdemir?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Oldu tabi bende ordan çek edip gerçek kişi olduğunu tespit edince üye yaptım.”

Mahkeme Başkanı :”Peki Gazi Güder’le en son görüşmeniz ne zamandı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kim?”

Mahkeme Başkanı :”Gazi Güder”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Gazi Güder şimdi yani Gazi’yle benim çok bir görüşmem yok. Yani kendisini de severim ama yani kendisi biraz ayrı yani yaşıyor diyelim bizim çevremizden veya bahriyeli arkadaşlardan çok yoğun işte çalışır bu program yaptığı için gece gündüz çalışır. O program yaptığı için daha ziyade geceleri oturur gündüz de işe gitmez yani, uyur. O bakımdan yani bulup da görüşmek de pek biraz zor kendisiyle. Yalnız onun yanında söylemiştim başka bir arkadaşım çalışıyor ben öbür arkadaşımla ailece görüştüğüm için kendisinden zaman zaman bilgi alıyordum işte kendisi iyi uğraşıyor, çalışıyor, gece yarılarına kadar diye onu ordan biliyorum. Bahriyeden ayrıldıktan sonra söylemiştim bizim kovimin yemekleri olur senede bir o yemeklerde, o yemeklerde diyelim her senede olmaz daha sonraları bitti. Yani olmuyor çünkü bizim tanıdığımız kovimdeki kişilerde ayrılınca ordan kovimi de başka yere bağladılar yani bağımsızlığı kalktı, toplantılar da bitti. Dolayısıyla orda 10 defa toplantı yapıldıysa onun 3’ünde karşılaşmışımdır. Onun gittiği hem benim gittiğim o da yani bu geçen 25 yıl içinde. Onun için buradan zaten hiçbir telefon gözükmüyor onunla konuşmuşluğum.”

Mahkeme Başkanı :”Sinan Aygün’le bir tanışıklığınız var mıydı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok o yine bizim partide konuşurken arkadaşlarla not alıp bir arkadaşta ben Rüştü Yumuk ben Ankara’ya gittiğimde görüşeyim dedi yani kendi üzerine görev aldı ama görüşmedi kaldı.”

Mahkeme Başkanı :”Levent Pektaş’la bir görüşmüşlüğünüz var mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben Levent Pektaş’ı ilk burda hapishanede koğuşta kalıyorum bizim koğuşa geldi orda tanıdım kendisini.”

Mahkeme Başkanı :”Erkut Ersoy’la nasıl tanıştınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”İşte onun biraz şöyle internet üzerinden gruba üye oldum. Daha sonra toplantı.”

Mahkeme Başkanı :”Hangi gruba, hangi gruba üye oldunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”O gruplar galiba bir iki defa değişti yani bir tanesi DDS bir tanesi özel büro bir kere kapandı değişti o gruplar yani burda adı geçen gruplar ondan sonra onların bir İstanbul’da toplantısına katıldım.”

Mahkeme Başkanı :”Hangi tarihte oldu hatırlıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani 4 sene 5 sene filandır herhalde tam emin değilim yani 1 senede hapis düşersek geriye 3 sene.”

Mahkeme Başkanı :”Düzce toplantısı 2007 yılında olmuştu değil mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”2007 belki 2005’dedir veya 2006’dır İstanbul’da bir toplantı bir de Düzce’de katıldım.”

Mahkeme Başkanı :”Nerde yapıldı İstanbul’daki toplantı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Taksim’de bir otelde o ara yerlerde bir otel ismini.”

Mahkeme Başkanı :”Kaç kişi katıldı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”30 kişi filandır katılmıştır. 30 kişi 40 kişi ama açık yani bunlar internetten ilan ediliyor herkes katılabilir.”

Mahkeme Başkanı :”Peki katılanların vasıfları neydi yani bilgisayarla ilgililer mi, internetle ilgililer mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Genel yani her bir kere mutlaka bilgisayar kullanması gerekiyor çünkü internet üzerinden haberleşiyor.”

Mahkeme Başkanı :”Yani bahsettiğiniz bir grup var iki grup dediniz işte sonradan değiştirdiniz o grubun.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani oraya katılan insanların ben birbirini tanıdıklarını zannetmiyorum çünkü orda herkes birbiriyle orda tanışıyor. Genelde tek tek gelen insanlar var meraktan gelen insanlar var.”

Mahkeme Başkanı :”Peki o toplantıdan nasıl haberiniz oldu o toplantıdan?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”İnternet üzerinden gruba üye olanlar dağıtılıyor üyelere artı kimler katılacak diye de orda ilan ediliyor yani benim katılacağımı gruptaki herkes duymuş oluyor öyle saklı gizli bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı :”^Toplantının masraflarını kim karşıladı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Katılanlar karşılıyor genelde yani işte 10, 12 lira 13 lira civarında rakamlar olur.”

Mahkeme Başkanı :”Ne konuşuldu o toplantıda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi o grupta giden mesajlar yani bilgisayar teknolojisi olabilir bu güncel konular işte PKK konusu gibi değişik konular işte beyin kontrolü onlar onları anlatıyor gibi aklıma gelmiyor şey olarak.”

Mahkeme Başkanı :”Hackerlik konusu görüşüldü mü acaba?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Efendim.”

Mahkeme Başkanı :”Hackerlik konusu görüşüldü mü?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok yok öyle bir şey öğretemez yani o aynı bir olay.”

Mahkeme Başkanı :””Haberleşme internetten haberleşme şekli veya bundan sonra ne işler yapılacak veya neler yapılması gerekiyor gibi böyle bir şeyler yapıldı mı görüşüldü mü?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok, yok, yok bu hackerlik konusu yok.”

Mahkeme Başkanı :”Yani o güncel konuları görüştünüz işte onları görüştünüz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani güncel konular yani tanışma işte herkes burda hatta kendisi oradaki mesajları da vardır. Herhangi bir konuda bir yani ihbar edeceğiniz polise ihbar etmek istediğiniz ve yahut ta edemeyip sıkıldığınız bir şeyler varsa gönderin biz onları bildirelim şeklinde ve de e-postalar geliyordu.”

Mahkeme Başkanı :”Peki o toplantı Erkut Ersoy kendisini Yusuf Özbek olarak mı tanıttı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani ben kendisini Yusuf olarak biliyorum. Çünkü o bir kişide olmuyor toplantıda onlar 2, 3 kişi oluyor dolayısıyla da ben isimleri aklımda tutamadım yani. Bende konuştuğumda veya verdiğimde bana Yusuf diye vermiş çünkü ben her yere onu Yusuf olarak yazmışım Yusuf Özbek diye.”

Mahkeme Başkanı :”O toplantıdan önce Erkut Ersoy ile internette görüşüyor muydunuz yani yazışma, e-mail gönderme durumu var mıydı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Öyle direk görüşmemiz yok, yok direk görüşmemiz yok.”

Mahkeme Başkanı :”Sizin o toplantıdan internet vasıtası ile haberiniz oldu gittiniz katıldınız öyle mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tabi, tabi, tabi.”

Mahkeme Başkanı :”Kendisini Yusuf olarak mı tanıttı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani orda çıkıp da tanıtıp tanıtmadığını da hatırlamıyorum yani.”

Mahkeme Başkanı :” Yani konuşma falan yapmadı mı veya herhangi bir konuşmadı mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Zaten 1 kişi değil yani 1 kaç kişi konuşuyor çıkıyor.”

Mahkeme Başkanı :”30 kişi falan diyorsunuz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Dolayısıyla ben o kişiyi sima olarak aklımda tutmadım. Ben onu burda en iyi hapishanede burda gördüm.”

Mahkeme Başkanı :”Şimdi Erkut Ersoy zannediyorum emniyetteki ifadesinde yanlış olmasın Yusuf isimli bir şahıstan bahsediyor bu Düzce’de bir alışveriş merkezinde çalışan bir şahısmış Kuvai Milliye derneğini merak ettiği için oraya götürmüş tanıştırmış. Öyle bir ifadesi var Erkut Ersoy’un yani Erkut Ersoy dışında başka bir Yusuf olabilir mi sizin tanıdığınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hı bilemiyorum onu yani iki kişi ile tanışıp ben onu Erkut’u tanımayıp sade öbürünü mü tanıyorum onu bilemeyeceğim yani sima olarak çıkartamayacağım. Ama benim aradığım telefon bu Erkut’un telefonu hani bende kayıtlı olup da çıkan ben onu Yusuf Özbek diye aramışım ama Erkut’un telefonu öyle.”

Mahkeme Başkanı :”Peki telefonda ismini sormadınız mı yani kendisini tanıtmadı mı ismen yani ben Erkut veya Yusuf’um şeklinde bir beyanı olmadı mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben sorduğum zaman bana Yusuf demiş ki ben onu Yusuf diye not almışım.”

Mahkeme Başkanı :”Peki ne zaman öğrendiniz yani gerçek ismini ne zaman öğrendiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Daha doğrusu ben Erkut Ersoy diye birini duyunca bu sefer onun Yusuf Özbek olduğunu bilmiyorum yani onu da daha sonra işte bu işlerde öğrendim ben onu. İfadede filan çıktı veya savcılık sorgusunda yani Erkut olarak hatırlamıyorum ben.”

Mahkeme Başkanı :”Daha sonra Düzce.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tabi özel büro falan deyince ben Yusuf Özbek diye tanıyorum Erkut kimdir ordan iş karıştı.”

Mahkeme Başkanı :”Peki özel büroda yazışmalarda Erkut Ersoy diye ismi geçmiyor muydu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bilmiyorum hiç hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Yani siz özel büroya baktığınız zaman hep Yusuf ismine mi rastlıyordunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok orda zaten isim olarak da gelmiyor özel büro diye geliyor. Bunlar tarafından atılırsa bir yazı özel büro diye geliyor. Kişi altına Ahmet, Mehmet filan isim yazmıyor. Ancak diyelim ben bir oraya posta gönderirsem ben kendi adımı yazıyorum. Üye yazıyor fakata orayı yönetenler hani modaratör olarak modaratör tarafından gönderilmiş gibi. Gözüküyor şey gözükmüyor ismi yok altında.”

Mahkeme Başkanı :”Dana sonra Düzce’de bir toplantı yapılmış 2007 yılında.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet”

Mahkeme Başkanı :”Bu 2 toplantı arasında görüştünüz mü kendisiyle telefonla veya yüz yüze Erkut Ersoy’la?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yüz yüze görüşmedim zaten yani o tarafta ben buradayım İstanbul’da Düzce.”

Mahkeme Başkanı :”Telefonla çok sık görüşüyor muydunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok zaten bakın burda nerde telefon bakın şöyle söyleyeyim ilk 2006’da bir görüşme var.”

Mahkeme Başkanı :”Onları belirttiniz zaten fazla bir görüşmeniz yok.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet daha sonra ben bak toplam karşılıklı 5 görüşme var 2006, 2007 yılı bir buçuk yılda pardon iki yılda. 2 yılın tamamında 5 görüşme var.”

Mahkeme Başkanı :”Peki neye ilişkin o görüşmeler?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ke bunlarda mesaj var arada.”

Mahkeme Başkanı :”Neye ilişkindi o görüşmeler mesaj veya telefonla diyelim o 5 görüşmede neyi görüştünüz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi ben düşünüyorum mesela 2006 yılında bir görüşme olmuş benim o parti zamanı yoğun çalışmalarımda. Benim onunla yoğun bir ilişkim olsa 10 defa, 20 defa görüşmem lazım. Bir kere görüşmüşüm.”

Mahkeme Başkanı :”Bu görüşme konularını hatırlıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hiç hatırlamıyorum, hiç hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Peki o Düzce’deki toplantıya 10 kişi civarında bir katılım olduğunu söylediniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet”

Mahkeme Başkanı :”4000 kişi davet edilmesine rağmen 10 kişi katıldığını söylediniz peki 10 kişi fazla bir kalabalık grup değil.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Değil”

Mahkeme Başkanı :”Yani o katılanları hepsini ismen tanımadınız mı? Kimler katıldı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Orda konuşuldu tabi onlar ama sonra aklımda kalmadı bir şey.”

Mahkeme Başkanı :”Peki Erkut Ersoy’u ne olarak tanıdınız orda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bilmiyorum yani herhalde ben onu yine Yusuf olarak biliyorum ki daha sonrada çünkü yemek ben şimdi onu da zamanı bilemiyorum ama yine parti içinde çağırdığım zamanlar o sırada hep onu şey olarak biliyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Yusuf olarak biliyorsunuz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yusuf olarak biliyorum bilsem Erkut diye yazarım niye Yusuf diye yazıyım?”

Mahkeme Başkanı :”Peki kendisini Yusuf olarak tanıtmasının veya sizin tanımanızın bir şeyi var mı amacı? Sizi yanıltmasının bir sebebi var mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hiç bilemiyorum, hiç bilemiyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Yani şöyle bir soru sorayım özellikle yani siz Yusuf ismini nerden edindiniz Erkut Ersoy’un?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben onu sordum burda hapishanedeyken.”

Mahkeme Başkanı :”Yusuf dedi öyle mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Dedim nerden çıkartıyorsun Yusuf’u benim dedi göbek adım Yusuf dedi ben Yusuf’u da kullanıyorum dedi. Bana dediği o burda ama hapishanede.”

Mahkeme Başkanı :”Peki Düzce’deki toplantıda neler görüşülmüştü?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yine benzer şeyler görüşüldü yani konular. Yani çok açık yani detaylarını bilemiyorum yani orda saklı gizli bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı :”Şimdi ortak konunuz internet ve internet ortamında görüşme değil mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet, evet.”

Mahkeme Başkanı :”O da bilişimci diyeyim çünkü şeyle o da uğraşıyor sizde aynı şekilde bu konular görüşülmedi mi yani bilişim üzerine, bilgisayar üzerine, internet üzerine her hangi bir konu görüşülmedi mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Çok değişik konular var en çok yani bana değişik gelen işte insanları ilaçla uzaktan manyetik alan kontrolü ile beyin kontrolü vesaire gibi yapıyorlar diye biraz uçuk şeylerde konuşuldu. Yani o dikkatimi çekti aklıma kalan o var, en çok PKK olayı ile ilgili, Ermeni olayı ile ilgili.”

Mahkeme Başkanı :”Peki bu sorunlar görüşülürken çözüm önerildi mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok çözüm diye bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı :”Yani ne yapılması gerekiyor yani niye görüştünüz bu konuları?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok onların yani bir nevi tanışma toplantısı gibi bir de toplantıyı Düzce’de yapmalarının sebebi İstanbul ve Ankara’da ortak tek toplantı olsun iki taraftan birden gelsinler diye işte onun için ona kimse gelmedi.”

Mahkeme Başkanı :”Peki gelenleri tanıdınız mı? Hepsiyle tanıştınız mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Gelenleri orda tanıdım tabi.”

Mahkeme Başkanı :”Hatırlıyor musunuz şu anda katılanların isimlerini?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hatırlamıyorum isim olarak.”

Mahkeme Başkanı :”Erkut Ersoy’dan başka Yusuf isminde biri var mıydı o toplantıda?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”İşte bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Peki Erkut Ersoy size Kuvai Milliye derneğinden falan bahsetti mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok hiç bahsetmedi ben onları burda öğreniyorum. Yani buradaki ifadelerde.”

Mahkeme Başkanı :”Sizin sizin ne zaman haberiniz oldu Kuvai Milliye derneğinden?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Erkut’la Kuvai Milliye’nin ilişkisi mi değil?”

Mahkeme Başkanı :”Hayır, hayır”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi direk Kuvai Milliye’ye geçtik.”

Mahkeme Başkanı :”Ben sizin açınızdan soruyorum evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Benim Kuvai Milliye’nin olduğuna dair işte o Ağustos’ta gitmeden evvel yani bu Fikri Karadağ’ın olduğuna dair 20’sinde gitmişiz tahmin ediyorum ondan 5, 10 gün evvel partideki genel sekreterim Osman Ünal o randevu almış şu gün gideceğiz dedi. Kadıköy’de bir yerde buluştuk kendisi Kadıköy’de geldi. Ben şirketten karşıya geçtim yine bir kişiye Beşiktaş’ta arkadaşımız onu da alıp üçümüz karşıda buluşup o bizi götürdü.”

