13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ )



Yüklə 472,31 Kb.
səhifə9/9
tarix26.08.2018
ölçüsü472,31 Kb.
#74942
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Sanık Doğu Perinçek :”Bana mı hitaben yazılmış”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”evet”

Sanık Doğu Perinçek :”Mümkündür, neden gazetelerde beyanatım çıktı, dedim Muzaffer Tekin böle bir şey yapmaz. Kalıbımı basıyorum.”

Mahkeme Başkanı :” efendim soruyu bitirsin, “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Muzaffer Tekin ile kalabalık bir ortamda, ancak yan yana tokalaşırken çekilmiş bir fotoğrafınız, klasör eklerinde yer alıyor, ama en önemlisi Muzaffer Tekin’in sizin partilere öncüleri, partilileştirme hareketinde yer vermeniz kaldı ki bunun başlığında bu listenin her tarafa yayılmaması gerektiğini de, sizin tarafınızdan sekreterinize Hava olması lazım, yapılmış bir uyarı da var. bütün bunlar karşısında Muzaffer Tekin ile ne zamandan itibaren tanıştığınızı bir daha açıklar mısınız? “

Sanık Doğu Perinçek :”efendim o öncüler dediğiniz olay, işçi partisi ne kazanmamız gereken insanlar. 150-200 kişilik liste yapmışız. Şu insanları, şu insanları, partimize üye yapalım. Muzaffer Tekin de kim, Zafer tepeyi savunmuş, bir Türk kahramanı, partimiz kim, Dinçer köme Kıbrıs a ilk atlayan tabur komutanı, vesaire onun da şeyi ile oran Kıbrıs taki savaşta bulunmuş, şimdi bakın hatırladım. Dinçer kömek kahraman bir subaydır. Ben güvence veririm, değerli bir insandır. Onun da fikirlerini aldım. Eski komando komutanıdır. İlk inen Kıbrıs a paraşüt ile Türk subayıdır. Onların da önerisi ile kazanalım, bunlar değerli insanlardır. Türkiye’nin fedaileridir, kahramanlık göstermiş insanlardır diye, 200 kişilik falan bir liste yapmışız. Oraya koymuşuz, yine ben Muzaffer Tekin’i Muzaffer Tekin’i partimize kazanmaya çalışıyorum. Burda huzurda Muzaffer Tekin’ i işçi partisine üye olmasını teklif ediyorum. Yani ben Fethullahçı ithamlardan korkup ta kahramanları ortada bırakacak bir adam değilim. Bu gün de işçi partisi ne üye olsun teklif ediyorum. Ben muzaffer tekin in bilmem Danıştay şu bu falan alçaklıklarla en ufak bir ilgisi olduğuna, en ufak bir ihtimal vermiyorum. Çıkacak aydınlanacak bu gene kalıbımı basıyorum. Ben mert bir insanım, buralarda geri durmam. “

Mahkeme Başkanı :” ne kadar süreç içersinde tanıdığınız soruyor. “

Sanık Doğu Perinçek :”onu arz edeyim, şu süreç efendim yeni, yeni, yani 2006 da bu olaylar oluyor, ya dört ay, ya beş ay, o üç beş ay önce, bana bir ziyarete geldiler. Ondan sonra orda da baktım, samimi, atılgan bir insan yüreği ateşle yanıyor, fakat benim için en önemli referans onun Kıbrıs ta gösterdiği kahramanlıktır. Bunu da benim sayın komutan, Dinçer kömek Kıbrıs gazisidir, çok övmüştür, mutlaka kazanalım, değerli bir subaydır demiştir. Onun için o listeye yazmışızdır. O listede hala duruyor ve biz onu mutlaka eninde sonunda üye yapacağız. İşte o kadar. Bakın bir üye kazanmış olduk. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”diz üstü bilgisayarınız e posta arşivinde de, Muzaffer Tekin’in kaydı var, bunu siz mi kaydettiniz. Sizin kullanımınızda olduğuna göre, diz üstü bilgisayarınızın e posta arşivinde de, Muzaffer Tekin kaydı var. “

Sanık Doğu Perinçek :” e tabi olur efendim. Neden olmasın.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”vatansever kuvvetler, gürbüz çapan,”

Sanık Doğu Perinçek :”tabi olur efendim, tabi Muzaffer Tekin’de var, ilhan Selçuk da var, kemal alemdaroğlu da var var oğlu var o şemadakilerin çok, itirafçılar, çamurlu pis adamlar hariç hepsinin bende telefonları var, tabi var, olacak. Sizden mi korkacağım. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”tabi bu soruda ne sormak istediğimi”

Sanık Doğu Perinçek :”efendim siz kamuoyunu korkutmaya çalışıyorsunuz, bunların suçla bir ilgisi yok. Bu sorduklarınızın bu bir psikolojik savaştır. Buradan kamuoyuna da seslenmiş oluyorum, mahkemenin huzurunda. Siz Türk aydınlarının birbiri ile selamlaşması, birbirinde telefon numaralarının olması, birbirleri ile kahve içmeleri, konuşmaları, ben size daha fazlasını söyleyim. Türk devrimci aydını, Mustafa kemal geleneği birleşecektir. Örgütlenecektir. Partileşecektir ve bu Fethullahçı mekanizmayı da yerle bir edecektir. Tamam mı aldınız mı cevabı. yerle bir edecektir. ”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”benim sorum açık. Muzaffer Tekin ile tanışıklığınız konusunu irdelemeye çalışıyorum.”

Sanık Doğu Perinçek :”tanışıklığın ötesinde dava arkadaşıyız. Dava arkadaşıyız. Atatürk devrimcisiyiz. Türkiye yi Fetthullah gülenlere Amerika’ya bırakmayacağız. Aldınız mı cevabı. bak sizin sorduğunuzun çok daha fazlasını söylüyorum. Esas hakkındaki mütalaaya yazın, bunları. Dava arkadaşıyız. Atatürk devrimcisiyiz. Amerikan emperyalizmine Fethullah hocalara kesinlikle Türkiye yi bırakmayacağız. “

Mahkeme Başkanı : ” savcı bey buyrun.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”bilgisayarınızda, genelkurmay istihbaratından alınan bilgile,r 25 ölü, 97, yine askeri istihbarata yakın kişilerden alınan bilgiler şeklinde ve yeşil


Alaattin’di şeklinde aslında hikmet çiçek in Veli Küçük hakkında yazdığı sizinde son kaydeden olarak yeşil ismini Veli Küçük ismini Alaaddin olarak değiştirdiğiniz bir belge çıkmış, bunları açıklar mısınız?

Sanık Doğu Perinçek :”efendim bunlar bilgi istihbarat notlarıdır. Bize çeşitli kaynaklardan, emniyetin içinden, dış işleri bakanlığından, ordunun içinden oradan buradan böyle yüzlerce binlerce bilgi akar. Bunların çoğu, kirli bilgilerdir. Herkes birbirini gammazlamak için, karartmak için, yanıltmak için aydınlıkta etkili bir dergidir, onu yönlendirmek için, böyle yüzlerce binlerce sizin elinizde bunlar. Bunlar gelir, biz bunlara itibar etmeyiz. Ama bunları, bir kasıt ile yollanmış, en azından o kastı anlamak için, biz bilgiyi atmayız ve şunu öğretiriz biz, arşivcilerimize, arkadaş yolda giderken yerde bir tane çamurun içinde kağıt parçası gördün, alacaksın ve getirip arşive koyacaksın. Aynen böyle ders veririz. Biz kağıta, bilgiye önem veririz. Bu şekilde gelmiş bilgilerdir. Bunların ben on binlerce bunlar. Dava dosyasında var. Bu onbirlerce bilginin ben on da yüzde binde birini bile görmemişim. Binde birini bile görmemişim. Bunların ne olduğunu nereden geldiğini içinde ne yazdığını bilmem, bunun çok azı bana sunulur, azını bilirim. Veya bana bunlar özetlenir, rapor halinde denir ki şöyle şöyle şöyle falan ben bunları okumam bile. Okumaya benim vaktim olmaz. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”sizin bilgisayarınızda kayıtlı, bunlar. “

Sanık Doğu Perinçek :”ama benim bilgisayarımda

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ahmet Necdet Sezer uluslarası operasyon ile Çankaya ya çıkartılıyor, işçi partisi genel başkanı Doğu Perinçek. Burda sayın cumhurbaşkanının bilderberkçi parti liderleri tarafından seçilmekte olduğunu, Anayasa mahkemesi başkanlığına da laiklik karşıtı güçlerin desteği ile geldiğini belirtiyorsunuz. Bütün bunları nerden çıkartıyorsunuz?”

Sanık Doğu Perinçek :” sayın savcım ben bunları belirtmiyorum yapmayın, lütfen doğru aktarın, lütfen doğru aktarın, siz savcısınız, siz elinizdeki şeyi yanlış aktaramazsınız, ben belirtmiyorum. Benim bilgisayarımdan çıkmış, bir bilgi. Benim bilgisayarımda, bilmem kaç cigabayt şey var, bilgi var. burda yazılanlar benim yazılarım değil. Benim yazılarım ayrı bir dosyadadır. Doğu Perinçek’in kitapları falan diye. Belirtmişsiniz, belirtmişsiniz diyemezsiniz. Siz bir savcısınız, sizin bilgisayarınızdaki bir yazıda, böyle böyle söylenmektedir. Demek zorundasınız. Onu da söyleyim, aynı şeyi söylüyorum, bunlar sağdan soldan şurdan buradan gelmiş birbirlerini ihbar eden karalamak isteyen, sayın Ahmet Nectet Sezer’de Fethullahçıların cemaatçilerin, tarikatçıların düşmanı olduğu için büyük bir ihtimalle Fethullahçı gladyo nun yolladığı kara bilgilerden biridir, ama büyük ihtimal diyorum çünkü ben bilmiyorum. Ama bunları ben yazmadım. Demişsiniz, demişsiniz, lütfen size hukukta bunu mu, şimdi bakın, “

Mahkeme Başkanı :”efendim konu anlaşıldı, dağıtmayalım lütfen.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” Bedri Gültekin isimli şahıs ile yaptığınız telefon görüşmesinde, Anayasa mahkemesine açılan kapatma davasından bahsediyorsunuz, burada Anayasa mahkemesinde görüşülmeden önce ona destek amacı ile büyük bir eylem yapalım diye çok büyük bir talep var, bu çok büyük bir şey olabilir, zaten yani, çok önemli gelişmeler olabilir. Biraz sonra toplantı oluyor, abi partililer de katılıyor diyor, siz de kim bizden katılıyor, diyorsunuz, bedrinin de Hüseyin Karanlık, ilerleyen görüşmede siz baksana Ertuğrul Özkök bizim tarafa geçti Aydın Doğanlar bizim tarafa geçti diyorsunuz, Bedri nin evet abi TUSİAD abi TÜSİAD da bu tarafa geçti yani. Başka bir görüşmede Serhan Bolluk ile bu konunun kapak mevzuu yapılması konusunda, yapılmaması tavsiyesinde bulunduğunuzu, çünkü bunun yargıya etki etme anlamına gelebileceğini söylediniz. Burda Miting yapma konusu görüşülüyor, bu yargıyı etkileme anlamına gelmemekte midir? “

Sanık Doğu Perinçek :” şimdi efendim, siz yargıyı etkiyi bile böyle duyulmayacak şekilde yuvarlatarak söylediniz. Doğu Perinçek ne diyor orda, sakın diyor bunu kapak yapmayın, yargıya etki anlamına gelir ve yanlış olur, Doğu Perinçek’in konumu çıkıyor, siz benim lehime bir delil getiriyorsunuz teşekkür ediyorum. Ama onun şeyinde miting, tabi bu millet Cumhuriyetine sahip çıkacak. Yani Amerika ve Fethullahçılar birleşecek, bu milletin Cumhuriyetini yıkacak, bu millet de bunu seyredecek. Hiç kimse bunu beklemesin ve hiç kimse kazanacağını zannetmesin. Türk milletini yeneceğini zannetmesin, irtica ve Amerika birleşik devletleri. Türk milleti Cumhuriyetine tabi sahip çıkacaktır. Yargısına tabi sahip çıkacaktır. O miting yasal bir mitingdir. Yapılmıştır.Biz de destekledik ama Anayasa mahkemesi, o miting yapılan şey de böyle Anayasa mahkemesine etkileme şeklinde değil, genel olarak irticaya karşı bir mitingdir. Çok doğrudur, bu gün de yapılması lazım. Ama dikkat ederseniz, orda siz de belirttiniz, ama oraya gelince hop bir baktım, ses indi, böyle hakimler duymasın diye alçalttı ve orayı geçtiniz. Orda ne diyor, Doğu Perinçek sakın diyor, yargıyı etkileme anlamına gelen bir kapak ve yayın yapmayın, lehime bir delil. Kaldı ki burada görülen dava yargılamayı etkileme suçu değil.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: ”ben bunu açıklıkla söyledim, kapak konusu yapılmamasını, diğerlerinin tavsiyesi üzerine çünkü yargıyı etkileme anlamına geleceğini, oysa bu görüşmede, kapatma davasından önce yapılması planlanan bir mitingi konuştuğunuzu arasındaki çelişkiyi sordum. Bunda anlaşılmayacak.”

Sanık Doğu Perinçek :”peki teşekkür ederim, cevap verdim, sayın savcım. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”partide çıkan bütün eşyaların sizin sorumluluğunuzda olduğunu söylediniz. Genel merkezde, 150 aydının bildirisi aydınların üzerine aydınlık getiriyoruz şeklinde bir Powerpoint sunusu çıkmış, burda Hrant Dink, ermeni Agos Gazetesinin başıdır. Ermeni soykırımı tezlerini hiddetle savunur. Ermeni soykırımı yalanı çerçevesinde, iç ve dış tehditlerle sürekli işbirliği halindedir. Emekli tuğgeneral Veli Küçük, başbakan ile görüşecek, bu kişilerin aydın olduğunu kim söylüyor ve bunlar kimin aydınları, başbakan ile görüşecek ve PKK silahı bırakılsın diyeceklermiş, siz kimsiniz terör örgütü ile devletin arabuluculuğunu mu yapıyorsunuz, neyin pazarlığını yapacaksınız, PKK silahları bıraksınmış bunu bana bir izah etsinler, ne demek istiyorlar. Siz savunmanızda, hrant dink konusunda farklı bir söylemde bulundunuz. Bundan haberiniz var mıdır, bu Powerpoint sunusunu kimin hazırladığını biliyor musunuz?”

Sanık Doğu Perinçek :” şimdi efendim, ben iki sorumluluktan bahsettim. Dedim ki, cezai sorumlulukta benim bireysel irademin ürünü olan benim eylemlerimin hesabını veririm, ama partinin örgütsel sorumluluğu ise, o Anayasa mahkemesinde yargılanır, orda da partimin bütününün hesabını veririm. O manada, ben işçi partisinin genel başkanı olarak partimin bütün eylemlerinin hesabını veririm, partimdeki bütün malzemenin, bilginin de hesabını veririm. Ama bunlar, ben üstlensem bile, bir mahkeme, benim irademin ürünü olmayan bir eylemin veya kağıdın cezasını bana vermez. Ben desem ki, ben her şey bana ait desem bile benim eylemim ile iradem arasındaki bağlantının kurulması lazım, ben onu söyledim. İki sorumluluğu birbirinden ayrı, ben bu gün de işçi partisinin her şeyinin hesabını veririm. işçi partisi Türkiye’nin en temiz partisidir. En temiz partisidir. Bunun hesabını veririm, ama onu nerde veririm Anayasa mahkemesinde veririm. Ama burda benim, birey olarak yargılanıyorsam, o zaman cezayı sorumluluk bireysel irade ile açıklanması lazım. Bağlantısının kurulması lazım. Bunu anlatmaya çalışıyorum. “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”bilgisayarlarda yapılan incelemede,

Sanık Doğu Perinçek :”efendim pardon Hrant Dink olayı, tamamlayayım; şimdi bu kağıdı işçi partisi bir keşif yapalım, Ankara’daki binamız yedi katlı. Ve aşağı yukarı elli, altmış adet salon ve oda vardır. Büyük bir binadır. Ve orada aşağı yukarı yüzün üzerinde insan çalışır. Bunun içinde bir iki katında, aydınlık ve ulusal kanal vardır bunların hepsinin, oraya diyelim, ayda beş gün, altı gün gelen Doğu Perinçek tarafından gelen bütün kâğıtların, kalemlerin her şeyin bilinmesi bilmem ne bu mümkün değildir. Hrant dink hakkında biz. Ben hrant dink i söyleyim. Hrant dink bizdendir dedim. Hrant Dink bizim eski arkadaşımızdır. İlk ortaya çıkışı bilimsel sosyalisttir, bizim partimizin çevresindendir. Birlikten yana bir insandır, son dönemlerinde de, ailesinin falan maalesef o konuşmalarını kapatmaya çalışıyor ve yayınlamıyor. Son dönemlerindeki konuşması da, tamamen bizim söylemimizdir. Söylediği şey şudur, Amerika Avrupa elinizi bu işlere sokmayın, bizi birbirimize kırdırmayın. Kürtlere de nasihat veriyorum, aynı oyuna gelmesinler. Amerika gider siz ortada kalırsınız. Malatya da Diyarbakır da İstanbul da devamlı son aylarında hep bu söylemdedir. Bunun için vurulmuştur. Hrant Dink, bizim karşı olduğumuz düşmanı olduğumuz bir insan değil, hiçbir şekilde bizim arkadaşlarımız, hrant dink aleyhtarı şuraya buraya falan da gitmemiştir. Kesin olarak kendilerine talimat verilmiştir.

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”sekreterinizin bilgisayarında, bilgiler internet ortamında dikkat çekmemesi için, Milesoviç in savunma metni arasına serpiştirilmiş ve bazı kavramlar not alınmış, örneğin svedok CIA, Kosova Türkiye, soru işareti ABD, miloseviç MOSSAD anlamlarına geliyor, bu konudan bilgi sahibi misiniz? “

Sanık Doğu Perinçek:”görürsem metni bir şey açıklamada bulunabilirim, şimdi bilmiyorum, efendim onu bir çıktı verilirse, ben inceleyeyim yarın size bilgi, bilgi getireyim. sayın başkanım, suç ile bağlantısını da sayın savcımız söylerse, yani ben bunu hangi suç, hangi fiil, suç olan tarif edilmiş fiil, ne açıdan cevap vereceğim. ”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” şifreli bir görüşmeden bahsediliyor. Şifreli bir görüşme kodları. “

Sanık Doğu Perinçek :”biz şifreli görüşme yapmıyoruz, ama yaparız da, size mi soracağız. Yani savcılara söylüyorum, şifreli konuşma da yaparız. Yapmıyoruz, ama yaparız bunun suçla alakası ne. Yani, bir partinin kendi arasında gizlisi, saklısı olmaz mı, herkes şifreli konuşma yapıyor biz niye yapmayalım. Ama değil “

Mahkeme Başkanı :” savcı bey sorularınız çok mu? “

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”son bir soru sorayım Sayın başkanım,

Mahkeme Başkanı :” bitiyorsa sorularınız bekleyeyim ben sizi. sorularınız bitiyorsa tamam kapayacağız.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” birkaç sorum daha var sayın başkanım ama, yarın devam edelim. Siz takdir edersiniz, “

Mahkeme Başkanı :” onu sorun o zaman son sorunuzu sorun o zaman. yani birkaç sorunuz varsa alabiliriz onları. bitirelim en azından bir bölümü. ”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” uluslar arası susurluk konferansı sizin bahsettiğiniz konferans bu konferans mıdır? Bilgisayarda çıkan uluslar arası susurluk konferansı, Erol mütercimlerin uzunca Ergenekon örgütün anlattığı. “

Sanık Doğu Perinçek :”o konferans “

Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın: “ siz o tarihten itibaren Ergenekon terör örgütü hakkında bilgi sahibi misiniz?

Sanık Doğu Perinçek :”ben ifademde sayın huzurda söyledim. Ben 1997 de hatta çok daha önce, Türkiye de kontrgerilla ya Ergenekon dendiğini, biz çok daha önce, kaynağını da bulurum size, Ferit İlsever bu konuları çok iyi bilir. Çok daha önceden biliyoruz ve buna bir infial da gösterdik nasıl bir şey bu adı verirler diye. “

Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın: “Serhan bolluk ile yapılmış bir e mail yazışmanız var Fikret ten gelen not, aşağıda dikkatinize sunuyorum, saygılarımla Serhan, gizli bir el hazırlattı çoğunluğun koordinasyonuna değil, normalde her başkanlığın görüşü alındıktan sonra hazırlanır. Hafta sonu nöbetçi ekibe hazırlatıldı. Aynı gün hazırlandı. Azınlık, ama güçlüler, bir gün önceki üzerine ciddi bir tartışma oldu. İkinciyi hazırlatan ekip, dışardanda destek alarak hücuma geçti. Dışarıda, bir değirmenin başında bulunan emekli şahsiyetin söz konusu girişimde bir rolü olduğu değerlendirmesi yapılıyor, ancak esas etki sahibi olabilecek olan kişinin, daha önce söz konusu etkinlik için görüşmeler yapılan emekli kişi olduğu değerlendiriliyor, iç kamuoyunda ikinciyi yaptıranların, yakın zamanda emekli edilmiş kimselerin, bu etkinlik lehine açıklamalar yapmasının, kurumun bütününü yıpratıcı bir etkide bulunduğu yönünde bir gerekçe ileri sürülüyor. Ancak bu tartışma, devam ediyor, ikinci, birinciden çok daha büyük tepkiye neden olmuş durumda. Devamında Turhan özlü ve Serhan bolluk arkadaşlar, şu adamı rezil edelim, haber yapalım. Soğukkanlı bir dil ile ADD lere soralım. Kazancı ekibinden görüş alalım. Natocu Şener Eruygur Diyarbakır da Türk bayrağı gösterilmesini baltaladı. Selamlar, bu e mail yazışmasını açıklar mısınız. “

Sanık Doğu Perinçek :”şimdi bir kere bu e mail şu anda hatırlamıyorum, ama şunu ortaya koyuyor, bir burda bir oluşum varsa, bizim dışımızdadır. Bizim dışımızda, yabancı bir şeyden bahsediyoruz. İki, hatta onların rezil edilmesinden bahsediyoruz. Üç, Şener Eruygur da haksız bir şekilde NATO’cu Diyarbakır da bayrak gösterilmesine karşı çıktı falan, benim söyleyeceğim bir şey değil. bu da bu davayı çürütüyor. Hani biz Şener Eruygur la aynı örgütün lideri idik. Ama şu doğrudur. Hakikaten ADD genel başkanı Şener Eruygur, bizim Diyarbakır mitingimizi desteklemedi. Ve bu çok büyük yanlış yaptılar. Bu da bizim bir örgüt olmadığımızı gösteriyor. Biz örgüt olsaydık, giderdik, hep beraber Diyarbakır da elli bin yüz bin kişilik miting yapardık ve Türkiye nin, PKK nın altına çok esaslı bir darbe indirirdik orda bizi yalnız bıraktılar. Şener Eruygurlar bizi yalnız bıraktı. Yani bir kurum Şener Eruygur nedir, Atatürkçü düşünce derneği. Atatürkçü düşünce derneğine dedik ki, gelin şu Türkiye haritasını tamamlayalım. Ankara İstanbul, İzmir, Manisa, samsun, bodrum, Çanakkale de bu mitingler yapıldı. Güneydoğu da yapılmadı. Doğu da yapılmadı. Eksik bırakılmaz. Bu çok yanlış bir harita çıktı. Bir orda yapalım, Atatürkçü düşünce derneği yapsın, biz de herkes de gelsin, öbür mitingler gibi, bunu Atatürkçü düşünce derneği reddetti. Bu da bizim bir örgüt olmadığımızı gösteriyor. Örgüt olsak, yapardı hep beraber yapardık veya örgüt yapmadığı için biz de yapmazdık. “

Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın: “son olarak İstanbul Cumhuriyet başsavcısı sayın Aykun Cengiz Engin in iddianame nin açıklanması tarihindeki basın açıklamasından bahsettiniz ve kendinize göre yorumlar yaptınız, aynı duyuruyu biz de dinledik ve sizin çıkarttığınız sonuçları çıkartmadık. İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının CMK 250. Maddesi ile yetkili bölümünde hazırlanan iddianamelerin Cumhuriyet başsavcılığınca onanması usulü yoktur. Esasen ceza muhakemesi kanununda da böyle bir usul yoktur. Bu davaya konu iddianameye özgü değil, genel bir uygulamadır. Görev gereği ve tabi olarak soruşturma süresince kendisi ile gerek yüz yüze gerekse defalarca telefon ile konuştuk, sizin söylediğiniz şekilde bir kanaate sahip olduğuna dair bir izlenim edinmedik. Siz bunu nerden çıkartıyorsunuz. “

Sanık Doğu Perinçek :”efendim ben bunu yorum ile çıkartmıyorum. Bir metin var, ortada sayın başkanım, metin var, metin. Ben yorum yapmam. Metin çok açık, metinde sayın başsavcı şunu söylüyor, iddianameyi takdim ederken diyor ki, bunu o savcılar yazdı. Bir kurum böyle konuşmaz. Ben işçi partisinin bir metnini açıklarken, bunu Ferit İlseverler yazdı, demem. Bunu o savcılar yazdı diyor, sonra diyor ki, savcı vekili onayladı. Ben onaylamadım, diyor, bunlar söylenmez. Bunlar söylendiği zaman bunu bir anlamı vardır. Kurumlar böyle konuşmaz. Burda Aykut Cengiz çok açık bir şekilde Türk kamuoyuna bir şey açıklıyor, diyor ki, o savcılar yazdı ben yazmadım, iki onaylayan şu, başsavcının onaylamasına gerek yok, ama onaylayan şu demesine hiç gerek yok. Hele kamunun önüne çıkıyorsunuz. Sahip çıkacaksın. Üç, diyor ki basın da yer alan her şey, pardon düzeltiyorum, basında yer alan iddiaların çok büyük bir kısmı, büyük bir kısmı da değil, çok büyük bir kısmı, kirli bilgi, yalan, o basında yalanların hepsi iddianamede , iddianameye kirli bilgi diyor, basında yer alan her şey iddianamede var, iddianame kirli bilgi diyor, arkasından diyor ki burada şahsiyetlere tecavüz edilmiştir. Özel hayata tecavüz edilmiştir diyor, bir de iddianameyi yazanları suçluyor, ceza kanunundaki bir suçla suçluyor, nerden çıkartınızı var mı, belge bilgi ortada isterseniz, yarın getireyim, bir daha okuyalım, hep beraber çok açık ortada bırakmışlardır bu savcıları, tabi biliyor, tarihin önünde bu iddianamenin nasıl mahkum olacağını ve ortada bırakmıştır. kaldı ki, şöyle bir şeyde var Sayın başkanım, 2001 yılında Aykut Cengiz Engin, bunu saçma sapan diyor ve dosyayı kapatıyor, iki hürriyet gazetesinde yazıyor, Doğu Perinçek üç defa geldi, üçünde de reddetti diyor, bunu da bir tekzip etmedi, bu Doğu Perinçek meselesi değil, bir hukukçu ben tasavvur edemiyorum böyle bir iddianamenin arkasına, kendi kişiliğini, mesleğini ve onurunu koysun, sayın Aykut Cengiz Engin’in de, çok doğru yaptığı ortada, nerden çıkartmış diye bir şey yok, metin var ortada, ben dedikodu aktarmıyorum ki metin meydanda “

Mahkeme Başkanı “ bu arada saatin 17,15 olduğunu gözlenmekle, sanık Doğu Perinçek ‘in çapraz sorgusuna son verildi,

Tutuklu sanılardan Murat Çağlar’ın rahatsızlığı sebebiyle duruşmadan ayrıldığı çapraz sorgu sırasında bir kısım sanıklar müdafilerden Avukat Hasan Gürbüz, Sait Türel, Mahmut Yaşar, Lütfi İşbulan ve Vural Ergül’ün geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı ,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ,

1-Sanık DOĞU PERİNÇEK’in çapraz sorgusunun, gelecek oturumda kaldığı yerden devamına,

Bu sebeple duruşmanın 30.01.2009 günü saat 09.30’a bırakılmasına oybirliği ile karar verildi.29.01.2009

Başkan-20909 Üye-28298 Üye-37266 Katip-116766




Yüklə 472,31 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin