T.C.
İSTANBUL
13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ
( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI
ESAS NO :2008/209
CELSE NO :44
CELSE TARİHİ :29.01.2009
BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909
ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298
ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266
C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954
C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924
KATİP :AHMET ELMALI 116766
29.01.2009 tarihli oturum açıldı.
Tutuklu sanıklardan Erkut Ersoy, Semih Tufan Gülaltay, Mete Yalazangil, Hayrettin Ertekin ve Mete Yalazangil dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi.
Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.
Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk, Yusuf Beşirik ile bir kısım sanıklar müdafilerinden; sanık Erkut Ersoy müdafii Av. İsmet koç, sanık emin Gürses müdafii Av. Bozkurt Nuhoğlu, sanık Ferit İlsever müdafii Av. Hasan Basri Özbey, Av. Osman Aydın Şahin, sanık Hikmet çiçek müdafii Av. Hüseyin Gökçe Arslan, sanık Yusuf Tuncer müdafii Av. Melike Güzelant, sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Servet bora, Av. Ceyhan mumcu, Av. Veli Devecioğlu, sanık Nusret senem müdafii Av. Mehmet Cengiz, Av. Nurperi sancak, sanık hayati Özcan müdafii Av. İbrahim Erdoğan, Av. Hikmet Fırat aslan, sanık Mehmet Adnan Akfırat müdafii Av. Sabahattin Şenoğlu, Av. Zerrin Öztürk, Cumhuriyet gazetesi vekili Av. Bülent utku, Av. Akın Atalay’ın geldiği görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.
Açık yargılamaya devam olundu.
Sanık Doğu Perinçek huzura alındı.
Sanık Doğu Perinçek’in çapraz sorgusuna geçildi.
İddia makamından soruldu:
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sayın başkanım, müsaadenizle Doğu Perinçek e birkaç soru sormak istiyoruz. Savunmanızda Ergenekon terör örgütü ile hiçbir bağınızın olmadığını, ele geçen örgütsel dokümanlarla da herhangi bir ilginizin olmadığını söylediniz. ancak dosya içeriğine baktığımızda, ulusal strateji merkezi ve bilim ve ütopya dergisinde yapılan aramada, Kemalist model ulusal gençlik hareketi, dinamik ulusal güç birliği ve Kuvvai milliye cephesi, araştırma gözlem analiz teori İstanbul 29 ekim 2000 başlıklı 21 sayfalık doküman, işçi partisi İstanbul il örgütünde Usiad, ulusal sanayici ve iş adamları derneği İstanbul 12 nisan 2000 kapak sayfalı ve arkasında, murat ağertik, ocak 91 Cengiz Çandar olayı şeklinde el yazması olan notlar olan doküman, Mehmet Adnan Akfırat dan aramalarda bulunan 1 ve 33 numarası ile numaralandırılan belgelerde ulusal medya 2001 isimli doküman içinde belirtilen toplantı notları ve sonuç bölümünün yer aldığı yazı. Veli Küçük ifadesinde, kendisinde ele geçirilen televizyon analiz yönetim ve geliştirme projesi, İstanbul Temmuz 2000 isimli belge ile ilgili olarak bu belgenin kesin olmamakla birlikte Mehmet Perinçek tarafından kendisine verilmiş olabileceğini beyan etmesi, hikmet çiçek in ikametinde yapılan aramada ele geçirilen 21. yy, da casusluk araştırma gözlem analiz raporu, İstanbul aralık 2000 başlıklı belge ile mit ve medya ajan gazeteciler İstanbul aralık 2000 tarihli belgenin kendisine aydınlık dergisi İstanbul temsilciliğinden aldığını ifade etmesi. Yine evinizde yapılan aramada basılı olarak örtülü faaliyetler 1 ve masonik bilderberk çetesi isimli dokümanların ele geçirilmesi, Mehmet Zekeriya Öztürk de ele geçirilen masonik bilderberk belgesini sizden temin ettiğini beyan etmesi, savunmanızda mafyokrasi kitabını yazarken, bu belgeden yararlandığınızı ifade ettiniz, yine işçi partisi genel merkezinde ele geçirilen cd lerde de, Ergenekon ana belgesi dahil olmak üzere birçok örgütsel doküman ele geçirilmiştir. Yine dinamik antitez, İstanbul 9 aralık 2000 başlıklı dokümanın giriş kısmında özetle, 29 ekim 2000 tarihli Kemalist model ulusal gençlik hareketi ulusal güç birliği ve kuvayi milliye cephesi isimli tezin, Doğu Perinçek e iletilmiş olduğu ve Perinçek tarafından kaleme alınan, ulusal gençlik birliği üzerine görüşler adı ile ileri sürülen düşünceler, entelektüel birikim süzgecinden geçirildiğinde, örtülü antitez niteliği taşıdığı değerlendirilerek bu belgenin yazıldığı anlatılmıştır. Bu açıklamalar ışığında, Ergenekon terör örgütü ile sizin irtibat kurduğunuz anlaşılmaktadır. Örgütsel dokümanların bulunması, sizin örgütsel konumunuzun belirlenmesinde önemli bir kriter olduğunu göz önüne alırsak, bu konuyu biraz açar mısınız.”