Mahkeme Başkanı :”O arkadaşınızın ismini hatırlıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Arkadaş dediğim partideki genel başkan yardımcım Fatin Akkaya yani ben.”

Mahkeme Başkanı :”Osman Ünal.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Osman Ünal ve Fahin Akkaya biz üçümüz gittik üçümüzde partinin resmi görevlisi.”

Mahkeme Başkanı :”Kuvai Milliye derneğinde kimlerle görüştünüz Fikri Karadağ ve Hüseyin Görüm’le mi görüştünüz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Fikri Karadağ ile görüştük. O da demek toplantıya geldi gitti onu da konuşurken odasında kendini tanıttıysa bende oraya not aldım.”

Mahkeme Başkanı :”Nasıl bir görüşme ortamı vardı yani kalabalık mıydı görüşmeniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok başka kimse yok yani biz üçümüz gittik o da masasında oturuyor. Biz önde koltukta oturuyoruz, kendimizi tanıttık, partimizi tanıttık, o da kendilerini tanıttı yarım saati geçmemiştir toplantı 15 dakika mı yarım saat mi bilemiyorum yari yarım saat diyeyim veya 15 dakika öyle bir görüştük çıktık.”

Mahkeme Başkanı :”Partiniz hakkında düşüncelerini söylediler mi veya siz dernek hakkında görüş, düşüncelerinizi söylediniz mi?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha bizim hakkımızda bir değerlendirme mi?”

Mahkeme Başkanı :”Evet”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bir şey yapmadı bir şey söylemedi.”

Mahkeme Başkanı :”Ya siz davet ettiniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ha biz yemeğe davet ettik.”

Mahkeme Başkanı :”Onlar ne cevap verdiler?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tabi normal olarak geliriz falan diyorlar şey olarak nezaret kaidesi olarak bir bakalım falan dediler ama bir daha ses seda çıkmadı.”

Mahkeme Başkanı :”Peki Erkut Ersoy’un Kuvai Milliye derneği ile ilgisi var mıydı onu anlatabilir misiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ben onun olduğunu burda öğreniyorum buradaki konuşmalardan Ali Özoğlu’nun ifadelerindeki anlatımlardan filan ordan duydum daha evvelden onların bir ilişkisi olduğunu bilmiyorum. Röportaj filan yapmış diye burda duydum onları. Hep biz 10 kişi falan diyorsunuz o toplantıya katılıyor Düzce’deki özel büronun toplantısı İstanbul’da da olduğu zaman 20 kişi, 30 kişi katılır yani bu toplantılara herkes katılacağım diye bir şey yok yani genelde insanlar sade internetten bağlanıp kullanıyor.”

Mahkeme Başkanı :”Evet, savcılıktaki ifadenizde üyesi olduğunuz dernekleri belirtmişsiniz bir hayli dernek var. Bilgisayarla ilgili açık sistem kullanıcıları derneği, internet teknolojileri derneği olarak söylemişsiniz. Türkiye bilişim derneği, TÜBİDER, BİYESAM, YASAT, ADD, memleket sevdalıları derneği böyle partilerden bahsetmişsiniz meslek dernek üyeliğim vardır demişsiniz. Şimdi bunları bir sırası ile izah edebilir misiniz yani hangi derneğe hangi tarihte üye oldunuz? Üyeliğiniz ne kadar sürdü, kimlerle tanıştınız Tarih sırasına göre yani ilk dernek üyeliğiniz ne zaman başladı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”evet ben onları ilk 1989’da o TURUK diye geçiyor Unix kullanıcıları derneği, o parantez içinde olan açık sistem kullanıcıları derneği aynı dernek sonra adını değiştirdi sonra bir daha adını değiştirdi en son internet teknolojileri derneği olarak devam ediyor o dernek.”

Mahkeme Başkanı :”Evet, bu hala devam ediyor mu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ediyor ama şimdi artık dernek toplantı şeklinde değil de sadece internet üzerinde sanal bir dernek haline geldi.”

Mahkeme Başkanı :”Evet diğer derneklerle bağlantınızı nedir yani Türkiye bilişim derneğiyle.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bilişim derneği merkezi Ankara’dır. Ona üyeyim.”

Mahkeme Başkanı :”Ne zaman üye oldunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ona ona da aynı yıllarda üye olmuşumdur. O da baya eski bir dernek yani 90 yıllarda filan diyeyim belki üye oldum. Onun birkaç Ankara’da toplantısına gittim onlar zaman zaman İstanbul’da toplantı yaparlar. Sonra İstanbul şubesi de kuruldu şimdi İstanbul şubesine üye olmuş oluyoruz. Tamamen bilgisayar konusuna teknik ve ağırlıklı olarak akademisyenlerin bulunduğu bir dernektir.”

Mahkeme Başkanı :”Hala devam ediyor mi üyeliğiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Devam ediyor.”

Mahkeme Başkanı :”TÜBİDER’e ne zaman üye oldunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”TÜBİDER aşağı yukarı 5 yıl olmuştur. Zaten kendisi 10 yıllık kabaca bir dernek. Ben 5 yıldır üyeyim ilk üyeliğimden 1 yıl sonrada yönetim kuruluna seçildim yönetimde kaldım aşağı yukarı.”

Mahkeme Başkanı :”Hala devam ediyor mu üyeliğiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Devam ediyor ama tabi son bir yıldır ilişkim mecburen yok.”

Mahkeme Başkanı :”BİYESAM bilişim ve yazılım eser sahipleri meslek birliği var.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Evet”

Mahkeme Başkanı :”Buna üyeliğinizi ne zaman başladı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Onun hem kurucu yani üyesiyim yönetim kurulu üyesiyim.”

Mahkeme Başkanı :”Hangi yıl?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”O da son üç yıl filandır üç yıl aşağı yukarı üç veya dört yıl.”

Mahkeme Başkanı:"2007 yılı mı diyorsunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Olabilir yani kesin rakamları çıkaramıyorum ama 3 yıl filan tamamen bilgisayarda yazı eser üreten kişi ve şirketler için ilk başta şirketleri aldık sonra kişiler gelecek. Odur o daha evvel söylemiştim şeyden yani resmi yarı resmi kültür bakanlığından müsaadeli ve onun kontrolünde bir dernek. Meslek birliği dernek değil meslek birliği.”

Mahkeme Başkanı:"Bu YASAD var yazılım sanayicileri derneği.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”YASAD yazılım sanayicileri derneği. Ona da aşağı yukarı bir on yıldır üyeyim. On derim on üç on dört çıkar tam bilemiyorum ama o da yazılım konusunda daha ziyade biraz her şirketin değil de daha ziyade kaliteli şirketlerin yani seçerek şirketleri alıyorlar her şirketi almıyorlar. Onun hem üyeyim hem yönetiminde bulundum zaman zaman yönetim kurulu üyeliği yaptım. Denetlemede bulundum. Şimdi normal üyeyim.”

Mahkeme Başkanı:"Memleket sevdalıları derneği var.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Derneği o işte tutuklamadan tutuklanmadan kabaca altı yedi ay evveldir son Üsküdar efendim.”

Mahkeme Başkanı:"Peki bu iddianamede adı geçen sanıklar var biliyorsunuz bi bu dernekle bağlantıları var mı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Kim?”

Mahkeme Başkanı:" Bu iddianamede adı geçen sanıklar yani ikinci üçüncü iddianame bu davanın sanıklarından evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Bizim iddianamedeki evet.”

Mahkeme Başkanı:"Bu dernekle bir bağlantıları var mı üyelikleri.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yani bu bilgisayar.”

Mahkeme Başkanı:"Evet.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Dernekleriyle falan hiç birinde olmaz bunların yok.”

Mahkeme Başkanı:"Mesela Erkut Ersoy’un var mı bunlarla bağlantısı?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yok, yok. Erkut’un hiçbir dernekle bunlarla hiçbirinde yok. Bu dernekler profesyonel dernek yani profesyonel kullanıcıların derneği öyle söyleyim.”

Mahkeme Başkanı:"Peki bu derneklerin zannediyorum toplantıları oluyordur zaman zaman hepsine katılıyor muydunuz katılabiliyor muydunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tabi hepsine katılamıyorum ama katılabildiğim kadarını da katılırım yani oldukça bu derneklerde çok aktifimdir. Hatta bir üyemiz de o da hem yönetim kurulunun üyesidir. Bugün salonda geldi kendisi de hem bilirler beni.”

Mahkeme Başkanı:"Bu derneklerin her sene toplantıları yapılıyor muydu?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yapılır TÜBİDER’in sene içinde de toplantıları olur. Değişik konularda. Bide TÜBİSAT diye daha zengin büyük şirketlerin var toplantıları onlarla beraber toplantılar olur ortak toplantı. Hükümetle devlet bakanlarla işbirliği halinde toplantılar olur onları çağırırız.”

Mahkeme Başkanı:"Peki toplantıların konusu neydi hatırlıyor musunuz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şey ağırlıkla sektörün sorunları. Çünkü her sektörün sorunları var onlar tartışılır çözüm yolları ve de eğitim yani bizim hep sektöre eğitim yoluyla desteğimiz olur. Ben de orda hani ağırlıklı bir görevim eğitim başkan yardımcısıyım.”

Mahkeme Başkanı:"Evet, şimdiye kadarki ifadelerinizde bir takım gruplardan bahsettiniz. Mesela demokrasi platformu, güven grubu, diyalog grubu gibi burada.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Diyalog grubunun hiçbir toplantısına katılmadım bakın.”

Mahkeme Başkanı:"Şimdi ben şunları sormak istiyorum.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Buyurun.”

Mahkeme Başkanı:"Baştan beri izah edebilir misiniz yani hangi mesela güven grubu toplantısı çok daha eskilere dayanan bir grup olduğunu söylemiştiniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Onu söylemiştim yani.”

Mahkeme Başkanı:"Yani ilk başlangıç nedir hangi sırasıyla tarih sırasına göre izah edebilir misiniz?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Hep ben tarihleri karıştırıyorum işte burada.”

Mahkeme Başkanı:"Şöyle hatırlayabildiğiniz kadarıyla.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”O değil.”

Mahkeme Başkanı:"Mesela demokrasi platformundan bahsediyorsunuz. ne zaman kurulmuştur bunları tarih sırasına göre anlatırsanız diyalog grubuna ne zaman katıldınız güven grubuna ne zaman katıldınız?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Neyse bunlarla vakit harcamayım daha evvel yazıp da güven grubunun ilk toplantısına 2005 mi 2006’da mı ne katılmışım diye orda resmi sitede vermiştim o yazıyı. Ordan hani güven grubu.”

Mahkeme Başkanı:"Hatırlayabildiğiniz kadar izah ederseniz yani güven grubuna giderken işte şu grupla tanıştım. Oraya devam ederken işte mesela siyasi parti çalışmalarına başladım. Mesela yeni oluşumla ilgili çalışmalara başladım gibisinden. Tarih sırasına göre bahsederseniz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Tabi hepsi bunların birbirine bağlantılı değil. Yani bunlar birbirinden bağlantısız yerler. Yani güven grubunun başka bir grupla.”

Mahkeme Başkanı:"Tabi ben, ben sizin açınızdan bunu soruyorum yani.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Efendim?”

Mahkeme Başkanı:"Hangi faaliyetlerde bulundunuz. Tarihi itibariyle öğrenmek istiyorum?”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi bu yorgunlukla toparlamak çok zor.”

Mahkeme Başkanı:"Yorulduysanız ara verebiliriz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Yoruldum birazcık ara verelim. Ama yani ben hepsini teker teker anlattım yani kabaca hani bir tanesini söyleyip onu derseniz ben onu kabaca anlatabilirim tek, tek. Peki oldu sağolun.”


Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin