13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ )



Yüklə 472,31 Kb.
səhifə6/9
tarix26.08.2018
ölçüsü472,31 Kb.
#74942
1   2   3   4   5   6   7   8   9


Sanık Doğu Perinçek :” efendim benim ordaki sözlerim hepsi doğru. Sayın ümit sayın ın yorumu ise yanlış. Ben ne diyorum, 1996 90 lardan itibaren bir değişiklik oldu. Türk ordusu cephesini, Amerika ya döndü. Küçük Amerika ya karşı vaziyet aldı, diyorum. Ve derin devlet karış vaziyet aldı. Habip ümit sayın ise sizin aktardığınız eğer doğru ise, yani tabi iyi niyetinizden şüphe etmiyorum şey olarak, metin doğru ise, derin devletin artık Kemalist olduğu yorumunu yapıyor, ben hiç onu kabul etmiyorum. Tersine ben şunu söylüyorum. Türk silahlı kuvvetleri, 1990 lı yılların başında, o Gladyo, derin devlet hangi adı verirseniz, o NATO oluşumundan koptu, bu bir süreç tabi. Bu günde, belki tam kopamamıştır. Daha doğrusu, tam kopmadı ama bir kopuş süreci başladı ve esas olarak koptu. Maalesef, bir kısım Atatürkçülerimiz, Kemalistlerimiz eğer bu Habip Ümit Sayın ın bu söylediği, o zamanki gerçek fikri ise, ama onun da söylemesine gerek yok, bu fikirler var, sanki Kemalistlerin, Türkiye devletin içinde bir derin devleti var, bu çok büyük yanlış, yok böyle bir şey. Kemalistlerin, Atatürk döneminde de bir derin devlet yoktu. Her şey yasaldı. Atatürk e arkadan ip ile oynatacak bir derin devlet yoktu, Atatürk, devletin başı idi. İsmet paşa, diğer hükümetler, gerçek hükümetlerdi. Efendim, bu günkü gibi büyük Ortadoğu projesine eş başkanlığı diye. Hakiki hükümetlerdi. Arkalarında bir derin devlet yoktu. bu gün de Türk silahlı kuvvetleri bir derin devletin içinde değil, zaten derin devletin içinde olsa, Türk silahlı kuvvetleri futbol topu gibi her gün tekmelenir mi? Türk Silahlı Kuvvetleri, Ergenekon soruşturması sayesinde her gün tekmeleniyor. Rüşvetçi, mühimmat deposunu havaya uçuran, katil, birbirini vuran, Kürtleri kuyulara gömen, bunlar çok vahim, Türk Silahlı Kuvvetlerine bu iddialar, savaşamaz hale getirmek içindir ve savaş kabiliyetini kırmaktadır. Biz bunu görüyoruz. Öyle bir psikolojik savaş başlamıştır ki, bütün kahramanlar içeri tıkılıyor. Artık şuna bakılıyor, kimin üç altın madalyası var, üç altın madalyalılardan başladı. Kim güneydoğu da savaşmış, kimin eli apo ya değmiş, bunun üzerine gidiliyor, işte Levent Göktaş lar. Mustafa Yarbaylar, diğerleri, bunları okuya okuya görüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri derin devletin içinde değil, derin devletin içinde olsa Türk silahlı kuvvetleri bu kadar pasif, mevzilerine çekilmiş ve çekingen bir konumda olur mu? Amerika dan korkuyor Türk silahlı kuvvetleri açıkça ilan ediyorum bunu. Amerika dan korkusu da, Atatürkçülüğünün, devrimci bir içerikte olmaması, milletine yeterince güvenmemesi, dünya şartlarını doğru tahlil edememesi, Türkiye de bir köklü değişikliği, göze alamaması, hala İstanbul daki baronlarla şunlarla bunlarla falan filan, onlardan vazgeçememesi. Bu günkü genelkurmay ın, derin devletle bir ilgisi yok ki, derin devletin devamlı dayağını yiyor bu gün genelkurmay. Derin devlet, Fethullah hocalar, Abdullah güller, Tayyib Erdoğanlar, onların da bir gücü yok bir tane güçleri var, amerikan ordusu gelmiş, ırak ı işgal etmiş, oradan silahını gösteriyor, o kadar başka bir güçleri yok. Bir de Kıbrıs tan silah gösteriyor. Türk ordusu da bu vatanı savunursam, Amerika acaba bana ne yapar, sorusunun önünde duruyor. Türkiye’nin bu günkü durumu budur. Amerika bize ne yapar, diye duruyor. Ama Amerika yapacağını da sürekli olarak yapıyor. olay bu. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” biraz önce itirazınız nedeni ile okumadığım geçmiş konuşmalarınızda, Türk silahlı kuvvetlerine ilişkin benzer ithamlarınız var, “

Sanık Doğu Perinçek:” var efendim, çok ağır ithamlarım var şu anda da devam ediyorum. Sunay ları, Tağmaçları, Evren leri, Faik Türünleri, bu millet affetmeyecektir. Bunlar Amerika nın Nato nun generalleridir. Türk milletini ezmişlerdir. Türk subaylarını ezmişlerdir. Türk ordusunda Amerikanın istediği operasyonları yapmışlardır. 12 Mart da, 1500 subayı atmışlardır. 80 de, 2000 subayı atmışlardır.Türk milletini 600 bin insanı, 12 eylülde işkenceden geçirmişlerdir. Benim bunlara karşı en ufak bir hürmetim olamaz. Esas yargılanacak onlardır. Eğer bir ha oda şunu yapabiliriz, ya bu eskileri karıştırmayalım, şimdi Türkiye bir tehdit ile karşı karşıya gelin bunların üzerine, bir toplumsal barış yapalım, kapayalım falan diye belki bir politika olabilir. Ama eğer kontrgerilla dan Gladyo dan yargılanması gereken varsa, ortada yapılmış darbeler var, 12 eylül, 12 mart, yapılmış darbeleri yargılamıyoruz, yapılmamış, yapılması bile şeyleri hazırlık eylemleri bile olmayan, belki bir iki kafalardan bazı şimşekler geçmiş, bir iki insan arasında, bunlar dürüst hukuki tavırlar değildir. Buradan tekrar ilan ediyorum. Tamam, madem darbeyi yargılayacağız. 12 eylül ü yargılayalım. Haklı bir yargılama olur. 12 Mart ı yargılayalım, sonuna kadar hukuki bir yargılama olur. Anayasayı çiğnemişlerdir. Müdahale etmişlerdir. Ben ne dedim ben, 1909 da, Mahmut şevket Paşa nın yanındayım. Onun erkanı harbin Mustafa kemalin, 1920 de Sakarya savaşını verenlerin, 21-22 de yanındayım. Ama ben Tağmaçların, Sunayların, Kenan Evrenlerin, Faik Türümlerin, onlar benim halkımın düşmanları. Ve her dönem bu oldu. Atatürk döneminde de yok muydu, İstanbul da bazı paşalar, Atatürk ün üzerine o yirmi bir tane isyanı sürdü. Atatürk ü öldürmek istemedi mi, vahdettin ler damat Ferit paşalar. Damat Ferit paşa da bakın, paşa işte. 300 tane paşa İstanbul da oturuyordu. Altı tane, Mustafa kemal paşa, ali Fuat paşa, kazım Karabekir paşa, İsmail fazıl paşa, Yakup şevki paşa, Fevzi çakmak paşa, altı tane general geçti, Anadolu ya. O paşaların o generallerin her zaman yanındayım. Öbür 294 tane İstanbul da padişahın dibinde oturanların da her zaman karşısındayım. Bunu öğrenmek istiyorsanız, cevabım bu. Bu gün de karşısındayım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” siz bir önceki duruşmada da, Cumhuriyet savcıları olarak bizlere aynı şekilde söylediniz, yapılmış darbeler konusunda, herhangi bir işlem yapmadığımızı veya yapamadığımızı belirttiniz, ancak darbeye teşebbüs etmek te suçtur. Kanunlarımızda düzenlenmiştir.

Sanık Doğu Perinçek :”tabi efendim, doğru teşebbüs varsa.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” darbe olunca zaten darbeyi yapanlar kendilerinin yargılanmalarını önleyecek kuralları, bizzat Anayasa metinlerine koyarlar. Yargı ise, sadece konulmuş olan kuralları uygulamakla yükümlüdür. Bunu bildiğiniz halde, ısrarla söylüyorsunuz. Aslında.”

Salonda söz almadan Susurlukla ilgili bir Anayasa maddesi yok,susurlukçulara.. şeklinde konuşanlar oldu.

Mahkeme Başkanı :”efendim oturduğunuz yerden değil, oturduğunuz yerden değil, olmaz.Tamam ile olmaz.”

Sanık Doğu Perinçek :”sayın başkanım, Anayasayı değiştirelim. Başsavcısıyım, demiyor mu Tayyip Erdoğan bu davanın, Anayasayı değiştirecek gücü yok mu? İkiyüzlülüğü bırakalım. 12 eylül ü yargılayacaklarsa değiştirsinler, ellerinde var. Cumhuriyet halk partisi de onlara oy verir. Anayasayı değiştirelim, yargılayalım. İki yüzlülük yapmayalım, yani ben size söylemiyorum, ama rejimin sahiplerine söylüyorum. Bu Ergenekon davasını icat eden ve Türkiye’nin başına bela edenler, büyük bir iki yüzlülük içindedir. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”aydınlık dergisinden ele geçen 49 numarası verilen VHS kaset içersinde, sizin 22/02/1998 tarihli bir konferansta işçi partisi nin devrim kanunları uygulansın kampanyasının, 28 şubat 1997 MGK kararlarına girdiği, ordunun irtica ve ülkücüleri hedef alması ve Amerika nın izinden gidiyorum diyen Turgut özal ı eleştirmesinin Türkiye de dengeleri değiştirdiği, bunun Kürt sorununun çözümü için fırsat olduğu, uygun kuvvetleri yan yana getirerek, uygun denklemleri kurarak yapılacağı. İşi gücü bırakıp irticaya ve ülkücülüğe cephe alan orduya saldırmakla, devrim çıkmayacağı, Marks ve Engels in çağımız devriminde çok önemli bir gerçeği söyledikleri, bunun eğer bir devrim yapılacaksa, silahlı gücünü de göstereceksin dedikleri,Türkiye de bir modelin olduğu, Dersim dağlarına çıkıp veya Istıranca dağlarına çıkıp dövüşe dövüşe Ankara yı İstanbul u alırım modelini Türkiye de artık geçerli olmadığı, bunun tutma şansının olmadığı, arkamızda, çok önemli bir deney olduğu, 1 Ekim devrimi, Mao, Çin devrimi deneyleri olduğu, dikkat edilmesi gereken Ekim devriminin ordusunun subaylarının dörtte üçünün eski çarlık ordusu subayları olduğu, Mao nun ordusunun büyük bir kısmının kitaplarda okunan, orduların sekizinci yol ordusu, on yedinci yol ordusunun, komutan orduları olduğu, 12 eylül ü, 12 mart ı yaptığı zaman dövüşelim. Amerika nın yanında yer aldığı zaman karşısına çıkalım. Amerika nın ılımlı İslam politikasının aleti olduğu zaman karşısına dikilelim, ama gericiliğin üzerine yürüdüğü zaman veya ülkücülüğün üzerine yürüdüğü zaman gericiliğin veya ülkücülüğün bekçisi miyiz, Amerika ya karşı tavırlar aldığı yerlerde orduya saldırdığımız zaman bize aferin diyen kuvvetleri değerlendirelim ve aklımızı başımıza alalım. Benim size en önemli mesajım budur. Bu söylemleriniz baştan itibaren söylediklerinizle örtüşmekle birlikte sanki davranışınızın sürekli sözünü ettiğiniz bir devrim için bir hareket tarzı olduğu anlaşılıyor. Bu konuyu konuşmanızı açıklar mısınız?”