Sanık Doğu Perinçek: sayın başkanım, önce burada bir ceza hukuku yargılaması mı yapılıyoruz, bireysel sorumluluğu araştıran yoksa işçi partisinin sorumluluğunu araştıran bir Anayasa yargısı mı yapıyoruz. Bunu belirlemek lazım. Çünkü sayın savcının sorularında hikmet çiçek de Adnan Akfırat da ele geçirilen Veli Küçük de bulunan vesaire çeşitli belgelerden bahsediliyor veya işçi partisinin Ankara daki altı yedi katlı binasındaki İstanbul daki altı katlı binada ve işçi partisinin dışındaki çeşitli organlarda bulunan belgeler, şimdi fail ile fiil arasında bağ nedir? irade. Bu kalemi buraya Doğu Perinçek koydu. Bu bağlantıyı kurduğumuz zaman bu kalemi koyma suçunun faili Doğu Perinçek olur. Yoksa yedi katlı bir binanın kalorifer kazanında, mutfağında bulunan her şey Doğu Perinçek, ben işçi partisinde bulunan her şeyin hesabını Anayasa mahkemesinde veririm, işçi partisinin genel başkanıyım. Ama, bir ceza yargılamasında bireysel olarak, bireysel irademden sorumluyum. Burda bir ceza yargılaması yapılıyor ve ceza hukukunda bireysel sorumluluk vardır. kolektif sorumluluk söz konusu değildir. önce bu ayrımı yapmamız gerektiği kanaatindeyim. O zaman benim bilmediğim benim irademin ürünü olmayan o belge orda çıkmış, bu belge buramda çıkmış, kaldı ki bu sözü edilen sayın savcının saydığı belgelerin hiçbirinin üzerinde Ergenekon belgesi, Ergenekon örgütü belgesidir denmediği gibi içeriğinde de Ergenekon ile ilgili hiçbir şey yok. kırk elli tane bu şekilde ulusal medya, ajan gazeteciler, falanca filanca böyle çeşitli konularda hatta petrol meselesi, kuzey ırak meselesi vesaire bu tür broşür veyahut da yazılar yazılmış, çoğaltılmış, yayılmış, bunların bizde çıkanları özellikle bize düşman belgeler. Yani Doğu Perinçek aleyhine, işçi partisi aleyhine, aşağı yukarı sayın savcımın belirttiği belgelerin hepsi, burada huzurda uzun uzun içinden alıntılar yaptım. işçi partisini hedef alan, Doğu Perinçeki hedef alan, Doğu Perinçek’e en haksız suçlamalarda bulunan belgeler, biz. Bize yönelen bizi eleştiren veya bize hücum eden bütün psikolojik savaş belgelerini toplarız. Benim evimdeki aramada da, polis memurları görmüşlerdir. Altı yedi klasör sırf Doğu Perinçek aleyhine bildiriler belgeler, saldırılar, psikoloji savaş malzemeleri, altı yedi klasördür bu. Bize yönelen bir saldırı varsa cevap vermek için dava açmak için bilmek için kendi hatamız var sa o kendi hatamızı öğrenmek için o belgeleri toplarız. Ajan Gazeteciler dediği efendim ulusal medya dediği, Cumhuriyet dediği, 2001 dediği bütün bu belgeleri, o zaman bak bize birileri böyle saldırılar yapıyor, diye basından getirilmiştir. Size bunlar saldırıyorlar, vesaire şeklinde, biz onları almışızdır, arkadaşlarımız, örgüt, arşivlerine koymuşlardır. Ve orası bir aynı zamanda aydınlığın, ulusal kanalın Türkiye’nin en zengin arşividir. Bunları sabah gazetesinde de var. Fehmi koru da da var. yeni şafak da da var. o zaman 2001 yılında, 2000 yılında bütün gazetelere, basına dağıtmışlar, insanlara dağıtmışlar ve bize ulaşanlara da arkadaşlarımız almış onları muhafaza etmişler, korumuşlar, doğru yapmışlar. Onları çıkmaması bir eksiklik olur, çünkü nasıl diğer basında var, yazıyor, açık açık sabah gazetesi yeni şafak elden ele bu her tarafta dolaşıyor. Bütün basında mevcuttur diyor, kaldı ki bu bulunan belgeler arasında Ergenekon temel belgesi ve lobi belgesi denen üzerinde Ergenekon un silahlı kuvvetler içinde çalıştığını belirten belgeler yok. öbürleri makale veya araştırma anlamında, içeriğinde, her konuda yazılmış belgelerdir. Ve bunların hiçbiri bir suç kanıtı değildir. şimdi bu gün ispatlanmıştır. Yeni şafak a yazıyorsunuz geliyor, bizde olmayanlar, geliyor. Sabah a yazıyorsunuz geliyor, Fehmi koru var olduğunu söylüyor, aksiyon dergisi var olduğunu söylüyor. Bu gün hangi gazeteyi gidelim bir arama yapalım, bu belgeler eğer yok etmedilerse geri sanmıyorum yok edeceklerini, bu belgeler bütün basında var, bütün basında var ve ama bu belgelerin içeriği önemli, nedir içeriği, bu belgelerde bir tek işçi partisi hedef alınıyor, bu belgelerde, bir tek Doğu Perinçek, bir de ilhan Selçuk hedef alınıyor. Bu neyi gösterir, bu belgelerin yazanlar, Doğu Perinçek e düşman, ilhan Selçuk a düşman, o nedenle sayın savcının zikrettiği bütün bu belgeler, bizim savunma kanıtımızıdır, teşekkür ediyoruz kendilerine, bu belgeleri dava dosyasına koymuşlar, böylece Ergenekon denen veya bu belgeleri yazanların bize düşman olduğunu, bizim onlarla bir irtibatımız olamayacağını, onlarla beraber bir örgüt içersinde olamayacağımızı gösteren belgelerdir. Mehmet Perinçek’in televizyon başlıklı belgeyi sayın general Veli Küçük’e götürmediğini ben biliyorum. Çünkü bu oğlum görüşe geliyor, görüşüyoruz. Böyle bir şey var mı diye, hayır ben işçi partisinin bazı belgelerini sayın generale götürdüm. Diyorlar, zaten olabilir şeklinde hakkaten o bazı işçi partisinin açıklamalarını, benim Atatürk ile ilgili bir Çin de çıkan bir yayını göndermiştim. Onla öbürlerini karıştırdığını, olabilir şeklinde polis ifadesinde söylüyor. Sonra olabiliri bir ihtimal olarak söylüyor ve burada huzurda gerçeği ifade ettiler. Gerçek odur. Hikmet çiçek te kendisi cevaplayacaktır, 21 yy de MİT medya ajan gazeteciler çıkmış, bu mit medya ajan gazeteciler dava çeşitli davalarda, mahkemelere arz edilmiş, savunma kanıtı olarak elden ele dolaşan belgelerdir. Hikmet çiçek te çıkmıştır. Bundan benim sorumlu tutulmam ne derece ceza hukuk anlayışına sığıyor, onu siz takdir edeceksiniz. Ama, hikmet çiçek te çıkması da bir suç teşkil etmez. Bende de çıksa, suç teşkil etmezdi. Ben bunlar yük olacağı için evime on binlerce kitap var, oraya koymamışım, arşiv hepimizindir, o arşivde bulunmaktadır. Masonik bilderberk te incelendiği zaman, Mehmet Zekeriya Öztürk dört ay çalıştığı zaman ulusal kanalda o konu ile ilgili bir araştırma yapmış, anlaşılan, ve gitmiş arşivden kütüphaneden almış, aynı benim kullandığım belgeler olduğu için, ben de oradan aldım yani o da benim lehimedir çünkü ikimizde çıkan aynı belge olduğu görülüyor, üzerindeki notlardan, demek ki, bir arşiv bir kütüphaneye aittir ve o bende de çıkmış, onda da çıkmış, masonik bilderberk ne alakası var. bir terör örgütü ile o araştırmanın burada uzun uzun size arz ettim, ne ilgisi var. içinde ne bir terör örgütünden bahsediliyor, ne bir terör örgütü faaliyetinden bahsediliyor, ne bir terör örgütü amacından bahsediliyor. Baştan sona dünyadaki bilderberk denen uluslararası kapitalizmin emperyalizmin merkezi kuruluşlarından birinin faaliyetleri anlatılıyor. Bilgilendirici aydınlatıcı bir belgedir. Onu da ben Ergenekon un falan yazdığına ihtimal vermiyorum. Yani onlarda öyle bir düzey yok, biraz araştırılsa onun şu veya bu kitaptan derlenmiş parçalar olduğu çıkar. Yoğun diskler, cd lere gelince, onların arama tutanaklarında yok, bunu nasıl tartışabiliriz. Eğer arama tutanakları sanıklar için bir güvence oluşturmayacaksa ve arama tutanakları da bu davada bir gerçek olarak kabul edilmeyecekse, o zaman neye biz güveneceğiz. Arama tutanaklarında bu sözü edilen dört tane yoğun disk yok. Bunu huzurda gösterdim. Arama tutanaklarında onlar yok. o zaman şu olur. Herkes arama tutanağı dışında getirir, dava dosyasına, polis, savcılar istediği şeyi koyar. İstediği suçlamayı yapar. Onun için bu dört cd nin tartışmasını buradan itibaren eğer burda bir hukuki yargılama yapılıyorsa kesmek gerekir. Bu cdler işçi partisinden çıkmamıştır. Çıkmamıştır. Çıkması da mümkün değildir. Sonra bu ulusal gençlik birliği, ulusal gençlik birliği ile ilgili yazıyı ben yazdım. Türkiye Türk ve Kürt beraberliği konusundaki yazıyı ben yazdım. Bu yazılar benim yazılarım, bunlar teori dergisinde yayınlanmış ama Ergenekon dergisi, pardon Ergenekon örgütü sözde, bunlara kızmış, öfkelenmiş, bunlara ağız dolusu küfrederek belgeler yazmış, bana hücum eden bu belgeleri, sayın savcı belirtiyor. İkisini birbirine karıştırıyor, artık ben burada bir kasıt görüyorum. Çünkü bunları huzurda anlattım ikisini ayırmak lazım. Benim yazdığım belge, işçi partisine ait, teori dergisinde yayınlanmış işçi partisi organlarından geçmiş, geçlik meselesi ile ilgili, Kürt meselsi ile ilgili iki yazı. Bunu birileri görmüş, okumuş, beğenmemiş, hücum etmiş,yazı çıkartmış, ve o yazılardan ben niye sorumlu olayım. Tersine, eğer o yazılar suç ise ve o yazılar bir örgütü ifade ediyorsa o zaman Doğu Perinçek in bu örgütle ilgisi olmadığını ispatlayan belgeler bunlar. onun için ulusal gençlik bilmem ne, arkasında bir şey var, ulusal gençlin gençlik konusunda tezlerini Ergenekon eleştiriyor. Hücum ediyor, eleştiri değil, küfür ediyor. O küfreden bize küfreden belgeden, biz sorumlu olabilir miyiz?”
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: arama tutanağının 3. sayfasında bu cd lerin ele geçirildiği konusunda tutanakta yer aldığı mevcut. Şunu öğrenmek istedim.
Sanık Doğu Perinçek:sayın başkan lütfen bunu berraklaştıralım, burada bitirmeyelim o princo hight quality vesaire diye numaraları belirtilen yirmi dört tane princo bulundu diyor, otuz tane bilmem ne bulundu diyor, sayıyor, o numaralarla ve iddianamede belirtilen numaralarla bulunmuş bir cd yok. numaralarla yok. bazılarının numarasını yazmış, numarasını bazılarının yazmış ama o değil onlar değil, princo marka bilmem ne, numarası var üzerinde, iddianameye niye numarayı yazdınız. O iddianamede yazılı numaralar biz de yok. Arama tutanağında yok. genel olarak princo marka bilmem 20 milyon tane, cd var, belki elli milyon tane cd var. princo dünyada en çok princo haight qualitiy efendim diğer üçüncü marka bir şey. Bunlar markalar, o markalarla milyonlarca, milyonlarca adamlar yoğun disk üretiyor. Ve onun numarası yazılmadığı zaman aramaların kanunsuz olmasının falan bir yana bırakıyorum. Bunlar, İstanbul da dosyaya eklendi. Ankara da eklenmediği anlaşılıyor. çünkü Ankara da eklense, numaralarını yazardı. Ankara da da bunu yapabilirdi. Yüz tane adam giriyor partiye, üç tane insan var, yedi kata dağılıyor, şu enteresan değil mi? üç tane suçlu cd var, bin kırk yedi cd ele geçiriliyor. 1047. o üçü nerde, dördüncü kat, giriş, sağ taraf, sekreter masasının üzeri diyor. Besbelli yani sonradan üretilmiş, İstanbul da bu uydurulmuş. Birini, insan bir yere kor. Yani, bir becerikli bir tertip yapar, gider birini başka bir masaya kor, gider bir çekmeceye kor, birini bir rafa kor, üç cd üçü de orda ve bu 1047 cd den bir gecede yirmi dört saat bile değil, on iki saatte 1047 yi incelediniz de nerden bu cd yi buldunuz? Bu kadar gerçek dışı, mantık dışı bir iddia olabilir mi? 1047 cd , 21 akşamı bindiriliyor minibüse, bizim aydın gergin ve diğer arkadaşlar ile birlikte, 22 mart sabahı İstanbul a getiriliyor. 22 mart günü, bana sorguda bu cd ler soruluyor. Ne zaman 1047 cd yi incelediniz de, bunun içinden üç tane suçlu cd yi buldunuz da Doğu Perinçek e soruyorsunuz. Bunların hepsinin bir tertip olduğu ve maalesef, bunda ısrar eden savcıların da bu suçun içinde oldukları anlaşılıyor. savcılar bu sorularla kendi suçlarını itiraf etmektedirler. “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “sorumun içersinde size bu Kemalist model isimli yazının iletildiği ve sizin verdiğiniz cevaba göre yeni bir antitez çalışması yapıldığından bahsediliyordu, bunu açar mısınız.”
Sanık Doğu Perinçek :” nerede efendim, bilemiyorum. “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:” dinamik isimli şeyde, size Doğu Perinçek e iletilmiştir. Diyor. yani sizinle kim irtibata geçti, bu örgütten kim size bu belgeyi getirdi. Sizin cevabınızı kim aldı, onu öğrenmek istiyoruz.“
Sanık Doğu Perinçek :” bana kesinlikle ben şimdi bunu dikkat etmemişim ona bana, böyle bir Kemalist antitez diye bir belge iletilmedi, çünkü Kemalist antitez belgesi.”
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Kemalist model isimli belge size iletilmiş, sizin verdiğiniz cevaba göre de yeni bir çalışma yapıldığından bahsediliyor.”
Sanık Doğu Perinçek :” o zaman Sayın başkanım, o Kemalist belgeyi kim, nerede, hangi tarihte iletmiş, o belgenin altında bir imza var mı.”
Mahkeme Başkanı :” iletilmiş diyorsunuz, “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:” şurada, örgütsel dokümanın başlangıcında bunu yazıyor.”
Sanık Doğu Perinçek :”tamam da sayın savcım yeri ne tarihi ne.”
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:” yani sizinle kim irtibat kurdu biz onu öğrenmek istiyoruz zaten, bu örgütsel dokümandan bu anlaşılıyor.”
Sanık Doğu Perinçek: hayır, hiç, yok efendim, sizin soru sormak tabi görevinizdir, teşekkür ederim, bu soruya da çok teşekkür ederim. benim ben bu belgeyi kesinlikle görmüş değilim. Bana kesinlikle böyle bir şey getirilmiş değil, ama şunu söyleyeyim, bu belgeler ortalıkta uçuşuyordu, dolaşıyordu, bir çoğu getiriliyordu, işte mesela masonik bilderberg bize getirilmiş, o bahsettiğiniz 2001 getirilmiş, Cumhuriyet gazetesi getirilmiş, bunlar neden getirilmiş, bizim arkadaşlara bir yerlerde demişler ki, bak size burada hücum ediliyor. İlhan Selçuk a, Doğu Perinçek e hücum ediliyor demişler, almışlar ben onları çok iyi hatırlıyorum. Bana getirdiler böyle broşürler dağıtılıyor bu broşürlerde Doğu Perinçek e, ilhan Selçuk a, Cumhuriyet gazetesine saldırılıyor ve bu broşürlerde ulusal kanala bir operasyon yapılacağından bahsediliyor. Yani bunlar bize yönelik düşmanın faaliyetleri olarak getirilmiş.”
Mahkeme Başkanı :” yani bu belge getirilmedi, diyorsunuz, “
Sanık Doğu Perinçek :” ben bu belgenin getirildiğini hatırlamıyorum, belki getirilmiş de olabilir, ama bu şekilde çok belge dolaştı ve bize getirilmesinin sebebi de bakın yav sizin ulusal kanalı ele geçireceklermiş, çünkü orada diyor ki, ulusal kanala operasyon yapalım. Cumhuriyet gazetesine operasyon yapalım. Bu belgeler yüzlerce dağıtıldığı zaman, bir çok dostumuz var bize ulaşıyor. sizin dergiyi el koyacak, kanala el koyacaklarmış, operasyon yapacaklarmış, bunlar bize bir düşman faaliyeti olarak duyalım, öğrenelim, tedbir alalım diye getirilmiş belgelerdir. Düşman faaliyeti içinde, düşman faaliyeti olduğu sayın başkanım, açıkça belirtiliyor. “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Veli Küçük emniyet ifadesinde, sizi tanıdığını, sizinle hatırlamadığı bir yerde karşılaştığını, ancak yakın bir ilişkisinin olmadığını, bir iki kez sizin telefonla onu aradığınızı, ulusal kanal da röportaj yapmak istediğinizi, bu teklifi kabul etmediğini bir telefon konuşmasında oğlunuz Mehmet Perinçek in Rus filolojisinden mezun olduğunu, Rusya da Lenin üniversitesinde araştırma yapacağını anlattığını ve görüşmek istediğini söylediğini ve onunla üç dört defa görüşme yaptığını, beyan ediyor, siz de 2003 yılında Kıbrıs taki Kıbrıs mitingi İstanbul da yapılan Kıbrıs mitinginde Veli Küçük ile karşılaştığınızı, bunun dışında yüz yüze görüşmediğinizi beyan ediyorsunuz. “
Sanık Doğu Perinçek :” evet efendim “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “ aydınlık dergisinin 25 ağustos 96 tarihli sayısının kapağında, eşref Bitlis i ABD öldürttü şeklinde bir açıklama yer alıyor ve on yıl sonra ismini de açıklayarak, bunu size veren kişinin Veli Küçük olduğunu söylüyorsunuz ve yine yapılan aramalarda ele geçirilen asus marka bilgisayarın hard disk incelemesinde, 30 eylül, 1 ekim 2006 tarihlerinde yapılacak ulusal strateji merkezi genel kurulu milli hükümet programı kurultayı, hazırlık toplantısı tutanağının içersinde yer alan devletin yeniden yapılandırılması komisyonunda, Veli Küçük ün yer aldığı ve toplantıya katılanlar kendi tercihleri doğrultusunda komisyonlara dağıtıldı, ifadesi yer almakta. Yine bunun devamında, klasör 322, dizi 318 de de Ankara ulusal strateji merkezi komisyonlarında sağlık sosyal komisyonu, partinin temel nitelikleri komisyonu, ekonomi maliye, milli güvenlik ve dış politika, devletin yeniden yapılandırılması komisyonunda, gene Mete Göknel, Veli Küçük, Mehmet Cengiz isimlerinin yer aldığı görülmüştür. Veli Küçük ile ne tür ortak bir faaliyet yaptınız, devletin yeniden yapılandırılması yönünde Veli Küçük size ne tür katkı sağladı?”
Sanık Doğu Perinçek :” Sayın başkanım, benim oğlum, Rus filolojisi mezunu değil. İstanbul hukuk fakültesi mezunu, sayın general Veli Küçük benim oğlumun ne mezunu olduğunu bilmeyebilir tabi, bunda bir şey yok ama bu yani ben bunu bir savunma olarak da söylemiyorum. Veli küçük ile iyi dost olmuş olmayı da isterdim. Geçmişte yani böyle ben başkaları gibi aman tanımıyorum etmiyorum falan diyecek kişilikte ve karakterde bir insan değilim, ama Veli Küçük ile bizim bağlarımız, sayın Veli Küçük ün de ifade ettiği, benim de ifade ettiğim gibidir. Kıbrıs mitingin de kendileri hatırlamıyorlar, ben Kıbrıs mitinginde diye hatırlıyorum. Bir yerde diyor karşılaşmıştık. gerçekten bir yerde, biz Kıbrıs mitinginde bir kez karışlaştık. onun dışında iki sözleşmeler ile ilgili bir emekli general grubu veyahut da generaller toplanmışlar, benden bilgi istediler ve o dosyayı yolladım. Bunun dışında bir irtibatımız yoktur. Benim oğlum Rus filolojisi mezunu değil, hukuk fakültesi mezunudur. Veli Küçük ile ulusal kanal veya aydınlık röportaj yapmak istemiş olabilir, benim bundan haberim yok. ben ulusal kanal veya aydınlığın çalışanı değilim, orada 130 insan çalışıyor. Ulusal kanal ve aydınlıkta 130 insan çalışıyor. Ben işçi partisi genel başkanıyım. Benim ulusal kanal aydınlık ın faaliyetlerini yönetmeye ne zamanım vardır, ne de görevimdir. 130 insanın çalıştığı bir yerde bana, zaten bir gerek yoktur. Onu bilmiyorum, bu aydınlığın genel yayın yönetmeni burada. Varsa, bir röportaj yapmak istedilerse o açıklar, bu da son derece normaldir. Bütün basın Veli Küçük ün peşinden gider, röportaj yapmak ister. Bu önemli bir haberdir. Eşref Bitlis suikastı, ekim 1996 da, pardon eylül olabilir, eylül veya ekim 1996 da, bir generalin üç albayın önünde yani resmi muvazzaf general ve albaylar, aydınlığın muhabirine bir bilgi verdiği bana da intikal etti ve şey yapmışlar dehşete de düşmüş, bu bilgiyi alanlar. Dediler ki, eşref Bitlis i Amerikalıların öldürdüğü söyleniyor, ondan sonra, önemli bir olay, bana da getirdiler. Şöyle bir değerlendirme yapıyorlar, bu kesinlikle tekzip edilmeyecek deniyor, yayınlayın da diyoruz, demiyorlar. Ondan sonra bu bir gerçektir. Şu değerlendirmeyi yapıyorlar. Genelkurmay başkanı bilgisi dışında, bir Türk generali kesinlikle böyle bir bilgi veremez. Ondan sonra ve o şekilde yayınlıyorlar. Hakikaten de yayınlandı, yirmi otuz televizyonda çıktığı halde, o zaman tek bir tekzip gelmemiştir. Bizim Veli Küçük ile hiçbir örgütsel, general sayın Veli Küçük ile hiçbir örgütsel bağımız, ilişkimiz yoktur. Bunların hiçbiri, bir örgütsel bağa, bir Ergenekon örgütü liderliği düzeyinde bir birleşmeye veya üyeliği düzeyinde bir birleşmeye işaret eden belgeler değildir. Türkiye toplumunda, hangi general, hatta benim partimde generaller var, genel başkan yardımcılarımın ikisi general. En üst düzey komutan, korgeneral rütbesinde, orgeneraller partilere girmiyorlar. İşçi partisindedir. Onlarla ben, her gün beraberim. Her gün faaliyette bulunuyorum. Ve generallerle, emekli generaller ile görüşmek, konuşmak, kahve içmek dostluk yapmak, bunları bir suç haline getirmek çok, çok yanlıştır. Bizim Veli Küçük ile kesinlikle hiçbir örgütsel bağımız yoktur. Bunu tekrar ediyorum. Bunu kanıtlayan başka delilleri de yoktur. Pardon eksik kaldı, o eksik kalmış, şimdi bunlar gerçekleşmemiş, bir Ankara’da partimizin programı ile ilgili bir çalıştay toplandı. Hazırlığı yapıldı. Bu çalıştay a efendim. Şükrü sina güreller, enis öksüzler, birçok bakandı, bilim adamıydı, vesaire katıldı. Bunun tasarımları içersinde bir bölümde Veli Küçük ün de davet edilmesi düşünülmüş, tasarıdır bunlar, hiçbiri gerçekleşmemiş, onun bu işin başında da general servet cömert vardır. Onun da devletin yeniden yapılanması diye sayın general servet cömert in 2000 yıllarında harp akademileri komutanlığından resmi yayın olarak çıkmış bir kitabı vardır. Devletin yeniden yapılanması diye harp akademileri yayını, general servet cömert in bir kitabı var. Bu partimizde de, devletin yeniden yapılanması diye partimizin programında bir bölüm var. Bu bir parti programıdır. Başkanlık kurulu kararı olduğunu da size arz ettim. Zaten dava dosyasında da, başkanlık kurulu kararı diye üzerinde yazılıdır. Ve bu belge Ergenekon belgesinden tarih olarak sonradır. Evvel değil. yani bu belgeden yararlanılarak Ergenekon belgesinin yazılması da mümkün değildir. tarihi sonradır. Partimiz, programını milli hükümet programını işlemek için bir çalıştay düzenlemiş, sekiz, on başlık saptamış, ekonomisi, savunması, güvenliği, enerji alanı vesaire bu arada devletin idari yapısında yeniden yapılandırılması çalıştay da görüşülmüş. İlk hazırlanan taslaklarda, Veli Küçük ün de altı yedi konuşmacı içersinde çağırılması düşünülmüş, ama ya çağırılmamış, belki de sayın Veli Küçük kabul etmediler, orasını bilmiyorum. Ve bu gerçekleşmemiş. Çalışay yapıldı, kimlerin katıldığını size bir liste halinde arz ederim. “
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”savunmanızda, ulusal kanal yöneticisi olmadığınızı beyan etmektesiniz, 29 Ekim 99 tarihli Ergenekon analiz yeniden yapılanma yönetim ve geliştirme projesi dokümanında, medyanın kontrol altına alınmasının önemi anlatılarak, Ergenekon un da medya kuruluşlarını kontrol etme yönündeki faaliyetlerini, kendi medya kuruluşlarını oluşturarak, mevcut ulusal ve uluslararası oluşumların doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koyması gerektiği belirtilmiştir. Sanıklardan Mehmet Adnan Akfırat savcılıktaki ifadesinde ulusal kanal televizyonunun 29 ekim 2000 tarihinde kurulduğunu beyan etmekte, siz ifadenizde 96 yılında kurulduğunu söylediniz.”
Dostları ilə paylaş: |