Sanık Doğu Perinçek :”bu konuşmam, baştan sona bana aittir. Bir iki ufak yanlış aktarmalar var, ama doğrudur. Burada ne söylenmektedir? 1- biz Cumhuriyet devrimi kanunları uygulansın kampanyası yaptık. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri ve mevcut Erbakan hükümeti de, bu kampanyayı benimsedi ve hükümet 28 şubat kararlarını, bizim 12 maddelik programımızdan yazdı. Bu doğru. Biz baktık ki, 98 öncesinde, 96 öncesinde Türkiye de bir irticai, Cumhuriyeti hedef alan bir dalgalanma var. onun üzerine, Cumhuriyet devrimi kanunları uygulansın dedik. Yani tarikatlar, cemaatler, Cumhuriyet açısından yasa dışı kuvvetler bertaraf edilsin. Bu kampanya etkili oldu. Ve bir hükümet, milli güvenlik kurulu kararı aldı ve o zaman ki, Erbakan hükümeti benimsedi bunu. Erbakan hükümetinin kararı, o, 18 madde. Burası doğru. İkincisi, burda dikkat ederseniz, sola sesleniyorum, sola diyorum ki, öyle dersim dağlarından çakacaksınız, bilmem ne dağlarından çıkacaksın gelip Ankara yı alacaksınız bu çok yanlış diyorum, bu terör hareketlerine karşı çıkıyorum. Ve dünyadaki bütün devrimlerde ordu ile birleşerek olmuştur. Ekim devrimi de böyledir, Çin devrim de böyledir. Çin in milli kurtuluş savaşında ki subayları Mao nun hepsi omingtan subayları yani Çin devletinin subaylarıydı. Lenin in iç savaşta, 17 den 21 e kadar İngilizlere Fransızlara karış savaştı, hepsi çarlık subaylarıdır. Mustafa kemal in de ordusu Osmanlı ordusunun yenileştirilmesidir. Bu tarihi derslere bakın diyorum, solculara. Ve onun içi,n Türk ordusuna düşmanlık yapmayın. Tamam, 12 Mart a karşı kalın, 12 eylül e karşı çıkalım. Halkı ezdiği zaman, paşalara falan karşı çıkalım ki, bu benim tutumumdur, bu gün de öyleyim. Bunu yapalım, ama sol olarak orduyu düşman ilan etmek çok büyük yanlıştır. Çünkü, bir millet ordusu ile birleşmeden devrim yapamaz. 1908 devrimi de böyledir. 1920 devrimi de böyledir. 27 Mayıs devrimi de böyledir. Önümüzdeki devrim de böyle olacaktır. Ben devrimciyim. Türk ordusu ile birleşmeyen bir millet, devrim yapabilir mi? Türkiye şimdi devrime gidiyor. Göreceksiniz, Türkiye de, beş altı, en fazla on yıl içinde büyük bir devrimci dönüşüm olacak, Kemalist devrim, yeniden olacak. Amerika, bunu dayatıyor, ekonomisini, toplumunu yeniden yapılandırmazsa Türkiye, kesinlikle bu sürece karşı koyamaz. Türkiye de devrim olacak, bu benim bir bilim adamı olarak, bir siyaset adamı olarak önümüzdeki döneme ilişkin görüşümdür. Bunun Ergenekon ile Ergenekon da kurulan modelle oradaki halk darbesi falan bir ilişkisi yok. Orduya karşı solu orduya düşman olmayın diye bunları anlatıyorum. Hepsi doğru. Siz orduya karşı düşman olan solcularla birleşiyorsunuz. Bakın diyorsunuz, o solcular Doğu Perinçek e karşı, Mehmet Eymür vesaire falan onun verdiği anlayışlarla, ondan sonra orduya düşman olmayalım diyen, Doğu Perinçek i burda idamdan, müebbet hapisten yargılıyorsunuz. Bunlar, çok yanlış. O makale çok güzel, doğru bir makale, herkese okutmak lazım. Her satırını da kabul ediyorum. Bunun suç ile ilgisini de kuramadım. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: ”işçi partisi genel merkezi, aydınlık dergisi ve ulusal kanalda yapılan aramalarda, çok gizli karargah evleri ibareli doküman ele geçirilmiş, hassas kaynaktan elde edilmiştir. Kontrollü kullanılması halinde, kaynağın hassasiyeti zedelenecektir. Çok gizli kopya olduğu belirtilmiş. MİT kabul etmiş, bu belgeyi düzenlediğini, karargah evleri ile ilgili çalışmanız, biraz önce okuduğum konferansınız ile birlikte değerlendirir misiniz? “



Sanık Doğu Perinçek :”efendim, kesinlikle diyorum ve mahcup olmayacağımı biliyorum, karargah evleri diye bir şey yok. Göreceksiniz bir iki ay içinde aydınlanacak. Çok iyi biliyorum. Bizim karargâh evleri diye kesinlikle söylüyorum, kesinlikle böyle bir şey yok. Onu o belge nerden çıktı, ne oldu falan ,bunları Nusret senem açıklayacaktır. Bizim göreceksiniz genelkurmay da iki yerde bunu açıklamıştır. Genelkurmay a inanmayacaksınız, kime inanacaksınız, işçi partisi ile Ergenekon soruşturması ile ilgisi olmadığını, iki açıklamasını ben sayın mahkemeye arz ettim. Kesinlikle, bizim böyle ordunun içinde karargah evleri diye kesinlikle bir çalışmamız yoktur. Bunu söyleyim. Askeriye de bir askeri yargıda, bir soruşturma yürütüyor, o soruşturma sanıyorum, birkaç ay içinde sonuçlanacaktır. Oradan gelecektir. Ordan gelecek. bakın, şimdi ben oradan gelecek yazıyı size söyleyim. Bunu da siz Ergenekon un bir kanıtı olarak kullanın. Doğu Perinçek biliyor ordan gelecek yazıyı, ordan gelecek yazıda, şu söylenecek, bunun işçi partisi ile Ergenekon ile ilgisi yoktur. Bunu nerden biliyorum, onlarla görüştüğümden değil, partimin böyle bir şey yapmadığını bildiğim için. Yapmayacağını bildiğim için, orda bedri Gültekin var şu anda genel başkan vekili, Bedri Gültekin böyle bir şey yapması kendimi ne kadar biliyorsam, onu biliyorum. Hikmet Çiçek burada, böyle bir şeyin içinde olmayacağını biliyorum. Oğlum, Mehmet Bora Perinçek, onu oraya hemen yazmışlar, neden ermeni bilmem ne şeyleri ile uğraşıyor, onun da böyle bir şeyin içinde olmayacağını biliyorum. Bizim partimiz kesinlikle böyle bir şeyin içinde değil iki ay sabredin, bir iki ay sabredin. Bağlantı söylüyorsunuz. Yani şöyle bir şema oluşturulmuş oluyor, Sayın başkanım, yani Türk ordusu ile milleti işçi partisi birleştirecek, devrimin bu formülle olacağını görüyor. Öyle ise Türk ordusu içersinde karargâh evleri ile bir örgüt yapıyor, işte o örgüt Türk Silahlı Kuvvetleri ile millet birleşecek. Devrim yapacak. Bu şema doğru değil, bu bizim şemamız değil. Biz ne diyoruz, Türk ordusu ve Türk milleti, yani kurtuluş savaşında olduğu gibi, nasıl Mustafa kemal, Türk milletini ve Türk ordusunu birleştirdi ve ordan bir devrim çıktı, önümüzde gene öyle olacak. Başka türlü olması mümkün değil. çünkü, silahı olmayan, onu da siz söylediniz, silahsız devrim olmaz diye, onu tabi nasıl algılanacak, izahı yapılmadığı için Doğu Perinçek silahlı devrimden yana falan şunu söylüyoruz, ordusu olmayan bir devrim olmaz. Ordusu olmayan, bir devlet olmaz. Devrim ne demek, bir devleti yeniden kurmak demek. Silahlı gücü olmayan bir devleti yeniden kuramaz. O silahlı güç ne, Dersim dağlarından şurdan buradan kalkan adamlar değil, Türk ordusunun kendisi. Yani Türk ordusu ile milleti birleşerek yeniden Türkiye’nin önünü açacak, Türkiye buraya geldi. Bu kaçınılmazdır. Türkiye buradan başka türlü çıkamaz. Onu söylüyorum, yoksa bu iş karargâh evleri ile bilmem ne ile, ordu içine sızarak bu gerçekçi değildir, bir, ihanet düzeyinde bir olaydır.işçi partisi böyle bir alçaklığı yapmaz. Ordu içinde ordu örgütlemez. Ordu içinde karargâh evleri örgütlemez. Bunlar büyük yanlışlardır. Buradan eminiz, göreceğiz, bir iki ay içersinde bu aydınlanacak. ”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: ”Ekim 2007 tarihli başyazınızda Anayasa namlunun ucundadır, diye yazıyorsunuz, eğer arkasında yaptırım gücü yoksa, Anayasa yapma iddiası geçersizdir.O nedenle Anayasa yapıcıları daima silahlıdır. Ya devletin silah tekeline hükmederler veya devleti ele geçirmek üzere olan bir silahlı güce kumanda ederler, şeklinde devam eden yazınızı önümüzdeki dış ve iç hesaplaşmalar herkes görmektedir ki dış ve iç savaş tehlikelerini içermektedir. Anayasa girişimi bu çarpışmalarının hukuk düzlemindeki devamıdır. Bu koşullarda silahlı kuvvetlerin teyakkuza geçmesi de doğal oluyor. Güçlü ordusu olmayan milletlerin Anayasalarını başkaları yapar. Türk milleti Anayasasını yapacak güçtedir. Burada o dönemde gündemde olan Anayasa tasarısının ABD nin isteği ile yapıldığını ima ediyorsunuz, ancak sizin de bir Anayasa taslağı hazırlayarak birçok kişiye gönderdiğiniz görüşlerini istediğiniz dosya kapsamından anlaşılıyor. USMER in milli Anayasa taslağı ve Kemalist devrimi tamamlama Anayasası, siz sivil değil misiniz, sizin Anayasanız nasıl olacaktır?”

Sanık Doğu Perinçek: ” sayın heyet, sayın başkanım, ben burada uzmanı olduğum, üniversite de ders verdiğim, kamu hukuku alanında, bir önemli gerçeği işaret ediyorum. Dünya da silahla yapılmamış tek bir Anayasa yoktur. Çünkü, Anayasa, dernek tüzüğü değil. Derneklerde tüzükler silahsız yapılır. Ama, Anayasa, devletin temel yasası olduğu için, devletin cebir gücü olur arkasında, devletin silahı cebir gücü yoksa, bir Anayasa olmaz. Modern Anayasa tarihine bakalım. İlk Anayasa, modern Anayasa, amerikan Anayasasıdır. Washington un general Washington un Amerika da bağımsızlık savaşı ve süngüsü ile yapılmıştır. Ondan sonraki modern Anayasa Fransız devriminin Anayasasıdır. Fransız devriminin silahı ile yapılmıştır. Bismark ın Anayasası 1871 Almanya, Prusya da bismark diye bir adam çıkmış, silahla bütün Almanya yı birleştirmiş, alman Anayasasını yapmıştır. 1871 garibal de İtalyan Anayasası garibal de italyayı birleştirmiş silahla İtalyan Anayasasını yapmıştır. 1876 kanuni esasinin ilanı Türkiye, padişah devrilmiş, silahla, kanuni esasi ilan edilmiştir. 1908, kanuni esasinin yeniden ilanı, Niyazi bey, Enver bey, dağlara çıkmışlardır, Anadolu da Sivas ta, Erzurum da, Diyarbakır da, tokat ta halk isyanları olmuştur. Bunlar 1908 devrimi şeklinde sonuçlanmıştır. Mustafa kemal paşa da genç bir subay olarak bu isyanın içindedir. 1908 de, kanuni esası yeniden ilan edilmiştir. Mustafa kemal Anadolu ya geçmiş, silahı eline almış, 1920 de TBMM de toplamış, 13 Eylül 1920 tarihinde meclise, halkçılık programını bir Anayasa taslağı olarak vermiştir, 4 ay tartışılmıştır. 1921, 20 Ocak Anayasası olarak yine silahlı. Anadolu daki bir Anadolu devriminin silahlı isyanının Anayasası olarak olmuştur. Yani bütün dünya da nereye gidelim, nasıl Pandispanya ispanya her tarafta Anayasalar devlet tarafından yapılır, ya devrimlerle yapılır, ya karşı devrimlerle yapılır. Devrimler yapıldığı zaman silahla yapılmıştır. Karşı devrimlerle yapıldığı zaman yine silahla yapılmıştır. Hitler in Anayasası da, silahla yapılmıştır.Yani ben bu tarihi gerçeği söyledim. Peki, bizim Anayasamız nasıl yapılacak, onu da söylüyoruz, Türkiye de Türk milleti Türk ordusu birleşecek. Atatürk ün Anayasasını, tekrar yürürlüğe koyacak. İşte bundan ibaret. Bunu da söylüyoruz. Silahsız bir Anayasa bana göstersinler. Tüzükler, silahsız yapılır. Anayasalar silahla yapılır. Bu bir tarih dersidir, bu bir bilimsel bir tespittir. Başka türlü olmaz. Buradaki silahı, işte silahlı isyan falan, bu bir sosyolojik tarihsel tespittir ve Türkiye’nin önündeki Anayasası da amerikan emperyalizmine karşı, Türk milletinin ve Türk ordusunun birleşmesi ile ortaya çıkacaktır. Onu söylüyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”tabi bir güncel konudan bahsediliyor, gündemde olan Anayasa taslağı, bu konuda teyakkuza geçildiğinden bahsediyorsunuz, yani bu şekilde bahsediyorsunuz, nitekim sizin de bir Anayasa taslağı hazırladığınızı söyledim. Bu soruma cevap vermediniz.”

Sanık Doğu Perinçek :”soruya cevap verdim, efendim, diyorum ki, Türkiye’nin önünde bir devrim var. Bu devrim kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Bu devrim, Türk milleti ile Türk ordusunun birleşmesiyle olacak. Ve bu devrim, elbette bu on iki eylül, bilmem ne Anayasalarından falan Türkiye yi kurtaracak ve tekrar Atatürk devriminin 1937 de Atatürk ün bize bıraktığı Anayasanın geliştirilmesi, bu günkü 21. yüzyıl şartlarına uydurulması ile olacaktır. Ben bu gün ile birleştiriyorum. Yani tabi burada şöyle bir şey var, burda engizisyon yargısı başladı, neden engizisyon yargısı başladı, geçmişte, bizim fiillerimizden dolayı yargılamak değil. bizim kafamızın, beynimizin kıvrımlarındaki acaba ve şüphelerin yargılanması başladı. Yani”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” 2007 tarihinde güncel bir başyazınız, 2007 tarihli.”

Sanık Doğu Perinçek :”hayır efendim, başyazı, ama bakın ben başyazıda ne diyorum, bütün Anayasalar silahla yapılır diyorum. Bir tarih tahlili yapıyorum. Buradan hareketle, efendim önümüzde siz de bir bilmem ne Anayasa yapıyorsunuz, öyle ise neyi kast ediyorsunuz. Burada acaba kafaların içersinde bir silahlı devrim mi var? birbirimizi anlıyorum. Ben bunun üstünü örtmem. Burada engizisyon yargısı başladı. Yani bizi kafamızın içindeki bir takım tasavvurlarla, şunu söylüyorum. Evet, bu davanın konusu değil, ama madem siz bir engizisyon yargısı yapıyorsunuz, biz de engizisyon sanığı olarak şunu söylüyoruz, evet Türkiye’nin önünde bir devrim var, bunu Fethullahçı da gelse önleyemez, Amerika da gelse önleyemeyecek, bu devrim var. Göreceğiz, ben ölsem de var, ölmesem de var. yani bu devrimi de Doğu Perinçek yapmayacak. Türk milleti yapacak. Bu devrim Türkiye yi tekrar Kemalist devrim rotasına sokacak. Ve bu devrim, Türk milleti ve Türk ordusunun birleşmesi ile olacak. Ömrümüz yeterse, beş yıl, altı yıl içinde bunu hepimiz göreceğiz. Hatta diyelim, on yıl içinde. Ben o kadar süreceğini zannetmiyorum. Bir devrim var, oraya gidiyor, Türkiye. Çünkü şunu görüyoruz, Türkiye devrim dışında, yöntemlerle çözemeyeceği sorunların içine battı. Ne ekonomisini, ne toplumunu, ne kültürünü, ne ideolojisini, ne ahlakını, devrim olmadan kurtarıp temizlemesi mümkün değil, Türkiye çok kirlendi. Ve buradan görüyoruz. Her şey, düğümlenmiş durumda. Buradan bir devrim ile çıkacak, Türkiye. Aynı 1920 lerde olduğu gibi. Onu görüyorum. Siz beni tıksanız da içeri, kuyulara da atsanız, ateşlerin üzerine, odunların üzerine çıkarıp, yaksanız da bunu ben söylemeye devam edeceğim. Bunun buradaki suçla bir ilgisi yok. Çok açık bunlar. Yargılama başka, bir mahiyet kazandı. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: ”aydınlık dergisinden elde edilen bir VHS kaset içersinde, siz geçmiş dönemdeki bir partinin, legal ve illegal faaliyetlerinden bahsediyorsunuz. Çözümü yapılan kasette. Aydınlıkçıların yaptıkları çalışmaları, benimsedikleri fikirleri, çıkardıkları legal ve illegal yayın organlarını tanıtıyorsunuz ve bu yayın organlarının bazıları ile acitasyon yapıldığını, illegal bir toplantıda legal olan Türkiye işçi ve köylü partisini kurma kararı aldığınızı, kurulan Türkiye işçi ve köylü partisinin legal ve illegal kolları olacağını, tek merkezden yönetileceğini, legal ve illegal kolların tek programının olacağı konulu söylemleriniz var. Yasal bir partinin illegal yapılanması nasıl olmaktadır? İllegal yapılanma hangi işleri yapmaktadır? Sizin ve hareketinizin isminin geçtiği örgüt dokümanlarında ayrıca Mehmet Zekeriya Öztürk ifadesinde, Tuncay Güney mülakatında, sizin illegal bir yapılanmanız olduğu da söylenmektedir. Bu konuyu açıklar mısınız?”

Sanık Doğu Perinçek :”şimdi efendim, yanlış anlaşılmış, doğru 1978 yılında biz, yasal bir parti kurma kararı aldık. Ondan evvel illegal bir partimiz vardı, doğru. Tabi, burda da yargılanma 1978 e kadar geldi. Kaç sene olmuş, 31 sene zamanaşımı falan filan hukuku, burada bıraktık. Ben de bıraktım. Şimdi burada o metni okuduğumuz zaman, çok tarihi önemli bir metin, orada diyor ki, dört tek, tek parti. Yani legal ve illegal diye iki, parti olmayacak, bir tane parti olacak. Sizin söylediğinizin tam tersi. Tek program, legal ve illegal program diye bir şey olmayacak. Bir tane yasal program olacak. Üç, Tek örgüt, legal ve illegal örgüt diye bir şey olmayacak, tek bir yasal örgüt olacak. Tek disiplin, legal ve illegal diye iki disiplin olmayacak, perde arkasında bir disiplin olmayacak, tek bir yasal disiplin olacak. Sizin söylediğinizin tam tersi bir karar alınmış. 1978 de yani bizim bir partimiz olacak, o legal olacak. İllegal olmayacak. İllegal bir uzantısı falan olmayacak. Bir programı olacak. Türk milletine, hangi programı söylüyorsak bizim programımız olacak. Gizli bir programımız olmayacak. Üç, tek örgütümüz olacak. Gizli bir örgütümüz olmayacak. Dört, tek disiplinimiz olacak, gizli bir disiplinimiz olmayacak. Yani, iddiaların tam aksini ispatlayan bir metin. Dört tektir, bizim aramızdaki. Çünkü, o zamanlar biz tartışmışızdır, ondan sonra nasıl olacak bu işler vesaire falan diye. Vardığımız sonuç, tek parti, tek program, tek örgüt ,tek disiplin, dört tek. Adına da dört tek demişiz. Dört tane tek. Yani illegal olmayacak. Hepsi legal olacak. O metni dikkatle okursak, odur. Kaldı ki, sayın bakanım. 78 e döndük. 78 e döndük.”


Yüklə 472,31 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin